{"title":"KÖKLERİN PEŞİNDE BİR TATAR YAZAR: NURİHAN FETTAH","authors":"Ahmet Türk","doi":"10.24155/tdk.2019.114","DOIUrl":"https://doi.org/10.24155/tdk.2019.114","url":null,"abstract":"XX. yuzyilin ortalarina dogru cagdas Tatar edebiyatinda Turk tarihine karsi bir ilgi uyanmistir. Bu donemin edebi eserlerinde Turk, ozellikle de Tatar halkinin gelenekleri, manevi hayatlari ve harabeler altinda kalan tarihleri one cikan konular arasinda yer almaya baslamistir. Tatar edebiyatinda bu adimi ilk atanlar biri de Nurihan Fettah olmustur. Cagdas Tatar edebiyatinin onemli isimleri arasinda yer alan Nurihan Fettah, siir, hikâye, povest (uzun hikâye), roman, tiyatro gibi farkli turlerde eserler kaleme almistir. Yazarlik hayatini yaklasik olarak 1950-1970 yillari arasi ve sonrasi olmak uzere iki donemde inceleyebilecegimiz Nurihan Fettah, edebiyata kucuk yaslarda merak salmis ve kendisini bu alanda devamli gelistirmistir. Ilk donem eserlerini siir, hikâye, tiyatro turlerinde kaleme alan Nurihan Yazar, 1970’li yillardan sonra ise Tatar Turklerinin uzak gecmisine uzanmis ve unune un katacak olan tarihi romanlar yazmistir. Cagdas Tatar edebiyatinda tarihi roman turune onculuk eden Nurihan Fettah, kendisinden sonraki pek cok yazari da bu baglamda etkilemistir. Nurihan Fettah, tarihi roman alaninda yaptigi onculuk ve verdigi basarili orneklerden oturu 1994 yilinda Abdullah Tukay odulune layik gorulmustur. Yazin hayatinin olgunluk doneminde Turklerin derin koklerini arastiran Nurihan Fettah, ulastigi sonuclardan hareketle yazdigi romanlar disinda bilimsel eserler de vucuda getirmistir. Bu calismada cagdas Tatar edebiyatinda onemli bir yere sahip Nurihan Fettah ve eserleri tanitilmaya calisilacaktir.","PeriodicalId":322429,"journal":{"name":"Turk Dunyasi Dergisi","volume":"4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-10-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132660654","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"LAKAYLAR VE DİLLERİ","authors":"Nasriddin Nazarov, Ercan Petek, Serdar Dağıstan","doi":"10.24155/tdk.2019.120","DOIUrl":"https://doi.org/10.24155/tdk.2019.120","url":null,"abstract":"Lakaylar, Tacikistan Cumhuriyeti’nin merkezi ve guney bolgeleri ile Afganistan’in kuzey bolgelerinde yasayan bir Turk toplulugudur. Bunun disinda Pakistan ve Iran’in bazi bolglerinde de Lakay varligindan soz edilebilir. XVIII-XIX. asirlarda kendilerine buyuk yaylalar tahsis edilen Lakaylar Maveraunnehir bolgesinde hayvancilikla ugrasmislardir. Isyana kadar Lakaylar Buhara Emirligine bagli olmuslardir. 1920’li yillarda Lakaylar da bagimsizlik hareketlerine katilmislardir. Fakat diger etnik gruplar gibi Lakaylar da surgune ugramislardir. Enver Pasa’nin da icinde bulundugu bu bagimsizlik hareketleri basarisizlikla sonuclanmistir. 1991 yilinda Tacikistan’in Dusanbe sehri sinirina yakin Koktas’ta Ozbekce yayimlanan Laqay Avazi isimli mecmuada verilen bilgilere gore gunumuzde bu etnik grubun sayisi 500 bin kisiden fazladir ve dilleri yok olma tehlikesiyle karsi karsiyadir. Bugune kadar Lakaylarin kokeni ve dilleri hakkinda bazi calismalar yapilmistir. Bu calismalarda Lakaylarin bazen Kirgiz, Kazak, Karakalpak ve Ozbek gibi Turk topluluklariyla bazen de Guney Sibirya’daki Turk topluluklariyla akraba olduklari tezleri ile surulmustur. Bu tezlerde boy isimleri, yer ve su isimleri, atlar uzerindeki damgalar karsilastirilarak cesitli cikarimlarda bulunulmustur. Bazi arastirmalarda dillerinin Kazakcaya ozgu ozellikler tasidigi bazi arastirmalarda ise Ozbekcenin etkisinde oldugu belirtilmistir. Soz varligi uzerinde yapilan inceleme neticesinde Farsca ve Tacikcenin de etkisini gormek mumkundur. Ancak Lakaylarin dilleri uzerine ayrintili bir calisma yapilmamistir. Bu makalede Lakay diyalektinin karakteristik fonetik ve morfolojik ozellikleri uzerinde durulmus ve Lakay diyalektinin de icinde bulundugu yeni bir dil tasnifi onerisinde bulunulmustur.","PeriodicalId":322429,"journal":{"name":"Turk Dunyasi Dergisi","volume":"14 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-10-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128681197","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ESKİ VE ORTA TÜRKÇE METİNLERİNDE AD AKTARMASINA DAYALI KIYAFET ADLARI","authors":"Salih Köse","doi":"10.24155/tdk.2019.119","DOIUrl":"https://doi.org/10.24155/tdk.2019.119","url":null,"abstract":"Nesneleri, kavramlari, olaylari ya da durumlari adlandirmanin temelde iki yolu vardir. Bunlardan birincisi alinti sozcukler kullanmak, digeri ise dilde var olan sozcukleri kullanmaktir. Dilde var olan sozcukler; turetme, birlestirme ya da o sozcuklere yeni anlamlar yukleme yollariyla herhangi bir varliga ad olabilir. Sozcuklere yeni anlamlar yukleme soz konusu oldugunda ad aktarmasi ve deyim aktarmasi kavramlari karsimiza cikmaktadir. Turkiye dilcilik geleneginde adaktarimi, duzdegismece, mecaz-i mursel, mursel mecaz ya da metonimi terimleri ile karsilanan ad aktarmasi, “anlatilmak istenen kavram kullanilmadan, ilgili oldugu baska bir kavram araciligiyla anlatilmasi” seklinde tanimlanmaktadir. Turk dilinin soz varliginda aktarmaya dayali hatiri sayilir miktarda adlandirma gorulmektedir. Turkiye Turkcesinde bir organ adi olan boyun sozcugunun “elbise yakasi” anlaminda kullanilmasi, Bestepe yer adinin “Cumhurbaskanligi makami” anlaminda kullanilmasi akla gelen ilk orneklerdendir. Bu kapsamda kiyafet adlarinda da onemli miktarda ad aktarmasi olayi gorulmektedir. Turk dilinin degisik donemlerinde kullanilan kiyafet adlari leksik-semantik acidan degerlendirildiginde, bunlarin onemli bir kisminda ad aktarmasinin etkili oldugu gorulmektedir. Makalemizin konusunu, Eski ve Orta Turkce donemi metinlerindeki ad aktarmasina dayali kiyafet adlari olusturmaktadir. Calismamiz kapsaminda Eski ve Orta Turkce donemlerine ait, iclerinde edebi ve ogretici nitelikte yazilmis metinlerle sozlukler bulunan yirmi dort metin taranmis; tarama sonucunda 41 kiyafet adinda ad aktarmasi olayinin etkili oldugu; aktarmanin gerceklesmesinde kumas-kiyafet, malzeme-urun, nitelik-nesne, eylem-nesne, islev-nesne ve parca-butun ilgilerinin etkili oldugu sonuclarina ulasilmistir.","PeriodicalId":322429,"journal":{"name":"Turk Dunyasi Dergisi","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-10-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131293970","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"BALKANLARDA ÖĞRETİCİLERİN GÖZÜNDEN TÜRKÇE ÖĞRETİMİ","authors":"Fatma Açık, Rahime İrem Yavuz","doi":"10.24155/tdk.2019.122","DOIUrl":"https://doi.org/10.24155/tdk.2019.122","url":null,"abstract":"Ana dili, her toplum icin onemlidir. Cunku ana dili toplumlarin kulturunu, gecmisini iceren ve bireyin dusunce dunyasinin sekillenmesini saglayan temel unsurlardandir. Bu nedenle ana dili hâkimiyeti hem dusuncelerimizin sekillenmesinde hem de ait oldugumuz toplumla butunlesmemizde etkili olmaktadir. Kimlik, kim oldugumuz ve hangi aileye, soya mensup oldugumuzu gostermesi bakimindan onemli oldugu icin kimligi olusturan unsurlara karsi olumlu bir tutuma sahip olmak da onem kazanmaktadir. Bu unsurlarda biri, hatta en onemlisi ana dilidir. Ana dili farkindaligi ise, dilin kurallarina uygun sekilde kullanilmasinin yani sira ana dilinin onemini bilip dilin yozlasmasinin ve unutulmasinin onune gecmek cabasinda olmaktir. Tarih boyunca Balkan cografyasinda farkli siyasi, dini ve kulturel unsurlarin baskin olmasinin etkisiyle farkli diller dolayisiyla farkli kimlikler ortaya cikmistir. Cografyadaki baskin unsurlar Balkan Turklerini de etkilemekte ve mensup olduklari kimlikten uzaklasmalarina sebep olmaktadir. Bu uzaklasmanin artmasi ile adi gecen cografyada Turklerin gecmislerini, dillerini ve kulturlerini unutmalari; zamanla asimilasyonu doguracaktir. Balkan Turkleri ile aramizdaki baglar; ana dili, din, kultur ve orf-adet vb. unsurlardir. Bu unsurlarin devami soz konusu cografyada varligimizin devami anlamina gelmektedir. Ancak Balkan cografyasinda yasayan ve azinlik durumunda olan Turklerin ana dillerinde egitim alma, kulturlerini ve dinlerini yasadiklari ulkede ozgurce yasama vb. konularda engellerle karsilasmalari ozellikle onlarin kimliklerinin olusmasinda onemli bir sorun olarak karsimiza cikmaktadir. Bu gercekten yola cikarak arastirmamizda Makedonya, Kosova ve Romanya’da Turkce derslerine giren ogretmenlerden seckisiz orneklemle gozlem ve gorusme teknigi kullanarak Turkce ogretiminde karsilastiklari sorunlari tespit edilmeye calisilmis ve sorunlara yonelik onerilerde bulunulmustur.","PeriodicalId":322429,"journal":{"name":"Turk Dunyasi Dergisi","volume":"73 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-10-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126436767","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"MANAS DESTANINDA YER ALAN ALMAMBET VE KÜL ÇORO İSİMLİ KAHRAMANLAR İLE TARİHTE YAŞAMIŞ TUNYUKUK VE KÜLİ ÇOR ARASINDAKİ BENZERLİKLER","authors":"Nurdin Useev","doi":"10.24155/tdk.2019.113","DOIUrl":"https://doi.org/10.24155/tdk.2019.113","url":null,"abstract":"Turk dunyasinin bin senelik destan gelenegini, tarihini, kulturunu ve dunya gorusunu kendi icinde barindiran Manas Destani, Kirgizlarin ve eski Turk boylarinin kultur olgularini, tarihini arastirmada bir sozlu kaynak olma ozelligini tasimaktadir. Kokturk harfli yazitlar ise Eski Turkler hakkinda bilgi edinebilecegimiz yazili kaynaklarin basinda bulunmaktadir. Bundan dolayi yazitlar ile Manas Destani’ni karsilastirarak incelemek yerinde olacaktir. Makalemizde II. Kokturk Kaganligi’nin kurulmasinda buyuk katkisi olan ve hayatlari Orhun Yazitlari’nda anlatilan devlet adamlari Tunyukuk ve Kuli Cor, Manas Destani’ndaki Almambet ve Kul Coro ile karsilastirilmis, bunlarin arasinda dikkat edici benzerliklerin bulundugu tespit edilmistir. Ornegin, tarihte yasayan Kuli Cor ile destandaki Kul Coro’nun isimleri ayni olmakta, ustelik her ikisi hukumdar ogluna atabeylik yapmaktadirlar. Bundan dolayi tarihi bir sahis olan Kuli Cor, Manas Destani’nda Kul Coro’nun kisiliginde izini korudugu ileri surulmustur. Bunun nedeni de IX-X. asirlar arasindaki Eski Turk tarihi ile ilgilidir. Bilindigi gibi 840 yilinda Kirgizlar Uygurlari bertaraf ederek Merkezi Asya’ya, kutsal Otuken’e hâkim olmuslardir. Ancak nufus sayisinin azligi, Cin’in her zaman uyguladigi ikiyuzlu siyaseti ve diger Turk boylarinin Bati’ya dogru kaymasi sonucunda Mogolistan’a hâkim olamayan ve bu kutsal topraklari 920’lerde Kara Kitaylara birakmak zorunda kalan Kirgizlar, tarihte gerceklestiremedikleri amaclarini sozlu edebiyat urununde, Manas Destani’nda gerceklestirmislerdir. Ornek olarak da Kokturk Kaganligi’ni almislardir. Cunku Kokturk Kaganligi Turk boylarini bir cati altinda birlestiren, ekonomik ve askeri bakimdan zirveye ulasan ve en onemlisi Cin’i kendi hâkimiyet altina alan bir devletti.","PeriodicalId":322429,"journal":{"name":"Turk Dunyasi Dergisi","volume":"316 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-10-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132762590","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"TATAR SÖZLÜK YAZARLIĞI VE TATARCA SÖZ VARLIĞI","authors":"Mustafa Öner","doi":"10.24155/tdk.2019.115","DOIUrl":"https://doi.org/10.24155/tdk.2019.115","url":null,"abstract":"Turk dunyasinin kuzeybatisinda koklu bir yazili mirasa sahip olan Tatarca, 1552’den beri Rusya egemenligi icinde bulunmaktadir. XVIII. yuzyil baslarinda 1724’te Rusya Bilimler Akademisini kuran Rusya Cari Petro’nun Dogu’yu bir arastirma alani yapmasiyla birlikte Şarkiyat ve Turkoloji deger tasiyan bir disiplin hâline gelmistir. Carlik devrinde, ticari ve dini sebeplerle Tatarca artik onde gelen bir ogrenme ve arastirma konusu olmaya baslamistir. XVII. yuzyil sonlarindan itibaren hazirlanan Tatarca yazma sozlukler, ozellikle XIX. yuzyilda cok daha gelismistir: 1804’te kurulan Kazan Universitesinde hem dil arastirmalarinin hem Turkolojinin cok ilerledigi acikca gozlenmektedir. Bu XIX. yuzyilda modernizmin gelismeye basladigi Tatarlar arasinda Ruscaya yonelik iki dilli sozlukler artik onceki orneklerden cok daha kapsamli ve niteliklidir. S. Helfin ve K. Nasiri gibi ansikopedist Tatar sozlukculerinin yani sira, A. Voskresenskiy gibi Rus sozlukculeri de bu alana genis katkilar yapmistir. Boylece XIX. yuzyilda gelismeye baslayan Tatar sozluk yazarliginin iyi orneklerinin XX. yuzyil baslarinda arttigi gorulur: Unlu Turkolog N. F. Katanov’un da katildigi bu iki dilli sozlukler alaninda M. Kurbangaliyef, R. Gezizof, J. Kuliyef gibi yazarlar one cikmistir. Sovyet devrinde bir egitim dili olarak da gelismeye baslayan Tatarca icin ozellikle 1950’li yillarda surdurulen sozlukculuk calismalari, dil ici ansiklopedik sozlukler ve Rusca ile iki dilli sozlukler orneklerini vermistir. Boylece yaklasik iki asirlik bir tarihi olan Tatar sozlukculugunun terminolojiden etimolojiye kadar cesitlenmis bir sozluk repertuvari vardir.","PeriodicalId":322429,"journal":{"name":"Turk Dunyasi Dergisi","volume":"15 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-10-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121836935","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"NAZIM HİKMET İN POLONYA VATANDAŞLIĞI MESELESİ","authors":"Öztürk Emiroğlu","doi":"10.24155/tdk.2019.121","DOIUrl":"https://doi.org/10.24155/tdk.2019.121","url":null,"abstract":"Nazim Hikmet 1950’de cikan genel aftan yaralanarak hapishaneden cikar ve Turkiye’den Sovyetler Birligi’ne kacar. Bakanlar Kurulu 1951’de Turk vatandasligindan cikarinca vatansiz durumuna duser. Bunun uzerine Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi’ne bagli ulkelerden birinden vatandaslik verilmesi gundeme gelir. En uygunu, anne tarafindan buyuk dedesi Konstanty Borzecki’nin (Mustafa Celaleddin Pasa) Osmanliya siginmadan once dogdugu ve buyudugu Polonya vatandasliginin alinmasi kanaatine varilir. Bunun Sovyetler Birligi ile Turkiye’nin diplomatik iliskilerine de pek zarar vermeyecegi dusunulur. Bugune kadar Nazim Hikmet’in Polonya vatandasligi meselesi belgelere dayali olarak acikliga kavusturulamamistir. Bu makale ile konu netlik kazanmakta ve belgelerle Nazim Hikmet’in Polonya vatandasligi ortaya konulmaktadir.","PeriodicalId":322429,"journal":{"name":"Turk Dunyasi Dergisi","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-10-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121305315","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"JAMBIL IN \"AKIN BOLDIM\" ADLI ŞİİRİ ÜZERİNE BİR İNCELEME","authors":"Soner Sağlam","doi":"10.24155/tdk.2019.116","DOIUrl":"https://doi.org/10.24155/tdk.2019.116","url":null,"abstract":"Kazak sozlu edebiyatinin en buyuk temsilcisi olarak kabul edilen Jambil, 1846-1945 yillari arasinda yasar. Jetisuv sairlerinin buyuk ozani Suyinbay’in takdirini kazanarak, ondan dua alir. Suyinbay’in yaninda yaklasik bir yil kaldiktan sonra Kazak halk siirinin; aytis, jir ve tolgav turlerinde basarili eserler verir. Esas sohretini aytis turunde soyledigi siirlerle elde eden Jambil, ayni zamanda oldukca basarili bir destan soyleyicisidir. Koroglu, Kiz Jibek, Oraq Mamay, Yedige ve Şora Batir vb. gibi bircok destani dombira esliginde soyleyip kendi yorumuyla halka ulastirmistir. Jambil’in eserleri, Kazak halkinin kulturel bir ansiklopedisi gibidir. Şairin yasadigi donemde Kazaklarin basindan gecen tarihi ve sosyal olaylarin bircogu ozanin siirlerinden takip edilebilir. Yine onun siirleri Kazaklarin gunluk hayati ve sosyal yasamlari hakkinda pek cok bilgiyi ihtiva etmektedir. Jambil’in “Akin Boldim” (Ozan/Şair Oldum) adli siiri yasname turunun ozelliklerini tasimaktadir. Bilindigi uzere yasname, âsik edebiyati nazim turlerinden olup, bu tur siirlerde âsiklar duygu, dusunce ve tecrubeleri paralelinde insan omrunu safha safha degerlendirirler. Turk dunyasi edebiyatinin musterek unsurlari arasinda yer alan yasnameler, halkin uzun yillar sonucu elde ettigi geleneksel halk bilgisini ve toplumun ortak kulturel bellegini aksettiren nazim turlerinden biridir. Calismada yasname kavrami ve Jambil’in hayati hakkinda genel bilgi verilip, ozanin yasname ozelligi tasiyan “Akin Boldim” adli siiri edebiyat dunyasina tanitilmis ve bu eser uzerinden Jambil’in siir dunyasi ele alinmaya calisilmistir.","PeriodicalId":322429,"journal":{"name":"Turk Dunyasi Dergisi","volume":"17 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-10-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129601219","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"AZERBAYCAN EDEBİYATINDA POSTMODERNİST-YENİ TARİHSELCİ YAKLAŞIMIN ROMANI: KAFA","authors":"Sedat Adıgüzel","doi":"10.24155/tdk.2019.110","DOIUrl":"https://doi.org/10.24155/tdk.2019.110","url":null,"abstract":"Azerbaycan edebiyati, Turk dunyasi edebiyatlari arasinda modernlesme surecini cok hizli tamamlamis ve bu noktada cok basarili ornekler sunmus bir edebiyattir. 20. yuzyil baslarina kadar modern edebiyat orneklerinin guzel orneklerini bulabildigimiz Azerbaycan edebiyati, Sovyetler Birligi kurulduktan sonra uzun bir muddet ozgun ve basarili eserler vermekten uzak kalmistir. Egemen ideolojinin baskisiyla sosyalizm realizminin gereklerini yerine getirmek mecburiyetinde kalan yazarlar gercek manada bagimsiz eserler vermekten uzaklasmislardir. 1960’li yillara gelindiginde Sovyetler Birligi’nde meydana gelen siyasi hadiseler ozellikle de Stalin oldukten sonra gorulmeye baslayan kismi rahatlama edebiyatta da yansimasini bulmustur. Butun Sovyetler Birligi’nde degisimin etkisi hemen hissedilmistir. Fakat Azerbaycan edebiyati bu surecte cok guclu bir atilim gostermis âdeta edebiyatta bir devrim niteliginde olan yeni bir akim ortaya cikmistir. Azerbaycan edebiyatinin son elli yilinda var olan ve Azerbaycan edebiyatinda ozellikle roman turunde en guclu isimlerden biri olarak kabul edilen Elcin Efendiyev, son romani Kafa ile de hem teknik hem de konu bakimindan Azerbaycan edebiyatina basarili bir eser daha kazandirmistir. Tum dunya edebiyatlarinda oldugu gibi Azerbaycan edebiyatinda da roman yeni arayislar icerisindedir ve bu baglamda son donem romanciliginda degisik akimlarin izleri gorulmektedir. Ozellikle postmodern denemelerin son donemlerde oldukca dikkat cekici olcude arttigini rahatlikla gozlemleyebilmekteyiz. Elcin’in son romani bu denemelerin en guzel orneklerinden biridir. Bu calismada Kafa romaninin Elcin romanciligi acisindan yeri ve postmodern tarzin ozellikleri, ozellikle de yeni tarihselcilik acisindan, teknik ozellikleri incelenmeye calisilacaktir.","PeriodicalId":322429,"journal":{"name":"Turk Dunyasi Dergisi","volume":"213 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-10-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132793184","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"MAHTUMKULU NUN ŞİİRLERİNİN ELEŞTİREL SÖYLEM ÇÖZÜMLEMESİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ","authors":"Engin Yılmaz","doi":"10.24155/tdk.2019.118","DOIUrl":"https://doi.org/10.24155/tdk.2019.118","url":null,"abstract":"“Firâki” mahlasini kullanan Mahtumkulu, Turkmen yazili edebiyatinin kurucusu olarak kabul edilmektedir. Mahtumkulu, Turkmenler icin oldugu kadar Turk dunyasi icin de ortak bir deger ve birlestirici bir unsurdur. Mahtumkulu’nun yasadigi XVIII. yuzyilda Turkmenler, Iran Şahligi ve Hive Hanligi’nin agir baskilarina maruz kalmistir. Mahtumkulu, halkinin basini dik tutmak ve oz guvenini saglamak amaciyla Turkmenlerin ruhunu yucelten, milli hislerini canli tutan etkileyici siirler yazmistir. Arastirmada; Iran Şahligi’nin ve Hive Hanligi’nin dayattigi egemenlige dayali kimlik karsisinda, Turkmenlerin XVIII. yuzyilda gelistirmeye ve canli tutmaya calistiklari oz-temsil hakkina dayanan tabii karar verme iradesinin olusturdugu zitlik ele alinmistir. Mahtumkulu’nun sairliginin ve bilge kisiliginin bu direnisteki rolu irdelenmis, sairin soz konusu siirleri elestirel soylem cozumlemesinin (critical discourse analysis) temel unsurlari olan guc ve ideoloji baglaminda incelenmistir. Bilindigi gibi, elestirel soylem cozumlemesi, dil bilimsel analiz ve sosyal teori ile de yakindan ilgilidir. Sosyal teoriyi baslangic noktasi olarak almak iddiasinda olan elestirel soylem cozumlemesi, sosyal teorideki guc ve ideoloji arasindaki iliskileri gosterir. Soylem ve guc iliskileri arasindaki iliskilerin analizi icin oncelikle soylemin ozel formlarina ya da gucun kaynagina muracaat etmemiz gerekir. Ikinci olarak da zihnimiz tarafindan kontrol edilen davranislari analiz etmemiz gerekir. Arastirmanin sonucunda; Mahtumkulu’nun, yalnizca Turkmen yazili edebiyatini kuran guclu bir sair degil, ayni zamanda kitleleri etkileyen soyleme sahip bir ideolog ve aksiyoner oldugu kanaatine varilmistir.","PeriodicalId":322429,"journal":{"name":"Turk Dunyasi Dergisi","volume":"184 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-10-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121917799","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}