{"title":"Anadolu’da “Eramine-i Acem”i Haritalandırmak: Yollar, Hanlar, Mallar ve Gümüş","authors":"Cahit Telci, İrfan Kokdaş","doi":"10.18513/egetid.1226581","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/egetid.1226581","url":null,"abstract":"Bu çalışma, “Eramine-i Acem” olarak anılan İran Ermeni tüccarlarının erken modern dönem Anadolu’sundaki ticari merkezlerin haritalandırılmasını amaçlamaktadır. Çalışmanın gös-terdiği üzere 1550-1800 döneminde tüccarlar, Anadolu coğrafyasını kesen uluslararası tica-ret yollarının dışındaki küçük kasaba ve kentlerde kendi ticari sahalarını oluşturabilmişler-di. Arşiv belgelerinden de anlaşılacağı gibi ticari faaliyetlerinin genişlemesi, Acem tüccarla-rını hanlarda uzun süre kalmaya ve yerel tacirlerle iş birliği yapmaya itmişti. Ancak bu faali-yetler, tüccarların vergi yükümlülükleri ve yerel unsurların mal alışverişlerindeki ticari öncelikleri hususlarında yerelden sert bir muhalefetle karşılaşmıştı. Özellikle 1550’lerden sonra çıkarılan birçok emir, Acem tüccarının Osmanlı merkeziyle çatışmaktan olabildiğince kaçındığını gösterirken tüccarların gümrük vergisi ödemekten sıklıkla kaçtıklarına ve ticari düzenlemeler için devletle sıkı pazarlıklar yaptıklarına işaret etmektedir. Ancak 1550-1650 döneminde Osmanlı merkezi ile Acem tüccarların aralarındaki ilişkiyi belirleyen asıl dina-mik, tüccarların vergi kaçırmasından ziyade Osmanlı-Akdeniz havzasındaki para kriziydi. Bu krizin tam ortasında Acem tüccarları gümüş ve değerli madenleri, Batı ve Orta Anado-lu’dan doğudaki gümrük bölgesine ve Safevi sahasına taşımaya çalışmışlardı.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49102454","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Yemen’de Islahat ve Çözüm: Osmanlı Meclis-i Mebusan’ında Tartışmalar (1908-1911)","authors":"Serap Sert","doi":"10.18513/egetid.1226577","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/egetid.1226577","url":null,"abstract":"Osmanlı Devleti’nin, Yemen vilayetinde hakimiyet kurup idari yapıya ilişkin düzenlemeler yapması 20. yüzyıla kadar sürdü. Bu durum vilayette var olan aşiret, kabile ve mezhep farklılıklarından kaynaklanmıştı. 1908 yılında II. Meşrutiyet ilan edildi ve Kânun-ı Esasi hükümleri yürürlüğe konuldu. Meşrutiyetin ilanı Mebusan Meclis açılmasını sağladı.1908 yılında Osmanlı vilayetlerinde seçimler yapıldı aynı yılın sonunda Meclis-i Mebusan açıldı. Yemen vilayetinde de Hudeyde, San’a, Taizz ve Asir sancakları için mebus seçimi yapıldı. 1909 yılından başlayarak Meclis-i Mebusan oturumlarına Yemen mebusları katıldılar ve Yemen hakkında sundukları takrirler ve çözüm önerileri ile vilayetlerine olan ilgiyi canlı tuttular. Hazırladıkları metinler ile vilayette süre giden sorunları çözüp, isyanları bastırmak için alınacak önlemleri Osmanlı hükümetine sunmuşlardı. Metnimiz 1909 yılında başlayıp 1911 yılında İmam Yahya ile yapılan Da’an antlaşmasına kadar geçen süreçte Yemen ıslahatına odaklanmıştır.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47743303","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"On the Modernization Process of Turkish Women: A Symbol, Latife Hanoum","authors":"Elçin Yilmaz","doi":"10.18513/egetid.1226589","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/egetid.1226589","url":null,"abstract":"The Lausanne Peace Treaty was signed in 24 July 1923, after the War of Independence. Turkey began to recover quickly; a new country and state structure was born, based on contemporary, democratic, social and secular foundations, which affected fields ranging from education, law, social innovation to politics. However, Turkey was late to begin to modernize, and was unfortunately far behind the political, social and economic developments of the West. Thus, a wide-ranging effort was made in every field in order to develop economically, and to reach the level of the civilized nations. The struggle, under the leadership of Mustapha Kemal Atatürk, this time was not against a human enemy, but against ignorance and backwardness. This arguably involved a much greater effort than fighting the enemy at the front, as it is undoubtedly very difficult to overcome conventions, prejudices and stereotypes which evolved over centuries. However, Mustapha Kemal Atatürk perfectly understood the Turkish people, their needs and characteristics, and always took these as a starting point for his revolutions. With patience and determination, he was able achieved the modernization of Turkish society through constant revolutions. While trying to realize democracy and national sovereignty in the political field, he also attempted to apply his principles of freedom, justice, equality and respect for human rights in all other fields. Thus, the one-person rule of the Sultan was ended, the sultanate was abolished, and the republic was declared. The new understanding in the political field that put the individual at the centre of the society and led to many long-awaited gains for Turkish women. The idea of the Republic, which considers men and women as equal individuals forming society, had liberated Turkish women in every aspect of art, culture, and economy, social and political life. Undoubtedly, valuable gains were made by the republic in terms of women's rights, building on the innovations brought by the change in mentality of the Tanzimat and Constitutional periods, and education reforms for girls, which had been extremely effective in making cultural and social progress. This study sets out to compare the place of Turkish women in social life during the Ottoman state period with the progress brought by Ataturk’s revolutions. Another important purpose of our study is to reveal how the British press perceived this process, and their role in promoting the position of Turkish women in the civilized world. In addition, we aimed to emphasize the importance of Latife Hanoum's contemporary education and skills as an example for Turkish women. During this research, contemporary first-hand sources and memories, and the relevant literature were examined.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49217526","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Orta Çağ’dan Osmanlı Dönemine Doğu Akdeniz’de Rekabet Kıskacında Bir Ada: Meis","authors":"Fatma Şi̇mşek","doi":"10.18513/egetid.1226578","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/egetid.1226578","url":null,"abstract":"Akdeniz’de önemli deniz-kara güzergahları üzerinde olan Meis adası, eski çağlardan itibaren bölgede egemen olmak isteyen güçler için önemini her zaman korumuştur. Hem birbirleriyle bağlantılı bu ana güzergahların hem de anakaraya sadece 2 km uzaklıkta olması dolayısıyla kıyı güvenliğinin sağlanması açısından Meis adası stratejik bir öneme haizdi. Özellikle tarih boyunca Rodos ile bağlantılı olan Meis’in bu ilişkisini tarihsel olaylar ve kaynaklar analiz edilerek ortaya koyabilmek çalışmamızın öncelikli amaçlarındandır. Bunun yanı sıra bölgede yaşanan gelişmeler ve Doğu Akdeniz’in genel genel konjonktürü göz önünde tutularak Türklerin ada ile bağlantılarının Anadolu Selçukluları dönemine kadar uzanabileceği üzerinde durulmaktadır. Ele alınan diğer bir konu ise 10 kilometre kareye yakın küçük yüzölçümü ve kısıtlı kaynakları ile adada Osmanlı yönetim organizasyonun ne şekilde kurulduğu ne gibi kontrol mekanizmaları geliştirildiğidir. Akdeniz’de hakimiyet savaşlarının arttığı dönemlerde egemenler ile düşman unsurlar arasında zaman zaman karakol-istasyon işlevleri ile adanın, tarihsel süreçteki yeri ve önemi bütüncül bir bakış açısıyla tanımlanmaya çalışılmıştır. Ada tarihine dair Osmanlı arşiv kaynaklarının yetersiz-sessiz kaldığı yerlerde yoğunlukla bölgeyi ziyaret eden seyyahların anlatımlarına başvurulmuştur.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49378556","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"17-19. Yüzyıllarda Kıbrıs-İçel Deniz Ticareti","authors":"Ensar Köse","doi":"10.18513/egetid.1226553","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/egetid.1226553","url":null,"abstract":"Kıbrıs adasının, bulunduğu coğrafî konumun bir gereği olarak, Doğu Akdeniz sahillerindeki liman kentleriyle daima yakın irtibatı olmuştur. Adanın Osmanlı Devleti yönetimine girmesinden sonra, İçel sahillerindeki limanlarla da böylesi bir münasebetten söz etmek mümkündür. Ticarî hacimleri bakımından bölgenin büyük limanlarının gerisinde kalsalar da Silifke, Akliman, Gilindire ve Anamur gibi İçel limanlarıyla Kıbrıs arasında, karşılıklı mal alışverişine dayalı bir ticaret vardı. Bu araştırmada öncelikle, söz konusu ticaretin genel seyri ve değişmeler gözden geçirilecektir. Ardından, 1834 tarihli İçel İskeleleri Gümrük Defteri’ndeki ticarî kayıtlar incelenecektir. Bu defterde, adayla karşı sahiller arasında ticaret yapan tüccarın yarısının Kıbrıslı olduğu ve bunların toplam ticarette önemli bir hacme sahip oldukları görülmektedir. Bunun ne anlama geldiği, tüccar sınıfı ve ticarete konu malların vasfında, 19. yüzyıldan itibaren konjonktürel şartlarla irtibatlı değişmelerin olup olmadığı gibi hususlar, yine bu kayıtlara istinaden analiz edilmeye çalışılacaktır. Araştırmanın asıl kaynakları, Osmanlı Arşivi’ndeki belge ve defterlerdir. Bunun yanı sıra, değişik vesilelerle adayı ziyaret etmiş olan seyyahların gözlemlerine bakılmış ve konuyla alakalı ikincil kaynaklardan da yararlanılmıştır.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68183411","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Esirlikten Aristokrasiye Şigi Kutuku Noyan’ın Hayatı ve Faaliyetleri","authors":"Burak Çelik","doi":"10.18513/egetid.1226479","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/egetid.1226479","url":null,"abstract":"Moğol tarihinin en önemli şahsiyetlerinden biri olan Şigi Kutuku Noyan, 1202 yılında Tatarlar ile yapılan savaşta esir olarak alınmış, Temüçin’in huzuruna getirilmiştir. Temüçin, esir edilen bu genci soyluluğu ve kabiliyetleri nedeniyle annesi Höğelün Uçin’e yetiştirmesi için vermiştir. Kısa sürede kendini kanıtlayarak aile içinde öne çıkan Kutuku Noyan, yirmili yaşlardayken “yeke yarguçilik” makamına gelerek ülkenin adli teşkilatının başına geçmiştir. Otuzlu yaşlarının başlarında da Çin seferine diplomat olarak katılan Kutuku Noyan Çin’de gösterdiği başarılar nedeniyle Çingiz Han’ın emriyle batı seferine katılmıştır. Kutuku Noyan batı seferinde şansı yaver gitmemiş, Hârizmşahlar ile Moğollar arasında Pervan mevkiinde gerçekleşen dönemin en önemli savaşlarından birinde Sultan Celâleddin Hârizmşah karşı büyük bir yenilgi almıştır. Bundan sonra Şigi Kutuku Noyan, Ögödey Han zamanında önemli idari görevlerde bulunmuş devletin etkili politikacılarından biri olmuştur. Kutuku Noyan, Arık Böke İsyanı esnasında ya da sonrasında seksen yahut doksan yaşları arasında ölmüştür.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49326089","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Milli Mücadele Dönemi’nde Karadeniz Bölgesi’ndeki Çetecilik Faaliyetleri","authors":"Merve DOĞAN KADER","doi":"10.18513/egetid.1226547","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/egetid.1226547","url":null,"abstract":"Osmanlı Devleti 1914 yılında girdiği Birinci Dünya Savaşı’ndan 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Ateşkes Antlaşması’yla çekilmiştir. Antlaşmadan sonra Mart 1919’da Samsun ve Merzifon İngilizler tarafından işgal edilmiştir. Askeri birliklerden başka Karadeniz’e gelen İngiliz kontrol subaylarının, İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiserliğine gönderdikleri raporlar bölgenin durumuyla ilgili bilgiler sunmaktadır. Onlardan başka Donanma Bakanlığına bağlı subayların raporları da önemlidir. Bu raporlarda İngiliz kontrol subayları, bölgedeki Hristiyan Rum halktan edindikleri bilgiler doğrultusunda, Müslüman çeteler yüzünden Hıristiyanların tehdit altında olduklarını aktarmıştır. Ancak yer yer özellikle Rum din adamlarının Rum halkını kışkırtarak çeteciliğe teşvik ettiklerinden de bahsetmişlerdir. Ayrıca bölgedeki İngiliz subaylar, Milli Mücadele’nin Karadeniz’de yayılmasını sıkı takibe almışlardır. İngiliz subaylar, 1919 yılının sonuna doğru bölgeden askeri birliklerini çekmek zorunda kaldıklarında, asayişin çok iyi olduğunu yazarlarken, 1920 başında tekrar bölgedeki asayişte bozulma olduğunu iletmişlerdir. Bunun altında Türk teşkilatlanmasından duyulan endişe yatmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bölgedeki kontrolü sağlamasından sonra İngiliz subaylar bölgeden ayrılmak zorunda kalmıştır. Buna rağmen 1921 yılı sonuna kadar Karadeniz Bölgesi’ndeki gelişmeleri aktarmışlardır. Bu çalışmada ağırlıklı olarak, İngiltere Dışişleri Bakanlığı ve Donanma Bakanlığına ait belgeler kullanılarak 1919-1921 yılları arasında Karadeniz’deki çetecilik faaliyetleri incelenmiştir.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48061383","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Selçuklularda Zeredhâne (Silâhhâne)","authors":"Mehmet Demiralay","doi":"10.18513/egetid.1226543","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/egetid.1226543","url":null,"abstract":"Türk-İslâm Devletlerinde insan gücü kadar mühim olan diğer bir unsur ordunun silâhlarıdır. Kendine has taarruz, kuşatma ve savunma silâhlarına sahip ordunun silâh mahzenine tarih boyunca zerrâdhâne, zeredhâne, zerdhâne ve silâhhâne gibi çeşitli isimler verilmiştir. Selçuklu Türklerinin batıya ilerlemeleri ve bu bölgelerdeki kent yapılarının surlarla çevrili olmasının yanı sıra muhkem kalelerin varlığı onların muharebe düzenlerini ve taktiklerini değiştirmelerine sebep olmuştur. Bunun neticesinde de taarruz silâhlarına kuşatma ve savunma teçhizatları eklenmiştir. Mancınık, arrâde, merdiven, nakkâb ve neffât gibi ağır silâhların stratejik ehemmiyeti bunların muhafaza zaruretini ortaya çıkarmış, zaman içinde de silâhhânelerin tesisine başlanmıştır. Selçuklu devletlerinde zeredhânelerin özelliklerine, işlevlerine, muhafaza edilen silâhlara ve görevlilerine dair yapılan bu çalışma birinci elden kaynakların ve modern araştırmaların verdiği bilgiler ışığında telif edilmiştir.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68183790","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"A Study on Scabies in The Ottoman Empire with Regard to Archive Resources","authors":"Nevim Tüzün, Ayşe Erkmen","doi":"10.18513/egetid.1226583","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/egetid.1226583","url":null,"abstract":"Scabies is a non-fatal contagious skin condition that can harm a person because of the itching it causes. Known to exist since ancient times, scabies was identified by Italian Pharmacist Giovanni Cosimo Bonomo in 1687. It is not known when the first-time scabies occurred in the Ottoman Empire. In this study, in the light of the Ottoman Archives of the Prime Ministry, scabies was in the Ottoman Empire. Research shows that the first record of scabies in the Ottoman Archive of the Prime Ministry was 1889. On the other hand, it is understood that the records on scabies disease are quite limited in the Ottoman Archive. The archive data shows that scabies is common, especially in Ottoman prisons. In addition to prisons, there are a few examples in the archive that indicate scabies exists in schools. In addition, these records indicate that scabies accelerated in World War I and spread in Anatolia after the aforementioned war.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68184020","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"A Turkestani Scholar: Abu Mansûr Al-Mâturîdî His Personality, Historical Role, Intellectual Struggle and Method","authors":"Nadim Macit","doi":"10.18513/egetid.1148758","DOIUrl":"https://doi.org/10.18513/egetid.1148758","url":null,"abstract":"Abu Mansûr al-Mâturîdî (H.238-333 / 852-944) has a special place in the Islamic thought. He is associated with such qualifications as the avant-garde of the kalam (Islamic philosophy) scholars, the scholar who purified beliefs the Muslims from the falsies, the founder of the Ahl Sunnah view, the torch of the true path and the leader to that way. However, many scholars and historian of the sects did not refer to him in their works and even some of his disciples falsified his views in the way of the Ash’arî. Mâturîdî is a genuine Islamic scholar, who systematised ideas of Abu Khanifa, who developed a method and theory of knowledge to understand the existence and life, and who analysed the relationship of reason and universe. Although he was ignored and even forgotten to a great degree, the scholars of religious wise copied his understanding of knowledge. He is nowadays being rediscovered in the Islamic world, which was soiled in an intellectual narrowness and which face deep intellectual and ethic crises; and new studies appear day by day on his scientific personality and thoughts. It is a must to understand his rational and spiritual comment of Islam in order to escape from being the field of the wild dissension and inhuman conflicts. This paper deals with the life, identity, historical role, and intellectual position and struggle of Mâturîdî, as well as his theory of knowledge and his analyses on some questions like the relations between human nature and ration, and ration and universe. Our investigation aims at showing that this great thinker of Turkestan has a reply to the current historical case and has a potential to contribute to the actual debates.","PeriodicalId":40948,"journal":{"name":"Tarih Incelemeleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-07-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68183632","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}