{"title":"Sezai Karakoç’un Eserlerinde Kutlu Söz Kullanımı","authors":"İ. Saylan","doi":"10.18505/cuid.1228628","DOIUrl":"https://doi.org/10.18505/cuid.1228628","url":null,"abstract":"Son dönemin önemli şair ve düşünürlerinden olan Sezai Karakoç, amentüdeki diriliş kavramını, dünyadaki dirilişe uyarlayarak bir mefkûre geliştirmiştir. Mefkûresini Hz. Peygamber’in (s.a.s.) sünnetini ihya etmek olarak gören Karakoç, davasını da O’nun davası olarak tanımlamıştır. Hadis ilmi ile doğrudan münasebeti olmayan ancak düşünce dünyasının merkezine Hz. Peygamber’i koyan Karakoç, bazı eserlerinde kimseye nispet etmeden bir “ölçü” ve “prensip” olarak veya “kutlu söz” diyerek tırnak içinde; hakikati arama, ilmin önemi, güzel ahlak, nefisle savaş, ölüme hazırlık ve zühd gibi başlıklar altında toplayabileceğimiz aktarımlarda bulunmuştur. Bu kabil aidiyeti belirsiz aktarımların hadis kaynaklarında ne derecede yer aldığı veya hadislerle ne derecede ilgisi olduğu merakımızı celbetmiştir. Karakoç’un kimseye nispet etmeden “kutlu söz” olarak veya bir kaide olarak kabul edip tırnak içinde zikrettiği bu tür aktarımların hadis kaynaklarındaki yerini ve hadis ilmi açısından değerini tespit etmeyi hedefledik. Bu çalışma kapsamında; rivayetlerin kaynaklarını, sıhhatini, bağlam ve yorumlarını ele almayı amaçladık.","PeriodicalId":41327,"journal":{"name":"Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi-Cumhuriyet Theology Journal","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47756013","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"An Investigation on the Grammatical and Problematic Interpretations of the Expression of \"in Küntüm\" in the Qur'an","authors":"Süleyman Narol","doi":"10.18505/cuid.1239164","DOIUrl":"https://doi.org/10.18505/cuid.1239164","url":null,"abstract":"Kur'an-ı Kerim indiği dönemdeki ilk muhataplarına mesajını ulaştırmayı hedeflerken öncelikle onların dilleri olan Arapça’yı en etkileyici ve anlaşılır bir biçimde kullanmıştır. Bunu yaparken de dilin anlam ve kurallar yelpazesinin izin verdiği her türlü imkânı kullanmıştır. Kur'an, muhataplarına mesajını iletirken bazen sözü uzun ifadelerle gerçekleştirmiş kimi zaman da oldukça öz bir biçimde hatta yerine göre bir kelime veya edatla bunu yapmıştır. Dilin yapısı gereği onun anlam ifade eden en küçük parçası olan kelimeler ve hatta Arapça’nın morfolojik yapısı nedeniyle ona özgü olarak edatlar ve harfler, anlamı büsbütün etkileyen unsurlardır. Bu çalışmada ele alınan “إنْ”edatı Arapça’daki diğer pek çok harf ve edat gibi anlam üzerinde hiç kuşkusuz önemli bir etkiye sahiptir. “إنْ”edatının dildeki en temel anlamı olan şart manasında kullanımı genel olarak Kur'an’daki pek çok âyette de kaşımıza çıkmaktadır. Bu anlamın yanı sıra Kur'an'ın bütünlüğü ve âyetlerin bağlamına göre nefiy, tekit ve sebep manaları da bu edatın Kur'an’daki diğer kullanımlarıdır. “إنْ”edatının Kur'an'da asli manası olan şart manası dışında sebep/ta‘lîl manasının dilde olup olmadığı ve buradan hareketle bu anlamın Kur'an'da kullanılıp kullanılmadığı konusu temelde Basra ve Kûfe dil ekollerinin tartıştığı bir mesele olmakla birlikte anlama etkisi nedeniyle bu husus müfessirler arasında da tartışılan bir konu olmuştur. “إنْ”edatının Kur'an'da geçtiği yerlerde anlama olan etkisini tespit edip bağlama uygun olan manayı vermek Kur'an'ın doğru anlaşılması noktasında oldukça önemlidir. Bu çalışma da söz konusu edatın anlama olan etkisini tartışmalı yaklaşımların bulunduğu âyetler ve “إِنْ كُنْتُمْ”şeklinde fiil formundaki kullanımı özelinde ele almayı amaçlaması bakımından önemlidir. Çalışmada üzerinde problematik yaklaşımların olduğu âyetlere müfessirlerin yaklaşımları erken dönemden modern döneme kadar kaleme alınmış olan belli başlı tefsirlerden aktarılmış ve analitik bir bakışla birtakım değerlendirmelere yer verilmiştir. Basra dil ekolü ve onların çizgisindeki kimi müfessirler “إنْ”edatının sebep manasının dilde olmadığını söyleseler de Kûfeli dilciler ve bu çizgideki müfessirler uzun izahlarla bu anlamın söz konusu edatın anlamları arasında bulunduğunu ifade etmişler ve bu edata Kur'an'da kimi bağlamlarda şart manası vermenin doğru olmadığına dair âyetlerdeki ve hadislerdeki kullanımlardan örnekler göstermişlerdir. Mesela el-Bakara sûresi 2/31. âyette melekler hakkında kullanılan “إِنْ كُنْتُمْ”ifadesine “Eğer doğrulardansanız” şeklinde şart manası verilmesi onların doğru sözlü olup olmadıkları konusunda şüphe uyandıracağını ve bunun onların melek olma vasıflarına ters düşeceğini ileri sürmüşlerdir. Diğer taraftan “Ey iman edenler” hitabıyla başlayan ya da hitabın müminlere yönelik olduğu el-Bakara sûresi 2/278, Âl-i İmrân sûresi 3/139 vb. âyetlerin sonundaki “إِنْ كُنْتُمْ” ifadesine “Eğer müminlerseniz/inanıyorsanız” şeklinde şart anlamı vermenin âyetin başı ve sonu arasında b","PeriodicalId":41327,"journal":{"name":"Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi-Cumhuriyet Theology Journal","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68158236","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Kartezyen Döngü ve Descartes’ın Epistemolojisinde Tanrı’nın Önemi","authors":"Nur Betül Atakul","doi":"10.18505/cuid.1162077","DOIUrl":"https://doi.org/10.18505/cuid.1162077","url":null,"abstract":"Kartezyen döngü iddiasına göre, Descartes’ın Beşinci Meditasyonda Tanrı’nın varlığını ispat etmek için kullandığı argümanın öncüllerinin doğruluğu, kendileri aracılığıyla ispatlanan Tanrı’nın varlığı ve doğruluğuna bağlıdır. Bu sebeple argüman döngüseldir. Descartes, Tanrı ispatının ardından tüm açık ve seçik algıların doğruluğunun Tanrı’nın bilinmesine bağlı olduğunu ifade eder. Böylece Kartezyen döngü suçlamasını yapanlara göre o, ispata ulaşmak için kullandığı açık ve seçik algıların hepsinin ispattan önceki epistemolojik durumlarını şüpheli hale getirmiştir. Descartes itirazları, doğrulukları Tanrı’nın bilinmesine bağlı olan açık ve seçik algıların, hatırlanması gerekenler olduğunu söyleyerek cevaplar. İspat için kullanılan açık ve seçik algılar zihnimizde hali hazırda mevcuttur, bunlar hatırlanan açık ve seçik algılardan ayrıdır. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz, Tanrı’nın var olduğunu ilk defa ispatladığımız sırada başvurduğumuz açık ve seçik algılar, zihnimiz onları, o esnada mevcut bulduğu için Tanrı’nın teminatına muhtaç değildir. Sonrasında bu ispatlama esnasında kullanılan argümanları unutsak ya da onlar bizim için açık ve seçikliklerini yitirseler dahi, bu ilk ispatı yapıp da Tanrı’nın teminatı sonucuna ulaştığımız için epistemolojik kesinliğimizin devamlılığı sağlanmış olur. Ancak açık ve seçik algılar sadece elde edilme yolları zihinde her zaman canlı kalmadığı için şüpheli değildir. Özellikle matematiksel doğrular söz konusu olduğunda bilme yetilerinin sağlamlığını şüpheye düşüren kötü deha ihtimali de mevcuttur ve bu algıların ilk elde edilme süreçleri için de şüpheyi gündeme getirir. Descartes cevabında bu konuya değinmemiş, tanrısal teminatı sadece hatırlamaya hasretmiştir. Bu sebeple cevabı yeterince ikna edici değildir. Kartezyen döngü suçlaması, Tanrı’nın varlığını ispatlamak için kullanılan argümanın öncüllerinin Tanrı’nın varlığına ve yanıltıcı olmayan doğasına bağlı olmadığı gösterilerek bertaraf edilebilir. Bunun için şüphe sürecini, bu süreçte elde edilen açık ve seçik algılardan hangisinin tanrısal teminata ihtiyacı olmadığını tespit etmek için yeniden ele almamız gerekir. İkinci Meditasyonda “en ufak bir şüpheye müsaade eden herhangi bir şeyi tamamen yanlışmış gibi bir kenara bırakacağım” şeklinde ifade edilen makul şüphe kuralı, en ufak bir şüpheye mahal vermeyen Cogito’nun elde edilmesiyle ilk defa askıya alınır. “Benim, varım” önermesi kendiliğinden apaçıktır ve doğruluğu kötü bir yaratıcının bilişsel yetilerimi yanılacak şekilde yaratma ihtimaliyle bile sarsılmaz. Descartes buradan doğruluk kuralını elde eder: “çok açık ve seçik olarak kavradığımız tüm şeylerin hepsinin doğru olduğunu şimdiden belirleyebilirim”. Buna göre Cogito kadar emin olduğumuz açık ve seçik algılardan şüphe etmeyi bırakabiliriz. Bu aynı zamanda bu tip hakikatlerin kabulü için tanrısal teminata muhtaç olmadığımız anlamına gelir. Bunlardan biri de Descartes’ın Üçüncü Meditasyondaki Tanrı ispatı için başvurduğu nedensel yeterlilik ilkesidir. Bu, ","PeriodicalId":41327,"journal":{"name":"Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi-Cumhuriyet Theology Journal","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68158255","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İbn Teymiyye’den Önce Kur’ân’ın Kur’ân’la Tefsirini Bir Metot Olarak Öneren Âlim: Ebû Bekir İbnü’l-Arabî","authors":"Fatma Yalniz","doi":"10.18505/cuid.1161321","DOIUrl":"https://doi.org/10.18505/cuid.1161321","url":null,"abstract":"Kur’ân’ın Kur’ân’la tefsirini tefsir metotları içinde ilk sırada zikreden isimler arasında genellikle İbn Teymiyye’nin adı geçmektedir. İbn Teymiyye, Mukaddime fî usûli’t-tefsîr’de ortaya koyduğu delil hiyerarşisinde bu metodu en ön sıraya almakta, görebildiğimiz kadarıyla ondan önce herhangi bir âlimin ismine konu bağlamında atıf yapılmamaktadır. Hâlbuki İbn Teymiyye’den iki asır önce yaşayan Ebû Bekir İbnü’l-Arabî de tıpkı İbn Teymiyye gibi önerdiği tefsir metotları içinde ilk sırada Kur’ân’ın Kur’ân’la tefsirini göstermiştir. Bu tespitten hareketle makalede, Kur’ân’ın Kur’ân’la tefsiri metoduna kısaca değinildikten sonra İbnü’l-Arabi’nin Kânûnu’t-Te’vîl’ine dair kısa bir değiniden sonra onun Kur’ân’ı Kur’ân’la tefsirini bir metot olarak sunması konusu ayrıntılı olarak incelenmektedir. Her iki müellifin de Kur’ân’ı Kur’ân’la tefsir metotlarının müşterek ve muhtelif yanları ortaya konulmaktadır. Buna ilaveten müelliflerin Kur’ân’ı Kur’ân’la tefsir metodunu ilk sıraya almalarından kaynaklanan problemlere ilişkin bulgular paylaşılmaktadır. Son olarak, iki müellifin de Kur’ân’ın Kur’ân’la tefsirini delil hiyerarşisinde ilk sıraya almasının muhtemel nedenleri üzerinde durulmaktadır.","PeriodicalId":41327,"journal":{"name":"Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi-Cumhuriyet Theology Journal","volume":"28 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68158210","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Son Zamanlarda Gündeme Gelen İnanç Problemleri ve Eğitimcilerin Yaklaşımlarına Yönelik Bir Değerlendirme","authors":"Yunus Emre Sayan, M. Günel","doi":"10.18505/cuid.1151780","DOIUrl":"https://doi.org/10.18505/cuid.1151780","url":null,"abstract":"Allah’ın varlığını kabul veya ret insanın hayata bakışını tümden etkileyen bir olgudur. Toplumlar huzur ve düzenlerinin devamı için sahip oldukları inancın kendilerinden sonraki nesil tarafından da sürdürülmesini istemektedirler. Allah’a iman eden bir ebeveynin ateist olmuş çocuklarıyla iletişimi ve sağlıklı diyalogu güçtür. Bu noktada son dönemde artışa geçtiği iddia edilen ateizm, deizm gibi tanrının varlığına yönelik inanç sapmaları dini ve kültürel değerlerine bağlı bir toplumun fertlerini kaygılandırmaktadır. Günümüz Türkiye’sinde gündeme gelen Allah’ın varlığına yönelik inanç problemlerini tespit ederek eğitimcilerin bu problemlere yaklaşımını teorik çerçevede ele almayı amaçlayan, dokümantasyon yöntemiyle hazırlanan çalışmada, alanyazındaki araştırmalar taranarak, mevcut durumun fotoğrafını çekip tespit edilen soru ve sorunlara çözüm önerileri ortaya konmaya çalışılmıştır. Son zamanlarda ortaya çıkan inanç problemlerinin birçok sebebi olsa da bunlar arasında ailenin, eğitimcilerin ve öğrenme ortamlarının rolü daha çok öne çıkmaktadır. Bu çalışmada özellikle problemin aile, eğitim ortamları ve eğitimcilerin yöntem ve üsluplarından kaynaklanan yönlerine dikkat çekilmesi amaçlandı. Her bir sorun alanına yönelik tespitler yapılarak bu sorunların çözümüne yönelik öneriler geliştirilmeye çalışılmıştır.","PeriodicalId":41327,"journal":{"name":"Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi-Cumhuriyet Theology Journal","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68156966","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Mâ‘ûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi","authors":"Şevket Kotan","doi":"10.18505/cuid.1162608","DOIUrl":"https://doi.org/10.18505/cuid.1162608","url":null,"abstract":"A Hermeneutical Approach to the Holy Quran in the Context of Surah al-Mâûn \u0000Abstract \u0000Surah al-Mâûn is one of those disputed surahs of the Holy Quran. To begin with, it’s a matter of controversy whether the Surah belongs to the Mecca or Medina periods of Prophecy. Beside those who believe that the Surah, which consists of seven verses, was revealed at Medina in total, while there are also some mufassirs who think that three verses of the Surah were revealed at Mecca, and the remaining at Medina. It’s obvious that the origin of the dispute is the differentiation among various riwayats coming from the Sahabah. Furthermore, various arguments have been made about the meaning of such words as “sahûn” and “mâûn” included in the Surah; and the identity of the people mentioned in the Surah is a severely disputed question. This study prefers trying to understand the dispute by focusing on its historical background than solving it. By that, we analyze and understand the data, from which the dispute arises; thus, try to make it more comprehensible. The reason why we prefer focusing to understand the dispute than solving it is our wish to set forth an example of hermeneutical approach to the Holy Quran. By that example, our objective is to emphasize the significance of the comprehensive approach to the Quranic tafsir in general. As a matter of fact, such an endeavor will show that we need a new point of view not only for the Surah al-Mâûn but for any problems faced in the field of Quranic tafsir. We believe that this point of view is the original point of view of the first generation, whom history made us forgot. \u0000Keywords: Tafsir, Hermeneutics, Asbab al-Nuzûl (Circumstances of Revelation), Historicity, Surah al-Mâ’ûn \u0000el-Mâ‘ûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi \u0000Öz: \u0000Mâ’ûn sûresi etrafında pek çok ihtilafın bulunduğu sûrelerden biridir. Öncelikle sûrenin Mekkî-Medenîliği konusunda bir ihtilaf bulunmaktadır. Yedi âyetten müteşekkil olan sûrenin tamamının Mekke’de indiği görüşünde olanların yanında, ilk üç âyetinin Mekke’de, geri kalanının Medine’de indiği görüşünde olan müfessirler vardır. İhtilafların arkasında sahabeden gelen farklı rivâyetlerin olduğu görülmektedir. Ayrıca sûrede geçen “sâhûn” ve “mâ‘ûn” gibi sözcüklerin anlamı konusunda farklı görüşler olduğu gibi sûrede kendilerinden bahsedilenlerin kimler oldukları konusunda da ciddi görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Biz bu çalışmamızda söz konusu ihtilafları çözmeye çalışmak yerine tarihsel arka planına odaklanarak anlamayı deneyeceğiz. Bununla ihtilaflara zemin teşkil eden verileri analiz ederek onları anlaşılır hale getirmeye çalışacağız. Bu çalışmanın sûredeki ihtilafları çözmek yerine onları anlamaya odaklanmasının nedeni, Kur’ân hermenötiğine dair bir örnek ortaya koymaktır. Bu örnekle, genel manada Kur’ân’ın anlaşılması ve tefsirinde anlamacı yaklaşımın önemini vurgulamış olacağız. Nitekim bu deneme sonucunda sadece Mâ’ûn sûresinde değil, genel manada Kur’ân tefsirinde karşılaşılan s","PeriodicalId":41327,"journal":{"name":"Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi-Cumhuriyet Theology Journal","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68158274","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Turkey and Islam Drawings by Second-Generation Turkish Children in Nottingham","authors":"Fatma Kurttekin","doi":"10.18505/cuid.1154777","DOIUrl":"https://doi.org/10.18505/cuid.1154777","url":null,"abstract":"In this study, it is examined how children between the ages of 6 and 11, living in Nottingham, England, understand the facts of religion and homeland through Turkey and Islam in their drawings. Art-based research method and semiotic method were used in the research. In drawings, the values, symbols, and concepts that children link with Turkey and Islam and the effect of the Turkish Language and Turkish Culture (TLTC) textbooks presented in the Turkish weekend school on this link were analyzed. 14 girl and 16 boy students participated in the study. The first of the drawings was obtained in 2017 within the scope of the researcher's doctoral study, the second one was obtained in 2021. The drawings of 8 children in 2017 and 18 children in 2021 were evaluated. In the end of the research, iIt was observed that by the age the number of the signs and symbols and clarity of the drawings increased. However, there was a differentiation in the signs, symbols, and intensities reflected in the drawings based on year, gender, and age. Yet it was pointed out that Turkey was mostly associated with the flag, and Islam with mosque. The images and embedded videos used in the textbooks may have played a role in emphasizing on these elements. It was determined that the themes reflected in the drawings show parallelism with the subjects in the TLTC program and textbooks. In particular, the content on the themes of the Gateway to the past, Let's go see it, Holidays and Celebrations contribute to the strengthening of the connection with the elements of cultural and religious identity, which are also seen in the pictures.Despite of positive emotions related to Turkey and Islam, negative emotions such as fear and separation were brought up in the drawings of the boys. This situation may be a result of the developmental characteristics of 6–11-year-old boys, as well as the stimuli exposed at the time of drawings and themes such as Gateway to the past focusing on history may have shaped the children's perception.","PeriodicalId":41327,"journal":{"name":"Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi-Cumhuriyet Theology Journal","volume":"2017 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68157208","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Şehrezûrî Düşüncesinde Nefsin Kuvvelerinin Ahlâkî Tekâmüle Tesiri","authors":"Asiye Aykit","doi":"10.18505/cuid.1156721","DOIUrl":"https://doi.org/10.18505/cuid.1156721","url":null,"abstract":"İslam düşüncesinde ahlâkî kemale ulaşma meselesi bilgi teorisiyle birlikte ele alınmaktadır. İnsanın fizik ve metafizik yönlerini içine alan nefis ve kuvveleri konusu bilgi teorisinin ve buna dayalı olarak ahlâkın temelini oluşturmaktadır. Bu makalenin amacı İşrâkî ekolün en önemli isimlerinden Şemseddin eş-Şehrezûrî’nin (ö. 687/1288) nefis ve kuvveleri hakkındaki görüşlerini ahlâkî tekâmül fikrinin merkezinde incelemektir. Kuvveler konusu içerisinde inceleyeceğimiz mütehayyile ve hafıza teorisi aynı zamanda İşrâkî düşüncenin Meşşâî bilgi anlayışına eleştirilerinin de odak noktasında bulunmaktadır. Çalışmamızda bir taraftan Şehrezûrî’nin kuvveler teorisiyle birlikte ahlâkî tekâmül fikri incelenirken diğer taraftan da bu hususlarda Meşşâî ekole eleştirileri de tartışılacaktır. Böylelikle çalışmamızın bir diğer hedefi konu bağlamında Şehrezûrî’nin ahlâk anlayışını, İşrâkî düşünceye katkıları, Meşşâî felsefeyle benzerlikleri ve farklılıkları bağlamında incelemektir.","PeriodicalId":41327,"journal":{"name":"Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi-Cumhuriyet Theology Journal","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68158048","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Molla Sadra ve Nefis Konusunda Pre-sokratikleri Savunusu","authors":"Sümeyye Parildar","doi":"10.18505/cuid.1158642","DOIUrl":"https://doi.org/10.18505/cuid.1158642","url":null,"abstract":"Molla Sadra, pek çok eserinde sıkça Antik Yunan filozoflarına atıfta bulunur ve Nefis bahsi bunların önde gelenlerindendir. Bu makalede, Molla Sadra’nın en önemli eseri Esfâr’dan bir bölüm üzerinde durulacaktır. Esfâr’ın 4.sefer 5. bab 6 faslında Molla Sadra, Antiklerin nefse dair görüşlerini, İbn Sina’nın Şifa Kitabındaki özeti esas alarak aktarır. Sonrasında ise bu teorileri tekrar yorumlar ve anlamlandırır ve İbn Sina’nın eleştirilerine karşı savunur. Ana tema, kavram ve soruları incelendiğinde bu fasılda Molla Sadra’nın kendi nefs görüşünü destekler şekilde antik teorileri yorumladığı gözlemlenir. Bu bölüme odaklanan nazar, aynı zamanda İbn Sina’nın daha literalist okuması karşısında daha yorumcu bir okuma sunan Molla Sadra’nın, antiklere dair geliştirdiği bu okumada kendisine paralel başka filozoflara dayandığını da belirleyecektir.","PeriodicalId":41327,"journal":{"name":"Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi-Cumhuriyet Theology Journal","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68158156","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"A Decoration Technique Featured in 18th Century Turkish Bindings: Yekşah","authors":"Fatma Şeyma Boydak","doi":"10.18505/cuid.1159330","DOIUrl":"https://doi.org/10.18505/cuid.1159330","url":null,"abstract":"Decoration techniques have changed over time in bookbinding art, as in every branch of art. The 18th century is a period in which the classic style bindings were continued to be made, but at the same time new decoration techniques were tried. Yekşah, one of these techniques, is a decoration technique applied in the form of inlaying/pressing a flat or oval metal iron tool on the motifs embroidered with gold on the binding. This decoration technique takes its name from the metal tool used in the application. This tool, called yekşah iron, is an average of 15-16 cm long and is a flat or oval hand tool. Yekşah decoration technique is applied on bindings applied with brush. ‘Applied with brush binding’ means to embroider the pattern on the leather using gold-ink with a brush. After the pattern is embroidered on the leather with the applied with brush technique, it is started to be processed with yekşah iron tool. Lines are drawn on the motifs with a yekşah iron tool based on the direction of the pattern. The leather is partially pitted during this striping. Yekşah decoration technique joined Turkish bookbinding art at the end of the 17th century and the beginning of the 18th century. Examples continued to be seen in the 19th century. However, the period in which the technique was most frequently used is the 18th century. It is known that yekşah decoration technique is mostly applied by the palace bookbinders and especially on the bindings of the manuscript of high value. As a result of the examinations of the yekşah bindings samples published in the literature of Turkish binding art and found in museums and libraries, it was determined that the yekşah decoration technique was applied on 3 different patterns in Turkish bindings. These; rūmī, lattice (zerbahar/zilbahar) and baroque-rococo patterns. It is seen that the yekşah technique was applied in all parts of the rūmī patterned yekşah binding cover. However, it is most common and most diverse in medallions. The reason for this may be that, as of the 18th century, when yekşah decorations began to be seen, corner pieces were not frequently used on the covers of the binding and the intensity of the decoration was seen on the center-medallions. Three types of medallions were identified in the rūmī patterned yekşah bindings. These are the classical sliced oval form medallion, the rectangular medallion, and the sliced circular form medallion. On the rūmī patterned yekşah bindings, the center-medallion and pendant backgrounds are often painted in burgundy color in order to see the gold of the pattern more clearly. Another type of pattern in which the yekşah decoration technique is applied is the lattice (zerbahar) pattern. Zerbahar pattern is a type of binding decoration seen at the end of the 18th century and especially in the 19th century and was applied to cover the entire surface of the binding. It has been determined that as of the 18th century, yekşah application has been made on realist-style flower ","PeriodicalId":41327,"journal":{"name":"Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi-Cumhuriyet Theology Journal","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68158161","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}