{"title":"An Investigation on the Grammatical and Problematic Interpretations of the Expression of \"in Küntüm\" in the Qur'an","authors":"Süleyman Narol","doi":"10.18505/cuid.1239164","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Kur'an-ı Kerim indiği dönemdeki ilk muhataplarına mesajını ulaştırmayı hedeflerken öncelikle onların dilleri olan Arapça’yı en etkileyici ve anlaşılır bir biçimde kullanmıştır. Bunu yaparken de dilin anlam ve kurallar yelpazesinin izin verdiği her türlü imkânı kullanmıştır. Kur'an, muhataplarına mesajını iletirken bazen sözü uzun ifadelerle gerçekleştirmiş kimi zaman da oldukça öz bir biçimde hatta yerine göre bir kelime veya edatla bunu yapmıştır. Dilin yapısı gereği onun anlam ifade eden en küçük parçası olan kelimeler ve hatta Arapça’nın morfolojik yapısı nedeniyle ona özgü olarak edatlar ve harfler, anlamı büsbütün etkileyen unsurlardır. Bu çalışmada ele alınan “إنْ”edatı Arapça’daki diğer pek çok harf ve edat gibi anlam üzerinde hiç kuşkusuz önemli bir etkiye sahiptir. “إنْ”edatının dildeki en temel anlamı olan şart manasında kullanımı genel olarak Kur'an’daki pek çok âyette de kaşımıza çıkmaktadır. Bu anlamın yanı sıra Kur'an'ın bütünlüğü ve âyetlerin bağlamına göre nefiy, tekit ve sebep manaları da bu edatın Kur'an’daki diğer kullanımlarıdır. “إنْ”edatının Kur'an'da asli manası olan şart manası dışında sebep/ta‘lîl manasının dilde olup olmadığı ve buradan hareketle bu anlamın Kur'an'da kullanılıp kullanılmadığı konusu temelde Basra ve Kûfe dil ekollerinin tartıştığı bir mesele olmakla birlikte anlama etkisi nedeniyle bu husus müfessirler arasında da tartışılan bir konu olmuştur. “إنْ”edatının Kur'an'da geçtiği yerlerde anlama olan etkisini tespit edip bağlama uygun olan manayı vermek Kur'an'ın doğru anlaşılması noktasında oldukça önemlidir. Bu çalışma da söz konusu edatın anlama olan etkisini tartışmalı yaklaşımların bulunduğu âyetler ve “إِنْ كُنْتُمْ”şeklinde fiil formundaki kullanımı özelinde ele almayı amaçlaması bakımından önemlidir. Çalışmada üzerinde problematik yaklaşımların olduğu âyetlere müfessirlerin yaklaşımları erken dönemden modern döneme kadar kaleme alınmış olan belli başlı tefsirlerden aktarılmış ve analitik bir bakışla birtakım değerlendirmelere yer verilmiştir. Basra dil ekolü ve onların çizgisindeki kimi müfessirler “إنْ”edatının sebep manasının dilde olmadığını söyleseler de Kûfeli dilciler ve bu çizgideki müfessirler uzun izahlarla bu anlamın söz konusu edatın anlamları arasında bulunduğunu ifade etmişler ve bu edata Kur'an'da kimi bağlamlarda şart manası vermenin doğru olmadığına dair âyetlerdeki ve hadislerdeki kullanımlardan örnekler göstermişlerdir. Mesela el-Bakara sûresi 2/31. âyette melekler hakkında kullanılan “إِنْ كُنْتُمْ”ifadesine “Eğer doğrulardansanız” şeklinde şart manası verilmesi onların doğru sözlü olup olmadıkları konusunda şüphe uyandıracağını ve bunun onların melek olma vasıflarına ters düşeceğini ileri sürmüşlerdir. Diğer taraftan “Ey iman edenler” hitabıyla başlayan ya da hitabın müminlere yönelik olduğu el-Bakara sûresi 2/278, Âl-i İmrân sûresi 3/139 vb. âyetlerin sonundaki “إِنْ كُنْتُمْ” ifadesine “Eğer müminlerseniz/inanıyorsanız” şeklinde şart anlamı vermenin âyetin başı ve sonu arasında bir çelişki doğuracağı ve bu üslubun Allah hakkında itikadi zeminde bir probleme neden olacağını söylemişlerdir. Aynı şekilde birtakım dilciler bazı âyetlere şart manası vermenin bağlam ve Kur'an üslubu açısından problem teşkil ettiğini ileri sürerek bu durumu el-Bakara sûresi 2/23. âyet ve benzeri âyetler üzerinden açıklamaya çalışmışlardır. Zira onlara göre söz konusu âyette müşriklerin Kur'an hakkında şüphe ettikleri kesin olduğu halde “Kur'an hakkında şüphe içindeyseniz haydin onun benzeri bir sûre getirin” denilmesi hem bağlama hem de vakıaya uygun düşmemektedir. Kur'an'da çoğunlukla âyet sonlarında yer alan “إِنْ كُنْتُمْ”ifadesinin fiil formundaki bu kullanımlarını tefsir ederken şart manası veren ve çoğunluğu oluşturan Basra dil ekolü ve onların çizgisindeki bazı müfessirler ise sistematik bir biçimde söz konusu edatın geçtiği âyetlerden bu çalışmada ele alınanların hepsine şart manası vermişler ve bağlam açısından şartın sorunlu olduğu ya da birtakım itirazlara konu olduğu durumlarda da hazif, takdim-tehir ve mecaz gibi çeşitli dilsel izahlara başvurmuşlardır. Kimi müfessirler ise bağlama göre şart ya da sebep/ta‘lîl manası vermiş ve daha serbest hareket ederek dilin bütün imkânlarını kullanmışlardır. Ancak bunların aynı bağlamda gelen benzer âyetlerde de farklı yaklaşımlar sergileyerek problematik bir yorum tarzı ortaya koydukları da dikkatlerden kaçmamıştır.","PeriodicalId":41327,"journal":{"name":"Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi-Cumhuriyet Theology Journal","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.2000,"publicationDate":"2023-05-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi-Cumhuriyet Theology Journal","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.18505/cuid.1239164","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"RELIGION","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Kur'an-ı Kerim indiği dönemdeki ilk muhataplarına mesajını ulaştırmayı hedeflerken öncelikle onların dilleri olan Arapça’yı en etkileyici ve anlaşılır bir biçimde kullanmıştır. Bunu yaparken de dilin anlam ve kurallar yelpazesinin izin verdiği her türlü imkânı kullanmıştır. Kur'an, muhataplarına mesajını iletirken bazen sözü uzun ifadelerle gerçekleştirmiş kimi zaman da oldukça öz bir biçimde hatta yerine göre bir kelime veya edatla bunu yapmıştır. Dilin yapısı gereği onun anlam ifade eden en küçük parçası olan kelimeler ve hatta Arapça’nın morfolojik yapısı nedeniyle ona özgü olarak edatlar ve harfler, anlamı büsbütün etkileyen unsurlardır. Bu çalışmada ele alınan “إنْ”edatı Arapça’daki diğer pek çok harf ve edat gibi anlam üzerinde hiç kuşkusuz önemli bir etkiye sahiptir. “إنْ”edatının dildeki en temel anlamı olan şart manasında kullanımı genel olarak Kur'an’daki pek çok âyette de kaşımıza çıkmaktadır. Bu anlamın yanı sıra Kur'an'ın bütünlüğü ve âyetlerin bağlamına göre nefiy, tekit ve sebep manaları da bu edatın Kur'an’daki diğer kullanımlarıdır. “إنْ”edatının Kur'an'da asli manası olan şart manası dışında sebep/ta‘lîl manasının dilde olup olmadığı ve buradan hareketle bu anlamın Kur'an'da kullanılıp kullanılmadığı konusu temelde Basra ve Kûfe dil ekollerinin tartıştığı bir mesele olmakla birlikte anlama etkisi nedeniyle bu husus müfessirler arasında da tartışılan bir konu olmuştur. “إنْ”edatının Kur'an'da geçtiği yerlerde anlama olan etkisini tespit edip bağlama uygun olan manayı vermek Kur'an'ın doğru anlaşılması noktasında oldukça önemlidir. Bu çalışma da söz konusu edatın anlama olan etkisini tartışmalı yaklaşımların bulunduğu âyetler ve “إِنْ كُنْتُمْ”şeklinde fiil formundaki kullanımı özelinde ele almayı amaçlaması bakımından önemlidir. Çalışmada üzerinde problematik yaklaşımların olduğu âyetlere müfessirlerin yaklaşımları erken dönemden modern döneme kadar kaleme alınmış olan belli başlı tefsirlerden aktarılmış ve analitik bir bakışla birtakım değerlendirmelere yer verilmiştir. Basra dil ekolü ve onların çizgisindeki kimi müfessirler “إنْ”edatının sebep manasının dilde olmadığını söyleseler de Kûfeli dilciler ve bu çizgideki müfessirler uzun izahlarla bu anlamın söz konusu edatın anlamları arasında bulunduğunu ifade etmişler ve bu edata Kur'an'da kimi bağlamlarda şart manası vermenin doğru olmadığına dair âyetlerdeki ve hadislerdeki kullanımlardan örnekler göstermişlerdir. Mesela el-Bakara sûresi 2/31. âyette melekler hakkında kullanılan “إِنْ كُنْتُمْ”ifadesine “Eğer doğrulardansanız” şeklinde şart manası verilmesi onların doğru sözlü olup olmadıkları konusunda şüphe uyandıracağını ve bunun onların melek olma vasıflarına ters düşeceğini ileri sürmüşlerdir. Diğer taraftan “Ey iman edenler” hitabıyla başlayan ya da hitabın müminlere yönelik olduğu el-Bakara sûresi 2/278, Âl-i İmrân sûresi 3/139 vb. âyetlerin sonundaki “إِنْ كُنْتُمْ” ifadesine “Eğer müminlerseniz/inanıyorsanız” şeklinde şart anlamı vermenin âyetin başı ve sonu arasında bir çelişki doğuracağı ve bu üslubun Allah hakkında itikadi zeminde bir probleme neden olacağını söylemişlerdir. Aynı şekilde birtakım dilciler bazı âyetlere şart manası vermenin bağlam ve Kur'an üslubu açısından problem teşkil ettiğini ileri sürerek bu durumu el-Bakara sûresi 2/23. âyet ve benzeri âyetler üzerinden açıklamaya çalışmışlardır. Zira onlara göre söz konusu âyette müşriklerin Kur'an hakkında şüphe ettikleri kesin olduğu halde “Kur'an hakkında şüphe içindeyseniz haydin onun benzeri bir sûre getirin” denilmesi hem bağlama hem de vakıaya uygun düşmemektedir. Kur'an'da çoğunlukla âyet sonlarında yer alan “إِنْ كُنْتُمْ”ifadesinin fiil formundaki bu kullanımlarını tefsir ederken şart manası veren ve çoğunluğu oluşturan Basra dil ekolü ve onların çizgisindeki bazı müfessirler ise sistematik bir biçimde söz konusu edatın geçtiği âyetlerden bu çalışmada ele alınanların hepsine şart manası vermişler ve bağlam açısından şartın sorunlu olduğu ya da birtakım itirazlara konu olduğu durumlarda da hazif, takdim-tehir ve mecaz gibi çeşitli dilsel izahlara başvurmuşlardır. Kimi müfessirler ise bağlama göre şart ya da sebep/ta‘lîl manası vermiş ve daha serbest hareket ederek dilin bütün imkânlarını kullanmışlardır. Ancak bunların aynı bağlamda gelen benzer âyetlerde de farklı yaklaşımlar sergileyerek problematik bir yorum tarzı ortaya koydukları da dikkatlerden kaçmamıştır.
《古兰经》以最令人印象深刻和最全面的方式使用了阿拉伯语,以便在它问世时达到其最初的记载。Bunu yaparken de dilin anlam ve kuralar yelpazesinin izin verdiği her türlüimkânıkullarmıştır。当《古兰经》向他的账户传达信息时,他会用一个词或一种语言,以正确的形式来传达。语言的结构是其意义的最小部分,甚至因为阿拉伯语的形态结构,它也是最有影响力的元素。在这项研究中,“إن”一文无疑具有重要的影响,就像许多其他阿拉伯语字母和小说一样。一般来说,在《古兰经》的许多诗句中,“إن”一词的使用是其语言中最基本的含义。除此之外,《古兰经》的全部含义及其诗句在《古兰经中有不同的用途。除了《古兰经》中的要求外,“INA”的概念也没有出现在语言中,这一概念的含义是,私人教授们讨论了巴士拉和科菲,以及他们在《古兰经中没有使用的事实。对《古兰经》的真正理解对于识别“इन”文章在《古兰经中的作用很重要。重要的是要在本研究中讨论该物质的含义,并确保专门使用“Eن\1606量子”形式的文件格式。工作中存在问题的证据是,教授们是从困惑和分析的特定标题中进行评估的,这些标题在不久的将来到现代都被删除了。Basra dil ekolüve onlarınçizgisindeki kimi müfessirler“1573;نbağlamlardaşart manasıvermenin doğru olmadığına dairâyetlerdeki ve hadislerdeki已经展示了使用示例。例如,巴卡拉是2/31。他们说,如果你是诚实的,他们醒来时会对天使说的话产生怀疑。《古兰经》是2/278,它以“相信的人啊”这个词开头,或者指的是信徒。在伊姆兰的诗句结尾,他们说:“如果你是信徒,迹象和事情的结局之间就会有区别,如果你是信仰者,真主的事业就会有问题。”同样,一些发言者必然会要求提供一些证据,并将这个问题作为《古兰经》的一部分。他们试图解释证据。当他们对《古兰经》有疑问时,有人对他们说:“如果你对它有疑问,就拿一本这样的书来吧”,有人说:“这不一样,也不一样。”。在《古兰经》的过程中,许多早期的“1573;ن”以档案的形式解释了这些用法,许多巴士拉语经济学家和他们的一些专业人士已经为所有从系统性工作中被带走的人提供了条件。bağlam açısındanşartın sorunlu olduğu ya da birtakım itirazlara konu olduğu durumlarda da hazif,takdim tehir ve mecaz gibiçeşitli dilsel izahlara başvurmuşlardır。一些教授利用语言的所有可能性自由活动,这取决于是否有必要。然而,这些关系的相似证据表明了不同的方法,但它们并不回避关注。
期刊介绍:
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi-Cumhuriyet Theology Journal is a peer-reviewed Journal published twice a year as July and December. It aims to publish scientific research such as papers, book reviews and symposium reviews on religious studies and to share these studies with public. CUID provides articles written by qualified specialists in the area of Islamic Studies (Scope: Arts and Humanities/Religion/Islamic Studies & Scope: Social and Behavioral Sciences/ Theology and Ethics). It continues to publish compelling original research articles that contribute to the development of scholarly understanding and interpretation in the history and philosophy of religious thought in all traditions and periods - including the areas of Islamic Studies. Cumhuriyet İlahiyat Dergisi- Cumhuriyet Theology Journal continues to publish compelling original research that contributes to the development of scholarly understanding and interpretation in the history and philosophy of religious thought in all traditions and periods - including the areas of Islamic Studies, Judaic Studies, Christianity, Comparative Religious Studies, Theology and Ethics.