{"title":"KUTADGU BİLİG’DE YER ALAN ÇOK ANLAMLI İSİMLERİN EŞ ZAMANLI ANLAM BİLİMİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"A. Karatas","doi":"10.54566/turas.1284022","DOIUrl":"https://doi.org/10.54566/turas.1284022","url":null,"abstract":"Dil biliminin ilgilendiği başlıca konular arasında yer alan anlam bilimi, dildeki sözcükleri anlamları bakımından inceleyen bir bilim dalıdır. Anlam bilimi de kendi içerisinde alt başlıklara ayrılmaktadır. Bunlardan biri de çok anlamlı sözcüklerdir. Çok anlamlı sözcükler, bir kelimenin temel anlamından hareketle, söz konusu sözcüğün temel anlamı ile ilişkisini kaybetmeden yeni yeni kavramları gösterir duruma gelmesidir. Çok anlamlı sözcüğün yan anlam kazanımı, sözcüğün temel anlamıyla az ya da çok bağlantılı olarak benzerlik, yakınlık, amaç, neden-sonuç, parça-bütün vb. ilişkilerle bir bağ kurması ile oluşur. Bu yolla başlangıçta tek bir kavramın simgesi olan gösterge, daha sonra pek çok kavramı karşılar bir niteliğe bürünür. \u0000Bu çalışmada, XI. yüzyılda Türkçe’nin bilim dili olarak kullanıldığını gösterir bir eser olan Kutadgu Bilig’deki çok anlamlı isimler tespit edilmiştir. Tespit edilen bu isimlerin değerlendirilmesi için eş zamanlı anlam bilimi yöntemi kullanılmıştır. Öncelikle, çalışmada örneği verilen çok anlamlı isimlerin etimolojik önerilerine yer verilmiş olup, daha sonra bu isimler, Karahanlı Türkçesi eserlerini oluşturan Dîvânu Lugâti’t Türk, Karahanlı Türkçesi İlk Kur’an Tercümesi (Rylans Nüshası), Atebetü’l-Hakayık, Divân-ı Hikmet (Kökşetav Nüshası) çerçevesinde eş zamanlı olarak değerlendirilmiştir. Son olarak da, Kutadgu Bilig’de yer alan çok anlamlı isimlerin metin içerisindeki kullanımı gösterilmiştir.","PeriodicalId":191503,"journal":{"name":"Turkish Academic Studies - TURAS","volume":"7 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126462666","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"FERİT EDGÜ'NÜN \"EYLÜLÜN GÖLGESİNDE BİR YAZDI\" ADLI ROMANINDA GÖRSEL YOLCULUK","authors":"Tuğçe Erteki̇n","doi":"10.54566/turas.1272714","DOIUrl":"https://doi.org/10.54566/turas.1272714","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Ferit Edgü’nün (1936), Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı (1988) adlı romanının \u0000içerisinde yer alan “Çakır’ın Öyküsü”, edebiyat-resim ilişkisi bağlamında sanatlar arası \u0000düzlemde incelenmiştir. Adı geçen romanın bütününü oluşturan fotoğrafik anlatılar, \u0000çalışmaya, resim sanatının izlerini barındırmaları bakımından konu olmaktadır. Anlatıcının \u0000zihninde kurgulayarak kelimelerle çizmeye çalıştığı bu fotoğraflarda resim sanatının \u0000olanaklarını bulmak mümkün olduğu gibi fotoğrafların anlattıkları öykü bakımından \u0000modernist izler taşıdığını söylemek de aynı derecede mümkündür. Öyle ki anlatıcı, \u0000fotoğrafların protagonisti olan Çakır’ın, içinde yaşadığı dünyadan silikleşme durumunu \u0000kelimelerle söylemek yerine fotoğraflarla göstermeye çalışmış; hayalinde canlandırdığı \u0000fotoğrafları “[Foto 1]”den “[Foto 31]”e, göründüğü biçimde başlıklandırıp sıralayarak bu \u0000fotoğrafların renk ve suretlerini karşılayacak şekilde sözcüklerle birer hikâye yaratmıştır. Bu \u0000bağlamda çalışma, anlatının bütününü görebilmek amacıyla görsel sanatların olanaklarından \u0000yararlanılması ve anlatıların içeriğine yönelerek modernist imgeler barındıran görseller \u0000yaratılması olmak üzere iki ana damardan hareketle hazırlanmış, romandan uygun örneklerle \u0000desteklenmiştir. Ferit Edgü’nün, resim sanatının olanaklarından faydalandığı çıkarımında \u0000bulunulan Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı adlı romanı ile yazarın, daha önceki metinlerinden \u0000farklı olarak sanatlar arası düzlemde bir denemeye giriştiği söylenilebilmektedir. Dolayısıyla \u0000bu çalışmanın amacı, Tanzimat’tan bugüne Türk edebiyatının farklı romancı, şair ve \u0000türlerinde görülen edebiyat-resim ilişkisini; edebiyatın resim sanatından aldığı esini hem \u0000yazar hem sanatçı kimliği ile entelektüel birikime sahip bir yaratıcı olarak Ferit Edgü’den ve \u0000onun söz konusu romanından hareketle ortaya koymaktır. Yazınsal türler arasından roman \u0000türünü ele alan ve sınırları “Ferit Edgü’nün Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı Adlı Romanında Görsel Yolculuk” \u0000şeklinde çizilen bu çalışmada, edebiyatın, kendi düzleminde anlatma aracı olarak kullandığı sözcükleri, \u0000sanatlar arası düzlemde görsel imkânlar aracılığıyla, anlatmak \u0000yerine göstermeyi denemiş olan fotoğrafik anlatıların incelenmesi; edebiyat-resim ilişkisinin \u0000Edgü’nün adı geçen romanı ile sınırlandırılması, sözcüklerdeki görsel olanakların ortaya \u0000konulmasını; bir resme bakmakla, bir romanı okumak arasındaki yakınlığın gösterilmesini \u0000sağlamaktadır.","PeriodicalId":191503,"journal":{"name":"Turkish Academic Studies - TURAS","volume":"56 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129294983","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"AHLAKİ YOZLAŞMA ÖRNEĞİ OLARAK ÖLÜNÜN GÖZLERİ ESERİ","authors":"Fatma Atay","doi":"10.54566/turas.1290671","DOIUrl":"https://doi.org/10.54566/turas.1290671","url":null,"abstract":"Ahlak kavramının geniş bir tanımına bakarsak “insan topluluklarınca zamanla benimsenen, fertlerin birbirleriyle aile, toplum, devlet ve bütün insanlarla ilişkilerini düzenleyen kurallar, ilkeler ve inançlar bütünü”dür. (Bolay, 2004: 22) Ahlak felsefesi ödev, yükümlülük, sorumluluk, gereklilik, erdem gibi kavramları değerlendirip, ahlakın alanına, ahlakın temel sorunlarına ilişkin problemleri irdeler, çözümlemeye çalışır. Ölünün Gözleri eserini incelerken ahlak felsefesinin problemlerinden ahlaki değerler, ahlaki özgürlük, ahlaki sorumluluk, ahlaki vicdan hususları ele alınacaktır. Batılılaşma süreci Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında da devam etmiş, yalnızca siyasi, sosyal, ekonomik alanlarda değil edebiyat sahasında da etkili olmuştur. Mahmut Yesari, Tanzimat’la başlayan Cumhuriyet’le devam eden toplumsal değişime eserlerinde yer veren yazarlarımızdandır. Mahmut Yesari romanları bireysel ve toplumsal olmak üzere iki kategoriye ayrılır. “Ölünün Gözleri” toplumsal problemlere parmak bastığı eseridir. Eserde para hırsına kapılan insanların yaşadığı ahlaki yozlaşmayı anlatmaktadır. Ahlaki yozlaşmanın meydana gelmesinde temel etkenlerden biri yanlış batılılaşmayla gelen modernleşmedir. “Mahmut Yesari’nin romanlarında toplumsal olarak en çok işlenen konulardan birinin, ‘Türk modernleşmesi’ olduğunu söyleyebiliriz.” (Temizsu, 2020:157) Ölünün Gözleri eserinde kadın erkek yakınlaşmaları, kılık kıyafet, eğlence anlayışları, yeni aile tipi, entelektüel olma adına Fransızca konuşmalar yanlış anlaşılan modernleşmeyle gelen ahlaki yozlaşmayı göstermektedir.","PeriodicalId":191503,"journal":{"name":"Turkish Academic Studies - TURAS","volume":"30 7","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132644359","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"“KUTBA DOĞRU” BİR KEŞİF GEZİSİNİN SERVET-İ FÜNUN’DAKİ YANSIMALARI","authors":"Betül Solmaz","doi":"10.54566/turas.1199822","DOIUrl":"https://doi.org/10.54566/turas.1199822","url":null,"abstract":"Dünyadaki yaşamın devamlılığı açısından kutuplar, tartışmasız bir öneme sahiptir. Kutuplarla ilgili çalışmaların geçmişi yüzyıllar öncesine dayanır. Norveçli bilim insanı Fridtjof Nansen’in, 1893-1896 yılları arasında Fram adlı gemisiyle Arktika’ya yaptığı keşif gezisi, ilkleri gerçekleştirmesi ve ardılları üzerindeki etkisi dolayısıyla bu çalışmaların içinde ayrı bir yere sahiptir. Küresel ilgi gören sefer, Servet-i Fünun yazarlarının da dikkatinden kaçmaz. Derginin sayfalarında pek çok kez, Nansen’e ve sefere ilişkin haberler, yazılar, görseller yayımlanır. Bilimsel yazılarıyla tanınan Mahmut Sadık, bir aydın misyonuyla gelişmeleri takip eder. Kaleme aldığı “Kutba Doğru” başlıklı yazı dizisinde, seferi bütün ayrıntılarıyla ele alır ve Nansen’in düşünce dünyasını okuyucularına açar. Tevfik Fikret de Nansen’den ve Fram seferinden etkilenerek yazı dizisiyle aynı isimde bir manzume yayımlar. Bu çalışmada, Fridtjof Nansen çok yönlü olarak tanıtılmaya çalışılacak, Mahmut Sadık’ın bakış açısıyla dönem koşullarının olanaksızlıklarına rağmen gerçekleşen Fram seferi ve kutup çalışmaları irdelenecek, özellikle “Kutba Doğru” yazı dizisi ve Tevfik Fikret’in manzumesi değerlendirilecektir.","PeriodicalId":191503,"journal":{"name":"Turkish Academic Studies - TURAS","volume":"22 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133258468","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"EYLÜL ROMANI’NIN GÖSTERGEBİLİMSEL ÇÖZÜMLEMESİ","authors":"Melih Çomak","doi":"10.54566/turas.1194684","DOIUrl":"https://doi.org/10.54566/turas.1194684","url":null,"abstract":"Göstergebilim, yaygın olarak bilinenin aksine anlamı değil anlamlandırmayı ele alan bir yöntemdir. Anlam içkin olan, anlamlandırma ise anlamın farklı bağlam ve özneler tarafından biçimlendirilmesidir. Anlamlandırmanın ele alınması göstergebilim tarihinde durağan ve devingen biçimler üzerinden değerlendirilir. Önemli olan ele alınan metnin içeriği değil, ele alınış biçimidir. Bu durum farklılığı ortaya koyar. Durağan yapıların incelenmesi eyleyenler çizelgesi, anlatı izlencesi ve göstergebilimsel dörtgen ile gerçekleştirilir. Özneler arası nesne sahipliği ve yoksunluğu, nesneye yüklenen değer ve karşıtlıklar durağanlıktır. Devingen yapılar ise varoluş, tutku, gerilim yapılarında biçimlenmektedir. Görüngülerle ilintili olarak içten gelen duygulanım ve aralarında oluşan gerilimin bedensel gösterimi ve eylemlere etkisi bunun örneğidir. Metnin anlamlandırılmasını oluşturan anlamın farklı bağlamlarda ele alış biçimlerinin formülleştirilmesidir. Çalışmada Mehmet Rauf’un Eylül adlı romanı Greimas’ın göstergebilim yaklaşımından yola çıkılarak çözümlenmiştir. Çalışmada, metnin akışını değiştiren uzamsal değişimler temel alınıp, metin söylemsel, anlatısal ve temel yapı üzerinden incelenmiştir.","PeriodicalId":191503,"journal":{"name":"Turkish Academic Studies - TURAS","volume":"105 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115983839","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"KIZ DESTANI ÜZERİNE SEMBOLİK OKUMALAR","authors":"A. İçli̇","doi":"10.54566/turas.1203914","DOIUrl":"https://doi.org/10.54566/turas.1203914","url":null,"abstract":"Fiziksel, teknolojik veya ekonomik anlamda gücü elinde bulunduran, dünyaya ya da çevresine bu bağlamda yaptırım uygulayıp hâkim olmak isteyen, diğerlerini kendi emelleri, hedefleri, amaçları ya da ihtiyaçlarını karşılamak için birer araç olarak kullanan zihniyetler sürekli var olmuştur. Bu zihniyet, kendinden olmayanı din, kültür, toplum, kişilik, zekâ, politik ve/veya ekonomik statü noktasında bir şekilde ötekileştirip zayıflatabilmekte; zayıf olanları, zayıflattıklarını ve yaşamdan bezdirdiklerini kendi emelleri uğruna kolayca harcayabilmektedir. Bir nevi kendilerini yaşam alanının yegâne sahibi ve koruyucusu olarak niteleyen bu güç(ler), başkalarına özgür bir alan bırakmamakta, varsa böyle bir alan kendi geniş özgürlükleri içinde kendilerinden olmayanları dar bir alana mahkûm etmektedirler. Bu zihniyet, başkalarının yaşam hakkına ve yaşam şekillerine müdahalede bulunup onların kendi algılarına göre bir yaşam sürmelerini, kendilerine hizmet etmeleri gerektiğini dayatmaktadır. Ancak, tarih boyunca bu algıya karşı olan sembol duruşlar söz konusudur. Farklı dönemlerde ve farklı coğrafyalarda bu dayatmalara karşı çıkan sembol isimler vardır. Birçok medeniyet, din, kültür ve devletin oluşumunun bu türden baskılara bir reaksiyon olduğu söylenebilir. Birçok mitolojik ve efsanevi anlatımda, destan ve romanlarda bu türden konulara rastlanabilmektedir. Edebî anlatımlarda, hikâye bağlamında, mesnevi nazım şeklinde yazılan birçok eserde, uygulanan bu algı ve dayatmalar ile bunlara karşı duruşların anlatıldığı görülebilir. Kadınların bir araya geldiği günlerin vazgeçilmez ritüellerinden/okumalarından olan Kız Destanı, diğer adıyla Kız Mevlidi, bu türden konuyu işleyen önemli bir eserdir. Zengin bir Yahudi ile fakir Müslüman bir ailenin dramını konu edinen, şahıs kadrosu dar olan bu hikâyenin başkahramanı isimsiz genç bir kız çocuğudur. Bu genç kız, fakir bir ailenin üyesi olmakla birlikte, akıllı ve zekidir. Kız, ailesine ve kendisine uygulanan, yardım ve fayda kisveli/görünümlü ancak hakikatte dayatma, kölelik ve ekonomik baskı olan bu algıyı sezip buna karşı çözüm arayışında bulunur. Kendini yaşamın merkezinde, kilit noktasında ve dev aynasında gören bu zihniyete karşı duruşun simgesi olan bu genç kız, kendisine biçilen rollerden sıyrılarak hakikati haykıran ve savunan özgür bir kahramana dönüşür. Tüm kız çocukları, aileler hatta halklar için bir sembol olarak sunulan genç kızın bu hikâyesi, Türk edebiyatında çokça okunan metinlerden biridir. Eser, bir genç kızın ekonomik dayatmaya ve yaşam hakkını elinde almaya karşı duruşunu tüm insanlık adına önemli bir örneklem olarak sunan ender metinlerden biridir. Makalemizde, hikâyenin kısa bir özeti verildikten sonra genç kızın mücadelesinden kesitler sunularak içerik analizi yapılacaktır.","PeriodicalId":191503,"journal":{"name":"Turkish Academic Studies - TURAS","volume":"166 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116596557","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ÇERKES ÖZDENLERİ OYUNU ETRAFINDA GERÇEKLEŞEN “BİR ÇERKES” TARTIŞMASI","authors":"Melih Özel","doi":"10.54566/turas.1200107","DOIUrl":"https://doi.org/10.54566/turas.1200107","url":null,"abstract":"Modern Türk Edebiyatında neredeyse bütün türlerde eser veren Ahmet Mithat (1844-1912); edebiyat sahasında tiyatroya ayrı bir önem verir. Yazdığı oyunlar arasında Çerkes Özdenleri (1884) en çok ses getiren eseri olmuştur. İlk kez Gedikpaşa Tiyatrosu’nda sahnelenen piyes halkın yoğun beğenisini kazanmakla beraber eleştirilerle de karşılaşmıştır. Bir yandan oyunla ilgili Gedikpaşa Tiyatrosu’nun yıkılışına giden süreci hazırlayan jurnaller Saray’a iletilir; diğer yandan Tarîk’te eleştiri yazıları yayımlanır. Tarîk’teki “Bir Çerkes” ve “Diğer Bir Çerkes” rumuzlu yazarlar, oyunun içerik olarak Çerkes gelenek ve göreneklerine uygun olmadığını ileri sürmüşlerdir. Aynı zamanda kostüm ve dekor hakkında Çerkes geleneği ve göreneği odaklı eleştirilerini de belirtmişlerdir. Bu eleştirilere karşılık olarak Ahmet Mithat ve “Bu da Bir Çerkes” rumuzlu yazar da Tercüman-ı Hakikat’te yanıtlarını yayınlamıştır. Bu çalışma, Çerkes Özdenleri oyunu hakkında Çerkesler tarafından kaleme alınmış ve Tarîk’te yayımlanmış altı yazının ilk defa Latin harflerine aktarılmış metinlerini içermektedir. Böylelikle Çerkes Özdenleri oyunu ekseninde gelişen tartışma, Tarîk’teki yazılar aracılığıyla açıklanmaya çalışılmıştır.","PeriodicalId":191503,"journal":{"name":"Turkish Academic Studies - TURAS","volume":"98 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122815395","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"PSİKOLOJİK MANİPÜLASYON VE SERVET-İ FÜNUN ROMANI KARAKTER / EYLEM(E) DEĞERLERİ","authors":"H. Bozkurt","doi":"10.54566/turas.1197391","DOIUrl":"https://doi.org/10.54566/turas.1197391","url":null,"abstract":"servet-i fünun dönem eserlerinin psikolojik yönden kitap incelemesidir.","PeriodicalId":191503,"journal":{"name":"Turkish Academic Studies - TURAS","volume":"38 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114551811","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"STİLOMETRİ METODUYLA “ŞÜPHELİ” METİNLERDE YAZARI BELİRLEME: REŞAT ENİS ÖRNEĞİ","authors":"Sema ÇETİN BAYCANLAR, B. Tahi̇roğlu","doi":"10.54566/turas.1202237","DOIUrl":"https://doi.org/10.54566/turas.1202237","url":null,"abstract":"Edebî metinlerle ilgili çalışmalarda metnin kime ait olduğu bilgisi okur, araştırmacı ve edebiyat tarihi için önemli bir bilgi kaynağıdır ancak tarihi süreçlerde, bu bilginin farklı çekincelerle gizlendiği görülür. Sanatçının kendisini gizlemek için takma (müstear) ad veya adlar kullandığı bazı metinler bir süre sonra açığa çıkmakla birlikte bazı metinlerin kime ait olduğu şüphelidir. \u0000Şüpheli metinlerde okur sezgisel olarak ya da sözlü-yazılı birtakım kaynaklardan yola çıkarak bir tahminde bulunabilir fakat sadece bu verilerle şüpheli metnin kime ait olduğunu bilimsel olarak ispat etmek ya da olasılıklar üzerinden bir değerlendirme yapmak zordur. Bununla birlikte günümüzde dilbilimsel çalışmalarda ve adlî dilbilim çalışmalarında kullanılan stilometri yönteminin yazarı bilinmeyen ya da şüpheli olan metinler için uygun bir belirleme yöntemi olarak kullanılması mümkündür. \u0000Reşat Enis’in 1940’lı yıllarda bir süre çalıştığı Bugün gazetesinde, Ayşe Enis imzasıyla yayımlanan hikâyeler, şüpheli metin olarak yorumlanmış ve bu hikâyelerin Reşat Enis’e ait olabileceği düşünülmüştür. Reşat Enis’in daha önce kullandığı, kaynaklarda yer alan ve bilinen tek müstearı Süheyla Şefik olmasına rağmen yazarın Bugün gazetesinde çalıştığı yıllarda gazeteci-yazar kimliğiyle Reşat Enis ve Süheyla Şefik imzasıyla metinler yayımladığı belki de bu sebeple üçüncü bir imzaya ihtiyaç duyduğu söylenebilir. \u0000Reşat Enis’in ilk ve tek hikâye kitabı olan Kılıcımı Sürüyorum’daki (1930) hikâyelerinin dışında, süreli yayınlarda kalmış ve Reşat Enis imzasıyla yayımlanmış elliden fazla hikâyesi bulunmakla birlikte bu hikâyeler kitaplaşmamıştır. Bu çalışmada ise karşılaştırılacak metinlerin hacmi gözetilerek Ayşe Enis imzasıyla yayımlanan yirmi iki hikâye, Kılıcımı Sürüyorum eserinde yer alan on üç hikâyeyle birlikte ele alınmış, bu metinler stilometri yöntemiyle karşılaştırılmış ve yorumlanmıştır.","PeriodicalId":191503,"journal":{"name":"Turkish Academic Studies - TURAS","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129875068","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ABDULRAZAK GURNAH’IN “PARADISE” (CENNET) ADLI ESERİNDE, “YABANCILAŞTIRMA” VE “YERLİLEŞTİRME’’ STRATEJİLERİ İLE KÜLTÜREL ÖGELERİN ÇEVİRİLERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME","authors":"Funda Özbakir","doi":"10.54566/turas.1180487","DOIUrl":"https://doi.org/10.54566/turas.1180487","url":null,"abstract":"Geçmişi M.Ö. 3000’ li yıllara dayandığı bilinen çeviri, birbirinden farklı disiplinler içinde önemini koruyarak, günümüzde vazgeçilmez bir olgu haline gelmiştir. Çevirinin bu derece önem kazanmasında; günümüz dünyasında farklı ulustan milletlerin gerek politik, sosyal, siyasi, gerekse de ekonomik, göç ya da eğitim gibi sebeplerden dolayı daha sık bir araya gelmesi oldukça etkili olmuştur. Pek çok bilim uzmanı, giderek artan küreselleşme ile birlikte uluslar arasındaki sınırların ortadan kalktığı konusunda görüş bildirse de, kültürel farklılıklar çeviribilim alanında güncelliğini koruyarak önem arz etmeye devam etmektedir. Bu çalışmada, sömürgecilik sonrası edebiyat alanında, son dönemde adından sıkça söz edilen, yazar ve edebiyatçı, Abdulrazak Gurnah’ ın Paradise (Cennet) adlı romanında bulunan kültürel öğelerin çeviri sürecinde aktarımında, çeviribilim araştırmacısı Lawrence Venuti’ nin önerdiği “yerlileştirme” (“domestication”) ve “yabancılaştırma” (“foreignization”) çeviri stratejilerinden yararlanılarak, çevirmenin “yerlileştirme” veya “yabancılaştırma” sarkacında ne yönde durduğu incelenmiş, ve hangi yöne ağırlık verdiği örnekler aracılığıyla irdelenerek açıklanmaya çalışılmıştır. Venuti, çeviri yapılacak olan metinde ki farklılıkların, erek kültür okurları için mümkün olduğunca azaltmak amacı taşıyan bir çeviri yaklaşımı olarak yerlileştirmeyi, yabancılaştırmayı ise kaynak metnin yabancı özelliklerinden bir kısmını tutarak, erek metinde normları zorlayan bir çeviri yaklaşımı olarak belirtir. İnceleme sonucunda; çevirmenin kültürel farklılığı muhafaza ederek, kaynak metinde vurgulanan kimliğin ortaya çıkmasını özellikle tercih ettiği ve bu sebeple, çevirmenin, kaynak metnin kültürel ve dilsel farklılığını yansıtacak şekilde çeviride “yabancılaştırma” stratejisinin ağırlıklı olarak tercih ettiği tespit edilmiştir.","PeriodicalId":191503,"journal":{"name":"Turkish Academic Studies - TURAS","volume":"26 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128845831","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}