Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi最新文献

筛选
英文 中文
OTTOMAN TOMBSTONES IN VELIMESE OLD CEMETERY 奥斯曼人的墓碑在velimese老墓地
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-07-15 DOI: 10.53718/gttad.1182455
Bahar Kocabaş
{"title":"OTTOMAN TOMBSTONES IN VELIMESE OLD CEMETERY","authors":"Bahar Kocabaş","doi":"10.53718/gttad.1182455","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1182455","url":null,"abstract":"Türklerin mensup olduğu dinlerin ortak noktalarından biri ölümden sonra yaşamın varlığına duyulan inançtır. Türkler kültürel tavırlarını dini algılayış ve yaşayış şekillerine yansıttıkları gibi mezar yapılarında da kimliklerini belli etmiş ve ölü gömme geleneklerini devam ettirmişlerdir. Türkler için yüzyıllar içinde kurganlardan türbelere; ayak ve şahide taşından oluşan mezarlara geçiş yaşanmıştır. Bu çalışma Tekirdağ ilinin Ergene ilçesinin Velimeşe kasabasında, Eski Mezarlık adı ile anılan alan üzerinden elde edilen verilerle ortaya çıkarılmıştır. Bugün Velimeşe olarak bilinen bu bölge Roma ve Osmanlı idarelerine şahitlik etmiştir. Bu sebeple Velimeşe Osmanlı ve Roma imparatorluklarının izlerini taşımaktadır. Anadolu’dan Balkanlara Türk göçlerinin neticesinde yerleşimlerin meydana geldiği bu bölgede Velimeşe arşiv kaynaklarında önce kışlık olarak tanımlanmış daha sonra köye dönüştürülmüştür. 400 yıla yakın bir tarihi geçmişi bulunmaktadır. \u0000Ölümün en önemli hatırlatıcısı olarak nitelendirilebilecek mezar taşlarında defnolunmuş kişiye ait isim, unvan, ölüm tarihi gibi bilgiler; baş taşı için seçilen metinlerde anlatılmaya çalışılan hikayeler ve aynı zamanda kullanılan taşların sahip olduğu şekiller araştırma konusudur. Mezar taşları bulundukları bölgenin sosyolojik, coğrafi, tarihi ve kültürel yapısı hakkında pek çok bilgi vermektedir. Bunun yanında mezar taşlarının kitabeleri edebi açıdan önem taşımaktadır. Bu sebeple mezar taşları ve kitabeleri farklı alanlarda kaynak olarak kullanılabilmektedir. Velimeşe eski mezarlık alanında bulunan ve toprak altında kalanlar hariç ulaşılabilen 36 Osmanlı mezar taşı kaynak olarak seçilmiştir. En eskisi 1882 yılına tarihlenen mezar taşları tarih itibari ile geçiş dönemine ait özellikler yansıtan taşlardır. Bu sebeple ne XVIII. yüzyıl öncesi mezar taşları gibi gösterişli ve özgün şekillere sahiptir ne de günümüz mezar taşları gibi sade bir görünüme sahiptir. Bu sahada bulunan mezar taşları arasında Osmanlı tipi olarak sınıflandırılabilecek fes başlı mezar taşı formlarının Cumhuriyetin ilk yıllarında ölenler için tercih edildiği görülmektedir. Bunun yanında 1928 yılında yürürlüğe giren kanun ile beraber mezar taşlarını da kapsayacak şekilde resmi ve gayri resmi levha ve tabelalarda Latin alfabesi kullanımı zorunlu tutulmasına rağmen alanda 1933 yılına ait Osmanlıca Türkçesi ile yazılmış mezar taşları mevcuttur. Tüm bu veriler alandaki mezar taşlarının geçiş dönemi özellikleri taşıdığını ortaya koymaktadır. Yaklaşık 400 yıllık bir geçmişe sahip araştırma alanında en erken tarihli mezar taşının 1882 yılına aittir. Bulunan mezar taşlarının üstünde yazan tarihler ve Velimeşe’nin, bulunduğu bölgede yaşanan deprem, sel, salgın hastalık gibi vakaların tarihleri karşılaştırılarak bölge insanın söz konusu olaylardan etkilenmiş olup olmadığı tetkik edilecektir. Ayrıca tarih, yerleşim yerleri, cinsiyet, lakap ve unvan bilgileri gibi verilerden hareketle Velimeşe havalisi hakkında yorumlar yapılacaktır. Çalışma içerisind","PeriodicalId":150594,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi","volume":"27 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126668127","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
ZAWIYAHS AND FOUNDATIONS TRANSFERRED TO THE OTTOMAN EMPIRE FROM THE MAMLUKS AND AYYUBIDS IN URFA 扎维亚和基金会从乌尔法的马穆鲁克和阿尤布德转移到奥斯曼帝国
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-07-11 DOI: 10.53718/gttad.1242750
Ömer Kozan
{"title":"ZAWIYAHS AND FOUNDATIONS TRANSFERRED TO THE OTTOMAN EMPIRE FROM THE MAMLUKS AND AYYUBIDS IN URFA","authors":"Ömer Kozan","doi":"10.53718/gttad.1242750","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1242750","url":null,"abstract":"Zâviyeler, bulundukları bölgedeki halkın irşad faaliyetlerini yürüterek bölge halkının İslam anlayışının oluşmasında etkili olan mekanlardır. Bu mekanlar bir nevi külliye gibi içinde barındırdığı mescid, medrese, hamam ve matbah gibi yapılarla yöre halkının temizlik, ibâte ve iâşelerini de temin eden dinî-sosyal kuruluşlardır. Dervişlere ve şeyhlere tahsis edilmekle birlikte bazı emirler adına da inşa edilen zaviyelerin arazî tahsisiyle vakıf kurmalarına da imkân tanınmıştır. Şanlıurfa’da da zâviye vakfı olarak pek çok kurum olmakla birlikte Memlük ve Eyyübi devirlerinden Osmanlı’ya intikal eden iki zâviye göze çarpmaktadır. Bunlar Urfa’da Memlük devrine ait Emir Mencik ve Zengî-Eyyübi devrine ait Şeyh Mesud Dede Horasanî zaviyeleridir. \u0000Günümüzde sadece mescid kısmı ayakta kalan ve mescidle birlikte zâviye, medrese ve imaretten müteşekkil Emir Mencik Zâviyesi, Memlüklerin Şam Meliki Emir Mencek(Mencik) tarafından yaptırılmıştır. Şam, Halep, Tarsus ve Birecik’de de aynı adla zâviyeleri tespit edilen ve Emir Mencek’in tam adı Emir Seyfeddin Muncuk el-Yusufî (ö. 1375)’dir. Muhammed Ali devrinde önce Şam ve ardından da Tarsus nâibliği görevini yürütmüştür. Siyasî hayatında Şam, Tarsus, Urfa ve Birecik şehirlerinin yönetimini üstlenmesinden dolayı bu şehirlerde onun adına birer zâviye ve zaviyeye bağlı vakıfların teşekkül etmiştir. 19 Şubat 1374 tarihli vakfiyesine göre gelirlerinin tamamı, Vefaî tarikatı şeyhlerinden Seyyid Celâleddin ve evlâdına ait olmak üzere zaviyeye tahsis edilmiştir. Vakıf gelirlerinin bir bölümü de Urfa’daki diğer zaviyelerde görevli olanlara, seyyid ve alimlere cihet olarak şart koşulmuştur. Buradan hareketle zâviye vakfının hayrî bir vakıf olduğu anlaşılmaktadır. Yine vakfiyesinden hareketle zâviyenin ilk dönemlerde Vefâî tarikatına bağlı bir müessese olarak hizmet verdiği de anlaşılmaktadır. Osmanlı arşiv kayıtlarında vakfa yapılan mütevellilik, mutasarrıf/nazırlık, müderrislik, muallim-i sıbyan atamalarına da rastlanmaktadır. Vakfın varlığını XX. yüzyılın başlarına kadar sürdürdüğü anlaşılmaktadır. \u0000Şeyh Mesud Zâviyesi de, Zengî(1144-1182) Atabeyliği ve ardından Eyyübilerin(1182-1193) Ruha hakimiyeti devrinden günümüze intikal etmiş küçük ölçekli bir vakıftır. Urfa’da Eyyübilere ait en eski İslam kitabesinin Şeyh Mesud Zâviyesi kitabesi olduğu düşünülmektedir. Ayrıca Şeyh Mesud’un, XII. yüzyılın ortalarında Horasan(Nişabur)’dan gelerek Ruha’ya yerleşen bir Horasan Ereni olduğu düşünülmektedir. Yine kitabesinden hareketle, mescid, çilehâneler ve misafir odalarını içerisinde barındıran bir manzume olup Selahaddin Eyyübi’nin Urfa’yı ele geçirmesi(1182)’nin akabinde 1183’te yapıldığı anlaşılmaktadır. 1523 tarihli tahrire göre vakfın gelirlerini Emir Mencik vakfından ayrılan bir hisse ile bazı gayrimenkul kiraları oluşturmaktadır.1760’lı yıllara gelindiğinde zâviyenin yıkık vaziyette olup, eşkıya durağı ve ehli fesâdın toplanma yeri olduğu ifade edilmektedir. Dolayısıyla XVIII. yüzyılın ikinci yarısında bir dönem zaviyenin yap","PeriodicalId":150594,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi","volume":"63 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126365152","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
FROM THE PERSPECTIVE OF THE OTTOMAN-ROMANIAN SOURCES APPOINTMENT OF FERHAD PASHA TO THE WALLACHIA EXPEDITION AND MİLİTARY PREPERATIONS 从奥斯曼-罗马尼亚资料来源的角度来看,任命费尔哈德帕夏参加瓦拉几亚远征和mİlİtary准备工作
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-07-11 DOI: 10.53718/gttad.1298453
Yusuf Heper
{"title":"FROM THE PERSPECTIVE OF THE OTTOMAN-ROMANIAN SOURCES APPOINTMENT OF FERHAD PASHA TO THE WALLACHIA EXPEDITION AND MİLİTARY PREPERATIONS","authors":"Yusuf Heper","doi":"10.53718/gttad.1298453","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1298453","url":null,"abstract":"Batı cephesinde uzun süre Osmanlı Devleti’ni meşgul edecek olan Uzun Savaşların başlaması ve aynı tarihlerde Rumen milliyetçisi Mihail’in (Mihai Viteazul) ortaya çıkışı, Eflâk’taki siyasî dengeleri Osmanlı aleyhine değiştirmiştir. Osmanlı Devleti’nin iç ve dış sorunlar yaşadığı bu karmaşık dönem, isyan fikrinde olan Romen voyvodaları için iyi bir fırsat oldu. Habsburg İmparatoru II. Rudolf Osmanlı savaştığı cephe sayısını genişletmek amacıyla 1594 yılı başlarında Erdel Prensi Sigismund Bathory’i ile bir anlaşma sağladı. Daha sonra bu anlaşma Eflak ve Boğdan’ı da kapsayacak şekilde genişletildi. Nihayetinde üç Romen prenslikleri kendi aralarında ortak düşmanları olan Osmanlı Devleti’ne karşı girişilecek her türlü saldırıda birlikte hareket etmeyi kabul ettiler. Habsburglarla yapılan savaşlardan istifadeyle 13 Kasım 1594 tarihinde Bükreş’te Osmanlı Devleti’ne karşı fiilen isyan eden Mihail, yönünü Tuna boylarında bulunan kasaba ve köylere çevirerek bu bölgede yaşayan halka büyük zarar vermiştir. Tuna hattındaki yerleşim yerlerinin güvenliğin tehlikeye düşmesi üzerine Osmanlı makamları, Eflâk’ta daha kalıcı çözümler üretmeye karar vermişlerdir. Bu bağlamda Eflâk voyvodalığı, doğrudan Osmanlı eyaletine dönüştürülerek Satırcı Mehmed Paşa beylerbeyi olarak atanmış ve Bükreş ve Târgovişte’de yapılacak kalelere ulufeli askerler yazılmıştır. Divân-ı Hümâyûn tarafından alınan kararı uygulamaya koyma görevi de Ferhad Paşa’ya verilmiştir. Nitekim Ferhad Paşa, İstanbul’daki hazırlıklarını tamamlayan Ferhad Paşa, Davutpaşa’dan büyük bir törenle Eflak Seferi’ne çıktı. Ferhad Paşa ve maiyeti Davutpaşa istikametinden sonra sırasıyla Halkalı, Benefşe, Çatalça’dan geçerek 23 Mayıs 1595 tarihinde Edirne’ye geldi. Beş günlük bir aranın ardından Hazergrad’a yöneldi. Ferhad Paşa Hazergrad’a geldiğinde hala ordunun bir bölümü orduya katılmamıştı. Bu duruma serzenişte bulunsa da bir tesiri olmadı. Bu esnada Karadeniz yoluyla Varna’ya getirilen topların Tuna yoluyla rahat bir şekilde Rusçuk’a götürmesi gerekirken küçük bir sorun yaşandı. Mihail’in İbrail’i işgali yüzünden buraya bıraktığı bir miktar asker yüzünden Osmanlı donanması Tuna’dan Rusçuk’a ulaşamadı. Bunun yerine ağır top ve mühimmat Varna’da indirilerek develerle Rusçuk’a taşınmasına karar verildi. Ferhad Paşa tüm bu eksikliklere rağmen Temmuz 1595 tarihinde Rusçuk’a geldi. Köprü çalışmaları için gerekli hazırlıkları tamamlayarak köprü yapımına başladı. Bir müddet burada Osmanlı ordusunun Eflâk’a geçmişini kolaylaştıracak köprü çalışmalarına nezaret etmiştir. Ferhad Paşa gerçekleştirdiği tüm bu hazırlıklara rağmen, İstanbul’da rakipleri tarafından başlatılan yıpratma faaliyetlerine karşı koyamadı. Bilhassa Ferhad Paşa’ya karşı İstanbul’da oluşan muhalif cephenin merkezinde Sinan Paşa bulunmaktaydı. Sinan Paşa’nın yanı sıra İbrahim Paşa da bu muhalif cephenin önde gelen isimlerinden biriydi. İbrahim Paşa, sadaret kaymakamlığı göreviyle ikinci vezir konumunda olduğundan İstanbul’da ciddi bir etkiye sahipti. Sadra","PeriodicalId":150594,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi","volume":"32 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129687248","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
OSMANLI-AK-KOYUNLU İTTİFAKI VE FERAH/FERRUH-ŞAD BEY’İN ZELHE SAVAŞI
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-07-05 DOI: 10.53718/gttad.1220715
Ahmet Toksoy
{"title":"OSMANLI-AK-KOYUNLU İTTİFAKI VE FERAH/FERRUH-ŞAD BEY’İN ZELHE SAVAŞI","authors":"Ahmet Toksoy","doi":"10.53718/gttad.1220715","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1220715","url":null,"abstract":"Ak-koyunlular, Tur Ali Bey zamanında Anadolu’da önemli rol oynadılar. Onların ilk merkezleri Diyarbakır oldu. Timur’un Anadolu’ya yaptığı seferler, buradaki siyasi yapıyı etkiledi. Tur Ali Bey’in ölümünden sonra Ak-koyunluların başına Kutlu Bey geçti. Kutlu Bey zamanında güçlenen Ak-koyunlular, Bayburt-Erzincan yörelerine yerleşmeye başladılar. Ak-koyunlular, Timur ile ittifak yaptı. Özellikle Osman Bey zamanında Doğu Anadolu’ya hâkim olmaya başladılar. Ak-koyunluların bu politikası, Osmanlı Devleti’ni tedirgin etti. \u0000Fatih Sultan Mehmed kısa zamanda Osmanlı ordusu savaşa hazır hale getirdi. Bu sırada Karamanoğlu ve Venedik’te Uzun Hasan’ı Osmanlılarla savaşması için teşvik ettiler. Nihayet 1473 baharında Osmanlı sultanı vezirleri, beyleri ve askeri ile İstanbul’dan Anadolu’ya hareket etti. Öncelikli olarak Akıncı beyi Mihaloğlu Ali Bey’e Sivas üzerine akınlar yapmasını söyledi. İskender Bey’i Kayseri’ye Sancak beyi olarak tayin etti. Baki Bey de Subaşı olarak Niksar’a tayin edildi. Sonuç olarak Otlukbeli savaşında Fatih Sultan Mehmed Ak-koyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ı yendi. \u0000Bundan sonra Osmanlı-Ak-koyunlu ilişkileri gerginleşti. Osmanlı- Ak-Koyunlu münasebetleri, Uzun Hasan’ın Otlukbeli savaşında mağlup olmasından sonra farklı bir yola girerek yerini iyi ilişkilere bıraktı. Erzurum ve Erzincan yörelerindeki Bayındırlı aileleri Osmanlı hizmetine girdiler. Fatih Sultan Mehmed’den sonra Osmanlı tahtına geçen oğlu II. Bayezid, Trabzon valiliğine Selim Han’ı tayin etti. Şehzade Selim’in valiliği sırasında Osmanlıların doğuya karşı siyasetlerinde değişiklik oldu. \u0000Esasen Ak-Koyunluların yıkılmasından sonra İran’da kendi devletini kuran Şey Haydar’ın oğlu Şah İsmail tahta geçmesi ile Tebriz merkezli kurulan diğer Türk devletleri Kara-Koyunlu ve Ak-Koyunlular gibi Doğu Anadolu ile ilgilenmeye başladı. Kendisine tabi olmayan Bayındırlılara karşı güçlü bir siyaset izlemeye başladı. Özellikle Bayburt, Mama Hatun/Tercan, İspir, Pasinler, Erzurum, Erzincan, Karakulak ve Pulur bu şiddet politikasından oldukça fazla etkilendiler. \u0000Bu kötümser havada Osmanlı başkenti de gereği gibi yardımcı olamadı. Ancak Trabzon valisi Şehzade Selim, gelecekteki tehlikeyi zamanında teşhis edebildi ve Trabzon, Erzincan ve Bayburt havalisindeki Safevi nüfuzuna karşı çıktı. Bu sırada bölgede Osmanlıların müttefiki olarak Ferah/Ferruh-şad Bey bulunuyordu. Ferah-şad Bey son Ak-Koyunlu Sultanı Murad’ın veziri olup 1501’de Tebriz’in kaybedilmesinden sonra Şah İsmail’in önünden kaçarak Trabzon’a sığındı. \u0000Selim Han, Şah İsmail’in üzerine hareket edip Erzincan’a geldiği zaman Ferah-şad Bey beyleri ile birlikte Sultanın hizmetine girdi. Bu sırada Tercan’da bulunan Şah İsmail’in adamlarından Ahmed Sultani de Osmanlıların bölgedeki hareketini takip ediyordu. Ferah-şad Bey ise üç yüz kişilik kuvvetiyle Osmanlıların öncüsü olarak harekete geçti. O Erzincan’dan Geçit deresine girerek Haçadur Hanını geçip Cibice Boğazından Tercan Ovasına indi. Buradan Tercan Ovasının kuzey ucunda bulunan Gel","PeriodicalId":150594,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi","volume":"11 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123352277","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
A TEACHER OF HUNGARIAN ORIGIN AT THE VILLAGE INSTITUTES: GÁSPÁR NAGYPÁL 在乡村学院的匈牙利裔教师:gÁspÁr nagypÁl
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-07-05 DOI: 10.53718/gttad.1297790
Gülşah Eser
{"title":"A TEACHER OF HUNGARIAN ORIGIN AT THE VILLAGE INSTITUTES: GÁSPÁR NAGYPÁL","authors":"Gülşah Eser","doi":"10.53718/gttad.1297790","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1297790","url":null,"abstract":"Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş döneminden itibaren Macar bilim adamları, uzmanlar ve öğretmenler bilhassa mesleki ve teknik eğitim veren kurumlarda görev almışlardır. 1940’lı yıllara gelindiğinde Köy Enstitüleri’nin açılması buralarda da istihdam edilmelerine olanak vermiş ve böylelikle Macarların inşaat, altyapı vb. alanlardaki bilgilerinden büyük oranda istifade edilmiştir. Enstitülerin inşaat faaliyetlerinden elektrik ve suya kavuşturulmalarına kadar pek çok çalışmaya emek veren Macar eğitimciler böylelikle bu kurumların yapılandırılmalarına önemli katkılar sağlamışlardır. Arşiv belgelerinde Macar asıllı üç kişinin bu kurumlarda istihdam edildiği bilgisine yer verilmiş ve bunlar arasında Gáspár Nagypál ismi zikredilmiştir. Bu makale Nagypál’in hayatını ve Türkiye’deki çalışmalarını konu almaktadır. \u0000Nagypál’in Macaristan’ın Szeged şehrinde doğduğu ve eğitim aldığı, makineci olarak yetiştiği bilinmekle birlikte Köy Enstitüleri’nde görevlendirilecekler arasında neden onun seçildiği ve Türkiye’ye hangi tarihte geldiğine dair herhangi bir kayda ulaşılamamıştır. Literatürde Nagypál’in çalıştığı kurumlardaki görev tanımıyla ilgili olarak farklı görüşler mevcut olup bu araştırma öncelikle bu duruma açıklık getirmeyi amaçlamaktadır. Çeşitli kaynaklarda ustabaşı, usta öğretici, uzman ve öğretmen olarak nitelendirilmesine rağmen Göl Köy Enstitüsü Tasnif Edilmemiş Arşivi’nde yer alan belgeler, öğretmen olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca “öğretmen” sıfatıyla attığı imzası, vesikalık fotoğrafı, Göl Köy Enstitüsü bünyesinde yapmış olduğu çalışmalara ve yazışmalara ilişkin çeşitli detaylar bu arşivde Öğretmen ve Memur Sicil Defteri’nin yanı sıra kendi özlük dosyasında yer almaktadır. Bu belgeler de onun öğretmen olarak görev yaptığını doğrulamaktadır. \u0000Nagypál’in Göl, Çifteler, Hasanoğlan, Kepirtepe ve Akçadağ Köy Enstitüleri’nde özellikle elektrik donanımının kurulmasında görev aldığı bilinmektedir. Bununla birlikte ara ara başka enstitü ya da eğitim kurumlarına görevlendirildiği de olmuştur. Bu süreçlerde değişmeyen temel unsur ise öğrencilere teknik bilgilerini aktarması ve işleri onlarla birlikte gerçekleştirdiği imece usulüyle yapması olmuştur. Böylelikle Nagypál, Köy Enstitülerinde öne çıkan “İş İçinde Eğitim” ilkesinin uygulayıcılarından biri olarak eğitim tarihimizde yerini almıştır. \u0000Türkiye’de uzun sayılabilecek bir dönem görev yapmış olmasına rağmen Nagypál’e dair bilgiler daha çok satır aralarında kalmıştır. Daha önemli olarak onun hayatını ve çalışmalarını konu edinen özgün akademik bir çalışmaya rastlanamamıştır. Türkiye Cumhuriyeti tarihi literatürü bağlamında bir değerlendirme yapıldığında ise bu husus bir noksanlık olarak karşımıza çıkmaktadır. Buradan hareketle bu araştırmanın başka bir amacı ise Nagypál’in hayatı hakkında özlü bilgi sunduktan sonra Türkiye’deki çalışmalarına değinmek olarak belirlenmiştir. \u0000Görevlendirildiği enstitülerin ve daha çok hangi çalışmalar üzerine yoğunlaştığının belirlenmesi, öğrencilerin onun hakkındaki düşün","PeriodicalId":150594,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125797059","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
A SIGNIFICANT ACTOR IN 19TH CENTURY POLITICAL AND INTELLECTUAL LIFE: MUHAMMED YUNUS CAN TAŞKENDI 一个重要的演员在19世纪的政治和知识分子的生活:穆罕默德尤努斯可以taŞkendi
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-07-03 DOI: 10.53718/gttad.1215444
Meryem Özer
{"title":"A SIGNIFICANT ACTOR IN 19TH CENTURY POLITICAL AND INTELLECTUAL LIFE: MUHAMMED YUNUS CAN TAŞKENDI","authors":"Meryem Özer","doi":"10.53718/gttad.1215444","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1215444","url":null,"abstract":"XIX. yüzyılın Türkistan’ın önde gelen âlim, devlet adamı ve tarihçilerinden olan Muhammed Yunus Can, Taşkent’te doğmuştur. Devrin önde gelen âlimlerinden dersler alan Yunus Can, eğitimini Hokand ve Taşkent’te tamamlamıştır. Yeteneğiyle kısa sürede sivrilen Yunus Can, 1850’li yıllardan itibaren Hokand Hanlığı’nda gelişen siyasi olaylarda aktif rol oynamış, Alikuli ile Hüdayar Han’ın arasındaki iktidar mücadelelerinde Alikuli’nin yanında yer almıştır. Alikuli’nin iktidarı ele geçirmesinden sonra Yunus Can’ın yükselişi de ivme kazanmış, kısa süre içinde önce Şigavul, bir müddet sonra da Dadha rütbeliğine yükselmiştir. Ali Kuli’nin vefatından sonra, Kaşgar Devleti’ne giderek Yakub Beg’in hizmetine girerek önce mühürdarı, kısa bir süre sonra da devletin ikinci önemli şehri olan Yarkend’in valiliğine getirilmiştir. Yakub Beg’in en çok güvendiği adam olan Yunus Can, yaklaşık on iki yıl Yarkend ve civarındaki şehirlerin yönetiminden sorumlu olmuştur. Bu süre zarfında özellikle İngiltere’den/Hindistan’dan Yakub Beg’i ziyarete gelen resmi ya da gayrı resmi elçileri Doğu Türkistan sınırlarından girdikten sonra ilk karşılayan kişi olmuştur. İngiliz elçiler önce Yarkend’de Yunus Can tarafından karşılanmış, ağırlanmış, burada ilk görüşmeler onunla yapılmıştır. Yakub Beg’in ölümünden sonra onun yerine geçen Beg Kuli Beg’i desteklemiş; önce kardeşiyle girdiği taht mücadelesinde, ardından hükümdarlığını tanımayan beylerin önderliğinde çıkarılan ayaklanmalarda Beg Kuli Beg’in yanında yer almış ve isyanların bastırılmasında ona yardımcı olmuştur. Ancak devlette bu meseleler vuku bulurken Mançular Kaşgar’ı ele geçirmiştir. Bunun üzerine Yunus Can, Hokand’a geri dönmüştür. Hokand’a döndükten sonra burada bir müddet kadılık yapan Yunus Can, ayrıca Hanlık tarihiyle ilgili eserler yazmıştır. Hem Hokand Hanlığı’nda hem de Kaşgar Devleti’nde etkin biri olan Yunus Can’ın başarısının başlıca nedeni maceradan uzak ve aklıselim tutumudur. Bu özelliği Ali Kuli ve Yakub Beg üzerinde tesirli olmuş, onların takdir ve güvenlerini kazanmasını sağlamıştır. Devlet yönetiminde savaştan çok müzakereler yoluyla sorunların çözülmesini tercih eden Yunus Can, silahlara başvurmanın son çare olması ve sorunun masa başında çözülmesi gerektiğini savunmuştur. Ayrıca gerek aldığı eğitim gerekse şahsi eğilimlerinin uzantısı olarak bilime ve sanata önem vermesi, dönemin önde gelen sanatkârlarını ve bilim adamlarını koruması; hat, belagat, edebiyat, tarih gibi sanatlara ilgi duyması ve bu alanlarda eserler vermesiyle çok yönlü bir devlet adamı portresi çizmiştir. Yunus Can, birçok vasfının yanı sıra özellikle tarih alanındaki çalışmalarıyla XIX. yüzyıl Türkistan tarihine önemli katkılarda bulunmuştur. Hokand Hanlığı’nın yükseliş ve çöküş sürecini ele aldığı (Ali Kuli Emir-i Leşker Tarihi, Tuffe-i Taib ve Hakikat’ül-Enver) üç kitap yazmıştır. Adı geçen kitaplar Hokand Hanlığı, Fergana ve Türkistan’ın Rusya tarafından işgali konularında önemli birer kaynak niteliğindedir. \u0000Bu çalışmada, devlet adamlı","PeriodicalId":150594,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi","volume":"4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122180673","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
CENTRAL GOVERNMENT, PROVINCE AND MUNICIPALITY SEEKING SOLUTIONS TO ISTANBUL'S PROBLEMS AFTER THE 1960 REVOLUTION 中央政府、省和市政府寻求解决1960年革命后伊斯坦布尔问题的办法
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-06-25 DOI: 10.53718/gttad.1252636
Ibrahim Yilmaz
{"title":"CENTRAL GOVERNMENT, PROVINCE AND MUNICIPALITY SEEKING SOLUTIONS TO ISTANBUL'S PROBLEMS AFTER THE 1960 REVOLUTION","authors":"Ibrahim Yilmaz","doi":"10.53718/gttad.1252636","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1252636","url":null,"abstract":"1960-1980 döneminde İstanbul, bir dizi sorunla karşı karşıya kalmış ve idareciler bu sorunlara çözüm üretmeye çalışmıştır. Bu sorunlarından temel gıda maddelerinin temin edilmesi, barınma ihtiyaçları ve kira sorunları, şehrin enerjisinin sağlanması ve ısınma problemine çözüm üretilmesi, içme suyunun arzı için yapılan çalışmalar halkın gündelik yaşamını doğrudan etkilemiştir. Şehrin yoğun göç alımına bağlı olarak emniyet ve asayiş sorunlarının karakteri değişmiş ve çeşitlenmiştir. Eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler alanındaki yatırım ihtiyaçları artmış ve ihtiyaçların karşılanması güçleşmiştir. Suriçi ile birlikte Eyüp, Beyoğlu ve Üsküdar beldelerinden meydana gelen eski İstanbul’un yerleşim sınırları bu dönemde genişlemiştir. Büyüme, başlangıçta bu çekirdek merkezlerinin çevresinde daha sonra ise bağımsız köy hüviyetindeki küçük yerleşim alanlarında devam etmiş ve şehir, megapol kimliğini kazanmıştır. Bu durum beraberinde planlamayı ve yeni açılımları gerekli kılmıştır. Büyük Nazım Planı Bürosu Başkanlığı’nın ihdas edilmesi ve çevre yolu ile birlikte Boğaziçi Köprüsü’nün inşası bu ihtiyaçtan hareketle programlanıp hayata geçirilmiştir. Şehrin yeni yapısal özelliklerinden biri haline gelen merkezden çevreye ve çevreden merkeze geliş-gidişler şehir içi ulaşım yatırımları ile aşılmaya çalışılmıştır. Diğer taraftan imar işlerine başlı başına gecekondu olgusu rengini vermiştir. Gecekondulaşma, 1950’lerden itibaren kırdan kente göç hareketliliğinin sonucu olarak ülke gündemine oturmuştur. Şehir yönetimi, gecekondulaşmanın genişlememesi için çaba sarf etmiş ve gecekondu alanlarının ıslahı için çözüm üretmeye çalışmıştır. Bu kötü yapılaşma kıskacında büyük yapı çözümlerine de mesai harcanmıştır. İstanbul deniz ve liman şehri olarak değişen zaman ve modern lojistik ihtiyaçlarına yeni yatırımlarla ayak uydurmaya çalışmıştır. Dönem itibariyle bütün bu sorunlar ele alınırken şehrin yeni ve sürekli büyüyecek iki sorunu, çevre ve turizm meselesi, varlığını hissettirmeye başlamıştır. \u0000Bu dönemde yerel ve merkezi yönetim büyük emek vererek koordinasyon içinde İstanbul’un sorunlarına eğilmiştir. Şehrin sahip olduğu imkânlar, kadro ve bütçeler değerlendirilerek çözüm seçenekleri geliştirilmiştir. Yeni umutlarla iş ve aş için şehre yoğun bir şekilde akın eden insanların belediyeden yol, su, elektrik ve diğer belediye hizmetlerini beklemişlerdir. Bu talepleri karşılama kapasitesine sahip olmayan belediye, hizmet üretmekte zorlanmıştır. Aynı şekilde merkez-çevre etkileşimi, merkezin yoğunluğunun artması ve çevre alanlarının temel hizmet ve ihtiyaçlardan yoksunluğu ana problemler olarak şehir yönetimini uğraştırmıştır. İl özel idaresi ve belediye sahadaki organizasyon için gerekli bütçe ve yetişmiş insan kaynağı imkânlarına kavuşamamıştır. Bu imkânsızlıklardan, şehir hizmet alanlarındaki diğer kamu kurum ve kuruluşları da dert yakınmıştır. Yeni yatırım kaynakları üretilememiş ve var olan kaynaklar da verimli kullanılamamıştır. Vilayet, belediye ve merkezi irade 27 May","PeriodicalId":150594,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi","volume":"6 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124516204","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
SAYRAM’DA SOVYET REPRESSİYA POLİTİKALARI 苏维埃在萨伊拉姆的镇压政策
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-06-23 DOI: 10.53718/gttad.1267293
Vecihi Sefa Fuat Heki̇moğlu, Zhanabek Tashtanov
{"title":"SAYRAM’DA SOVYET REPRESSİYA POLİTİKALARI","authors":"Vecihi Sefa Fuat Heki̇moğlu, Zhanabek Tashtanov","doi":"10.53718/gttad.1267293","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1267293","url":null,"abstract":"Günümüzde Kazakistan Cumhuriyeti, Türkistan Vilayeti sınırları içerisinde yer alan Sayram ilçesi, Türk tarihi için özel bir yeri olan kadim bir yerleşim merkezidir. Orta Asya’da İslam dininin yayılması ve kurumsal bir şekilde yerleşmesinde önemli katkıları olan Sayram, tarih boyunca başından birçok meşgaleyi geçirmiştir. Makalemizde, Sovyet hükümetinin bölgede iktidara gelişinin ardından Sayram’da yaşanan sosyal ve ekonomik gelişmeler ele alınmıştır. \u0000Sovyetler Birliği’nde Stalin’in devletin başına geçmesiyle, eski rejime karşı mücadele gerekçesiyle milyonlarca halkın yaşamını alt üst eden baskı ve zorlama siyaseti yürürlüğe girmişti. Repressiya olarak literatüre geçen bu uygulamalar sırasında öncelikli olarak siyasi alanda harekete geçilmiş, Sovyetler Birliği’ndeki ulusal hareketlerin liderleri soruşturmalara ve kovuşturmalara tabi tutulmuş, sürgüne yollanmış ve bunların birçoğu idam cezasına çarptırılmıştı. Bununla birlikte şunu da belirtmek gerekir ki, repressiya politikalarının sıkıntılarını sadece aydın kesim değil, sıradan halk da çekmiştir. 1920’li yıllarda tüm Sovyetler Birliğinde, kolektifleştirme adı altında çiftlikler birleştirilerek devlet denetimi altına alınmıştı. Böylece tarım ve ekonomik alanda gelişme sağlanacağı planlanmıştı. Ancak Kazak halkının tarihi ve kültürel özellikleri göz önünde tutulmadan yürütülen bu uygulama, tam bir felaketle sonuçlanmıştır. Bu felaket sırasında fakirleşen, malları ve mülkleri müsadere edilen, başka topraklara göç etmek zorunda kalan ve hayatlarını kaybeden tüm insanları da repressiya kurbanları arasında saymak gerekir. \u0000Bu çalışmamızda, Kazakistan’ın Sayram ilçesinde Sovyet politikalarının meydana getirdiği olumsuz vaziyet ve bu durum karşısında halkın gösterdiği tepkiler, arşiv belgeleri kaynak gösterilerek irdelenecektir. Makale, Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkezî Komitesi temsilcisi Katselenenbogen’in Sayram ve civar kasabalarda yapmış olduğu incelemeler sonunda hazırladığı rapor temel alınarak kaleme alınmıştır. Raporda, kolektifleştirme işlemleri esnasında, Sovyet yetkililerin yanlış uygulamaları yüzünden, Sayram ve civarında tarıma elverişli, ekilebilir toprakların büyük kısmında ziraat yapılamadığı, bunun sonucu olarak da bölge halkının bir kısmının yurtlarını terk ederek göçmek zorunda kaldıkları hakkında şikâyetler alındığı belirtilmişti. \u00001928-1930 yılları, tüm Kazakistan’da olduğu gibi, Sayram ilçesinde de kolektif şirketlerin kurulduğu ve repressiya politikalarının uygulandığı dönemdi. Sovyet hükümetinin bölgede yürüttüğü politikalar, halkın tepkisine yol açmıştı. Halkın şikâyetleri, Sayram’da bulunan Orta Asya Devlet Üniversitesi öğrencileri tarafından devlet organlarına ulaştırılmıştır. Çalışmamızda, öğrencilerin Sovyet hükümetinin yerel birimlerine yapmış olduklarının başvuruların yanı sıra halkın ekonomik vaziyeti hakkındaki bilgiler, arşiv belgeleri ışığında incelenmeye çalışılmıştır. Aynı zamanda makalemizde, halk düşmanı olmakla suçlanarak haklarında işlem yapılanlar için","PeriodicalId":150594,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi","volume":"23 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134604117","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
1876 OSMANLI-SIRP-KARADAĞ SAVAŞI’NDA RUS GÖNÜLLÜLER
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-06-22 DOI: 10.53718/gttad.1294897
A. Özkan
{"title":"1876 OSMANLI-SIRP-KARADAĞ SAVAŞI’NDA RUS GÖNÜLLÜLER","authors":"A. Özkan","doi":"10.53718/gttad.1294897","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1294897","url":null,"abstract":"Sırbistan’da Prens Milan Obrenoviç’in hükümranlığı sırasında patlak veren Hersek İsyanı önemli sonuçlar doğurmuştur. Ağustos 1875’te Sırbistan’da iktidara savaş hükümeti gelmiştir ki bu savaşçı atmosferin bir sonucu idi. Liberaller savaş yanlısı iken, Sırp Prensi Milan Obrenoviç ve muhafazakârlar buna karşıydı. Sırbistan’ın Bosna-Hersek’teki yurttaşlarına yardım edip etmeyeceği ve Osmanlı Devleti ile savaşın olup olmayacağı esas sorunu oluşturmaktaydı. Nisan 1876’da Sırbistan’da hükümet değişmiş ve savaş taraftarı olan Liberaller iş başına gelmiştir. Stevca Mihailoviç hükümet reisi olurken, Yovan Ristiç ise dışişleri bakanı olmuştur. Ristiç kriz anlarında temkinli ve ılımlı olmasına rağmen Voyvodina liberallerinin baskısıyla cesurca hareket etmiştir. 13 Mayıs’ta Sırp Bakanlar Kurulu, Türkiye’deki kardeşlerinin kurtuluşuna yardım etmeye ve Türk İmparatorluğu’ndaki Sırp halkını mümkün olduğunca birleştirmeye karar vermiştir. Ancak önceliği her zaman kendi tahtını korumak olan Milan, Osmanlı Devleti’ne karşı direk bir saldırıdan çekinmiştir. Askeri durumun farkında olan ve yetersizliklerini bilen Milan kendi tahtının tehlikeye girmesiyle Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etmiştir. Sırplar kalede bulunan Osmanlı sancağını kesmiş ve Karadağ Prensi de Avrupa politikacılarını aldatmak için yine bu şekilde hareket etmiştir. Savaş ilanı Sırbistan ve Karadağ’da olduğu kadar, bu iki Slav ülkesinin koruyucusu olan Rusya’da da büyük heyecana yol açmıştır. Başkonsolos White, Lord Derby’ye gönderdiği yazısında bu savaşın birincil amacının Bosna’daki Hristiyan Sırpların özgürlüklerine kavuşturulması ve silahlı işgal yoluyla bu vilayette yeni bir düzen kurulması olduğunu belirtmiştir. Savaş ilanıyla birlikte Rus kiliseleri Sırp zaferi için dua etmeye başlamış ve Moskova metropoliti de Sırp ve Karadağlılara yardım için özel bir program düzenlemiştir. \u000013 Temmuz’da gerçekleşen bu özel ayini Moskova metropoliti, Sırp ve Karadağlı kuvvetlerin başarısına ithafen yapmıştır. Ancak bu girişimler St. Petersburg’daki metropolit tarafından tekrarlanmamıştır. Belgrad metropolitinin yayınladığı bir çağrı da din adamları vasıtasıyla dağıtılmıştır. Temmuz ayından önce yani savaş ilanından önce kilise tarafından toplanan paralar Slav Hayırsever Komiteleri kapsamındaki yardım fonları için en büyük gelir kaynağı idi. Son gelişmelerle birlikte bunlar daha büyük rakamlara ulaşmışlardır. Çernayef’e eskiden beri finansman sağlayan Khludov ve diğer Moskova milyonerleri de yardımda bulunmaya başlamışlardır. İmparatoriçenin himayesindeki Kızılhaç Sırbistan’da tıbbi çalışmalar yürütmeye başlarken, St. Petersburg sosyetesinden kadınlar da Tramvaylarda, vapurlarda ve yaptıkları ev ziyaretlerinde para toplamışlardır. Yüksek mevkideki Kontes Protasova ve Kontes Adlerberg de başkent sokaklarında para toplamaya çıkmışlardır. Çareviç ve karısı da yardımlara destek vermişlerdir. Kiliselerde Haçlı Seferi vaaz edilirken, Slav komitelerinin balosunda yurtsever konuşmalar yapılmıştır. Basın General Çerna","PeriodicalId":150594,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129261177","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
FIRST TELEGRAPH LINES ESTABLISHMENT ACTIVITIES IN KASTAMONU PROVINCE IN THE FRAME OF ELECTRIC TELEGRAPH COMMUNICATION IN THE OTTOMAN EMPIRE AND ITS ADVANTAGES (1864-1876) 奥斯曼帝国电报通信框架下卡斯塔莫努省的第一条电报线路建设活动及其优势(1864-1876)
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-06-20 DOI: 10.53718/gttad.1263535
Alperen Yalçın Bazna
{"title":"FIRST TELEGRAPH LINES ESTABLISHMENT ACTIVITIES IN KASTAMONU PROVINCE IN THE FRAME OF ELECTRIC TELEGRAPH COMMUNICATION IN THE OTTOMAN EMPIRE AND ITS ADVANTAGES (1864-1876)","authors":"Alperen Yalçın Bazna","doi":"10.53718/gttad.1263535","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1263535","url":null,"abstract":"19. yüzyılın son çeyreğinde telefon, 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra internet, cep telefonu gibi son teknolojik haberleşme araçları keşfedilmeden önce iletişim tarihi açısından üç büyük devrim gerçekleşmişti. Bunların ilki yazı, ikincisi matbaa ve üçüncüsü elektrikli telgraf idi. Elektrikli telgraf, eskiden kara ve deniz yolu ile nispeten uzun zamana bağlı olarak gerçekleştirilen haberleşmeyi artık deniz ve kara yolu ulaşımından bağımsız ve anlık olarak yapılabilmesine imkân tanıdı. Bu ise özellikle geniş coğrafyalara hükmeden devletler için büyük avantajlar sağladı. Söz konusu avantajlar, devletlerin güvenliklerini daha hızlı ve etkili bir şekilde temin edip otoritelerini tesis etmeleri, ekonomik politikalarını belirleyip geliştirmeleri, ticaretlerini arttırıp mamuriyet, refah ve teknolojik seviyelerini arttırmaları gibi hususlardı. Bu çerçevede Osmanlı Devleti de sanayi devrimi ürünü olan elektrikli telgrafın bahsi geçen avantajlarından faydalanmak için bazı çalışmalar yaptı. Fakat bu çalışmalar kimi sorunlar nedeniyle Kırım Savaşı’na kadar ertelenmek durumunda kaldı. Kırım Savaşı ile Osmanlı ülkesine ilk olarak askeri ve siyasi bazı gerekçelerle giren elektrikli telgraf, zamanla ülkenin pek çok yerine uzatıldı. Savaş sonrasında ilk hatlar Rumeli’de bulunan şehirler ile İstanbul daha sonra İstanbul ile Anadolu şehirleri ve Ortadoğu arasında kuruldu. Öyle ki 19. yüzyılın son çeyreğinin başlarına gelindiğinde Osmanlı ülkesinde bulunan telgraf hatlarının uzunluğu yaklaşık olarak 27 bin 360 km’ye kadar ulaşmıştı. Telgraf hatlarının zamanla bu kadar geniş alanlara kadar uzatılması bir bakıma devletin teknolojik gelişmeleri yakından takip edip anında kullanma noktasındaki istekliliğini ortaya koyuyordu. 1861 yılında iki yıllık eğitim süresi bulunan Fünun-ı Telgrafiye Mektebi’nin kurulması bu kabildendi. Mektepte telgraf ile ilgili teknik bilgiler öğretiliyordu ki bu okulların sayıları zamanla arttırılacaktı. Teknoloji ile iletişimin anlık olması aynı zamanda bilginin ulaşım maliyetinin asgari seviyede kalmasını sağlıyordu. \u0000Osmanlı hükümeti telgrafı, taşrada toplumsal, idari, siyasi, ekonomik gibi birtakım olumsuzluklar ya da kargaşalıklar halinde etkili bir araç olarak kullandı. Bu çerçevede herhangi bir eşkıyalık olayında devlet, taşradaki yetkililere ne yapılması gerektiğini anında bildiriyordu. Yine konsoloslar ile yaşanabilecek olumsuzluklar ile kaçakçılık olaylarında da telgraf etkili bir araç olarak kullanılmıştı. Telgrafın diğer önemli yanı da insanlar arasındaki hızlı haberleşmeyi sağlayacak olmasıydı. Bu durum halkın neden telgraf kurulum faaliyetlerinde bulunduklarının cevabıydı. Gerçekten de özellikle Anadolu’da telgraf hatlarının zaman içerisinde yaygınlık kazanmasında halkın devlete yaptığı hizmet ve katkılar önemli bir pay oluşturmuştu. Halkın yaptığı hizmetler daha çok direklerin hazırlanıp dikim vesair işler ile telgrafhanelerin inşası ve yaptıkları kimi bağışlardı. Buna karşılık devlet ise Avrupa’dan satın alınması gereken tel,","PeriodicalId":150594,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi","volume":"40 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121710886","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
相关产品
×
本文献相关产品
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:604180095
Book学术官方微信