TurkologyPub Date : 2023-12-13DOI: 10.59358/ayt.1361857
Arif Akbaş
{"title":"KITLIK, ŞİDDET VE SOVYET KAZAKİSTANI’NIN OLUŞUMU: 1932-1933 OLAYLARI","authors":"Arif Akbaş","doi":"10.59358/ayt.1361857","DOIUrl":"https://doi.org/10.59358/ayt.1361857","url":null,"abstract":"Bu makalede Grozin Andrey Valentinoviç’in “Golod 1932 - 1933 godov i politika pamyati v Respublike Kazakhstan” (Kazakistan Cumhuriyeti’nde Politik Bellek: 1932-1933 Kıtlığı) kitabı Weberci yorumlayıcı [Verstehende] yaklaşım çerçevesinde incelenip tanıtılacaktır. Kitap, XX yüzyılın 30’lu yıllarındaki kıtlık konusunu inceleyen Rusça Kazak tarihçiliği ve tarihi gazeteciliği çalışmalarına ayrılmıştır. Kazakistan topraklarında geçen tarihi konu, cumhuriyetteki “hafıza siyaseti” bağlamında analiz edilmektedir. Toplumun geçmişle ilgili fikirlerini düzenleyen, hükümet kurumları tarafından bilinçli olarak oluşturulan ve uygulanan ideolojik, bilgilendirici ve politik bir strateji olduğu açıklanmaktadır. Kazakistan’da 1932-33 yıllarında yaşanan felaket, Kazakça “Aşarşılık” olarak bilinmektedir. Kolektifleştirme resmi politikasının neden olduğu bu siyasetle “dekulakizasyon” uygulanmıştır. Bolşevikler tarafından 1925’ten itibaren tarımda kapitalist unsurların kademeli olarak yer değiştirmesi ve mülk statüleri ile üretim araçlarına emek kiralamaya yönelik tutumlarına göre belirlenen, sömürücü bir sınıf olarak kulakların ortadan kaldırılmasıyla sonuçlanmıştır. Merkezi yetkililer gıda satın alma planında bir artışa karar vermişlerdir. Aslında göçebelerin tüm çiftlik hayvanlarına el koymuşlardır. Kazakistan’da bu kıtlığa “Goloshchekinsky” felaketi adını vermek de gelenektir. Kitlesel kıtlık sırasında çok sayıda Kazak açlık nedeniyle ölmüştür. Bu politika sebebiyle Kazaklar öz yurtlarında azınlığa dönüşmüştür. Bu felaket döneminde 1,3 ü Kazak olmak üzere tahmini 1,5 milyon civarında insan ölmüştür. Kıtlık nedeniyle bazı Kazaklar başta Çin, Afganistan ve Türkiye olmak üzere başka ülkelere kaçmaya başlamışlardır. Kıtlığın ana nedeninin kollektifleştirme olduğuna inanılmaktadır. Bazı tarihçiler bu olayı soykırım olarak değerlendirmektedir.","PeriodicalId":509659,"journal":{"name":"Turkology","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139181615","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
TurkologyPub Date : 2023-12-08DOI: 10.59358/ayt.1384787
{"title":"ТҮРІК ЖӘНЕ МОНГОЛ ЖЫЛҚЫСЫ ЖӘНЕ ЖЫЛҚЫ ПАЙДАЛАНУ-ЭТИМОЛОГИЯЛЫҚ ЗЕРТТЕУ","authors":"","doi":"10.59358/ayt.1384787","DOIUrl":"https://doi.org/10.59358/ayt.1384787","url":null,"abstract":"Makalede Türkler ve Moğollar arasında atçılık, hayvancılık, binicilik ve yük taşımacılığına dair etimolojik kanıtlar ele alınmıştır. Türklerin ve Moğolların atlar, at türleri ve diğer ilgili konular hakkındaki söz varlığı gösterilmiş ve bu söz varlığının Farsça ya da Arapça kökenli olanları belirtilmiştir. Orta Çağ’dan itibaren Türkçe ile Moğolca arasında gerçekleşen kelime alışverişi tarihî metinlerden örneklerle açıklanmıştır. Türklerin ve Moğolların İç Asya’daki komşusu Çinlerle olan etkileşimlerine atçılık ve taşımacılık cephesinden bakılmıştır. Koşum takımı ve at teçhizatı konusunda delil olabilecek veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler ile arkeolojik araştırmaların örtüşüp örtüşmediği tartışılmıştır. Başlıca olarak at, kısrak, iğdiş edilmiş hayvan, eyer, gem, yular, dizgin, üzengi, kolan vs. anlamlarına gelen terimler incelenmiştir. Türkler ve Moğollar (ve bazen Farslar) arasındaki kelime alışverişine bakılarak söz konusu teknolojinin ve o teknolojiyi tanımlayan kelimenin öğrenme yönü tespit edilmeye çalışılmıştır. Buna göre hem Türklerin hem de Moğolların atları kendi başlarına, birbirlerinden ya da üçüncü bir taraftan yardım almaksızın evcilleştirdikleri sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":509659,"journal":{"name":"Turkology","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139184981","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
TurkologyPub Date : 2023-12-04DOI: 10.59358/ayt.1370687
Kürşat Yildirim
{"title":"Yuan Hanedanlığı ve Altın Orda İlişkileri Tarihinin Kaynakları Üzerine Değerlendirmeler","authors":"Kürşat Yildirim","doi":"10.59358/ayt.1370687","DOIUrl":"https://doi.org/10.59358/ayt.1370687","url":null,"abstract":"As it is known, there are some sources that we can learn about the history of the relations between Yuan Dynasty and Golden Horde. However, it is necessary to understand the nature of these detailed, regular, and sometimes even incomprehensible records, and to be familiar with the purposes of writing them. There are few scattered Chinese records about the Golden Horde and historians don’t have many choices to write a history. Although we have some Yuan sources, it is impossible to write a general history of the relations between the Golden Horde and Yuan based on Chinese sources only, albeit in general terms. We will make some evaluations on this issue in our article.","PeriodicalId":509659,"journal":{"name":"Turkology","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139186753","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
TurkologyPub Date : 2023-10-27DOI: 10.59358/ayt.1334660
Erdal Aday, Dina Abdygali̇yeva
{"title":"КУЛЬТ ПРЕДКОВ, ДЖИННА, ДЬЯВОЛА И АНГЕЛА В КАЗАХСКИХ НАРОДНЫХ ВЕРОВАНИЯХ (НА ПРИМЕРЕ МАНГИСТАУСКОЙ ОБЛАСТИ))","authors":"Erdal Aday, Dina Abdygali̇yeva","doi":"10.59358/ayt.1334660","DOIUrl":"https://doi.org/10.59358/ayt.1334660","url":null,"abstract":"Halk inançları, insanını var olduğu andan itibaren oraya koyduğu ve milli kültürün şekillenmesini sağlayan toplumsal kabullerdir. Kazak halkının manevi mirasında eski çağlardan beri ulusal kimlikle iç içe yaşayan konar-göçer hayata göre şekillenen Şamanizm inancından beslenen halk inançlarının günlük hayatta özel bir yeri vardır. Kazak halk inançları ve ritüelleri, başta hayatın geçiş dönemleri olmak üzere hayatın her aşamasında, varlığını hissettirir. Kazak halkı, bu halk inançlarının eğitici işlevini nesil terbiyesinde çok etkili bir şekilde kullanmışlardır. Bu makalede gelenek ve görenekleri bozulmayan Kazakistan’ın güneybatısında, Hazar denizinin kıyısında yer alan Mangıstav eyaletindeki halk inançları atalar kültü, demonik varlıklarla ilgili tasavvurlar başta olmak üzere cin, melek gibi varlıklar etrafında ortaya konulan inanç yapıları yorumlanmaktadır. Toplumun önderleri olarak kabul edilen şahsiyetlerin öldükten sonra da toplumu koruduğuna inanılır. Bu inançların temelinde olağanüstü varlıklara karşı duyulan hürmet ve onlardan korunma amacı yatmaktadır. Bu çalışmada, Mangıstav eyaleti özelinde yaşatılan halk inançları literatür taraması ve saha çalışmasında görüşme tekniğiyle toplanmış ve incelenmeye çalışılmıştır. Ayrıca, Türk kültür atlasının ortaya çıkartılmasına katkı vermek, Kazak halk inançlarıyla Anadolu Türklüğü arasında yapılacak karşılaştırma çalışmalarına katkıda bulunulmaya çalışılmıştır.","PeriodicalId":509659,"journal":{"name":"Turkology","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139313149","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
TurkologyPub Date : 2023-09-27DOI: 10.59358/ayt.1336469
Zhanar Abdi̇gapbarova
{"title":"M. AUEZOV'UN ‘KILY ZAMAN’ ADLI ROMANININ TARİHSEL ve POLİTİK ÖNEMİ","authors":"Zhanar Abdi̇gapbarova","doi":"10.59358/ayt.1336469","DOIUrl":"https://doi.org/10.59358/ayt.1336469","url":null,"abstract":"Ғасырлар қойнауынан жеткен бабалар сөзінің биік парасаты – Абай даналығынан көрінсе, сол дәстүрді кейінгі әдебиетте Алаш қайраткерлері қайта жаңғыртты. Алаш қайраткерлері сол замандағы қандай қиындыққа да төтеп беріп, ХХ ғасыр басында ел мәдениеті мен әдебие¬тін жаңаша дамытуға бар-күш-жігерін жұмсады. Алаш қозғалысына атсалысқан қайраткерлердің бірі жазушы Мұхтар Әуезов қазақ жұртының ұлттық намысын оятуға, тарихи сананың жаңғыруына айрықша еңбек етті. Алаш идеясы – жас жазушының көзқарасын қалыптастырған үлкен саяси мектеп еді. Алаш жолындағы қайраткерлік миссиясын М.Әуезов өзінің «Қилы заман» романында толыққанды жүзеге асырды. Жазушының шығармашылық жолындағы үлкен белестің бірі де осы «Қилы заман» романы болатын. Аталған шығарма жазушының шығармашылық эволюциясын, күрделі прозалық жанрда тарихи мәні бар құбылыстарды меңгеруге, ұғынуға көмектеседі. Шығармада автор ХХ ғасырдың алғашқы жылдары Ресей патшалығының қазақ халқына жасаған отаршылдық зардаптарын батыл суреттейді. Шығарма жазылған уақытта Мұхтар Әуезов Ленинград Мемлекеттік университетінің студенті еді. Роман 1928 жылы Қызылорда қаласында «Қазақстан» баспасынан жарыққа шықты. \"Қилы заман\" 1916 жылы қазақ даласында орын алған ұлт-азаттық көтерілісін суреттеуге арналған қазақ әдебиетіндегі тұңғыш саяси роман. Алаш жолы – қазақ жолы екенін ұғынған жазушы халқымен бірге өзі де «қилы тағдырды» басынан кешіп, алаш аманатын біздің дәуірге жеткізді. Мақалада М.Әуезовтің «Қилы заман» романы зерттеу нысанына алынып, оның жанрлық ерекшелігіне, тарихи-саяси маңызына тоқталып, отаршылдыққа қарсы азаттық идеясы постотарлық көзқараспен сараланады.","PeriodicalId":509659,"journal":{"name":"Turkology","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139335357","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}