{"title":"Improper Treatments in the Field of Oral and Maxillofacial Surgery: A Clinical Cohort Study of 55 Cases","authors":"Behçet EROL, Sercan KÜÇÜKKURT, Nima MOHARAMNEJAD","doi":"10.5336/dentalsci.2023-98880","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-98880","url":null,"abstract":"Objective: To underscore the significance of dentistrybased education in oral and maxillofacial surgery (OMFS), fostering interdisciplinary communication and collaboration for effective treatments. Material and Methods: Fifty five improper OMFS treatment cases directed to us from different centers were investigated. Cases were categorized into dentoalveolar and maxillofacial interventions. Clinical records and patient files were analyzed for age, gender, etiology, improper treatment classification, treating clinician, previous interventions, complications, and orofacial outcomes. Results: During the 25-year survey (1990-2015), 55 out of 12,452 cases were studied. Case ages range from 3 to 70 years (Average: 33.4), with 33 (60%) males and 22 (40%) females. Dentoalveolar interventions accounted for 22 cases, while maxillofacial cases accounted for 33. Private practices performed 32 interventions, whereas state or university hospitals performed 23. Dentists carried out 22 procedures, plastic surgeons 22, and ear nose throat specialists 11. The most common improper treatments were tooth extraction-related (21 cases), followed by jaw fracture treatment (15 cases), and misdiagnosed odontogenic tumor as infection (8 cases). The top 3 reasons for patient referrals were facial asymmetry and malocclusion (21 cases), root migration to anatomical spaces (11 cases), and nerve injury (9 cases). The most common sequelae after the first intervention were facial asymmetry and malocclusion (24 cases), infection in the area (22 cases), and nerve injury (12 cases). Conclusion: Improper treatments are common in OMFS, necessitating awareness among all surgeons. Reducing such cases requires physicians to take responsibility throughout the preoperative, intraoperative, and postoperative phases, being fully aware of their authority and skills. Additionally, addressing authority conflicts, improving dentistry-based secondary education, and promoting specialization in the field are vital factors.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"264 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134888164","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Cansu KÖSEOĞLU SEÇGİN, Sevde GÖKSEL, Arif Yiğit GÜLER
{"title":"Evaluation of the Relationship Between Infraorbital Canal Protrusion and Alveolar Process Pneumatization of theMaxillary Sinus: A Cross-Sectional Cone Beam Computed Tomography Study","authors":"Cansu KÖSEOĞLU SEÇGİN, Sevde GÖKSEL, Arif Yiğit GÜLER","doi":"10.5336/dentalsci.2023-99252","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-99252","url":null,"abstract":"Objective: To investigate the infraorbital canal (IOC) protrusion into the maxillary sinus (MS) and its relationship with alveolar process (APP) pneumatization on cone-beam computed tomography (CBCT) images. Material and Methods: Data from 137 patients with 234 maxillary sinuses (over the age of 18) who had CBCT images including MS, IOC, maxillary molar teeth were included. The categorization of IOCs was based on their extent of protrusion from the maxillary roof into the sinus, resulting in three distinct types. In addition, the Type 3 IOC performed four distinct linear measurements. Furthermore, presence of APP pneumatization was evaluated and compared with IOC types. Results: This study included 137 (70 females, 67 males) patients aged between 18 and 84 years (mean±standard deviation: 33.99±16.73 years). The intra- and interobserver agreements for IOC protrusion types and APP pneumatization of MS were excellent (k>0.92 and 0.87). For the linear measurements, intraclass correlation coefficients indicating intraobserver (>0.95) and interobserver (>0.92) agreement was excellent. There was found a significant relationship between IOC types and APP pneumatization of MS (p<0.001). Conclusion: It's crucial to take into account the common presence of IOCs extending into the MS to avoid accidental nerve damage. Our results indicate a significant association between IOC protrusion and pneumatization of the APP.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"160 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134888506","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Calcified Epithelial Odontogenic Tumor (Pindborg Tumor) in a Young Patient: A Rare Case Report","authors":"Berke BERBEROĞLU TUNA, Nagihan KOÇ, Nihal AVCU","doi":"10.5336/dentalsci.2023-97926","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-97926","url":null,"abstract":"Kalsifiye epitelyal odontojenik tümör (KEOT); oldukça nadir görülen, iyi huylu, odontojenik tümör olup epitelyal kökenlidir. Kadın ve erkeklerde eşit sıklıkta, genellikle hayatın 4 ve 5. dekatında görülür. Klinik muayenede sıklıkla mandibula premolar-molar bölgede, ağrısız, yavaş büyüyen kitle olarak saptanır. Radyografik görünüm içerisinde farklı büyüklük ve dansitede radyoopak kitleler bulunduran, uniloküler ya da multiloküler radyolusent alanlar olarak tespit edilir. Vakaların %75'inde saptanan diffüz radyoopasitelerin miktarı tümörün ne kadar süredir var olduğuna göre değişkenlik gösterir. Sunduğumuz olguda, sağ alt çenesinde son 5 aydır büyüyen ağrısız şişlik nedeniyle kliniğimize başvuran 20 yaşındaki erkek hastada tespit edilen KEOT'nin klinik, radyolojik ve histopatolojik değerlendirmesi anlatılmaktadır.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134887922","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"YouTubeTM as a Source of Information on Dental Anomalies: A Methodological Study","authors":"Özge ANIL, Gül KESKİN","doi":"10.5336/dentalsci.2023-96891","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-96891","url":null,"abstract":"Amaç: İnternet, sosyal medya ve video paylaşım platformları günümüzde artan bir eğri ile önem ve etki kazanmaya başlamıştır. Çocuk hastaların ebeveynleri genellikle sosyal ağlarda ve çevrim içi platformlarda mevcut sağlık durumları ile ilgili bilgi arama eğilimindedir. Sosyal medyadaki kaynakların güvenilirliği ve içerik kalitesi, çocuk hastaların ağız sağlığının korunmasında ve velilerin bu konuda bilinç kazanmasında önemli rol oynamaktadır. Ayrıca sağlık profesyonelleri ve diş hekimliği öğrencileri de bilgi edinme amacıyla sosyal medya platformlarını sıklıkla ziyaret etmektedir. Bu çalışmanın amacı, çocuklarda gelişimsel veya kazanılmış diş anomalilerini konu edinen YouTubeTM videolarının kalitesini ve güvenilirliğini incelemektir. Gereç ve Yöntemler: YouTubeTM üzerinden dental anomaliler hakkında bilgi içeren videolar tarandı. Araştırma kriterlerine uyan 120 video çalışma için seçildi. Dâhil edilme kriterlerini karşıladığı için 64 video değerlendirmeye alındı. Videoların kullanışlılığı Global Kalite Skalası, güvenilirliği ise modifiye DISCERN aracı kullanılarak değerlendirilmiştir. Ayrıca videoların kalitesinin değerlendirilmesi için araştırmacılar tarafından Kalite Değerlendirme Skoru da oluşturulmuştur. Tüm videoların etkileşim sayıları kaydedilip, mevcut skorlar ile ilişkileri incelenmiştir. Bulgular: Çalışmamızda değerlendirilen videoların %46,9'u orta ve iyi düzeyde kaliteye sahiptir. Videoların kalitesi de yükleyici kategorisi ile ilişkili bulunmamıştır. Videonun kalite ve güvenilirlik skorları ile izlenme sayısı, beğenme sayısı, yorum sayısı ve video süresi ile istatistiksel olarak anlamlı pozitif yönlü bir korelasyon bulunmuştur. Sonuç: Dental anomali ile ilişkili YouTubeTM videolarının kalite ve güvenilirliğinin incelendiği bu çalışmanın bulgularına göre; YouTubeTM platformunda, bireyleri dental anomaliler hakkında bilgilendirilecek, sağlık profesyonelleri ve sağlık/eğitim kurumları tarafından yüklenmiş, yüksek kaliteli videoların varlığına ihtiyaç vardır.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134888167","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Sadullah ÜÇTAŞLI, Alptekin Yusuf KÖK, İrem BÜYÜKATEŞ
{"title":"Recent Advance in Adhesive Bridge Restoration Practice: Literature Review","authors":"Sadullah ÜÇTAŞLI, Alptekin Yusuf KÖK, İrem BÜYÜKATEŞ","doi":"10.5336/dentalsci.2023-97250","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-97250","url":null,"abstract":"Tek diş eksikliğinin iadesinde dental implant-destekli sabit restorasyon uygulaması mümkün olmadığında, minimal invaziv diş hekimliği uygulamalarından biri olan rezin-bağlı adeziv köprü akılcı yaklaşım olarak kabul edilir. Farklı yapı ve materyalden üretilen adeziv köprü restorasyon uygulamaları, tek diş eksikliğinin tedavilerinde kullanılabilir. Daimî restorasyonun hemen uygulanamadığı ancak geçici restorasyon uygulaması gereken durumlarda, cam-fiber ile güçlendirilen kompozit rezin materyal ile üretilen adeziv köprü restorasyonları tercih edilir. Bu tür restorasyonlar, kısa sürede hazırlanır ve estetik sonuçlara sahiptir ancak uzun dönem başarısı düşüktür. Günümüzde, doğru materyal ve simantasyon tekniği seçimi ile adeziv köprü restorasyonlarında uzun süreli başarı mümkündür. Yüksek dayanıklılığa sahip tam-seramik materyal olan zirkonya adeziv köprü restorasyonlarında yüksek klinik başarı ve estetik sonuçlar elde edilir. Tam-seramik materyalden üretilen adeziv köprü restorasyon uygulamalarında biyolojik, teknik ve estetik olmak üzere 3 farklı başarısızlık izlenir. Teknik başarısızlık tiplerinden biri olan ve en sık gözlenen bağlantı kopması, APC simantasyon tekniğinin tanımlanmasıyla en aza indirilmiştir. Diğer teknik başarısızlık tipleri olan konnektör kırığı ve ince kıymık şeklinde atma gibi materyal kaynaklı başarısızlıklar, minimum 3 mm x 3 mm=9 mm2 konnektör boyutu ve monolitik zirkonya adeziv köprü restorasyon uygulamaları ile önlenir. İlk adeziv köprü restorasyon uygulamalarında, 2-tutucuya sahip tasarım tercih edilmiştir. Ancak 2 destek dişin fonksiyonel mobilite farkından kaynaklı oluşan makaslama kuvvetlerine bağlı, bağlantı kopmasının engellenmesi ve restorasyonun daha uzun dönem başarısı için tek-tutucu, başka bir deyişle tek-uzantıya sahip adeziv köprü uygulamaları tercih edilir.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"30 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134888168","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Fatma SARAÇ, Aybike BAŞ, Periş ÇELİKEL, Rabia YÜCEL, Sera DERELİOĞLU
{"title":"Assessment of the Early Childhood Caries Risk Factors in 2-5 Years Old Children in the City of Erzurum andParental Knowledge/Behaviors: A Cross-Sectional Study","authors":"Fatma SARAÇ, Aybike BAŞ, Periş ÇELİKEL, Rabia YÜCEL, Sera DERELİOĞLU","doi":"10.5336/dentalsci.2023-96621","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-96621","url":null,"abstract":"Amaç: Erken çocukluk çürükleri (EÇÇ), kompleks ve multifaktöriyel etiyolojiye sahip kronik, bulaşıcı ve enfeksiyöz bir hastalıktır. Bölgemizde yakın zamanda yapılan EÇÇ prevalansı çalışmasında çok yüksek oranın tespit edilmesi sebebiyle aynı bölgede EÇÇ'ye sahip çocuklarda çürükle ilgili risk faktörlerinin ve ebeveynlerinin bilgi/tutumlarının ortaya konulması amacıyla bu çalışma kurgulanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Bu kesitsel epidemiyolojik çalışma, Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Çocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalına başvuran EÇÇ'si olan 306 çocuğun velisi ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcılara EÇÇ etiyolojisi hakkındaki bilgi düzeylerini ve tutumlarını ölçen 16 sorudan oluşan bir anket yönlendirilmiştir. Verilerin istatistiksel analizi Kruskal-Wallis, Pearson ki-kare ve Fisher exact testleri kullanılarak 0,05 önem seviyesinde yapılmıştır. Bulgular: Katılımcıların %10,5'i çocuklarının dişlerini 1 yaşından itibaren fırçalamaya başladığını belirtirken, fırçalamaya başladıktan sonra diş fırçalama esnasında çocuğuna yardım edenlerin oranı %32,4 olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte katılımcılar çocuklarının diş fırçalama alışkanlığının %44,1 oranında nadir ya da hiç olduğunu ifade etmiştir. ''Çocuğunuz günde kaç defa tatlı (bisküvi, kek, şeker, çikolata) tüketiyor''? sorusuna ebeveynlerin %66,6'sı günde en az 1 kere cevabını vermiştir. Katılımcılar çocuğunuzun ''Ağız sağlığını nasıl değerlendiriyorsunuz''? sorusuna %67,5 oranında iyi ve orta cevabını vermiştir. Ebeveynlerin eğitim seviyesi yükseldikçe sorulara verilen doğru yanıt oranında artış gözlenmiştir. Sonuç: Yüksek EÇÇ prevalansına sahip Erzurum ilinde, bu prevalansla uyumlu olarak çocukların ağız hijyeni ve diyet alışkanlıkları, ebeveynlerin ağız sağlığı hakkındaki tutum ve davranışlarının yetersiz olduğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"11 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134887669","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Evaluation of Marginal and Internal Fit of Metal-Ceramic Restorations Produced by Direct Metal Laser SinteringMethod Before and After Porcelain Application: Experimental Study (In Vitro Material Study)","authors":"Mehmet BİÇER, Server MUTLUAY ÜNAL","doi":"10.5336/dentalsci.2023-97244","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-97244","url":null,"abstract":"Objective: Along with developing technology, digital methods have begun being used for the production of metal-ceramic systems. However, there are very few studies that investigate the changes of the marginal discrepancy during porcelain processes. The aim of the study is to compare the marginal discrepancy of metal-ceramic restorations produced by the direct metal laser sintering (DMLS) method using metal powders before and after the porcelain applying process. Material and Methods: A four-unit fixed restoration was designed at the right maxilla between the first premolar and second molar teeth. A total of 10 restorations were produced with the DMLS method. The marginal and internal gap was measured twice using the silicone replica technique, before and after the porcelain processes. Under a stereomicroscope, measurements were made from the mesial, occlusal, and distal surfaces, with 21 measurements from each sample. Statistical analysis was performed and p<0.05 was considered statistically significant. Result: At the molar tooth, a statistically significant increase in marginal discrepancy was observed at the mesial region (p<0.001) and at the occlusal region (p<0.001). At the premolar tooth, a statistically significant decrease in marginal discrepancy was observed at the mesial region (p<0.001), and an increase was observed at the occlusal region (p<0.001). Conclusion: The results of our study; It shows that 4-units metalceramic restorations, whose metal substructures are produced by the DMLS technique, can create marginal and internal discrepancy above clinically acceptable limits.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134887923","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Comparison of Different File Systems for Removal of Root Canal Obturation and Debris Extrusion Effect on the Root Canal System: Methodological Study","authors":"Selen İNCE YUSUFOĞLU, Esma SARIÇAM","doi":"10.5336/dentalsci.2023-97152","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-97152","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı, Aurum Blue (AB), Aurum Pro (AP), WaveOne Gold (WOG) ve EndoArt (EA) eğe sistemleri kullanılarak yapılan kök kanal dolgusu sökümü işleminden sonra kök kanal temizleme etkinliklerinin ve apikalden debris taşırma miktarlarının değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Periodontal ve ortodontik nedenlerle çekilmiş 60 adet tek köklü diş ProTaper Next X3 eğe sistemi ile genişletildikten sonra gütaperka ve kanal patı ile dolduruldu ve retreatment prosedürü için 4 eşit gruba ayrıldı (n=15): AB (F3), AP (35/0,4), WOG (35), EA (F3) sistem eğeleri. Apikalden taşan debris miktarı, Myers ve Montgomery yöntemi kullanılarak önceden tartılmış Eppendorf tüplerinde toplandı. Kök kanal temizliği etkinlikleri için kökler bukkolingual olarak elmas bir separe yardımıyla 2'ye bölündü ve kök kanalları ×16 büyütmede stereomikroskop altında incelendi. Veriler istatistiksel olarak tek yönlü varyans analizi, Kruskal-Wallis ve Mann-Whitney U testleri ile analiz edildi (p<0,05). Bulgular: Tüm eğe sistemlerinin apikal foramenden debris taşmasına neden olduğu ve gütaperkayı kök kanallarından tamamen uzaklaştıramadığı görüldü. WOG sisteminin diğer eğe sistemlerine göre apikalden daha fazla debris taşmasına neden olduğu görülürken (p=0,0001), kök kanal temizliği açısından ise WOG'un istatistiksel olarak AB ve AP daha fazla gütaperka uzaklaştırdığı görüldü (p=0,009). Sonuç: WOG eğe sisteminin AB ve AP eğe sistemlerine göre daha fazla kök kanal temizliği sağlamasına rağmen diğer eğe sistemlerine göre apikalden daha fazla debris taşkınlığına neden olduğu görülmüştür.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"24 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134888511","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Effect of Different Surface Treatments on Tensile Bond Strength to Repair of 3D Permanent Resin with Composite: In Vitro Study","authors":"Ezgi SONKAYA, Z. Gonca BEK KÜRKLÜ","doi":"10.5336/dentalsci.2023-97048","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-97048","url":null,"abstract":"Amaç: Daimi 3D baskı reçinesi ile daimi restorasyonlar yapılması oldukça yaygınlaşmıştır, ancak tamir edilebilirliği henüz araştırılmamıştır. Bu çalışmada, daimi reçine blokların yaşlandırma sonrası farklı ağız içi yüzey işlemleri uygulanarak kompozit ile onarımında gerilme dayanımlarının karşılaştırılmasını amaçlamıştır. Gereç ve Yöntemler: Daimi reçine (Formlabs, UT, ABD) kullanılarak 35 adet küp yapıldı. On bin termal siklusta yaşlandırıldı. Numuneler, aşağıdaki yüzey işlemlerine göre 7 gruba ayrıldı: A) Negatif kontrol (hiçbir yüzey işlemi uygulanmadı), B) Pozitif kontrol, C) Fosforik asit, D) Hidroflorik asit, E) Kumlama, F) Er, Cr; YSGG lazer ve G) Frezle pürüzlendirme. A grubu dışındaki tüm örneklere multi-primer ve universal bond uygulandı ve kompozit rezinle tamir edildi. 1×1×12 mm boyutlarında çubuklar kesildi ve mikrogerilim testi uygulandı (n=12). Kopma modları stereomikroskop ile değerlendirildi. Yüzey işlemlerinden sonra her gruptan 2 adet küpün yüzey topografyası, taramalı elektron mikroskobu ile değerlendirildi. Veriler, one way ANOVA ve Duncan testi ile analiz edildi. Bulgular: Negatif kontrol grubu, lazer ve kumlama gruplarına göre önemli ölçüde daha düşük bir mikrogerilim bağlanma gücüne ulaştı (p<0,05). Pozitif kontrol grubunun bağlanma dayanımı, diğer deney gruplarından anlamlı bir farklılık göstermedi (p=0,374). Sonuç: Daimi 3D reçinenin kompozitle tamirinde farklı yüzey işlemleri uygulanması istatistiksel olarak anlamlı bir fark göstermedi. 3D daimi restorasyonların minör onarımlarının kompozit rezin ile yapılabileceği sonucuna varılabilir.","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134888517","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mehmet Zahit BAŞ, Selim HARTOMACIOĞLU, Musa ERDEM, Enes BEKMAN, Sava BAYDAR
{"title":"Evaluation of Carbon Fiber Reinforced Polyetheretherketone Polymer in Favorable Mandibular Angulus Fractures with Finite Element Analysis Method: Experimental Study","authors":"Mehmet Zahit BAŞ, Selim HARTOMACIOĞLU, Musa ERDEM, Enes BEKMAN, Sava BAYDAR","doi":"10.5336/dentalsci.2023-98328","DOIUrl":"https://doi.org/10.5336/dentalsci.2023-98328","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı, favorable mandibula angulus kırıklarının, karbon fiberle güçlendirilmiş polietereterketon [carbon fiber reinforced polyetheretherketone (CFR-PEEK)] ve titanyumdan yapılmış fiksasyon sistemlerinin sonlu elemanlar analiz yöntemi ile karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntemler: Mandibula modellerinde, dijital ortamda favorable bir kırık hattı oluşturulmuştur. Bu modellerdeki kırık hatlarının fiksasyonunda 4 delikli, 1,0 mm profil kalınlığında barlı mini plaklar ve 5 mm uzunluğunda titanyum vidalar kullanılmıştır. İncelenen mini plaklar, titanyum ve CFR-PEEK materyalinden üretilmiştir. Plaklar 3 farklı pozisyona yerleştirilmiştir (Pozisyon X: inferiordan tek mini plak, Pozisyon Y: çift mini plak, Pozisyon Z: superiordan tek mini plak). Kesici diş ve molar diş bölgelerinden dikey yönde ayrı ayrı 200 N ısırma kuvvetleri uygulanmıştır. Titanyum ve CFR-PEEK mini plaklarından oluşan fiksasyon sistemleri karşılaştırılmıştır. Bulgular: Titanyum ve CFR-PEEK mini plak sistemlerinin tamamı 200N kesici ve molar bölge yüklemelerine karşı dayanım sağlayabildikleri görülmüştür. Her 3 pozisyonda da (pozisyon X: inferiordan tek mini plak, pozisyon Y: çift mini plak, pozisyon Z: superiordan tek mini plak), CFR-PEEK mini plak sistemlerinde plağa iletilen von Misses streslerinin daha az olduğu görülürken, titanyumdan yapılan mini plaklarda total deformasyon miktarı ve çeneye iletilen stresin daha düşük olduğu ölçülmüştür. Sonuç: Favorable mandibula angulus kırıklarında, plak sistemlerine iletilen von Misses stresleri azaldığı için CFR-PEEK plakların titanyum mini plaklara göre avantajlı olduğu görülmüştür. Total deformasyon miktarı ve kemiğe iletilen streslerde ise titanyum daha düşük değerler göstermiştir. Bu da titany","PeriodicalId":498139,"journal":{"name":"Türkiye klinikleri diş hekimliği bilimleri","volume":"147 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134888518","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}