M. Kaplan, Vildan Güngörer, E. Çelikel, Z. Ekici Tekin, T. Kurt, Nilüfer Tekgöz, Müge Sezer, Cüneyt Karagöl, Serkan Coşkun, Nimet Öner, M. C. Polat, F. S. Cayci, B. Acar
{"title":"Determinants of Low Disease Activity And Remission in Pediatric Systemic Lupus Erythematosus Patients","authors":"M. Kaplan, Vildan Güngörer, E. Çelikel, Z. Ekici Tekin, T. Kurt, Nilüfer Tekgöz, Müge Sezer, Cüneyt Karagöl, Serkan Coşkun, Nimet Öner, M. C. Polat, F. S. Cayci, B. Acar","doi":"10.12956/tchd.1205213","DOIUrl":"https://doi.org/10.12956/tchd.1205213","url":null,"abstract":"Amaç: Çalışmamızda pediatrik sistemik lupus eritematozus (SLE) hastalarında, hastalık prezentasyon bulgularının, hastalığın 2. yılındaki düşük hastalık aktivitesi ve remisyona ulaşmadaki etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Merkezimizde takipli olan pediatrik SLE hastalarının elektronik tıbbi kayıtları ve hasta dosyalarından demografik, klinik ve laboratuvar verileri kaydedildi. Hastalığın 2. yılındaki aktivite ölçümü SLE Hastalığı Aktivite İndeksi-2000 (SLEDAI-2K) skoru baz alınarak hesaplandı. Prezentasyon bulguları ile düşük hastalık aktivitesi ve remisyon arasında ilişki olup olmadığı istatiksel yöntemlerle incelendi.Sonuçlar: Bu çalışmaya merkezimizde pediatrik SLE tanısı almış ve en az 2 yıl düzenli takibe gelmiş 29 hastayı dahil ettik. Tanıdan sonraki 2. yılda hastalarda SLE aktivite ölçümüne göre 14 hastada (%48.2) HDAS, 15 hastada (%51,7) LDAS-remisyon elde edilmişti. İki grup arasında başlangıçtaki prezentasyon bulguları açısından anlamlı istatiksel farklılık saptanmadı. 5. yılda 15 hastadan 6’sında (%40) LDAS-remisyon, 9’unda (%60) HDAS mevcuttu. 2. yılda HDAS’a sahip hastaların 5. yıl SLEDAI-2K skorları, 2. yılda LDAS-remisyona sahip hastaların 5. yıl SLEDAI-2K skorlarına göre anlamlı olarak yüksekti (p= 0.028). Ayrıca 2. yılda aktif olan 8 hastanın (%80) 5. yılda HDAS’ın devam ettiği gözlendi.Tartışma: Çalışmamızda pediatrik SLE prezentasyon bulgularının hastalığın 2. yılındaki düşük hastalık aktivitesi ve remisyon üzerine belirleyici etkilerinin olmadığını gösterildi. Ayrıca 2. yılda elde edilen düşük hastalık aktivitesi ve remisyon 5. yıldaki düşük hastalık aktivitesi ve remisyonun belirleyicisi olabilir. ","PeriodicalId":246612,"journal":{"name":"Turkish Journal of Pediatric Disease","volume":"125 2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124267225","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Astımlı Çocuklarda İnfluenza Aşısı İle Hastalık Kontrolü Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi","authors":"Murat Çapanoğlu, E. Ci̇velek","doi":"10.12956/tchd.1206118","DOIUrl":"https://doi.org/10.12956/tchd.1206118","url":null,"abstract":"Amaç: İnfluenza aşısının astım kontrolü üzerindeki etkisi tartışmalıdır. Bu çalışmanın amacı astımlı çocuklarda influenza aşısının hastalık kontrolüne etkisini araştırmaktır.\u0000\u0000Gereç ve Yöntemler: Astım tanısı alan çocuklar prospektif olarak çalışmaya dahil edildi. Hastaların sosyo-demografik özellikleri, bir önceki yılda influenza aşısı olma durumu, bronkodilatatör kullanımı ve sistemik steroid tedavisi, hastaneye yatış sıklığı, aşılam durumunu ve hastalığın kontrol durumunu etkileyecek risk faktörleri araştırıldı.\u0000\u0000Bulgular: Çalışmaya ortanca yaşı 11 olan toplam 187 astımlı çocuk dahil edildi. Hastaların yaklaşık yarısında (%47,6) astım kontrol altında değildi. Son bir yılda %14,4'ü, %14,4'ü iki, %19,3'ü ≥3 atağı geçirirken, %51,9'u astım atağı geçirmedi. Bir önceki yılda hastaların %52,4'ü grip aşısı olmuştu. İnfluenza aşılaması, kontrollü ve kontrolsüz astımı olan hastalarda eşit oranda yaygındı (%54.1'e karşı %50.6) ve aşılamanın hastalık kontrolü üzerinde etkisi yoktu (p=0.662). Alerjik riniti ve atopisi olan hastalarda, alerjik riniti olmayan hastalara göre anlamlı olarak daha yüksek kontrolsüz astım durumu vardı (sırasıyla p=0.027 ve p=0.041). Kontrolsüz astımı olan çocuklar kontrol grubuna göre daha az profilaktik ilaç kullanmışlardı (p<0.001).\u0000\u0000Sonuç: İnfluenza aşısının astımlı çocuklarda hastalık kontrolüne etkisi yoktur. Alerjik rinit ve atopiye sahip olmak hastalığın kontrolünü azaltır.","PeriodicalId":246612,"journal":{"name":"Turkish Journal of Pediatric Disease","volume":"231 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132411939","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
A. V. Kavurt, Seçil Sayın, Bilal Özelce, D. Bağrul, Alper Gürsu, İ. Ece, I. Cetin
{"title":"Transcatheter Closure of Patent Ductus Arteriosus in infants between 2-10 kg","authors":"A. V. Kavurt, Seçil Sayın, Bilal Özelce, D. Bağrul, Alper Gürsu, İ. Ece, I. Cetin","doi":"10.12956/tchd.1190725","DOIUrl":"https://doi.org/10.12956/tchd.1190725","url":null,"abstract":"Objective: The aim of this study was to present our experiences on transcatheter patent ductus arteriosus (PDA) closure with different devices, mostly the Amplatzer Piccolo Occluder, in infants weighing between 2-10 kg. \u0000Material and Methods: In this study, the files of 31 patients who underwent transcatheter PDA closure between December 2019 and August 2022 were reviewed retrospectively.\u0000Results: Transcatheter PDA closure was performed on 31(14 female) infants weighing between 2-10 kg. The mean age of patients was 10.7±6.7 months (2-28), and the mean weight was 6.6±2 kg (3-9.9). The median narrowest diameter of the ductus was 2.2 mm (IQR 2-3) and the median ductus length was 6 mm (IQR 4.75-8). The procedural success rate of all interventional procedures was 88% (30 of 34). Complications occurred in a total of four patients including failure of device implantation in one patient, post-procedural device embolization in 2 patients, and the significant residual shunt in one patient. None of the patients required surgery. In 34 interventional procedures, 3 of which were reintervention, 34 devices were used. Twenty-seven (79%) of them were Amplatzer Piccolo Occluder. The median fluoroscopy and procedural times were 10.5 minutes (IQR 7.25-18.5) and 40 minutes (IQR 35-57.5) respectively. The mean duration of follow-up was 10.3±8.8 months (1-32 months). \u0000Conclusion: In our experience, transcatheter treatment of PDA with the Amplatzer Piccolo Occluder device which was our first choice for appropriate duct anatomy and size in infants weighing between 2-10 kg, is safe and effective.","PeriodicalId":246612,"journal":{"name":"Turkish Journal of Pediatric Disease","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116504486","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The importance of regular and ongoing training for congenital CMV in countries without routine screening: A survey among pediatricians","authors":"Saliha Kanık Yüksek","doi":"10.12956/tchd.1177657","DOIUrl":"https://doi.org/10.12956/tchd.1177657","url":null,"abstract":"Objective: Although CMV is the most common congenital infection, studies on how its importance is understood by healthcare professionals are limited. This research aims to assess awareness and knowledge of pediatricians regarding congenital CMV infection (cCMVi).\u0000Material and Methods: The target group of the study was pediatricians in Turkey. A 26-item anonymous questionnaire was developed, and implemented online. Participants were grouped by their professional seniority: Group-I, pediatric residents; Group-II, pediatricians; Group-III, specialists in any sub-branches of pediatrics; Group-IV, associate professors/professors in pediatrics. \u0000Results: The questionnaire was completed by 434 respondents. The mean duration of practice was 11.95±7.3 (1-40) years for professionals, and 31.14±13.1 (1-60) months for pediatric residents. Of the participants, 85.9% knew that cCMVi screening is not applied in Turkey and 89.4% had previously followed a patient with suspected cCMVi. Incorrect answers regarding transmission routes and diagnosis methods were significantly more preferred by pediatricians other than residents. Correct answer rates about most common clinical presentation, imaging modalities, common disease-related sequelae, and treatment were generally quite low. \u0000Conclusion: The responses revealed a lack of knowledge and awareness about cCMVi in Turkey among pediatricians, especially in professionals rather than residents. It is important to provide regular and ongoing training about cCMVi in countries where screening is not implemented.","PeriodicalId":246612,"journal":{"name":"Turkish Journal of Pediatric Disease","volume":"331 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124671116","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Gençlerde Siber Zorbalık ve Siber İstismar ile Sosyal Medya ve Oyun Bağımlılığı Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi","authors":"Nihal Durmaz, Burçin Özlem Ateş","doi":"10.12956/tchd.1154768","DOIUrl":"https://doi.org/10.12956/tchd.1154768","url":null,"abstract":"Amaç: Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, hem siber zorbalığı uygulama hem de siber istismara uğrama, ergenler arasında giderek artan önemli bir problem haline gelmiştir. Siber zorbalığın ortaya çıkmasında birçok faktör olduğu ileri sürülmektedir. Bu çalışmada siber zorbalık ve istismar ile sosyal medya bağımlılığı ve oyun bağımlılığı arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.\u0000Gereç ve Yöntemler: Çalışma kesitsel nitelikli olup, çalışmaya 10-18 yaş aralığında toplam 537 ergen dahil edilmiştir. Katılımcılar sosyodemografik veri formu, sosyal medya bağımlılığı ölçeği, oyun bağımlılığı ölçeği ve siber zorbalık ölçeğini doldurmuştur.\u0000Bulgular: Çalışmamızda kızlarda hem siber zorbalık (p=0.021) hem de siber mağduriyet (p<0.001) daha sıktı. Siber zorbalığa uğrayanlarda sosyal medya bağımlılığı skoru daha yüksek olup (p=0.020), siber istismar için cinsiyet (OR [Odds Ratio]= 0.09 GA [güven aralığı]: [0.04-0.23]) ve oyun bağımlılığı puanı yordayıcı olarak bulunmuştur. (OR=1.09 GA: [1.03-1.16] ).\u0000Sonuç: Sosyal medya ve oyun bağımlılığı özellikle siber istismar ile ilişkili görünmektedir. Çalışmamızda nedensel bir ilişki ortaya konulamamakla birlikte, ergenlerin yaşamlarında önemli bir yere sahip olan sosyal medya kullanımı ve oyun oynama sırasında siber zorbalığa karşı farkındalıklarının artırılmasının ve bağımlılık saptanan grupların siber istismar açısından değerlendirilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":246612,"journal":{"name":"Turkish Journal of Pediatric Disease","volume":"39 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117230383","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Sanem ERYILMAZ POLAT, Mina Hizal, G. D. Tuğcu, Altan Güneş, Guzin Cinel
{"title":"Bronkopulmoner Displazi Tanısı ile İzlenen Hastaların Akciğer Manyetik Rezonans Görüntülemelerinin Değerlendirilmesi","authors":"Sanem ERYILMAZ POLAT, Mina Hizal, G. D. Tuğcu, Altan Güneş, Guzin Cinel","doi":"10.12956/tchd.1165606","DOIUrl":"https://doi.org/10.12956/tchd.1165606","url":null,"abstract":"Amaç: Bronkopulmoner displazi erken doğumun sık görülen uzun vadeli bir komplikasyonudur. Hastaların erken dönemde en yeni radyolojik teknikler kullanılarak değerlendirilmesi, hastalığın şiddetinin değerlendirilmesi ve takip planının yapılması açısından çok önemlidir. İyonize olmayan bir modalite olan manyetik rezonans görüntüleme, bronkopulmoner displazi ile ilgili akciğer patolojilerin radyolojik değerlendirmesi ve izleminde yol gösterici olabilir.\u0000Gereç ve Yöntemler: Ağustos 2017-Ağustos 2019 tarihleri arasında bronkopulmoner displazi tanısı ile takip edilen ve akciğer manyetik rezonans görüntülemesi yapılan hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Koronal ve aksiyel T2 ağırlıklı magnetik rezonans görüntüleri incelendi (TR/TE: 4500-5300/90-106 msn). Manyetik rezonans görüntüleme bulguları bir pediatrik radyolog tarafından değerlendirildi. Akciğerlerin yapısal durumu ve patolojik bulguları değerlendirildi (fibrotik bantlar, distrosiyon). Bulgular, BPD hastalarının şiddeti, klinik ve demografik özellikleri ile karşılaştırıldı. Görüntüleme sedasyon yapılmadan veya kloralhidrat verilmeksizin hastanın uyku süresinde yapıldı.\u0000Bulgular: Toplamda yedi hasta araştırmaya dahil edildi. Hastaların dördü erkek, üçü kızdı. Bonkopulmoner displazi sınıflamasına göre 1 hastanın hafif, 3 hastanın orta düzeyde ve 4 hastanın şiddetli bronkopulmoner displazisi vardı. Ortalama gebelik haftası 26.2 haftaydı. Hafif bronkopulmoner displazi hastalarında <3 segmentte fibrotik bantlar görüldü ve parankimal distorsiyon saptanmadı. Orta ve şiddetli bronkopulmoner displazi hastalarında bronkovasküler distorsiyon gözlendi.\u0000Sonuç: Akciğerlerin manyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirilmesi bronkopulmoner displazili hastalarda yapısal anormallikleri gösterebilir ve hastaların takibinde görüntüleme yöntemi olarak kullanılabilir.","PeriodicalId":246612,"journal":{"name":"Turkish Journal of Pediatric Disease","volume":"29 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115595846","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"A New and Different Method for Adrenaline Auto-injector Training","authors":"A. Kan, V. H. Üzel","doi":"10.12956/tchd.1174835","DOIUrl":"https://doi.org/10.12956/tchd.1174835","url":null,"abstract":"Amaç: Adrenalin oto-enjektörü, anafilaksi tedavisinde ana ilaçtır. Polikliniklerin yoğunluğu ve eğitim süresinin kısalığı nedeniyle ebeveynler yetersiz oto-enjektör eğitimi alabilmektedir. Adrenalin oto enjektörü konusunda yüz yüze eğitimden sonra alternatif yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle, bir yapboz oyununun annelerin bu açıdan becerilerini geliştirebileceği hipotezini araştırdık.\u0000Gereç ve Yöntemler: Grup 1’de anafilaksili hastaların annelerine sadece yüz yüze eğitim verildi. Grup 2’de katılımcılara yüz yüze eğitimin ardından bir puzzle oyunu verildi. Toplam süre ve puanlama gruplar arasında karşılaştırıldı. Kategorik değişkenler için ki-kare (χ2) testi ve gruplar arası sayısal değişkenleri karşılaştırmak için Mann-Whitney U testi (parametrik olmayan) veya Student t testi (parametrik) kullanıldı.\u0000Bulgular: Çalışmaya toplam 80 katılımcı dahil edildi. Grup 2’de doğru oto-enjektör kullananların oranı (%85), grup 1’den (%67.5) daha yüksekti (p=0.020). Grup 2’de (14±2 saniye) doğru kullanıcılar, adrenalin oto-enjektörünün tüm adımlarını grup 1’den (19±2 saniye) önemli ölçüde daha hızlı gerçekleştirdi (p<0.001).\u0000Sonuç: Bir yapboz oyunu ile adrenalin oto-enjektörleri üzerine eğitim, bakıcı becerilerinin eksikliğini gidermek için görsel ve pratik bir yöntem olarak faydalı olabilir. Rutin adrenalin oto-enjektör eğitiminin bir parçası olarak bir yapboz oyunu kullanılmalıdır.","PeriodicalId":246612,"journal":{"name":"Turkish Journal of Pediatric Disease","volume":"51 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128584355","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Cinsiyet Hoşnutsuzluğu Belirtileri Gösteren Çocuklarda Demografik ve Klinik Özellikler: Bir Türkiye Örneklemi","authors":"Hatice Güneş, M. L. Kayaalp","doi":"10.12956/tchd.1142786","DOIUrl":"https://doi.org/10.12956/tchd.1142786","url":null,"abstract":"Objective: In this study, we aim to describe the demographic and clinical characteristics and psychological functioning of children with gender dysphoria (GD) symptoms aged between 3-12 years.\u0000Material and Methods: The study group included 20 children (17 males, 3 females; mean age 6.63±2.43 years) with GD symptoms. A sociodemographic data form was used to collect data with regards to demographic and clinical characteristics, and pre- peri-and postnatal features. The Child Behavior Checklist (CBCL) is used to assess behavioral and emotional problems in the child. \u0000Results: The boy/girl ratio in the study group was 5.66. The mean age at onset of gender-nonconforming behaviors was 2.85±1.17 years and the mean age of admission to our clinic was 5.82±2.27 years. 20% of the mothers reported a preference for an opposite-sex child prior to conception; 20 % of the mothers reported prenatal stress, 20% of the mothers had prenatal and 25% had postnatal depressive symptoms. There was a risk of miscarriage in 10% of children and 25% were born prematurely. 55% of our study sample exceeded the clinical threshold for internalizing problems and 40% exceeded the clinical threshold for externalizing problems in CBCL ratings. \u0000Conclusion: There were more prepubertal boys than girls referred for GD symptoms and the age at referral was younger compared to western countries. In addition, findings of this study indicate that children with GD have poorer psychological functioning possibly due to social intolerance for cross-gender behaviors and/or interests alongside the GD per se. ","PeriodicalId":246612,"journal":{"name":"Turkish Journal of Pediatric Disease","volume":"71 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123994954","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Pandemi Döneminde Omalizumab Tedavisi Alan Hastaların Değerlendirilmesi","authors":"Zuhal Karali, Şükrü Çekiç, Öner Özdemi̇r, Yakup Canıtez, Nihat Sapan","doi":"10.12956/tchd.1116584","DOIUrl":"https://doi.org/10.12956/tchd.1116584","url":null,"abstract":"Amaç: Omalizumab kullanan hastalarda COVİD-19 pandemisinin etkisini araştıran az sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmada, omalizumab tedavisi alan hastalarımızda COVİD-19 pandemisinin etkilerinin araştırılması amaçlandı.\u0000Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya iki merkezden toplam 20 hasta katıldı. Hastalara tarafımızca hazırlanan 45 sorudan oluşan anket ve görsel analog skala (0: minimum, 10: maksimum) yüz yüze uygulandı.\u0000Bulgular: Altı hastanın (%30) pandemi döneminde omalizumab tedavisine devam etmediği görüldü. Hastaların %90’ı (n=18) maske takıyorken, %85’i (n=17) sosyal mesafeye dikkat ettiğini belirtti. Çalışmamızda omalizumab kullanan hastalarda COVİD-19 enfeksiyon sıklığı %10 (n=2)’di. Pandemi ile hastalarımızın ders çalışma alışkanlıkları olumsuz etkilenirken (n=10, %50), iştahlarının arttığı (n=8, %40) ve uyku düzeninde değişiklikler (n=8, %40) olduğu tespit edildi.\u0000Sonuç: COVİD-19 pandemisi hastalarımızın tedavi ve takiplerini önemli ölçüde etkilemiştir. Sonuçlarımız, omalizumab kullanımının COVİD-19 enfeksiyonu riskini artırmadığı görüşünü desteklemektedir.","PeriodicalId":246612,"journal":{"name":"Turkish Journal of Pediatric Disease","volume":"44 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114698147","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ömer Güneş, Ahmet Yasin Güney, Latife Güder, Özlem Mustafaoğlu, Pınar Bayraktar, Sedal Şahin, S. Kanık Yüksek, Belgin Gülhan, Gülsüm İcal Bayhan, Aslınur Özkaya Parlakay
{"title":"COVID-19 İlişkili Akut İmmün Trombositopenik Purpura: Sıradışı Pediatrik Bir Olgu","authors":"Ömer Güneş, Ahmet Yasin Güney, Latife Güder, Özlem Mustafaoğlu, Pınar Bayraktar, Sedal Şahin, S. Kanık Yüksek, Belgin Gülhan, Gülsüm İcal Bayhan, Aslınur Özkaya Parlakay","doi":"10.12956/tchd.1113184","DOIUrl":"https://doi.org/10.12956/tchd.1113184","url":null,"abstract":"İmmün trombositopenik purpura (İTP), izole trombositopeni ile kendini gösteren hematolojik bir hastalıktır. Etiyolojisinde son bir aydaki viral enfeksiyonlar sıklıkla bulunur. COVİD-19 enfeksiyonu sonrası çeşitli hematolojik komplikasyonların yanı sıra ITP gelişimi de görülebilmektedir. Bu yazıda COVİD-19 enfeksiyonu sırasında teşhis edilen ve kanama bulgusu olmayan bir çocuk akut ITP olgusu sunulmaktadır.","PeriodicalId":246612,"journal":{"name":"Turkish Journal of Pediatric Disease","volume":"59 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124205114","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}