{"title":"ERMENİ DÜŞÜNCE SİSTEMİNDE ATATÜRK’ÜN KİMLİK ANLAYIŞI VE ONUN ERMENİ TOPLUMUNA TANITILMASI ÜZERİNE (ERMENİCE KAYNAKLAR IŞIĞINDA)","authors":"Gaffar Çakmakli Mehdiyev","doi":"10.51824/978-975-17-4794-5.31","DOIUrl":"https://doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.31","url":null,"abstract":"Ermenistan’da Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ciddi bir araştırma yoktur. Ama Ermenilerin hayatında Atatürk’ün rolünün Lenin ve Stalin kadar etkili olduğu kabul edilmektedir. Ermenice ders kitaplarında ve tarihi eserlerde Atatürk ve onun geçtiği Milli Mücadele yoluna farklı bakılmış, Atatürk’ün daha çok “Ermeni meselesi” ile ilgili seslendirdiği fikirler çarptırılmıştır. Ya da Atatürk’e ait edilen fikirlerin birçoğu sinsi amaçlarla sahteleştirilmiştir. Ona karşı saldırılar sistem haline getirilmiştir. Bu bağlamda Atatürk’e saldırıların nedenlerinin araştırılarak ortaya konulması çok önemlidir.\u0000 Çeşitli zamanlarda hem Ermenilerce, hem de yabancı ülke yazarları tarafından Atatürk’e atfedilen fikirlerin kasıtlı olarak çarptırılması ve onların bazılarının da Ermenilerce yanlış olarak yorumlanmasının şahidi oluyoruz. Neticede Ermeni toplumu için “Ermeni düşmanı” bir Atatürk kimliği algısı oluşturulmuştur. Örneğin; Atatürk konusu ile ilgili araştırmalara imza atan Ermeni siyaset bilimcilerden olan Ara Papyan iddia ediyor ki, Mustafa Kemal’i 1918 yılında İngilizler esir almışlar. Diğer bir iddiada Mustafa Kemal 1918’in Ekim- Kasım aylarında intihar girişimde bulunduğu öne sürülüyor. Bu hikayeyi anlatan ise ABD vatandaşı Elizabeth Harris’tir ve o The New York Times’e ait The Contemporary History dergisinin 1922 tarihli sayında yayımlanmıştır. Yazının başlığı: “How Mustapha Kemal Formed His Army” (\"Mustafa Kemal Ordusunu Nasıl Kurdu\"). Burada gerçeği yansıtmayan ve tarihle hiçbir ilişkisi olmayan “olaylar” Ermeni okurlarına anlatılıyor. Ermenistan’da tarih ders kitaplarında da Atatürk’ü karalayan ifade ve cümleler, örneğin, 9.sınıflar için ders kitabının 31. sayfasında olduğu gibi, yeterincedir.\u0000 Ermenistan’da Atatürk’ün hayatı ve mücadelesi ile ilgili rastlanan çalışmaların birçoğu Atatürk’ün hizmetlerinin değerini küçültmek amacı taşımaktadır. Birçok yayınlarsa, ona iftiralar söylemekten bile çekinmiyorlar. Mustafa Kemal’in 1911 yılında öldüğü ve onun adı ile başka bir adamın Osmanlı ordusunun subayı görevine getirildiği hikâyesi de uydurulmaktadır. Ermeni basınında yayılmış “Aslında Türklerin atası olan Mustafa Kemal, kimdir?” adlı yazı Türkiye’deki bazı Atatürk düşmanlığı yapan şahısların söyledikleri esasında yazılmıştır. Bugün Ermenilerin Cumhuriyet yıllarında geriye dönmesine mani olan bir Atatürk propagandası yapılmaktadır.\u0000 Atatürk’e Ermeni saldırıları neden kaynaklanıyor, onların esas gayesi ve öne sürülen amaç nelerden ibarettir? Bu çalışmada bu hususlara değinilecektir.","PeriodicalId":206447,"journal":{"name":"9. Uluslararası Atatürk Kongresi Bildiriler","volume":"63 2","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"120874959","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"BEHÇET NECATİGİL’İN ŞİİRLERİNDE İDEAL BİR KAHRAMAN: ATATÜRK","authors":"Emel Hi̇sarciklilar","doi":"10.51824/978-975-17-4794-5.15","DOIUrl":"https://doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.15","url":null,"abstract":"Cumhuriyet Dönemi şairlerinden Behçet Necatigil (1916-1979), kendine özgü üslubuyla şiirlerinde duygu ve düşüncelerini, okurun çoğu zaman kendinden bir şeyler bulabileceği şekilde dile getirmiştir. O daha çok hassas, hemen incinmeye ve kırılmaya müsait ruh dünyasının etkisiyle, toplum içerisinde gittikçe yalnızlaştığını hisseden ve bunu dizelerine yansıtan, duygu yüklü bir şair olmasının yanı sıra; mensubu olduğu milletin verdiği ayakta kalma mücadelesinde ve varlığını yeniden, daha güçlü bir biçimde ortaya koymasında önünde yol gösterici ve ölümsüz bir önder olan Mustafa Kemal Atatürk’ü de dizelerinde anlatmıştır. Bu şiirlerinde Atatürk’ü çoğu zaman milleti için örnek alınacak ideal bir kahraman modeli olarak ifade ettiği gibi; büyük önderi, onun çeşitli vesilelerle söylediği sözlerinden ya da yaptığı konuşmalardan hareketle de şiirlerine almıştır. Atatürk’ü bazen Türk tarihinde önemli kurtuluş mücadelelerini ortaya koymada ve medeniyeti inşa etmede etkili olmuş tarihî kahramanlarla anlatmasının yanında; bizzat Atatürk’ün bilinen karakter özelliklerine yer vererek de özellikle gençler için, onun hayat mücadelesini, takip edilmesi gereken bir yol haritası olarak nitelendirmiştir.\u0000 Necatigil’in Atatürk konulu şiirlerinde, şairin özgün şiir dilinin; Türk milletinin varlığını ölümsüz kılma yolundaki önderinin sözleriyle, karakter anlayışıyla, Türk tarih, kültür ve medeniyetindeki katkılarıyla bir araya gelerek; anlamlı, bir o kadar da etkili dizeler meydana getirdiği görülmektedir. Bu çalışmada da Behçet Necatigil’in söz konusu şiirlerinde, Atatürk’ün hangi özellikleri bakımından ve hangi hususlardan faydalanılarak, ne şekilde şiire yansıtıldığı ortaya konmaya çalışılacaktır.","PeriodicalId":206447,"journal":{"name":"9. Uluslararası Atatürk Kongresi Bildiriler","volume":"71 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116562309","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ATATÜRK IS THE PIONEER OF TURKISH SECULARISM: A STUDY ON THE SECULARIZATION OF EDUCATION IN THE ATATÜRK ERA","authors":"Nahar Muhammed Nuri","doi":"10.51824/978-975-17-4794-5.54","DOIUrl":"https://doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.54","url":null,"abstract":"Many studies have dealt with the Atatürk era from historical or critical perspectives, but important fields of the Atatürk era still need to be re-examined and read in- depth from the perspective of revision, re-reading the historical era and reveal the fact of importance. Thus, the Atatürk era is one of the problematic fields whose importance derives not only from a historical perspective but from a comparative epistemological perspective, which contributes to the comparative studies needed by the researcher to compare the great value shifts that accompanied the Turkish state structures and institutions During the Atatürk era.","PeriodicalId":206447,"journal":{"name":"9. Uluslararası Atatürk Kongresi Bildiriler","volume":"50 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133423607","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"CUMHURİYET’İN İLK YILLARINDA İSTANBUL’UN GÜNLÜK YAŞAMINDA YENİ BİR UYGULAMA OLARAK OTOMOBİLLERE TAKSİMETRE KONULMASI, YANKI VE YANSIMALARI","authors":"Eminalp Malkoç","doi":"10.51824/978-975-17-4794-5.17","DOIUrl":"https://doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.17","url":null,"abstract":"Otomobilin Osmanlı başkentine giriş tarihi 20. yüzyılın ilk yıllarına tesadüf etmektedir. Otomobilin İstanbul’da kullanım aracı haline gelmesi ise İkinci Meşrutiyet’in ilanının sonrasında gerçekleşmişti. Şehirdeki otomobil sayısı, özellikle Cumhuriyet yıllarında artış göstermişti. Öte yandan Avrupa’da yaygınlığı olan taksimetrelerin İstanbul’da kullanılması düşüncesi 1908’de “kira arabaları” için gündeme gelmişse de ancak Cumhuriyet’in ilk yıllarında uygulanabilmişti. Nitekim İstanbul Şehremaneti, 1924’te bütün ticari araba ve otomobillere taksimetre konulması kararı almış ve taksimetre alımı için teklifleri değerlendirmeye gitmişti.\u0000 İstanbul’da taksimetre uygulaması kararı, Otomobilciler Cemiyeti ve şoförlerin Şehremanetince zarar uğratıldıkları yönünde itirazlarını ortaya çıkarmış; taksimetre fiyatları, tamir yer ve ücretleri gibi çeşitli noktalar kamuoyunda tartışma konusu haline gelmişti. Tartışmalar Cemiyet-i Umumiye-i Belediye’nin görüşmelerine de yansımıştı. Şehremaneti ile şoförler arasında uzayan ve sürüp giden hatta farklı konuları içermeye başlayan tartışmalar, 1925’in başlarında şoförlerin belirlenen üç modelden birini seçerek kullanmalarıyla çözüme ulaşmıştı. 1926’nın ilk günlerinde taksimetrelere yönelik bir tarife yayınlanarak uygulamaya geçilmişti. Ancak azımsanmayacak oranda otomobile taksimetre takılmamış olduğundan Şehremaneti taksimetre siparişi vermiş olan otomobillerin çalışabilmesi için geçici bir tarife hazırlamak zorunda kalmıştı. Bu arada gündemi işgal eden konulardan taksimetre meselesi ve tartışmalar, bu mekanizmaların kaçak olup olmadığına kadar uzanmıştı. Yaklaşık iki yıl boyunca İstanbul’da Şehremaneti ile şoförler arasında bir hayli gürültü çıkartan ve kamuoyunu meşgul eden konulardan olan taksimetre meselesi, 1927 yılına doğru yavaş yavaş gündemdeki yerini kaybedecekti.\u0000 Bu inceleme Cumhuriyet’in en erken evresinde, Türkiye’de ticari ulaşım araçlarına yönelik ilk uygulamalardan biri olan İstanbul’daki ticari otomobillere taksimetre takılması sürecini ele alarak şehri kalkındırma ve turizm merkezi haline dönüştürme çabalarından bir kesite ışık tutmayı amaçlamaktadır. Aynı bağlamda dönem içinde günlük yaşamın bir parçası olan şehrin ulaşım sorunlarına nasıl yaklaşıldığını ve bunları bir standart düzene kavuşturma çalışmalarını örneklemeyi amaçlamaktadır.","PeriodicalId":206447,"journal":{"name":"9. Uluslararası Atatürk Kongresi Bildiriler","volume":"218 4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114323246","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ATATÜRK DÖNEMİ’NDE BİR KADIN DOĞUM VE HASTALIKLARI DERGİSİ: TÜRK JİNEKOLOJİ ARŞİVİ (1934-1939)","authors":"H. Demirci","doi":"10.51824/978-975-17-4794-5.37","DOIUrl":"https://doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.37","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı, Atatürk döneminde Türk Jinekoloji Cemiyeti tarafından 1934-1939 yılları arasında çıkarılmış olan Türk Jinekoloji Arşivi adlı mecmuayı ve mecmuada yer alan haberleri gözler önüne sererek mecmuayı dönemin sağlık politikaları açısından değerlendirmektir. Türk Jinekoloji Arşivi, Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren kadın sağlığına verilen önem dolayısıyla özellikle Türk kadınını bilinçlendirmek ve Türk sağlığına kadın doğum ve hastalıkları konusunda yeni geliştirilen tedavi yöntemlerini halka duyurmak açısından son derece önem arz etmekteydi. Böylece hem yeni Türkiye Cumhuriyeti devletinde sağlıklı kadınlar, sağlıklı genler doğuracak ve yetiştirecek hem de Türk kadını siyasal ve sosyal alanda olduğu gibi sağlık alanında da layık olduğu yere gelecekti. Bu açıdan bakıldığında Türk Jinekoloji Arşivi, önemli bir görevi de üstlenmiş bulunmaktaydı. Bu sayede bu çalışma, Türk Jinekoloji Arşivi’nin Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından önemini de ortaya koyacaktır. Çalışma meydana getirilirken konuyla ilgili kaynak ve literatür eserler, tarih ilminin öngördüğü şekilde tarafsız ve dönemin şartları içerisinde incelenecektir. Çalışma giriş, iki ana bölüm ve sonuç kısımlarından oluşacaktır. Giriş bölümünde Türkiye’de kadın sağlığının kısa bir tarihçesi verilecek cumhuriyetten önceki dönemlerde kadın sağlığı konusunda neler yapıldığına dikkat çekilecektir. Birinci bölümde mecmuayı çıkaran Türk Jinekoloji Cemiyeti hakkında açıklayıcı mahiyette bilgiler verilecektir. Cemiyetin amacı, neden kurulduğu ve faaliyetleri bu bölümde verilecektir. İkinci bölüm ise Türk Jinekoloji Arşivi mecmuasını ele almaktadır. Bu bölümde mecmuanın niçin ve kimler tarafından çıkarıldığına dair sorulara cevap aranmaya çalışılacaktır. Mecmuanın kaç sayı çıktığı ve ne tür haberlere yer verdiği yine bu bölümde tartışılacaktır. Mecmua hakkında değerlendirmeler yapılarak Atatürk dönemi kadın sağlığı politikaları üzerinden mecmuaya dair bazı çıkarımlarda bulunulacaktır. Sonuç kısmında ise Türk Jinekoloji Arşivi’nin Türk kadın sağlığı açısından yeri ve önemi üzerinden değerlendirmeler yapılacaktır. Türk Jinekoloji Arşivi, 1934-1939 yılları arasında Türk Jinekoloji Cemiyeti tarafından çıkarılmıştır. Mecmuanın mevcut 15 sayısına ulaşılmıştır. Mecmuanın her bir sayısı ortalama 90 sayfadır. Mecmua ilk olarak Ağustos 1934’te neşredilmiş ve üç ayda bir olmak üzere yayınlanmıştır. Mecmuanın sahip ve mesul müdürü M.A. Hadi isimli bir doktordur. Neşir Heyeti ise Kenan Tevfik, Ahmet Asım ve Ali Esat beylerden oluşmaktadır. Mecmua, Türk Jinekoloji Cemiyeti doktorlarının kadın hastalıkları ve doğumuyla ilgili ilmi tedkiklerini yayınlamıştır. Bundan başka Türk Jinekoloji Cemiyeti’nin aylık toplantılarına yer vermiştir. Mecmuanın son sayfalarında ise kadın sağlığına yönelik ilaç reklamları yer almaktadır. Mecmua, kadında frengi, bel soğukluğu, gebelik vs. çeşitli hastalıklara çözümler üretmektedir. Kadın hastalıları ile ilgili konular, alanında doktorlar tarafından ele alınarak özellikle","PeriodicalId":206447,"journal":{"name":"9. Uluslararası Atatürk Kongresi Bildiriler","volume":"16 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121588933","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ATATÜRK DÖNEMİ’NDE EMEK PİYASASINDA KADIN İSTİHDAMINDAKİ GELİŞMELERİN YERİ VE ÖNEMİ","authors":"Nihat Altuntepe","doi":"10.51824/978-975-17-4794-5.56","DOIUrl":"https://doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.56","url":null,"abstract":"Yapılan bu çalışmada Atatürk döneminde kadın istihdamındaki gelişmeleri analiz edilmiştir. Bununla birlikte Atatürk dönemindeki ekonomik gelişmeler ele alınmıştır. Çalışma sonucunda Atatürk döneminde bütün sektörler itibari ile kadın istihdamında önemli derecede artışların ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Kadın bu dönemde çalışma hayatında daha etkin bir şekilde rol alarak, ekonomik ve sosyal gelişmeye önemli katkılar sağladığı ortaya çıkan bir diğer sonuçtur.","PeriodicalId":206447,"journal":{"name":"9. Uluslararası Atatürk Kongresi Bildiriler","volume":"101 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123623010","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"MİLLİ MÜCADELE YILLARINDA ERZURUM’DA HALKI BİLİNÇLENDİRME VE BİLGİLENDİRME FAALİYETLERİNDE ÖNEMLİ BİR TİYATRO: İBRET YERİ","authors":"Yavuz Aslan","doi":"10.51824/978-975-17-4794-5.87","DOIUrl":"https://doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.87","url":null,"abstract":"Erzurum Milli Mücadele tarihimizde oldukça önemli bir yer ve öneme sahiptir. I. Dünya Savaşı yıllarında yaşanılan iki yıllık Rus işgali ve akabinde Ermeni çetelerinin katliamlarının acıları henüz taze iken Osmanlı Devleti’nin imzalamak zorunda kaldığı Mondros Mütarekesi ile ülkenin dört bir yanı işgal edilmeye başlanmıştır. Erzurum’un da her an işgal edilebileceği ve Erzurum dâhil Doğu illerinin Ermenilere verileceği endişesi halkın heyecan ve tepkisini artırmıştır. İşgal acısı ve tehlikesini çok yakından bilen Erzurum ahalisi ülkenin işgaline sessiz kalmamış ve yurdun herhangi bölgesinin işgalini Erzurum’un işgali gibi telakki ederek Milli Mücadele’ye aktif olarak her türlü maddi ve manevi desteği vermiştir. Erzurum halkının milli mücadelede çok aktif ve vatan meselesinde ön planda olmasında 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa ve Hoca Raif, Süleyman Necati, Cevat, Sıtkı ve Mithat Beyler gibi Erzurum Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin önde gelen simalarının önemli etkisi vardır. Hiç şüphesiz bu dönemde Erzurum’da çıkan Albayrak gazetesi de bu amaç uğrunda en büyük katkıyı sunmuştur.\u0000 Erzurum halkının milli mücadele döneminde ülke meseleleri konusunda bilgilenme ve bilinçlenmesinde “Tiyatro” da aktif olarak kullanılmıştır. Özellikle 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’nın yardım ve yönlendirmesi ile tiyatro çalışmalarına hız verilmiş ve Ocak 1920’de “İbret Yeri” adıyla Millet Bahçesi’nde bulunan gazino tiyatro haline getirilmiştir. Burada ilk olarak “Erzurum’da “Ermeni Faciaları” isimli drama sahnelenmiş, daha sonraları Antep, Maraş mücadeleleri ve İstanbul işgal felaketini konu alan piyesler sahneye konularak Erzurum halkının milli duygularına tercüman olunmuştur. Özellikle Maraş halkına yönelik Fransız ve Ermeni tecavüz ve katliamları büyük tepki uyandırmış ve hazırlanan 7 perdelik “Maraş Cinayetleri” adlı piyesle konu Erzurum ahalisine anlatılmaya çalışılmıştır. İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali ve burada yapılan katliamlarla ilgili olarak “İzmir Faciaları (Cinayetleri)” adlı piyesle perdesini açmaya başlamıştır.\u0000 Açıkça görüleceği gibi Milli Mücadele’nin en karanlık döneminde ülkenin dört bir yanı işgal edilirken Erzurum halkı bir taraftan yaptığı miting ve çekmiş olduğu telgraflarla işgalleri protesto ederken diğer taraftan Kazım Karabekir Paşa’nın öncülüğü ve desteğiyle Türk halkının yaşamış olduğu felaketler tiyatro vasıtasıyla ahaliye anlatılarak, onların bilgilenmesi ve bilinçlendirilmesi için çaba gösterilmiş, tepki ve heyecanlarının canlı ve sürekli olması sağlanmaya çalışılmıştır.\u0000 Bu bildiride, İbret Yeri adı ile perdelerini açarak Erzurum ahalisinin ülkede yaşanan işgal ve katliam olaylarını öğrenmesine ve bilinçlenmesine hizmet eden tiyatro ve onun faaliyetlerinin ortaya konulması amaçlanmaktadır.","PeriodicalId":206447,"journal":{"name":"9. Uluslararası Atatürk Kongresi Bildiriler","volume":"85 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127158210","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"MİLLİ MÜCADELE TARİHİ ARAŞTIRMALARINA BİR KATKI: BARTIN MÜDAFAA-YI HUKUK CEMİYETİ’NİN VE FAALİYETLERİNİN TESPİTİ","authors":"Yenal Ünal","doi":"10.51824/978-975-17-4794-5.89","DOIUrl":"https://doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.89","url":null,"abstract":"Mondros Mütarekesi’nden sonraki süreçte bütün Anadolu sahasında olduğu gibi Bartın ve Zonguldak yörelerinde de I. Dünya Savaşı’nın getirdiği yorgunluk hâkimdi. Halkın düşmana karşı mukavemet edecek gücü kalmamıştı. Bununla birlikte I. Dünya Savaşı sonrasında artık savaşın bir an önce bitirilip derhal sulh dönemine geçilmesi arzusunda bulunan Türk milleti ilerleyen dönemlerde, hakiki manada bir sulh döneminin memlekete gelebilmesi için topyekûn bütün ulusun yeniden bir harp sürecinden geçmesi gerektiğini anlayacaktı. Nitekim özellikle Mondros Mütarekesi’nden sonra özellikle Yüzbaşı Cevat Rıfat’ın Bartın ve Havalisi Kuva-yı Milliye Kumandanı unvanıyla göreve başlaması ve kısa sürede bu birliği Batı Karadeniz bölgesinin en seçkin birliklerinden biri hâline getirerek düşmana karşı çok büyük başarılar kazanmaya başlamasıyla birlikte, yöre halkının ve özellikle bölgenin ileri gelenlerinin gayretleri sayesinde, var gücüyle Millî Hareket’e destek olmaya başladığı müşahede edilmiştir. Bölgede özellikle halkın örgütlenmesi, bilinçlendirilmesi, her çeşit yeni gelişmeden haberdar edilmesi ve Mustafa Kemal Paşa önderliğinde gelişen Millî Hareket’le bağlantısının sağlanabilmesi gibi hususlar göz önüne alınarak Bartınlı bütün yurtseverleri, bir millî mukavemet çatısı altında birleştirmek maksadıyla Bartın Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti teşkil edilmiştir. Bu çalışmada söz konusu cemiyetin kuruluşu, gelişimi ve faaliyetleri hakkında yeni bilgiler ışığında değerlendirmelerde bulunulacaktır.","PeriodicalId":206447,"journal":{"name":"9. Uluslararası Atatürk Kongresi Bildiriler","volume":"206 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122606472","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İLKOKUL VE ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN ATATÜRK’ÜN LİDERLİK ÖZELLİĞİNE İLİŞKİN METAFORLARININ İNCELENMESİ","authors":"Yücel Öksüz, Mehtap Karalar","doi":"10.51824/978-975-17-4794-5.90","DOIUrl":"https://doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.90","url":null,"abstract":"Bu çalışmada ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin Atatürk’ün liderlik özelliğine ilişkin metaforlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Atatürk’ün liderliği çalışma arkadaşları, aynı dönemlerde yaşayan devlet adamları ve liderlik üzerine çalışmalar yapan bilim adamlarınca tasdik edilmiş, yaşadığı çok önemli olaylardaki tutum ve tavırlarıyla belgelenmiş, eserleriyle somutlaşmış bir gerçektir.\u0000 Atatürk’ün geleceği planlayabilen liderlik göstergelerinden birisi de gençliğe verdiği değerdir. Milletin geleceğini oluşturan “gençlik”, Atatürk’te en yüce değer olarak algılanmıştır. Gençleri gelecekteki ideallerini gerçekleştirecek güç olarak görmüş ve güvenmiştir. Türk gençliği de Atatürk’ü gerçek anlamıyla kavramak, onun arzuladığı, ona layık ve eserlerine bağlı nesiller olarak yetişmelidir.\u0000 Atatürk’ün önemsediği çocukluk ve gençlik yılları aynı zamanda kimlik arayışının olduğu, kritik ve önemli bir dönemdir. Bu dönemde Atatürk’ün gençlerde rol model olarak alınmasının ve kimlik oluşumunda etkili olmasının gerekliliğine inanılmaktadır. Bu yaş grubu gençlerin algılarının tespiti eğitim planlamalarının ve uygulamalarının niteliğinin artırılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırmada Atatürk’ün liderlik vasfının daha da ön plana çıkacağı düşünülmektedir.\u0000 Bu çalışma nitel araştırma yöntemlerinden tarama modelinde hazırlanmıştır. Araştırmanın örneklemi, kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemlerinden esas alınarak seçilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 2018-2019 eğitim öğretim yılında Samsun iline bağlı Şehit Yüzbaşı Tunç Fidaner İlkokulu ve ortaokulundan öğrenim gören 100 öğrenci çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışma grubunda yer alan öğrencilerin 65’i ilkokul, 70’i ortaokul düzeyinde öğrenim görmektedir. Çalışma grubu 71 kız, 63 erkek olmak üzere toplam 135 öğrenciden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak, açık uçlu bir görüşme formu oluşturulmuştur. Görüşme formunda öğrencilerden “Bir Lider olarak Atatürk ……… gibidir; çünkü …….” cümlesini tamamlamaları istenmiştir. Verilerin analizinde ve yorumlanmasında içerik analizi kullanılmıştır. Elde edilen metaforlar cümledeki anlamına göre kategorilere ayrılarak sayısal değerler elde edilmiştir. Öğrencilerin Atatürk’ün liderlik özelliğine yönelik çok sayıda metafor oluşturdukları ve genelde olumlu olduğu görülmüştür. Oluşturulan metaforlar belirli kategoriler halinde gruplandırılarak frekans ve yüzde değerleri çıkarılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre ilkokul ve ortaokul düzeyindeki öğrencilerinin farklı metaforlar ürettikleri görülmüştür. Ayrıca belirlenen kategorilerdeki frekans ve yüzde değerlerinin farklılaştığı görülmektedir.","PeriodicalId":206447,"journal":{"name":"9. Uluslararası Atatürk Kongresi Bildiriler","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134551615","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"MİLLİ MÜCADELE SONRASINDA MİLLİ TARİH ŞUURU OLUŞTURMA ÇALIŞMALARINA BİR ÖRNEK: MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN TARİH ÖĞRETMENİ MEHMED TEVFİK BEY’İN CİHAN HARBİNDE TÜRKLER VE MEZİYETLERİ ADLI ESERİ (1928)","authors":"Zeynel Özlü, E. Demir","doi":"10.51824/978-975-17-4794-5.93","DOIUrl":"https://doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.93","url":null,"abstract":"Milli Mücadelenin başarıyla sonuçlanmasının ardından inkılâp hareketlerine girişen Mustafa Kemal Atatürk’ün bu yöndeki en önemli çalışmalarından biri Türk toplumunda milli tarih yazımı ve milli tarih şuuru oluşturma çabasıdır. Çalışmamızda Milli mücadele sonrasında “Türk Milli Şuuru” nu oluşturmak amacıyla Mehmed Tevfik Bey tarafından kaleme alınan 1928 tarihli “Cihan Harbinde Türkler ve Meziyetleri” adlı eser hakkında bilgi verilecektir. Türk Tarihini ve kültürünü, İslamiyet ve Türklerin İslam dinine girişleri, Türk meşhurları ve eserleri, Türklerin ilim, medeniyet, insaniyet ve İslamiyet’e yaptıkları hizmetler ve Türklerin meziyetleri başlıkları altında tanıtan eserde; Türklerin İlk vatanı olan Orta Asya yaylasının sınırları, İslamiyet öncesinde Türklerin Çin ve Bizans Devletleriyle olan ilişkileri, giyiniş tarzları, silahları, ekonomik faaliyetleri (tarım, hayvancılık, ticaret), servetleri, aile hayatları, hukuk kuralları, itikat ettikleri kuvvetler (toprak, ağaç, su, ateş ve demir), en çok sevdikleri renkler (Vatanısarı, mavi, kırmızı, kara ve beyaz), İslam dinini kabul etmeden önce benimsedikleri inanışlar (Zerdüştlük, Şamanizm, Budizm, Nasturilik, Mani ve Hristiyanlık), diğer medeniyetlerle olan münasebetleri, birçok kültür ve mezhepleri benimsemelerine rağmen asıl olan lisanları Türkçe’yi kullanmaları, yine Türk olmalarına rağmen Arapça ve Acemce dilinde eserler vermeleri ve ilgili dönemlerde yetiştirilen meşhurlar (Mevlana Celaleddin-i Rumi-Mesnevi, Buhari-Sahih-i Buhari, Farabi-Kitab’ül musiki, İmam Gazali-İhya’ul-ulum, Yakut el HamaviMu’cemu’l Buldan, AhmedYesevi- Divan-ı Hikmet vb.), destanları (Ergenekon ve Oğuz), dini merasimleri ve eğlence kültürleri (mersiye, kopuz ve sagu) hakkında bilgi vermektedir. “İslamiyet ve Türkler” başlığı altında; Hazreti Ömer devrinde Türk-Arap ilişkileri, Emeviler ve Abbasiler döneminde Türkler, Türklerin bu dönemde kurdukları devletler (Tolunoğulları, Memlukler, İhşitler, Eyyubiler, Gazneliler, Bulgarlar, Peçenekler, Selçuklular, Akkoyunlular, Karakoyunlular, Osmanlılar) ve bu devletlerin meydana getirdikleri kültür eserleri, savaşları, yaptıkları meslekler (hattatlık, mücellitlik, müzehhiblik, silahçılık, saraçlık, dokumacılık, halıcılık, oymacılık, kakmacılık, çinicilik, mimarlık, askerlik, topçuluk, sedefçilik, çadırcılık, kılıç imali) hakkında bilgi verilmiştir. “Türklerin Hizmetleri” başlığı altında; Türklerin ilim, medeniyet, insaniyet ve İslamiyet’e yaptıkları önemli hizmetler (Abbasilerin bekasını taht-ı temine almaları, kavimler göçüne neden olmaları, hamaset ve şehametleriyle Çinlileri Çin Seddini yapmak zorunda bırakmaları, Avrupa’yı titreten Napolyon Bonapart’a ilk mağlubiyet acısını tattırmaları, muazzam toplar dökerek ve cihanı hayrette bırakacak bir şekilde gemileri karadan deryaya indirmek suretiyle İstanbul’u fethetmeleri, Bizans ordularını Marmara kıyılarına kadar sürüp Anadolu’da Türklüğü temelleştirmeleri, Avrupalı devletler tarafından istila edilmiş olan İstanbul’u ve Anavatanımız ","PeriodicalId":206447,"journal":{"name":"9. Uluslararası Atatürk Kongresi Bildiriler","volume":"3 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115266234","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}