Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi最新文献

筛选
英文 中文
LİMİTED ŞİRKET SÖZLEŞMESİNDE EMREDİCİ HÜKÜMLER İLKESİ 有限责任公司协议中的强制性条款原则
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Pub Date : 2024-02-20 DOI: 10.54704/akdhfd.1332239
M. F. Önder, Enes Talha Eği̇lmez
{"title":"LİMİTED ŞİRKET SÖZLEŞMESİNDE EMREDİCİ HÜKÜMLER İLKESİ","authors":"M. F. Önder, Enes Talha Eği̇lmez","doi":"10.54704/akdhfd.1332239","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1332239","url":null,"abstract":"Kural olarak, sözleşme hukukunda sözleşme serbestisi ilkesi geçerlidir. Sözleşme serbestisinin sınırları ise TBK m.27 ve Türk Medeni Kanunu m.23’te düzenlenen genel hükümlerdir. Şirket sözleşmesi içeriğinde zorunlu ve öngörülmesi şartıyla bağlayıcı olacak kayıtlar TTK m.576 vd. gösterilmiştir. Kanun koyucunun açıkça düzenlemediği hususların şirket sözleşmesinde yer alması veya şirket sözleşmesi etkisine sahip olup olmadığı hususunda emredici hükümler ilkesi devreye girmektedir. Emredici hükümler ilkesi ile, sermaye şirketlerinde sözleşme serbestisi önemli ölçüde sınırlandırılmıştır. İlk kez 6102 Sayılı TTK ile hukukumuza giren emredici hükümler ilkesi, anonim şirketlerden esinlenerek limited şirket sözleşmeleri için de öngörülmüştür. Emredici hükümler ilkesinin şirket sözleşmesi için geçerliliği ve etkisi doktrinde tartışma konusu olmaktadır. Bu nedenle çalışmada şirket sözleşmesi içeriğinden kısaca bahsedilerek sonrasında emredici hükümler ilkesinin tanımı, getiriliş amacı ve ilkenin yerindeliğine dair hususlar izahata çalışılacak ve son olarak da ilkenin, şirket sözleşmesine olan etkilerine değinilecektir.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"776 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140446129","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Anonim Ortaklık Yönetim Kurulunda Azınlığın Temsili 少数群体在股份公司董事会中的代表权
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Pub Date : 2024-01-04 DOI: 10.54704/akdhfd.1318804
Onur Memi̇şoğlu
{"title":"Anonim Ortaklık Yönetim Kurulunda Azınlığın Temsili","authors":"Onur Memi̇şoğlu","doi":"10.54704/akdhfd.1318804","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1318804","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, anonim ortaklık yönetim kurullarında, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun, 6762 sayılı Kanun hükümlerinden farklı olarak belirli bir pay grubuna temsil yetkisi verilebileceğine ilişkin hükmü çerçevesinde azlığın yönetim kurulunda temsili üzerinde durulmuştur. \u0000Azınlığın mevzuat hükümlerinde açıkça düzenlenmesinin sebebi, anonim ortaklıklarda oransallık ilkesi gereği şirket yönetiminde çoğunluğun tahakkümünün söz konusu olduğu durumlarda, karar alabilme imkanına sahip bulunmayan, ancak sermayenin belirli bir bölümünü de teşkil eden pay sahiplerinin korunması amacına hizmet etmektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun azınlık paylarının yönetim kurulunda temsiline ilişkin hükümleri de aynı endişelerle, anonim şirket genel kurulunun egemeni olacak çoğunluğu sağlayabilen pay sahiplerinin, azınlığın yönetim kurulunda temsilini engelleyebilecek türdeki işlemlerini sınırlayabilmek ve azınlığın yönetim kurulunda temsiline fırsat yaratabilmek için getirilmiştir. \u0000Çalışmada azlığın çıkış noktası olan anonim ortaklıklara hâkim ilkelerden çoğunluk ilkesine değinildikten sonra, genel olarak azınlık kavramı, belirleyici unsurları, azınlık hakkına sahip pay gruplarının yönetim kurulunda temsili ve 360. Madde hükmünün ihlalinin sonuçları anlatılmıştır.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"35 12","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139384500","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
HAYVAN REFAHI: DİN VE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNE GETİRİLEN YENİ BİR SINIRLANDIRMA NEDENİ Mİ? 动物福利:限制宗教和信仰自由的新理由?
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Pub Date : 2023-12-26 DOI: 10.54704/akdhfd.1376911
Zeynep Hazar
{"title":"HAYVAN REFAHI: DİN VE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNE GETİRİLEN YENİ BİR SINIRLANDIRMA NEDENİ Mİ?","authors":"Zeynep Hazar","doi":"10.54704/akdhfd.1376911","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1376911","url":null,"abstract":"Felsefi ve bilimsel boyutlarıyla ele alınabilen hayvan refahı kavramı, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hem Avrupa Birliği hem Avrupa Konseyi nezdinde hukuki düzenlemelerin konusunu oluşturmaya başlamıştır. Hayvan refahına ilişkin AB düzenlemeleri; AB’ye üye devletlerin, hissedebilen varlıklar olarak kabul edilen hayvanların refahına azami ölçüde dikkat etmeleri gerektiğini belirlemiştir. Düzenlemeler aynı zamanda, AB’nin ve üye devletlerin dini ayinlere saygı gösterme zorunluluğunu içerir. Hayvan refahını koruma yükümlülüğü bağlamında, AB’ye üye devletler hayvan kesiminde öldürmeden önce bayıltma işlemini uygulamak zorundadır. AB müktesebatınca bir ilke olarak kabul edilen söz konusu işlem, Belçika’da yaşayan Musevi ve Müslümanların bir bölümü tarafından din ve inanç özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirilmiştir. Bu durum din ve inanç özgürlüğü ile hayvan refahının karşı karşıya gelmesine neden olmuştur. Çalışmada ilk olarak, dini kurallara uygun hayvan kesiminin, din ve inanç özgürlüğünün kapsamına girip girmediği sorusuna cevap aranmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin din ve inanç özgürlüğü çerçevesindeki içtihatları ve 2000 yılında vermiş olduğu Cha’are Shalom ve Tsedek v. Fransa kararı uyarınca, dini kurallara uygun hayvan kesimi uygulamaları, din ve inanç özgürlüğünün bir parçası olarak kabul edilmiştir. Çalışma kapsamında cevabı aranan ikinci soru ise hayvan refahının, dini kurallara uygun hayvan kesimi bağlamında din ve inanç özgürlüğünü sınırlandıran bir neden olup olmadığıdır. Avrupa Birliği Adalet Divanının 2020 yılında verdiği Belçika Merkez İsrail Konseyi ve Diğerleri kararı ile dini kurallara uygun hayvan kesimi, hayvanların refahının korunması amacı çerçevesinde tekrar tartışılmaya açılmıştır. ABAD mevzubahis kararda, çağdaş demokratik toplumlar için hayvan refahının son yıllarda yükselen bir değer olduğunu ifade etmiştir. ABAD’a göre hayvan refahı, toplumdaki değişimler ışığında, din ve inanç özgürlüğü bağlamında daha fazla dikkate alınmalıdır. ABAD’ın insan hakları metinlerinin dinamik doğasına yaptığı vurgu ve bir insan hakkı karşısında hayvan refahını dikkate alarak orantılılık incelemesi yapması, hayvanların menfaatlerinin yalnızca din ve inanç özgürlüğü bağlamında değil genel olarak insan haklarını sınırlandıran bir neden olarak ortaya çıkışının ayak sesleri olarak okunabilir.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"11 12","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139155659","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
VERGİ İNCELEMESİNE BAŞLAMANIN 7338 SAYILI KANUN DEĞİŞİKLİKLERİ ÖNCESİ VE SONRASI İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELİĞİ 评估第 7338 号法律修订前后税务检查的启动情况及其法律性质
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Pub Date : 2023-12-19 DOI: 10.54704/akdhfd.1402137
Ömrüm Dilek Ersoy
{"title":"VERGİ İNCELEMESİNE BAŞLAMANIN 7338 SAYILI KANUN DEĞİŞİKLİKLERİ ÖNCESİ VE SONRASI İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELİĞİ","authors":"Ömrüm Dilek Ersoy","doi":"10.54704/akdhfd.1402137","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1402137","url":null,"abstract":"Beyan esasına dayalı vergi sisteminin vazgeçilmez tamamlayıcısı olan vergi incelemesi, muhatap aldığı mükellefin hukukunu etkileyerek, temel hak ve özgürlüklerini devletin vergilendirme hakkına dayanarak kısıtlamaktadır. Bu müdahaleci özelliği sebebiyle vergi incelemesinin mükellef nezdinde başladığı tarih önem arz etmektedir. Zira, mülkiyet hakkı, özel hayatın gizliliği gibi haklar vergi inceleme sürecinin başlaması ile kısıtlanmakta ya da bu ihtimali içinde barındırır hale gelmektedir. Bunun yanı sıra VUK’da, mükellefin maddi vergi ödevlerine ilişkin olarak, vergilerin vergi idaresi ile işbirliği halinde beyan edilmesi ya da mükellefin vergi kanunlarının uygulanmasında tereddüt ettiği hususlara yönelik aydınlatılmasına dair müesseseler bakımından, mükellef nezdinde vergi incelemesine başlanılmamış olması önem arz etmektedir. Bu nedenlerle mükellefin hukukuna doğrudan etki eden incelemeye başlama tarihinin net olarak belirlenmesi elzemdir. Bu doğrultuda 23/7/2010 tarihli 6009 sayılı Kanun ile VUK’da yapılan değişikliklerle öncelikle incelemeye yetkililerin vergi incelemesine başlanıldığı hususunu bir tutanağa bağlayarak bir örneğini nezdinde vergi incelemesi yapılana verecekleri düzenlenmiştir. İncelemeye başlama tutanağının mükellefçe imzalandığı tarih incelemeye başlama tarihi olarak kabul edilmişse de; tam bir netlik sağlamamıştır. 7338 Sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerle ise incelemeye yetkililer tarafından incelemeye başlama bildirimi adı altında düzenlenecek bir yazı ile incelemeye başlanacağı kabul edilmiştir. Bu düzenleme gelişen dijital teknolojiler sonucu vergi denetimlerinde yaşanan elektronik dönüşüm amacına uygun olarak vergi incelemesinin daha hızlı sonuçlandırılmasını amaçlamaktadır. İncelemeye başlamanın tarihinin açık olarak kanunda düzenlenmeyip yönetmelikle belirlenmesi ve yönetmelikle bildirimin mükellefe tebliğ edildiği tarih yerine bildirimin dairede düzenlendiği tarihin benimsenmiş olması hukuki güvenlik ilkesi ve mükellef hakları bakımından eleştiriye açıktır. Bunun yanı sıra incelemeye başlama bildirimi hukuki niteliği itibariyle vergi idaresi tarafından meydana getirilmiş bir idari işlemdir. Bu sebeple idari işlem teorisi çerçevesinde kanun ve yönetmelik ile belirlenen usuller çerçevesinde yapılmalı ve işlemde bulunması gereken unsurları barındırmalıdır. Esasa etkili şekil unsuruna aykırılıklar barındırması durumunda bu sakatlık vergi incelemesi sonucu oluşan tarhiyat işleminin de iptalini gerektirebilir.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"115 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139171750","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
SAĞLIK İÇİN TEHLİKELİ MADDE TEMİNİ SUÇU (TCK m.194) 供应危害健康物质罪(《土耳其刑法典》第 194 条)
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Pub Date : 2023-12-14 DOI: 10.54704/akdhfd.1387000
Mahmut Kaplan
{"title":"SAĞLIK İÇİN TEHLİKELİ MADDE TEMİNİ SUÇU (TCK m.194)","authors":"Mahmut Kaplan","doi":"10.54704/akdhfd.1387000","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1387000","url":null,"abstract":"5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m. 194’te düzenlenen sağlık için tehlikeli madde temin etme suçunun incelendiği bu çalışmada, ilgili düzenleme suç inceleme metodu çerçevesinde analiz edilmiştir. Çocuklara, akıl hastalarına veya uçucu madde kullanan kişilere sağlık için tehlike oluşturabilecek maddeleri verme veya bu kişilerin kullanımına sunma çalışmanın kapsamını oluşturmaktadır. Suçun koruduğu hukuki değer bağlamında tehlike suçu olarak kabul edilen suç tipinin soyut tehlike mi somut tehlike mi olduğu ve bu kapsamda da teşebbüs hükümlerinin uygulanabilirliği çalışma içerisinde tartışılmıştır. Kanuni düzenlemede suçun konusu olarak “sağlık için tehlike oluşturabilecek maddeler” ifadesine yer verilmesi, suçun konusu açısından belirlilik ilkesi ile çelişki yaratacaktır. Yine sağlık açısından tehlikeli olabilecek maddeler sadece gerekçede ifade edildiği gibi alkol veya tütün ürünleri olmadığından diğer maddeler açısından getirilen özel düzenlemelerle ilişkisi de çalışma kapsamında değerlendirilecektir. Örneğin sağlık için tehlike oluşturacak madde aynı zamanda bağımlılık yaratan bir madde ise uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle içtima ilişkisi ortaya konması gereken sorunlardandır.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"66 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139179678","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
A LEGAL ANALYSIS OF THE USE OF RUBBER BULLETS IN SOCIAL EVENTS 对在社会活动中使用橡皮子弹的法律分析
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Pub Date : 2023-12-14 DOI: 10.54704/akdhfd.1367598
Hüseyin Mecek
{"title":"A LEGAL ANALYSIS OF THE USE OF RUBBER BULLETS IN SOCIAL EVENTS","authors":"Hüseyin Mecek","doi":"10.54704/akdhfd.1367598","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1367598","url":null,"abstract":"İfade hürriyetinin özel bir görünümü olan ve toplu bir şekilde kullanılmasını sağlayan toplantı ve gösteri hakkı, bireyin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü koruma gayesi güden yaşam hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağı demokratik toplumun temel değerleri arasında yer almaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre toplantı ve gösteri hakkı, barışçıl olma koşuluna bağlıdır. Barışçıl niteliği bozulan gösterilere devlet, kamu güvenliğini sağlamak için müdahale edebilir. Toplumsal olaylara müdahale ederken kolluk, öldürücü olmayan bedensel kuvvetten öldürücü nitelikteki ateşli silahlara uzanan geniş bir yelpazede çeşitli zor kullanma araçlarına sahiptir. Plastik mermiler de literatürde kolluğun öldürücü olmayan zor kullanma araçlarından biri olarak kabul edilmektedir. Toplantı ve gösteri hakkına yapılacak müdahalenin anayasal çerçevede çizilen sınırlara riayet edilerek kanunla, gereklilik ve orantılılık koşullarına uygun olarak icra edilmesi gerekir. Müdahalenin yasal bir dayanaktan yoksun olması durumunda gereklilik ve orantılılık ölçütleri açısından ayrıca bir inceleme yapılmasına ihtiyaç kalmamaktadır. Kolluğun zor kullanma araçları toplantı ve gösteri hakkının yanı sıra yaşam hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağıyla da doğrudan bağlantılıdır. Toplantı ve gösteri hakkına müdahalelerdeki “kanunilik ilkesi”nin yaşam hakkı ve işkence ve kötü muamele yasağındaki izdüşümü, devletin pozitif yükümlülüklerinden biri olan “mevzuat oluşturma yükümlülüğü”dür. Türkiye’de plastik mermi kullanımına cevaz veren yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna karşın toplumsal olaylarda plastik mermi kullanıldığı iddiaları sürekli gündemde olagelmiştir. Plastik mermi ibaresi geçmemekle birlikte literatürde bunun eş anlamlısı olarak kabul edilen “darbe etkili mermi”, ilk kez 2011 yılında İçişleri Bakanlığınca çıkarılan bir yönerge ile düzenlenmiştir. Anayasa’nın 13. ve 34. maddelerine göre kanunla sınırlandırılabilecek temel hak ve özgürlüklerin idarenin adsız düzenleyici işlemiyle tanzim edilmeye çalışılması, normlar hiyerarşisine ve kanunilik prensibine aykırıdır.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"246 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139180096","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
CEZA YARGILAMASINDA HÜKMÜN TEFHİMİNDEN SONRA SÜRE TUTUM DİLEKÇESİ SUNULMASI UYGULAMASI BAĞLAMINDA ANAYASA MAHKEMESİNİN 26.07.2023 TARİHLİ KARARININ DEĞERLENDİRİLMESİ 对宪法法院 2023 年 7 月 26 日的裁决进行评估,该裁决涉及在刑事诉讼宣判后提交时限申请的做法
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Pub Date : 2023-12-07 DOI: 10.54704/akdhfd.1387150
Muharrem Egemen Gürses
{"title":"CEZA YARGILAMASINDA HÜKMÜN TEFHİMİNDEN SONRA SÜRE TUTUM DİLEKÇESİ SUNULMASI UYGULAMASI BAĞLAMINDA ANAYASA MAHKEMESİNİN 26.07.2023 TARİHLİ KARARININ DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"Muharrem Egemen Gürses","doi":"10.54704/akdhfd.1387150","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1387150","url":null,"abstract":"İcra hukuk mahkemelerinde görülen davalar hariç olmak üzere özel hukuktan kaynaklanan tüm davalar ile idare ve vergi mahkemelerinde görülen davalarda karar duruşmalarına katılan taraflar ve vekilleri için olağan kanun yollarına başvurmak üzere duruşmadan sonra süre tutum dilekçesi ibraz etme uygulaması bulunmasa da Cumhuriyet savcısı da dahil olmak üzere ceza mahkemelerinde görülen davaların karar duruşmalarına iştirak edenler yönünden hükmün tefhiminden sonra başvurulacak olağan kanun yolunun niteliğine göre farklılık arz eden yasal süreler içinde ilgili kanun yoluna başvurulacağı iradesini ortaya koyar mahiyette süre tutum dilekçesi sunma zorunluluğu bulunmaktadır. Ceza mahkemelerinde görülen davalarda karar duruşmasına katılıp da olağan kanun yoluna başvurma hakkı hukuken kendisine tanınmış kişilerin itiraz, istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurma haklarını saklı tutmak için karar duruşmasından sonra ilgili yasal süresi içerisinde süre tutum dilekçesi sunmaması durumunda olağan kanun yollarına başvurma haklarını kaybettikleri kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin 24.10.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan norm denetimi kararı ile kararın Resmi Gazete’de yayım tarihinden itibaren dokuz ay sonrasında yürürlüğe girmesi suretiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 273. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “…hükmün açıklanmasından itibaren…” ibaresinin iptal edilmesine karar verilmiştir. Bu kararla birlikte ceza mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklar yönünden istinaf süre tutum dilekçesi sunma zorunluluğu 24.07.2024 tarihi itibariyle geçerli olmak üzere kaldırılmıştır. Çalışmada, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen norm denetimi kararı değerlendirilmek suretiyle ceza yargılamasında süre tutum müessesesine ilişkin genel bir inceleme yapılacak, süre tutum dilekçesi uygulamasının mahkemeye erişim hakkı başta olmak üzere bir kısım temel hakları ihlal edip etmediği tartışıldıktan sonra süre tutum dilekçesi uygulamasının ceza yargılamasında sürdürülebilirliğine ve uygulanabilirliğine ilişkin yürürlükte olan ilgili kanun maddeleri değerlendirilmek ve uygulamada mevcut problemlere değinilmek suretiyle görüşlerimize yer verilecektir.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"19 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139185599","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
ENFLASYONA DİRENEN YAPTIRIM: TÜRK CEZA HUKUKUNDA DÜZENLENEN ADLÎ PARA CEZASININ REEL DEĞERİNİN AZALMASI ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI BİR İNCELEME 抵御通货膨胀的制裁:土耳其刑法中司法罚金实际价值下降的比较分析
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Pub Date : 2023-12-05 DOI: 10.54704/akdhfd.1387608
Çağrı Tuğşat Kemaloğlu
{"title":"ENFLASYONA DİRENEN YAPTIRIM: TÜRK CEZA HUKUKUNDA DÜZENLENEN ADLÎ PARA CEZASININ REEL DEĞERİNİN AZALMASI ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI BİR İNCELEME","authors":"Çağrı Tuğşat Kemaloğlu","doi":"10.54704/akdhfd.1387608","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1387608","url":null,"abstract":"Gün para cezası sistemini benimseyen Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) yürürlüğe girdiği tarihten günümüze kadar, adlî para cezasının düzenlendiği 52. maddedeki alt ve üst sınır miktarlarında herhangi bir güncelleme yapılmamıştır. Ülkemizde ise özellikle son yıllarda yaşanan enflasyon artışının bir sonucu olarak Türk Lirası oldukça fazla değer kaybetmiştir. Her ne kadar adlî para cezası daha hafif suçlar için hapis cezasının doğuracağı muhtemel sakıncaları önlemek için öngörülmüş bir yaptırım türü olsa da 1 gün karşılığı öngörülen adlî para cezası miktarının reel değerindeki dramatik düşüşün, yıllar içinde adlî para cezasının etkinliğini ve caydırıcılığını yitirmesine sebep olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. İfade etmek gerekir ki 1 gün karşılığı adlî para cezası miktarının alt ve üst sınırı arasındaki fark da oldukça düşüktür. Bu durum, adlî para cezasının bireyselleştirilmesini zorlaştırmakta, ekonomik gücü yüksek olan bir fail aleyhine hükmedilecek adlî para cezası ile ekonomik gücü düşük olan bir fail aleyhine hükmedilecek adlî para cezası arasında adil bir fark olmasına izin vermemektedir. TCK’da 1 gün karşılığı öngörülen adlî para cezası miktarının üst sınırı alt sınırının 5 katı iken; adlî para cezasına ilişkin kanuni düzenlemeleri çalışmamıza konu olan ülkelerden Almanya’da 30.000 katı, Avusturya’da 1250 katı, İsviçre’de 300 katıdır. Sonuç adlî para cezasının miktarı ayrıca tespit edilecek gün unsuruna bağlı olsa da karşılaştırma yapılan neredeyse her ülkedeki 1 gün karşılığı adlî para cezası miktarının alt ve üst sınırları arasındaki makas aralığının TCK’ya kıyasla oldukça geniş olması dikkat çekicidir.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"21 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139186688","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ BAĞLAMINDA AYRIMCILIK YASAĞI VE EŞİTLİK İLKESİNİN ETKİN KORUNMASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME 对在《欧洲人权公约》框架内禁止歧视和有效保护平等原则的评估
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Pub Date : 2023-12-04 DOI: 10.54704/akdhfd.1351016
Cansu Koç
{"title":"AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ BAĞLAMINDA AYRIMCILIK YASAĞI VE EŞİTLİK İLKESİNİN ETKİN KORUNMASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME","authors":"Cansu Koç","doi":"10.54704/akdhfd.1351016","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1351016","url":null,"abstract":"Eşitlik düşüncesinin gelişimi ile eşitlik ilkesinin ulusal ve ulusalüstü hukuki düzenlemelerde yer alması, köklü bir tarihsel mirasa sahiptir. Eşitlik ilkesinin hukuki koruma bulması ise genel itibariyle ayrımcılık yasağına ilişkin hukuki düzenlemeler ile mümkün olmaktadır. İnsanın sadece insan olmaktan kaynaklanan hakları olarak insan hakları, hiçbir biçimde yaş, mülkiyet, cinsiyet, dil, din, ırk ya da başkaca herhangi bir statü ayrımı gözetilmeksizin herkes için her yerde aynı olmalı ve aynı şekilde uygulanmalıdır. Dolayısıyla insan haklarının ideal tanımından uzaklaşmamak, insan haklarının herkes için fiilen hayata geçirilmesini sağlamak ve eşitlik ilkesini uygulanabilir hâle getirmek adına ayrımcılık yasağının güçlü bir koruma bulması gerekmektedir. Bu bağlamda etkili bir koruma mekanizmasına sahip olması dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında ayrımcılık yasağına ilişkin olarak getirilen düzenlemeler özellikle önemli görülmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde 14’te Sözleşme ve Protokollerindeki diğer haklarla bağlı olarak ayrımcılık yasağı düzenlenmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek Protokol 12 (1)’de ise Sözleşme ve Protokollerindeki diğer haklarla bağlı olmaksızın genel ayrımcılık yasağının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sistemine dâhil edildiği görülmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sistemindeki ayrımcılık yasağı düzenlemeleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin koruma mekanizması olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ayrımcılık yasağına ilişkin uygulaması, insan haklarının eşit bir biçimde herkes için hayata geçirilebilmesine yönelik olarak hedeflenen korumanın sağlanmasında önemli bir rol üstlenmektedir. Eşitlik ilkesinin yalnızca soyut bir kavramsal düzenleme olarak algılanmaması, hukuki eşitliğin yanı sıra fiili eşitliğin sağlanmasının gerekliliğinin kavranması ve bunun hukuki düzenlemelerle desteklenerek hayata geçirilmesi bir hedef noktası olarak ifade edilebilir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında gelişen ayrımcılık yasağına ilişkin düzenlemeler ve uygulamalar ise aksayan yönleri de dikkate alınarak bu konuda bir yol haritası oluşturabilir niteliktedir.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"97 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139186788","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
THE POSSIBLE EFFECTS OF THE ANNULMENT OF ART. 187 OF THE TURKISH CIVIL CODE ON THE SURNAME OF THE CHILD AND A SUGGESTION IN THE CONTEXT OF THE LAW SHOULD BE IN PLACE 废除《土耳其民法典》第 187 条对子女姓氏可能产生的影响土耳其民法典》第 187 条对儿童姓氏可能产生的影响,以及在此背景下应制定的法律建议
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Pub Date : 2023-11-29 DOI: 10.54704/akdhfd.1387023
Damla Özden Çelt
{"title":"THE POSSIBLE EFFECTS OF THE ANNULMENT OF ART. 187 OF THE TURKISH CIVIL CODE ON THE SURNAME OF THE CHILD AND A SUGGESTION IN THE CONTEXT OF THE LAW SHOULD BE IN PLACE","authors":"Damla Özden Çelt","doi":"10.54704/akdhfd.1387023","DOIUrl":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1387023","url":null,"abstract":"2002 yılında yürürlüğe giren ve aile hukuku bağlamında eşler arasında eşitlik ilkesini temel alan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) en tartışmalı hükümlerinden biri şüphesiz kadının evlenmekle kocasının soyadını almasını öngören TMK m. 187 hükmüdür. Anayasa Mahkemesi bu hükmü 22.2.2023 tarih ve E. 2022/155, K. 2023/38 sayılı kararı ile Anayasa (AY) m.10’da düzenlenen kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı bularak iptal etmiştir. İptal hükmü TMK m. 321’de öngörülen, ana baba evli ise çocuğun ailenin soyadını alacağını öngören düzenleme ile sıkı ilişki içindedir. Zira TMK m. 187’ye göre ailenin soyadı kocanın soyadı olabileceğinden TMK m. 321 bağlamında çocuğun ancak babasının soyadını alması mümkündür. TMK m. 187’nin iptali kararının yürürlüğe girmesi ile eşlerin ortak soyadı taşımaları zorunluluğu ortadan kalkacaktır. Ana baba aynı soyadını taşımadığında çocuğun soyadının ne olacağı hususu da belirsizleşecektir. Söz konusu belirsizliğin giderilmesi amacıyla kanun koyucunun yalnızca eşlerin değil, çocuğun soyadına ilişkin hükümlerde de revizyona gitmesi, çocuğun soyadını eşlerin ortak soyadı taşıdığı ve taşımadığı ihtimallere göre ayrıntılı olarak düzenlemesi gerekecektir. Bu noktada kanaatimiz eşlerin soyadı bakımından eşlerin iradelerini ve eşler arasında eşitlik ilkesini gözeten esnek bir hükmün ihdas edilmesi gerektiği yönündedir. Çocuğun soyadı bakımından ise ana babanın iradeleri yanında çocuğun üstün yararı da gözetilmelidir. Türk kanun koyucusu Kıta Avrupası hukuk sistemlerine dâhil ülkelerin düzenlemelerinin avantajlarını ve dezavantajlarını dikkate alarak, en tatmin edici çözümü sunma imkânını haizdir. Bu amaca yönelik olarak çalışmada öncelikle mevcut haliyle ana ve babası evli olan çocuğun soyadı meselesi üzerinde durulacak, ardından İsviçre, Alman ve Avusturya Medeni Kanunlarında eşlerin ve çocuğun soyadına ilişkin düzenlemeler incelenecek, nihayet olması gereken hukuk bağlamında önerimiz sunulacaktır.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"43 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139214718","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
相关产品
×
本文献相关产品
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信