Milli Folklor最新文献

筛选
英文 中文
FOLKLORUN “KÖY” VE “KÖKEN” TARTIŞMALARINDAN SOKÜM’ÜN “TOPLULUK” VE “ÇOKULUSLULUK” YAKLAŞIMINA 从民俗学的 "村庄 "和 "起源 "辩论到索库姆的 "社区 "和 "多民族性 "方法
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-08-19 DOI: 10.58242/millifolklor.1274584
Mehmet Öcal Oğuz
{"title":"FOLKLORUN “KÖY” VE “KÖKEN” TARTIŞMALARINDAN SOKÜM’ÜN “TOPLULUK” VE “ÇOKULUSLULUK” YAKLAŞIMINA","authors":"Mehmet Öcal Oğuz","doi":"10.58242/millifolklor.1274584","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1274584","url":null,"abstract":"Folklor, sosyal ve beşeri bilimlerin gelişme sürecinde araştırmalarının merkezine “klan”ı alan antropoloji ile “kent”e yönelen sosyoloji arasında bir yerde ortaya çıkmış ve “köy”ü hedef almıştır. Başlangıçta romantizm akımının etkisiyle folklora köye ulus kimliğinin ve kültürünün binlerce yıldır bozulmadan korunan ancak sanayileşme, kentleşme ve yoğun göçlerle kaybolmakta olan zenginliği olarak bakılmıştır. Zamanla bu ilgi gerek ulus kimliği gerekse kültürlerin başlangıcı, ortaklıkları ve benzerlikler açısından köken tartışmalarını da beraberinde getirmiştir. Batı Avrupa’da bir yandan bu merakla köye ait zenginliğin derlenmesi, değerlendirilmesi yapılırken; diğer yandan kültürlerin kaynağı ve kökenlerine dair tartışmalar yürütülmüştür. Bu tartışmalarda kültürlerin kaynağı ve kökeni ile ilgili olarak “Hindistan” ve “Mısır” teorileri ortaya atılmış; Kuzey Avrupa’da yayılma merkezi olarak daha çok Hindistan öne çıkarken Güney Avrupa’da Mısır üzerinde durulmuştur. Biraz gecikmeli de olsa bu tartışmalara Türk aydını da katılmıştır. Gerek Osmanlı gerekse Cumhuriyet dönemlerinde köyden yapılan pek çok derleme, Herder’in “halkın ruhu köydedir” yaklaşımı yanında “millî sanatın işlenmemiş özü ve esin kaynağı köydedir” düşüncesiyle yapılmıştır. Türk folklorunda köken tartışmalarında ise başlangıçtan bu güne en fazla öne çıkan yaklaşım “Türkistan” olmuştur. Bununla birlikte “Eti-Sümer”, “Nev-Yunanilik”, “Mavi Anadoluculuk” gibi akımlardan beslenen ve Türk folklorunun kökeninin Anadolu olduğunu savunan görüşler de ortaya atılmıştır. Türkiye’de folklor disiplininin gelişim seyrinde bu iki görüşün öne çıkmasında kuşkusuz Batı Avrupa’da doğan Hindistan ve Mısır yayılma teorilerinin izi vardır. Köken konusundaki bu farklı yaklaşımlar köye bakışı da etkilemiş, köyden yapılan derlemelerde Türkistan veya kadim Anadolu kültürlerinin izleri aranmıştır. Ayrıca köyden yapılan derlemelerde elde edilen veriler, ulusun inşası için olduğu kadar Sovyetler Birliği’nin kuruluşundan sonra toplumcu gerçekçi teorilerin etkisiyle “sınıf” oluşumuna yönelik olarak da kullanılmıştır. Cumhuriyetin modernleşme hamlelerinde ise köy yenilik götürülmesi gereken yer olarak görülmüş ve derlemelerden bu amaçla yararlanılmıştır. Köye yönelişin ve köyden elde edilen folklorik malzemenin uluslaşma, sınıflaşma, modernleşme gibi akımlardan motive olması; köken tartışmalarının Türkistan’dan Eski Yunan’a kadar geniş bir alanda ve biraz da bilimin metodolojisinden gecikmeli yararlanılarak yapılması, derlemeden tespite, tespitten analize, analizden uygulamaya giden bir çizgide verimli ve kullanışlı alanları yaratamamıştır. Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazandığı 1990’larda başlayan ve Türk Devletleri Teşkilatı ile ivme kazanan Türkistan kökeninin yayılma teorilerinden çok ortaklıkların keşfi üzerinden öne çıktığı ve önem kazandığı görülmektedir. 2003 yılında UNESCO tarafından kabul edilen Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi ise uygulama süreçlerinde köken tartışmalarını tam","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":"48 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-08-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139350011","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
MÜZELERİN GÜCÜ: SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇEVRE, KALKINMA VE ÇEŞİTLİLİK STRATEJİLERİ İÇİN EKOMÜZELER
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-08-18 DOI: 10.58242/millifolklor.1066485
Seda Göz, Ceren Güneröz
{"title":"MÜZELERİN GÜCÜ: SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇEVRE, KALKINMA VE ÇEŞİTLİLİK STRATEJİLERİ İÇİN EKOMÜZELER","authors":"Seda Göz, Ceren Güneröz","doi":"10.58242/millifolklor.1066485","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1066485","url":null,"abstract":"Uluslararası Müzeler Konseyi ICOM, 18 Mayıs 2022 tarihinde kutlanacak Uluslararası Müzeler Günü’nün temasını “Müzelerin Gücü” olarak belirlemiştir. Tema ilan edilirken, 21. yüzyılda müzelerin kendilerini çevreleyen dünyada etki bırakma ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirme konusunda yüksek bir potansiyele sahip olduğu aktarılarak; müzelerin gücünden daha çok faydalanılması gerektiğini vurgulanmaktadır. Son yirmi yılda müzebilim alanında gücünü topluluklardan alan iki yeni kavram dikkat çekmektedir: “topluluk müzesi” ve “ekomüze”. Ekomüze, bulunduğu bölgenin yerel sakinlerinin katılımını ve çevrenin kilit rolünü vurgulayarak, müzenin geleneksel tanımını fiziki bir binadan, birçok köyü, doğal kaynakları ve o bölgede yaşayan bütün insanları kapsayan bir ekolojik bölgeye doğru genişletmektedir. Açık hava müzelerinin dayandığı düşünceye benzemekle birlikte, ekomüze binaları, doğal kaynakları korumayı vurgular, kültürel çeşitliliğe ve biyo-çeşitliliğe odaklanır. Ekomüze kavramı koleksiyona ve sergiye dayalı geleneksel müze düşüncesini ortadan kaldırarak, müzecilik alanında devrim niteliğinde bir gelişmeyi de meydana getirmektedir. Ekomüzeler, toplumsal katılıma dayalı olarak bir yerin kimliğine odaklanır ve anlaşma yoluyla ilgili topluluğu ve mirasını iyileştirmeye çalışır. Bir ekomüze, bir topluluğu kendi mirasını yönetmede desteklemeyi, kaynaklarını ve geleneklerini korumasına yardımcı olmayı, aynı zamanda turistleri ve topluluk üyelerini ekomüze alanlarını ziyaret etmekten ve kullanmaktan zevk almaya teşvik etmeyi amaçlar. Bu amaçlar doğrultusunda ekomüzelerin biyolojik ve kültürel çevreleri değiştirebileceğine ilişkin çok sayıda göstergeden söz edilebilir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda gelişmekte olan ülkeler, ekonomi, postkolonyal kalkınma ve zayıf yönetişim yapıları, küresel iklim değişikliğine verilen yanıtlar ve yoksullaştırılmış eğitim yapısı da dahil olmak üzere çevreyi etkileyen birçok benzersiz zorlukla karşı karşıyadır. Ekomüzelerin bu sorunlarla birlikte dünyayı etkisi altına alan COVİD-19 pandemisinin etkilerinin hafifletilmesinde önemli roller oynayabilecekleri ön görülmektedir. Bu çalışmada ekomüzelerin gücünü göz önüne almak, sürdürülebilir bir çevre oluşturmada ve kalkınmaya katkı sağlamada oynadıkları rolleri vurgulamak için Melbourne Batı'nın Yaşayan Müzesi (Avustralya), Kalyna Ülkesi Ekomüzesi (Kanada), Santa Cruz Ekomüzesi (Brezilya), Asahi Kasabası Ekomüzesi (Japonya) ve Casentino Ekomüzesi (İtalya) örnekleri ayrıntılı olarak incelenmiştir. Türkiye’den, ekomüzeleşmeye yönelik çalışmalar için alan yazın taramasıyla birlikte Ankara’da yer alan Altınköy Açık Hava Müzesi ve Beypazarı Yaşayan Köy Anadolu Açık Hava Müzesi, Bayburt’ta bulunan Kenan Yavuz Etnografya Müzesi, Bolu’da yer alan Hüsamettindere Köyü Ekomüzesi, Çanakkale’de bulunan Opet Etnoköy Çıplak Projesi ve Kars’ta yer alan Boğatepe Köyü Kars Zavot Peynir Müzesi ile ilgili güncel veriler derlenmiştir. Yurtdışı ve Türkiye’den derlenen örneklerden katılım ve sürdürülebi","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":"543 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-08-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"77230893","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
KÜLTÜREL TANITIM VE AKTARIM ARACI OLARAK FUTBOL KULÜP ARMALARI
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-08-09 DOI: 10.58242/millifolklor.906535
Çağlayan Yilmaz
{"title":"KÜLTÜREL TANITIM VE AKTARIM ARACI OLARAK FUTBOL KULÜP ARMALARI","authors":"Çağlayan Yilmaz","doi":"10.58242/millifolklor.906535","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.906535","url":null,"abstract":"Tarihi eski çağlara kadar dayanan ve günümüzde amatör bir eğlence aracı olmaktan çok daha öte anlamlar taşıyan futbol, dünya kültürlerini etkilemesi ve medya aracılığı ile bütün yerel kültürleri dünyaya taşıması bakımından salt spor olmanın ötesinde sosyokültürel olarak değerlendirilmesi gereken bir alandır. Sosyal bilimcilerin değişik bağlamlarda ele alabileceği futbol ve etrafında oluşan kültür araştırmacıların dikkatini çekmektedir. Türkiye’de futbolun kökeni Osmanlı dönemine kadar uzanır ve sonrasında uzun bir süreç izler. Gayrimüslimlerin kurduğu kulüpler, okul takımları ve askeri takımların ardından futbol mahallelere iner. Futbola ilginin zaman zaman artarken savaşlar sebebiyle kesintiye uğradığı da görülür. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte spor, beden terbiyesi ile ilişkili olarak devlet tarafından önemsenmiştir. Sağlıklı bir ulus oluşturmak için sporu vasıta olarak kullanan devlet daha çok sıhhat sporlarını öncelemiş, futbol gibi takım sporları çok rağbet görmemiştir. Ligler kurulsa dahi millî ligin oluşturulması çok uzun zaman almıştır. 1960lı yıllarla birlikte futbol artık profesyonelleşmiş ve devlet hem kulüpleri hem de futbolcuları teşvik etmeye başlamıştır. Sporculuk artık meslek olarak görülür ve kulüpler ile futbolcuların hakları garantiye alınır. Bu teşvikler sonucunda yerel kulüp sayıları artmıştır. Özellikle devletin “her kentin bir kulübü olmalı” isteğinden sonra kentlerdeki birçok kulüp birleşmiş ve o kenti millî ligde temsil edecek tek bir takım kurulmuştur. Futbol mecrası yerel kültürleri ulusala taşımakta başarılı bir rol oynamaktadır. Bu nedenle futbol kulüpleri futbolun bu gücünden faydalanma yoluna gitmiştir. Yerel kulüpler kendilerini ulusal arenada gösterebileceklerini keşfettiklerinde arma ve logo arayışına girişmişlerdir. Türkiye liglerinde mücadele eden futbol kulüplerinin armalarının incelendiği bu çalışmada takımların genellikle klişe tasarımları tercih ettikleri tespit edilmiştir. Tespit edilen az sayıdaki yerel motif ise çokça ortaklık taşımaktadır. Futbol kulüp armalarında yerel değerler birkaç farklı şekilde temsil edilmiştir: Mitolojik unsurlar, kent imgeleri, yerel üretimler, coğrafî şekiller, tarihî gelişmeler vb. Bu çalışmada futbol kulüplerinin armalarında kullanmayı tercih ettikleri kültürel değerler tespit edilmiş ve bu unsurlar üzerinden kent tanınırlığı ile futbol kulübü ilişkisi irdelenmiştir. Türkiye’de futbol endüstrisi bir kentsel algı ile değil sportif başarı odaklı oluştuğu için kulüplerin böyle bir farkındalığının olup olmadığı tartışmalıdır. Çalışmada armasında kentsel unsurları tercih eden kulüplerin neyi/hangi sebeple tercih ettikleri anlaşılmaya çalışılmıştır. Futbol takımı vasıtası ile armalarda kullanılan kentsel unsurlarla o kentin özdeşleşmesi sağlayıp sağlamadığı tartışılmıştır. Ele alınan armaların hangi kent imgelerini, ne şekilde kullandıkları irdelenmiştir. Futbol kulüplerinin kuruldukları şehirlerin ulusal ve uluslararası alandaki tanıtım araçları oldukları düşünülerek arma tasarım","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":"41 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-08-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"86241284","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
UNUTMAK MÜMKÜN MÜ? NİĞDELİ SELANİK MUHACİRLERİNDE YEMEK, BELLEK VE KİMLİK
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-08-08 DOI: 10.58242/millifolklor.1228025
Saim Örnek
{"title":"UNUTMAK MÜMKÜN MÜ? NİĞDELİ SELANİK MUHACİRLERİNDE YEMEK, BELLEK VE KİMLİK","authors":"Saim Örnek","doi":"10.58242/millifolklor.1228025","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1228025","url":null,"abstract":"İnsan yaşamının en merkezi unsurlarından biri olan yemek, biyolojik bir ihtiyaç olmasının yanı sıra kültürel de bir ihtiyaçtır. Sahip olduğu sosyal ve kültürel anlamlar ile toplum veya topluluk içinde bir dizi işlevlere sahiptir. Bu işlevler sayesinde biyolojik bir ihtiyaç olmasının ötesine geçerek sembolik anlamlar yüklü bir araştırma alanı haline gelir. Bu nedenle basit gibi görünen yemekler ait olduğu topluluğa dair sayısız bilgi verir. Örneğin topluluklar arası sınırların çizilmesinde, yani kimlik inşa etmede, topluluk üyelerinin kim olduklarını anımsamada ve geçmişle kurulan ilişkide dolayısı ile toplumsal belleğin aktarımında mutfak kültürü belirleyici bir konumdadır. Bu anlamda bir topluluğun mutfak kültürüne odaklanarak onun kimliği ve belleği üzerine birçok bilgi edinilebilmektedir. Bu çalışmada 30 Ocak 1923 tarihinde Lozan Barış Konferansı sırasında imzalanan zorunlu nüfus mübadelesi anlaşması ile Yunanistan’ın Kozana, Kesriye ve Grevena illerine bağlı yerleşim birimlerinden Niğde’nin 15 farklı yerleşim birimine (il merkezi, ilçe ve köyler) yerleştirilen Selanik muhacirlerinin mutfak kültürü konu edinilmektedir. Çalışmada Selanik muhacirlerinin yaşadığı zorunlu göçün topluluğun geçmişinde bir kırılmaya ve kültürel travmaya neden olduğu değerlendirilmektedir. Böylesi bir geçmişi deneyimleyen Selanik muhacirlerinin sahip oldukları farklı yemekler sayesinde geçmişi nasıl anımsadıkları, hatırlanan geçmiş sayesinde bugünü ve Selanik muhaciri kimliğini nasıl kurguladıkları, diğer topluluklarla aralarındaki sınırları yemekleri kullanarak nasıl belirginleştirdikleri anlaşılmaya çalışılmaktadır. Çalışma için yaklaşık 12 aylık süre içinde Niğde merkezi ve 15 farklı yerleşim biriminde (il, ilçe merkezi ve köyler) 97 kişiyle (29 kadın – 68 erkek) yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu görüşmelerden bazıları ses kayıt cihazıyla kayıt altına alınmış, bazı ritüel ve etkinliklere dâhil olunarak gözlem gerçekleştirilmiş, fotoğraflar çekilmiştir. Araştırmada Selanik muhacirlerinin yanı sıra birlikte yaşadıkları diğer muhacir gruplardan ve Niğde yerlilerinden görüşmeciler de yer almıştır. Çalışmada belirlenen amaçlar doğrultusunda Selanik muhacirlerine özgü bir dizi yemek derlenmiş ve değerlendirilmiştir. Sonuç olarak bugün Niğde’de yaşayan Selanik muhacirlerinin atalarının yaşadıkları zorunlu nüfus mübadelesinin üzerinden yaklaşık yüz yıl geçmesine karşın sahip oldukları mutfak kültürü yoluyla bu travmatik deneyimi anımsadıkları görülmektedir. Selanik muhacirleri sahip oldukları yemek kültürü yoluyla mekâna ve zamana uyum sağlarken geçmişi yeniden inşa etmektedirler. Yanı sıra nohutlu ekmek, muhacir ekmeği, bide – pita/börek, muhacir tarhanası ve Helva Şenliği gibi yiyecek ve etkinlikler yoluyla ataların yaşamış olduğu travmatik zorunlu göç anlatısı sonraki kuşaklara aktarılmaktadır. Bu nedenle her bir yiyecek, pişirme yöntemi ve yemeklere dahil edilen her bir malzeme bugün yaşayan Selanik muhacirleri için kimlik ve bellek oluşturmada ö","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":"72 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-08-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"87718129","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
BİR ŞAMATA BİÇİMİ OLARAK EŞEĞE TERSİNE BİNDİRİLME RİTÜELİ 倒骑驴礼
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-07-28 DOI: 10.58242/millifolklor.1245970
Kubilay Aktulum
{"title":"BİR ŞAMATA BİÇİMİ OLARAK EŞEĞE TERSİNE BİNDİRİLME RİTÜELİ","authors":"Kubilay Aktulum","doi":"10.58242/millifolklor.1245970","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1245970","url":null,"abstract":"Stith Thompson's Motif Index of Folk literature includes the motif of making one mounting a donkey backwards as a form of punishment. Emine Çakır, in an unpublished essay titled, “Why did Nasreddin Hodja mount the donkey backwards? Who knows…”, gives some definitions of the equivalent of this motif in Turkey. The motif in question, which is frequently encountered in Western and Eastern cultures and used in different fields such as literature, history, law, art, apart from folklore (especially in the carnival tradition), varies according to the context in different countries. Hence, while working on the perception of the motif in question, it is necessary to consider the following distinction: \"Mounting a donkey backwards\" and \"being forced to mount a donkey backwards\" are two different acts. The former is related to an idea of \"will\", while the latter is related to an idea of “involuntary”. One is active while the other is passive, respectively. In the active, the subject is the real subject of the action; in the passive, the real subject is someone else (the people); the apparent subject is the one which is exposed to the action. The active one should be evaluated from the perspective of ethics, morality, tolerance, belief (religion); the passive one is suitable to be evaluated from the perspective of morality, belief (religion) as well as violence (humiliation, ridicule, punishment), and therefore justice. The motif of mounting a donkey backwards in Nasreddin Hodja is suitable for the first definition. In Western cultures, the recurring similar motif (mainly action) fits the second definition. Different subjects and different actions naturally open the door for the differentiation of motivations. For example, while the motif comes to the fore in Nasreddin Hodja more of a respect/disrespect dilemma, in Western cultures (especially in France) it appears as an image/act (and ritual) of \"punishment\" from the Middle Ages until the end of the nineteenth century. In this article, it will be focused not on the question of why Nasreddin Hodja mounts the donkey backwards (a lot has been said about it), but rather on the applications and meanings of the motif of mounting the donkey backwards in France as well as in some other countries and works.","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":"3 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-07-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139354031","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
TÜRKİYE VE KAZAKİSTAN’DA ÂŞIK ATIŞMASININ/AYTISIN GÜNCEL DURUMU HAKKINDA KARŞILAŞTIRMALI BİR İNCELEME 关于土耳其和哈萨克斯坦吟游诗人现状的比较研究
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-07-22 DOI: 10.58242/millifolklor.1271756
Bekarys Nuri̇manov
{"title":"TÜRKİYE VE KAZAKİSTAN’DA ÂŞIK ATIŞMASININ/AYTISIN GÜNCEL DURUMU HAKKINDA KARŞILAŞTIRMALI BİR İNCELEME","authors":"Bekarys Nuri̇manov","doi":"10.58242/millifolklor.1271756","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1271756","url":null,"abstract":"Türkiye’de âşık atışması, Kazakistan’da ise aytıs olarak bilinen söz yarışması, her iki ülkenin ortak kültürü olduğundan karşılaştırmalı olarak incelenmesi önemlidir. UNESCO’nun “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi”ne kaydedilen âşıklık geleneği/aytıs, 20. yüzyılın başından bu yana Türkiye ve Kazakistan’da ayrı ayrı ve birçok açıdan incelenmiştir. Ayrıca Metin Ergun, Bekir Şişman ve Nergis Biray gibi araştırmacılar tarafından yapılan karşılaştırmalı çalışmalar, 1990’lı yıllardan başlayıp 2003 yılına kadar sürmüştür. Günümüzde de bu tür araştırmaların yapılması önem arz etmektedir. Bu makalede Türkiye ve Kazakistan’da âşık atışmasının/aytısın güncel durumunu mukayeseli olarak değerlendirmek amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında 2022 yılında Türkiye’nin beş ilinde ve 2023 yılının ilk ayında bir ilde olmak üzere toplam altı ilde gözlem ve görüşme tekniği kullanılarak alan araştırması yapılmıştır. Ayrıca Kazakistan’da 2022 yılında düzenlenen akınlar aytısları da takip edilmiştir. Elde edilen verilerden hareketle Türkiye ve Kazakistan’da âşık atışmasının/aytısın güncel durumu, her iki ülkedeki âşıkların mevcut sayısı, düzenlenen programlar ve âşıkların yaptığı performansları olmak üzere üç alt başlık altında değerlendirilmiştir. Her iki ülkedeki benzerlikler, farklılıklar ve coğrafyaya özgü özellikler ele alınmıştır. Anadolu âşıklarının sayısı için T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığının istatistik verileri, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü Projesinin web sayfasında yer alan bilgiler ve bu konuda yapılan tezlerden yararlanılmıştır. Kazak akınlarının mevcut sayısı için de Kazakistan’da Uluslararası Aytıs Akınları ve Türkücü-Destancılar Birliğine üye olan ve üye olmasa da akın olarak tanınan söz ustalarının sayısı tespit edilmiştir. Neticede günümüzde yaşayan, Türkiye’de 721 âşık ve onun %2,7’si kadın âşık olduğu, Kazakistan’da ise 370 akın ve onun %20’sinin kadın akın olduğu belirlenmiştir. Türkiye’nin en genç âşığı 21 yaşında ve lisans öğrencisidir. Kazakistan’ın genç akınları 11 yaşında ve ortaokul 5. sınıf öğrencisidir. Aynı zamanda Türkiye’de üç âşığın, Kazakistan’da ise otuzdan fazla akının akademisyen olduğu anlaşılmaktadır. Karşılaştırdığında âşıklar programlarının düzenlenmesinde her iki ülkede benzerlik ve farklılıklar bulunmaktadır. Ortak unsurlardan biri, âşık atışmasının 20.yüzyılda panayırlarda/jarmenkelerde gerçekleştirilmesidir. Anadolu’nun kendine özgü özelliği, âşıklar etkinliğinin aynı başlık altında düzenli yapılan geleneksel bir bayrama dönüşmesi ve sembolik hediyelerle ödüllendirilmesidir. Kazakistan’daki etkinliklerin özelliği ise aytısların ortaokul-lise öğrencileri, gençler ve genel aytıslar olmak üzere akınların yaşlarına göre üç düzeyde ayrı ayrı düzenlenmesi ve başarılı olan akınlara ödül olarak araba veya 1-5 bin ABD doları karşılığında teşviklerin verilmesidir. Ayrıca devlet kurumları ve iş adamları tarafından desteklenmesi aytısın Kazak toplumunda daha popüler olmasını sağlamıştır. Alan araştırması ve değerlendir","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":"43 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-07-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139356573","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
İki Akdeniz’in Kurucusu Kaygusuz Abdal – Maiyet, Maksat, Mahiyet
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-06-30 DOI: 10.58242/millifolklor.1099046
M. İlhan
{"title":"İki Akdeniz’in Kurucusu Kaygusuz Abdal – Maiyet, Maksat, Mahiyet","authors":"M. İlhan","doi":"10.58242/millifolklor.1099046","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1099046","url":null,"abstract":"The historical information about the biography of Kaygusuz Abdal; is inversely proportional to his recognition in the tradition and history of literature. As much as Kaygusuz's poetry and ideas are concerned, precise information about his biography is less explored. Although Kaygusuz is the most frequently cited name in almost every Bektashi poetry collection, and all recent histories of Turkish literature mention him as an important person in the literary history of the Turks however the biographical information that should be available about him is insufficient. There is almost a consensus that he lived in the second half of the 14th century and the first half of the 15th century. There is no consensus on where and when he died and where he was buried. The issue that Kaygusuz is the founder of Alawi and Bektashi literature is also discussed in two stages, historically and literary. Some state that Kaygusuz's founding feature carries both a literary and a historical notion, as his views are based on the interpretation of many issues in Bektashism. Here, Kaygusuz Abdal's life is discussed as a part of constituent phenomena. The one who gave birth to the reality of Kaygusuz spread it and kept it alive; the connection of the entourage, purpose, and essence has been construed. In most of the traces of Turkish literature and as a part of Turkish historiography, Kaygusuz has been referred to as the founder of Alawi and Bektashi literature. He is especially mentioned as the founder of Bektashism in Egypt. How it is mentioned is also important. There will be a discussion on the tension line here. An approach has been developed on Kaygusuz's history and his entourage, as well as the part of his legendary life that is thought to belong to him. To define a personality like Kaygusuz, to reveal the phenomenon of Kaygusuz, it is essential to turn to the common perception and to focus on the issues that make up the common way of understanding a historical and legendary poet, Sufi. Then Kaygusuz's intention; as a notion that grounds or defines intentions, the place of travel in the history of culture will be tried to be understood through the position of Egypt in the Turkic World and the Islamic world. In the last part, Kaygusuz's personality and qualities that determine his place in Alawi and Bektashi literature and the history of Turkish literature, in general, will be defined through the Mediterranean, the beginnings problem, and the paradigms of founding.","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":"30 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83360733","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Türk Destanlarında Kurdun Değersel Dönüşümü
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-06-30 DOI: 10.58242/millifolklor.1150957
Ahmet Özgür Güvenç, M. Ceylan
{"title":"Türk Destanlarında Kurdun Değersel Dönüşümü","authors":"Ahmet Özgür Güvenç, M. Ceylan","doi":"10.58242/millifolklor.1150957","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1150957","url":null,"abstract":"Kültür, dil, sanat ve tarih açısından büyük bir önemi haiz olan ve son derece kıymetli bir rol üstlenen destanlar, bir milletin asalet ve yüceliğinin aynası konumundadır. Büyük bir destan külliyatı vücuda getiren Türklerin dünya görüşleri, hayata bakış açıları, gelenek ve görenekleri gibi birçok husus hakkında bilgi bu metinlerde yer almaktadır. Türk boylarının destanlarında hayvan motifleri ve hayvanlar etrafında oluşturulan değer yargıları önemli bir yer işgal eder. Doğayla iç içe yaşayan ve doğayı müşahede edip, tabiatta var olan canlıları yaşamının bir parçası hâline getiren Türkler için yaşanılan mekân dâhilindeki her unsur, bu doğrultuda anlam kazanmış, onların yaşam şekillerine yön vermiştir. Onların hayvanlarla olan münasebetleri, mimariden, giyim kuşama, ticaretten halk edebiyatına, hemen hemen her alanda etkisini göstermiştir. Bu bağlamda Türklerin dinî ve toplumsal hayatına damga vuran, mit, efsane ve destanlarda özel bir yer işgal eden en mühim hayvanlardan biri de kurttur. Mitik inançlar bağlamında kurt, kutsal bir hüviyette dikkatlere sunulmuştur. Kurt, Türklerin tasavvurunda tanrısal, değerli, ulaşılamaz, yol gösteren, her bir parçası yahut uzvu mistik bir anlam ifade eden, iyileştirici bir güce sahip gibi birçok anlama sahiptir. Yapılan inceleme ve araştırmalarda genel olarak kurdun kutsiyetine işaret edilmiş ve dikkatler bunun üzerinden verilmiştir. Fakat Türklerin değişen toplumsal hayatı ve değer yargıları kurtlara olan bu bakış açısını değiştirmiş ve dönüştürmüştür. Destanlarda, kurdun değersel bir dönüşüm geçirdiği, eski Türklerde ona atfedilen önem ve kutsiyetin büyük bir değişime uğradığı görülmüştür. Ortaya çıkan kurt algısı, eski dönemlerde kutsal olarak kabul edilen, kurt olgusundan oldukça farklı olduğu saptanmıştır. Bu değersel dönüşümün sebepleri arasında yerleşik hayata geçiş, farklı coğrafyalara göç, çeşitli kültür ve medeniyetlerle kurulan iletişim ve değişen din algısı sayılabilir. Türk boylarından seçilen destanlarda ortaya çıkan kurt algısı, kurdun değersel dönüşümü etrafında incelenecektir. Oğuz Kağan Destanı-Türeyiş Efsanesi ve Altay, Kırgız, Hakas, Nogay, Tıva, Kazak ve Sagay destanları örneklem olarak seçilmiştir. Çalışmada metin/içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Anlatılardaki kurt motifi çeşitli açılardan değerlendirilmiş, toplumun kurda bakış açısındaki değişim yorumlanmaya çalışılmıştır. Eski Türk düşünce dünyasında tanrı ile irtibatlı, ulaşılmaz veya dokunulmaz olduğu düşünülen, mitik inançlar doğrultusunda büyük bir kıymeti haiz olan kurt, değersel bir dönüşümle metinlerde yer almıştır. Kutsal kurt motifi zamanla yerini farklı bir kurt algısına bırakmış, mezkûr hayvanın artık sıradanlaştığı görülmüştür. Bu çerçevede ilk önce kurdun Eski Türk dinî, toplumsal ve kültürel hayatındaki yeri ve önemi aktarılacak daha sonra destanlarda yer alan kurt olgusu okurun dikkatine sunulacaktır. Böylece kurdun uğradığı değersel dönüşüm; avcılık, yeraltı ile ilişkisi, menfi olaylarda benzetme unsuru, kötü ruhlarla ","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":"3 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"73798799","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Halk Müziği ve Medyatik Dolayım İlişkisinde Sanatçıların Bilgi Kaynaklarının Genişlemesi: Neşet Ertaş Örneği
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-06-30 DOI: 10.58242/millifolklor.1126856
Serdar Erkan
{"title":"Halk Müziği ve Medyatik Dolayım İlişkisinde Sanatçıların Bilgi Kaynaklarının Genişlemesi: Neşet Ertaş Örneği","authors":"Serdar Erkan","doi":"10.58242/millifolklor.1126856","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1126856","url":null,"abstract":"Sözlü gelenek çevresinde oluşan ve 20. Yüzyıldan itibaren üzerine yöneltilen dikkatler nedeniyle önce yazılı medya ve sonra diğer medya araçlarıyla tanışan geleneksel müzikler, geçmişin en önemli miraslarından biri olarak görülmektedir. Temelde uluslaşma, kurumsallaşma gibi ideolojik; kentleşme, küreselleşme gibi toplumsal gelişmeler nedeniyle bu süreçler içerisinde yer alsa da geleneksel müzikler için değişim olarak görülebilecek asıl nokta, bu süreçler içerisinde karşılaştığı yeni aktarım ortamlarıdır. Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte Türk halk müziği yazılı kültürün nesnesi haline gelerek önce notayla sabitlenmiş; gelişen ses kayıt ve yayın cihazlarının sağladığı imkânlar neticesinde de ses kaydı haline getirilmiştir. Bilginin, her yeni aktarım ortamında yeni toplumsal ve kurumsal görünümler, fonksiyonlar ve estetik biçimler kazanması, iletişim bilimlerinin kültürün aktarımına dair temel postülatlarından biridir. Sözlü, yazılı ve elektronik olarak temel kısımlara ayrılan bu aktarım ortamları toplumsal iletişim içerisinde yalnızca mesajın, sözün, müziğin aktarım biçimini etkilemekle kalmayıp aynı zamanda bilginin kullanım yollarını ve toplumların bilgiye yönelik algılarını da çeşitlendirmiştir. Geleneksel müzik özelinde düşünüldüğünde bu, müziğin önce metalaşması, bağlamsızlaşması, alışıldık kullanımlarından sıyrılması ve sonrasında yeniden üretimi esnasında yeni bağ-lamlara kavuşarak yeni toplumsal görünümlere kavuşması anlamına gelmektedir. Halk müziği özelinde tüm bu olguları Cumhuriyetin kuruluşunun da öncesinden başlayan yeni medya ortamlarına aktarım süreçleriyle birlikte ele almak mümkündür. Böyle bir uluslaşma-kültürel kurumsallaşma paralelliğini, kültürel ve toplumsal görünümleriyle beraber ele almak, halk müziğinin günümüzdeki zengin medyatik görünümünü ve toplumsal sahada halk müziğinin yeni görünümlerini anlamak için önemlidir. Türkiye’de halk müziğinin medyatikleşme (medyatizasyon) ve dolayımlanma (medyasyon) süreci, derleme metinlerin arşivlenmesi ve tek kanallı kamu yayıncılığı döneminde halka (alımlayıcıya) müzikle ilgili büyük anlatıların sunulmasından; gelişen medya ortamlarında yapısal olarak parçalara ayrılabilen daha küçük sanatsal öğelerin içerik olarak farklı medya araçlarında yaygınlaşması ve tüketimine doğru parçalanarak ilerlemiştir. Sanatçının hayat hikâyesi, sanatı ve medyada içerik olarak sunulabilecek performatif diğer birçok unsur, medya araçlarının belirlediği yapısal ve toplumsal sınırlara göre değişip dönüşerek varlığını sürdürmektedir. Bu çalışmada örneklem olarak “Neşet Ertaş” ve onun sanatını medya aracılığıyla öğrenen sanatçıların hikayesi ele alınmaktadır. Neşet Ertaş, yüz yüze iletişim ortamlarının iletişim sınırını çizdiği aktarım çerçevesinin dışına çıkarak ülke düzeyinde tanınırlığa sahip olan “medyatik kaynak kişi” kuşağının ilk dönem örneklerinden biridir. Medyadaki Neşet Ertaş, bir anlatı bütünlüğünden ziyade, kendi müzikal hayatının parçalarını oluşturan ustalık, yerel tavır, etnografik kimlik, ya","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":"6 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"74770749","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Dinî Nitelikli Giresun Efsanelerinde Anlatının Sözdizimi
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-06-30 DOI: 10.58242/millifolklor.1203589
Taner Turan, Cengiz Gökşen
{"title":"Dinî Nitelikli Giresun Efsanelerinde Anlatının Sözdizimi","authors":"Taner Turan, Cengiz Gökşen","doi":"10.58242/millifolklor.1203589","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1203589","url":null,"abstract":"Sözlü anlatı türlerinden biri olan efsanenin insanlar arasında geçmişten bugüne sıklıkla anlatıldığı bilinmektedir. Efsanelerin sıklıkla anlatılması, değişerek ve dönüşerek her çağda var olması son derece önemlidir. Çünkü efsane kolektif hafızaya katkıda bulunduğu gibi folklorik ürünlerin sürekliliğini de açık bir şekilde göstermektedir. Bununla birlikte efsanelerin sıklıkla anlatılmasının diğer bir sebebi inanç unsurunun anlatılarda öne çıkmasıdır. İnanç unsurunun öne çıkmasıyla beraber efsanelerde, insan ve olağanüstülük arasındaki ilişkiye odaklanılır. Efsane anlatıcısı ve dinleyicisi bu inanç unsuru ve insan-olağanüstülük ilişkisi üzerinden bir araya gelir. Bu durum da efsanenin sıklıkla anlatılan sözlü anlatı türlerinden biri hâline gelmesine yardımcı olmaktadır. İnceleme nesnesi hâline getirilen Giresun efsanelerinin de inanç unsuru ve insan-olağanüstülük ilişkisi ışığında şu şekilde sınıflandırıldıkları bilinmektedir: Dinî nitelikli efsaneler, taşlar ve kayalar ile ilgili efsaneler, yer adları ile ilgili efsaneler, hayvanlar ile ilgili efsaneler, olağanüstü yaratıklar ile ilgili efsaneler, tabiat hadiseleri ile ilgili efsaneler, ağaçlar ile ilgili efsaneler, tarihi efsaneler, hazine ve defineler ile ilgili efsaneler ve aşk efsaneleri. Sınıflandırmadan da görüldüğü üzere efsanelerde inanç unsuru ve insan-olağanüstülük ilişkisi bağlamında nesnelerin kendisi öne çıkarılmıştır. Bununla birlikte derlenen efsaneler içerisinde dinî nitelikli efsaneler hem nitelik hem de nicelik olarak dikkati çekmektedir. Söz konusu efsaneleri ise izlekler bağlamında şu şekilde sınıflandırmak mümkündür: Yolculuk, savaş ve özgürlük, definecilik, sağlık, yiyecek ihtiyacı, dinî vecibelerin yerine getirilmesi, toprak sahibi olma, evliyanın isteğinin yerine getirilmesi. Bununla birlikte efsanenin temelinde yer alan inanç unsuru ve insan-olağanüstülük ilişkisini üst dilbilimsel bir bakış açısıyla çözümlemek ve anlamlandırmak gerekir. Çünkü folklorik ürünlerin özelliklerinden biri olan evrensel olma durumu anlatının yapısal bir şekilde yinelenmesini ifade eder. O hâlde yapısalcı bir bakış açısıyla gerçekleştirilecek anlatı çözümlemesi, folklorik ürünlerin de yapısını ayrıntılı bir şekilde açıklayabilir. Bu bağlamda çözümlenmiş dinî nitelikli Giresun efsaneleri, şu iki kavram ışığında çözümlenmiştir: Eyleyenler örnekçesi ve anlatı izlencesi. Söz konusu iki kavram bir anlatının sözdiziminin çözümlenmesine olanak sağlamaktadır. Eyleyenler örnekçesi aracılığıyla bir anlatı içerisindeki eyleyenler ve eyleyenler arasındaki ilişki belirlenmektedir. Anlatı izlencesi ise temelde, öznenin anlatı dâhilinde hangi aşamalardan geçtiğinin ifade edilmesini sağlar. Eyleyenler örnekçesinde yer alan gönderen, nesne, gönderilen, yardımcı, özne ve engelleyici kavramları anlatının sözdizimindeki eyleyenler olarak Greimas tarafından belirlenmiştir. Bu eyleyenler anlatının işleyişinde oynadıkları rollerle öznenin serüveninde belirleyici olurlar. Anlatı izlencesi ise öznenin geçtiği aşamaları ş","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":"49 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"89074580","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
相关产品
×
本文献相关产品
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信