Milli Folklor最新文献

筛选
英文 中文
UNUTMAK MÜMKÜN MÜ? NİĞDELİ SELANİK MUHACİRLERİNDE YEMEK, BELLEK VE KİMLİK
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-08-08 DOI: 10.58242/millifolklor.1228025
Saim Örnek
{"title":"UNUTMAK MÜMKÜN MÜ? NİĞDELİ SELANİK MUHACİRLERİNDE YEMEK, BELLEK VE KİMLİK","authors":"Saim Örnek","doi":"10.58242/millifolklor.1228025","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1228025","url":null,"abstract":"İnsan yaşamının en merkezi unsurlarından biri olan yemek, biyolojik bir ihtiyaç olmasının yanı sıra kültürel de bir ihtiyaçtır. Sahip olduğu sosyal ve kültürel anlamlar ile toplum veya topluluk içinde bir dizi işlevlere sahiptir. Bu işlevler sayesinde biyolojik bir ihtiyaç olmasının ötesine geçerek sembolik anlamlar yüklü bir araştırma alanı haline gelir. Bu nedenle basit gibi görünen yemekler ait olduğu topluluğa dair sayısız bilgi verir. Örneğin topluluklar arası sınırların çizilmesinde, yani kimlik inşa etmede, topluluk üyelerinin kim olduklarını anımsamada ve geçmişle kurulan ilişkide dolayısı ile toplumsal belleğin aktarımında mutfak kültürü belirleyici bir konumdadır. Bu anlamda bir topluluğun mutfak kültürüne odaklanarak onun kimliği ve belleği üzerine birçok bilgi edinilebilmektedir. Bu çalışmada 30 Ocak 1923 tarihinde Lozan Barış Konferansı sırasında imzalanan zorunlu nüfus mübadelesi anlaşması ile Yunanistan’ın Kozana, Kesriye ve Grevena illerine bağlı yerleşim birimlerinden Niğde’nin 15 farklı yerleşim birimine (il merkezi, ilçe ve köyler) yerleştirilen Selanik muhacirlerinin mutfak kültürü konu edinilmektedir. Çalışmada Selanik muhacirlerinin yaşadığı zorunlu göçün topluluğun geçmişinde bir kırılmaya ve kültürel travmaya neden olduğu değerlendirilmektedir. Böylesi bir geçmişi deneyimleyen Selanik muhacirlerinin sahip oldukları farklı yemekler sayesinde geçmişi nasıl anımsadıkları, hatırlanan geçmiş sayesinde bugünü ve Selanik muhaciri kimliğini nasıl kurguladıkları, diğer topluluklarla aralarındaki sınırları yemekleri kullanarak nasıl belirginleştirdikleri anlaşılmaya çalışılmaktadır. Çalışma için yaklaşık 12 aylık süre içinde Niğde merkezi ve 15 farklı yerleşim biriminde (il, ilçe merkezi ve köyler) 97 kişiyle (29 kadın – 68 erkek) yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu görüşmelerden bazıları ses kayıt cihazıyla kayıt altına alınmış, bazı ritüel ve etkinliklere dâhil olunarak gözlem gerçekleştirilmiş, fotoğraflar çekilmiştir. Araştırmada Selanik muhacirlerinin yanı sıra birlikte yaşadıkları diğer muhacir gruplardan ve Niğde yerlilerinden görüşmeciler de yer almıştır. Çalışmada belirlenen amaçlar doğrultusunda Selanik muhacirlerine özgü bir dizi yemek derlenmiş ve değerlendirilmiştir. Sonuç olarak bugün Niğde’de yaşayan Selanik muhacirlerinin atalarının yaşadıkları zorunlu nüfus mübadelesinin üzerinden yaklaşık yüz yıl geçmesine karşın sahip oldukları mutfak kültürü yoluyla bu travmatik deneyimi anımsadıkları görülmektedir. Selanik muhacirleri sahip oldukları yemek kültürü yoluyla mekâna ve zamana uyum sağlarken geçmişi yeniden inşa etmektedirler. Yanı sıra nohutlu ekmek, muhacir ekmeği, bide – pita/börek, muhacir tarhanası ve Helva Şenliği gibi yiyecek ve etkinlikler yoluyla ataların yaşamış olduğu travmatik zorunlu göç anlatısı sonraki kuşaklara aktarılmaktadır. Bu nedenle her bir yiyecek, pişirme yöntemi ve yemeklere dahil edilen her bir malzeme bugün yaşayan Selanik muhacirleri için kimlik ve bellek oluşturmada ö","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-08-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"87718129","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
BİR ŞAMATA BİÇİMİ OLARAK EŞEĞE TERSİNE BİNDİRİLME RİTÜELİ 倒骑驴礼
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-07-28 DOI: 10.58242/millifolklor.1245970
Kubilay Aktulum
{"title":"BİR ŞAMATA BİÇİMİ OLARAK EŞEĞE TERSİNE BİNDİRİLME RİTÜELİ","authors":"Kubilay Aktulum","doi":"10.58242/millifolklor.1245970","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1245970","url":null,"abstract":"Stith Thompson's Motif Index of Folk literature includes the motif of making one mounting a donkey backwards as a form of punishment. Emine Çakır, in an unpublished essay titled, “Why did Nasreddin Hodja mount the donkey backwards? Who knows…”, gives some definitions of the equivalent of this motif in Turkey. The motif in question, which is frequently encountered in Western and Eastern cultures and used in different fields such as literature, history, law, art, apart from folklore (especially in the carnival tradition), varies according to the context in different countries. Hence, while working on the perception of the motif in question, it is necessary to consider the following distinction: \"Mounting a donkey backwards\" and \"being forced to mount a donkey backwards\" are two different acts. The former is related to an idea of \"will\", while the latter is related to an idea of “involuntary”. One is active while the other is passive, respectively. In the active, the subject is the real subject of the action; in the passive, the real subject is someone else (the people); the apparent subject is the one which is exposed to the action. The active one should be evaluated from the perspective of ethics, morality, tolerance, belief (religion); the passive one is suitable to be evaluated from the perspective of morality, belief (religion) as well as violence (humiliation, ridicule, punishment), and therefore justice. The motif of mounting a donkey backwards in Nasreddin Hodja is suitable for the first definition. In Western cultures, the recurring similar motif (mainly action) fits the second definition. Different subjects and different actions naturally open the door for the differentiation of motivations. For example, while the motif comes to the fore in Nasreddin Hodja more of a respect/disrespect dilemma, in Western cultures (especially in France) it appears as an image/act (and ritual) of \"punishment\" from the Middle Ages until the end of the nineteenth century. In this article, it will be focused not on the question of why Nasreddin Hodja mounts the donkey backwards (a lot has been said about it), but rather on the applications and meanings of the motif of mounting the donkey backwards in France as well as in some other countries and works.","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-07-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139354031","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
TÜRKİYE VE KAZAKİSTAN’DA ÂŞIK ATIŞMASININ/AYTISIN GÜNCEL DURUMU HAKKINDA KARŞILAŞTIRMALI BİR İNCELEME 关于土耳其和哈萨克斯坦吟游诗人现状的比较研究
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-07-22 DOI: 10.58242/millifolklor.1271756
Bekarys Nuri̇manov
{"title":"TÜRKİYE VE KAZAKİSTAN’DA ÂŞIK ATIŞMASININ/AYTISIN GÜNCEL DURUMU HAKKINDA KARŞILAŞTIRMALI BİR İNCELEME","authors":"Bekarys Nuri̇manov","doi":"10.58242/millifolklor.1271756","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1271756","url":null,"abstract":"Türkiye’de âşık atışması, Kazakistan’da ise aytıs olarak bilinen söz yarışması, her iki ülkenin ortak kültürü olduğundan karşılaştırmalı olarak incelenmesi önemlidir. UNESCO’nun “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi”ne kaydedilen âşıklık geleneği/aytıs, 20. yüzyılın başından bu yana Türkiye ve Kazakistan’da ayrı ayrı ve birçok açıdan incelenmiştir. Ayrıca Metin Ergun, Bekir Şişman ve Nergis Biray gibi araştırmacılar tarafından yapılan karşılaştırmalı çalışmalar, 1990’lı yıllardan başlayıp 2003 yılına kadar sürmüştür. Günümüzde de bu tür araştırmaların yapılması önem arz etmektedir. Bu makalede Türkiye ve Kazakistan’da âşık atışmasının/aytısın güncel durumunu mukayeseli olarak değerlendirmek amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında 2022 yılında Türkiye’nin beş ilinde ve 2023 yılının ilk ayında bir ilde olmak üzere toplam altı ilde gözlem ve görüşme tekniği kullanılarak alan araştırması yapılmıştır. Ayrıca Kazakistan’da 2022 yılında düzenlenen akınlar aytısları da takip edilmiştir. Elde edilen verilerden hareketle Türkiye ve Kazakistan’da âşık atışmasının/aytısın güncel durumu, her iki ülkedeki âşıkların mevcut sayısı, düzenlenen programlar ve âşıkların yaptığı performansları olmak üzere üç alt başlık altında değerlendirilmiştir. Her iki ülkedeki benzerlikler, farklılıklar ve coğrafyaya özgü özellikler ele alınmıştır. Anadolu âşıklarının sayısı için T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığının istatistik verileri, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü Projesinin web sayfasında yer alan bilgiler ve bu konuda yapılan tezlerden yararlanılmıştır. Kazak akınlarının mevcut sayısı için de Kazakistan’da Uluslararası Aytıs Akınları ve Türkücü-Destancılar Birliğine üye olan ve üye olmasa da akın olarak tanınan söz ustalarının sayısı tespit edilmiştir. Neticede günümüzde yaşayan, Türkiye’de 721 âşık ve onun %2,7’si kadın âşık olduğu, Kazakistan’da ise 370 akın ve onun %20’sinin kadın akın olduğu belirlenmiştir. Türkiye’nin en genç âşığı 21 yaşında ve lisans öğrencisidir. Kazakistan’ın genç akınları 11 yaşında ve ortaokul 5. sınıf öğrencisidir. Aynı zamanda Türkiye’de üç âşığın, Kazakistan’da ise otuzdan fazla akının akademisyen olduğu anlaşılmaktadır. Karşılaştırdığında âşıklar programlarının düzenlenmesinde her iki ülkede benzerlik ve farklılıklar bulunmaktadır. Ortak unsurlardan biri, âşık atışmasının 20.yüzyılda panayırlarda/jarmenkelerde gerçekleştirilmesidir. Anadolu’nun kendine özgü özelliği, âşıklar etkinliğinin aynı başlık altında düzenli yapılan geleneksel bir bayrama dönüşmesi ve sembolik hediyelerle ödüllendirilmesidir. Kazakistan’daki etkinliklerin özelliği ise aytısların ortaokul-lise öğrencileri, gençler ve genel aytıslar olmak üzere akınların yaşlarına göre üç düzeyde ayrı ayrı düzenlenmesi ve başarılı olan akınlara ödül olarak araba veya 1-5 bin ABD doları karşılığında teşviklerin verilmesidir. Ayrıca devlet kurumları ve iş adamları tarafından desteklenmesi aytısın Kazak toplumunda daha popüler olmasını sağlamıştır. Alan araştırması ve değerlendir","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-07-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139356573","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Türk Destanlarında Kurdun Değersel Dönüşümü
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-06-30 DOI: 10.58242/millifolklor.1150957
Ahmet Özgür Güvenç, M. Ceylan
{"title":"Türk Destanlarında Kurdun Değersel Dönüşümü","authors":"Ahmet Özgür Güvenç, M. Ceylan","doi":"10.58242/millifolklor.1150957","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1150957","url":null,"abstract":"Kültür, dil, sanat ve tarih açısından büyük bir önemi haiz olan ve son derece kıymetli bir rol üstlenen destanlar, bir milletin asalet ve yüceliğinin aynası konumundadır. Büyük bir destan külliyatı vücuda getiren Türklerin dünya görüşleri, hayata bakış açıları, gelenek ve görenekleri gibi birçok husus hakkında bilgi bu metinlerde yer almaktadır. Türk boylarının destanlarında hayvan motifleri ve hayvanlar etrafında oluşturulan değer yargıları önemli bir yer işgal eder. Doğayla iç içe yaşayan ve doğayı müşahede edip, tabiatta var olan canlıları yaşamının bir parçası hâline getiren Türkler için yaşanılan mekân dâhilindeki her unsur, bu doğrultuda anlam kazanmış, onların yaşam şekillerine yön vermiştir. Onların hayvanlarla olan münasebetleri, mimariden, giyim kuşama, ticaretten halk edebiyatına, hemen hemen her alanda etkisini göstermiştir. Bu bağlamda Türklerin dinî ve toplumsal hayatına damga vuran, mit, efsane ve destanlarda özel bir yer işgal eden en mühim hayvanlardan biri de kurttur. Mitik inançlar bağlamında kurt, kutsal bir hüviyette dikkatlere sunulmuştur. Kurt, Türklerin tasavvurunda tanrısal, değerli, ulaşılamaz, yol gösteren, her bir parçası yahut uzvu mistik bir anlam ifade eden, iyileştirici bir güce sahip gibi birçok anlama sahiptir. Yapılan inceleme ve araştırmalarda genel olarak kurdun kutsiyetine işaret edilmiş ve dikkatler bunun üzerinden verilmiştir. Fakat Türklerin değişen toplumsal hayatı ve değer yargıları kurtlara olan bu bakış açısını değiştirmiş ve dönüştürmüştür. Destanlarda, kurdun değersel bir dönüşüm geçirdiği, eski Türklerde ona atfedilen önem ve kutsiyetin büyük bir değişime uğradığı görülmüştür. Ortaya çıkan kurt algısı, eski dönemlerde kutsal olarak kabul edilen, kurt olgusundan oldukça farklı olduğu saptanmıştır. Bu değersel dönüşümün sebepleri arasında yerleşik hayata geçiş, farklı coğrafyalara göç, çeşitli kültür ve medeniyetlerle kurulan iletişim ve değişen din algısı sayılabilir. Türk boylarından seçilen destanlarda ortaya çıkan kurt algısı, kurdun değersel dönüşümü etrafında incelenecektir. Oğuz Kağan Destanı-Türeyiş Efsanesi ve Altay, Kırgız, Hakas, Nogay, Tıva, Kazak ve Sagay destanları örneklem olarak seçilmiştir. Çalışmada metin/içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Anlatılardaki kurt motifi çeşitli açılardan değerlendirilmiş, toplumun kurda bakış açısındaki değişim yorumlanmaya çalışılmıştır. Eski Türk düşünce dünyasında tanrı ile irtibatlı, ulaşılmaz veya dokunulmaz olduğu düşünülen, mitik inançlar doğrultusunda büyük bir kıymeti haiz olan kurt, değersel bir dönüşümle metinlerde yer almıştır. Kutsal kurt motifi zamanla yerini farklı bir kurt algısına bırakmış, mezkûr hayvanın artık sıradanlaştığı görülmüştür. Bu çerçevede ilk önce kurdun Eski Türk dinî, toplumsal ve kültürel hayatındaki yeri ve önemi aktarılacak daha sonra destanlarda yer alan kurt olgusu okurun dikkatine sunulacaktır. Böylece kurdun uğradığı değersel dönüşüm; avcılık, yeraltı ile ilişkisi, menfi olaylarda benzetme unsuru, kötü ruhlarla ","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"73798799","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Halk Müziği ve Medyatik Dolayım İlişkisinde Sanatçıların Bilgi Kaynaklarının Genişlemesi: Neşet Ertaş Örneği
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-06-30 DOI: 10.58242/millifolklor.1126856
Serdar Erkan
{"title":"Halk Müziği ve Medyatik Dolayım İlişkisinde Sanatçıların Bilgi Kaynaklarının Genişlemesi: Neşet Ertaş Örneği","authors":"Serdar Erkan","doi":"10.58242/millifolklor.1126856","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1126856","url":null,"abstract":"Sözlü gelenek çevresinde oluşan ve 20. Yüzyıldan itibaren üzerine yöneltilen dikkatler nedeniyle önce yazılı medya ve sonra diğer medya araçlarıyla tanışan geleneksel müzikler, geçmişin en önemli miraslarından biri olarak görülmektedir. Temelde uluslaşma, kurumsallaşma gibi ideolojik; kentleşme, küreselleşme gibi toplumsal gelişmeler nedeniyle bu süreçler içerisinde yer alsa da geleneksel müzikler için değişim olarak görülebilecek asıl nokta, bu süreçler içerisinde karşılaştığı yeni aktarım ortamlarıdır. Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte Türk halk müziği yazılı kültürün nesnesi haline gelerek önce notayla sabitlenmiş; gelişen ses kayıt ve yayın cihazlarının sağladığı imkânlar neticesinde de ses kaydı haline getirilmiştir. Bilginin, her yeni aktarım ortamında yeni toplumsal ve kurumsal görünümler, fonksiyonlar ve estetik biçimler kazanması, iletişim bilimlerinin kültürün aktarımına dair temel postülatlarından biridir. Sözlü, yazılı ve elektronik olarak temel kısımlara ayrılan bu aktarım ortamları toplumsal iletişim içerisinde yalnızca mesajın, sözün, müziğin aktarım biçimini etkilemekle kalmayıp aynı zamanda bilginin kullanım yollarını ve toplumların bilgiye yönelik algılarını da çeşitlendirmiştir. Geleneksel müzik özelinde düşünüldüğünde bu, müziğin önce metalaşması, bağlamsızlaşması, alışıldık kullanımlarından sıyrılması ve sonrasında yeniden üretimi esnasında yeni bağ-lamlara kavuşarak yeni toplumsal görünümlere kavuşması anlamına gelmektedir. Halk müziği özelinde tüm bu olguları Cumhuriyetin kuruluşunun da öncesinden başlayan yeni medya ortamlarına aktarım süreçleriyle birlikte ele almak mümkündür. Böyle bir uluslaşma-kültürel kurumsallaşma paralelliğini, kültürel ve toplumsal görünümleriyle beraber ele almak, halk müziğinin günümüzdeki zengin medyatik görünümünü ve toplumsal sahada halk müziğinin yeni görünümlerini anlamak için önemlidir. Türkiye’de halk müziğinin medyatikleşme (medyatizasyon) ve dolayımlanma (medyasyon) süreci, derleme metinlerin arşivlenmesi ve tek kanallı kamu yayıncılığı döneminde halka (alımlayıcıya) müzikle ilgili büyük anlatıların sunulmasından; gelişen medya ortamlarında yapısal olarak parçalara ayrılabilen daha küçük sanatsal öğelerin içerik olarak farklı medya araçlarında yaygınlaşması ve tüketimine doğru parçalanarak ilerlemiştir. Sanatçının hayat hikâyesi, sanatı ve medyada içerik olarak sunulabilecek performatif diğer birçok unsur, medya araçlarının belirlediği yapısal ve toplumsal sınırlara göre değişip dönüşerek varlığını sürdürmektedir. Bu çalışmada örneklem olarak “Neşet Ertaş” ve onun sanatını medya aracılığıyla öğrenen sanatçıların hikayesi ele alınmaktadır. Neşet Ertaş, yüz yüze iletişim ortamlarının iletişim sınırını çizdiği aktarım çerçevesinin dışına çıkarak ülke düzeyinde tanınırlığa sahip olan “medyatik kaynak kişi” kuşağının ilk dönem örneklerinden biridir. Medyadaki Neşet Ertaş, bir anlatı bütünlüğünden ziyade, kendi müzikal hayatının parçalarını oluşturan ustalık, yerel tavır, etnografik kimlik, ya","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"74770749","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
İki Akdeniz’in Kurucusu Kaygusuz Abdal – Maiyet, Maksat, Mahiyet
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-06-30 DOI: 10.58242/millifolklor.1099046
M. İlhan
{"title":"İki Akdeniz’in Kurucusu Kaygusuz Abdal – Maiyet, Maksat, Mahiyet","authors":"M. İlhan","doi":"10.58242/millifolklor.1099046","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1099046","url":null,"abstract":"The historical information about the biography of Kaygusuz Abdal; is inversely proportional to his recognition in the tradition and history of literature. As much as Kaygusuz's poetry and ideas are concerned, precise information about his biography is less explored. Although Kaygusuz is the most frequently cited name in almost every Bektashi poetry collection, and all recent histories of Turkish literature mention him as an important person in the literary history of the Turks however the biographical information that should be available about him is insufficient. There is almost a consensus that he lived in the second half of the 14th century and the first half of the 15th century. There is no consensus on where and when he died and where he was buried. The issue that Kaygusuz is the founder of Alawi and Bektashi literature is also discussed in two stages, historically and literary. Some state that Kaygusuz's founding feature carries both a literary and a historical notion, as his views are based on the interpretation of many issues in Bektashism. Here, Kaygusuz Abdal's life is discussed as a part of constituent phenomena. The one who gave birth to the reality of Kaygusuz spread it and kept it alive; the connection of the entourage, purpose, and essence has been construed. In most of the traces of Turkish literature and as a part of Turkish historiography, Kaygusuz has been referred to as the founder of Alawi and Bektashi literature. He is especially mentioned as the founder of Bektashism in Egypt. How it is mentioned is also important. There will be a discussion on the tension line here. An approach has been developed on Kaygusuz's history and his entourage, as well as the part of his legendary life that is thought to belong to him. To define a personality like Kaygusuz, to reveal the phenomenon of Kaygusuz, it is essential to turn to the common perception and to focus on the issues that make up the common way of understanding a historical and legendary poet, Sufi. Then Kaygusuz's intention; as a notion that grounds or defines intentions, the place of travel in the history of culture will be tried to be understood through the position of Egypt in the Turkic World and the Islamic world. In the last part, Kaygusuz's personality and qualities that determine his place in Alawi and Bektashi literature and the history of Turkish literature, in general, will be defined through the Mediterranean, the beginnings problem, and the paradigms of founding.","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83360733","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Pir Sultan as an Artist Rebelling Against Absurd 皮尔·苏尔坦:一个反抗荒谬的艺术家
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-06-30 DOI: 10.58242/millifolklor.1090131
Aynur Koçak, Fatma Zehra Uğurcan
{"title":"Pir Sultan as an Artist Rebelling Against Absurd","authors":"Aynur Koçak, Fatma Zehra Uğurcan","doi":"10.58242/millifolklor.1090131","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1090131","url":null,"abstract":"Başkaldırı, insanın varoluşundan beri bilinen, onun tabiatının bir parçası olarak görülen bir davranış biçimidir. Başkaldırma davranışı mitik anlatılarda ve kutsal kitaplarda insanın bir yasağa karşı gösterdiği ilk tepkilerden biridir. Buna bağlı olarak geleneksel dünya görüşünde itaatsizlik her zaman ahlakdışı bir davranış olarak değerlendirilmiş, itaat etmek erdem olarak görülmüştür. Ancak psikoloji ve felsefe dünyasında başkaldırı sıklıkla kendini gerçekleştirme evresine ulaşmış insanın cesaret edeceği bir davranış biçimi olarak yorumlanmıştır. Birçok kez üzerine yorumlar yapılmış, çeşitli yönlerden incelenmiş olan “başkaldırı” olgusu Albert Camus tarafından felsefi yönelimle ele alınmıştır. Varoluşçulukla da ilgilenmiş olan Camus için başkaldırının temelinde varlığa, varoluşa yönelik sorular ve tam olarak bulunamayan cevaplar ile insanın cevapsız kaldığı yaşam içerisinde hissettiği “absürt” duygusu yer almaktadır. Camus yaşamı, dünyayı us dışı olarak ele alır ve insanın buna bakış açısını, duyuş ve düşünüş biçimini “absürt” olarak değerlendirir. Çoğu zaman bu insan için çözülmesi gereken bir problem halini alır. Başkaldırı, bunu çözmek için seçilebilecek bir yoldur. Başkaldıran insan tiplemelerini dörde ayıran Camus için en ahlaki ve ideal başkaldırıyı gerçekleştiren “sanatçı” tipidir. Sanatçı, absürdü kabul eder ama diğer yandan da onun doğurduğu sonuçlara başkaldırır, yerine kendi dünyasında yeni bir biçimini inşa eder. Camus’nün başkaldıran sanatçı tipi Türk folklorunda Pir Sultan’da göze çarpar. Alevi Bektaşi şiir geleneğinin en önemli temsilcilerinden biri olan Pir Sultan’ın başkaldırısı Alevi-Sünni, Osmanlı-Safevî karşıtlığı ekseninde gelişir, yer yer yaşamın kendisine karşı genel bir tavra dönüşür ve şiirlerine yansır. Birçok şiirinde Osmanlı padişahından, beylerden, paşalardan, kadılardan şikâyet ederek onların yerine Safevî şahlarını koyar ve onları içinde gün geçtikçe daha çok büyüyen absürt duygusundan kurtulmanın bir yolu olarak görür. Şiirlerinin arka planında hissedilen “ideal dünya” Pir Sultan için haksızlıkların yaşanmadığı, Hz. Muhammet’in, Hz. Ali’nin, Oniki İmam’ın içinde bulunduğu bir dünyadır. Şiirlerinde hiddetle karşı çıktığı figürlerle, hasretle beklediği figürleri karşı karşıya getirerek onların mevcut zamandaki temsillerini oluşturur. Pir Sultan’da “absürt” duygusunun nasıl ortaya çıktığı, onun içinde yaşadığı toplum yapısı, duyduğu ya da şahit olduğu olaylar incelendiğinde anlaşılır hale gelir. Absürt duygusunun onun şiirlerine nasıl yansıdığı, onun bu duyguyla hangi yöntemlerle başa çıktığı ise cevabı aranan sorulardır. Bu çalışmada Pir Sultan’da absürt duygusunun kaynakları, bunların şiirlerine nasıl yansıdığı ve şiir örneklerinden hareketle absürtle başa çıkmada sanat ile başkaldırıyı seçen Pir Sultan’ın başkaldırısının kodları incelenmiştir. İnceleme gerçekleştirilirken “Pir Sultanlar” tartışmalarının dışında durulmuş ve bu tartışmalardan bağımsız bir şekilde Pir Sultan’ın bir gelenek olduğu göz önünde bulunduru","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"88104498","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Dinî Nitelikli Giresun Efsanelerinde Anlatının Sözdizimi
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-06-30 DOI: 10.58242/millifolklor.1203589
Taner Turan, Cengiz Gökşen
{"title":"Dinî Nitelikli Giresun Efsanelerinde Anlatının Sözdizimi","authors":"Taner Turan, Cengiz Gökşen","doi":"10.58242/millifolklor.1203589","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1203589","url":null,"abstract":"Sözlü anlatı türlerinden biri olan efsanenin insanlar arasında geçmişten bugüne sıklıkla anlatıldığı bilinmektedir. Efsanelerin sıklıkla anlatılması, değişerek ve dönüşerek her çağda var olması son derece önemlidir. Çünkü efsane kolektif hafızaya katkıda bulunduğu gibi folklorik ürünlerin sürekliliğini de açık bir şekilde göstermektedir. Bununla birlikte efsanelerin sıklıkla anlatılmasının diğer bir sebebi inanç unsurunun anlatılarda öne çıkmasıdır. İnanç unsurunun öne çıkmasıyla beraber efsanelerde, insan ve olağanüstülük arasındaki ilişkiye odaklanılır. Efsane anlatıcısı ve dinleyicisi bu inanç unsuru ve insan-olağanüstülük ilişkisi üzerinden bir araya gelir. Bu durum da efsanenin sıklıkla anlatılan sözlü anlatı türlerinden biri hâline gelmesine yardımcı olmaktadır. İnceleme nesnesi hâline getirilen Giresun efsanelerinin de inanç unsuru ve insan-olağanüstülük ilişkisi ışığında şu şekilde sınıflandırıldıkları bilinmektedir: Dinî nitelikli efsaneler, taşlar ve kayalar ile ilgili efsaneler, yer adları ile ilgili efsaneler, hayvanlar ile ilgili efsaneler, olağanüstü yaratıklar ile ilgili efsaneler, tabiat hadiseleri ile ilgili efsaneler, ağaçlar ile ilgili efsaneler, tarihi efsaneler, hazine ve defineler ile ilgili efsaneler ve aşk efsaneleri. Sınıflandırmadan da görüldüğü üzere efsanelerde inanç unsuru ve insan-olağanüstülük ilişkisi bağlamında nesnelerin kendisi öne çıkarılmıştır. Bununla birlikte derlenen efsaneler içerisinde dinî nitelikli efsaneler hem nitelik hem de nicelik olarak dikkati çekmektedir. Söz konusu efsaneleri ise izlekler bağlamında şu şekilde sınıflandırmak mümkündür: Yolculuk, savaş ve özgürlük, definecilik, sağlık, yiyecek ihtiyacı, dinî vecibelerin yerine getirilmesi, toprak sahibi olma, evliyanın isteğinin yerine getirilmesi. Bununla birlikte efsanenin temelinde yer alan inanç unsuru ve insan-olağanüstülük ilişkisini üst dilbilimsel bir bakış açısıyla çözümlemek ve anlamlandırmak gerekir. Çünkü folklorik ürünlerin özelliklerinden biri olan evrensel olma durumu anlatının yapısal bir şekilde yinelenmesini ifade eder. O hâlde yapısalcı bir bakış açısıyla gerçekleştirilecek anlatı çözümlemesi, folklorik ürünlerin de yapısını ayrıntılı bir şekilde açıklayabilir. Bu bağlamda çözümlenmiş dinî nitelikli Giresun efsaneleri, şu iki kavram ışığında çözümlenmiştir: Eyleyenler örnekçesi ve anlatı izlencesi. Söz konusu iki kavram bir anlatının sözdiziminin çözümlenmesine olanak sağlamaktadır. Eyleyenler örnekçesi aracılığıyla bir anlatı içerisindeki eyleyenler ve eyleyenler arasındaki ilişki belirlenmektedir. Anlatı izlencesi ise temelde, öznenin anlatı dâhilinde hangi aşamalardan geçtiğinin ifade edilmesini sağlar. Eyleyenler örnekçesinde yer alan gönderen, nesne, gönderilen, yardımcı, özne ve engelleyici kavramları anlatının sözdizimindeki eyleyenler olarak Greimas tarafından belirlenmiştir. Bu eyleyenler anlatının işleyişinde oynadıkları rollerle öznenin serüveninde belirleyici olurlar. Anlatı izlencesi ise öznenin geçtiği aşamaları ş","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"89074580","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Safeguarding Intangible Cultural Heritage And Formal Education: Comparison of Policies Between Türkiye And Flanders (Belgium) 非物质文化遗产保护与正规教育:比利时<s:1>基耶与佛兰德斯政策比较
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-06-30 DOI: 10.58242/millifolklor.1224764
Ahmet Erman Aral, Joris Van Doorsselaere
{"title":"Safeguarding Intangible Cultural Heritage And Formal Education: Comparison of Policies Between Türkiye And Flanders (Belgium)","authors":"Ahmet Erman Aral, Joris Van Doorsselaere","doi":"10.58242/millifolklor.1224764","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1224764","url":null,"abstract":"The 2003 UNESCO Convention on the Safeguarding of the Intangible Cultural Heritage introduces a set of interrelated measures among which education is an intersection point. Since education is crucial to the transmission of intangible cultural heritage (ICH), the States Parties have focused their attention on connecting their activities to the education sector in recent years, with formal education making up the greater part of the efforts. Belgium and Türkiye both ratified the Convention in 2006 and education ministries in both countries or parts in it seem to have concentrated on secondary education (12-18 years old) to raise awareness of the meaning and importance of safeguarding ICH. The purpose of this paper is to compare and evaluate the Flemish and Turkish formal education systems at the secondary education level regarding the implementation of the Convention. Therefore, this qualitative research is based on the investigation of the policy texts and curriculum (mainly in Dutch and Turkish) that are explicitly or implicitly connected to the presence of ICH in the education systems of both cases. From this perspective, it takes the ratification of the Convention by both countries as its point of departure and presents three levels of discussion. First, in order to comprehend the present context wherein potential connections between ICH and education are established, the overall policy of Flanders and Türkiye is briefly outlined. Second, the discussion is directed to the implications these policy choices might raise. In the final section, the frame of discussion is further narrowed to the level of curricular choices. It can be stated that the analysis of the documents revolved around the implications of centrality (Türkiye) and relative autonomy (Flanders) to mobilize ICH in education. While in Türkiye, the course Folk Culture in secondary education was initiated on the national level as a direct response to the Convention, in Flanders, this safeguarding perspective did not seem to have permeated educational policy processes. However, the Flemish Government has tolerated an open curriculum framework that seems beneficial for the inclusion of relevant content on a regional or local level. Considering achieving connections with its specific teaching context, in both cases, attention has to be drawn to the role of teacher agency. It can be stated that teachers are in need of a balance between sufficient support (capacity building, instruction manuals, didactic suggestions, explicit references to ICH) and the autonomy to execute (open curricula, professional freedom).","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83723734","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Suddenly Awaken in the Heart: The Memory of the Heart in Âşık Veysel’s Poems 在心中突然觉醒:Âşık Veysel诗歌中的心的记忆
IF 0.2 4区 社会学
Milli Folklor Pub Date : 2023-06-30 DOI: 10.58242/millifolklor.1090689
Gökhan Tunç
{"title":"Suddenly Awaken in the Heart: The Memory of the Heart in Âşık Veysel’s Poems","authors":"Gökhan Tunç","doi":"10.58242/millifolklor.1090689","DOIUrl":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1090689","url":null,"abstract":"Bellek ve belleğe ilişkin olan hatıralar, hatırlama ve unutma gibi unsurlar, bireysel yaşantımızda merkezî bir rol oynarlar. Kimliğimizin inşasında kurucu bir rol üstlenen bellek, aynı zamanda toplumun ve kültürün varlığında, onun sürdürülmesinde de hayati bir fonksiyon üstlenir. Bununla birlikte kişisel deneyimlerimizin depolanabilir hâle gelmesi otobiyografik bellek aracılığıyla mümkün olabilmektedir. Öte yandan bütün insanlar için önem taşımasına karşılık sanatçıların eserlerini oluşturma sürecinde temel başvuru kaynaklarının geçmiş deneyimleri olması, onlar için otobiyografik belleği ayrıcalıklı bir hâle getirir. Bahsedilen nedenlerle sanatçıların genelde bellek, özelde ise otobiyografik bellek algılarının sorunsallaştırılması, onların eserlerini anlamak için elzemdir. Bu kapsamda çalışmada, Türk halk şiirinin önde gelen isimlerinden biri olan Âşık Veysel’in şiirlerinde bellek algısı, belleğin işlevi ve niteliği üzerine bir tartışma yürütülmüştür. Modern Türk şairleri için daha görünür bir sorunsal olan bellek, Âşık Veysel’in şiirlerinde, Türk halk şiirinin genelinde olduğu gibi, örtük bir işlev ve anlama sahiptir. Bu bağlamda Âşık Veysel’in şiirlerinde bellek ya da eş anlamlısı olarak hafıza sözcüklerinin geçmemesi düşündürücüdür. Ancak onun bir şiirinde “Dostlar beni hatırlasın” demesi ve sık sık şiirlerinde özellikle aşka dair yaşanmışlıklarını konu edinmesi, bizi Âşık Veysel’in şiirlerinde bellek konusunu sorgulamak için teşvik eder. Bu makalede, bahsedilen kapsamda ünlü sanatçının şiirleri bellek kavramı merkezinde incelenmiş ve kalbin, belleğe ait özelliklerle donatıldığı ve bellek metaforu olarak konumlandırıldığı sonucuna varılmıştır. Âşık Veysel’in kalbe bellek özellikleri atfetme durumunu anlamlandırma uğraşında öncelikle felsefede ve psikolojide belleğin alımlanışı tartışılmıştır. Yazıda, Platon’un hatırlamayı “namevcut bir şeyin mevcut temsili” şeklinde paradoksal bir şekilde açımlamasına; Aristoteles’in zaman kavramı ile şimdi arasındaki bağlantının altını çizmesine ve “Bellekten söz ederken, sadece geçmişte olanlarla ilgili olarak söz edilebilir.” vurgusuna değinilmiştir. Ayrıca Augustinus’un düşüncelerine de yer verilerek belleğin, hâlihazırda olmayan şeylerin bilhassa imgelerle temsilini gerçekleştirdiği söylenmiştir. Diğer taraftan psikoloji ile nörolojinin bellek araştırmalarında özellikle son çeyrek asırda önemli bir mesafe aldığı ve böylelikle gelenekselleşmiş kalıp düşünceleri yerle bir ettiği gözlemi aktarılmıştır. Klasik algılayışta belleğin mutlak kontrolümüzde olduğu varsayılırken son dönemde yapılan çalışmalarla belleğimizin kendi iradesinin olduğunun ortaya çıktığına işaret edilmiştir. Bu noktada unutmamaya çalıştığımız hatıraları unutan belleğimizin aksi bir tavırla unutmaya çalıştığımız şeyleri olur olmaz zamanlarda gün yüzüne çıkarması durumu anımsatılmıştır. Yine araştırmacıların, her hatırlamanın anıyı yeni baştan şekillendirdiğine dair tartışmaları ele alınmıştır. İkinci düzlemde ise kalbi, araştırmalarının od","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"84856001","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
相关产品
×
本文献相关产品
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信