{"title":"Sâmânîlerin Çöküşü Sırasında Selçuklu Oğuzları İle İlişkileri","authors":"Vural Öntürk","doi":"10.16985/mtad.1097125","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1097125","url":null,"abstract":"Sâmânîlerin (874-1005) tarih sahnesinden çekilmesi ile birlikte bu devletin hâkimiyetinde bulunan Mâverâünnehir ve Horasan topraklarının paylaşılması meselesi Gazneliler ile Türk Hakanlığı’nı karşı karşıya getirdi. Gazneliler, Sebüktegin döneminden başlamak üzere Sultan Mahmud’un ilk iktidar yıllarına kadar Sâmânîlerin toprak bütünlüğünden yana bir siyaset takip ettiler. Buna karşın Türk Hakanlığı’nın batı siyasetinde yegâne amacı Sâmânîleri yok etmek ve onlardan boşalan topraklar üzerinde tam bir hâkimiyet sağlamak idi. Nihayetinde Batı Türk Hakanlığı sorumlusu İlig Nasr’ın 999 yılında Bûhârâ’ya girip Sâmânî hükümdarı II. Abdülmelik b. Nûh ve diğer hanedan üyelerini tutsak etmesi ile Sâmânîler Devleti tarih sahnesinden çekilmiş oldu. Bu arada X. yüzyılın ikinci yarısında Oğuz Yabgu Devleti’nden kopan bir kitle Selçuk Bey önderliğinde Cend şehrine gelip yerleşmişti. Kısa süre içerisinde İslâm dinini kabul eden bu Oğuz Türkleri çok geçmeden yerleştikleri bölgede dâhili hadiselere de karıştılar. Arslan Yabgu b. Selçuk Türk Hakanlığı’nın saldırıları karşısında babasının emri ile Sâmânîlerin tarafında yer aldı ve bunda da bir dereceye kadar önemli başarılar elde etti. Selçuklu-Sâmânî ilişkilerinin başlangıcı Buğra Han Harun’un 992 yılında Buhârâ şehrini ele geçirmesi ile başlamaktadır. Selçuklular Türk Hakanlığı’nın Buhârâ’yı ilk işgallerinin püskürtülmesinde önemli rol oynadılar. Ancak ilişkilerin yoğun olarak yaşandığı dönem Türk Hakanlığı zindanlarından kaçmayı başaran son Sâmânî hükümdarı Ebû İbrahim İsmail el-Muntasır’ın kısa süreli iktidar yıllarına tesadüf etmekteydi. Selçuklular kendi politikalarına uygun bir şekilde Sâmânîlere askeri destek sağladılar ve bu durum İsmail el-Muntasır’ın vefatına kadar devam etti. Bu çalışmada 992-1005 yılları arasında gerçekleşen Sâmânî-Selçuklu ilişkileri ele alınmıştır.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"43 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129820043","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"DUBROVNİK CUMHURİYETİ’NDE DAİMÎ OLARAK MUKÎM YEGÂNE OSMANLI GÖREVLİSİ: DUBROVNİK GÜMRÜK EMİNİ","authors":"Cihan Yemi̇şçi̇","doi":"10.16985/mtad.1104687","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1104687","url":null,"abstract":"Dubrovnik Cumhuriyeti, tarihte Osmanlı İmparatorluğu’na özel bir statüyle bağlı olması münasebetiyle Osmanlı ile ikili ilişkiler noktasında diğer haraçgüzar hükümetlerden birçok farklılıklar taşıyan küçük bir şehir devletiydi. Kırım, Eflak, Boğdan ve Erdel gibi vasal hükümetlerin idarecilerini padişah onaylar, istendiğinde asker gönderirler, yıllık haraç öderler ve tabiiyete dair diğer bazı uygulamaları yerine getirirlerdi. Diğer yandan yıllık haraç yükümlülüğü dışında bu gibi mükellefiyetleri bulunmaması dolayısıyla Dubrovnik’in Osmanlı’ya tabiiyet şartları bağımsızlığa son derece yakındı. \u00001430 yılında Dubrovniklilere verilen ve günümüze ulaşmış olan ilk ahidnâmede, sultanın görevlendirmesi veya Dubrovniklilerin izni olmadan Osmanlı ehl-i örf taifesinden herhangi bir resmî görevlinin Dubrovnik sınırlarına giremeyeceği hükmü düşülmüştü ki, bu madde sonraki ahidnâmelerde de yer almıştır. Buna bağlı olarak aynı sene içerisinde Dubrovnik’ten Osmanlı Balkanlarına giriş kapısı sayılan Ploçe banliyösünde bir gümrük noktası kurulmuş ve buraya bir emin tayin edilmiştir. \u0000Ploçe’deki Osmanlı gümrük emininin resmî görevi her ne kadar vergi tahsil etmek olsa da Cumhuriyet sınırları dahilinde yerleşik olarak vazife yapan tek Osmanlı memuru olması dolayısıyla Dubrovnik’e gelip giden Osmanlı reayasının ihtiyaç duyduğu konsolosluk hizmetlerini de fiilen ifa etmiştir. Bu makalede Ploçe’deki eminin bürokratik konumu, buna bağlı olarak üstlendiği resmî ve fiilî görevler ile ayrıca emâneti üzerine alan bazı kimselerden kaynaklanan birtakım sorunlar konu alınarak işlenmeye çalışılmıştır.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"210 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-07-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115765345","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"TÜRKİYE SELÇUKLU SULTANLARINA AİT FARSÇA ŞİİRLER","authors":"O. Özgüdenli","doi":"10.16985/mtad.1122332","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1122332","url":null,"abstract":"Türkiye Selçuklu sultanları pek çok alanda olduğu gibi edebî ve kültürel alanlarda da Büyük Selçuklu devlet geleneklerini devam ettirmişlerdir. Tarihî kayıtlar Melik Nâsiru’d-dîn Berkyarukşâh, I. Giyȃsu’d-dîn Keyhusrev, II. Ruknu’d-dîn Süleymȃnşȃh, I. ʻİzzu’d-dîn Keykȃvus, I. ʻAlȃ’u’d-dîn Keykubȃd, II. ʻİzzu’d-dîn Keykȃvus ve IV. Ruknu’d-dîn Kılıç-Arslan gibi Türkiye Selçuklu sultan ve şehzadelerinin, kendilerinden önceki Büyük Selçuklu sultanları gibi, şiir ve edebiyattan hoşlandıklarını ve bu alanda edebî bir zevke sahip olduklarını ortaya koymaktadır. Zahîru’d-dîn-i Faryȃbî, Nizȃmu’d-dîn Ahmed-i Erzincȃnî, Muhammed b. ʻAlî er-Rȃvendî, Kâdı Burhânu’d-dîn-i Ânevî, Kāniʻî-yi Tûsî ve Hoca Dehhȃnî gibi devrin önemli şair ve edipleri Selçuklu sultanlarını metheden şiirler kaleme almışlar veya eserlerini Selçuklu sultanlarına sunmuşlardır. Bu çalışmada Sultan I. Giyȃsu’d-dîn Keyhusrev (2), II. Ruknu’d-dîn Süleymȃnşȃh (2), I. ʻİzzu’d-dîn Keykȃvus (2), I. ʻAlȃ’u’d-dîn Keykubȃd (1) ve IV. Ruknu’d-dîn Kılıç-Arslan (3) gibi Selçuklu hükümdarlarına ait çeşitli cönk, mecmû‘a ve tarih kitaplarında tespit edilen toplam 10 Farsça şiir yayınlanarak Türkçeye tercüme edilmiştir. Bu şiirler, Selçuklu hükümdarlarının edebî dünyasını yansıtmasının yanında, İran edebiyatının Türkiye Selçuklu sarayında ne derece kabul gördüğünü de ortaya koyması açısından önemlidir.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-07-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129007070","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE TÜRK SANATI TARİHİ: TEORİK ÇALIŞMALARI VE ARAŞTIRMACILARLA TEMASLARI","authors":"Anılcan Siçrayik, F. Türkmen","doi":"10.16985/mtad.1095370","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1095370","url":null,"abstract":"20. yüzyılın başlarında dünyada ve Türkiye’de Türk sanatı alanında yapılan çalışmalar henüz kurumsal bir nitelik kazanmamış olup, münferit araştırmacılar tarafından yürütülmüştür. Bu kurumsallaşma eksikliğine, Türk sanatının hususiyetlerini tespit etmeye yarayacak sanat eserleri hakkında bilgi ve yayın eksikliği ile siyasi maksatlar da eklenince ortaya konulan yayınlarda Türk sanatı hakkında eksik ve yanlış değerlendirmeler yapılması sonucu doğmuştur. Böyle bir dönemde Türkiye’de siyasi anlamda önemli bir dönüşümü gerçekleştiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Türk sanatının mahiyetinin doğru anlaşılması üzerine çalışmaları ve desteği bugüne kadar yeterince ele alınmamış bir konudur. Sosyal bilimlere bir bilim adamı seviyesinde merakı olan Gazi’nin, Türk sanatı sahasına da ilgisi olduğu, okuma ve not alarak çalışma faaliyetlerinden anlaşılmaktadır. Atatürk’ün, sanat tarihi ile ilgili okuma faaliyetlerinde özellikle Türk sanatında etkileşimler ve devamlılıklar üzerinde durduğu, Türk tarihini olduğu gibi Türk sanatını da bütüncül bir bakış açısı ile incelediği görülmektedir. Diğer taraftan 1933 yılında yeni yapılanan İstanbul Üniversitesi’nde Türk sanatı eğitimi yapılacak bir Sanat Tarihi Bölümü kurulması fikrine sıcak bakması, Türk sanatı araştırmalarının kurumsal bir mahiyet kazanmasını istemesi bağlamında önemli bir veridir. Bu çalışmada özellikle Cumhurbaşkanlığı döneminde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk sanatına olan ilgisi, bu alanda yaptığı araştırmalar ve araştırmacılar ile temasları ele alınmaktadır. Türk sanatının kaynaklarını yerinde görmesi bakımından büyük önem taşıyan eski eser ve müze ziyaretleri ile buralarda yaptığı eser incelemeleri ise ayrı bir makalede ele alınacaktır. Araştırmanın temel kaynaklarını Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nden temin edilen ve tamamı ilk kez yayınlanan belgeler ile dönemin günlük gazeteleri ve araştırma eserleri oluşturmaktadır.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"30 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-07-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114715133","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"MUHAYYELDEN MUSAVVERE: MATBUAT ÇAĞINDA OSMANLI’DA AFRİKA TASAVVURU","authors":"Ömer Koçyiğit","doi":"10.16985/mtad.1084209","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1084209","url":null,"abstract":"On dokuzuncu yüzyılın en köklü değişimlerinden biri matbaa faaliyetlerinin gelişmesiyle ilgilidir, zira matbuatın yaygınlaşması bilginin dolaşımı ve küreselleşme açısından önemli bir rol oynadı. Uzak memleketlerdeki olaylar telgraf yoluyla kısa sürede öğrenildi, yeni bilgi ve haberler matbu yayınlar vesilesiyle gündem oluşturmaya başladı. Bu etkinin görüldüğü alanlardan biri Osmanlı Devleti’nin Afrika ile olan ilişkileridir. Bugüne kadar Osmanlı’da on dokuzuncu yüzyılda Afrika’ya dair ilgi ve malumatın artması genellikle siyasi yönelimle, imparatorluk hedefleri ve İttihad-ı İslam gibi politikalarla yorumlanageldi. Bu makale, Osmanlı-Afrika ilişkilerindeki bu yoğun irtibatın sadece siyasi hedeflerle açıklanamayacağını, Hint ve Uzak Doğu Asya ile olan ilişkilerde de görüldüğü gibi, matbuat devriminin burada kilit bir rol oynadığını savunmaktadır. Zira matbuat faaliyetlerinin en önemli hizmeti insanların bilgilerini, algılarını ve gündemlerini belirlemek oldu. Osmanlı’da Afrika’yla ilgili Türkçe yazılmış ya da Türkçeye tercüme edilmiş eserleri inceleyen bu çalışma, özelde bu ilişkilerin bir yansıması olarak Sudan bölgesi hakkındaki kitap, dergi ve gazetelere yoğunlaşmaktadır. Matbuat devrimi öncesinde iki bölge halkının birbirleri hakkındaki algısına da ışık tutarak bu çağın insanların tasavvurunda ne gibi etkiler meydana getirdiğini tartışmaktadır.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"238 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123039864","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"MANKURTS OF ABISH AND AITMATOV: DESTRUCTION OF NATIONAL IDENTITY OR LOSS OF SANITY?","authors":"O. Söylemez, Ömer Faruk Ateş","doi":"10.16985/mtad.1008089","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1008089","url":null,"abstract":"Comparative literature is a discipline that comparatively studies the interactions, similarities, and differences between different works. It is important to look at the works examined within the scope of Turkic world works of literature comparatively, based on this discipline, to identify common trends that emerged in certain periods and to make sound judgments by associating them with the conditions of the period. Turkic world writers, who benefited from the partial relaxation after the pressure of socialist realism since the 1960s, turned to narratives transmitted by oral culture, such as legends and epics, and adapted them to modern genres. \u0000Abish Kekilbayuli and Chingiz Aitmatov's reinterpretation of oral folk narratives about mankurtization in their works are noteworthy in this respect. Although both authors similarly describe the method of mankurtization, there are some differences in the positioning of this subject within the fictional integrity of the literary work and the purpose of fiction. In this study, the mankurt narratives in the short novel Küy or Melody and The Day Last More Than a Hundred Years will be examined comparatively and the similarities and differences between the two works will be revealed. Thus, it will be examined how the same material is constructed differently by following under the message to be emphasized.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132066543","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ON THE ROLE OF CALLIGRAPHY IN THE SPIRITUAL CULTURE OF THE AZERBAIJANIS IN THE SAFAVID ERA","authors":"Tural Şiriyev","doi":"10.16985/mtad.1039759","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1039759","url":null,"abstract":"В статье, в основном, ставится цель получить представление о духовном мировоззрении, а также некоторых особенностях искусства каллиграфии населения Азербайджана, посредством исследования каллиграфических надписей на казанах, чашах, подносах, колпаках, чашах «гырхачар» и других медных сосудах. Исследуемые материалы принадлежат фонду этнографии Национального Музея Истории Азербайджана и Национальный музей искусств Азербайджана. Представленные в настоящем исследовании надписи в большинстве случаев имеют религиозное содержание. Несмотря на то, что за исключением чашей «гырхачар», другие бытовые сосуды не имели религиозного предназначения, на них выбиты аяты Корана и иные надписи религиозного содержания. Подобные надписи религиозного характера имеются даже на кальянных колбах. Молитвенные тексты на не относящейся к обрядам и используемой в повседневном быту столовой посуде свидетельствуют о том, что в сефевидский период мусульманское вероисповедание имело сильное влияние на мировоззрение населения. Чеканка надписей на сосудах не обычным, а именно каллиграфическим стилем, указывает на то, что в данный период каллиграфия в качестве народного ремесла играла роль выразительного средства духовного мировоззрения народа.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132857901","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ÖZBEKİSTAN’IN MİRZİYOYEV ÖNDERLİĞİNDEKİ DIŞ POLİTİKASI: OTONOMİYİ SÜRDÜRME MÜCADELESİ","authors":"Fatma Aslı Kelki̇tli̇","doi":"10.16985/mtad.1087202","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1087202","url":null,"abstract":"This study explores Uzbekistan’s foreign policy during the presidency of Shavkat Mirziyoyev by focusing on its relations with the leading powers such as Russia, the United States (U.S.), China as well as the Central Asian Republics, and Turkey. The article argues that Uzbekistan, during the Mirziyoyev era continues to adhere to the multi-vectoral line in foreign policy whose main principles have been determined by the former President Islam Karimov. Yet, Mirziyoyev has also left his imprint on Uzbekistan’s foreign policy by reengaging with the Central Asian Republics through augmentation of diplomatic exchanges, organization of multilateral gatherings, resolution of border disagreements and resumption of transportation links. He also restored ties with Turkey, a significant regional power that presented new opportunities for Uzbekistan especially in the economic realm. The article also claims that the progressive decline of the U.S. impact in Central Asia in the wake of military withdrawal from Afghanistan in August 2021 and the growing apprehension in the region buttressed by the rapid Taliban takeover of Afghanistan may help Russia and China to play more dominant roles in Uzbekistan in security and economic domains which might undermine its endeavour to sustain autonomy in foreign policy.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"15 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133726757","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"CHAGATAI MANUSCRIPTS OF RABGHUZI'S QISAS AL-ANBIYA","authors":"Mehdi Rezaei","doi":"10.16985/mtad.970185","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.970185","url":null,"abstract":"Son bin yılda Müslüman toplumlar arasında en çok rağbet gören eserlerden biri Kısasü'l-Enbiya olmuştur. Bu eser, yüzyıllar boyunca genel yapısını korumakla birlikte farklı coğrafyalarda istinsah edilmiş, günümüze kadar ulaşmıştır. İlk başta Arapça yazılan Kısasü'l-Enbiya kısa bir süre sonra Farsça ve XIV. yüzyılın başlarında Rabguzî tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Rabguzî’nin kaleme aldığı Kısasü'l-Enbiya Harezm Türkçesinin önemli eserlerinden biri olarak içeriği ve barındırdığı dil malzemesi bakımından araştırmacıların dikkatini çekmiştir. Eserin farklı kütüphanelerde birçok nüshası bulunmaktadır. Söz konusu nüshalardan biri de Çağatay döneminin son devrinde kaleme alınan İran İslami Şûra Meclisi Kütübhanesi nüshasıdır. Bu makalede söz konusu nüshanın üzerinde durularak içeriği ve dil özellikleri hakkında bilgi verilmiştir. Eserin ses bilgisel ve biçim bilgisel özelliklerinden yola çıkarak onun Çağatay Türkçesi sahasına ait olduğu saptanmıştır. 16 Haziran 1815’te istinsahı bitirilen bu yazma 392 varaktan oluşmaktadır. Eserin girişinde 78 kıssadan bahsedilse de ana metinde 52 kıssa bulunmaktadır. Söz konusu kıssalarda sadece peygamberlerin hayat hikâyelerinden değil farklı şahsiyetler ve olaylardan da bahsedilmiştir.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132086460","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"SHOULD PROPER NAMES BE INCLUDED IN THE TURKISH DICTIONARY?","authors":"Levent Kurgun","doi":"10.16985/mtad.989913","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.989913","url":null,"abstract":"Çalışmada “özel adlar Türkçe Sözlük’te yer almalı mıdır?” sorusu tartışılmıştır. Bunun için Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan Türkçe Sözlük’ün 11. Baskısı esas alınmış, sözlükteki özel adlar, madde başı olmaları ve açıklamaları temelinde örnekleriyle birlikte değerlendirilmiştir. Değerlendirmeden elde edilen sonuca göre, Türkçe Sözlük, içinde yer alan 2028 özel adın hem durumları hem de bunlarla ilgili olarak verilen bilgiler bakımlarından, bir düzensizlik içindedir. Bu düzensizlik, özel adların sözlüğe değil ansiklopediye yerleştirilmesiyle ortadan kaldırılabilir. Böylece özel adlar ve işaret ettikleri için bilgi sahibi olmak isteyen kullanıcı, “sözcük”lerin tanımlandığı sözlük yerine “şeylerin” açıklandığı ansiklopediye yönlendirilebilir. Günümüz bilgi kaynaklarının “elektronik ortama” meyletmeleri ile sayfa sorunu kalmadığı için, kullanıcı, özel ad ve işaret ettiği şey hakkında tatminkar bilgiye ulaşabilir.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129259826","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}