{"title":"Sâmânîlerin Çöküşü Sırasında Selçuklu Oğuzları İle İlişkileri","authors":"Vural Öntürk","doi":"10.16985/mtad.1097125","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Sâmânîlerin (874-1005) tarih sahnesinden çekilmesi ile birlikte bu devletin hâkimiyetinde bulunan Mâverâünnehir ve Horasan topraklarının paylaşılması meselesi Gazneliler ile Türk Hakanlığı’nı karşı karşıya getirdi. Gazneliler, Sebüktegin döneminden başlamak üzere Sultan Mahmud’un ilk iktidar yıllarına kadar Sâmânîlerin toprak bütünlüğünden yana bir siyaset takip ettiler. Buna karşın Türk Hakanlığı’nın batı siyasetinde yegâne amacı Sâmânîleri yok etmek ve onlardan boşalan topraklar üzerinde tam bir hâkimiyet sağlamak idi. Nihayetinde Batı Türk Hakanlığı sorumlusu İlig Nasr’ın 999 yılında Bûhârâ’ya girip Sâmânî hükümdarı II. Abdülmelik b. Nûh ve diğer hanedan üyelerini tutsak etmesi ile Sâmânîler Devleti tarih sahnesinden çekilmiş oldu. Bu arada X. yüzyılın ikinci yarısında Oğuz Yabgu Devleti’nden kopan bir kitle Selçuk Bey önderliğinde Cend şehrine gelip yerleşmişti. Kısa süre içerisinde İslâm dinini kabul eden bu Oğuz Türkleri çok geçmeden yerleştikleri bölgede dâhili hadiselere de karıştılar. Arslan Yabgu b. Selçuk Türk Hakanlığı’nın saldırıları karşısında babasının emri ile Sâmânîlerin tarafında yer aldı ve bunda da bir dereceye kadar önemli başarılar elde etti. Selçuklu-Sâmânî ilişkilerinin başlangıcı Buğra Han Harun’un 992 yılında Buhârâ şehrini ele geçirmesi ile başlamaktadır. Selçuklular Türk Hakanlığı’nın Buhârâ’yı ilk işgallerinin püskürtülmesinde önemli rol oynadılar. Ancak ilişkilerin yoğun olarak yaşandığı dönem Türk Hakanlığı zindanlarından kaçmayı başaran son Sâmânî hükümdarı Ebû İbrahim İsmail el-Muntasır’ın kısa süreli iktidar yıllarına tesadüf etmekteydi. Selçuklular kendi politikalarına uygun bir şekilde Sâmânîlere askeri destek sağladılar ve bu durum İsmail el-Muntasır’ın vefatına kadar devam etti. Bu çalışmada 992-1005 yılları arasında gerçekleşen Sâmânî-Selçuklu ilişkileri ele alınmıştır.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"43 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-08-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.16985/mtad.1097125","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Sâmânîlerin (874-1005) tarih sahnesinden çekilmesi ile birlikte bu devletin hâkimiyetinde bulunan Mâverâünnehir ve Horasan topraklarının paylaşılması meselesi Gazneliler ile Türk Hakanlığı’nı karşı karşıya getirdi. Gazneliler, Sebüktegin döneminden başlamak üzere Sultan Mahmud’un ilk iktidar yıllarına kadar Sâmânîlerin toprak bütünlüğünden yana bir siyaset takip ettiler. Buna karşın Türk Hakanlığı’nın batı siyasetinde yegâne amacı Sâmânîleri yok etmek ve onlardan boşalan topraklar üzerinde tam bir hâkimiyet sağlamak idi. Nihayetinde Batı Türk Hakanlığı sorumlusu İlig Nasr’ın 999 yılında Bûhârâ’ya girip Sâmânî hükümdarı II. Abdülmelik b. Nûh ve diğer hanedan üyelerini tutsak etmesi ile Sâmânîler Devleti tarih sahnesinden çekilmiş oldu. Bu arada X. yüzyılın ikinci yarısında Oğuz Yabgu Devleti’nden kopan bir kitle Selçuk Bey önderliğinde Cend şehrine gelip yerleşmişti. Kısa süre içerisinde İslâm dinini kabul eden bu Oğuz Türkleri çok geçmeden yerleştikleri bölgede dâhili hadiselere de karıştılar. Arslan Yabgu b. Selçuk Türk Hakanlığı’nın saldırıları karşısında babasının emri ile Sâmânîlerin tarafında yer aldı ve bunda da bir dereceye kadar önemli başarılar elde etti. Selçuklu-Sâmânî ilişkilerinin başlangıcı Buğra Han Harun’un 992 yılında Buhârâ şehrini ele geçirmesi ile başlamaktadır. Selçuklular Türk Hakanlığı’nın Buhârâ’yı ilk işgallerinin püskürtülmesinde önemli rol oynadılar. Ancak ilişkilerin yoğun olarak yaşandığı dönem Türk Hakanlığı zindanlarından kaçmayı başaran son Sâmânî hükümdarı Ebû İbrahim İsmail el-Muntasır’ın kısa süreli iktidar yıllarına tesadüf etmekteydi. Selçuklular kendi politikalarına uygun bir şekilde Sâmânîlere askeri destek sağladılar ve bu durum İsmail el-Muntasır’ın vefatına kadar devam etti. Bu çalışmada 992-1005 yılları arasında gerçekleşen Sâmânî-Selçuklu ilişkileri ele alınmıştır.