{"title":"Disiplinlerarası Sempozyum Alevilik’te Şiir ve Müsik (15-16 Ekim 2021)","authors":"Bülent Keleş","doi":"10.24082/2021.abked.347","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2021.abked.347","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":274288,"journal":{"name":"ALEVİLİK–BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"35 7","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132501915","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Gizemli Bir Din (19. Yüzyıl Osmanlı Çukurovası’nda Nusayrî Alevîleri Üzerine Bir Saha Araştırması)","authors":"Ufuk Ali Kaftanlı","doi":"10.24082/2021.abked.332","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2021.abked.332","url":null,"abstract":"Çeviri \u0000 ","PeriodicalId":274288,"journal":{"name":"ALEVİLİK–BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"7 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129410222","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Melamet Hırkası Giyenler: 17. Yüzyıl Öncesinde Heterodoks Türk Derviş Topluluklarının Adlandırılması ve Alevilik ile İlişkileri","authors":"Bülent Akın","doi":"10.24082/2021.abked.340","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2021.abked.340","url":null,"abstract":"11. ve 13. yüzyıllar arasında Orta Asya’dan Anadolu’ya göçlerle gelerek burayı yurt edinen Türkmen dervişler ve onlara bağlı toplulukların önemli bir çoğunluğunu tanımlamaya yönelik olarak bu toplulukların tasavvuf anlayışları ve inanç merkezli ritüel kimlikleri bağlamında Kalenderi, Cavlaki, Haydari, Vefai, Babai, Kızılbaş, Bektaşi, Rafızi, Abdal, Işık ve Torlak gibi adlandırmalar kullanılmıştır. Bu adlandırmaların çoğunu, yaşadıkları dönemde mevcut olan din ve siyaset anlayışının dışında kaldıkları ve aynı zamanda ezoterik yapıda dinî ritüellere sahip oldukları için dışarıdan tanımlanma girişimleri neticesinde alan bu topluluklar, akademik çalışmalarda da şeriat (din yasaları) bağlamında Sünni ve Şii anlayışın dışında kalmaları nedeniyle araştırmacılar tarafından “heterodoks” terimi çatısı altında tanımlanmıştır. Ancak söz konusu topluluklar için kullanılan bu adlandırmaların birbirinden farklı tarikat ya da grupları tanımlayıp tanımlamadığı hususu ise beraberinde yeni bir tartışmayı getirmiştir. Mevcut literatürde; çoğunlukla dönemin arşiv belgeleri, tarih kaynakları, menâkıbnâme türündeki eserleri ve tezkireler çerçevesinde söz konusu topluluklara mensup olmayan kimselerin kaleme aldıkları eser ve belgelerdeki tespitler üzerinden yapılan adlandırma ve tanımlamalar bağlamında değerlendirmeler yapılmış, ancak topluluk mensubu ya da topluluğa yakın kimselerin yaklaşımları göz ardı edilmiştir. Bu tespitten hareketle çalışmamızda, adı geçen heterodoks toplulukların adlandırılması hakkında bilhassa bu topluluklara mensup kimselerin eserleri göz önünde bulundurularak karşılaştırmalı bir inceleme yapılmıştır. Bu doğrultuda söz konusu toplulukların ezoterik yapısını da göz ardı etmeyen emik ve etik bir yaklaşım kullanılmış, bu çerçevede yapılan incelemelerde söz konusu toplulukların önemli bir çoğunluğunun kendilerini inançsal kimlik, tasavvufî doktrin, ritüel evreni ve adlandırma bağlamlarında birbirinden ayrı görmedikleri ve yukarıda saydığımız adlandırmalara yönelik farklılıkların önemli bir çoğunluğunun “dışarıdan tanımlama” girişimlerinin bir neticesi olduğu görülmüştür.","PeriodicalId":274288,"journal":{"name":"ALEVİLİK–BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"150 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133781270","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"XV. Yüzyılda Bir Kuzey Orta Anadolu Nahiyesi: Mecitözü","authors":"Murat Alandağlı","doi":"10.24082/2021.abked.333","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2021.abked.333","url":null,"abstract":"Bugün Çorum’a bağlı bir ilçe olan Mecitözü, Kuzey Orta Anadolu bölgesinde yer almaktadır. Mecitözü’nün de içinde bulunduğu bölge, tarihsel olarak Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Kayseri, Sivas, Tokat ve Samsun yolu güzergâhında yer alması, bölgeyi cazibe merkezi haline getirmiştir. Bölgenin bu durumu Türklerin Anadolu’ya gelişleri sırasında da etkisini hissettirir. Nitekim XI. yüzyıldan itibaren Mecitözü’nde etkin bir konar-göçer Türkmen akınına rastlanır. Bu konar-göçer Türkmen unsurlarının iskânı bazı zaviyelerin de kurulmasına zemin hazırlamıştır. Özellikle Balım Sultan, Elvan Çelebi, Şeyh Kutluca ve İlyas köylerinde zaviyeler kurulmuş, zamanla geliştirilmiştir. Bu zaviyelerden bazılarının Bektaşîler tarafından kurulduğu bilinmektedir. Haklarında ilk bilgilere tahrir defterlerinde eriştiğimiz bu zaviyeler, malî ve idarî bakımdan Osmanlı İmparatorluğu’nun sonlarına kadar varlığını devam ettirmiştir. \u0000Mecitözü havalisine ait arşivlerde tespit edebildiğimiz ilk tahrir defteri 1482 tarihlidir. Bu defterde her ne kadar nahiyenin bazı köyleri ile malikâne-divâni hisseleri yer almaktaysa da mufassal mahiyette bilgiler bulunmamaktadır. Bölgeye ait bu mahiyette bir kaynağın ancak üç yıl sonra yani 1485 yılında hazırlandığı anlaşılmaktadır. Çalışmada bahsedilen defterlerden hareketle XV. yüzyılda Mecitözü havalisinin malî, idarî, askerî ve sosyo-kültürel boyutlarıyla ortaya konulması amaçlanmaktadır. Ayrıca pek çoğunun Bektaşîler tarafından kurulduğunu bildiğimiz zaviyeler hakkında da defterde bazı önemli bilgilere temas edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun iskân faaliyetlerinde önemli bir rol oynayan zaviyeleri Mecitözü özelinde ele almak ve zaviyelerin bölgenin iskânına ne denli katkı sunduğunu ortaya koymak oldukça önemli bir konudur. Ezcümle çalışmada ilk olarak Mecitözü’nün nüfus ve iskân yapısı, bu duruma tekke ve zaviyelerin etkisi problematiği dahilinde XV. yüzyıldaki köy, mezra sayısı, buraların tekke ve zaviyelere olan konumu ve malî, kültürel ilişkileri, iskân ya da ziraat maksatlı ilk yurt edinme gayretleri, hayat iştigalleri ile nihayet üretim ve vergilendirme politikası gibi oldukça renkli sayfalarına temas edilecektir.","PeriodicalId":274288,"journal":{"name":"ALEVİLİK–BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129305367","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Muhammed Ceyhan ve Murat Alandağlı (2019). Hacı Bektâş-ı Velî Dergâhına Yüz Sürenler","authors":"Kibar Taş","doi":"10.24082/2021.ABKED.320","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2021.ABKED.320","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":274288,"journal":{"name":"ALEVİLİK–BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-07-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123998247","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"BAYRAK KUŞCUOĞLU Ehl-i Hak / Hünkâri İnancının Ulu Ozanı","authors":"Ahmet Küçükkalfa","doi":"10.24082/2021.ABKED.271","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2021.ABKED.271","url":null,"abstract":"Ehl-i Hak/ Hünkâri inancının kurucusu Sultan İshak’tan (Sahak) sonra inancın liderliğini üstlenen Şah İbrahim’dir. Bayrak Kuşcuoğlu, Şah İbrahim döneminin şairi ve en ünlü ozanıdır. Bayrak Kuşcuoğlu’nun şiirlerinde İran-İlhanlı devletinin başkenti Zencan-Sultaniye’den bahsetmesi ve Şah İbrahim döneminin şairi olması; onun 14. Yüzyılın ilk yarısında yaşadığına dair güçlü kanıttır. \u0000“Türkçe: Söyleyici, Farsça-İran dili: Guyende, Arapça: Kelâmgu” olarak hitap edilen 24 Ulu Ozan, başlangıçtan itibaren inancı, Türkçe şiirlerle ifade etmişlerdir. Ulu Ozanlar; 1- Bayrak Kuşçuoğlu, 2-Kul Veli, 3-Kuloğlu, 4-Kalender, 5-Hasan, 6-Şahsuvaroğlu, 7-Nemmame, 8-Ali, 9-Yunus, 10-Ağaoğlu, 11-Şeyhi Can, 12-Yadigar, 13-Kamber, 14-Budak, 15-Ulu Baba, 16-Amir (Emir), 17-Kulu (Kuli), 18-Kul Kasım, 19-Mezidoğlu, 20-Gündüz, 21-Fethi, 22-Turabi, 23-Mahmud (Mahmudoğlu), 24-Ahmed’tir. (Kuşkusuz sonraki dönemlerde diğer etnik gruplara hitap eden ozanlar vardır.) \u0000Ehl-i Haklar’la ilgili çevreler, 24 ulu Ozan’dan Kul Veli ve Kuloğlu’nun Hacı Bektaş’la; Yunus’un, Yunus Emre ile ilgili olduklarını düşünmektedirler. İnancın takipçilerinden özellikle Türk-Ateş Beyli topluluğu, en büyük topluluk olup, çeşitli tahminlere göre, Ateş Beyliler’in oranı %30-40 arasındadır. \u0000Ehl-i Hak inancının popüler yazarları olan Nimetullah Ceyhunabadi (1871-1920) ve oğlu Nurali Elâhi’nin (Nur Ali Şah, 1895 -74), ana akım Şii inançla uyumlu reformcu eserleri İran sathında yaygınlaşırken, Tebriz’li Ehl-i Hak aydınları, Ehl-i Hak (Orthodoks/ana akım) inancının doğrularını açıklama zorunluluğu duyuyorlardı. \u0000Her ne kadar Serencam bilgileri Ehl-i Hak toplumunun sözlü hafızasında da canlılığını sürdürüyor olsa da “Tebriz’li Ehl-i Hak aydınlarının” öz kaynakları arasında Minorsky’nin ulaştığı 1843 tarihli Serencam veya eşdeğer olabilecek bir diğer Serencam yoktu. Eğer olsa idi, Baba Tahir-i Üryan’ dan ve Serencam kitabının Ehl-i Hak inancınını açıklayan uzun şiirin şairi Sail’ den de haberli olmaları mümkün olurdu.","PeriodicalId":274288,"journal":{"name":"ALEVİLİK–BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"93 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-07-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114497386","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}