{"title":"Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali Temalı Filatelik Tasarımlar Üzerine Bir Değerlendirme","authors":"Serkan Ayci̇l","doi":"10.60051/medbel.1402150","DOIUrl":"https://doi.org/10.60051/medbel.1402150","url":null,"abstract":"Çalışmanın amacı filateli ürün ve hizmetlerindeki temsili üzerinden Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali’ne dair bir değerlendirmede bulunmaya çalışmaktır. Nitel araştırmanın referans alındığı bu çalışmada veriler, veri toplama yöntemlerinden biri olan doküman incelemesi yöntemi kullanılarak toplanmıştır. Öncelikle konu ile ilgili olduğu düşünülen yazılı ve görsel kaynak gözden geçirilmiş sonrasında literatürü destekleyen veriler üzerinden araştırma yöntemi geliştirilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın verilerini 1956-2011 yılları arasında Türkiye’de tedavüle çıkarılan filatelik tasarımlar oluşturmaktadır. Bu tasarımların 5’i filatelik zarflardan oluşurken 1’i anma bloku 3’ü ise anma pullarından oluşmaktadır. Çalışmada yer verilen toplam 9 adet filatelik nesneden 3’üne araştırmacının arşivinden erişilmişken diğer 6’sına ise web siteleri üzerinden erişim sağlanmıştır Ayrıca araştırma neticesinde elde edilen veriler yine dönemin şartları göz önüne alınmak kaydıyla araştırmacı tarafından yorumlanmıştır. Geleneksel sporlar içerisindeki yerini kendine özgü ayrımlarla belirleyen Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali’nin oyun türü yönünden oldukça zengin bir çeşitlilik sunduğu görülmekle birlikte hem pullarda hem de filatelik zarflarda aynı pozisyonların tekrarı biçiminde devam eden bir kurguya yer verildiği görülmektedir. Bunun yanı sıra Kırkpınar’ın karakteristik özellikleri arasında bulunan Kırkpınar ağası ve zurnacı figürleri ile altın kemer objesinin de mevcut tasarımlarda yer almadığı fark edilmiştir. Sonuç olarak, çalışma sayısının azlığı ve birbiri ardına sıralanan tekrarlarla birlikte kompozisyonlardaki nitelik ve özgünlük anlayışının bozulduğu çıkarımında bulunulmuştur.","PeriodicalId":228702,"journal":{"name":"Medeniyet Kültürel Araştırmalar Belleteni","volume":"72 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139154963","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Abidin KARASU. GEORGİ PULEVSKİ’NİN MAKEDONCA-ARNAVUTÇA-TÜRKÇE SÖZLÜĞÜ (İnceleme-Metin-Dizin-Tıpkıbasım). Kriter Yayınevi. 2023. 452 sayfa. ISBN: 9786256894907","authors":"Emre Özkurt","doi":"10.60051/medbel.1406838","DOIUrl":"https://doi.org/10.60051/medbel.1406838","url":null,"abstract":"Balkan Slavları 600 asra yakın bir süre Türkçe ile iç içe yaşamışlardır. Türkçe bu dönemde Balkanlardaki en önemli dil konumundadır. (KARASU, 2019) Balkanlarda Osmanlı himayesinde uzun süreler geçiren milletler üzerinde prestij dil konumunda olan Türkçe dolayısıyla Balkan coğrafyasında yaşayan milletler üzerinde üst katman etkisi göstermektedir (KARAAĞAÇ, 2013). Bir coğrafyada diller arasında üst katman-alt katman ilişkisi ortaya çıktığında çok dilli sözlüklerin ortaya çıkması bir zaruret haline gelmektedir. Çok dillilik, bir kişinin ikinden çok dil bilmesi ve bir toplumda ikiden çok dilin konuşulması durumudur (TOPALOĞLU, 1959) Bunun yanında Osmanlı İmparatorluğunun farklı kültürlere ve farklı dilleri konuşan topluluklara gösterdiği hoşgörü ve destek de bu süreci hızlandırmaktadır. Bu durumun tezahürü olan Pulevski tarafından kaleme alınan ve 1875 yılında Belgrad devlet matbaasında basılan bu eser Тријазичник (Triyaziçnik) üç dilli Makedonca-Arnavutça-Türkçe sözlükte de bu etkiler görülmektedir.","PeriodicalId":228702,"journal":{"name":"Medeniyet Kültürel Araştırmalar Belleteni","volume":"24 17","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139171222","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İstanbul Depremler Tarihi","authors":"Fatih Gürcan","doi":"10.60051/medbel.1405170","DOIUrl":"https://doi.org/10.60051/medbel.1405170","url":null,"abstract":"İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından gerçekleştirilen bir organizasyon kapsamında “İstanbul Depremler Tarihi” ele alındı. 04.05.2023 tarihinde gerçekleşen panel Prof. Dr. Recep Karacakaya moderatörlüğünde gerçekleşti. Marmara Üniversitesi Tarih bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Vahdettin Engin ve İMU Tarih Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Fatih Gürcan ise konuşmacı olarak yer aldılar. Fatih Gürcan kuruluşundan 18. yüzyılın sonuna kadar İstanbul depremlerini aktarırken, Vahdettin Engin ise 19. ve 20. yüzyılda meydana gelen depremler hakkında bilgi verdiler. İlgili raporda bu panelde yapılan sunumlar özetlenmiştir.","PeriodicalId":228702,"journal":{"name":"Medeniyet Kültürel Araştırmalar Belleteni","volume":"764 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139176702","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Zeki Taştan ve Ali Sait Yağar(ed.). Şiirimizin Kadın Kahramanları. Hiper Yayın, 2023. 718 sayfa. ISBN:9786256482180","authors":"Büşra Okutan","doi":"10.60051/medbel.1405759","DOIUrl":"https://doi.org/10.60051/medbel.1405759","url":null,"abstract":"Amaç: 2023 yılında yayın hayatına armağan edilen Şiirimizin Kadın Kahramanları adlı eseri bilim dünyasına tanıtmaktır. Materyal/Yöntem: Yeni Türk edebiyatı sahasında ortaya konulan bu kaynak kitabın benzer kaynak kitaplarla karşılaştırılması ile içeriğinden hareketle tanıtımı yapılmıştır. Bulgular: İncelemeler sonucunda aşkın şairlerimize ilham veren en önemli konulardan biri olduğu, şairlerin şiirini yazarken arka planda kalan karakterlerin yerinin mühim olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Benzer konulardan hareketle verilen diğer eserlerle karşılaştırıldığında kronolojik olarak sıralanması ve etraflı incelemeler sunması açısından kaynak kitaptır. Yalnız Yeni Türk edebiyatı sahasında kalmayarak klasik edebiyat ve halk edebiyatı kaynaklarına da değinen bu eser, kırk üç araştırmacının bir araya getirilerek oluşturulması ile alanında tektir.","PeriodicalId":228702,"journal":{"name":"Medeniyet Kültürel Araştırmalar Belleteni","volume":"1050 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139176999","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"JAPON DİLİ’NDE KÜLTÜREL BİR ÖĞE OLARAK “AIMAI” (BELİRSİZLİK) İFADELERİ VE “CHOTTO”","authors":"Şeyda Nur YILDIZ ÇOLAKER","doi":"10.60051/medbel.1393539","DOIUrl":"https://doi.org/10.60051/medbel.1393539","url":null,"abstract":"Kültür ve iletişim arasındaki ilişki bölünmez bir bütündür. Kültürler arası etkileşimde farklı kültürel geçmişe sahip olanların farklı düşünmesi, farklı tutumlara ve aynı zamanda farklı beklentilere sahip olması kaçınılmazdır. Bu nedenle, yalnızca dilsel kuralları veya etkileşim için ortak kuralları değil, aynı zamanda verilen iletişimsel olayların bağlamı için, temel kültürel bilginin de bilinmesi veya öğretilmesi gereklidir. Hedef dili Japonca olan öğreniciler için de dilbilgisine ek olarak Japon dilindeki kültürel arka planın öğretilmesi ve öğrenilmesi zorunludur. Bu zorunluluk diğer dillerde olduğu gibi Japon dilinde de bulunan belirsizlik ifadelerinin anlam ve kullanımı açısından doğru kavranabilmesi için de geçerlidir. Japon dilinde kültürel bir öğe olan belirsizlik ifadeleri 曖昧表現 “aimai hyōgen” olarak adlandırılmaktadır. Bu çalışmada aimai kavramının anlamı, toplumdaki yeri ve önemine değinilecektir. Bu çerçevede aimai kavramı dahilinde Japonca öğrenicilerinin yaşayabilecekleri anlam karmaşası “chotto” sözcüğünün kullanım örnekleri üzerinden ele alınacaktır. Bu sözcüğün kullanıldığı örnekler nitel araştırma yaklaşımı olan “doküman analizi” kullanılarak basılı ve web tabanlı Japonca kaynaklardan seçilerek hangi anlamlarda algılanabilecekleri açıklanmaya çalışılacaktır. Böylece yabancı Japonca öğrenicilerinin, Japon kültürü ve dilinin yüzeyde göründüğü kadar belirsiz olmadığını daha iyi kavrayabilmeleri amaçlanmaktadır.","PeriodicalId":228702,"journal":{"name":"Medeniyet Kültürel Araştırmalar Belleteni","volume":"19 9","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139185228","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Vecdî'nin Şiir Dünyası","authors":"İrem Uğurlu","doi":"10.60051/medbel.1319516","DOIUrl":"https://doi.org/10.60051/medbel.1319516","url":null,"abstract":"Vecdî’nin Şiir Dünyası başlıklı çalışmanın amacı 17. asrın başlarında yaşamış ve döneminde belli bir etkiye ulaştığı günümüze ulaşan yazma nüshalarından ve kendisine yazılan nazirelerden anlaşılan Vecdî’nin eserlerindeki dünyaya nüfuz edebilmek ve çevreyi, yaşadığı kültürel dünyayı ve toplumu eserlerine ne derece yansıttığını tespit etmektir. 3 Mayıs 1661 tarihinde bir iftira sonucu 2 arkadaşıyla birlikte asılarak idam edilen Vecdî’nin asıl adının Abdülbaki, lakabının ise Boğukzâde olduğu kaynaklarda belirtilmektedir. Döneminin önemli siyasi figürlerinin dikkatini çekmiş ve bu dikkat yazın hayatının henüz baharında iken dünyadan ayrılmasına sebep olmuştur. Vecdî’nin bilinen tek eseri Dîvânçe-i Vecdî ismi ile anılmaktadır ve eserin önemli bir bölümünü gazeller oluşturmaktadır. Dîvânçe-i Vecdî dışında bir eseri var ise de henüz ele geçmiş değildir. Eserin çeşitli kütüphanelerde çok sayıda nüshasının olması döneminde ve sonrasında beğenilen şairlerden olduğuna işaret etse de hayatına dair yeterli bilgi mevcut değildir. Eserlerinde Fehim-i Kadîm gibi isimlerin etkisi gözlenebilen şairin Sebk-i Hindî üslubunda şiirler kaleme aldığı bilinmektedir. \u0000Şairin eserlerinde uzun tamlamalara ve söz sanatlarına yer vermesi, gazellerindeki beyit sayısını genellikle 7 ila 9 arasında tutması ve kaside hüviyeti gösteren gazellerinin bulunması bunların yanı sıra şiirlerindeki akıcılık eserin dikkat çekici özelliklerindendir.","PeriodicalId":228702,"journal":{"name":"Medeniyet Kültürel Araştırmalar Belleteni","volume":"126 4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116435021","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Şeyh Gâlib’in ‘Efendim’ redifli müseddes naat-ı şerifine dair birkaç not","authors":"İsmail Güleç","doi":"10.60051/medbel.1282435","DOIUrl":"https://doi.org/10.60051/medbel.1282435","url":null,"abstract":"Şeyh Galip, Klasik Türk Edebiyatı’nın üslup sahibi şairlerindendir. Edebiyat ile ilgilenenlerin bildiği çok sayıda şiiri vardır. Müseddes naat-ı şerifi de özellikle tekke çevrelerinde çokça bilinir ve okunur. Müseddeste yer alan ‘müeyyed’, ‘sultan’ ve ‘yakma’ kelimeleri ‘müebbed’, ‘burhan’ ve ‘kakma’ şeklinde de okunmakta ve söylenmektedir. Şeyh Galib’in yayınlanan divanında, kimi şiir mecmualarında ve özellikle Osmanlı döneminde yetişmiş hafızların okuyuşlarında görülen farklı tercihler konu üzerinde durmayı gerekli kılmıştır. Bu çalışmada farklı okunuşu olan bu üç kelimenin hangisinin tercih edilmesi gerektiği şiirden ve anlamından hareket edilerek açıklanmaya çalışılacaktır.","PeriodicalId":228702,"journal":{"name":"Medeniyet Kültürel Araştırmalar Belleteni","volume":"181 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121618943","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ESKİ UYGURCA BUDİST METİNLERDE UMAY-DOĞUM VE KADININ TEMSİLİ","authors":"Serap Sevi̇m","doi":"10.60051/medbel.1315255","DOIUrl":"https://doi.org/10.60051/medbel.1315255","url":null,"abstract":"Türklerin en eski inanç sisteminin tek tanrı inancı olduğu kabulünün yanında önemli bir yer tutan kültler oldukça yaygındır ve Umay’ın da bir kült olduğu ifade edilmektedir. İlk olarak Köktürk Kitabeleri’nde umay teg ögüm katun (KT D 31) ve teŋri umay ıdok yėr suv basa bėrti erinç (T/2 B 3) ibarelerinde karşımıza çıkan Umay başlangıçta doğum, bereket ve çocukların koruyucu Tanrıçası olarak tasavvur edilmiştir. Eski Türk inanç sistemindeki doğum kavramı ile Budizm’deki doğum kavramı temelde birbirinden oldukça farklıdır, ancak Umay aracılığıyla bir ortaklık kurulduğu görülmektedir. Budizm’de yeniden doğum inancına göre, ölen her insanın ruhu farklı bir bedene girmek suretiyle tekrar doğmaktadır. Budizm’de nihai hedef olan Nirvana’ya ulaşana kadar devam edecek yeniden doğumlar dört farklı şekilde gerçekleşmektedir. Bu doğumlardan biri olan ög karınca tugum aynı zamanda Umay’da tugum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kullanım aracılığıyla eski Uygurca Budist metinlerde Umay ile doğum arasında bağlantı kurularak kadına kutsallık atfedildiği görülmektedir.","PeriodicalId":228702,"journal":{"name":"Medeniyet Kültürel Araştırmalar Belleteni","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132970334","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Yordan Yovkov ve “Telgraf Telleri Boyunca” Öyküsü Üzerine Bir İnceleme","authors":"Sadık Hacı","doi":"10.60051/medbel.1319591","DOIUrl":"https://doi.org/10.60051/medbel.1319591","url":null,"abstract":"Yordan Yovkov Bulgar edebiyatının en önemli yazarları arasında yer almaktadır. İnsancıl yapısı ve ilgi uyandırıcı öyküleriyle sevilen ve çok okunan yazarlar arasındadır. Sadece Bulgaristan’da değil kitapları ve eserleri farklı dillere çevrilerek dünya edebiyatına katkı sağlamıştır. Türklere bakış açısı ve insancıl tasvirleriyle Türk okuyucusu tarafından da bilinmektedir. Türkiye’de en çok kitabı çevrilen Bulgar yazar olarak ikinci sırada yer almaktadır. 1927 yılında yayımladığı “Telgraf Telleri Boyunca” adlı öyküsü ise ilk günden günümüze kadar okuyucuları etkilemeye devam etmekte ve Bulgar milli eğitimin müfredatında yer almaktadır. Bu sebeple öykü birçok edebiyatçı ve eleştirmenin dikkatini çekmekte ve halk arasında popüler olmaya devam etmektedir. Öyküde işlenen umut kavramı ve beyaz kırlangıç sembolü talihsiz ailenin kızı için aradığı iyileştirme umudunu ifade etmektedir. Bu çalışmanın amacı öykünün biçemsel özelliklerini incelemek ve Türkçeye yapılan çevirileriyle karşılaştırma yapmaktır.","PeriodicalId":228702,"journal":{"name":"Medeniyet Kültürel Araştırmalar Belleteni","volume":"75 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122520185","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Report of the Erasmus+ KA171 Agreement’s First-Period","authors":"B. Ozbay","doi":"10.60051/medbel.1314812","DOIUrl":"https://doi.org/10.60051/medbel.1314812","url":null,"abstract":"From the end of the 18th and the beginning of the 19th century, the classical monarchy systems of the old era gradually ended, and national states were established. The administrative order of the states of today’s world is mostly in the form of nation-states governed by representative democracy. However, especially since the second half of the 20th century, international partnerships and collaborative studies in different channels such as science, art, education, culture and trade have begun to be carried out with transnational agreements that have become increasingly important. Especially with education programs at different grades, individuals from a younger age can get to know various cultures by living in different societies. In this way, the opportunity to receive education at universities in other countries creates an important awareness for the individuals, the hosting institutions, and future generations. The increase in such cultural exchanges will contribute to the formation of more tolerant people and societies that understand each other more. In this context, one of the issues worth investigating is what characteristics were inherited by later generations from old monarchies as societies transformed. This question has been the source of motivation for our KA171 project proposal. Certainly, the most important legacy we inherit from our ancestors is the language we speak. We learn the language of the society we were born in from our parents and then pass it on to new generations. Although it is almost impossible to draw the boundaries of this heritage; it is possible to identify some areas that it has particularly affected.","PeriodicalId":228702,"journal":{"name":"Medeniyet Kültürel Araştırmalar Belleteni","volume":"32 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126027237","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}