ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ最新文献

筛选
英文 中文
Kültürel Bellek Aktarımında Sosyal Örgütlenme ve Kontrol Mekanizması İlişkisi: Musahiplik Kurumu Örneği
ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Pub Date : 2018-12-24 DOI: 10.24082/2018.abked.201
Erdem Akın
{"title":"Kültürel Bellek Aktarımında Sosyal Örgütlenme ve Kontrol Mekanizması İlişkisi: Musahiplik Kurumu Örneği","authors":"Erdem Akın","doi":"10.24082/2018.abked.201","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2018.abked.201","url":null,"abstract":"Toplumsal bir yapı olarak örgüt (organizasyon) kavramı, -en açık şekildebir amacı gerçekleştirmek üzere bir araya gelmiş bireyler topluluğunu ifade eder. Sosyal örgütlenme ise birey-birey, birey-grup, birey-otorite arasındaki ilişki örüntülerini ayrıca grubu oluşturan bireylerin amaca ulaşabilmek için oluşturdukları kültürü ve bu kültürün yönlendirmeye açık olup olmadığını veya hangi noktalardan otoritelerce yönlendirildiğini çeşitli açılardan konu edinir. Bu noktada, grubun amacına ulaşma sürecinde bireylerin gruba olan aidiyeti ve önlerine çıkan sorunların aşılması noktasındaki birikim, kültürel bellek üzerinde şekillenir. \u0000Sosyal, toplumsal, kolektif, tarihsel vb. nitelendirmelerle çoğu zaman girift bir şekilde birbiri yerine kullanılan kültürel bellek kavramı, bireysel belleğin ötesinde üst bir alanı ifade eder. Kültürel bellek tarihsel çizgide belli noktalara odaklanarak anın bağlandığı figürlere yani ritüelik davranış ve tutumlara yoğunlaşır. Dolayısıyla ritüelik davranışlar; ayin, tören, festival gibi toplumsal olaylarda durumu açıklayıcı niteliği olan hatırlama figürleri olarak çalışır. Bu sebeple cemler sırasında gerçekleştirilen ritüelik nitelikteki söz, davranış ve tutumlar, kültürel belleğin oluşumunda ve canlı kalmasında önemli bir rol oynar. Grubun süreç içerisinde varlığını koruyabilmesi ve sosyal örgütlenme dinamiklerinin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi kültürel belleğin kuşaklar arasında aktarımı ile gerçekleşir. \u0000Bu çalışma, Alevi-Bektaşi inanç dairesinde yer alan musahiplik kurumu oluşturulurken sosyal örgütlenme bağlamında örgütü oluşturan bireylerin sergiledikleri ritüellerin kültürel bellek aktarımındaki işlevlerine ve kontrol mekanizmalarına odaklanmaktadır. Kültürel bellekte yer alan kontrol hâli, yüzyıllar boyunca sözlü gelenekte yer alan anlatıların ifade biçimi olarak ritüellerde sembolleşmiştir. Dolayısıyla her yörede, her ocakta farklı uygulamalar bulunmaktadır. Bu ritüelik davranış ve tutumların kültürel belleğin oluşumu ve aktarımına etkisinin tespiti ve değerlendirilmesi ayrıca kontrol halinin enformel ve formel düzeyde grup üyeleri arasında ne derece ve nasıl canlı tutulduğu Alevi-Bektaşi çalışmalarının önemli bir yönünü oluşturmaktadır.","PeriodicalId":183801,"journal":{"name":"ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"21 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122070776","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Hünkâriler Luristan Hünkârileri: Lekler, Zendler, Lurlar, Bahtiyariler ve Türkler
ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Pub Date : 2018-12-24 DOI: 10.24082/2018.abked.199
Ahmet Küçükkalfa
{"title":"Hünkâriler Luristan Hünkârileri: Lekler, Zendler, Lurlar, Bahtiyariler ve Türkler","authors":"Ahmet Küçükkalfa","doi":"10.24082/2018.abked.199","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2018.abked.199","url":null,"abstract":"Hünkâr Hacı Bektâş-ı Veli’nin Horasan-Nişabur’dan Anadolu’ya seyahati sırasında uğradığı Aslanlı Sahra’da taşa çevirdiği aslanlar konusu ilgimi çekmiş ve 2016 yılında Luristan’a gerçekleştirdiğim keşif gezisi bir araştırmaya dönüşmüştü. Hünkâr, geleneksel Doğu- Batı “Hac ve Göç” yolundan yani Hemedan-Kuzey Luristan (Lek–Delfan) toprakları üzerinden Irak topraklarına geçmişti. Hünkâr’ın Vilayetnamesi’nde izlendiği gibi bölgede Hünkâr’a bağlı Hünkâri inancı yeşermişti.Günümüz Hünkâri inancı, Hünkâr’dan yaklaşık yüz yıl sonra bölgede (Lek–Delfan’da) faaliyet gösteren Sultan İshak’ı inanç kurucusu olarak kabul eder. Öğreti de (İnanışta) yüce yaratıcının adı Farsça “Havendkâr” idi. (Havendkâr, Handkâr, Havendigâr, Hüdâvendigâr, Hünkâr) Türkiye Türkçe’sinde “Hünkâr” ve “Hüdâvendigâr” biçimi önem kazanarak, dünyevileşmiştir. Sadık Safizade’nin derlediği “Name-i Serencam” adlı inanca ait kutsal kitapta, Hünkâr Hacı Bektâş-ı Veli, yaşadığı zamanın Hünkâr’ıdır. İnancın ilk ve en önemli şairi Bayrak Kuşcuoğlu’nun şiirleri de Türkçe’dir. \u0000Sultan İshak’ın takipçileri Hünkâriler günümüz İran sahasında “Ehl-i Hak” (ve Ali İlâhi /Aliyü’l İlâhi) topluluklarıdır. İnançları esas olarak şiir formunda korunmuştur. “Farsça: Guyende, Arapça: Kelâmgu, Türkçe: Söyleyici” olarak hitap edilen 24 sufi söyleyici, başlangıç tarihlerinden itibaren inancı, Türkçe şiir-nefeslerle ifade etmişlerdir. İnanç kurucusu Sultan İshak’tan sonra inancın en kutlu kişisi, inanç kurucusunun torunu ve aynı zamanda Sultan İshak’tan sonra inancın liderliğini üstlenen Şah İbrahim’dir. Şah İbrahim döneminin söyleyicisi (kelâmgu, guyende) Bayrak Kuşcuoğlu, Ehl-i Hak inancın ilk söyleyicisi ve en önemli, en bilinen ve en ünlü şairidir.(Kuşkusuz sonraki dönemlerde diğer etnik gruplara hitap eden şairler de vardır.) Ehl-i Haklar’la ilgili çevreler, 24 guyendeden Kul Veli ve Kuloğlu’nun Hacı Bektaş’la, Yunus’un Yunus Emre ile ilgili olduklarını düşünmektedirler (Bu konunun da araştırılması umuduyla). İnancın takipçilerinden özellikle Türk-Ateş Beyli topluluğu, en büyük topluluk olup, çeşitli tahminlere göre, Ateşbeyliler’in oranı %30-40 arasındadır (Hünkâri inancı yani “Ehl-i Hak’lar” ve “Ali İlâhi /Aliyü’l İlâhi’ler” ayrı bir yazı konusudur.). \u0000Orta Doğu coğrafyasında bin yıllık Türk egemenliğinin başlamasıyla birlikte, Hünkâri inancının yeşerdiği Hemedan-Musul arasındaki bu “Hac ve Göç” yoluna, Türk soylu toplulukları yerleşmiş, yüzyıllar boyunca yolun güvenliği, öncelikle Türk soylu topluluklara emanet edilmiştir (Kanuni’nin 1533-1535 seferi sonrası Hemedan şehrinden Musul’a kadar topraklar Osmanlı yönetimindedir). Günümüzde Luristan bölgesinin ve Lekler’in etnik yapısı hakkında tartışmalar sürmektedir. Bu araştırmamızın gösterdiği gibi Lekler, Anadolu’da hatta İran’da soydaşları olan, Türk asıllı topluluklardır. Oryantalistlerin sürekli ilgi alanında bulunan bölge, kültürel tarihimizin bir parçasıdır.","PeriodicalId":183801,"journal":{"name":"ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130852558","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Akkoyunluların Mezhepsel Eğilimleri Üzerine Bir Değerlendirme
ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Pub Date : 2018-12-24 DOI: 10.24082/2018.ABKED.198
Hamidreza Sohrabiabad
{"title":"Akkoyunluların Mezhepsel Eğilimleri Üzerine Bir Değerlendirme","authors":"Hamidreza Sohrabiabad","doi":"10.24082/2018.ABKED.198","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2018.ABKED.198","url":null,"abstract":"XIV. yüzyılın ortalarına doğru güçlü bir politik ve toplumsal organizasyon olarak vücut bulan Bayındır oymağı, bu suretle genel itibariyle Türkmenlerden oluşan diğer oymakları etrafına toplayarak bir yüz yıl sonra Orta Çağ Türk tarihinin en önemli devletlerinden biri olmayı başarmıştır. Böylece kurulan Akkoyunlu Devleti, yaklaşık yüz elli yıllık hayatı boyunca yarattığı siyasi gelenek ile coğrafyada kendisinden sonra hakimiyet kuran Türk devletlerine de temel hazırlamıştır. \u0000Bu çerçevede, söz konusu devletin iyi idrak edilmesi; devlet geleneği düzleminde ortaya koyduğu tradisyonun anlaşılması Türk devlet tarihinin lineer olarak anlamlandırılmasına imkân sağlayacaktır. Dolayısıyla Akkoyunlulardan sonra aynı coğrafyada hakimiyet kuran devlet veya devletlerin ortaya çıkış nedenleri, iç dinamikleri, devletçilik esasları ve genel bir ifade ile Türkmen insanının zihinsel dünyası billurlaşacaktır. \u0000Çalışmamızda çizilen resimde yön verici temel unsurlardan biri inanç dünyası olarak görülmektedir. Zira her ülkede ve toplumsal katmanda olduğu gibi Akkoyunlu kültürünün de esas ögelerinden birini dinî algılar ve mezhepsel eğilimler teşkil etmektedir. \u0000Şimdiye kadar araştırmacılar genel olarak Akkoyunluları Sünni olarak nitelendirmiş, bununla da kalmayıp hükümdarlarını samimi, katı, hatta mutaassıp Sünni olarak tasvir etmiştir. Söz konusu araştırmacılar tezlerini destekleyen bulgular ileri sürmüşse de gerekçeler ve bulguların büyük bölümü Akkoyunlu ile diğer devletlerin siyasi ilişkilerine dayandırılmış ve varılan sonuçlar ister istemez esas gerçekten sapma yoluna girmiştir. Diğer taraftan anılan araştırmacılar genel itibariyle devlet ve yönetici nezdindeki resmî mezhebe odaklanmıştır. \u0000Bu çalışmada bugüne değin gerçekleştirilen tasvirlerin dışına çıkılmaya çalışılmıştır. İleri sunulan tezler ele alınarak, bir devletin inançsal özelliklerinin siyasi bağlantılar üzerinden tespit edilmesinin sağlıklı sonuçlara ulaşmadaki payı incelenmiştir. Bunun yanı sıra Akkoyunluların hakimiyet döneminde özellikle Diyarbakır Vilayeti örneğinden yola çıkarak halkta ve özellikle Türkmenler nezdinde dini eğilimler tetkik edilmiştir. \u0000İnceleme, mevcut bina edilmiş bakış açısına kıyasla tarihi veriler ve son dönemlerde ortaya konulan resmî belgeler vasıtasıyla Akkoyunlu hükümdarlarının halk Müslümanlığı/ Ön Kızılbaş-Aleviliğe eğilimli olduklarını ve ayrıca bu devletin omurgasını teşkil eden Türkmenlerin zikredilen inanç sistemine ciddi biçimde bağlı olduklarını da göstermeye çalışmaktadır. Ki bu vasıtayla Safevî Devletinin inançsal özellikleri bağlamında Türk devlet geleneğinin bir devamı olduğunu da düşünmek mümkündür.","PeriodicalId":183801,"journal":{"name":"ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122359655","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 1
Ahmed El Eflaki’nin Menâkıbü’l-Arifin Adlı Eserine Göre Mevlevilik-Ahilik-Bektaşilik İlişkisi
ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Pub Date : 2018-12-24 DOI: 10.24082/2018.ABKED.202
Nazan Aydoğdu
{"title":"Ahmed El Eflaki’nin Menâkıbü’l-Arifin Adlı Eserine Göre Mevlevilik-Ahilik-Bektaşilik İlişkisi","authors":"Nazan Aydoğdu","doi":"10.24082/2018.ABKED.202","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2018.ABKED.202","url":null,"abstract":"Şemseddîn Ahmed El Eflâkî tarafından kaleme alınan Menâkıbu’l-Ârifin adlı eser 10 bölümden oluşmakla birlikte Mevlâna ile çevresindekilerin hayatları anlatılmakta olup, yazarın 36 yıllık çalışmalarının sonucunda ortaya çıkmıştır. XIII. asır ve sonrası tasavvuf kültüründe Hz. Ali’ye dair müşterek tasavvurların varlığı, Ekberîlik, Ahîlik, Bektaşîlik, Kâdirîlik, Mevlevîlik, Halvetîlik, Bayramîlik vb. yapılarda ilmi araştırmalarla ortaya konulmuştur Bu durum, bu kültür çevresinde, Hz. Ali ve Ehl-i Beyt tasavvurunun mezhep kaygısı ötesinde bir gerçeklikle ifadesini bulduğunu gösterir. Muhtevalarındaki değişik çerçevelere karşın “Ehl-i Beyt” ve “On iki imam” muhabbeti, mevzumuz olan Bektaşilik–Mevlevilik ve onların metinlerinde önemli ve ortak bir temadır. Mevlâna ve Hacı Bektaş Velî zamanında, henüz Safevîlik manasında siyasî veya ideolojik bir kimlik kazanmamış bulunan Ehl-i Beyt taraftarlığı Hacı Bektaşi Velî ve müritleri arasında olduğu kadar, Hz. Mevlâna ve müritleri arasında da yaygındır. Mesnevî’de, Divan-ı Kebir’de ve Rubaîler’de başta Hz. Alî, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin olmak üzere imamları metheden; buna karşılık Muaviye ile özellikle Yezid’i de kınayan mısralar oldukça fazladır. Nur-ı Muhammedî anlayışının her iki yapıda da görüldüğü ve hatta XVI. asırda Şii/Kızılbaş etkisiyle her iki yolda da etkilenmelerin olduğu bazı araştırmalarda ifade edilip Ahilik ve Bektaşilikteki erkân ve âdâb hususiyetleri büyük oranda benzeşmekte, hatta çoğu ritüeller aynen örtüşmektedir. Ahiliğin en önemli ritüellerinden olan “bel bağlama”, yani “şed kuşanma” konusu, İmam Cafer Buyruğu’nda önemli bir yer işgal etmektedir. Bu çalışma ile XIII-XVI. yüzyıl arasındaki Türk siyasi tarihinin şekillenmesinde Bektaşilik, Ahilik ve Mevleviliğin benzerlikleri ve farklılıkları Menâkıbu’l- Ârifin adlı esere göre anlatılmıştır.","PeriodicalId":183801,"journal":{"name":"ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"21 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126225831","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Kızılbaş/Alevî Toplumunda Yeni Bir Ocak ve Topluluğun İnşası: Anşa Bacı ve Keçeli Sıraçlar
ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Pub Date : 2018-12-24 DOI: 10.24082/2018.ABKED.194
Yalçın Çakmak
{"title":"Kızılbaş/Alevî Toplumunda Yeni Bir Ocak ve Topluluğun İnşası: Anşa Bacı ve Keçeli Sıraçlar","authors":"Yalçın Çakmak","doi":"10.24082/2018.ABKED.194","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2018.ABKED.194","url":null,"abstract":"Kızılbaşlık yahut diğer adıyla Alevîlik, II. Abdülhamid dönemi taşra ve merkez bürokrasisi tarafından, içerisinde bulunulan dönemin özgün koşullarından ötürü “özellikle” gözetim altında tutulup, takip edilmiştir. Anşa Bacı ve aile efradı da, söz konusu dönemin Kızılbaşlarından olup, devlet tarafından “Keçeli Sıraç” olarak tabir edilen Beydili-Sıraç Aşireti’ne mensuptur. Bu topluluğun kendisi aynı zamanda, Anadolu’daki Alevî ocaklarından olan “Hubyar Ocağı’nın” da talipleridir. \u0000Anşa Bacı’nın kocası Veli, başlangıçta Hubyar Ocağı’nda “sofuluk” hizmetini yürüten bir şahıs olup, sonrasında Hubyarlı dedelere yönelik getirdiği eleştirilerle tarihi bir ayrışmayı başlatmıştır. Veli’nin ölümünden sonra, eşi Anşa Bacı bu durumu aynen devam ettirmiş ve kendisine bağlı bulunan Sıraçlar içerisinde gerçekleştirdiği iddia edilen bir takım uygulamalardan ötürü devletin dikkatini çekmiştir. Sivas, Tokat, Niksar, Amasya ve Yozgat havalisinde bulunan bağlılarına, “küçük oğlu Hasan’ı ‘Mehdi’ olarak tanıtmak, mal-mülkte ortaklığı savunarak Sıraçlar içerisinde bir takım yardımlar toplayıp aynı zamanda bu topluluğa yardım etmek ve silahlanmak” Anşa Bacı ve ailesine yönelik öne sürülen belli başlı iddialardandır. Bu iddialardan ötürü, Tokat’ın Zile kazasında yaşamakta olan Anşa Bacı ve aile efradına yönelik, bir ihbar/şikâyette bulunulmuş ve buna istinaden devlet tarafından bir tahkikat gerçekleştirilmiştir. \u0000Tahkikat boyunca somut bir delile ulaşılmamasına rağmen Anşa Bacı, çocukları ve damadının da arasında bulunduğu aile üyelerinin Şam’a sürgün edilmesine karar verilmiştir. Sürgünden sonra tekrar Zile’ye dönen Anşa Bacı, bütün bu süre boyunca topluluğu nezdinde karizmatik bir şahsiyet haline gelip, etkileri günümüze değin devam ede gelen ve kendi adıyla anılan bir “Anşa Bacılılar” inanç grubu ve ocağının şekillenmesine vesile olmuştur. Meydana gelen bu tarihi gelişmeler Hubyarlılar ile Anşa Bacılılar arasında hali hazırda sürmekte olan ayrılığı besleyip, iki topluluğun kendi konumlarını konsolide etmesi üzerinde doğrudan bir etki de yaratmıştır.","PeriodicalId":183801,"journal":{"name":"ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"26 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125255465","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
XV. ve XVI. Yüzyıl Osmanlı Kaynaklarında Dimetoka’da Bektaşi Tekke ve Zaviyeleri
ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Pub Date : 2018-12-24 DOI: 10.24082/2018.abked.196
Levent Kayapınar
{"title":"XV. ve XVI. Yüzyıl Osmanlı Kaynaklarında Dimetoka’da Bektaşi Tekke ve Zaviyeleri","authors":"Levent Kayapınar","doi":"10.24082/2018.abked.196","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2018.abked.196","url":null,"abstract":"Osmanlılar, 1352 yılında Çimpi ve ardından 1354 yılında Gelibolu Kalesini alarak Balkanlara geçmiş ve burada fetih faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Kısa sürede Trakya’da pek çok şehir Osmanlı hâkimiyeti altına alınmıştır. Trakya’da ilk fethedilen şehirlerden birisi de bugün Yunanistan sınırları içerinde yer alan Dimetoka şehridir. Osmanlı idari taksimatına dahil edilen ve Seydi Ali Sultan’ın Zaviyesinin bulunduğu coğrafyada yer alan Dimetoka, Çirmen Sancağına bağlı bir kaza merkezi haline getirilmiştir. Osmanlı hâkimiyetine geçtikten sonra Dimetoka ve çevresinde erken dönem Osmanlı uçbeylerine ve dini önderlere ait tekke ve zaviyeler kurulmaya başlanır. Bunları daha sonra vakıfların kurulması takip eder. Bu kurumları ve yerleşim birimlerini kuranlar arasında akıncı beylerinden Evrenos Bey, Malkoç Bey, Mezid Bey ve Turhan Bey gibi akıncı uç beyleriyle karşılaşırız. Dini önderler arasında ise, Abdal Cüneyd, Çakmak Dede, Ahi Dinek, Kanad Abdal ve Hızır Baba’yı sayabiliriz. Akıncı Beyleri ve dini önderlerin zaviye ya da vakıf adı ile kurduğu kurumlara meşruluk sağlayan sultan beratları I. Murad, Yıldırım Bayezid, I. Mehmed, II. Murad ve Fatih Sultan Mehmed gibi Osmanlı padişahları tarafından bu kişilere tevcih edilmiştir. Bu zaviye ve vakıfların gelir kaynakları arasında Sultan Şah, Göç Beyi, Bektaş ve Ziyaret Beylü isimli köylere de rastlanır. Ayrıca bazı zaviyelerde ibadet için “Bektaşhane”nin bulunması Dimetoka bölgesindeki erken dönem dini önderlerin Bektaşilikle ilgilerini ortaya çıkarır. Osmanlı tahrir defterleri bölgede kurulan vakıf, tekke ve zaviyelerle ilgili önemli ve belki de hiçbir kaynakta bulunamayacak bilgiler ihtiva etmektedir. Bu tahrir defterleri, 1485 ila 1574 yılları arasındaki döneme aittir. Bu çalışmada Dimetoka bölgesinde kurulmuş tekke ve zaviyeler ile onların gelir kaynakları arasında yer alan köylerden bir kısmı tahrir defterlerinden yararlanılarak incelenmiştir.","PeriodicalId":183801,"journal":{"name":"ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"26 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130677982","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 1
Topuz Baba’dan Ali Koç Baba’ya Alvanlar Köyündeki Alevilik Üzerine Yeni Belge ve Bilgiler
ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Pub Date : 2018-12-24 DOI: 10.24082/2018.ABKED.214
Ömür Ceylan, Mehmet Ersal
{"title":"Topuz Baba’dan Ali Koç Baba’ya Alvanlar Köyündeki Alevilik Üzerine Yeni Belge ve Bilgiler","authors":"Ömür Ceylan, Mehmet Ersal","doi":"10.24082/2018.ABKED.214","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2018.ABKED.214","url":null,"abstract":"Balkanların Türkleşmesi ve İslamlaşması sürecinde Alevi-Bektaşi düşüncesinin karizmatik inanç önderlerinin ve onlara tâbi derviş topluluklarının önemli katkılarının olduğu birçok bilimsel yayımla ortaya konulmuştur. Ömer Lütfi Barkan’ın “Kolonizatör Türk Dervişleri” olarak tanımladığı inanç önderleri, Balkanların fethinde; hem savaşın kazanılmasında kılıçları ile hem de savaştan sonra gönüllerin fethinde düşünce sistemleri ile rol oynamışlardır. Fetih sonrası bölgenin iskanı ve İslamlaşması sürecinde adlarına kurulu Alevi ocakları önemli işlevler üstlenmişlerdir. Dede, Baba, Abdal, Ata ve Sultan gibi unvanlarla anılan inanç önderlerinin Alevi inanç sisteminin temsilcileri olarak yaptıkları faaliyetleri; adlarına yazılmış velayetnâme ve menakıpnâmelerden, arşiv belgelerinden, şahsi arşivlerinde sakladıkları şecere, icazet, ferman, berat vb. belgelerden ve karizmatik inanç önderlerinin soyundan geldiğine inanılan dede ve talip topluluklarının sözlü aktarımla günümüze taşıdıkları bilgilerden öğrenmekteyiz. Adı geçen inanç önderlerinden hakkında resmi arşivlerde bilgi ve belge bulunanlardan bir kısmı üzerine çalışmaların yapıldığı bilinmektedir. Yeterli olmamakla birlikte bu çalışmalar yeni araştırma ve yayımlara yön gösterici olmuştur. Son yirmi yılda karizmatik inanç önderlerinin dede ve talip topluluklarının şahsi arşivlerinde sakladıkları belgeler üzerine de yayımlar yapılmaya başlanmıştır. Bu makalede şahsi arşivlerde kayıt altına alınan yedi belgenin saha çalışmaları, arşiv ve literatür merkezli analizi konu edilmektedir. \u0000Niğbolu’da (Nikapol) medfun Ali Koç Baba’nın adına kurulduğuna inanılan Ali Koç Baba Ocağı’nın merkezi Bulgaristan İslimiye’ye bağlı (Sliven) Alvanlar (Yablanovo) köyüdür. Ali Koç Baba Ocağı’nın soyundan geldiğini belirten ocakzade Dedelerin tamamı tarihsel süreçte Alvanlar köyünde mukim iken siyasal ve sosyal gelişmelerle bir kısmı 20. yüzyılda Türkiye’de Trakya bölgesi başta olmak üzere Eskişehir’e göç etmişler. Ali Koç Baba Ocağı’na bağlı talip toplulukları da günümüzde Bulgaristan Alvanlar, Türkiye’de Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Yalova, İzmit, Eskişehir, Kütahya’da yerleşiktir. Ali Koç Baba Ocağı, ilmî mahfillerce çalışmalara konu olmuş bir Alevi ocağıdır. Bu çalışmada, Ali Koç Baba Ocaklılar üzerine Bulgaristan ve Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz saha çalışmalarımızda tespit edip kayıt altına aldığımız yedi belge, topladığımız sözlü veriler, arşiv kayıtları ve mevcut literatür bağlamında değerlendirilecektir. Belgeler Ali Koç Baba Ocağı Dedeleri kanalıyla bize ulaştırılmıştır. Dört belge Mehmet Ali Koç, üç belge Hasan Özyiğit Dede tarafından bize teslim edilmiştir. \u0000Bu belgelerin tarih ve içerikleri hakkında kısaca şu bilgiler verilebilir: 1. belge tarihsiz bir siyadetnâme olarak kabul edilebilecek içeriğe de sahip çok yıpranmış ve bir kısmı yırtılmıştır. Kağıt ve mevcut durumu ile eski tarihli bir metin özelliklerine sahiptir. 2. belge, iki siyadetnâme metninin alt alta yapıştırılması ile tek metin şeklinde muhafaza edi","PeriodicalId":183801,"journal":{"name":"ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"200 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132903861","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Trakya-Doğu Rodop Bölgesinde Alevi-Bektaşi Zaviyeleri (XV-XVI. Yüzyıllar)
ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Pub Date : 2018-12-24 DOI: 10.24082/2018.ABKED.195
Ayşe Kayapinar
{"title":"Trakya-Doğu Rodop Bölgesinde Alevi-Bektaşi Zaviyeleri (XV-XVI. Yüzyıllar)","authors":"Ayşe Kayapinar","doi":"10.24082/2018.ABKED.195","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2018.ABKED.195","url":null,"abstract":"Osmanlılar tarafından Balkanlarda ilk fethedilen tarihsel bölge Trakya’dır. Günümüzde Trakya bölgesi, Yunanistan ve Türkiye arasında Doğu Trakya ve Batı Trakya şeklinde taksim edilmiştir. Yukarı Trakya ise bugünkü Bulgaristan sınırları içerisinde yer alır. Doğu Rodop Bölgesinin ise büyük bir kısmı Bulgaristan’da, küçük bir kısmı da Yunanistan’dadır. Doğu Rodopların da içinde yer aldığı Trakya bölgesi Kızıl Deli (Seydi Ali Sultan) zaviyesinin ve onunla manevi bağ olan diğer erken dönem tekke ve zaviyelerinin bulunduğu bölgedir. İşte bu bölgede Ömer Lütfi Barkan tarafından “Kolonizatör Türk Dervişleri” olarak adlandırılan Kızıl Deli (Seydi Ali Sultan), Otman Baba ve Yağmur Baba gibi bazı tarihi şahsiyetler Balkanlar’da Osmanlı fetihlerine manevî önderlik etmişler ve İslamiyet’in yayılmasına öncülük etmişlerdir. Bu dervişler aynı zamanda Balkanlar’da Bektaşî kültürünün de temsilcileri olmuşlardır. Osmanlı tahrir defterlerinden hareketle bazıları günümüze kadar varlığını sürdüren Kızıl Deli (Seydi Ali Sultan), Otman Baba ve Yağmur Baba Zaviyelerinin bulunduğu coğrafyada bir üçgen çizmek mümkündür. Aslında Kızıl Deli, Otman Baba ve Yağmur Baba zaviyelerinin bulunduğu coğrafya birbirine oldukça yakın ve bugünkü Dimetoka, Kırcaali ve Hasköy kentlerinin uç nokta teşkil ettiği üçgen bölgedir. Kastedilen bölge, Trakya-Doğu Rodop bölgesinde yer almaktadır. Bu zaviyelere ait müstakil çalışmalar yapılmakla beraber, aynı coğrafyada yer almalarına rağmen onlar hakkındaki bilgileri kıyaslayan bir çalışma yapılmamıştır. Buradaki çalışmamızda adı geçen üç zaviye ile ilgili en erken Osmanlı kayıtlarından hareketle XVI. yüzyılın sonuna kadar Osmanlı tahrir defterlerindeki bilgileri derleyip inceleme amacındayız. Bahsettiğimiz bu üçgen coğrafyada bölgenin tarihini etkilemiş dört önemli şahsiyet daha vardır. Bunlar Elmalı Baba, Ahad Baba, Hasan Baba, Osman Baba’dır. Osmanlı tahrir defterlerinde geçen bu zaviyelerle ilgili bilgiler de toplanıp değerlendirilecektir.","PeriodicalId":183801,"journal":{"name":"ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"65 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125118622","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 1
1727 Tarihli Tahrir Defteri’ne Göre Iğdır’daki Kişi Adlarında Hz. Ali ve Ali Sevgisinin İzleri
ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Pub Date : 2018-12-24 DOI: 10.24082/2018.ABKED.210
Mehmet Salih Erpolat
{"title":"1727 Tarihli Tahrir Defteri’ne Göre Iğdır’daki Kişi Adlarında Hz. Ali ve Ali Sevgisinin İzleri","authors":"Mehmet Salih Erpolat","doi":"10.24082/2018.ABKED.210","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2018.ABKED.210","url":null,"abstract":"Bu makalede kaynak olarak 1727 tarihinde tutulan Revan Vilayetine ait, İstanbul’daki Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan 901 Numaralı Mufassal Tahrir Defteri’ndeki verilerden faydalanılmıştır. Bu çalışmada 1727 tarihinde Revan Sancağına bağlı bulunan bugünkü Iğdır ilini oluşturan Sürmeli, Aralık ve Iğdır nahiyelerinde yaşayan Müslüman halkın kullandığı kişi adları tespit edilerek incelenmiştir. Bu tespitlerden Iğdır bölgesinde yer alan köylerde yaşayan halkın kişi adlarındaki Ali, Nur Ali, Ali Kulu, Ali Verdi, Merd Ali, Kılıç Ali, Ketm Ali, Kadem Ali, Nazar Ali, Şah Ali, Ali Merdan, Sultan Ali, Mehdi Ali, Masun Ali, Can Ali, Dost Ali, Dem Ali, Bende Ali, Gök Ali, Aşur Ali, Ali Timur, Ali Rıza, Seydi Ali, Hüseyin Ali, Ali Hüseyin, Dergâh Kulu, Şah Kulu, Yol Kulu, Niyaz Kulu, Rıza Kulu, Şah Verdi, Şah Kerem, Şah Geldi, Şah Hüseyin, Hayır Ali, Haydar Ali, İmam Kulu, Dem Kulu, Ocak Kulu, Şahım Kulu, Yar Kulu, Muhib Hüseyin, Muhib Ali, Şir Ali, Bayram Ali, Gül Ali, Muhib, Halife Kulu, Hüseyin Kulu, Pir Ocağı gibi tercihleri, bölge halkının inancı konusuna da ışık tutmaktadır. Hz. Ali ve Ali sevgisinin izini taşıyan kişi adlarının yoğun olarak kullanıldığı yerleşim yerlerinin hangileri olduğu belirtilerek Ali sevgisinin kişi adları ve coğrafya üzerine yansımasının tarihi izlerine ışık tutulacaktır. XVIII. yüzyılın ilk yarısında Iğdır coğrafyasında Ali adının yanında kullanılan diğer erkek adlarına da yer verilerek Türklerin kişilere ad vermede uyguladıkları esasların bir kısmı ortaya konulmuş olacaktır. Tahrir defterlerindeki verilerin ait oldukları vilayet veya sancakların ekonomik, idari ve inanç yapısı hakkında önemli kaynak olmalarının yanında, tarihte kullanılmış kişi ve yer adlarının tespitinde ve değerlendirilmesinde ham ve önemli bilgileri içerdikleri de anlaşılmaktadır.","PeriodicalId":183801,"journal":{"name":"ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128059067","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
16 Nisan 2017 Referandum Sonuçlarına Göre Alevilerin Tercihi (Sivas İli Örneği)
ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Pub Date : 2018-07-16 DOI: 10.24082/2018.ABKED.72
H. Gölbaşı
{"title":"16 Nisan 2017 Referandum Sonuçlarına Göre Alevilerin Tercihi (Sivas İli Örneği)","authors":"H. Gölbaşı","doi":"10.24082/2018.ABKED.72","DOIUrl":"https://doi.org/10.24082/2018.ABKED.72","url":null,"abstract":"Seçmenler oy kullanırken çeşitli faktörlerden etkilenmekte ve buna bağlı olarak tercihlerini belirleyip, oy verme davranışında bulunmaktadırlar. 1980’li yıllardan itibaren siyaset tüm dünyada gittikçe artan bir oranda kültürel kimlikler üzerinden belirlenmektedir. Ülkemizde de parti aidiyetlerinin yaygın bir biçimde kültürel kimlikler üzerinden tanımlanmaya başlanması nedeniyle, etnik ve dini kökenler ile siyaset arasındaki ilişki seçmen davranışını belirleyen önemli faktörlerden biri haline gelmiştir. Benzer tercihler referandum süreçlerinde de gerçekleşmektedir. Seçmenler genellikle destekledikleri partinin referandumda savunduğu görüş doğrultusunda oy kullanmaktadırlar. \u0000Türk siyasi tarihi boyunca seçimlerde kritik rol oynayan Alevilerin tercihi genellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) yana olmuştur. Bu durum Aleviler için öteden beri uzak durdukları milliyetçi ve mukaddesatçı sağ partileri bir alternatif olmaktan çıkartarak, onları bu partinin doğal tabanı durumuna getirmiştir. Bu çalışmada, 16 Nisan Referandum sürecinde ezici bir çoğunlukla “Hayır” yönünde oy veren Alevi seçmenlerin oy tercihlerinde ne tür etkenleri dikkate aldıklarının ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Bu çerçevede Sivas ili 16 Nisan 2017 referandum seçim sonuçları analiz edilmiştir.","PeriodicalId":183801,"journal":{"name":"ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-07-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129125926","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
相关产品
×
本文献相关产品
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信