{"title":"Cezayir-i Garp Vilâyeti'nin Kuruluşu Meselesi ve İlk Cezayir Beylerbeyileri","authors":"A. Taş","doi":"10.20486/imad.819032","DOIUrl":"https://doi.org/10.20486/imad.819032","url":null,"abstract":"16. yuzyil baslarinda Ispanyol isgaline ugrayan Cezâyir topraklari, meshur Turk denizcileri Barbaros kardeslerin (Oruc ve Hizir Reis) gayretleriyle isgalden kurtarildi ve 1516’dan itibaren Turklerin yonetimine gecti. 1519’da Cezâyir Muslumanlarinin payitahta mektup yollayarak Osmanli Devleti’ne baglanmak istemeleri uzerine Cezâyir hukmen bir Osmanli topragi oldu. Ancak burada tam olarak Osmanli devlet teskilatinin (vilâyet duzeninin) kurulmasi biraz zaman aldi. Kardesi Oruc Reis’in 1518’de sehadetinden sonra Cezâyir Sultani/Hâkimi olan Hizir Reis (Barbaros Hayreddin Pasa), 1534’te Osmanli donanmasinin basina gecirilip Cezâyir Beylerbeyi olmustur. Ancak o donemde daha cok Ege/Akdeniz adalari icin kullanilan Cezâyir ifadesinin, Kuzey Afrika’daki Cezâyir’i kapsayip kapsamadigi tartisilmistir. Bu calismada, Cezâyir-i Bahr-i Sefid Vilâyeti ile Cezâyir-i Garb Vilâyeti birbirinden tefrik edilmis ve Cezâyir-i Garb Vilâyeti'nin ne zaman kuruldugu ve ilk beylerbeyilerinin kimler oldugu tespit edilerek buradaki Turk Idaresi yeniden donemlendirilmeye calisilmistir. Ayrica calismada, Cezâyir’e atanan bu ilk beylerbeylerin nasil bir surecin ardindan Cezâyir’e atandiklari ve atanmalarinda ne gibi faktorlerin etkili oldugu sorularina da cevap aranmistir.","PeriodicalId":177047,"journal":{"name":"İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-12-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128600695","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"KİLİS’TEKİ ARAPÇA TABELALARIN DİL VE KÜLTÜR YÖNÜYLE İNCELENMESİ","authors":"Uğur Gülbil","doi":"10.20486/imad.641531","DOIUrl":"https://doi.org/10.20486/imad.641531","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":177047,"journal":{"name":"İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi","volume":"29 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121893523","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İslam Medeniyetinin Bütünlüklü, Kapsayıcı ve Diğer Medeniyetlerle Etkileşime Açık Yapısı","authors":"Abdulkadir Macit","doi":"10.20486/imad.643844","DOIUrl":"https://doi.org/10.20486/imad.643844","url":null,"abstract":"Abstract: Modernism, which has dominated the world for the last two centuries, produces economic, political and social inequalities and it underlies the persecution and subversion far from bringing the justice needed by humanity. With this base, Westerners have injected the humanist, rational, secularist, progressive and positive understanding of science into the Islamic world as elements of modernity as a result of the falsification and after the occupation of the Islamic world. Because of these, Muslims have been having inferiority complex and lack of confidence for several centuries. These damages of modernity to humanity increase incrementally with the withdrawal of Muslims from the scientific field. In order to stop this increase, it is necessary to return to the truths that humanity has broken with modernity. To do this, first of all, people, who are members of a civilization that has played a major role in the history of humanity for 800 years, must demonstrate how this all happened and know the scholars, ecoles and processes that developed this civilization. For this, it is necessary to develop a macro understanding in education and culture perception and this must be superior to those given in educational institutions. Education is not merely a systematic formal teaching, but rather the rehabilitation of mentality at any age and not being exposed to the subversion of modernity. For a valid scientific perspective, it is necessary to follow the scientific developments of the age. Of course, while doing this, if the original in Islam can be taken without having an attitude that is neither according to modernity (conservative modernization efforts) nor for it (western modernization efforts) and nor against it (conservative efforts) and if the modern one can be used, the subversion of modernity will be removed. Likewise, when Muslims established the civilization, they benefited from all previous experiences. They did not feel like they had to be bound to them or against them. In this process, we need to understand that they are consciously nourished from world societies. Summary : Modernism, which has dominated the world for the last two centuries, produces economic, political and social inequalities and it underlies the persecution and subversion far from bringing the justice needed by humanity. Westerners have injected the humanist, rational, secularist, progressive understanding of science into the all non-western societies generellay and into the Islamic world particularly as main elements of modernity as a result of the falsification and after the occupation of the Islamic world. As they have been affected by these, Muslims have been having inferiority complex and lack of confidence for several centuries due to the political, economic and intellectual collapse. These damages of modernity to humanity increase incrementally with the withdrawal of Muslims especially from the political, economic and intellectual fields. In order to stop thi","PeriodicalId":177047,"journal":{"name":"İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi","volume":"113 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127164750","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"18. YÜZYILDA YAZILMIŞ BİR NASİHAT KİTABI: LEVHNÂME","authors":"Ömer Faruk Yiğiterol","doi":"10.20486/imad.615043","DOIUrl":"https://doi.org/10.20486/imad.615043","url":null,"abstract":"Bu calisma, Turk Islam edebiyatina ait bir makaledir. Uc bolume ayrilan bu calisma; eserin muellifinin tespit edilmeye calisildigi bolum, eserin sekil ve muhteva ozelliklerinin verildigi bolum ve eserde yer alan ayet ve hadislerin incelendigi bolumden mutesekkildir. Incelenen eser, Mevlânâ Muhammed Emin Muftizâde’ye ait oldugu dusunulen Levhnâme adli eserdir. Levhnâme, 1744 yilinda kaleme alinmistir. Mesnevi nazim sekliyle yazilan bu eser, bir pendnâme ornegidir. Toplamda 779 beyitten meydana gelmistir. 18. yuzyila ait olan bu eser, yirmi sekiz bolumden meydana gelmektedir. Eser, cesitli basliklarla farkli ahlaki konulardan bahsetmektedir. Bu ozelligiyle Attar’in Pendnâme’si ile benzerlik gostermektedir. Calismanin birinci bolumunde; Levhnâme’nin kutuphane kayitlarinda gecen Mevlânâ Resmi’ye ait olmadigi dile getirilmis ve bununla birlikte muellif olduguna delilleriyle birlikte ispatlanmaya calisilan Mevlânâ Muhammed Emin Muftizâde’nin hayatindan bahsedilmistir. Ikinci bolumde; soz konusu eserin sekil ve muhteva ozellikleri belirtilmis ve eserin yirmi sekiz bolumunun konularindan bahsedilip bu konulara beyitlerle ornekler sunulmustur. Son bolumde de eserde yer alan ayet ve hadisler incelenmistir.","PeriodicalId":177047,"journal":{"name":"İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128432245","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"17. YÜZYIL MUTASAVVIFLARINDAN KÂDİRÎ MUHYİDDÎN’İN NASÎHATNÂMESİNDE OSMANLI DEVLET İŞLEYİŞİ VE SOSYAL HAYAT","authors":"Habibe Kazancıoğlu","doi":"10.20486/imad.532924","DOIUrl":"https://doi.org/10.20486/imad.532924","url":null,"abstract":"17. yuzyil, Osmanli Devleti’nin duraklama devrini yasadigi bir donemdir. Bu donemde siyasi, askeri, sosyal ve ekonomik hayatta buyuk degisim ve yozlasmalar gorulmustur. Bircok devlet adami, sâir ve yazarin eserine konu olan bu donemin bir mutasavvif gozuyle degerlendirilmesi onemlidir. Kâdiri Muhyiddin 17. yuzyilda yasamis onemli mutasavvif ve sâirlerden olup hayati hakkinda elimizde cok az bilgi bulunmaktadir. Elimizdeki tek eseri Nasihatnâmesi’dir. Kâdiri Muhyiddin Istanbul-Kirim-Kefe sehirleri basta olmak uzere Osmanli cografyasindaki siyasi, askeri sosyal ve ekonomik hayati pek cok acidan gozlemleme imkânina sahip olmustur. Bu gozlemlerini 7997 beyitlik manzum nasihatnâmesinde dile getirmistir. 17. yuzyilda Osmanli Devleti’nde tutun ve kahve kullaniminin yayginlasmasi, kahvehânelerin sayisinin artmasi, zina ve rusvetin yayginlasmasi, lukse ozellikle samur kurklere duskunlugun artmasi, makamlarin rusvetle alinip satilmasi, devlet gorevlilerinin surekli azledilmeleri, mesâyihlerin bozulmasi ve kendi aralarindaki cekismeleri, devlet yonetiminde kadinlarin ve kotu musâhiblerin etkili olmasi, Osmanli askeri sisteminin bozulmasi ve cesitli tasavvufi konular, Kâdiri Muhyiddin’in nasihatnâmesinde degindigi konulardan bazilaridir. Bu calismada Kâdiri Muhyiddin’in gozuyle 17. yuzyil Osmanli devlet isleyisi ve sosyal hayati ele alinacaktir.","PeriodicalId":177047,"journal":{"name":"İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi","volume":"18 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126041636","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"RİFÂİYYENİN PÎRİ SEYYİD AHMET ER-RİFÂÎ’DE FAKR VE PRATİK TEZÂHÜRÜ FÜTÜVVET","authors":"Abdullah Çakir","doi":"10.20486/imad.506710","DOIUrl":"https://doi.org/10.20486/imad.506710","url":null,"abstract":"Tasavvuf terminolojisinin en onemli kavramlarindan biri olan fakr, Seyyid Ahmed er-Rifâi (o. 1182)’nin dusuncesinde cok ozel bir yer tutar. Fakr kavrami Seyyid Ahmed er-Rifâi ile birlikte, zuhd, fenâ ve kulluk kavramlarini da icerecek bir vus’ate kavusmustur. Seyyid Ahmed er-Rifâi, Kuran ve sunneti temele alan bir tasavvufi anlayisi benimsemis; tasavvufu, sufiyi ve kullugu fakr ekseninde tanimlamis; tasavvuf dusuncesinin varlik, bilgi ve ahlaka dair bakisini fakr esasi uzerine bina etmistir. Onun dusuncesinde fakr sadece hakīkatin elde edildigi deruni ve manevi bir hal olmayip, ayni zamanda sufiyi Hakk’a, âleme ve insana yonelik sorumluluga ve hizmete davet eden aksiyonel bir tezâhurdur. Seyyid Ahmed er-Rifâi’nin tatbikinde kendini futuvvet olarak gosteren bu tezâhur; zull, meskenet, mahviyet ve acziyet olarak belirmistir. Diger taraftan, nefsini tum varliktan asagida gorme, kinama seklinde degerlendirilebilecek Melâmi bir nesve olarak tezahur etmistir. Bu makalede, sufilerin fakr ve futuvvet kavramlarina dair goruslerinin ozet bir tasviri yapilacak, sonrasinda ise Seyyid Ahmed er-Rifâi’nin bu kavramlara nasil bir yaklasim sergiledigi ele alinacaktir.","PeriodicalId":177047,"journal":{"name":"İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi","volume":"2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114831864","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"OSMANLI DÖNEMİNDE İMAMLARIN MESLEKİ HAYATLARINDA KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR (18. YÜZYIL DİYARBEKİR EYALETİ ÖRNEĞİ)","authors":"Ü. Güler","doi":"10.20486/imad.603342","DOIUrl":"https://doi.org/10.20486/imad.603342","url":null,"abstract":"Osmanli Devleti’nde imamlar, Musluman topluma hizmet veren kadrolar icerisinde en genis yeri tutmakla birlikte ustlendikleri dini, toplumsal ve resmi gorevlerle oldukca onemli bir konumdaydilar. Bu sebeple imamlik, Osmanli Islam toplumunun onde gelen kurumlarindandir ve gecirdigi degisim ve donusumlerle birlikte gunumuzde de buyuk bir ehemmiyeti haizdir. Mezkur oneme istinaden bu calismada, simdiye kadar herhangi bir arastirmaya konu edilmemis olan Osmanli toplumunda imamlarin mesleki hayatlarinda karsilastiklari sorunlar ele alinmistir. Arastirmanin amaci, 18. yuzyil Diyarbekir ahkâm defterleri ve yine Diyarbekir (Âmid) ser’iyye sicilleri cercevesinde ilgili donemde imamlarin mesleki hayatlarinda karsilastiklari sorunlari ortaya koymaktir. Arastirma neticesinde ilgili donemde imamlarin mesleki hayatlarinda karsilastiklari sorunlarin toplam 60 farkli belgeye yansidigi tespit edilmistir. Yapilan tasnife gore bu sorunlarin en sik rastlanilani vakiflarla ilgilidir. Bunu sirasiyla usulsuz vergi tahsili meselesi, gorevlerine yonelik usulsuz mudahaleler, nikâh kiyma ve gasil meseleleri ve sosyal hayatta karsilasilan az sayidaki diger bazi sorunlar takip etmektedir. Bu sorunlar icerisinde ozellikle vakiflar, usulsuz imamlik beratlari ve vergilere dair meselelerin dikkate deger bir ciddiyette oldugu ve ilgili kurumlarin isleyisinde birtakim bozulmalarin meydana geldigi gozlenmistir.","PeriodicalId":177047,"journal":{"name":"İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi","volume":"14 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128197101","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"SEKÜLER/LAİK DÜŞÜNCENİN ULÛM-İ İKTİSÂDİYE VE İÇTİMÂİYE MECMUASI ÖRNEĞİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"Nergis Yüzsüren","doi":"10.20486/imad.414714","DOIUrl":"https://doi.org/10.20486/imad.414714","url":null,"abstract":"Sekulerizm ve laiklik, sosyo-ekonomik, kulturel ve toplumsal olmak uzere oldukca genis alani kapsayan kavramlardir. Bu baglamda calismamiz oncelikle, sekulerizm ve laikligin tanimini, Avrupa’daki tarihsel surecini ve kokenini olusturan belli basli dusunce akimlarini ele almaktadir. Bu akimlardan en onemlisi, metafizik hicbir bilgiyi kabul etmeyen ve sadece deney ve gozlemle dogru bilgiye ulasilabilecegini ileri suren pozitivizmdir. Materyalizm, evrimcilik ve liberalizm gibi yaklasimlar da pozitivizmle birlikte sekuler/laik dunya gorusunun tesekkulunde etkili olmustur. Calismada, Avrupa’daki surecin yani sira, Osmanli Devleti’ni sekuler dusuncenin ne boyutta etkiledigi arastirilmis ve devletin, bu surece gerilemeyle birlikte girdigi tespit edilmistir. Devleti kurtarmak icin Batili devletlerin sistemini ornek almaya ve birtakim islahatlar gerceklestirmeye baslayan yoneticiler, bir bakima sekuler/laik dusuncenin Osmanli’da etkili olmasina neden olmuslardir. Bu etki de, sekuler dusunceyi benimseyen ve bunu devletin tek kurtulus caresi olarak goren yeni bir kusagin yetismesine sebebiyet vermistir. Donemin basin hayatinin hareketliliginden ve Avrupali devletlerin desteginden de yararlanan bu kisiler, dusuncelerini cesitli gazete ve dergilerde aciklama firsati bulmuslardir. Bunlarin en onemlilerinden biri, 1908 ile 1911 yillari arasinda yayimlanan Ulum-i Iktisâdiye ve Ictimâiye Mecmuasi’ dir. Calismamiz oz olarak bu derginin dusunce atmosferinin ne kadar sekuler/laik oldugunu ve hangi dusuncelerin sekulerlik/laiklik baglaminda incelendigini arastirmak olmustur.","PeriodicalId":177047,"journal":{"name":"İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi","volume":"4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131433623","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"OSMANLI KIBRISI’NDA MÜSLİM-GAYRİMÜSLİM İLİŞKİLERİ (17. ve 18. YY.)","authors":"Ü. Güler","doi":"10.20486/IMAD.450009","DOIUrl":"https://doi.org/10.20486/IMAD.450009","url":null,"abstract":"Tarih boyunca bircok medeniyete ev sahipligi yapmis olan Kibris adasi, icinde barindirdigi farkli etnik ve dini unsurlarla var olagelmistir. 1571 ve 1878 yillari arasinda Osmanli hâkimiyetindeki Muslumanlar ve adada cogunlugu olusturan gayrimuslimler, 300 yili askin bir sure beraber yasamis; ticaret basta olmak uzere hayatin tabii seyri icerisinde bircok farkli sahada birbirleriyle temas halinde olmuslardir. Osmanli doneminde her ne kadar gayrimuslimler belli oranda hukuki ozerklige sahip olsa da, Muslumanlar ve gayrimuslimler arasinda meydana gelen hukuki meseleleri cozume baglamada serʻi mahkemeler yegâne muracaat mercii olmustur. Bu mahkemelerde tutulan kadi sicilleri, Osmanli doneminde itinayla muhafaza edilmis olup bugun tarih icerisinde meydana gelen Muslim-gayrimuslim iliskilerinin gozlemlenebilecegi en zengin ve guvenilir kaynaklari olusturmaktadir. Konunun zikredilen bu oneminden hareketle 17. ve 18. yuzyil Kibris kadi sicillerine yansiyan Muslim-gayrimuslim iliskileri sahis, aile, miras, esya ve borclar hukuku cercevesinde incelemeye tabi tutulmustur. Zira her iki ahali arasinda meydana gelen iliskilerin kahir ekseriyeti bu alanlarda meydana gelmistir. Arastirmada Osmanli Kibrisi’ndaki Muslim-gayrimuslim iliskilerinin ayni donemde Anadolu’daki iliskilerden genel olarak daha yogun oldugu ortaya cikmakla beraber her iki ahali arasindaki munasebetlerin oldukca kuvvetli ve pozitif nitelikte oldugu da gozlenmistir.","PeriodicalId":177047,"journal":{"name":"İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124073172","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İSLAM MİRAS HUKUKUNUN ÖZELLİKLERİ","authors":"Hilal Özay","doi":"10.20486/imad.475629","DOIUrl":"https://doi.org/10.20486/imad.475629","url":null,"abstract":"Islâm hukuku insanin hayattayken ve oldukten sonra Yaraticisi, kendisi, diger insanlar ve esya ile irtibatini duzenleyen kurallar butunudur. Bu kurallar onun haklarini korumaya ve sorumluluklarini bildirmeye yoneliktir. Insanin yaratilistan gelen fitri ozelliklerini ve ihtiyaclarini goz onunde bulunduran aralarinda adalet ve dengeyi saglayan, husumeti engelleyen kurallardan bir kismi hayatta iken bir kismi da olumden sonrasi icindir. Insanin olumunden sonra malinin ne oranda kimlere verilecegi miras hukumleri kapsaminda belirlenmistir. Miras hukumleri, Islâm miras hukukunda daha cok “kitabu’l-ferâiz” veya “kitabu’l-mevâris” ayrica “vasiyetler” ve “kismet” basliklari altinda yer almistir. Bu makalenin konusu insanin sahip oldugu mal hakkinda verilen hukumlerden hareketle Islâm miras hukukunun ozellikleridir. Her hukuk sisteminin hak, adalet ve denge gibi ortak noktalari mevcut olsa da Islâm miras hukukunun, kaynak ve muhatabinin farkli olmasi nedeniyle diger hukuklarin miras sistemlerinden farkli, kendine has karakteristik ozellikleri vardir. Bu ozellikler zamana ve mekana bagli olmaksizin her toplum ve her birey icin pek cok hikmet ve maslahati icermektedir.","PeriodicalId":177047,"journal":{"name":"İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi","volume":"10 1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130189092","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}