{"title":"Berberin ve Evodiaminin Kolorektal Kanser Üzerine Etkisi","authors":"Zeynep Kalaycı, Gamze Akbulut","doi":"10.33076/2022.bdd.1664","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1664","url":null,"abstract":"Kanser, tanısı ve tedavisinde önemli ilerlemeler olmasına rağmen, dünya genelindeki ölümlerin ikinci nedenidir. Dünya genelinde en yaygın üçüncü kanser olan kolorektal kanserlerin görülme sıklığı, 50 yaşın altındaki bireylerde artış göstermektedir. Tanı ve tedavi yöntemlerindeki gelişmelere rağmen kolon kanserinin prognozu hala kötü seyretmektedir. Son yıllarda kolorektal kanser prevalansının artması; birçok yeni, etkili ve umut vadeden bileşikleri keşfetmeye yöneltmiştir. Bitkisel nutrasötikler; zararsız yapıları, tedavi direncini önlemek için çok yönlü yetenekleri, kanser tedavilerinin zararlı yan etkilerini iyileştirici potansiyelleri, düşük maliyetleri, kullanım kolaylıklarından dolayı son yıllarda ilgi odağı haline gelmiştir. Bu nutrasötiklerden olan berberin ve evodiamin, sağlık üzerine önemli etkileri olan iki alkoloid türüdür. Bu bileşikler antikarsinojen etkisini genel olarak; hücrelerin büyümesini ve hayatta kalmasını kontrol etme, apoptozu indükleme, migrasyonu engelleme, hücre siklusunu kontrol etme, kanserle ilişkili birçok genin ekpresyonunu aşağı yönlü modüle etme, kanserle ilişkili birçok yolağı etkileme ve otofajiyi destekleme üzerinden göstermektedir. Berberin ve evodiaminin kolon kanseri üzerindeki etkileri ile ilgili yapılan çalışmalar sınırlıdır ve daha fazla sayıda çalışmaya ihtiyaç vardır.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"51 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"87625750","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Pediatrik Tip 2 Diabetes Mellitus ve Metabolik Sendrom Birlikteliğinde Türkiye ve Polonya Yaklaşımıyla Tıbbi Beslenme Tedavisi","authors":"Büşra Aslan Gönül, Nilüfer Özkan, Emine Kurtbeyoğlu, Oliwia Ścigalska, Zeynep Caferoğlu Akın","doi":"10.33076/2022.bdd.1701","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1701","url":null,"abstract":"Obez çocuk ve adolesanlarda tip 2 diabetes mellitus ve metabolik sendrom birlikteliğinin görülme sıklığı son yıllarda artış göstermiştir. Ekran karşısında fazla zaman geçirmek ve yanlış beslenme alışkanlıkları bu durumun oluşmasındaki faktörler arasındadır. Sedanter bir yaşam tarzına eşlik eden fazla yağ, tatlı/tuzlu atıştırmalıklar, gazlı içeceklerin tüketimi ve az miktarda meyve ve sebze tüketimi gibi sağlıksız beslenme davranışları obezite ile doğrudan ilişkilidir. Çocukluk çağında kazanılan yanlış beslenme alışkanlıkları ve sedanter yaşam tarzı çocuğun erişkin yaşamını da etkilediği için özellikle önem taşımaktadır. Diğer yandan farklı ülkeler ve bölgeler, beslenme alışkanlıklarını etkileyen ve egemen olan çok çeşitli kültürlere ve sosyoekonomik statüye sahiptir. Bu makalede, tip 2 diabetes mellitus ve metabolik sendrom birlikteliği olan bir pediatrik olgunun Türkiye ve Polonya yaklaşımıyla planlanan tıbbi beslenme tedavileri sunulmuştur.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"89417004","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Hastanede Yatan Çocuklarda Malnütrisyon Riskini Tanımlamada Kullanılan Tarama Araçları: Gerçekler ve Çelişkiler","authors":"Hatice Serçe, Hülya Gökmen Özel","doi":"10.33076/2022.bdd.1679","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1679","url":null,"abstract":"Malnütrisyon enerji, protein ve diğer besin ögelerinin yetersizliği veya fazlalığında gelişen bozulmuş nütrisyon durumudur. Hastane yatışı sırasında çocuk hastalarda nütrisyonel durum normal olsa dahi hastane yatışı sonrasında hastalık kaynaklı nütrisyonel durumun bozulması malnütrisyona yol açabilir. Hastanede yatan hastalarda malnütrisyon riskini tanımlamak ve beslenmenin sistematik yönetimi için hastane yatışından sonraki ilk 24 saat içinde her hastaya nütrisyonel tarama yapılması önerilir. Tarama araçları hastanede yatan çocuklarda nütrisyonel bozulmanın ve malnütrisyon gelişme riskinin farkındalığını arttırır. Mevcut tarama araçlarındaki birçok bileşen benzer olsa da vücut bileşenini değerlendirmede kullanılan yaklaşımlar ve puanlamada farklılıklar nedeniyle bütün tarama araçları arasındaki uyum orta düzeydedir. Hastanede yatan çocuklarda rutin kullanım için en uygun tarama aracının belirlenmesinde, ilgili tarama aracının klinik etkinliğinin onaylanmış olmasına ve pratikte uygulanabilirliğine dikkat edilmesi yararlı olabilir. Bu derlemede, hastanede yatan çocuklarda malnütrisyon riskini tanımlamada kullanılan tarama araçlarının etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"217 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"76984683","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Gıda Otomatlarında Bulunan Yiyecek ve İçeceklerin Enerji ve Besin Ögesi İçeriklerinin Değerlendirilmesi: Kesitsel Bir Çalışma","authors":"Semra Navruz Varlı, Hande Mortaş","doi":"10.33076/2022.bdd.1666","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1666","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma, üniversite kampüslerindeki gıda otomatlarında bulunan yiyecek ve içecek çeşitlerinin belirlenmesi ve enerji ve besin ögesi içeriklerinin değerlendirilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir.\u0000Gereç ve Yöntem: Çalışmada, Ankara’da yer alan üç büyük devlet üniversitesinin merkez kampüslerinde bulunan yiyecek ve içecek otomatları incelenmiştir. Araştırmada, lokasyon olarak kütüphaneler, idari binalar ve derslik binalarında bulunan ve aynı alanda yanyana konumlandırılan 15 içecek otomatı, 16 yiyecek otomatı olmak üzere toplam 31 gıda ve içecek otomatı (n=31) değerlendirilmiştir.\u0000Bulgular: Porsiyondaki medyan enerji içeriği en yüksek olan gıdalar kruvasanlar (227.5 kkal), gofretler (205.2 kkal), kekler (173.2 kkal), tatlı bisküviler (144.6 kkal) ve çikolatalar (126.6 kkal) olarak sıralanmıştır. Porsiyonundaki enerji içeriği en düşük olan gıdalar ise tuzlu krakerler (68.4 kkal), tuzlu bisküviler (68.6 kkal) ve sandviçler (77.5 kkal) olarak bulunmuştur. Gıda gruplarında yer alan farklı ürün çeşitlerinin trafik ışığı etiketleme sistemine göre yağ, doymuş yağ, şeker ve tuz içeriklerine bakıldığında her dört parametre için yapılan değerlendirmede “yeşil” olarak kategorize edilen gıdanın yalnızca sandviçler olduğu belirlenmiştir. Trafik ışığı etiketleme sistemine göre değerlendirmesi yapılan yağ, doymuş yağ, şeker ve tuz içeriklerine göre en çok “kırmızı” kategoride yer alan gıda grupları kekler, tatlı bisküviler, kruvasanlar ve çikolatalar olarak belirlenmiştir.\u0000Sonuç: Bu çalışmada, üniversite kampüslerinde bulunan gıda otomatlarında yer alan yiyecek ve içecek çeşitliliğinin, özellikle sağlıklı gıdalar açısından, çok sınırlı olduğu anlaşılmıştır. Konuyla ilgili eğiticiler olarak diyetisyenlerin ve mevzuat geliştirilmesi noktasında politika yapıcıların farkındalıklarının artırılması gerekmektedir.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"486 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"86777351","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Could Decontamination with Salad Dressing effect on S. aureus Load?","authors":"Büşra Ayhan, S. Bilici","doi":"10.33076/2022.bdd.1684","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1684","url":null,"abstract":"Aim: This study was planned to determine the effects of mint and parsley extracts, vinegar, and chlorine on S. aureus load in lettuce leaves. It was also planned and carried out to evaluate the effectiveness of a salad dressing with appropriate organoleptic properties, developed by the researcher based on mint and parsley extracts.\u0000Material and Method: The study was carried out on lettuce samples, which is a difficult vegetable to clean. S. aureus was inoculated on the lettuce before disinfection. 200 ppm/L of chlorine, vinegar, mint, and parsley extracts as 50 mL/L from each were used as treatments for 5 and 10 minutes. 50 mL/L of salad dressing, prepared using mint and parsley extracts, was used and the lettuce specimens were either dipped in and out of the salad dressing or kept in for 5 minutes. p<0.05 was accepted as statistically significant.\u0000Results: According to the study results, the reduction levels in the S. aureus load caused by the disinfectants were found to be statistically significant (p<0.05). In comparison to the control group, the reductions in the S. aureus load by all applications were significant, and the best reduction was seen in 15 minutes of chlorine and vinegar applications (p=0.01). When the prepared salad dressing was analyzed, it was found that the reduction of S. aureus load by the salad dressing was statistically significant (p<0.00). The overall score of the salad dressing in terms of organoleptic properties was 3.9±0.96 out of 5 points.\u0000Conclusion: The results of the study prove the disinfecting effect of natural extracts. It has also been shown that their use as salad dressing can effectively reduce microbial contamination during serving.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"62 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"85783823","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Kronik Yorgunluk Sendromu Beslenme İlişkisi","authors":"Aslı Onur","doi":"10.33076/2022.bdd.1680","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1680","url":null,"abstract":"Kronik yorgunluk sendromu (KYS); eğitimsel, mesleki, sosyal veya kişisel faaliyetlerde yorgunluğa ve uzun süreli sakatlığa neden olan sistemik multifaktöryel bir hastalıktır. Bu hastalığın tanı ve tedavisi, semptomlarının fazla olmasından, tanı testlerinin ve kesin bir tedavi yönteminin olmamasından dolayı zordur. Tedaviler genellikle doktorlar tarafından semptom bazlı olarak önerilmektedir. Bunun yanında semptomatik tedavide beslenmenin önemi artmaktadır. Bazı besin ögesi eksikliklerinin, KYS’nin semptomlarının alevlenmesinde etkisi olduğu bildirilmektedir. Besin ögesi eksiklikleri KYS’nin klinik belirtilerine katkıda bulunduğu gibi iyileşme sürecinin uzamasına da neden olur. Beslenmede yapılacak değişiklikler ve besin desteği kullanımının KYS’nin iyileşmesinde etkili olabileceği düşünülmektedir. Yapılan çalışmalarda, besinlerin terapötik yararları görülmektedir. Bu nedenle, KYS’li hastaların beslenme durumlarının değerlendirilip, eksikliği görülen besin ögelerinin yerine konması gerekmektedir. Bu derleme makalede, KYS’de vitamin-mineral yetersizlikleri ile besin takviyelerinin potansiyel faydaları hakkında bilgi vermek amaçlanmıştır.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"39 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"77423410","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Yetişkin Kadınlarda Dikotomi Düşünme Ölçeğinin (DTEDS) Yeme Bağımlılığı, Yeme Bozuklukları ve Obezite ile İlişkisinin Saptanması","authors":"Gülberk Kütahya, Betül Kişioğlu Halis, Aslı Akyol Mutlu","doi":"10.33076/2022.bdd.1676","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1676","url":null,"abstract":"Amaç: Yeme bozuklukları; yeme davranışları ile ilişkili düşünceler, tutumlar ve duygularla oluşan fizyolojik bozukluklardır. Katı bir kognitif düşünme tarzı olan dikotomik düşünme aşırı yeme ve vücut ağırlığının artması ile ilişkilendirilmektedir. Buna dayanarak bu araştırmada, obez veya fazla kilolu olan yetişkin kadınlarda Yeme Bozukluklarında Dikotomi Düşünme Ölçeği’nin (DTEDS) beslenme durumu ile ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.\u0000Bireyler ve Yöntem: Gözlemsel araştırma türündeki bu çalışma Ankara ilinde Ocak 2018 – Temmuz 2019 tarihleri arasında yürütülmüştür ve Beden Kütle İndeksi’ne (BKİ) göre fazla kilolu veya obez olarak sınıflandırılan 110 kadını (36.8±12.03 yıl) kapsamaktadır. Tanımlayıcı ve antropometrik bulgular ile birlikte bireylere yeme bozuklukları ile ilişkili Yeme Tutum Testi (EAT-26), Yale Besin Bağımlılığı Ölçeği (YALE) ve DTEDS içeren soru kağıdı uygulanmıştır. Ayrıca 30 bireye tekrar test yöntemi uygulanarak DTEDS’nin Türkçe geçerlilik ve güvenilirlik çalışması yapılmıştır.\u0000Bulgular: DTEDS’nin Türkçe uyarlama çalışmasına göre geçerlilik (coefficient=0.075; t=0.940, p=0.355) ve güvenilirliği (cronbach alfa=0.808) uygun düzeyde bulunmuştur. Ortalama BKİ 30.3±4.8 kg/m2 olup fazla kilolu olan 61 kadın, obez olan 49 kadın bulunmaktadır. BKİ ile YALE puanı negatif yönlü düşük korelasyon göstermektedir (p=0.008). DTEDS açısından riskli sayılan fazla kilolu kadınların %55.8’inde, şişman kadınların ise %44.2’sinde dikotomik düşünme bozukluğu ve buna bağlı yeme bozukluğu riski olduğu görülmüştür. Dondurma, çikolata, yağda kızarmış hamur ve tatlı, poğaça, pirinç pilavı, kraker, tuzlu simit, kurabiye, kek-pasta, şekerleme, pizza, gazoz, biftek, pastırma, muz gibi besinlerin yeme bozukluğuyla ilişkili olabileceği görülmüştür (p<0.05). Yapılan egzersiz türüyle DTEDS (p=0.027), EAT-26 (p=0.036) ve YALE (p=0.007) arasında, düzenli egzersiz yapma durumu ile EAT-26 (p=0.046) arasında da anlamlı bir ilişki mevcuttur.\u0000Sonuç: Sonuç olarak, Türkçe uyarlama çalışmasına göre geçerli ve güvenilir olduğu tespit edilen DTEDS’nin yeme bozukluğu ile ilgili araştırmalarda ve obezite ile ilişkili yeme tutum davranışlarının incelenmesinde kullanılabileceği belirlenmiştir. Fazla kilolu/obez kadınlarda BKİ değerlerinin dikotomik düşünme ile ilişkili olabileceği ve yeme bozukluğunun enerji/şeker/yağ içeriği yüksek besinleri tüketme eğilimine katkıda bulunabileceği gösterilmiştir.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"35 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"73537161","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Beslenme ve Diyet Planları ve Sanat","authors":"Türkan Kutluay Merdol","doi":"10.33076/2022.bdd.1678","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1678","url":null,"abstract":"Sağlığın korunması ve sürdürülmesinde temel teşkil eden yeterli dengeli ve sağlıklı beslenme için bireylerin günlük beslenme ve diyet planları için bu konuda uzman olan diyetisyenlere danışmaları, ya da sağlık kurumlarında doktorlar tarafından bir diyetisyene yönlendirilmeleri istenen düzeyde olmasa da giderek yaygınlaşmaktadır. Danışmanlık veren diyetisyenlerin danışanları ile yaptıkları görüşmelerde başarılı olabilmeleri için sanatsal bir bakış açısı geliştirmeleri bugünün kaotik dünyasında artık bir zorunluluk olmuştur. Bu yazıda, beslenme ve diyet planları hazırlanmasında sanatın yeri irdelenmiştir.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"201 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"80148434","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Kardiyovasküler Hastalıklarda Bağırsak Metabolitlerinin Rolü","authors":"Hande Altun, Aslı Gizem Çapar","doi":"10.33076/2022.bdd.1636","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1636","url":null,"abstract":"Kardiyovasküler hastalıklar (KVH) dünya genelinde tüm ölümlerin %30’nu oluşturarak önde gelen ölüm nedenleri arasında yer almaktadır. Hastalığın başlamasına ve ilerlemesine neden olan değiştirilebilir ve değiştirilemez birçok risk faktörü bulunmaktadır. Bunlar arasında obezite, hipertansiyon, tip 2 diyabet, dislipidemi, sigara kullanımı, sağlıksız beslenme ve fiziksel inaktivite yer almaktadır. Bağırsak mikrobiyotası tarafından üretilen trimetilamin-N-oksit (TMAO), kısa zincirli yağ asitleri (KZYA), safra asitleri ve fenilasetilglutamin (PAGln) gibi metabolitler KVH’nin risk faktörleri arasındadır. Bu nedenle son zamanlarda mikrobiyota ve kardiyovasküler sistem arasındaki ilişki araştırmalara konu olmuştur. Üretilen metabolitler çeşitli mekanizmalar yolu ile KVH sürecini olumlu veya olumsuz yönde etkilemektedir. Bağırsak mikrobiyotasının diyet müdahalesi, probiyotik, prebiyotik ve sinbiyotik kullanımı yolu ile değiştirilmesi önemli tedavi yöntemleri arasındadır. Bağırsak mikrobiyota bileşiminin bu yöntemlerle değiştirilmesinin, KVH dahil birçok hastalık üzerinde olumlu etkisi bulunmaktadır. Bu derlemenin amacı, beslenme ve bağırsak metabolitlerinin kardiyovasküler hastalıklar üzerine olan ilişkisini literatür doğrultusunda özetlemektir.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"19 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"86234951","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Bariatrik Cerrahi Uygulamaları ve Bağırsak Mikrobiyotası İlişkisi: Probiyotik ve Prebiyotik Kullanımının Etkisi","authors":"Gurbet Ünal Özen, Aslı Akyol Mutlu","doi":"10.33076/2022.bdd.1540","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1540","url":null,"abstract":"Obezite prevelansı her geçen gün artmaktadır. Obezite tedavisinde diyet ve egzersizin yer aldığı yaşam biçimi değişiklikleri, ilaç tedavileri ve cerrahi müdahaleler yer almaktadır. Bariatrik cerrahi, uygun kişilere uygulandığında obezite tedavisinde kullanılan en etkili yöntemlerden biri olarak değerlendirilmektedir. Bariatrik cerrahi vücut ağırlık kaybı yanında metabolik iyileşmelere de katkı sağlar. Bağırsak mikrobiyatası, enerji homeostazının ve konakçı bağışıklığının korunmasında rol oynayan endokrin organ olarak kabul edilmektedir ve günümüzde bariatrik cerrahi sonrasında olumlu yönde farklılaşan bağırsak mikrobiyatası bariatrik cerrahinin sağladığı yararlı klinik sonuçları açıklayan mekanizmadan biridir. Bariatrik cerrahi, obezite sırasında gözlenen bağırsak mikrobiyatası disbiyozunun kısmen düzelmesini sağlar. Ancak bariatrik cerrahi uygulamaları sonrasında probiyotik ve prebiyotiklerin kullanılması mikrobiyatanın daha hızlı modifiye olmasına yardımcı olur ve böylece klinik sonuçları da olumlu olarak etkiler. Bariatrik cerrahi sonrası probiyotik ve prebiyotiklerin kullanımı, yeniden ağırlık artışı olasılığının azaltılmasında ve hastaların metabolik profilininin iyileştirilmesinde olumlu etki sağlayabilir.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"9 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"90071717","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}