Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi最新文献

{"title":"TEDARİK ZİNCİRLERİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR RİSK YÖNETİMİ: ÇEVRESEL, SOSYAL VE JEOPOLİTİK RİSKLERİ AZALTMA STRATEJİLERİ","authors":"Gülçin Kazan, Tuğçe Uzun Kocamış","doi":"10.54860/beyder.1482356","DOIUrl":"https://doi.org/10.54860/beyder.1482356","url":null,"abstract":"Küresel tedarik zincirleri daha karmaşık ve birbirine bağlı hale geldikçe, işletmeler geleneksel operasyonel ve finansal kaygıların ötesine geçen, giderek artan farklı risklerle karşı karşıya kalmaktadır. Çevresel zorluklar, sosyal dinamikler ve jeopolitik belirsizlikler, tedarik zinciri esnekliğini ve uzun vadeli sürdürülebilirliği etkileyen kritik faktörlerdir. Bu bağlamda Tedarik Zincirlerinde Sürdürülebilir Risk Yönetimi kavramı kritik bir stratejik gereklilik olarak ortaya çıkmıştır. Bu proaktif yaklaşım, çevresel, sosyal ve jeopolitik risklerin kapsamlı bir şekilde ele alınmasını sağlamak için risklerin tanımlanmasını ve değerlendirilmesini ve sürece sürdürülebilirlik ilkelerinin entegre edilmesini içerir. Çevresel belirsizlikler ve sosyal sorumluluklardan jeopolitik istikrarsızlığa kadar, modern tedarik zincirlerinde risklerin sürdürülebilir yönetimini yönlendiren zorluklar bu içerikte sunulmakta ve stratejiler açıklanmaktadır. Çalışma kapsamında, sürdürülebilir risk yönetiminin geleceğini şekillendiren yeni stratejiler ve teknolojiler de ele alınmıştır. Gelişmiş veri analitiği, blockchain teknolojisi, döngüsel ekonomi entegrasyonu ve sorumlu inovasyon, tedarik zincirlerindeki risklerin tahmin edilmesinde ve azaltılmasında temel itici güçler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada ayrıca, sürdürülebilirliği risk yönetimi stratejilerine entegre etmenin önemini vurgulamakta ve gerçek dünya uygulamalarından örnekler sunmaktadır.","PeriodicalId":408155,"journal":{"name":"Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi","volume":" 70","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141671434","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN GELİŞMELERİ KAÇIRMA KORKULARININ VE ÖZ SAYGI DÜZEYLERİNİN SOSYAL MEDYA KULLANIMI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ","authors":"Edip Örücü, Selin Çalışkan, Ömer Gizlier","doi":"10.54860/beyder.1487174","DOIUrl":"https://doi.org/10.54860/beyder.1487174","url":null,"abstract":"Günümüzde sosyal medya uygulamalarının kullanımı özellikle genç yetişkinlerde son derece artmıştır. Yararlarının yanında fazla kullanım durumunda sakıncalarının da olduğu düşünülen sosyal medya uygulamalarının kullanımını etkileyen faktörlerin araştırılması önem arz etmektedir. Bu öneme binaen, bu çalışmada üniversite öğrencilerinde gelişmeleri kaçırma korkusu, öz saygı düzeyi ve sosyal medya kullanımı arasındaki ilişkilerin belirlenmesi amaçlanmıştır. 2021 Ekim-2021 Aralık aylarında kolayda örnekleme yöntemi ile Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesinde öğrenim gören 327 üniversite öğrencisi üzerinde anket uygulaması yapılmıştır. Anketlerden elde edilen verilerle çeşitli istatistiki analizler yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda üniversite öğrencilerinin gelişmeleri kaçırma korkularının sosyal medya kullanımları üzerinde pozitif bir etkisinin olduğu tespit edilirken, üniversite öğrencilerinin öz saygı düzeylerinin sosyal medya kullanımları üzerinde anlamlı bir etkisi tespit edilmemiştir. Ayrıca çalışmada, üniversite öğrencilerinin öz saygı düzeylerinin gelişmeleri kaçırma korkuları üzerinde negatif etkisi olduğu da bulgulanmıştır. Üniversite öğrencileri üzerinde hem gelişmeleri kaçırma korkusunun (fomo) ve hem de öz saygı düzeyinin birlikte sosyal medya kullanımı üzerindeki etkisini inceleyen bir çalışmaya rastlanılmadığından, bu çalışmanın literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":408155,"journal":{"name":"Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi","volume":" 19","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141674441","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"A MULTIDISCIPLINARY ANALYSIS ON THE PERVASIVENESS OF BIG DATA, DISINFORMATION, AND MISGUIDANGE","authors":"Ahmet Efe","doi":"10.54860/beyder.1319788","DOIUrl":"https://doi.org/10.54860/beyder.1319788","url":null,"abstract":"This is a multidisciplinary study that uses the \"paradigm shifts theory\" of Thomas Kuhn over ubiquitous data, information, and knowledge which are subjects to the metaverse, misdirection, and social engineering in this age of Cyber-capitalism. Discussions are held to raise awareness of digital pollution and disinformation economy which has become one of the biggest problems of our time, on material and moral values and possible precautions that can be taken from a wisdom approach from IT, AI, ethics, and theology. It is argued that artificial intelligence processes should be provided with opportunities to revise themselves on digital transformation, ethics, cybersecurity, and data analytics.","PeriodicalId":408155,"journal":{"name":"Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi","volume":" 42","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141681013","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"ULUSLARARASI REKABET GÜCÜNÜN DIŞ TİCARİ FAALİYETLER ÇERÇEVESİNDE ÖLÇÜMÜ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ","authors":"Köksal Özdemi̇r, Ekrem Erdem","doi":"10.54860/beyder.1396029","DOIUrl":"https://doi.org/10.54860/beyder.1396029","url":null,"abstract":"Küreselleşme olgusunun dünya piyasalarında yaşanmakta olan rekabet yarışını giderek zorlaştırması ile birlikte rekabet gücü konusu daha da önemli bir hal almaya başlamıştır. Firmalar ve firmaların faaliyetlerini sürdürdükleri ülkelerin ekonomik karar birimleri rekabet yarışında önde olabilmek adına ticari faaliyetlerini ve/veya karar süreçlerini daha stratejik hale getirmek durumundadırlar. Ancak bu noktada daha makul ve anlamlı stratejiler geliştirebilmek için mevcut rekabet düzeyinin objektif olarak tespit edilmesi hususu büyük önem arz etmektedir. Rekabet gücünün tespiti konusunda literatürde birbirinden farklı birçok yöntem çerçevesinde çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Ne var ki rekabet gücünün tespitinin hangi yöntem vasıtası ile daha objektif bir biçimde yapılabileceği konusu henüz netlik kazanmış değildir. Bu çalışmanın amacı literatürde kabul görmüş olan iki farklı rekabet gücü ölçüm yöntemi ile Türkiye’nin uluslararası rekabet ortamında mevcut konumu itibariyle dış ticaret performansının düzeyinin belirlenmesi ve yorumlanmasıdır. Bu itibarla çalışmada 2001-2021 yılları arası döneme ait dış ticaret verilerinden hareketle Türkiye’nin Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (AKÜ) ve Nispi İhracat Avantajı Endeksi (RXA) endeksleri hesaplanmıştır. Söz konusu dış ticaret verileri kapsamında Türkiye’nin ithalat ve ihracatında ilk 20 sırada bulunan ürün grupları araştırmaya konu edilmiştir. Yapılan endeks hesaplamaları sonrasında elde edilen bulgular itibariyle Türkiye’nin dış ticari faaliyetlerinin rekabet gücü üzerine pozitif katkı sağlayan ürün grupları üzerinden yapıldığı ancak dış ticaret rakamlarının oldukça yüksek olduğu gözlemlenen bazı ürün gruplarının ise rekabet gücüne herhangi bir katkı sunmadığına işaret eden endeks değerleri ile karşılaşılmıştır.","PeriodicalId":408155,"journal":{"name":"Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi","volume":"19 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138972322","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"THE MODERATING ROLE OF JOB ENGAGEMENT IN THE IMPACT OF WORKPLACE VIOLENCE ON JOB STRESS: A STUDY ON PRIVATE SECURITY EMPLOYEES","authors":"Abdulhamit Tutan, Özgür Kökalan","doi":"10.54860/beyder.1396290","DOIUrl":"https://doi.org/10.54860/beyder.1396290","url":null,"abstract":"Bu çalışma, Türkiye’de özel güvenlik mesleği yapan çalışanların yaşadıkları işyeri şiddetinin, iş stresini ve işe tutulmayı nasıl etkilediğini ve aynı zamanda bu meslekte ki çalışanların işe tutulmanın gerek iş şiddetine gerek ise iş stresi üzerinde düzenleyici rolünü belirlemeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi bağlı olarak mesleğini sürdüren 2747 özel güvenlik görevlisi çalışan üzerinde gerçekleşmiştir. Veriler, ortak varyans yanlılığı sorunu azaltmak için birer aylık aralıklarla yedi ay boyunca üç farklı zamanda toplanmıştır. Araştırma kapsamında, “İşyeri Şiddeti Ölçeği (İŞÖ)”, (İşe Tutulma Ölçeği (İTÖ)” ve “İş Stresi Ölçeği (İSÖ)” kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, işyeri şiddetinin işe tutulma ile negatif ve anlamlı bir ilişki içinde olduğu, iş stresi ile ise pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, işe tutulmanın işyeri şiddetinin ve iş stresinin üzerindeki etkiyi düzenlediği görülmüştür. İşe tutulma düzeyi yüksek olan çalışanların işe tutulma düzeyleri düşük olan çalışanlara nazaran işyeri şiddetinden kaynaklanan iş stresine daha az maruz kaldıkları görülmüştür","PeriodicalId":408155,"journal":{"name":"Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi","volume":"17 20","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138980785","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"DİJİTAL WEB 3.0 ORTAMINDA GERİLLA PAZARLAMA","authors":"Mustafa Alendar","doi":"10.54860/beyder.1386816","DOIUrl":"https://doi.org/10.54860/beyder.1386816","url":null,"abstract":"The Semantic Internet or Web 3.0 offers increasing access to - popularly called open source programs. At the same time, the digital environment has become an unavoidable area of marketing activity, in many segments more important than the traditional analog environment. \u0000At the time of Web 1.0 web programmers struggled with extremely complicated computer languages (Basic, Cobalt...), Web 2.0 made the work of computer scientists easier because advanced computer languages (CSS, HTML...) were used for programming and coding; while the current Web 3.0 with semantic technologies through “open source” tools, made it possible for wide use. This change allows the digital marketer to produce web media and designs their content independently. Our research, experimenting in the controlled conditions of the semantic internet, which refers to Poper's research method “trial and error” (Poper, 1997: 157), gave a positive answer to the question of whether the currently available open source tools can be used without a special IT prior knowledge in creating content for digital guerrilla marketing in a way to successfully produce written and design content as part of a digital marketing campaign. \u0000The research formulated a new terms: Designer of text and visual and Producer web media. They can “guerrilla free” (or very cheap) create media on the Internet and make design content independently, without special IT knowledge. The terms was imposed as a response to today's ubiquitous “interactive image” - the combination of traditional and digital media in the global IT sphere. We also introduced the new term - web station. It is a station on the Internet where the user in multitasking consumes a web site with several scripts and applications as well, for all available digital devices. The research is intended for communicators, economists and other digital marketer as a practical aspect of independent action in a specific marketing campaign.","PeriodicalId":408155,"journal":{"name":"Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi","volume":"24 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138979164","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"TEKNOPARK ve FİRMA YÖNETİCİLERİ ile ÜNİVERSİTE ÇALIŞANLARININ TEKNOPARK- SANAYİ- ÜNİVERSİTE İŞ BİRLİKLERİ ile İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ","authors":"Selvinaz Yurtseven, Yusuf Alpaydın","doi":"10.54860/beyder.1369668","DOIUrl":"https://doi.org/10.54860/beyder.1369668","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı, teknopark-üniversite iş birliklerini ve bu iş birliği ile ilgili teknopark yöneticilerinin, teknoparklarda firma sahibi olan firma yöneticilerinin ve üniversite çalışanlarının görüşlerini incelemektir. Nitel araştırma yöntemlerinden biri olan durum çalışması ile desenlenen bu araştırmanın çalışma grubunu dört teknopark yöneticisi, teknoparklarda firma sahibi olan dört firma yöneticisi ve teknoparklar ile iş birliği halinde olan dört üniversite görevlisi oluşturmaktadır. Araştırmada elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiştir ve dört tema elde edilmiştir. Bu temalar: teknopark yöneticilerinin teknoparklarda yaşadığı zorluklar, teknoparklarda girişimcilerin faaliyetlerini kolaylaştırıcı faktörler, akademisyenlerin teknoparklar ile iş birliği sürecindeki eylemleri ve teknopark-üniversite- sanayi iş birliğinin ülke ekonomisine etkileridir. İlk tema olan teknoparklarda yöneticilerin yaşadığı zorluklar temasını oluşturan kodların bürokratik süreç uzunluğunun yoruculuğu, psikolojik süreç yönetiminde profesyonellik gereksinimi, kimi zaman anlık karar alma gereksinimi, koordinasyon sağlamada yaşanabilecek güçlükler, teknolojinin sürekli takibinin sağlanması, esneklik sınırının kontrolünü sağlama, disiplin dozunu ayarlama olduğu görülmektedir. İkinci tema olan teknoparklarda girişimcilerin faaliyetlerini kolaylaştırıcı faktörler temasını oluşturan kodların teşvik ve muafiyet avantajı, firmaların eksik yönlerinin iyileştirilmesine yönelik sunulan danışmanlıklar, mekân ve alt yapı desteğinin sağlanması, girişimcilerin sunduğu projelere teknopark destekleri ve pazarlama desteği olduğu görülmektedir. Üçüncü tema olan akademisyenlerin teknoparklar ile iş birliği sürecindeki sorumlulukları temasını risk yönetimi, ticarileşme faaliyetlerine adaptasyon, girişimcilik ruhu taşıyan öğrenci seçimi, akademik yükümlülükler kodları oluşturmuştur. Dördüncü ve son tema olan teknopark-üniversite-sanayi iş birliğinin ülke ekonomisine etkileri temasını oluşturan kodlar istihdam ortamı sağlanması, katma değeri yüksek ürün üretimine katkı, beyin göçünün engellenmesi, yeni girişimlerle yerli teknoloji kullanımının özendirilmesi ve derin teknolojinin milli savunmadaki yerinin kavranarak güçlendirilmesi şeklinde oluşmuştur.","PeriodicalId":408155,"journal":{"name":"Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi","volume":"14 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138980817","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"DEPREM BÖLGESİNDE FAALİYET GÖSTEREN TEKSTİL VE HAZIR GİYİM FİRMALARININ ETKİNLİK ANALİZİ","authors":"Zehra Yalniz, Figen Büyükakin","doi":"10.54860/beyder.1390842","DOIUrl":"https://doi.org/10.54860/beyder.1390842","url":null,"abstract":"Türkiye’deki tekstil ve hazır giyim sektörünün hem dünya ticaretinde hem de ülke olarak kendi mal ticareti içinde oldukça önemli bir payı bulunmaktadır. Ülkede tekstil ve hazır giyim üretiminin önemli bir kısmı, Akdeniz, Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu bölgelerinden sağlanmaktadır. 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen ve 17 ili etkileyen büyük deprem, diğer alanlarda olduğu gibi bu alanda faaliyet gösteren pek çok işletme ve kurumun da zarar görmesine neden olmuştur. Ancak bölgenin sektörel bağlamda önemli olması dolayısıyla sektörün deprem öncesi durumunun belirlenmesinin önemi büyüktür. \u0000Ele alınan çalışmada, deprem bölgesinde faaliyet gösteren tekstil ve hazır giyim firmalarının etkinliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, veri zarflama analizi (VZA) ve Malmquist toplam faktör verimliliği endeksi (TFP) kullanılmaktadır. Analiz için, bölgede faaliyet gösteren ve İstanbul Sanayi Odası’nın belirlediği ilk 500 ve ikinci 500 büyük firma arasına girebilen 27 adet tekstil ve hazır giyim firması dikkate alınmıştır. Çalışmada söz konusu 27 firmanın 2020 ve 2021 yıllarına ait verileri, üç girdi (özkaynaklar, aktif toplamı ve çalışan sayısı) ve iki çıktı (net satışlar ve ihracat miktarı) ile analize tabi tutulmuştur. Yapılan CCR (Charnes-Cooper-Rhodes) girdi yönlü VZA analizinde, 2020 yılında 27 firmadan 6 tanesinin etkin, 19 tanesinin yetersiz; 2021 yılında ise 4 tanesinin etkin 23 tanesinin yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Ardından yapılan Malmquist endeksi ile de söz konusu firmaların 2020 ve 2021 yıllarındaki etkinlik değişimleri incelenmiş, 27 firmadan 18 tanesinin etkinlik değişimleri 1 değerinin üzerinde olduğu için yeterli bulunmuştur. Çalışmada son olarak 2020 ve 2021 yıllarında bölgenin sektörel önemi tespit edilerek çeşitli politika önerilerinde bulunulmuştur.","PeriodicalId":408155,"journal":{"name":"Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi","volume":"52 8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138593991","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Zipf Yasasının Patent Verisi ile Test Edilmesi: Türkiye Örneği","authors":"E. Yildirim, Y. Çirpici","doi":"10.54860/beyder.1393258","DOIUrl":"https://doi.org/10.54860/beyder.1393258","url":null,"abstract":"Ölçekleme kanunları, sıklığa dayanan veriler için birçok farklı disiplinde başvurulan değerlendirme biçimlerinden biridir. Farklı veri türleri için ölçekleme yapmak üzere çeşitli istatistiksel yöntemler geliştirilmiş ve bu yöntemler edebiyat, fizik, biyoloji, ekonomi gibi alanlarda uygulanmıştır. Zipf yasası da bir ölçekleme kanunu olarak birçok farklı verinin dağılımının yapısını ortaya koymak üzere uygulanmıştır. Farklı veri türleri ve istatistiki yöntemlerle ile test edildiğinde Zipf yasasının geçerliliği de değişiklik göstermektedir. Bu çalışmada, Zipf yasasının geçerliliği Türkiye şehirleri için patent verisi ile test edilmiştir. Bu bağlamda patent dağılımının yapısının bölgesel olarak gösterdiği farklılıkların bir ölçekleme yasasını takip edip etmediğini ortaya koymak hedeflenmiştir. 1995-2022 yılları arasını kapsayan veri seti kullanılmış ve her bir il için yayımlanan patent verisi coğrafi olarak sınıflanmıştır. Daha sonra patent verisi için ölçekleme Zipf yasası bağlamında yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre Zipf yasası Türkiye şehirlerindeki patent dağılımı açısından kabul edilememiştir. Bununla birlikte Türkiye şehirleri için ölçekleme değeri, patentin coğrafi dağılımının üstel bir yasa izlediğini ortaya koymuştur.","PeriodicalId":408155,"journal":{"name":"Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi","volume":"40 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138592403","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Proje Yönetimi: Bilim mi Sanat mı?","authors":"Can Bilir","doi":"10.54860/beyder.1317096","DOIUrl":"https://doi.org/10.54860/beyder.1317096","url":null,"abstract":"Proje yönetimi dünyasında önemli tartışmalardan birisi de “Proje Yönetimi”nin bir bilim mi yoksa sanat mı olduğu tartışmasıdır. Proje yönetiminde kullanılan bilimsel araç ve teknikleri daha çok vurgulayan bir grup bilim adamı veya proje yönetimi uygulayıcısı proje yönetiminin daha çok bir bilim olduğunu iddia ederken, diğer bir grup ise proje yönetiminin daha çok yönetsel bilgi ve beceri ile iletişim teknikleri gerektiğini ve dolayısıyla bir sanat olarak ele alınması gerektiğini belirtirler. Kanaatimizce projeden projeye, projeyi uygulayan ekip ve yöneticilerin özelliklerine ve hatta projenin uygulandığı kurum, ortam ve ülkeye bağlı olarak bu sorunun cevabı değişkenlik göstermektedir. Aslında tüm projelerde oranı değişmekle birlikte hem proje yönetiminin bilimsel yönünü hem de sanatsal yönünü aynı anda görmek mümkündür. Bu yazı ile de amacımız bu tartışmaya dahil olup tarafımızı belli etmek, kendi görüşümüzü ortaya koymak değildir. Bu yazının amacı, proje yönetim bilgi alanlarını inceleyerek her bir bilgi alanında kullanılan hem bilimsel araç ve teknikleri gözden geçirmek, bunun yanında da daha çok iletişim becerileri ve liderlik becerileri gerektiren sanatsal yönlerini işin içine katarak proje yönetiminin bir özetini okuyuculara sunmaktır. Böylece bu yazı ile proje yönetimi bilgi alanları sırası ile her bir bilgi alanında dikkat edilebilecek işin yönetim becerilerini de içerecek ve proje başarı şansını artıracak hususlarını hızlıca ele almak hedeflenmiştir.","PeriodicalId":408155,"journal":{"name":"Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi","volume":"23 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126948582","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}