{"title":"THE NATURE AND PROBLEMS OF THE ROYAL PREROGATIVE IN THE ENGLISH LEGAL SYSTEM","authors":"Nurullah Görgen","doi":"10.15337/suhfd.1410591","DOIUrl":"https://doi.org/10.15337/suhfd.1410591","url":null,"abstract":"The concept and role of the Royal prerogative in the United Kingdom remain unclear and controversial. Particularly, prerogatives of Charles III, who was newly ascended to the throne, and notable cases such as R (Miller) v The Prime Minister have reignited discussions on the position of prerogatives.\u0000This article explains the concept, position, and functions of prerogatives to underscore their importance in the English legal system, contrary to claims that they are anachronistic and dysfunctional. To achieve this, the article explores traditional and contemporary definitions to comprehend the concept and then address the origin and evolution of prerogatives throughout history, examining the features they possess today because of these changes. This helps classifying them and addressing the limiting factors. Finally, the article demonstrates how ministers, and the monarch are prevented from violating the law when exercising prerogatives. Thus, it asserts the existence of prerogatives will endure within the UK constitution.","PeriodicalId":34193,"journal":{"name":"Selcuk Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi","volume":" 60","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141365794","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"NFT’LEŞTİRİLMİŞ ESERLERDEN KAYNAKLANAN MALİ HAK İHLALLERİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIKLARDA FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Mİ GÖREVLİDİR?","authors":"Seyhan Selçuk","doi":"10.15337/suhfd.1480834","DOIUrl":"https://doi.org/10.15337/suhfd.1480834","url":null,"abstract":"Dijitalleştirilebilen her şey NFT’ye dönüştürülebilmekteyse de söz konusu teknoloji özellikle “NFT Eseri”, “NFT Sanatı”, “NFT Sanatçısı” gibi kavramlarla daha çok anılmaktadır. Bunun bir sonucu olarak NFT haline getirilen ürünün Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan (FSEK) kaynaklanan uyuşmazlıklara sebebiyet verip vermeyeceği ve verebilecekse NFT eserlerinden kaynaklanan mali hak ihlallerinde görevli mahkemenin fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi mi olacağı sorusuna, medeni usul hukuku açısından cevap verilmelidir. Bu çalışmanın yapıldığı esnada NFT’lere ilişkin açık kanuni bir düzenlemenin yapılmamış olması ve teknolojik gelişmelerin hızlı bir şekilde ilerlemesinin bir sonucu olarak (gelecekte NFT oluşturma işleminde yaşanabilecek değişikliklerin mümkün olması sebebiyle), bu çalışmada NFT’leştirilmiş eserlerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinin göreviyle alakalı kesin bir yargıya varılmadan uygulamada benimsenebilecek çeşitli görüşler (olasılıklar) çerçevesinde bir değerlendirme yapılmaya çalışılmaktadır.","PeriodicalId":34193,"journal":{"name":"Selcuk Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi","volume":"38 5‐6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141381235","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İCRA VE İFLAS KANUNU ÇERÇEVESİNDE TAŞINMAZ REHNİ KAPSAMINDAKİ EKLENTİNİN HACZİ","authors":"Meltem Ercan Özler","doi":"10.15337/suhfd.1472951","DOIUrl":"https://doi.org/10.15337/suhfd.1472951","url":null,"abstract":"Bağımsız bir taşınır eşya olan eklenti, asıl şeyden ayrı bir tasarrufa ve hacze konu edilebilir. Bu durumun istisnasını, ipotek akit borç tablosunda yazılı eklentinin taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceği kuralı oluşturur (İİK m. 83/c). İİK m. 83/c’nin uygulanması için ipotek akit borç tablosunda yazılı olma ve kanunun aradığı şartlara uygun bir eklentinin bulunması gerekir. İİK m. 83/c kuralı, ipotek alacaklısını ve işletmenin ekonomik bütünlüğünü korumak amacıyla getirilen özel nitelikte bir düzenlemedir. Buna göre, rehnin, taşınmazı bütünleyici parçaları ve eklentileri ile yükümlü kılacağı yönündeki genel kuralın (TMK m. 862), ipotek akit borç tablosunda yer almasa bile eklentinin tek başına haczedilemeyeceği yönünde, eklentinin bağımsız taşınır eşya olarak haczine engel olacak şekilde ve İİK m. 83/c özel hükmünü kısıtlar şe-kilde yorumlanmaması gerekir. Taşınmaz rehninin kapsamında yer alan eklenti de ipotek akit borç tablosunda sayılmasa bile taşınmazdan ayrı olarak haczedilebilir. İİK m. 83/c’ye aykırı yapılan haciz işlemlerinin kamu düzenine aykırılık sebebiyle şikâyete konu edilmesi gerekir. İİK m. 83/c çerçevesinde ipotek akit borç tablosundan çıkarılarak rehnin kapsamı dışında bırakılan eklentinin ise ayrıca hacze konu edilebilmesi mümkündür.","PeriodicalId":34193,"journal":{"name":"Selcuk Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi","volume":"5 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141271704","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Hakemlerin terazisi & devletin kılıcı: Devlet yargısının uluslararası ticaretin özneleri üzerindeki etkisinin mikroekonomik yapısı","authors":"Yasin Uğur Dinç","doi":"10.15337/suhfd.1393753","DOIUrl":"https://doi.org/10.15337/suhfd.1393753","url":null,"abstract":"Uluslararası ticari uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümü, tarafların tahkimi yetkilendirmesiyle başlayan ve nihai hakem kararının gereklerine uyulması yahut icrasıyla sonuçlanan bir süreçtir. Uluslararası tahkimin özneleriyle yapılan pek çok anket çalışması, tahkim kararlarının genelde cebri icraya gerek kalmadan, kaybeden tarafın rızasıyla uygulandığına işaret etmektedir. Tahkim sürecinin, kararların gereğinin görülmesini de kapsayacak bir şekilde, kamusal otoritelerin cebir tekeline dayanan olanaklarına ihtiyaç kalmadan kendi kendine işleyişi, devletin sağladığı sosyal kontrolün rolünü yeniden sorgulatmaktadır. Bu çalışmada özel sosyal kontrol sisteminin devletten bağımsızca yürüyormuş izlenimi uyandırmasına sebep olan “tahkim kararlarına gönüllü uyma davranışı”nın oluşumunda devletlerin hukuk sistemlerinin tahkim kararlarının icrasına verdiği desteğin rolü çeşitli somut veriler ışığında değerlendirilmektedir. Yapılan incelemelerde esas soru, farklı devletlerin tahkim anlayışları içerisinde tahkimin ne ölçüde yaşama alanı bulabildiği; bu kapsamda, tahkimin yukarıda bahsedilen başarısının içerisinde devlet yargısının payının niceliğinin ne olduğudur. Aynı zamanda özel sosyal kontrol sistemlerinin devletten bağımsız olarak gerçekleştirdikleri yaptırımların etkililiği de ele alınmıştır. Uluslararası ticaretin öznelerinin stratejik davranışlarında, devletlerin tahkim kararlarına karşı aldıkları tavrın belirleyiciliğinin son derece yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":34193,"journal":{"name":"Selcuk Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi","volume":"90 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141388329","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İSTENMEYEN GEBELİK ve İSTENMEYEN YAŞAM DAVALARINDA HEKİMİN HUKUKİ SORUMLULUĞUNA İLİŞKİN BİR DEĞERLENDİRME: 22.03.2022 tarihli Yargıtay HGK Karar İncelemesi","authors":"Cannur Ercan","doi":"10.15337/suhfd.1441359","DOIUrl":"https://doi.org/10.15337/suhfd.1441359","url":null,"abstract":"Hekimin aydınlatma yükümlülüğüne ilişkin meseleler yargı kararlarına sıkça konu olmaktadır. Gebelik sırasında test ve takiplerin yapılması için başvurulan hekimlerin aydınlatma yükümlülüğünü ihlali, genetik engelli doğumlarla sonuçlanabilmektedir. Aydınlatma yükümlülüğünü ihlal eden hekime karşı annenin (ebeveynin) açabileceği davalar istenmeyen doğum (wrongful birth) olarak adlandırılırken genetik engelli bebeğin açabileceği davalar istenmeyen yaşam (wrongful life) davalarıdır. Söz konusu davalara ilişkin kararlarda, inceleme konumuz olan genetik engelli doğumlar bakımından aydınlatma yükümlülüğünün ihlali nedeniyle hekimin tazminat sorumluluğuna dayanak oluşturabilecek hukuki gerekçeler, ebeveyn ve çocuğun talepleri bakımından farklılaşmaktadır. Genetik engelli bebeğin tazminat talepleri doktrinde tartışmalı olmakla beraber her iki talebin de yasal dayanağı birbirinden ayrılarak değerlendirilmelidir. Oysa bu farklılık, kararlarda çoğu zaman muğlak kalmaktadır. İnceleme konumuzun odak noktası 22.03.2022 tarih ve E. 2020/592 – K. 2022/356 sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararıdır. Kararda hekimin, prenatal tanı testleri hakkında gebe kadını bilgilendirdiğini ispat edip edemediği meselesine odaklanılmıştır. Somut uyuşmazlık bakımından hekimin aydınlatma yükümlülüğüne dair ispat meselesinin de önem taşıdığı şüphesizdir. Fakat çalışmamızda davacılar tarafından ileri sürülen bazı talepler bakımından aslında ispat meselesinin ele alınmasının çok daha öncesinde bunların yasal dayanaktan yoksun bulunduğuna dikkat çekilmesi amaçlanmaktadır.","PeriodicalId":34193,"journal":{"name":"Selcuk Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi","volume":"75 26","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141123367","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"GÜVENLİK SORUŞTURMASI VE ARŞİV ARAŞTIRMASI UYGULAMASINA ELEŞTİREL BİR BAKIŞ VE BAZI ÖNERİLER","authors":"Muhammed Ali Aydın","doi":"10.15337/suhfd.1389601","DOIUrl":"https://doi.org/10.15337/suhfd.1389601","url":null,"abstract":"7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu kapsamında uygulanan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kamu görevine ataması yapılacak kişiler açısından mağduriyetlere yol açabilecek niteliktedir. Mağduriyetlere yol açabilecek uygulamalara söz konusu Kanun’un şeffaflık, bilgi edinme imkanı, nesnellik ve etkin itiraz ve başvuru yolları içermeyen sistemi sebep olmaktadır. Kamu görevlerine Anayasal düzene bağlı olmayan, terör örgütleriyle ilişkisi veya irtibatı bulunan kişilerin atanmasının kamu yararına uygun olmadığı açıktır. Ancak bir kişi hakkındaki olumsuz değerlendirmelerin somut verilere dayanması, keyfi ve sübjektif olmaması gerekir. İlgili kişinin ise hakkındaki raporda yer alan bilgi, fiil isnadı ve değerlendirmeleri inceleyebilmesi, isteği halinde izah getirebilmesi imkanına sahip olması ve son çare olarak etkin bir yargısal başvuru hakkına sahip olması gerekir. Bu çalışmada öncelikle Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu incelenmiş, sonrasında da uygulamayı iyileştirmeye yönelik önerilerde bulunulmuştur. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının hukuk devleti standartlarında yürütülmesi için değerlendirmelerde bulunulmuştur.","PeriodicalId":34193,"journal":{"name":"Selcuk Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi","volume":"47 52","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140965861","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"KİRA UYUŞMAZLIKLARINDA DAVA ŞARTI ARABULUCULUK VE TİCARİ DAVA ŞARTI ARABULUCULUK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ","authors":"Aytekin Çelik, H. Doğu","doi":"10.15337/suhfd.1410937","DOIUrl":"https://doi.org/10.15337/suhfd.1410937","url":null,"abstract":"Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/B maddesiyle kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesi dışında kalan kira uyuşmazlıklarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Söz konusu düzenleme hem taşınır hem de taşınmazlara ilişkin kira uyuşmazlıklarını kapsamaktadır ve her türlü kira uyuşmazlığında gündeme gelmektedir. \u0000Türk Ticaret Kanunu m. 5/A çerçevesinde her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren kira sözleşmelerinden konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, menfi tespit, itirazın iptali ve istirdat davalarında arabulucuya başvurulması dava şartıdır. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 18/B ile söz konusu uyuşmazlıklarla beraber bu kapsama girmeyen diğer kira uyuşmazlıkları da dava şartı arabuluculuk kapsamına dahil edilmiştir. Çalışmada her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren kira sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk konusu da ele alınmıştır.","PeriodicalId":34193,"journal":{"name":"Selcuk Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi","volume":" 742","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141127479","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"SULH CEZA HÂKİMLİKLERİ TARAFINDAN 5651 SAYILI KANUNUN 9. MADDESİ KAPSAMINDA VERİLEN KARARLARA ANAYASA MAHKEMESİNİN HAK İHLALİ YAKLAŞIMI","authors":"Aytaç Çetinkaya","doi":"10.15337/suhfd.1418359","DOIUrl":"https://doi.org/10.15337/suhfd.1418359","url":null,"abstract":"İnternet ortamında yapılan yayın sebebiyle kişilik hakkı ihlal edilen gerçek ve tüzel kişiler ile kurum veya kuruluşlar içerik sağlayıcısına veya yer sağlayıcısına başvurmadan internet yayınını kaldırılmasını ve/veya erişimin engellenmesini doğrudan sulh ceza hakiminden talep edebilmektedir. Kişilik hakkı ihlalini önlemede internet yayınının kaldırılması ve içeriğin çıkarılması hızlı ve etkili bir çözüm yolu olsa da nihayetinde bir koruma tedbiridir. Kişilerin şeref ve itibarını ihlal eden içeriklerin ilk bakışta veya görünüşte haklılık varsa meşru olduğunu kabul ederek bu tedbirin verilmesi gerekmektedir. Bu tedbirin süresiz olması, çelişmeli yargı yoluna gidilmesinin zorunlu olmaması, temel hak hürriyetlerin kısıtlanmasında müdahalenin başvurulabilecek en son çare ve alınabilecek en hafif önlem olması gerekirken tüm sitenin veya içeriğin engellenmesi, çatışan haklar olan ifade ve basın özgürlüğü ile kişilerin şeref ve itibarının korunması arasında adil bir dengenin kurulaması demokratik toplum düzeni gerekliliği ve ölçülülük ilkelerine aykırılık teşkil etmekte bu sebeplerle de ifade ve basın hürriyetlerini ihlal eden bir durum olarak ortaya çıkmaktadır.","PeriodicalId":34193,"journal":{"name":"Selcuk Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi","volume":" 920","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141127611","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"CHARACTERISTICS OF PARTIAL INSURANCE UNDER ART. 1468 OF TCC AND CALCULATION OF THE AMOUNT LIABLE BY THE INSURERS","authors":"Oğuz Yolal","doi":"10.15337/suhfd.1435019","DOIUrl":"https://doi.org/10.15337/suhfd.1435019","url":null,"abstract":"Sigorta ettiren, sigorta konusu menfaati, tam değerine kadar sigorta ettirebileceği gibi, sigorta bedeli, sigorta değerinden düşük veya yüksek olabilir. Sigorta bedelinin sigorta değerinden düşük olması durumunda eksik sigorta; sigorta bedelinin sigorta değerinden yüksek olması durumunda aşkın sigortadan bahsedilir. Eksik sigorta yapılması hâlinde, sigorta ettiren, diğer sigortacılar ile sigorta konusu menfaatin tam değerine kadar sigorta ettirmek isteyebilir. Sigorta ettiren menfaati, tam değer üzerinden sigorta ettirmiş olmasına karşın, başka bir sigortacı ile aynı menfaati, aynı rizikolara karşı sigorta ettirmiş olabilir. Birden çok sigorta olarak adlandırılan bu durum, TTK m. 1465 ilâ 1468 hükümleri arasında yer almıştır. TTK m. 1465’te birden çok sigortaya ilişkin genel kural, 1466’da müşterek sigorta, 1467’de çifte sigorta ve 1468’de kısmi sigorta düzenlenmiştir. Kısmi sigorta ile sigorta ettiren, sigorta konusu menfaati tam değerine kadar sigorta ettirmektedir. Sonraki sigortacılar, sigorta sözleşmesinin yapıldığı tarihe göre sorumlu olmaktadırlar.","PeriodicalId":34193,"journal":{"name":"Selcuk Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi","volume":"8 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140251161","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Mecelle’de İspat Hukuku","authors":"A. Akman","doi":"10.15337/suhfd.1425643","DOIUrl":"https://doi.org/10.15337/suhfd.1425643","url":null,"abstract":"Mahkemelerdeki hak arayışlarının belli bir yargılama usulüne tabi olması hukuki bir iddia ve talepte bulunan kişinin yargılama sürecinde bunları ispat etmesi gerekir. İslam hukukunda kabul edilen davacıya ispat ve davalıya da yeminin gerekmesi evrensel bir hukuk prensibi haline gelmiştir. Yargılama sürecinde mahkemelerde geçerli olan bazı ispat vasıtaları vardır. Osmanlı klasik döneminde kadı mahkemelerinde var olan yargılama usulü ve ispat araçları Tanzimat sonrasında usul hukuku bakımından bazı değişimlere uğramıştır. Her iki alanda da ağırlıklı Fransız hukuku kaynaklı kanunlaştırmalar yapılmıştır. Mecelle’nin son dört kitabında yargılama usulü düzenlenmiş ve bu hükümler nizami ve şer’i yargıda uygulanmıştır. Konu Mecelle ile ve dolayısıyla özel hukuk alanı ile sınırlı olmak üzere ispat vasıtalarını ele almaktadır.","PeriodicalId":34193,"journal":{"name":"Selcuk Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi","volume":"59 12","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140252190","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}