Ege Tip DergisiPub Date : 2022-12-18DOI: 10.19161/etd.1208962
İlhan Heki̇msoy
{"title":"Diferansiye tiroit karsinomlu olgularda nadir bir tanısal yanılgı sebebi: Lateral servikal ektopik tiroit","authors":"İlhan Heki̇msoy","doi":"10.19161/etd.1208962","DOIUrl":"https://doi.org/10.19161/etd.1208962","url":null,"abstract":"Ektopik tiroit genellikle boyun orta hatta izlenmekle birlikte, nadir olarak lateral yerleşimli de olabilir. Bu çalışmada diferansiye tiroit karsinomu nedeniyle total tiroidektomi uygulanan ve lateral ektopik tiroit dokusu saptanan 4 olgu sunulmaktadır. Operasyon sonrası evreleme için Tc99m perteknetat ile yapılan sintigrafi incelemesinde olguların 3’ünde submandibuler bölgede artmış tutulum izlenen alanda, ultrasonografik incelemede tiroit bezi ile eş ekojenite homojen iç yapıda ektopik tiroit dokusu saptanırken, diğer olguda alt juguler bölgede izlenen heterojen iç yapıda nodüler lezyon, yapılan santral-lateral boyun diseksiyonu sonucunda ektopik tiroit dokusu tanısı almıştır. Metastatik lenf bezi ile primer lateral ektopik tiroit dokusu ayrımı primer tiroit karsinomlu olgularda oldukça önemli olup, laboratuvar verileri, sintigrafi ve ultrasonografiyi içeren tanısal çalışma evrelemede kritik rol oynamaktadır. Oldukça nadir olmakla birlikte ektopik tiroit, lateral boyun kitlelerinin ayırıcı tanısında akılda bulundurulmalıdır.","PeriodicalId":32499,"journal":{"name":"Ege Tip Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47688181","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ege Tip DergisiPub Date : 2022-12-18DOI: 10.19161/etd.1208961
A. Buhur, Dilek Erdem
{"title":"Total laparoskopik histerektomi ile total abdominal histerektomi olgularının karşılaştırılması","authors":"A. Buhur, Dilek Erdem","doi":"10.19161/etd.1208961","DOIUrl":"https://doi.org/10.19161/etd.1208961","url":null,"abstract":"Amaç: Amacımız, benign endikasyonlarda yapılan total laparoskopik histerektomi ve total abdominal histerektomi operasyonlarının sonuçlarını literatür eşliğinde retrospektif olarak karşılaştırmaktır.\u0000Gereç ve Yöntem: Antalya Serik Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde Temmuz 2015 ve Ekim 2020 yılları arasında benign endikasyonlarda total histerektomi uygulanan 240 hastanın kayıtları literatür eşliğinde retrospektif olarak incelendi. Yaş aralığı 40-75 idi. Vakaların 120‘si total laparoskopik histerektomi (TLH Grup1) ve 120‘si total abdominal histerektomi (TAH Grup2) olarak sınıflandırıldı. Malignitesi olanlar, sezaryen sonrası histerektomiler, supraservikal histerektomi, laparoskopik asiste vajinal histerektomi, vajinal histerektomi yapılanlar ve kayıtları eksik olanlar çalışma dışı bırakıldı. Hastalardan operasyon öncesi yazılı onam formu alındı. Hastaların ortalama yaşı, parite, vücut kitle indeksi, çıkarılan ortalama uterus ağırlığı, geçirilmiş batın cerrahisi öyküsü, histerektomi endikasyonları, operasyon süresi, komplikasyon oranları, kan kaybı miktarı, post operatif hastanede yatış süresi iki grup arasında karşılaştırıldı.\u0000Bulgular: İki grup arasında demografik özellikler açısından, istatiksel olarak anlamlı fark yoktu. İki grupta da en sık saptanan endikasyonlar, fibromiyom ve tedaviye dirençli anormal uterin kanamaydı. grup 1’de ortalama ameliyat süresi grup 2 ye göre daha uzun olup istatiksel açıdan anlamlı bulundu. grup 1’de ortalama hastanede kalma süresi daha kısa saptandı ve istatiksel açıdan anlamlı bulundu. Operasyonla çıkarılan ortalama uterus ağırlığı grup 2 de daha ağır saptandı.\u0000Sonuç: Laparoskopik histerektomi, seçilmiş hastalar için operasyon süresinin daha uzun olması ve tecrübe gerektirmesi ile birlikte güvenli ve uygun bir minimal invaziv cerrahi işlemdir. Daha çabuk iyileşme, daha erken taburcu olma, daha az kan kaybı avantajı vardır.","PeriodicalId":32499,"journal":{"name":"Ege Tip Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67801458","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ege Tip DergisiPub Date : 2022-12-18DOI: 10.19161/etd.1208897
Taner Kargi, K. Gümüş
{"title":"İkinci basamak perifer devlet hastanesinde yeni uzman üroloğun erken dönem laparoskopik deneyimleri","authors":"Taner Kargi, K. Gümüş","doi":"10.19161/etd.1208897","DOIUrl":"https://doi.org/10.19161/etd.1208897","url":null,"abstract":"Amaç: Devlet hizmet yükümlülüğü nedeniyle ikinci basamak perifer devlet hastanesinde görev yapan \u0000bir üroloji uzmanının ilk laparoskopik cerrahi deneyimlerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi. \u0000Gereç ve Yöntem: Nisan 2016 – Ağustos 2018 tarihleri arasında Şanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanesi \u0000Üroloji kliniğinde toplam 25 hastaya (16 erkek, 9 kadın) laparaskopik cerrahi girişim yapılmıştır. Hastalar \u0000demografik özellikler, cerrahinin uygulandığı taraf, cerrahi teknik, operasyon ve hastanede kalış süreleri, \u0000postoperatif analjezik ihtiyaç varlığı, peroperatif ve postoperatif komplikasyonlar kayıt edilmiştir. \u0000Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların yaş ortalaması 38,8 ± 11,6 yıl idi. Bunlar; basit nefrektomi \u0000(n = 10, %40), böbrek kist eksizyonu (n = 6, %24), üreterolitotomi (n = 6, %24), radikal nefrektomi (n = \u00001, %4), piyeloplasti (n = 1, %4) ve testis araştırılması (n = 1, %4) idi. Ortalama operasyon süresi ise \u0000108,8 ± 31,6 dakika ve ortalama hastanede kalış süresi 3,8 ± 0,9 gün olarak tespit edildi. Tüm vakaların \u0000altısında (%24) retroperitoneal yaklaşım tercih edildi. Toplam altı (%24) hastada komplikasyon görüldü. \u0000Modifiye Clavien Komplikasyon derecelendirme sistemine göre Grade 1, 2 ve 3 komplikasyonlarının \u0000dağılımları sırasıyla dört (%66,6), bir (%16,6) ve bir (%16,6) idi. Olguların hiçbirinde grade 4 ve 5 \u0000komplikasyonları gözlenmedi. \u0000Sonuç: Laparoskopi konusunda tecrübeli merkezlerde asistanlık eğitimi alan yeni uzman ürologlar, \u0000kliniklerinde aldıkları bu eğitimi ve tecrübeyi, devlet hizmet yükümlülüğü nedeniyle gittikleri perifer devlet \u0000hastanelerinde uygulayabilir, gerek laparoskopik cerrahi ekipman temininde, gerekse yardımcı \u0000ameliyathane personeli eğitiminde öncülük yapabilirler.","PeriodicalId":32499,"journal":{"name":"Ege Tip Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67801914","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ege Tip DergisiPub Date : 2022-12-18DOI: 10.19161/etd.1208985
Engin Bayrakçi, Hülya Güler
{"title":"Uzmanlık öğrencilerinin branş tercihlerini etkileyen faktörler arasında şiddetin yeri","authors":"Engin Bayrakçi, Hülya Güler","doi":"10.19161/etd.1208985","DOIUrl":"https://doi.org/10.19161/etd.1208985","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tıpta uzmanlık eğitimi alan hekimlerin sağlık alanında yaşadıkları şiddet deneyimlerinin uzmanlık tercihlerine etkisini belirlemektir.\u0000Gereç ve Yöntem: ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görevli 704 tıpta uzmanlık öğrencisi olduğu belirlendi. 25.05.2020-25.03.2021 tarihleri arasında tıpta uzmanlık öğrencilerinin 394’üne ulaşılarak yüz yüze anket uygulandı. 389 anket değerlendirmeye alındı. Verilerin analizi IBM SPSS Statistics 25.0 programı ile yapıldı. İstatistiksel çözümlemelerde Pearson Ki-kare testi uygulandı. İkiden fazla grubu olan karşılaştırmalarda Bonferroni düzeltmesi yapıldı. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak kabul edildi.\u0000Bulgular: Katılımcıların %51,7’si erkek, %48,1’i kadındı. Tıpta uzmanlık eğitimi öncesinde, hekimlerin %54,5'inin şiddete maruz kaldığı ve %76,9'unun şiddete tanık olduğu belirlendi. Sağlıkta şiddete tanık olmanın branş seçiminde anlamlı derecede etkili olduğu bulundu (p=0,005). Temel bilimler katılımcıları tarafından branş seçiminde şiddetle ilgili faktörlere anlamlı derecede daha fazla öncelik verildiği belirlendi (p<0,001). Çalıştığı kurumda, şiddete maruz kalanların (p=0,002) ve tanık olanların (p=0,014) anlamlı olarak yüksek oranda branş değiştirmeyi düşündüğü saptandı. Ayrıca katılımcıların %22,9'unun tıp mesleği dışında bir iş yapmak istediği belirlendi.\u0000Sonuç: Sağlık sistemindeki sorunların giderilmesi, toplumun eğitilmesi, medyanın etkin kullanımı ve yargı kurumlarının aldığı kararların caydırıcı olması sağlıkta şiddetin önlenmesinde oldukça önemlidir.","PeriodicalId":32499,"journal":{"name":"Ege Tip Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67801919","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ege Tip DergisiPub Date : 2022-12-18DOI: 10.19161/etd.1201643
Cansın Şirin, C. Tomruk, Elif Karadadaş, Burcu Denizlioglu, G. Ercan, A. Suner, Özlem Yilmaz
{"title":"Assessment of Resveratrol's Effects Comparatively with Zinc in Experimental Rat Testicular Damage Induced by Cyclophosphamide","authors":"Cansın Şirin, C. Tomruk, Elif Karadadaş, Burcu Denizlioglu, G. Ercan, A. Suner, Özlem Yilmaz","doi":"10.19161/etd.1201643","DOIUrl":"https://doi.org/10.19161/etd.1201643","url":null,"abstract":"Cyclophosphamide is a well-known alkylating cytotoxic chemotherapeutic agent. \u0000Aim: To investigate protective effects of Resveratrol in combination or comparison with Zinc in experimental testicular injury induced by Cyclophosphamide is studied for the first time in literature. \u0000Materials and Methods: Rats (n=63) were randomly divided into 9 groups. After 21 days of drug administration biochemical and histological analysis were performed. Daily water consumption, body weights and weight of testes were measured. Johnsen’s testicular scoring and sperm morphology were evaluated. Hematoxylin&Eosin, Periodic acid-Schiff and Masson's trichrome stainings and iNOS, eNOS and CD34 antibodies were applied histologically. To determine oxidative stress, MDA and CAT values were determined. Statistically, one-way ANOVA with post Hoc Tukey HSD test for multiple comparisons was performed via IBM SPSS Version 25.0. \u0000Results: Cyclophosphamide caused an increase in testicular MDA levels due to elevated oxidant stress. Testicular MDA levels significantly decreased in Zinc and Resveratrol groups which revealed protective effects related to Cyclophosphamide treatment, while no significant improvement was observed for control and saline groups. However, the most significant decrease was observed in MDA for Cyclophosphamide+Zn+Resveratrol group in comparison to Cyclophosphamide. Telocytes, which are lately defined novel cells, were detected in the interstitium encircling seminiferous tubules as a sheath immunohistochemically. \u0000Conclusion: Not only Resveratrol and Zinc, but also their optimum administration separately protects testes in Cyclophosphamide treatment groups. Clinical adaptations of this in vivo model may lead to novel futuristic ideas in preventing infertility due to cancer chemotherapy.","PeriodicalId":32499,"journal":{"name":"Ege Tip Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67801862","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ege Tip DergisiPub Date : 2022-12-18DOI: 10.19161/etd.1208981
Gökhan Çolak, Irfan Yavasoglu
{"title":"Nodal marjinal zon lenfomada rituksimab-bendamustin sonrası ağır tümör lizis sendromu","authors":"Gökhan Çolak, Irfan Yavasoglu","doi":"10.19161/etd.1208981","DOIUrl":"https://doi.org/10.19161/etd.1208981","url":null,"abstract":"Marjinal zon lenfomalar, Hodgkin dışı lenfomalar arasında en sık görülen üçüncü alt tiptir. Nodal marjinal zon lenfoma, marjinal zon lenfomanın alt tiplerinden biridir. Genellikle altıncı dekattan sonra ortaya çıkar. Tüm lenfomalar içinde yaklaşık %1 görülme oranına sahip, B hücreli bir lenfomadır. Nodal marjinal zon lenfoma tedavisinde, tümör lizis sendromu (TLS) nadir görülmektedir. Aynı zamanda herhangi bir nedenle rituksimab-bendamustin kemoterapisinde de TLS beklenti değildir. Olgumuz, nodal marjinal zon lenfoma tanılı hastada rituximab-bendamustin kemoterapi tedavisi sonrası bulantı ve kusma şikayetleri ile kliniğimize başvurmuş olup TLS saptanmıştır. Sonuç olarak hastalar düşük dereceli lenfoma bile olsa dev kitlesi ve LDH yüksekliğinde özellikle akut böbrek hasarı tablosu ile başvurduğunda TLS olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır.","PeriodicalId":32499,"journal":{"name":"Ege Tip Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67801503","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ege Tip DergisiPub Date : 2022-12-18DOI: 10.19161/etd.1208937
Merve Okan, Deniz Şarlak
{"title":"Genç erişkinlerde çocukluk çağı travmaları, yalnızlık ve öfke ifade tarzları arasındaki ilişki","authors":"Merve Okan, Deniz Şarlak","doi":"10.19161/etd.1208937","DOIUrl":"https://doi.org/10.19161/etd.1208937","url":null,"abstract":"Amaç: Araştırma genç erişkinlerde çocukluk çağı travmaları, yalnızlık ve öfke ifade tarzları arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. \u0000Gereç ve Yöntem: Araştırma modeli betimsel ve ilişkisel tiptir. Çalışma grubunu Haliç Üniversitesi’nde 2019-2020 Eğitim-öğretim döneminde öğrenim görmekte olan, araştırmaya gönüllü olarak katılan 370 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada Sosyo-Demografik Bilgi Formu, Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği, UCLA Yalnızlık Ölçeği ve Öfke İfade Tarzı Ölçeği veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. \u0000Bulgular: Araştırmada genç erişkinlerin %64,9’unun kadın, %72,4’ünün 20 yaş, %24,9’unun aile içinde kayıp yaşadığı ve %84.9’unun bebeklik/çocukluk dönemi bakımını ailesinin üstlendiği belirlenmiştir. Genç erişkinlerin çocukluk çağı travma toplam puanı (x ̅=40.65; ss=11.42), öfke ifade tarzı toplam puanı (x ̅=76,29; ss=14,77) ve yalnızlık puanı (x ̅=35.89; ss=9.43) olarak tespit edilmiştir. \u0000Sonuç: Araştırma sonucunda, genç erişkinlerin çocukluk çağı travmalarının yalnızlık ve öfke ifade tarzları arasında pozitif yönde anlamlı düzeyde ilişki saptanmıştır. Artan çocukluk çağı travmaları ve öfke dışa vurumu olarak saldırganlık içeren davranışlar bu konuyla ilgili olan araştırmaların arttırılmasının önemini göstermektedir. Araştırmanın sonuçları psikoloji bilimine katkı sağlayacak ve ileride yapılacak benzer çalışmalara yol gösterici olacağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":32499,"journal":{"name":"Ege Tip Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67801428","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ege Tip DergisiPub Date : 2022-12-18DOI: 10.19161/etd.1209018
Ramin Verdi̇khanov, Nursen Karaca, Isik Alper
{"title":"I-Gel ve laringeal mask airway-supreme’in klinik performans yönünden karşılaştırılması: prospektif çalışma","authors":"Ramin Verdi̇khanov, Nursen Karaca, Isik Alper","doi":"10.19161/etd.1209018","DOIUrl":"https://doi.org/10.19161/etd.1209018","url":null,"abstract":"Amaç: Çalışmamızda; genel anestezi altında ürolojik cerrahi girişim planlanan hastalarda, ikinci jenerasyon supraglottik havayolu gereçlerinden I-gel ve LMA-Supreme’in (Laringeal Mask Airway- Supreme) klinik performans ve postoperatif faringolaringeal komplikasyonlar açısından karşılaştırılmasını amaçladık.\u0000Gereç ve Yöntem: Hastane etik kurul onayı (19-8.1T/53) ve hasta yazılı onamı alındıktan sonra, genel anestezi altında elektif ürolojik cerrahi planlanan, 18-65 yaş arası, ASA (The American Society of Anesthesiologists) skoru I-II olan, 120 hasta prospektif olarak çalışmamıza dahil edildi. Hastalar randomize olarak I-gel (n=60) ve LMA-Supreme (n=60) olarak iki gruba ayrıldı. İki grup; supraglottik havayolu gereci yerleştirme kolaylığı, yerleştirme süresi, ilk yerleştirmede başarı oranı, deneme sayısı, gastrik tüp yerleştirme kolaylığı, orofaringeal kaçak basıncı, intraoperatif ve postoperatif komplikasyonlar açısından karşılaştırıldı.\u0000Bulgular: Supraglottik havayolu gereci yerleştirme süresi I-gel grubunda anlamlı olarak daha kısa bulundu (p: 0,039). Tüm ölçüm zamanlarında, orofaringeal kaçak basıncı ‘mükemmel’ olan hasta sayısı I-gel grubunda daha yüksekti (p<0,05). Gastrik tüp yerleştirme, LMA-Supreme grubunda anlamlı olarak daha kolay bulundu (p: 0,029). Postoperatif 12. saat boğaz ağrısı (p: 0,049) ve ses kısıklığı (p:0,046) LMA-Supreme grubunda daha fazla görüldü. LMA-Supreme ve I-gel; yerleştirme kolaylığı, ilk yerleştirmede başarı oranı, deneme sayısı ve intraoperatif komplikasyonlar açısından benzer özelliklere sahipti.\u0000Sonuç: I-gel’de yerleştirme süresinin daha kısa, orofaringeal kaçağın ve postoperatif komplikasyonların daha az olması LMA-Supreme’e göre tercih nedeni olabilir.","PeriodicalId":32499,"journal":{"name":"Ege Tip Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67801628","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ege Tip DergisiPub Date : 2022-12-18DOI: 10.19161/etd.1208982
Sukriye Miray Kilincer Bozgul, F. Atilla, Gunes Ak, U. Türk, B. Barutcuoglu, G. Saydam, F. Şahin
{"title":"Evaluation of cardiovascular disease risk factors, inflammatory markers and subclinical atherosclerosis in patients with hemophilia","authors":"Sukriye Miray Kilincer Bozgul, F. Atilla, Gunes Ak, U. Türk, B. Barutcuoglu, G. Saydam, F. Şahin","doi":"10.19161/etd.1208982","DOIUrl":"https://doi.org/10.19161/etd.1208982","url":null,"abstract":"Aim: To assess and compare the risk factors of cardiovascular disease (CVD) between patients with hemophilia (PwH) and healthy controls in a single center cohort in Turkey.\u0000Material and Methods: Anthropometric parameters including height, weight, and body mass index were recorded. Fasting glucose, HbA1c, high sensitive C-Reactive Protein (hs-CRP), adiponectin, lipid parameters (total cholesterol, HDL-cholesterol, LDL-cholesterol, triglycerides) were assessed. International Physical Activity Questionnaires (IPAQ) and carotid intima media thickness (CIMT) measurements were performed. The data from PwH (n=80) and healthy controls (n=36) were compared. Independent associates of CIMT value were analyzed.\u0000Results: Hypertension, diabetes mellitus, metabolic syndrome and smoking frequencies were remarkable in PwH. Family history of CVD was significantly more frequent ( p=0.005) and when considered with IPAQ scores; PwH was much more sedentary than controls (p<0.001). Total cholesterol, LDL-cholesterol were significantly higher in the control group (p =0.003,=0.003) while hs-CRP levels were higher in PwH (p=0.009). Age and IPAQ score were significant independent predictors of CIMT (p=0.004 and 0.003, respectively).\u0000Conclusion: As a result of aging; PwH exposure to the same CVD risk factors as the general population. Screening for CVD risk factors in PwH other than hemophilia evaluation will be essential.","PeriodicalId":32499,"journal":{"name":"Ege Tip Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67801659","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ege Tip DergisiPub Date : 2022-11-10DOI: 10.19161/etd.1194656
E. Alçi
{"title":"Comparison of Needle Electrode and Endotracheal Tube Surface Electrode for Intraoperative Neuromonitoring During Thyroid and Parathyroid Surgery","authors":"E. Alçi","doi":"10.19161/etd.1194656","DOIUrl":"https://doi.org/10.19161/etd.1194656","url":null,"abstract":"Öz: \u0000Amaç: Yüzey elektrotlu endotrakeal tüp kullanılarak yapılan intraoperatif nöromonitörizasyon güvenli ve basit olması sebebiyle günümüzde en yaygın kullanılan teknik haline gelmiştir. Yüzey elektrotlu endotrakeal tüp ile intraoperatif nöromonitörizasyonun, yanlış pozitif sinyal kaybı gibi bazı dezavantajları vardır. Bu nedenle, tiroid kıkırdağına yerleştirilen elektrotlar, tiroaritenoid kasın ve RLS' nin fonksiyonunu değerlendirmek için alternatif bir araçtır. Bu çalışmanın amacı, tiroid ve paratiroid cerrahisinde uygulanan aralıklı intraoperatif nöromonitörizasyon esnasında tiroid kıkırdak iğne elektrotları ve standart endotrakeal tüp yüzey elektrotları beraber kullanılarak eşzamanlı olarak kaydedilen EMG sinyallerinin değerlendirilmesi ve karşılaştırılmasıdır. \u0000Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada tek merkezde, aralıklı intraoperatif nöromonitörizasyon sisteminin kayıt tarafı olarak hem tiroid kıkırdak iğne elektrotları hem de endotrakeal tüp yüzey elektrotları birlikte kullanılıp eş zamanlı olarak EMG sinyali kaydedilen ilk 21 tiroid ve paratiroid ameliyatının verileri retrospektif olarak analiz edilmiştir. \u0000Bulgular: Genel olarak, hem sağ hem de sol tarafta tiroid kıkırdak iğne elektrotlarından kaydedilen EMG genlikleri, her adımda (V1-R1-R2-V2) endotrakeal tüp yüzey elektrotlarından kaydedilenlerden belirgin olarak daha yüksek olarak saptanmıştır (tüm uyarı basamaklarında p","PeriodicalId":32499,"journal":{"name":"Ege Tip Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67801784","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}