{"title":"Dağ Kültü ve Divan Şiirinde Mitolojik Dağlar","authors":"Mehmet Oğuz Güler","doi":"10.59902/yazit.1255665","DOIUrl":"https://doi.org/10.59902/yazit.1255665","url":null,"abstract":"Mitolojik kültler içinde önemli bir yer tuttuğu düşünülen, yeryüzünün göğe yükselen parçaları olan dağlar; geçmişten günümüze edebiyatın her türünde, özellikle efsane, destan, masal, hikâye gibi nesir ağırlıklı metinlerde ve sayısız şiirde çeşitli sebeplerle kullanılmıştır. Dağlar; yüksekliği, ihtişamı, gökyüzüne ve Tanrı’ya yakınlığı, geçit vermeyişi, meydan okunacak bir karşıt güç kabul edilişi, gerektiğinde insanlar için bir sığınak olması gibi nedenlerle, bazen de bir benzetme unsuru olarak edebiyatta, özellikle de şiirlerde sıkça yer bulmuştur. Bu durum edebiyatta bir dağ kültünün doğmasına neden olmuştur. Dağ kültü hem Türklerde hem de yabancı milletlerde önemli bir mitolojik unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilhassa Divan şiirinde belirli dağ adlarının sıkça geçmesi dikkat çekicidir. Divan şairlerine ait çeşitli beyitlerde özellikle Kâf, Tûr, Bisütûn, Cûdi dağlarının mitolojik anlatımlar paralelinde şairler tarafından çeşitli şekillerde kullanıldığı gözlemlenmiştir. Makalede eski şiirlerdeki çeşitli örneklerden hareketle Divan edebiyatında hangi dağ adlarının daha sık kullanıldığı, hangi şairin hangi dağ adlarına şiirlerinde daha çok yer verdiği tespit edilmiş, bu dağ adlarının seçilme nedeni ve şiire kattığı özgünlük üzerinde durularak konunun önemi vurgulanmaya çalışılmıştır.","PeriodicalId":243985,"journal":{"name":"YAZIT Kültür Bilimleri Dergisi","volume":"23 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125913179","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Türk Kültüründe Domuz ve Beslenmeye Etki Eden Faktörler","authors":"Şükrü Büyükişiklar","doi":"10.59902/yazit.1288707","DOIUrl":"https://doi.org/10.59902/yazit.1288707","url":null,"abstract":"Beslenme kültürü, toplumların iktisadi ve sosyal hayatları ile ilgili önemli bilgiler vermektedir. Aynı zamanda toplumların beslenme kültürünü şekillendiren ve sınırlandıran birtakım faktörler vardır. Bunlar kültür, mitoloji, coğrafya, din, felsefe vb. gibi sıralanabilmektedir. Yukarıda saydığımız faktörler, kimi zaman bir toplumun beslenme kültürünü baştan aşağıya değiştirmiş kimi zaman belli başlı yiyecekleri sınırlandırmış, kimi zaman da bazı yiyeceklerin yenilmesi konusunda teşvik etmiştir. Kısıtlayıcı etmenleri ele aldığımızda, bazı toplumların beslenme kültürünün en kritik hayvanı olarak karşımıza domuz çıkmaktadır. Domuz, tarihten günümüze süregelen süreçte beslenme tarihinin en önemli halkalarından biri olurken aynı zamanda en çok yasaklanan hayvanlarından birisi olmuştur. Domuz beslenmesine ve tüketimine karşı oluşan negatifliğin Türk beslenme kültüründe de bulunması çalışmamızın başlangıcını oluşturmaktadır. Bu çalışmada öncelikle domuzun tarihçesi ve yayılma alanları hakkında genel bilgiler verildikten sonra, domuzun yasaklandığı toplumlardan bahsedilecektir. İlerleyen bölümlerde ise beslenmeye etki eden faktörler incelenecektir. Çalışmanın son bölümünde ise Türk kültüründe domuzun yeri ve domuza karşı oluşan bu negatifliğin nedenlerine, geçmiş ve günümüz arasındaki benzerliklerine yer verilecektir. Araştırma konusu birçok disiplini içerisine alması sebebiyle disiplinlerarası bir yöntemle incelenecektir. Bu bağlamda araştırma mitoloji, din, tarih ve kültür başlıkları içerisinde sınırlandırılarak ele alınmıştır.","PeriodicalId":243985,"journal":{"name":"YAZIT Kültür Bilimleri Dergisi","volume":"29 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116605451","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Kazak Folklorunda Hz. Nuh ve Kazıkurt Dağı Hakkında Efsaneler","authors":"Selma Aday","doi":"10.59902/yazit.1291262","DOIUrl":"https://doi.org/10.59902/yazit.1291262","url":null,"abstract":"Türk Dünyasında ve dünyanın belli bölgelerinde anlatılan gezgin efsane kavramı olarak adlandırabileceğimiz Nuh Tufanı ile ilgili efsaneler insanlığın ortak değerlerini anlatmaktadır. Kazak efsane geleneğinde gezgin efsanelerden toponomik efsaneler ilk sırada yer alırlar. Yer adlarının ortaya çıkışında tarihi ve efsanevi kişiliklerin başından geçtiğine inanılan olaylar etkin rol oynamıştır. Nuh tufanı, insanlık tarihi için yeniden canlanmanın, dirilişin adıdır. Bu yüzden her kültürde olduğu gibi Kazak folklorunda da bu olayla ilgili efsaneler anlatılmaktadır. Efsaneler, yer adlarının ortaya çıkışını gerçek ya da gerçek olduğuna inanılan olaylar neticesinde açıklamaktadır. Efsaneler teşekkül ettikleri yerlere anlam kazandırırlar. Bu nedenle Kazaklarda Kazıkurt ile ilgili efsanelerde dağın ortaya çıkışı, dağda aynı isimde bir evliyanın olduğu tasavvuru Kazak folklorunun inanç yapılarını ve kültürel kodlarını göstermektedir. Kazıkurt tarihi kayıtlarda ve menkıbevi anlatımlarda Türk kültür hayatında anlam taşıyan bir mekândır. Araştırmanın sonucunda, Kazıkurt Dağı ile ilgili efsanelerin sadece Kazak folklorunda değil, Türk Dünyasında ortak ve önemli bir yere sahip olduğu söylenebilir. Bu çalışmada, Güney Kazakistan bölgesinde anlatılan ve anız/apsana terimi içinde ele alınan Nuh Peygamber ve Kazıkurt Dağı ile ilgili anlatılan efsanelerin Kazak folklorundaki yeri ve bu efsanelerin kültürel boyutları karşılaştırma ve analizlerle incelenmeye çalışılmıştır.","PeriodicalId":243985,"journal":{"name":"YAZIT Kültür Bilimleri Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134390097","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Şah İsmail Hatayî (Divan, Dehnâme, Nasihatnâme and Anatolian Hatayîs)","authors":"M. Sever","doi":"10.59902/yazit.1286925","DOIUrl":"https://doi.org/10.59902/yazit.1286925","url":null,"abstract":"İbrahim Aslanoğlu’nun, pek çok araştırmacının (önsözde belirtildiği gibi S. N. Ergun, Azerbaycanlı araştırmacılar, Batılı Türkologlar) varlığından haberli olduğu, ancak içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığı Taşkent Nüshası’nı temel alarak hazırladığı Şah İsmail Hatayî (Divân, Dehnâme, Nasihatnâme ve Anadolu Hatayîleri) adlı eser, Türk edebiyatı açısından çok önemli bir eserdir. Çünkü Taşkent nüshası, Şah İsmail’in ve oğlu Şah Tahmasb’ın hattatı olan ve Hatayî’yi yakından tanıyan Nişaburlu Mahmut tarafından kaleme alınmıştır. Bu yönüyle de elde bulunan kaynakların en sağlamı olduğu söylenebilir. Pek çok kütüphanede bulunan cönklerdeki, mecmualardaki, vd. eserlerdeki Şah İsmail Hatayî mahlaslı şiirler, -Aslanoğlu’nun tespitiyle- yanlış olarak Bektaşî edebiyatının ürünlerine benzer, koşma tarzında nefesler söyleyen bir şair tipinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Oysa, başta Taşkent nüshası olmak üzere İstanbul dışındaki kütüphanelerde bulunan yazma eserlerde Hatayî’nin hece ölçüsüyle şiiri bulunmamaktadır. Aslanoğlu’nun daha önce Pir Sultan Abdallar konusundaki titizliğine, yanlışları ve yanılgıları giderme yönündeki çabalarına, bu eserinde de tanık olunmaktadır. Çalışmamızda, adı geçen eserin önemi, İbrahim Aslanoğlu’nun eserini meydana getirirken gösterdiği çabaları ve hassasiyeti değerlendirilmeye çalışılacaktır.","PeriodicalId":243985,"journal":{"name":"YAZIT Kültür Bilimleri Dergisi","volume":"72 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132901235","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Geleneksel Kültürün Yapılaşmış Çevreye Etkisi: Çerkes Kültürü Örneği","authors":"S. Akça","doi":"10.59902/yazit.1274258","DOIUrl":"https://doi.org/10.59902/yazit.1274258","url":null,"abstract":"Somut ve somut olmayan tüm kültürel değerler, toplumların kültürlerinin sürdürülebilirliği açısından önemlidir. Küreselleşmenin etkisi ile somut olmayan kültürel miras değişime ve dönüşüme uğrarken somut kültürel miras zaman içinde somut olmayan kültürel mirasa göre sürdürülebilirliğini daha iyi sağlayabilmektedir. Çalışmanın odak noktası olarak ele alınan geleneksel kültür kavramı, somut olmayan kültürel miras kapsamında, modern dünyanın tüm kültürel yönlerinin tarihsel temelini oluşturmaktadır. Son yıllarda küreselleşme ile birlikte kültürel çeşitlilikten tek tip kültürlülüğe doğru giden bir gelişim başlamıştır. Bu kapsamda ele alınan Çerkes kültürünün tarihsel süreç içerisindeki değişimi ve bunun yapısal çevresine yansıması konunun anlaşılmasına yardımcı olmuştur. Çalışmanın metodolojik temelini tarihsellik ve nesnellik ilkeleri oluşturmaktadır. Kültürel-mekânsal etkileşim yöntemi ile geleneksel Çerkes kültürünün tarihsel süreç içerisinde yapılaşmış çevresine etkisi açıklanmaktadır. Kültüre ait unsurların değişen zaman ve dış etkilerle birlikte yapısal çevre üzerindeki etkisi analiz edilmiştir. Gelenekleri açısından kadim bir toplum olan Çerkeslerin kültürü tarihsel süreç içerisinde çok değişmiş ve bu değişim yaşam alanlarına yansımıştır. Değişimin etkilerini azaltmak için, topluma ve çevreye sıkıca bağlı olan insanlar yaşayacakları alanı oluştururken geleneksel verilerden yararlanmalıdır. Böylece toplumun maddi ve manevi kültürünü içeren kültürel miras nesilden nesle aktarılabilir ve ait olduğu yerde hayatımızda hep bizimle kalır.","PeriodicalId":243985,"journal":{"name":"YAZIT Kültür Bilimleri Dergisi","volume":"218 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115731241","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}