{"title":"Immunoglobulin Levels in Children with COVID-19 and Impact on Hospital Admissions","authors":"Nurhan Kasap, O. Incealtin","doi":"10.32708/uutfd.1380760","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1380760","url":null,"abstract":"Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) salgını tüm dünyada bir sağlık krizine dönüşmüştür. Çocukların da erişkinler kadar Şiddetli Akut Solunum Sendromu Coronavirüs 2 (SARS-CoV-2) ile enfekte olabildikleri belirlenmiştir. Bu çalışmada, COVID-19 saptanan çocuklarda bakılan immunoglobulin seviyelerini ve hastane başvurularındaki etkisini araştırmayı amaçladık. Ocak 2020 ve Aralık 2022 tarihleri arasında hastaneye başvuran COVID-19 saptanan, immunoglobulin seviyeleri bakılan 138 çocuk hastanın; demografik özellikleri, klinik belirtileri ve laboratuvar sonuçları tıbbi kayıtlardan elde edilerek analiz edildi. Olguların %53’ü kız, %47’si erkekti ve yaş ortancaları 9 yıl (0,6–17,8) idi. En sık başvuru semptomları ateş (%52), öksürük (%45) ve gastrointestinal belirtilerdi (%9). IgG %34.5’inde, IgA %14’ünde ve IgM %21.6’sında düşük seviyelerde bulundu. Düşük IgG bulunan hastalarda; IgA, IgM ve IgE seviyelerinde de azalma olduğu saptandı (p0,05). Düşük IgA ve IgM seviyeleri olanlarda anlamlı oranda çocuk yoğun bakım ihtiyacı oldugu saptandı (p=0.049, p=0.011, sırasıyla). Uzayan yatış durumu (>15 gün) ile cinsiyet, IgG, IgA, IgM ve IgE arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki yoktu (p>0,05). Hipogammaglobulinemi olan COVID-19 tanılı çocuk hastalarda, genel popülasyona göre mortalite ve yoğun bakım yatış oranlarının daha yüksek olduğu bilinmektedir. Bulgularımız, COVID-19 ile başvuran, hastane yatış gereksinimi olan çocuk hastaların rutin değerlendirmesinde immunoglobulin seviyelerinin değerlendirilmesinin önemini vurgulamaktadır.","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139227150","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Role of Ferroptosis in Infectious Diseases","authors":"Ali Eren İski̇n, Ferah Budak","doi":"10.32708/uutfd.1337979","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1337979","url":null,"abstract":"Glutatyon ve glutatyon peroksidaz 4 (GPX4) gibi lipid onarım sistemleriyle kontrol edilen ve çoklu doymamış yağ asidi (polyunsaturated fatty acids; PUFA) biyosentezini de kapsayan, bir dizi enzimatik reaksiyon ile korele olan ölüm tipine ferroptoz adı verilir. Ferroptoz aynı zamanda, ferröz (Fe+2) demire bağımlı hücre ölüm tipi olarak tanımlanmıştır. Apoptoz, piroptoz, otofaji gibi diğer hücre ölüm yollarından farklı özellikler gösterir. Ferroptoz sırasında gözlemlenen en önemli morfolojik özellikler; mitokondride gözlenen küçülme ve membran yoğunluğudur. Biyokimyasal özellikler ise, hücre içi serbest demir miktarındaki artış ve lipid peroksidasyonudur. Ferroptoz, nörodejeneratif hastalıklar ve kanser gibi hastalıkların ortaya çıkmasında ve gelişiminde önemli rol oynaması nedeniyle çok sayıda araştırmanın odak noktası haline gelmiştir. Bu hastalıkların yanı sıra; GPX4, glutatyon (GSH) aktivitesinde azalma ve ortamda reaktif oksijen türlerinin (ROT) birikimi gibi olaylar ile birçok enfeksiyon hastalığında da ferroptoz süreci görülebilmektedir.","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"44 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139215395","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mine Özşen, Sahsine Tolunay, Selçuk Yilmazlar, Ahmet Bekar
{"title":"Pineal Bölge Tümörleri: Tek Merkez Deneyimi","authors":"Mine Özşen, Sahsine Tolunay, Selçuk Yilmazlar, Ahmet Bekar","doi":"10.32708/uutfd.1369032","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1369032","url":null,"abstract":"ÖZET Yetişkinlerde tüm intrakraniyal tümörlerin %1'inden azını, pediatrik grupta ise %3-11'ini oluşturan pineal bölge tümörleri oldukça heterojen bir gruptur. Bölgenin tümör ve lezyonlarını genel bir başlık altında toplayarak dört gruba ayırmak mümkündür. Bunlar germ hücreleri tümörler, pineal parankimal tümörler ve glioma gibi komşu yapılardan kaynaklanan tümörler ve diğerleri şeklindedir. Çalışmamıza merkezimizde 2005-2020 yılları arasında opere edilmiş tüm pineal bölge tümörleri dahil edildi. Olguların demografik bilgileri, ön tanı, tümör çapı, klinik ve radyolojik bilgileri, sağkalım durumu, nüks varlığı ve son kontrol tarihleri hastane veritabanından ve patoloji raporlarından elde edildi. Çalışmaya dahil edilen olgulara ait hematoksilen eozin boyalı preparatlar ile mevcutsa immünohistokimyasal ve histokimyasal çalışma yapılan preparatlar histopatolojik tanı ve grade açısından yeniden değerlendirildi. Olguların histopatolojik değerlendirmesinde 6 (%22,2) olgu menengioma, 5 (%18,5) olgu pineoblastoma, 4 (%14,8) olgu pineositoma, 2 (%7,4) olgu pineal bölgenin papiller tümörü, 2 (%7,4) olgu orta derecede farklılaşma gösteren pineal parankimal tümör, 2 (%7,4) olgu glioblastoma, 2 (%7,4) olgu germ hücreli tümör (germinoma ve matür kistik teratoma), 1 (%3,7) olgu oligodenrioglioma, 1 (%3,7) olgu pilositik astrositoma, 1 (%3,7) olgu metastatik karsinoma ve 1 (%3,7) olgu gliozis ve hemosiderin pigment birikimi şeklinde tanı aldı. Pineal bölge çeşitli benign ve malign natürde tümörlerin gözlenebildiği özel bir lokalizasyondur. Histopatolojik değerlendirme yapılmadan önce mutlaka olgunun klinik, laboratuvar ve radyolojik verilerine hakim olunmalıdır. Mikroskobik değerlendirme bölgenin sahip olduğu geniş tanı yelpazesi göz önünde bulundurularak, yapılmalı ve gerekli durumlarda immünohistokimyasal ve histokimyasal çalışmalardan yardım alınmalıdır.","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"223 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139241978","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"KNOWLEDGE, ATTITUDES AND BEHAVIORS TOWARDS SMOKING OF INDIVIDUALS WITH RHEUMATOLOGICAL DISEASES","authors":"Akif Doğan, Yavuz Pehlivan","doi":"10.32708/uutfd.1374855","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1374855","url":null,"abstract":"İnflamatuvar romatizmal hastalıklar (İRH) kronik hastalıklardır ve etiyolojisi net olarak bilinmemektedir. Etiyolojisinde genetik, otoimmünite ve çevrenin rol oynadığı düşünülmektedir. Sigara, İRH'nin etyopatogenezinde suçlanan ve prognozu kötüleştiren iyi bilinen çevresel faktörlerden biridir. Sigarayı bırakmak İRH'nin yönetiminde en önemli değiştirilebilir yaşam tarzı faktörüdür. Gereç ve yöntem: Romatoloji polikliniğine başvuran İRH'li hastalara 38 soruluk bir anket uygulandı. Çalışmaya 252'si (%74,6) kadın olmak üzere toplam 338 hasta dahil edildi. Hastaların 96'sı (%28,4) sigara içiyordu; 56'sı (%16,6) sigarayı bırakmıştı. Hastaların 186'sı (%55) sigaranın eklemlere zararlı olduğunu düşünürken, 136'sı (%40,5) hastalık belirtilerini artıracağını düşünüyordu. Ortalama Fagerström Nikotin Bağımlılık Testi (FNBT) puanı 2,67±2,6 idi. Sigara içenlerin 57'si (%66,3) eklem ağrısı olduğunda sigara içiyordu; 45'i (%51,7) sigarayı iyi bir arkadaş olarak tanımladı; 69'u (%90,8) benzer hastalıklara sahip kişilerin sigarayı bırakması gerektiğini düşünüyordu; 49'unun (%56,3) sigarayı bırakma konusunda aile hekimi, romatolog ve romatoloji hemşiresinden tavsiye aldığı belirlendi. İRH'li hastalarda sigara içme oranı yüksek olup, hastalığa bağlı bazı faktörler hastaların sigarayı bırakmasını engellemektedir. Eğitim, etkili ağrı tedavisi, stresle mücadelede yardım, sigarayı bırakma ve tekrar başlamama konusunda destek ve özel bırakma yöntemlerinin geliştirilmesi sigarayı bırakmayı kolaylaştırabilir.","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"55 5 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139250332","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Comparison of Apoptotic Effects of Rapamycin and Vemurafenib in Colorectal Cancer","authors":"Hilal Nakkaş, Tuba ÖZDEMİR SANCI, Beyza Ecem Öz Bedir, Emine Terzi","doi":"10.32708/uutfd.1376556","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1376556","url":null,"abstract":"Kolorektal kanser (KRK), dünyada en sık görülen üçüncü kanser türüdür. KRK’de ilk tedavi seçeneği cerrahi ve kemoterapidir. Uygulanan kemoterapiler KRK hastalarında direnç kazanarak kemoterapinin başarısız olmasına yol açmaktadır. Bu sebeple son yıllarda KRK gelişimi ve ilerlemesinde rol oynayan farklı moleküler mekanizmalar dikkat çekmektedir. mTOR ve MAPK sinyal yolaklarının KRK gelişiminde anahtar rol oynadığı bilinmektedir. Bu çalışmada, KRK hücrelerinde mTOR yolağı inhibitörü Rapamisin (RAPA) ve MAPK yolağı inhibitörü Vemurafenib (VMF)’in apoptotik etkilerinin gözlemlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmamızda, insan KRK hücreleri HT29 kültüre edilmiştir. RAPA ve VMF’nin HT29 KRK hücreleri üzerindeki uygun dozunun belirlenmesi için WST-1 testi yapılmıştır. RAPA ve VMF’nin HT29 hücreleri üzerine olan apoptotik etkilerinin belirlenmesi amacıyla akım sitometrisi yöntemi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p≤0.05 olarak kabul edilmiştir. Elde ettiğimiz verilere göre, HT29 hücrelerine uygulanacak olan RAPA ve VMF dozu 24.saatte sırasıyla 46,97 ve 35,84 µM olarak bulunmuştur. HT29 hücrelerinde RAPA’nın apoptoz üzerine olan etkisinin VMF’den daha etkin olduğu bulunmuştur (RAPA için;p","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"76 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139251568","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Uludağ Üniversitesi’nin Erişkin Periton Diyalizi Deneyimi","authors":"Esra Nur BÜLBÜL, Ayşegül ORUÇ, Mahmut YAVUZ","doi":"10.32708/uutfd.1360585","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1360585","url":null,"abstract":"Renal replasman tedavisi (RRT), son dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Periton diyalizi (PD), bir kateter aracılığıyla glikoz solüsyonunun periton boşluğuna verilerek belirli periyotlar halinde periton boşluğunda bekletilip boşaltılmasıyla uygulanır. Çalışmamızda Uludağ Üniversitesi'nde PD tedavisi uygulanan hastaların tüm klinik ve demografik özelliklerini (etiyolojik nedenleri, böbrek nakli veya hemodiyaliz (HD) öyküsü, PD tedavi modaliteleri ve süresi, hepatit serolojisi, kateter enfeksiyonu ve peritonit öyküsü) araştırmayı amaçladık. Çalışmaya 99 erişkin hasta dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 41,77 olup çoğunluğu erkek idi. PD ortalama tedavi süresi 92,12 aydı. Hastaların 35'inin aletli periton diyalizi (APD), 43'ünün sürekli ayaktan periton diyalizi (SAPD), 21'inin ise tedavi süreci boyunca her iki modaliteyi de uyguladıkları saptandı. APD uygulanan hastalarda tedavi süresinin daha uzun ve peritonit sıklığının daha fazla olduğu saptandı. Hastaların %26,3'ünde kronik böbrek hastalığının altta yatan nedeni saptanmazken, %16,2 sıklıkta glomerülonefrit ve bunu %12 sıklıkta hipertansiyon ve ürolojik nedenlerin izlediği gözlendi. Hastaların %65,9'unda gram pozitif bakterilerin neden olduğu peritonit saptandı ve en sık görülen patojen, koagülaz negatif Stafilokoklardı. Sonuç olarak, merkezimizde PD tedavisi halen uygulanmakta olup modalite seçimi ve RRT seçeneklerinin değişimi açısından enfeksiyonlar temel sorunlardan biri olarak görünmektedir.","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"79 4","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135868463","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Central Nervous System Infectious Diseases Mimicking Malignancies Clinoradiologically","authors":"Mine ÖZŞEN, Sahsine TOLUNAY, Havva Merve TURHAN, Şeref DOĞAN, Hasan KOCAELİ","doi":"10.32708/uutfd.1368973","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1368973","url":null,"abstract":"Santral sinir sistemi (SSS) enfeksiyonları gelişen tanı ve tedavi yöntemlerine rağmen hala önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir. Gözlenen şikayetlerin nonspesifik olması özellikle intrakranial tüberküloma ve beyin absesi başta olmak üzere çeşitli SSS enfeksiyon hastalığının klinikoradyolojik olarak malignitelerle karışabilmesine neden olmaktadır. Bu durum göz önünde bulundurularak çalışmamızda klinikoradyolojik olarak maligniteleri taklit eden SSS enfeksiyöz hastalıklarının klinikoradyolojik ve histomorfolojik özelliklerini olgularımız üzerinden paylaşarak bilimsel literatüre katkıda bulunmak amaçlanmıştır. Bu retrospektif çalışmada patoloji arşivi taranarak, 2010-2023 yılları arasında klinikoradyolojik bulgular doğrultusunda malignite ön tanısı ile opere edilen ancak histopatolojik değerlendirme sonucu santral sinir sisteminin enfeksiyon hastalıkları ile uyumlu tanı alan 19 olgu dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen 19 olgunun 8’i kadın, 11’i erkekti. Olguların ortalama yaş değeri 51+15,68 iken yaş dağılımı 21 ile 72 arasında değişmekteydi. Klinikoradyolojik bulgular doğrultusunda 6 olguya glial tümör, 3 olguya tümöral lezyon, 3 olguya neoplaziye bağlı patolojik kırık, 2 olguya meningioma, 2 olguya metastaz, 2 olguya sinir kılıfı tümörü ve 1 olguya hipofiz adenomu ön tanısı ile eksizyon planlandı. Histomorfolojik değerlendirmede olguların %52,6’sında nekrotizan granülomatöz iltihap, %15,8’inde süpüratif inflamasyon ve %10,5’inde kist hidatik ile uyumlu bulgular saptandı. SSS enfeksiyonları farklı predispozan durumlarda farklı etkenlerin neden olduğu, doğru ve etkin tedavi edilmediği takdirde morbidite ve mortalite oranları yüksek hastalıklardır. Bu hastalıkların santral sinir sisteminin primer ve metastatik maligniteleri ile örtüşen şikayet, semptom ve radyolojik bulguya sahip olması doğru tanı koymayı zorlaştıran durumlardır. Olguyu değerlendirirken ihtimaller akılda bulundurulmalı ve olgu klinik öyküsü ile birlikte bir bütün halinde değerlendirilmelidir.","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"22 9","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135820810","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Subacute Thyroiditis Associated with SARS-CoV-2 Vaccines: Pandemic Hospital Experience","authors":"Ayşen AKKURT KOCAELİ, Sümeyye MEMET","doi":"10.32708/uutfd.1367704","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1367704","url":null,"abstract":"Subakut tiroidit (SAT), kendi kendini sınırlayan inflamatuar bir hastalıktır. Bu çalışma, koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19) aşısıyla ilişkili subakut tiroidit vakalarının özelliklerini tanımlamayı amaçlamıştır. Retrospektif yapılan çalışmaya pandemi dönemi öncesi tanı alan 45 hasta ve COVİD-19 aşısından sonraki üç ay içinde SAT tanısı alan 19 hasta dahil edildi. Hastaların demografik, klinik özellikleri, laboratuvar parametreleri ve ultrasonografi bulguları kaydedildi. Ayrıca yaptırdıkları aşıların türü, aşı sonrası SAT ortaya çıkana kadar geçen süre, verilen tedavi ve tedaviye yanıt değerlendirildi. COVİD-19 aşısı ile ilişkili SAT grubu (Grup-1) (n=19) ile pandemi öncesi saptanan SAT grubunun (n=45) (Grup-2) demografik, klinik özellikleri, laboratuvar parametreleri ve aldıkları tedaviler benzerdi. Sadece serum C-reaktif protein ve ortalama eritrosit sedimantasyon hızı Grup-2’de Grup-1’e göre daha yüksekti (p","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"29 8","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134907380","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Şeyda GÜNAY-POLATKAN, Deniz SIĞIRLI, Çetin ALAK, Tunay ŞENTÜRK
{"title":"Tıp Fakültesi Öğrencilerinde Kalp Yetersizliği Bilgi ve Farkındalığının Değerlendirilmesi","authors":"Şeyda GÜNAY-POLATKAN, Deniz SIĞIRLI, Çetin ALAK, Tunay ŞENTÜRK","doi":"10.32708/uutfd.1338445","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1338445","url":null,"abstract":"Kalp yetersizliği, yaşlanan nüfus ve komorbiteler nedeniyle tüm dünyada prevalansı artış gösteren önemli bir sağlık sorunudur. Ne yazık ki belirtileri geç fark edilip uygun tedavinin başlanmasında gecikmeler olabilmektedir. Bu nedenle tüm branşlardaki hekimlerin kalp yetersizliği bilgi ve farkındalık düzeyinin yeterli olması büyük önem taşımaktadır. Bu araştırma ülkemizde tıp fakültesi öğrencilerinde kalp yetersizliği bilgi ve farkındalık düzeylerini değerlendirmek amacıyla yapılan ilk araştırmadır. Katılımcıların sosyo-demografik özelikleri ve kalp yetersizliğinin tanımı, nedenleri, belirti ve bulguları, komplikasyonları, tedavisi, kalp yetersizliğinde yaşam tarzı önerileri hakkındaki anket soruları ile kalp yetersizliği bilgi ve farkındalık düzeyleri değerlendirilmiştir. Anket soruları literatürde yer alan çalışmalar ışığında araştırma ekibi tarafından oluşturulmuştur. Çalışmaya 134 kadın (%49,8) ve 135 erkek (%50,2) toplam 269 öğrenci katılmıştır. Öğrencilerin %58,7’si 1. sınıf ve %41,3’ü 6. sınıf tıp fakültesi öğrencilerinden oluşmaktadır. Doğru cevaplanan soru yüzdeleri değerlendirldiğinde 6. sınıf öğrencileri 1. sınıf öğrencilerine göre daha fazla doğru yanıt vermiştir ( median [min-maks] %80,9 [48,9-97,9] vs median [min-maks] %68,1 [2,1-93,6],p","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"95 2-3","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134908711","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"QUALITY of LIFE IN PARKINSON'S PATIENTS ROLES of NURSES and CARE GIVERS","authors":"Aylin ŞEN, Fatma AZİZOĞLU, Sibel ERKAL İLHAN","doi":"10.32708/uutfd.1324662","DOIUrl":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1324662","url":null,"abstract":"ÖZET
 Parkinson Hastalığı toplumda yaygın görülen nörodejeneratif bir hastalık olup, prevalansı yaşın ilerlemesiyle birlikte artmaktadır. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde bireylerin yaşam kalitesi düşmekte, hastaların bakım gereksinimleri ve bakım vericilere olan bağımlılıkları giderek artmaktadır. Tedavi yöntemlerinin sürekli gelişmesiyle birlikte Parkinson Hastalığı sürecinde hemşire ve bakım vericilerin rolleri daha önemli hale gelmektedir. Parkinson hastalığı sürekli izlem, eğitim ve sosyal destek gerektirmektedir. Hasta ve hastaya bakım verenlerin Parkinson Hastalığı ile ilgili hastalığa uyumunun sağlanması, toplumsal farkındalığın desteklenmesi için doğru hemşirelik yaklaşımlarının belirlenmesi, alana yönelik araştırmalar yapılması gerekmektedir. Bu alanda uzman hemşireye gereksinim sürekli artmaktadır. Bu çalışmada, Parkinson hastalığı, tedavi yöntemleri ve Parkinson tanısı almış hastaların yaşam kalitesini yükseltmek için sağlık bakımı profesyonelleri ve hasta bakım vericileri rollerinin incelenmesi amaçlanmıştır.","PeriodicalId":101995,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134909441","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}