{"title":"Endüstriyel Olarak Üretilmiş Eritme Peynirlerde Aflatoksin M1 Kalıntılarının Araştırılması: Ankara İli Örneği","authors":"Hande Mortaş, Süleyman Köse, Saniye Bilici","doi":"10.33076/2022.bdd.1573","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1573","url":null,"abstract":"Amaç: Süt ve süt ürünleri yenilebilir hayvan dokuları arasında en fazla aflatoksin kalıntısı içeren besin grubudur. Aspergillus flavus, Aspergillus parasiticus gibi küf türleri tarafından üretilen yüksek düzeyde toksik sekonder metabolitlerden aflatoksin B1 ile kontamine olmuş yemler ile beslenen hayvanların sütlerinde aflatoksin M1 düzeylerinin arttığı bilinmektedir. Isıl işlem uygulamalarına dirençli olan aflatoksin M1’in süt ürünlerinde konsantrasyonlarının mevzuata uygunluğunun değerlendirilmesi halk sağlığı açısından önem taşımaktadır. Bu çalışmada, ambalajlı eritme peynirlerdeki aflatoksin M1 düzeylerinin araştırılması amaçlanmıştır. \u0000Gereç ve Yöntem: Ankara’da bulunan perakendeciler ve toptancılarda satılan ambalajlı eritme peynirleri bizzat araştırmacılar tarafından toplanmıştır. Çalışma kapsamında farklı markalardan 83 adet ambalajlı eritme peyniri (32 tost peyniri, 7 burger peyniri, 17 krem peynir, 11 üçgen peynir ve 16 dil vb. diğer peynirler) değerlendirmeye alınmıştır. Peynirlerdeki aflatoksin M1 düzeyleri kantitatif ELISA yöntemiyle analiz edilmiştir. \u0000Bulgular: Çalışma kapsamında değerlendirmeye alınan ambalajlı eritme peynirlerinin aflatoksin M1 içeriğinin ortalama 14.42±12.69 ppt olduğu, eritme peynir çeşitlerinden en yüksek ortalama değerin tost (18.82±16.43 ppt) ve dil vb. diğer peynirlerde (19.79±10.06 ppt) bulunduğu saptanmıştır. Çalışmada değerlendirilen 83 adet ambalajlı eritme peynirlerinden yalnızca birinin (%1.2) mevzuatta belirtilen limiti aştığı saptanmıştır. \u0000Sonuç: Ankara’da satışa sunulan ambalajlı eritme peynirlerinin tamamına yakınının, mevzuatta belirlenen aflatoksin M1 limitlerini aşmadığı gösterilmiştir. Aflatoksin M1’in sağlık üzerine kanıtlanan olumsuz etkileri sebebiyle günlük maruziyetin azaltılması önemlidir. Bu doğrultuda, gelecekte yapılacak çalışmalarda diğer süt ve ürünlerinde de aflatoksin M1 düzeylerinin değerlendirilmesi önerilir.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"19 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"84402156","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"COVID-19 Döneminde Diyetisyenlerdeki Sağlık Anksiyetesi, Koronavirüs Anksiyetesi ve Sağlıklı Beslenme Kaygısı Arasındaki İlişkilerin Değerlendirilmesi","authors":"A. E. Güngör, Birgül Dağ, Banu Süzen, Ayhan Dağ","doi":"10.33076/2022.bdd.1538","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1538","url":null,"abstract":"Amaç: COVID-19 pandemisinde sağlık anksiyetesi ve koronavirüs anksiyetesinin diyetisyenlerin sağlıklı beslenme kaygısı üzerindeki etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. \u0000Bireyler ve Yöntem: Araştırma Türkiye Diyetisyenler Derneği üyesi diyetisyenler ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcılara gönderilen elektronik anket formu ile Sağlık Anksiyetesi Ölçeği (SAÖ), Koronavirüs Anksiyetesi Ölçeği Kısa Formu (KAÖ) ve Sağlıklı Beslenmeye Duyulan Aşırı Duyarlı Tutum Ölçeği (ORTO-15) uygulanmıştır. \u0000Bulgular: Araştırmaya 451’i kadın ve 65’i erkek toplam 516 diyetisyen katılmıştır. Kadın ve erkek diyetisyenlerde SAÖ medyan puanları sırasıyla 33 ve 31’dir (p=0.038). KAÖ medyan puanı kadın ve erkek diyetisyenler için sırasıyla 2.2 ve 1.5 iken (p<0.001), ORTO-15 puanı kadın diyetisyenlerde 37.55, erkek diyetisyenlerde 38.41 olarak bulunmuştur (p=0.164). Diyetisyenlerin cinsiyeti, eğitimi, supleman kullanımı, ara öğün sayısı koronavirüs anksiyetesi ve ortoreksiya nervoza durumu üzerinde fark yaratmamaktadır (p>0.05). Ortoreksik diyetisyenler daha fazla sayıda ana öğün tüketmektedir (p<0.007). SAÖ medyan puanı daha yüksek olan diyetisyenlerin KAÖ medyan puanları ile pozitif yönlü ve orta düzeyde anlamlı bir ilişki (r=0.747, p<0.001) var iken ORTO-15 için negatif zayıf derecede korelasyon olduğu saptanmıştır (p<0.001). SAÖ puanları arttıkça KAÖ puanlarında %45.7’lik artma bulunmuştur. \u0000Sonuç: Sağlık anksiyetesi yüksek olan diyetisyenlerin koronavirüs anksiyetesi de yüksek bulunmuş ancak ortoreksik olmadıkları saptanmıştır. Koronavirüs anksiyetesi ve sağlık anksiyetesi olan diyetisyenlerde ortoreksiya nervoza belirlenmemiştir.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"12 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"85234526","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Çocuk Besin Reddi Ölçeği’nin Türkçe Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması","authors":"Seda Şengüzel, Elvan Yılmaz Akyüz","doi":"10.33076/2022.bdd.1545","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1545","url":null,"abstract":"Amaç: Besin reddini 2-7 yaş arasında ölçmeye yarayan Çocuk Besin Reddi Ölçeği (ÇBRÖ)’nin geçerlik ve güvenirlik çalışmasını yaparak Türkçeye uyarlaması amaçlanmıştır. \u0000Bireyler ve Yöntem: Bu çalışma Mart-Mayıs 2021 tarihleri arasında çevrimiçi platform üzerinden 2-7 yaş arası çocuğu olan 195 birey ile gerçekleştirilmiştir. Ölçek çevir-geri çevir yöntemi ile Türkçeye uyarlanmıştır. Ölçeğin orjinali 2 alt boyuttan oluşan 11 madde içermektedir. Geçerlik analizleri için açıklayıcı faktör analizi ve doğrulayıcı faktör analizi yapılmış olup uyum indeksleri değerlendirilmiştir. Güvenirlik analizi için Cronbach alpha iç tutarlılık katsayısı kullanılmıştır. İstatistiksel analizler Statistical Package for Social Sicences (SPSS) versiyon 16.0 ve AMOS 24.0 kullanılarak yapılmıştır. Anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edilmiştir. \u0000Bulgular: Ölçekten ÇBRÖ-5 (P10) maddesi, iki ayrı boyut tarafından açıklandığı ve faktör yük değerleri arasındaki fark 0,10’dan düşük olduğu için çıkartılmıştır. On madde ve 2 alt boyutu kabul edilen nihai ölçek için, uyum indekslerinin kabul edilebilir seviyede olduğu, iç tutarlılığın seçicilik alt boyutu için oldukça güvenilir, neofobi alt boyutu ve ölçek toplamı için yüksek derecede güvenilir olduğu saptanmıştır. Çocukların besin reddine ilişkin ölçek puan ortalaması 30.45±6.41 olarak bulunmuştur. \u0000Sonuç: Çocuk Besin Reddi Ölçeği’nin Türkçe uyarlamasının besin reddini ölçmek için geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu belirlenmiştir.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"48 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"91278421","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İleri Glikasyon Son Ürünlerinin Diyabet Komplikasyonları Üzerine Etkileri: Bir Derleme","authors":"Büşra Demirer, Hülya Yardimci","doi":"10.33076/2022.bdd.1516","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1516","url":null,"abstract":"İleri glikasyon son ürünleri (AGE), fizyolojik olarak vücutta sentezlenen heterojen bir grup bileşiktir. Bunun dışında ekzojen olarak da vücuda beslenme ve sigara yolu ile alınabilmektedir. Vücutta artan seviyelerdeki AGE’lerin diyabet başta olmak üzere pek çok patoloji gelişimi ile ilişkisi bulunmaktadır. AGE’lerin diyabet patofizyolojisi üzerindeki etki mekanizmasına dair oldukça fazla yolak önerilse de temel olarak doğrudan ve dolaylı olmak üzere iki mekanizmadan bahsedilmektedir. Doğrudan mekanizmada, plazmada artan seviyelerdeki AGE’ler hücre hasarına sebep olabilmekte ve diyabet ve diyabet komplikasyonları üzerinde etki gösterebilmektedir. Dolaylı olarak ise diyabetik durumda plazma glukoz seviyesinin artması ile glikatlanan çeşitli yapısal proteinler işlevini kaybetmekte ve serbest radikal üretimi indüklenmektedir. Diyabet patogenezinde AGE’lerin rolü ile ilgili kanıtlar arttıkça, özellikle ekzojen AGE kaynağı olan besinler ile alınan AGE miktarının önemi ortaya çıkmaktadır. Bu noktada diyetsel AGE alımının kısıtlanmasının önemli bir strateji olacağı düşünülmektedir. Bu derleme çalışmada ileri glikasyon son ürünlerinin diyabet komplikasyonları üzerine etkilerinin güncel literatür bilgileri eşliğinde değerlendirilmesi amaçlanmıştır.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"9 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"89812981","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Dijital Sağlık: Beslenme ve Diyetetik Bilim Dalında Yaklaşım","authors":"A. G. Pekcan","doi":"10.33076/2022.bdd.1644","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1644","url":null,"abstract":"Dijital sağlık bakımının eSağlık, teletıp, teleizleme ve dijital terapötik uygulamaları kapsadığı rapor edilmektedir. Dijital sağlık, telesağlık ve eSağlık birbiri yerine geçen terimler olarak ele alınmakta, sağlık bakım hizmetlerini telekomünikasyon veya dijital teknoloji ile destekleyerek sağlık bakım hizmetlerini desteklemek veya geliştirmek olarak tanımlanmaktadır. eSağlık’ın sağlık hizmetlerinin her basamağının (önleme, tanı, karar verme, tedavi/müdahale ve izleme) bir parçası olabileceği belirtilmektedir. Teletıp sağlık hizmetlerinin sağlık profesyonelleri tarafından telekomünikasyon platformlarının kullanılarak uzaktan sağlanmasıdır. Sağlık bakım hizmetleri, örneğin hastanın değerlendirilmesi, tanı konulması veya tedavisi süreçlerini içermektedir. Bu uygulamanın etik ve yasal boyutları da dikkate alınmalıdır. Teleizleme ise dijital teknolojiyi kullanarak sık sık veya düzenli olarak bireyin/hastanın yaşamsal belirtilerini veya belirtilerinin izlenmesini kapsamaktadır. Dijital tedavinin de tıbbi kılavuzlara ve iyi uygulamalara dayalı olarak algoritmaları kapsamasının gerekliliği vurgulanmaktadır. Dijital sağlık tüm ülkelerde çoklu bulaşıcı olamayan kronik hastalıkları olan yaşlı popülasyonunda sağlık hizmetlerinin sunulmasına destek sağlamaktadır. Özellikle COVID-19 pandemisi sürecinde sağlık hizmetlerine erişim ve sunum sorun oluşturmuştur. Dijital sağlık teknolojileri bireyselleştirilmiş (kişiselleştirilmiş) beslenme hizmetlerinin sunulmasına kişisel verilerin ve teknoloji destekli sunum yöntemlerinin kullanılması ile destek olabilmektedir. Alışılmış veya geleneksel diyetetik hizmetlerinin tüm ülkelerde dijital değişikliklere uğradığı, duyarlı ve yüksek kalite beslenme bakımının dijital değişiklikler ile desteklendiği de görülmektedir. Diyetisyenlerin de bu teknolojik gelişmelerle yan yana durması, bu dönüşümde lider olması, sadece uygulayıcı olmaması bir zorunluluktur. Böylece diyetisyenler günümüzde ve aynı zamanda da gelecekte kanıta dayalı beslenme uygulamalarında başarılı olabilir ve etkilerini artırabilirler.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"33 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"81100684","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Epigenetik Mekanizmalar: Maternal Makro Besin Ögesi Alımının Etkileri","authors":"Kadriye Elif İmre, Aslı Akyol Mutlu","doi":"10.33076/2022.bdd.1534","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1534","url":null,"abstract":"Epidemiyolojik çalışmalar, hassas gelişim evrelerinde alınan maternal besin ögelerinin, yavrularda yaşamın ilerleyen döneminde gelişebilecek kanser, obezite, diyabet, hipertansiyon gibi bulaşıcı olmayan kronik hastalıklara yatkınlığın artmasında önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Maternal beslenme durumunun sonraki jenerasyonların kronik hastalık riskini nasıl etkilediği sorusu epigenetik mekanizmalar ile açıklanabilmektedir. Epigenetik mekanizmalar, erken dönem beslenme varyasyonları ile uzun dönem fizyolojik etkileri arasındaki ilişkiyi gen ekspresyonlarının deoksiribonükleik asit (DNA) metilasyonu ya da histon asetilasyonu gibi modifikasyonları ile açığa çıkartmaktadır. Epigenetik dinamiklerin, karbonhidrat, yağ ve protein gibi makro besin ögelerinin maternal beslenmeyle yetersiz ya da aşırı alımına karşı duyarlı olduğu bilinmektedir. Deneysel hayvan modelleri ve retrospektif kohort çalışmaları, maternal diyetin makro besin ögesi örüntüsünün yavrunun epigenetik kodlamasını değiştirerek metabolik bozuklukların gelişimine katkıda bulunduğunu göstermektedir. Bu derlemenin amacı gelişimin kritik evrelerinde alınan maternal makro besin ögesi içeriklerinin epigenetik mekanizmalar üzerine etkisini güncel literatüre dayanarak incelemektir.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"134 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"80265434","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Obez Adölesanlarda Egzersiz Sonrası Enerji Alımı ve İştah: Sistematik Derleme","authors":"Özlem Deniz Taşbaş, Meral Küçük Yetgin","doi":"10.33076/2022.bdd.1506","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1506","url":null,"abstract":"Son yıllarda fiziksel hareketsizliğin artmasına bağlı olarak adölesan dönem obezitesi önemli bir sağlık problemi haline gelmiştir. Özellikle Covid-19 küresel salgını sebebiyle obezite prevelansının daha da artacağı öngörülmektedir. Yaşam tarzı değişikliği stratejisi olarak temelde hem enerji alımının azaltılması hem de enerji harcamasının artırılması önerilmektedir. Obez adölesanlarda genellikle orta şiddette (%40-75 VO2max) aerobik egzersizler önerilmektedir. Bununla birlikte egzersiz şiddetinden bağımsız olarak farklı egzersiz modellerinin obezite tedavisindeki etkisi araştırılmaya devam edilmektedir. Ancak obezite tedavisinde egzersizin iştah üzerindeki değişimleri de dikkate alınmalıdır. Obez adölesanlarda egzersiz sonrası enerji alımı ve iştah değişimlerini derleyen araştırmamızın sonuçlarına göre akut egzersiz müdahalesinin, sonraki subjektif iştah duygularını değiştirmeden enerji alımını azalttığı görülmektedir. Bununla birlikte egzersiz ile öğün arasındaki zamanlamanın enerji alımı üzerine etkisi olmaksızın; açlık, doygunluk, yemek yeme arzusu gibi duyguların ve besinlere yönelim üzerine etkisi olduğu sonucuna varılmıştır. Türü, şiddeti, sıklığı ve süresi programlanmış egzersiz modellerinin obezite tanılı adölesanlarda enerji alımı ve iştah üzerine etkilerini inceleyen daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"40 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"86820895","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Sokak Sütlerinde Gizli Tehlike: Antibiyotik Kalıntısı","authors":"Hande Mortaş, Semra Navruz Varlı, Saniye Bilici","doi":"10.33076/2022.bdd.1551","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1551","url":null,"abstract":"Amaç: Süt hayvanlarının sağlığını korumak amacıyla kullanılan antibiyotiklerin sütlerde bıraktığı antibiyotik kalıntıları insan sağlığını önemli derecede tehdit etmektedir. Ayrıca sütteki antibiyotik kalıntılarının ısıl işlemlerle nötralize edilemediği de bildirilmektedir. Bu nedenlerle denetimsiz satılan çiğ sütlerin antibiyotik kalıntısı açısından değerlendirilmesi son derece önemlidir. Bu çalışmada, Ankara ilinde sokakta satılan çiğ sütlerin içerdiği antibiyotik kalıntılarının araştırılması amaçlanmıştır. \u0000Gereç ve Yöntem: Bu çalışmanın örneklemini oluşturan sokak sütlerinin Ankara ilini temsil etmesi için Ankara’nın en yoğun nüfusa sahip 9 ilçesinden nüfus yoğunluklarına göre belirlenen sayılarda toplam 60 adet sokak sütü numunesi araştırmacılar tarafından toplanmıştır. Alınan sokak sütleri Idexx Snap ST Plus DUO kullanılarak antibiyotik kalıntıları açısından araştırılmıştır. \u0000Bulgular: Çalışmada alınan sokak sütü numunelerinin toplam %30’unda antibiyotik kalıntı miktarlarının yönetmelikte belirlenen limitleri aştığı tespit edilmiştir. Bunlardan %28.3’ünün (n=17) beta-laktam kalıntı içeriğinin, %1.7’sinin (n=1) ise tetrasiklin kalıntı içeriğinin mevzuatta belirlenen limitlerin üzerinde olduğu saptanmıştır. \u0000Sonuç: Ankara’da satışa sunulan sokak sütlerinde tespit edilen antibiyotik kalıntılarının mevzuata uygun olmaması, antibiyotik kalıntı maruziyetinin neden olabileceği sağlık risklerinin yanı sıra antibiyotik direnci gelişimine de katkı sağlayabileceği için endişe vericidir. Son yıllarda doğal olduğu düşüncesi ile artan çiğ süt tüketim eğilimi de göz önünde bulundurulduğunda denetimsiz olarak satılan sokak sütlerinin satışı ile ilgili yaptırım ve denetimlerin arttırılması ve bu konuda tüketicilerin bilinçlendirilmesi önemlidir.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"53 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83501101","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Sleeve Gastrektomi Sonrası Dehidrasyona Bağlı Oluşan Biyokimyasal Değişiklikler ve Tıbbi Beslenme Tedavisi: Olgu Sunumu","authors":"Aygün Kuyumcu","doi":"10.33076/2022.bdd.1637","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1637","url":null,"abstract":"Adipoz dokunun hastalık oluşturacak düzeyde artması, obezite olarak tanımlanmaktadır. Obezite dünyada ve ülkemizde en sık görülen sağlık sorunlarından biridir. Bariatrik cerrahi, morbid obezite ve buna bağlı olarak gelişen metabolik komplikasyonların tedavisinde en etkili yöntemdir. Operasyon sonrası dönemde uygulanacak tıbbi beslenme tedavisinin ilkeleri rehberlerde tanımlanmıştır. Tüm operasyon türlerinde uygulanan katı ve sıvı besinlerin farklı zamanlarda tüketilmesi ilkesi ve tüketilen besin miktarlarının az olması nedeniyle hastaların sıvı alımları yetersiz olabilmektedir. Beslenme durumunun takibi, besin ögesi yetersizliklerini ve beden ağırlığının geri kazanılmasını engellemek ve operasyona bağlı olarak gelişebilen yan bulguları yönetebilmek açısından önemlidir. Hasta takibinde protokolleri dikkatle uygulamanın yanı sıra hastanın kendini ifade etmesine müsaade etmek, suçlamadan, beslenme davranışlarını değiştirmeye uygun sürelerde tıbbi beslenme programları planlamak, sağlığı korumak, kaybedilen vücut ağırlığının geri kazanılmasını engellemek ve hidrasyonu sağlamak önemlidir. Bu makalede operasyon öncesi birçok hastalık tanısı olan ve sleeve gastrektomi geçirmiş bir olguda gelişen dehidrasyonun sonuçları ve tıbbi beslenme tedavisi ile izlemi tartışılmıştır.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"66 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"84762301","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Pandemi Döneminde Bireylerin Antropometrik Ölçüm ve Fiziksel Aktivite Düzeylerindeki Değişimlerin Yeme Bağımlılığı Durumuna Göre Değerlendirilmesi","authors":"Özge Mengi Çelik, Merve Şeyda Karaçil Ermumcu","doi":"10.33076/2022.bdd.1553","DOIUrl":"https://doi.org/10.33076/2022.bdd.1553","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmada pandemi döneminde bireylerin antropometrik ölçümlerinde ve fiziksel aktivite düzeylerinde meydana gelen değişimlerin yeme bağımlılığıyla olan ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. \u0000Bireyler ve Yöntem: Çalışmaya 19-65 yaş arası 288 yetişkin birey (248 kadın, 40 erkek) dahil edilmiştir. Çalışma verileri web-tabanlı anket formu yardımıyla toplanmıştır. Anket formu ile bireylerin sosyo-demografik özellikleri ve antropometrik ölçümleri sorgulanmıştır. Bireylerin yeme bağımlılığı durumu Yale Yeme Bağımlılığı Ölçeği ve fiziksel aktivite durumları Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi kısa formu aracılığıyla değerlendirilmiştir. \u0000Bulgular: Bireylerin %23.0’ında yeme bağımlılığı vardır. Yeme bağımlılığı olan bireylerin beden kütle indeksi (BKİ) ve bel/boy oranı değerlerinin, yeme bağımlılığı olmayan gruba göre anlamlı olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır (p<0.05). Aşırı yeme isteği uyandırdığı için ekmek, simit, pizza/lahmacun/döner, poğaça/açma, patates kızartması, makarna, muz, şeker/şekerleme ve cips gibi besinlerle sorun yaşayan bireylerin oranı yeme bağımlılığı olan bireylerde, yeme bağımlılığı olmayan bireylere göre anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur (p<0.05). Yeme bağımlılığı olan ve olmayan bireylerde pandemi ile fiziksel aktivite düzeyinde anlamlı azalma saptanmıştır (p<0.05). Yeme bağımlılığı olan bireylerde pandemi ile BKİ ve bel/boy oranı değerlerinde anlamlı artış belirlenmiştir (p<0.05). Ayrıca yeme bağımlılığı olan kadın bireylerde pandemi ile vücut ağırlığı ve bel çevresi değerlerinde anlamlı artış saptanmıştır (p<0.05). \u0000Sonuç: Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre pandemi döneminde yeme bağımlılığı ile antropometrik ölçümler arasında ilişki olduğu ve yeme bağımlılığı durumundan bağımsız olarak bireylerin fiziksel aktivite düzeylerinde azalma olduğu saptanmıştır.","PeriodicalId":85008,"journal":{"name":"Journal of nutrition and dietetics","volume":"2 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83166878","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}