{"title":"Türkiye’de ve Amerika Birleşik Devletleri’nde Engellilik ve Politikasını Şekillendiren Sosyokültürel Değerlerin Keşfi ve Makul Düzenleme Bağlamında Karşılaştırmalı Analizi","authors":"Fatma Kahraman Güloğlu","doi":"10.12658/m0662","DOIUrl":"https://doi.org/10.12658/m0662","url":null,"abstract":"Toplumsal bir olgu olan engelliliğe dair sosyal politikaların aktif olarak hayata geçirilebilmesi için o toplumda engellilik ve politikasını şekillendiren sosyokültürel değerlerin bilinmesi gereklidir. Bu çalışmanın amacı; Türkiye’de ve Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) engellilik ve politikasını şekillendiren sosyokültürel değerleri keşfederek bu değerlerin her iki toplumdaki engelliliğe dair çalışmalarla nasıl bir karşılıklı etkileşim içinde olduğunu tartışmak ve makul düzenleme bağlamında her iki ülkedeki çalışmaları karşılaştırmaktır. Tarihsel karşılaştırmalı araştırma türlerinden karşılaştırmalı örnek olay inceleme araştırması ile yürütülen bu çalışmada, tarihsel süreçte engellilik ve politikasını şekillendiren sosyokültürel değerler var olan araştırmalar ve uygulamalar üzerinden yorumlayıcı yaklaşımla karşılaştırılmıştır. Çalışmanın sonucuna göre Türkiye’de engellilik ve politikasını “muhtaç olana yardım ve güçlü aile bağları” ile Avrupa Birliği’ne (AB) uyum ve Birleşmiş Milletler Engelli Haklarına İlişkin Sözleşme’nin (BM EHİS) uygulanma sürecinde “insan hakları ve ayrımcılığı önleme” sosyokültürel değerleri birlikte şekillendirmektedir. ABD’de ise engellilik ve politikasını “bireysellik, bağımsız yaşam, ayrımcılığa karşı olma ve yurttaş hakları” sosyokültürel değerleri şekillendirmektedir. ABD’de ortaya çıkan makul düzenleme kavramı ABD’nin engelliliği şekillendiren sosyokültürel değerlerinin tamamıyla uyumludur. Türkiye’ye BM EHİS’le giren kavram engelliliği şekillendiren insan hakları ve ayrımcılığı önleme sosyokültürel değerleriyle uyumludur. Her iki ülkede engelliliğe dair teorik arka plan ve uygulama çalışmalarının başarılı olabilmesi için bu sosyokültürel değerlerin farkında olunması gereklidir.","PeriodicalId":53769,"journal":{"name":"Insan & Toplum-The Journal of Humanity & Society","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"81423289","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Hervieu-Léger Sosyolojisi: Gelenek, Din ve Hafıza İlişkiselliğinde Bir Sekülerleşme Analizi","authors":"M. Dereli","doi":"10.12658/m0678","DOIUrl":"https://doi.org/10.12658/m0678","url":null,"abstract":"Modern dünyada dinin geleceği meselesi, sosyolojik tartışmaların merkezinde yer almaktadır. Modern dönemlerde kurumsal yapısı, etkinlik alanı ve toplumsal hayattaki pratik karşılığı gibi hususlarda dinin önemli değişimlerle karşı karşıya kaldığı şeklinde yaygın bir kanaat bulunsa da bu değişimin mahiyetine ve gelecekteki yönelimine dair farklı bakış açıları söz konusudur. Literatürde genel olarak “sekülerleşme tartışmaları” olarak yaygınlaşan ve çoğunlukla din sosyolojisi disiplini çerçevesinde seyreden bu fikir işçiliğine dikkat çekici görüşleriyle önemli katkılarda bulunan araştırmacılardan biri Fransız din sosyoloğu Daniéle Hervieu-Léger’dir. Hervieu-Léger gelenek, kuşak ve hafıza üçgeninde dine ve dindarlığa yeni tanımlar getirmesi ve bu analizleri üzerinden sekülerleşme tartışmalarına farklı bir ufuk kazandırması bakımından yabancı literatürde hatırı sayılır araştırmalara konu yapılmasına rağmen Türkçe yazında kendisine neredeyse hiç yer bulamamıştır. Hervieu-Léger sosyolojisinin hangi sacayaklar üzerinde yükseldiği ve sekülerleşme tartışmalarında nasıl bir konum aldığı araştırma sorusuna odaklanan bu makale, bir din sosyoloğu olarak Hervieu-Léger’in entelektüel portresini çizmeyi hedeflemektedir. Hervieu- Léger’in Türkçe literatürde ilk kez bir çalışmanın doğrudan konusu haline getirildiği bu makalede, kendi çalışmalarının yanında onun düşüncelerine olumlu-olumsuz eleştiriler yönelten eserler de literatür taraması yöntemiyle incelenmiştir. Sonuç olarak gerek odaklandığı kavramlar gerekse yaptığı analizler bağlamında Hervieu-Léger sosyolojisinin Türkiye özelindeki sekülerleşme tartışmalarına yeni bir açılım sunabileceği fikrine ulaşılmıştır.","PeriodicalId":53769,"journal":{"name":"Insan & Toplum-The Journal of Humanity & Society","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"90477321","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Faisal Husain. Rivers of the Sultan: The Tigris and Euphrates in the Ottoman Empire. Oxford University Press, 2021, 264 pp.","authors":"Mohammed Hossain","doi":"10.12658/d0326","DOIUrl":"https://doi.org/10.12658/d0326","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":53769,"journal":{"name":"Insan & Toplum-The Journal of Humanity & Society","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"86897093","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"COVID-19 Pandemi Sürecinde Ortaya Çıkan Yeni Bir Kavram: Zoom Yorgunluğu","authors":"T. Turgut, Sinan Okur","doi":"10.12658/m0661","DOIUrl":"https://doi.org/10.12658/m0661","url":null,"abstract":"COVID-19 nedeniyle tüm dünyada ilan edilen ve yaklaşık iki yıldır devam eden pandemi süreci, bireylerin hayatını derinden etkileyerek birçok yaşam alanında değişiklikler yaşanmasına sebep olmaktadır. Özellikle eğitim alanında yüz yüze eğitime ara verilerek uzaktan eğitime geçilmiş ve uzaktan eğitim süreci yaygınlaşarak pandeminin getirdiği hayatın yeni normali haline gelmiştir. Bu yeni normal içerisinde bireyler günlük hayatın büyük bir kısmını teknolojik aletlerin başında çevrim içi olarak geçirmeye başlamıştır. Her türlü aktiviteyi çevrim içi platformlar üzerinden gerçekleştiren bireylerin son zamanlarda sıklıkla Zoom uygulamasını kullandıkları ve Zoom’un bireylerin yaşamının önemli bir bileşeni olduğu belirlenmiştir. Bireylerin Zoom’da farklı sebepler ile günün büyük bir çoğunluğunu geçirmesi fiziksel, bilişsel ve psikolojik açıdan sorunların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Aşırı, bilinçsiz ve kontrolsüz Zoom kullanımı sonucunda yaşanan tüm sorunlar alanyazında Zoom yorgunluğu olarak ifade edilmiştir. Bu çalışmada dijital çağın yeni problemi olarak görülen Zoom yorgunluğu kavramı, alanyazın çerçevesinde ele alınmaktadır. Özellikle Zoom yorgunluğu kavramının ortaya çıkışı, tanımlanması, temel sebepleri, biyolojik ve nöropsikolojik açıdan açıklanması ve bireyler üzerindeki etkileri ile bu etkilerin azaltılabilmesi için neler yapılması gerektiği detaylı olarak incelenmektedir. Güncel ve özgün bir konu olduğu düşünülen bu çalışmanın ulusal alanyazına önemli katkılar sağlayacağına inanılmaktadır.","PeriodicalId":53769,"journal":{"name":"Insan & Toplum-The Journal of Humanity & Society","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"85037717","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Effect of Syrian Refugees on Native Family Formation: Marriage and Divorce Trends in Turkey","authors":"Abdullah Selim Öztek","doi":"10.12658/m0653","DOIUrl":"https://doi.org/10.12658/m0653","url":null,"abstract":"After the civil war in Syria, Turkey faced a massive refugee wave, making Turkey the top refugee-hosting country in the world. Besides the economic burden of this refugee population, various field surveys reveal that Turkish citizens have some negative perceptions about the refugees. One of the leading concerns on refugees is their possible effects on native family formation by affecting marriage and divorce rates. This study examines the effect of the Syrian refugees on family formation by comparing the trends in different geographical areas of Turkey. While border cities and relatively developed cities host a significant number of Syrians, there are few Syrians living in cities away from the border. By conducting spatial analysis, the study checks whether there is a change in divorce/marriage rates in cities with a high concentration of refugees compared to cities with fewer refugees. By considering the endogenous location choice of the refugees, the study proposes a distance-based instrument to overcome the endogeneity problem in a Difference-in-Differences setting. Results indicate that the refugees do not affect the existing trends in divorce rates and divorce cases. However, there is a limited adverse impact on official marriages. A 1% increase in the refugee ratio corresponds to a 0.03% reduction in official marriages.","PeriodicalId":53769,"journal":{"name":"Insan & Toplum-The Journal of Humanity & Society","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-06-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"74650444","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Eğitim Fakültelerindeki Akreditasyon Deneyimleri Üzerine Nitel Bir Araştırma","authors":"Yusuf Alpaydın, Meral Topal","doi":"10.12658/m0657","DOIUrl":"https://doi.org/10.12658/m0657","url":null,"abstract":"Dünya genelinde yükseköğretimdeki genişlemeyle birlikte eğitim talebinde bulunacak kişiler açısından kurumların kalitesini algılamanın ve sistemsel açıdan küresel yükseköğretim sektörü içerisinde edinilen becerilerin transfer edilebilirliğini sağlamanın önemli bir sorun haline geldiği görülmüştür. Bu doğrultuda yükseköğretim kurumlarının kalite güvencesi sunması temel bir beklenti haline gelmiştir. Bu çalışmada, yükseköğretim kurumlarından eğitim fakültelerindeki akreditasyon süreçleri ve deneyimlerinin irdelenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda öğretim üyelerinin akreditasyon süreçlerine ilişkin genel algıları, yaşadıkları sorunlar, sürecin olumlu tarafları ve süreçle ilgili önerilerin ortaya konulması amaçlanmıştır. Araştırma yöntemi olarak nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni benimsenmiştir. Akreditasyon çalışmalarında yer alma ölçütü kullanılarak çalışma grubu oluşturulmuş, çeşitliliği sağlamak adına hem vakıf hem devlet üniversitelerinde çalışan, idari görevi olan ve olmayan öğretim üyeleri ile görüşülmüştür. 7’si İstanbul, 2’si Zonguldak ve 3’ü de Eskişehir illerinde yer alan eğitim fakültelerinde görev yapan toplam 12 öğretim üyesi çalışma grubunda yer almıştır. Yarı yapılandırılmış görüşmeler neticesinde elde edilen veriler, betimsel analiz tekniği kullanılarak çözümlenmiş ve yorumlanmıştır. Görüşmeler sonucunda veriler üç ana tema başlığı altında toplanmıştır. Bu temalar, öğretim üyelerinin akreditasyon sürecinde karşılaştığı sorunlar, sürecin olumlu yanları ve süreçle ilgili öneriler şeklindedir. Temalara ait en yüksek frekansa sahip “ekstra evrak ve iş yükü sorunu”, “eğitim içeriğine olumlu katkı”, “deneyimli kurumlarla iletişim önerisi” kodları sonuç olarak ortaya çıkmıştır.","PeriodicalId":53769,"journal":{"name":"Insan & Toplum-The Journal of Humanity & Society","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-06-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"80152516","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Gelişmiş Batı Ülkelerinde Suç Oranlarının Düşmesinde Güvenlik Yaklaşımının Etkisi","authors":"Zahir Kızmaz","doi":"10.12658/m651","DOIUrl":"https://doi.org/10.12658/m651","url":null,"abstract":"Bu makalede gelişmiş çok sayıda ülkede gözlemlenen suç oranlarının düşüşünü açıklama potansiyeline sahip olan fırsat teorilerinin ve bu teorilerle ilişkili olan güvenlik tezinin etkisine odaklanılmıştır. Çalışmada ilkin suç oranlarının düşmesinde etkili olduğu varsayılan önemli bazı faktörler ele alınmıştır. Bu kapsamda gelişmiş ülkelerdeki suç düşüşleri ağırlıklı olarak uyuşturucu kullanımının azalması, kürtajın yasallaşması, polis görünürlüğünün artması, yeni polislik modellerinin geliştirilmesi, hapsetme oranlarının artması, silah politikalarındaki değişiklikler, nüfus yapısının değişmesi ve ekonomik iyileşmeler gibi çok sayıda faktör ile açıklanmaktadır. Bu faktörlerin veya bu faktörlere ilişkin yaklaşımların çoğunun suç düşüşlerini açıklamada kısmen başarılı olabileceği ve özellikle de ABD’deki suç düşüşlerini açıklamaya daha uygun olduğu tezi ileri sürülmüştür. Bu kapsamda çalışmada, Avrupa ülkelerindeki düşüşleri de kapsayan daha genel bir açıklama çerçevesi olarak güvenlik tezinin açıklama potansiyelinin önemine ve etkisine işaret edilecektir. Güvenlik hipotezi veya yaklaşımı, suç oranlarının düşmesinin nedenini, suç fırsatlarını ortadan kaldırmayı amaçlayan güvenlik önlemlerinin geliştirilmesi, iyileştirilmesi ve uygulanması ile açıklamaktadır. Çalışmada ayrıca güvenlik tezi kapsamında, proaktif polislik modellerinin suç oranlarının düşmesindeki etkisi de vurgulanmaktadır.","PeriodicalId":53769,"journal":{"name":"Insan & Toplum-The Journal of Humanity & Society","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-06-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"79713864","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Doğum Öncesinden Ölüm Sonrasına Sonsuzluk Tasarısı olarak Teknolojikleştirilmiş Yaşam","authors":"S. Demir","doi":"10.12658/m0655","DOIUrl":"https://doi.org/10.12658/m0655","url":null,"abstract":"Bu makalede sınırsız genişleme eğilimi gösteren gündelik teknoloji, modern insanın doğum öncesinden başlayarak ölümüne uzanan güncel pratikleri bağlamında ele alınmaktadır. Bu amaçla popüler bilim kurgu dizisi olan Black Mirror’ın Arkangel, Hemen Döneceğim ve San Junipero epizotları üzerinden teknolojinin yaşama ve ölüme nasıl müdahale ettiği irdelenmektedir. Çalışmada dizinin teknik analizi göz ardı edilmeden ama esas olarak anlatılarda belirginleşen güncel sosyal ve beşerî açmazlar öne çıkarılmaktadır. Bu açıdan bedeni yeniden formatlayan gen eksenli tıbbi çalışmalar, dijital kontrol ve gözetime yeni bir boyut katan akıllı ve sentetik teknolojiler, ölüme ve ölümsüzlüğe dair ortaya atılan çağdaş tıbbi ve teknobilimsel varsayımlar tartışılmaktadır. Makalenin teorik çerçevesini Jean Baudrillard, David Le Breton ve Byung Chul Han gibi toplumsal yapı ve ilişkilerdeki değişimin ağırlıkla teknolojinin güdümünde gerçekleştiğini düşünen ve bu önü alınmaz gidişata eleştirel yaklaşan teorisyenler oluşturmaktadır. Araştırmanın ana çıkarımına göre bedenin her noktasına inebilen teknolojiler, artık günlük yaşamın yalnızca konfor ve kolaylık eklentileri olmaktan çıkmakta ve insanın yazgısına eklemlenerek var olma ile yok olma arasındaki hemen tüm ontolojik süreçleri etkilemektedir. Bu, ölüme karşı yürütülen endüstriyel girişimleri de içine almakta ve ivlendirmektedir. Ne var ki söz konusu küresel trend, acı ve ölüm gibi esasında yaşamı kıymetli yapan insanlık hâllerinden mahrum kalan fSetmodern karakterler için aynı zamanda “doğal”ın ve “gerçek”in de yitimidir.","PeriodicalId":53769,"journal":{"name":"Insan & Toplum-The Journal of Humanity & Society","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2022-06-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"77735176","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}