{"title":"TÜRK BASININDA ÇERÇEVELEME MÜCADELESİ: AMASRA MADEN KAZASI HABERLERİNİN ÇERÇEVELEME ANALİZİ","authors":"Beyler YETKİNER, Hüseyin ÖZARSLAN, M. Salih GÜRAN","doi":"10.19145/e-gifder.1296022","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1296022","url":null,"abstract":"15 Ekim 2022 tarihinde, Bartın ilinin Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü'ne bağlı kömür madeninde grizu patlaması oldu, sonrasında göçük ve yangın meydana geldi. Yaşanan maden kazasında yeraltında bulunan 110 madenciden 42’si hayatını kaybetti. Basında önce “kaza” “facia”, “patlama” kelimeleriyle kurulan haber öyküleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arama kurtarma faaliyetlerini incelemek üzere gittiği Bartın’da “Kader planına inandığımız için bunun ne dünü bugünü ne de yarını olmayacaktır bunlar her zaman olacaktır. Bunu da bilmemiz lazım.” şeklindeki açıklamasından sonra yön değiştirdi. Medya ve siyaset sahnesinde kader ve şehitlik tartışması başladı ve yeni bir kutuplaşma yaşandı. Kutuplaşmanın bir tarafında siyasi aktörlerin sponsorluğunda “şehit”, “kader” gibi kültür ve din referanslı çerçeveler diğer tarafta ise “ihmal/tedbirsizlik, cinayet/katliam” gibi sorumluluk atıflarının hakim olduğu çerçevelerle inşa edilmiş haberler ortaya çıktı. 
 Bu araştırma yaygın medyanın haber söylemini ve siyasi aktörlerin söylemlerini izleyerek çerçeveleme kuramının toplumsal-siyasi süreçlerin analizinde ne ölçüde pratik bir araç olduğunu anlamayı ve ayrıca Türk medyasında maden kazasıyla ilgili haberlerdeki çerçeveleme tercihlerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çerçeveleme teorisi, siyasi aktörlerin ve medya aktörlerinin söylemlerinin, ortaya çıkış sürecinden başlayarak, birbirleriyle çatışmaları, izlerkitle çerçeveleriyle etkileşimleri, zaman içindeki dönüşümleri ve sosyal kültürel-politik arka planlarını da göz önünde bulundurularak analiz edilmesinde yararlı bir yöntem oluşturmaktadır. Bu bağlamda Birgün, Karar, Sabah, Sözcü, Yeni Akit, Yeni Şafak gazetelerinde Amasra Maden Kazasıyla ilgili yayımlanan toplam 276 haber çerçeve analizine tabi tutulmuştur. Araştırma sonucunda Sabah, Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerinin “şehit”, “kader”, “devlet görev başında” çerçeveleriyle; Sözcü, Karar, Birgün gazetelerinin ise “cinayet/katliam”, “ihmal/tedbirsizlik”, “kader söylemine tepki” çerçeveleriyle kaza haberlerini çerçevelediği bulunmuştur. Gazetelerin en çok tercih ettiği tür çerçevesi ise insani ilgi çerçevesi olmuştur.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"44 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136278873","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Türk Medyasının Depremle İmtihanı: Kahramanmaraş Depremini Afet Haberciliği Üzerinden Değerlendirmek","authors":"Emrah BUDAK","doi":"10.19145/e-gifder.1287043","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1287043","url":null,"abstract":"Afet dönemlerinde toplumun bilgi ihtiyacını karşılayan, koordinasyon sağlayan medya kuruluşlarının felaketler süresince söz konusu bölgeye dair ürettiği içerikler afet haberciliği çerçevesinde ele alınmaktadır. Doğal afetlerin yarattığı hasarların azaltılması, toplumun doğru bir biçimde bilgilendirilmesi konusunda haber medyasına önemli bir sorumluluk düşmektedir. Haber medyasının kamusal yararı gözeten bilim temelli bir afet haberciliği yürütmesi konusunda ne denli başarılı olduğu tartışmalıdır. Bu bağlamda çalışmada Türk medyasında farklı editöryal tutumu benimseyen gazetelerin Kahramanmaraş’ta yaşanan depreme ilişkin ürettiği haberler (n: 3329) afet haberciliği çerçevesinde nitel ve nicel içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. Çalışmadan elde bulgular; Türk medyasının depremi politik, duygusal bir bakış açısı ile değerlendirdiğini göstermiştir. Bununla birlikte Türk medyasının depreme dair nitelikli bir afet haberciliği yürütemediği kavranmış, bilimsel ve derinlemesine incelenen bir anlayıştan ziyade felaket odaklı bir yaklaşımı benimsediği ortaya konmuştur.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136278874","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İLETİŞİM ETKİLERİ AÇISINDAN REKLAMDA YARATICILIĞIN KARŞILAŞTIRILMASI","authors":"Murat TOPAL, Rasime Ayhan YILMAZ","doi":"10.19145/e-gifder.1285632","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1285632","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın temel amacı, iletişim etkileri açısından reklamda yaratıcılığın karşılaştırılmasıdır. Reklam planlanmış bir iletişim biçimidir ve bu planlama içinde reklamın iletişim etkileri önemli bir yer tutmaktadır. Reklamın iletişim etkileri hiyerarşik bir yapıya sahiptir. Bu hiyerarşik yapı reklamın nasıl çalıştığını açıklamaktadır. Bahsedilen hiyerarşi sırasıyla marka farkındalığı, reklam iddialarını öğrenme ve hatırlama, reklamın iddialarını kabul etme/reddetme, markadan hoşlanma ve markanın niyeti/hedefi olarak ifade edilmektedir. Bu noktadan hareketle, bu çalışmada tarama modellerinden genel tarama modeli kullanılmış ve araştırmada analize tabi tutulacak verileri toplamak için ölçek kullanılmıştır. Söz konusu araştırmada tabakalı örneklem alma yöntemine göre belirlenmiş 134 kişiye ölçek uygulanmış ve uygulama sonucunda elde edilen veriler, SPSS 17.0 ile analiz edilmiştir. Ölçek, Trabzon’da yaşayan, lise ve üstü eğitim seviyesindeki kadın ve erkeklere uygulanmıştır. Uygulamada yaratıcı ve yaratıcı olmayan iki basın ilanı kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde faktör analizi ve ilişkili örneklem t-test tablolarından faydalanılmıştır. Faktör analizi sonucunda; ikna, öğrenme, dikkat-ilgi, farkındalık, eğlendirme ve tavsiye ve satın alma faktörleri belirlenmiştir. Yapılan ilişkili örneklem t-test sonuçlarına göre, yaratıcı reklamlar yaratıcı olmayan reklamlara kıyasla, etkiler hiyerarşisi bağlamında (ikna, öğrenme, dikkat-ilgi, farkındalık, eğlendirme ve tavsiye ve satın alma) daha etkili olduğu belirlenmiştir.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"43 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136278875","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"THE IMPACT OF POLITICAL MARKETING PERCEPTION ON POLITICAL PARTICIPATION","authors":"Nedret ÇAĞLAR, Ferdi AKBIYIK","doi":"10.19145/e-gifder.1283661","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1283661","url":null,"abstract":"The leading objective of this study was to explore the impact of political marketing perception on political participation. For data collection, an online form was created through Google Forms and distributed to female voters living in Isparta who were over 18 years of age and eligible to vote in elections. Out of a total of 544 female participants who volunteered for the study and achieved the questionnaire in its wholeness, were contained in the analysis. Simple random sampling was engaged in this descriptive research model. Afterwards, the data were exposed to various statistical tests, including “Reliability,” “KMO test,” “Factor Analysis,” and “Regression Analysis,” using the SPSS 21 package program to specify the effect of political marketing perception on political participation in accord with the proposed research model. Seven factors were discovered in the dimensions of political participation among female voters, with each factor being labeled rooted in the items that built it. These factors were named as “Political Support,” “Preference Reason,” “Political Product,” “Media and Interest,” “Reward,” “Candidate,” and “Social Structure,” respectively. Additionally, three factors were identified in the dimensions of political marketing among female voters, and each factor was named based on the items that made up it. The factors were designated as “Marketing Communication,” “Advertisement,” and “Visibility,” accordingly. The study revealed that strong marketing communication could potentially deliver as a dynamic strategy to enhance a candidate’s performance and reputation in the opinion of voters. In this regard, political parties and candidates may take into consideration boosting their investment in marketing communication efforts to enact an improving connection with voters and manage a positive image.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"38 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135032666","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İkinci Ekran Kullanımına Etki Eden Faktörlerin Birleşik Teknoloji Kabulü ve Kullanımı Teorisi- 2 Modeli (UTAUT-2) Çerçevesinde İncelenmesi","authors":"Derya ALTINTAŞ, Bilsen BİLGİLİ","doi":"10.19145/e-gifder.1283657","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1283657","url":null,"abstract":"ÖZ
 Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, bilginin ulaşılabilirliğini, paylaşımını ve erişim hızını önemli hale getirmiştir. Tüketiciler, bilgiye erişim hızı yüksek olan ve bilgiye ulaşılabilirliği kolaylaştıran teknolojik araçlara ve internete yönelmişlerdir. Bu yönelim, gazete okumak gibi geleneksel faaliyetlerde bile öne çıkmış, bu araçlar ve internet yaşamın vazgeçilmezi olmuştur. Bu durum, işletmeleri teknoloji kullanımına yönelik riskleri ve maliyetleri göze alarak rekabet avantajı elde etmek için çaba göstermeye zorlarken, tüketicilerin de teknolojiyi benimseyerek kullanmalarını gerektirmektedir. Teknoloji ile iç içe yaşayan günümüz tüketicileri, pazarlama çabalarının da etkisiyle aynı anda birden fazla aracı birlikte kullanma davranışı sergilemektedir. İkinci ekran kullanımı olarak bilinen bu davranışın en bilinen örneği, TV’deki pazarlama çabalarının etkisiyle, izleyicilerin bazı deneyimleri gerçekleştirmek üzere eş zamanlı olarak dizüstü, tablet bilgisayarlar veya akıllı telefon gibi araçları kullanmalarıdır. Bu araştırmada, TV izleyicilerinin ikinci ekran kullanımının Birleşik Teknoloji Kabulü ve Kullanımı Teorisi kapsamında incelenmesi amaçlanmıştır. Hazırlanan anket yardımı ile 390 katılımcıdan elde edilen verilerin analiz sonuçlarına göre tüketicilerin ikinci ekran kullanım davranışı üzerinde teknolojiyi kabul boyutlarının etkisi olduğu belirlenmiştir.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136278880","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Kamuoyu Araştırmaları ve 2023 Seçim Sonuçları Bağlamında Karşılaştırmalı Bir Analiz","authors":"Mutlu D. GÜLLÜPUNAR","doi":"10.19145/e-gifder.1341808","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1341808","url":null,"abstract":"Seçim kampanya dönemlerinin en tartışmalı konularından biri, yapılan kamuoyu araştırmalarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ile ilgidir. Genellikle önde olan siyasal partiler kamuoyu araştırma şirketlerinin yaptığı araştırma sonuçlarını gündeme taşırken oy oranı bakımından düşük oy aldığı tahmin edilen siyasal partiler bu sonuçların güvenilir olmadığını iddia etmektedirler. Dolayısıyla her seçim döneminde kamuoyu araştırmalarının ortaya koyduğu seçim tahminleri çeşitli platformlarda siyasal açıdan polemik konusu edilmektedir. 
 Yerli ve yabancı literatüre bakıldığında kamuoyu araştırmalarıyla ilgili çeşitli çalışmaların yapıldığı görülmektedir. Bu çalışmalarda genel olarak kamuoyu araştırmalarının seçmen davranışlarına olan etkileri, kamuoyu araştırmalarının seçim sonucu tahminindeki başarısı, kamuoyu araştırmalarının ekonomi ve kampanya uygulamaları üzerindeki etkisi ve kamuoyu araştırmalarının yapılış yöntemleri gibi konuların ele alındığı görülmektedir. Ancak bunlar içerisinde kamuoyu araştırmalarının seçmen davranışına etkisi ve araştırmaların seçim sonucu tahmin gücü ağırlıklı bir çalışma olanı olmaktadır. 
 Bu çalışmada 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimi kampanya döneminde çeşitli araştırma şirketleri tarafından yapılan anket sonuçları gerçek seçim sonuçlarıyla karşılaştırılmalı olarak ele alınmıştır. Bu bağlamda 18 araştırma şirketi örneklem olarak belirlenmiş ve araştırma verilerine bu şirketlerin kurumsal web sayfaları, kurumsal sosyal medya hesapları ve şirket sahibi ya da yönetim kurulu başkanı sosyal medya hesaplarından ulaşılmıştır. Yapılan incelemede 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçiminde kamuoyu araştırma şirketlerinin genellikle araştırma hata payı oranının üzerinde bir sapmayla seçim sonucuyla ilgili tahminde bulundukları sonucuna varılmıştır. Ayrıca araştırma şirketlerinin çoğu seçimi kaybeden Millet İttifakı Adayı KILIÇDAROĞLU’nun ERDOĞAN’dan daha yüksek oy alacağı tahmininde bulunmuştur.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"60 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136279149","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"PEIRCE VE BARTHES'IN GÖSTERGEBİLİM MODELLERİNİN REKLAM ARAŞTIRMALARINDA KULLANIMI","authors":"Ayşe Nil KİREÇCİ","doi":"10.19145/e-gifder.1343211","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1343211","url":null,"abstract":"Görsel öğelerin kültürdeki etkisi 1900’lerin ikinci yarısından itibaren artmış ve bu durum göstergebilimin geleneksel çalışma alanının, görsel göstergeleri de kapsayacak şekilde genişlemesine sebep olmuştur. Aynı dönemde, markalar, giderek kalabalıklaşan bir pazarda rekabet etmek üzere, reklamlarda anlam aktarımının nitelikli yollarının keşfetmeye çalışmıştır. Bu gelişmelerin sonucunda, 1960’larda göstergebilim yönteminin kullanıldığı ilk reklam araştırmaları ortaya çıkmıştır. Günümüzde reklamlar, ağırlıklı olarak görsel göstergelerin kullanımı aracılığıyla ilettiği mesajlarla tüketicilerin zihninde markalara ilişkin anlamlar yaratan kültürel öğeler olarak kabul edilmektedir. Bu yönüyle reklamlar, göstergebilim araştırmalarının da merkezinde yer almaya devam etmektedir. Bu çalışmanın amacı, görsel göstergelerin tanımlanması ve çözümlenmesini olanaklı kılan göstergebilim yaklaşımlarına öncülük eden Peirce ve Barthes’ın göstergebilim modellerini kullanan reklam araştırmaları üzerine bir inceleme gerçekleştirmektir. Bu amaç doğrultusunda, araştırmanın ilk bölümünde göstergebilim ve temel çalışma alanı olan gösterge kavramları tanımlanmıştır. Takip eden bölümde, reklam ve göstergebilimin kesişen yolları ile göstergebilim yaklaşımlarının kullanıldığı reklam araştırmalarına dair tarihsel bir değerlendirilmeye yer verilmiştir. Peirce ve Barhes’ın göstergebilim modellerinin reklam araştırmalarında kullanımına dair bir bakış açısı sunmak üzere yarı-yapılandırılmış inceleme yöntemi kullanılmıştır.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"22 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136280429","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"KUŞAKLARIN TEKNOLOJİ KULLANIMININ MAHREMİYET KAPSAMINDA KARŞILAŞTIRILMASI: DİJİTAL MELEZLER VE DİJİTAL YERLİLER","authors":"Esra BÜDÜN AYDIN","doi":"10.19145/e-gifder.1342229","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1342229","url":null,"abstract":"Geçmişten günümüze insanlar, birbirleriyle kurdukları sürekli etkileşim sonucunda bir takım toplumsal sistematikler oluşturmuşlardır. Bahsi geçen sistematikler, bireylerin ortak özellikleri bağlamında değerlendirildiğinde kuşak kavramı ortaya çıkmaktadır. Yaşam dönemi açısından benzer özellikler taşıyan insanların oluşturduğu kuşak kavramı insanlık tarihi boyunca sosyalleşme ile var olmaya ve değişip dönüşmeye devam etmektedir. Birbirinden önceki kuşaktan etkilenen ve kendisinden sonra gelecek kuşağa bir takım özellikler aktaran kuşaklar, toplumsal yapının temel karakterini oluşturmaktadır. Toplumsal yapının dinamizmi insanların da bu değişimlerden etkilenmesine neden olmaktadır. Etkilenmenin getirdiği yapısal değişimlerle de insanlar kendilerini topluma entegre etmektedir. Bu değişimler sosyolojik yapıda, ekonomik yapıda, siyasal yapıda olduğu gibi teknolojik yapıda da kendini göstermektedir. Teknolojik yapının sürekli değişim ve dönüşüm halinde olması toplumların da değişimini beraberinde getirmektedir. Teknoloji ise bu değişimin en hızlı gerçekleştiği araç olarak kendisini göstermektedir. Toplumların kendilerinden önceki kuşaklarla etkileşimini sağlayan iletişim araçları, 20. yüzyılın ortalarında ortaya çıkan ve sonuna doğru en etkili unsur haline gelen yeni iletişim teknolojidir. 20. yüzyılın sonlarında teknolojinin kullanımı, toplumlar arasında sınırları ortadan kaldırmış ve etkileşimi artırmıştır. Dijital melezler ve dijital yerliler teknoloji kullanımı açısından bu etkileşimden doğrudan katkı sağlamışlardır. 21. yüzyılın başlarında doğan ve teknoloji ile iç içe büyüyen dijital yerliler, kendisinden önceki varlığıyla analog bir dünyada doğmuş, teknoloji ile daha sonradan karşılaşan dijital melezlerle, neredeyse her alanda farklı özellikler göstermektedir. Bu iki kuşağın söz konusu farklılıkları, yaşam şekillerinin ve tutumlarının da farklılaşmasına neden olmuştur. Bu çalışmada dijital yerliler ve dijital melezler arasında mahremiyet ekseninde teknoloji kullanımına ilişkin karşılaştırmalı analiz yapılmıştır. Söz konusu kuşak temsilcileri karşılaştırılırken ilgili alan yazın ve önceki araştırma bulguları ele alınmıştır. Çalışma sonucuna göre dijital devrimden önceki hayatı deneyimlemiş olan dijital melezler, mahremiyet konusunda daha temkinli iken dijital yerliler genellikle teknoloji konusunda daha rahat hareket edebildiğinden mahremiyet konusunda dijital melezlere göre daha rahat bir tutum sergileyebilmektedir.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"68 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136341315","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"TÜKETİM KÜLTÜRÜ VE İZLEYİCİ EMTİASI PERSPEKTİFİNDEN “THEY LIVE” FİLMİ ÇÖZÜMLEMESİ","authors":"Burak TÜRTEN, Semih KOPUZ, Ebru YILMAZ","doi":"10.19145/e-gifder.1352791","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1352791","url":null,"abstract":"Kitle iletişim araçları ile bireyler tüketime özendirilerek tüketim kültürünün yaygınlaştığı tüketim toplumları oluşturulmuştur. Tüketim toplumları süregelen üretim sisteminin devamı için oldukça önemlidir. Dallas Smythe tarafından ortaya konan izleyici emtiası kavramının vurguladığı, reklam veren kuruluşların kitle iletişim araçlarında zaman geçiren kitleleri satın alması durumu da mevcut kapitalist sistemin devamına hizmet etmektedir. Bu çalışmada tüketim kültürü ve izleyici emtiası kavramları “They Live” filmi örneği ile irdelenmektedir. Film ilgili ekonomik düzene ve düzenin devamını sağlayan toplumsal gruplara eleştirel perspektifle bakmaktadır. Bu yönleri ile incelenen filmin çözümlenmesinde ideolojik ve yapısal film eleştirisi yöntemleri kullanılmıştır. Sonuç olarak filmin tüketim toplumu eleştirisi getirdiği ve kapitalist düzenin egemen ideolojisine karşı tutum sergilediği belirlenmiştir. Film yalnızca egemen güçlere eleştiri getirmekle kalmayıp aynı zamanda toplumsal düzen içerisindeki değişim direncine de vurgu yaparak değişime direnen bireyleri de eleştirmektedir. Merkezine egemen ideoloji eleştirisini alan filmin kendi ideolojisini ürettiği de söylenebilir.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"55 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136342390","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"GELİŞMELERİ KAÇIRMA KORKUSU ÖLÇEĞİ TÜRKÇE VERSİYONUNUN GÜVENİRLİK GENELLEME META ANALİZİ","authors":"Fatih ÇELİK","doi":"10.19145/e-gifder.1283655","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1283655","url":null,"abstract":"Sosyal medya bağlamında gelişmeleri kaçırma korkusu olgusunu ölçmek için hem yerli hem de yabancı literatürde birçok ölçek geliştirilmiş ve uyarlamalar yapılmıştır. Bu ölçekleri kullanan çalışmalarda ölçekten alınan puanın güvenirlik değerlerindeki farklılaşma araştırmacıların hangi ölçeği seçmeleri konusunda kafalarının karışmasına neden olabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, literatürde sıklıkla kullanılan gelişmeleri kaçırma korkusu ölçeği Türkçe versiyonuna (GKK-Ö(TV)) yönelik birçok bireysel araştırmada rapor edilen güvenirlik katsayıları için güvenirlik genellemesi meta analizini yaparak ortalama değeri tespit etmek ve farklı örneklem üzerinde bu katsayıların nasıl değiştiğini moderatör analizleri yoluyla incelemektir. Bu doğrultuda, GKK-Ö(TV)’nin güvenilirlik katsayılarındaki farklılaşmayı incelemek için rastgele etkiler modeli kullanılarak güvenilirlik genelleme meta analizinin yanı sıra heterojenlik ve moderatör analizleri gerçekleştirilmiştir. GKK-Ö(TV)’nin 84 çalışmadaki 85 bağımsız örneklem (N = 35,160) yoluyla birleştirilmiş Cronbach alfa değeri istatistiksel olarak anlamlı (p < ,001) bir şekilde .825 (%95 GA [,813 - ,836]) olarak hesaplanmıştır. Ayrıca, yapılan yayın yanlılığı analizleri sonucunda araştırmada yayın yanlılığına rastlanmamıştır. Önceki çalışmalardaki heterojenlik kaynaklarını açıklamak için hem kategorik hem de sürekli değişkenler kullanılarak moderatör analizleri yapılmıştır. Buna göre, araştırmada yer alan moderatör değişkenlerden hiçbirinin birleştirilmiş Cronbach alfa değerlerini etkilemediği ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak, bu çalışmanın bulguları, gelecekteki araştırmacıların GKK’yi ölçmek ve değerlendirmek için ölçek seçme konusunda karar vermelerine yardımcı olması beklenmektedir.
 Anahtar kelimeler: Gelişmeleri kaçırma korkusu, GKK, güvenirlik genellemesi, meta analiz","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"50 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136278881","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}