{"title":"SOSYAL MEDYADA POPÜLİST SÖYLEM VE POLİTİK PSİKOLOJİ: 2019 TÜRKİYE YEREL SEÇİMLERİ ÖRNEĞİ","authors":"Atakan BATUR, Ekmel GEÇER","doi":"10.19145/e-gifder.1290035","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1290035","url":null,"abstract":"21.yüzyılda yükselişe geçen popülizm kelime manası olarak halkçılık anlamına gelse de, toplumu iki zıt kutba ayırarak biz-onlar sınıflandırması temelinde karşımıza çıkan bir olgudur. Popülizmde biz, iyi olanla; onlar, kötü olanla özdeş hale getirilmektedir. Toplumun bu şekilde kutuplara bölünmesi ve bir grubun ötekileştirilmesi birçok demokratik ülkede olduğu gibi Türkiye için de potansiyel bir durum teşkil etmektedir. Bu bağlamda, elinizdeki çalışma popülizmin söylem biçimlerinin gözlemlenebildiği bir ülke olan Türkiye’de, yerel seçimler bağlamında popülist unsurların tespit edilmesi amaçlanmış; bu çerçevede adayların sosyal medya gönderileri üzerinden bir değerlendirme yapılmıştır. Çalışma yapılırken nitel araştırma yöntemi tercih edilmiş ve söylem analizi tekniğinden faydalanılmış; Şen & Altın (2020) ve Engesser ve arkadaşlarının (2017) kullandığı yöntemden faydalanılmıştır. Sosyal medyadan metinsel olarak elde edilen bulgular, popülist unsurların Türkiye siyasetinde aktif bir şekilde var olduğunu göstermektedir. Sadece bu bulgulardan yola çıkarak siyasilerin popülist olarak tanımlanması güç olsa da söylemlerinde tespit edilen popülist unsurların varlığı popülizme olan meyili ortaya çıkartmaktadır.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136279143","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İLETİŞİMSEL ve ZİHİNSEL BİR SÜREÇ OLARAK JERRY FODOR’UN DÜŞÜNCENİN DİLİ TEORİSİ","authors":"Neva DOĞAN","doi":"10.19145/e-gifder.1347657","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1347657","url":null,"abstract":"üşünce, dil ve iletişim kavramları tanımlama yapmaya niyet edildiğinde birbirlerine referans vermeden açıklanamayacak bağlarla bağlı ve birbiriyle etkileşim içinde olan kavramlardır. İletişimin öncelikle insanın kendisiyle, zihinsel bir sürece tâbi olarak başladığı düşünüldüğünde; bunu düşünme eyleminden ayrı ve dilden bağımsız bir şekilde yapamacağını söylemek mümkündür. İnsanın kendisiyle iletişimi dediğimiz düşünmenin, dili nasıl kullandığımızı; dili kullanım biçimimizin ise dünyayı algılayışımıza etki ettiği aşikârdır. Amerikalı bilişsel bilimci ve dil feslefecisi Jerry Fodor, ortaya attığı Düşüncenin Dili Teorisi’yle kişiler iletişime geçmeden önce kendisinin hesaplamalı/matematiksel (computational) diye adlandırdığı bir dil ile konuşurlar. Bunu yapay zekalardaki gibi işlemciye giren girdi ve çıktı biçiminde açıklayan Fodor, insan zihninin de bu şekilde işlediğini ortaya atar. Fodor’un savunduğu hesaplamalı zihinsel süreçler tamamen bilinç dışı olduğu gerekçesiyle Searle tarafından tamamen reddedilmektedir. Fodor’u ve argümanlarını anlamak, öncülü olan Chomsky’yi anlamaktan geçtiği için çalışmada öncelikle Chomsky’nin dil edimine dair hipotezleri açıklanmıştır. Ardından Fodor’un dile ve düşünceye dair söylemlerini dilbilimci Wittgenstein ve zihin felsefesici Searl ile ilişkilendirerek iletişimsel sürecin bilinç, dil ve düşünce ile ilintisi tartışılmıştır.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"160 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136279455","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Geert Hofstede'nin kültürel boyutları dünya çapındaki pandemi istatistikleriyle ilişkili mi?","authors":"Eren DEMİRKIRAN, Önder YÖNET","doi":"10.19145/e-gifder.1306562","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1306562","url":null,"abstract":"The COVID-19 pandemic, which started in China in 2019 and was seen in many parts of the world in a short time, has affected individuals and communities with quarantine and public health regimes. Like every event that has taken place at the global level, the COVID-19 pandemic has affected societies differently, and societies have different attitudes and reactions to the pandemic. Many historical, political, and economic factors can influence societies' attitudes and behaviors toward events. Culture is important, perhaps the most important variable in the context of the lives of societies and individuals, their attitudes toward social developments, and their behavior. The dimensions of culture, theorized by Geert Hofstede, compare societies in five dimensions, provide information about the lives of societies, and help predict possible behavior. This study examines the relationship between the statistics of total cases, total deaths, new cases, new deaths, total cases per 100,000 people, total deaths per 100,000 people, new cases per 100,000 people and new deaths per 100,000 people from the pandemic statistics published continuously during the COVID-19 pandemic and the cultural dimensions determined by Hofstede. For this purpose, pandemic statistics of the 100 countries with the highest number of cases on 7 dates during the COVID-19 pandemic were taken as a sample and analyzed with Hofstede's culture dimension scores. At the end of the study, it was revealed that there was a significant inverse correlation between the power range and long-term orientation scores of the countries and the COVID-19 statistics. In contrast, individuality and uncertainty avoidance scores correlated significantly with COVID-19 statistics. The findings related with high uncertainty avoidance may be explained by Extended Parallel Process Model. No significant correlation was found between countries' masculinity scores and COVID-19 scores. As a result of the study, it was revealed that there were significant relationships between the cultural dimension scores of the countries and the COVID-19 statistics.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"92 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136279916","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"A Qualitative Analysis of Articles on Digitalization in Communication Literature in Turkey","authors":"İsmail DORU, Ahmet GÜVEN","doi":"10.19145/e-gifder.1287657","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1287657","url":null,"abstract":"Dijitalleşme son yıllarda toplumsal hayatın hemen her alanını kapsayan bir niteliğe bürünmüştür. Bu durum beraberinde dijitalleşme üzerine yapılan akademik çalışmaların sayısının artışını getirmektedir. Bu çalışmada Türkiye’deki iletişim literatüründe dijitalleşmeye ilişkin yapılan akademik çalışmalar incelenmiştir. Çalışma 2017-2021 yılları arasında Türkiye’de yayınlanan 44 iletişim dergisinde dijitalleşme üzerine yazılmış 283 makaleyi ele almaktadır. Çalışmada nitel araştırma deseni kullanılmış, veriler arşiv taraması ile elde edilmiş, elde edilen verilere içerik analizi uygulanmıştır. Makalelerin yıllara göre, yayın diline göre, araştırma teorilerine göre, konularına göre, kullanılan yöntemlerine göre dağılımları tespit edilmiştir. Ayrıca makale yazarlarının unvanları, cinsiyetleri ve yazar sayılarının yanı sıra, görev yapmakta oldukları üniversiteler ve bağlı bulundukları bölümlerine göre dağılımları incelenmiştir. Çalışma sonunda incelenen makalelerden Türkiye’de en çok dijital oyun konusunda makale yazıldığı, en fazla nitel yöntemin kullanıldığı ve teori olarak ana akım iletişim araştırmalarının tercih edildiği görülmüştür. Ayrıca 2021 yılında dijitalleşme üzerine yapılan çalışmaların anlamlı şekilde arttığı, çalışmaların daha çok genç akademisyenler tarafından gerçekleştirildiği ve dijitalleşmeye ilişkin çalışmaların ağırlıklı olarak iletişim fakültelerinde yapıldığı sonuçlarına da ulaşılmıştır.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"215 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136278877","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"RESEARCH ASSISTANT PERCEPTION IN SOCIAL MEDIA: THE EXAMPLE OF “EKŞİ SÖZLÜK”","authors":"Zeynep UMUR ERKUŞ, Ezgi SUMBAS","doi":"10.19145/e-gifder.1285543","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1285543","url":null,"abstract":"Bu araştırmada ekşi sözlük isimli sosyal medya kaynağında, araştırma görevlisi konusunda kullanıcılar tarafından yapılan paylaşımlar yoluyla ortaya koyulan araştırma görevlisi algısının betimlenmesi amaçlanmıştır. Nitel bir araştırma olan bu çalışmada doküman incelemesi yapılmıştır. Araştırmanın ham verileri Ocak 2017 – Aralık 2022 tarihleri arasında ekşi sözlükte “araştırma görevlisi”, “araştırma görevliliği” ve “asistan” anahtar sözcüklerini içeren konu başlıkları altında yer alan 202 farklı sözlük yazarına ait toplam 209 yorumu (sözlük içi dilde “entry” olarak ifade edilmektedir) içermektedir. Araştırma verileri Nvivo programı yardımıyla içerik analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda “Araştırma görevliliği”, “Bilgi alışverişi – örgütlenme”, “Türkiye’de bilime ve akademisyen yetiştirmeye dair…”, “Ekşi sözlükteki içeriğe ilişkin” olmak üzere dört farklı tema belirlenmiştir. Ekşi sözlük kullanıcılarının araştırma görevliliği hakkında ürettikleri içeriğin %73’ü araştırma görevliliğini tanımlamaya yönelik olup bu görüşlerin ise %87’si olumsuzdur. Bunun yanında ekşi sözlükte Türkiye’deki bilim ve akademisyen yetiştirme politikalarına da değinilmiştir. Ayrıca kullanıcıların bilgi alışverişinde bulunmak ya da örgütlenmek niyetiyle de ekşi sözlükte içerik oluşturdukları görülmektedir. Ekşi sözlükte araştırma görevliliği hakkında oluşturulan içerik çoğunlukla olumsuz ve eleştirel bir dile sahiptir. Buna rağmen, bazı yazarlar bu konuda ekşi sözlükte üretilen içeriğin abartılı olduğunu genellikle kendi deneyimlerinden hareketle verdikleri karşıt örneklerle ortaya koyarak bir anlamda sözlükteki içeriğe ilişkin öz değerlendirme yapmışlardır. Bu sonuçlar alanyazındaki diğer araştırma sonuçları ile karşılaştırılarak Türkiye’de akademisyen yetiştirme politika ve uygulamalarının gözden geçirilmesi yönünde çeşitli öneriler geliştirilmiştir.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"3 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136279147","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Afet İletişimi ve Twitter: Kahramanmaraş Depremi Özelinde Bir İçerik ve Duygu Analizi Araştırması","authors":"Havva Nur TARAKCI","doi":"10.19145/e-gifder.1353553","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1353553","url":null,"abstract":"Deprem gibi doğal kaynaklı afetlere müdahalede en önemli hususlardan biri iletişimin kurulabilmesi ve sürdürülebilmesidir. Bir doğal afet olan deprem anında bilgi edinme ihtiyacı duyan bireyler, yetkili kamu kuruluşlarının ve sivil toplum örgütlerinin paylaşımlarını yoğun bir şekilde takip etmektedir. Twitter, afet iletişiminde, kuruluşlar tarafından yaygın olarak kullanılan bir sosyal medya platformudur.
 Bu araştırma, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’te gerçekleşen deprem özelinde afet iletişimi ve Twitter ilişkisini irdelemek üzere yapılmıştır. Bir kamu kuruluşu olarak AFAD ve sivil toplum kuruluşu olan AHBAP’ın afet iletişiminde Twitter kullanım pratiklerini belirlemek amaçlanmıştır. AFAD ve AHBAP’ın 6 Şubat -31 Mart 2023 tarihleri arasındaki depremle ilgili Twitter paylaşımları içerik analizi ve duygu analizi yapılarak incelenmiştir.
 Bu çalışma özelinde, afet iletişiminde Twitter’ın sıklıkla bilgilendirme amacıyla kullanıldığı, Twitter’ın çok yönlülüğünden fazla yararlanılmadığı söylenebilir. AFAD ve AHBAP’ın rasyonel çekicilikli mesajları yoğun olarak paylaştıkları, duygusal çekicilikli mesajlarda ise umut ve samimiyet çekiciliklerine ağırlık verdikleri anlaşılmaktadır. İlgili kurumların paylaşımlarının duygu analizine bakıldığında, afet sonrası ortamın doğasına uygun bir şekilde nötr ağırlıklı mesajlar paylaştıkları bulgulanmıştır. Araştırma sonucunda, bir kuruluşun yapısal özelliklerinin, afet iletişimi açısından o kuruluşun Twitter kullanımını etkilediği söylenebilir.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"21 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136280258","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"YANLIŞ YEMEK DOĞRU ADRESE GİDERSE: SINIFSAL BİR MÜCADELE ARACI OLARAK SEFERTASI (2013)","authors":"Bilal SÜSLÜ","doi":"10.19145/e-gifder.1342228","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1342228","url":null,"abstract":"Modern şehrin yeni gelen açısından bir kaos ortamı imlemesi üzerinden yemek, bu kaotik ortama kapılmadan kırsal/geleneksel alışkanlıklara olan bağlılığı sürdürmenin bir yoludur. Ayrıca kimi zaman, yemek ve yemeğin taşındığı nesne/eşya, ait olunan kültürel kimliği metaforik anlamda temsil eden bir göstergedir. Söz konusu göstergeler özellikle sosyal, kültürel ve ekonomik bağlamda farklı sınıflardan oluşan ve modern şehirlerde tutunma mücadelesi içesinde olanlar açısından geçmiş, şimdi ve gelecek ile iletişim kurmada önemli araçlara dönüşür. Bu çalışmanın araştırma nesnesini oluşturan ve betimleyici içerik analiz yöntemiyle incelenen Sefertası (Lunchbox, 2013) filminde de ‘yemek’, esasında sanayileşme ile birlikte kırsaldan modern şehirlere ihtiyaç duyulan iş gücünü karşılamaya yönelik göç eden ‘kitle’ hareketlerinin uyum ve tutunma mücadelelerinin yansıtıldığı bir ‘sembol’ görünümündedir. Yemeğin taşındığı sefertası ise, iki karakter arasında iletişim sürecinin başlamasına aracılık etmesinden öte, modern şehir yaşamının dikey yapılaşmasının, yoğunluğunun, tıklım tıklım doluluğunun ama aynı zamanda birbirine karışmadan farklılıklarını muhafaza edebilen yapısının basit bir metaforik görüngüsüdür. Ayrıca, yemeğin kişilerarası iletişim sürecinde duygusal ve hegemonik ilişkilerin sürdürülmesi üzerinden sembolik anlam kazanması da filmde öne çıkan bir diğer önemli unsur olarak belirmektedir.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"10 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136280432","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"KİŞİLERARASI İLETİŞİMDE EMOJİ KULLANIMI: WHATSAPP ÖRNEĞİNDE BİR İNCELEME","authors":"Seval EROL, Gülsüm ÇALIŞIR","doi":"10.19145/e-gifder.1283938","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1283938","url":null,"abstract":"İnsanlığın varoluşuna kadar uzanan iletişim kavramı, insanların temel ihtiyaçları ile paralel bir gerekliliktir. Bu gereklilikle insanlar birbirleri ile sözlü veya sözsüz biçimde etkileşim içindedir. Bu etkileşim literatürde “kişilerarası iletişim” olarak adlandırılmaktadır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte yeni iletişim ortamları olarak sosyal medya uygulamaları ortaya çıkmıştır. Geçmişte yüz yüze gerçekleşen kişilerarası iletişim, sosyal medya ortamlarına taşınmıştır. Yer ve zaman sınırlaması olmayan ve kolay erişim imkânı sunan uygulamalardan biri Whatsapp olarak görülmektedir. Whatsapp, sözsüz iletişimin bileşenleri olan yüz ve beden hareketleri, bedensel temas, mekân kullanımı ve araçları ile benzerlik gösteren emojiler ile kişilere etkili bir iletişim ortamı sunmaktadır. Çalışmada Whatsapp üzerinde bulunan emojilerin kullanımının kişilerin günlük hayatta kurdukları yüz yüze iletişimde yararlandıkları jest ve mimikler, bedensel temas gibi unsurlar ile tutarlı bir şekilde kullanıp kullanmadıklarını ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Yöntem olarak yarı yapılandırılmış görüşme tekniğinin katılımcıların zihninde yer alan özel ve saklı bilgileri ortaya çıkarma gücünden yararlanılmıştır. Çalışmanın örneklemi, Whatsapp kullanan 18 yaşından büyük olan 25 kullanıcı ile sınırlandırılmıştır. Çalışmanın sonucunda elde edilen bilgilere göre Whatsapp uygulamasında gerçekleştirilen kişilerarası iletişimde kullanılan emojilerin etkili bir iletişime katkı sağladığı; kısaca emojilerin önemi ortaya çıkmıştır. Günlük hayatta kurulan kişilerarası iletişimde yararlanılan sözsüz iletişim unsurlarının Whatsapp üzerinde de emojiler ile desteklendiği bilgisine ulaşılmıştır.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136279141","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"KUMAR BAĞIMLILIĞINA YÖNELİK KAMU SPOTLARININ JAKOBSON’UN İLETİŞİM İŞLEVLERİ BAĞLAMINDA ANALİZİ","authors":"Mehmet Ozan GÜLADA, Yasemin KESKİN YILMAZ","doi":"10.19145/e-gifder.1284067","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1284067","url":null,"abstract":"Kumar bağımlılığı, bireyin zamanının önemli bir bölümünü kumar oynamaya harcaması ya da kumar oynamaya ayırdığı zamanın kontrolünden çıkması sonucunda meydana gelebilen bir durumdur. Bu bağımlılık, bireyin ekonomisine zarar verebilmekte bunun yanında çevresiyle olan ilişkilerini de olumsuz yönde etkileyerek, bireyin bulunduğu toplumdan dışlanmasına giden sürece yol açabilmektedir. Kumar bağımlılığının önlenmesine yönelik, tıpkı alkol, sigara ve uyuşturucu bağımlılarında olduğu gibi tedavi uygulanabilmektedir. Bunun dışında çeşitli kuruluşlar tarafından kumar bağımlılığının yol açtığı olumsuz etkiyi yansıtan kamu spotları hazırlanmaktadır. Bu kamu spotlarındaki görsel ve yazılı göstergeler üzerinden kamuoyunda kumar bağımlılığına yönelik farkındalık oluşturulmasına çalışılmaktadır. Çalışmada kumar bağımlılığına yönelik hazırlanan kamu spotlarındaki temel mesajların ortaya konulması ve kamu spotlarında hangi göstergelerden yararlanıldığının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla konuya ilişki kamu spotlarındaki göstergeler, Roman Jakobson’un İletişim İşlevleri üzerinden kapsamlı bir şekilde analiz edilmiştir. Çalışmada incelenen kamu spotlarında mesaj stratejisi açısından genel olarak kumar bağımlısı bireylerin ailelerinin yaşadığı olumsuzluğun ön plana çıkarıldığı bulgusuna ulaşılmıştır. Bu kapsamda çalışmada kumar bağımlısı bireylerin aileleri üzerinden hüzün çekiciliği tekniği kullanılarak, kumar bağımlılığının önüne geçilmesine çalışıldığı sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"26 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136280261","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ANALYSING SUCCESS STORIES OF INDIVIDUALS WITH SPECIAL NEEDS IN INTERNATIONAL NEWS AGENCIES","authors":"İrem GİRGİN, Yakup BURAK","doi":"10.19145/e-gifder.1283720","DOIUrl":"https://doi.org/10.19145/e-gifder.1283720","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı özel gereksinimli bireylerin başarı öykülerine yönelik uluslararası haber ajanslarında yer alan haberlerin doküman analizi yöntemiyle incelenmesidir. Araştırmaya 2002-2022 yılları arasında BBC News ve CNN News haber kanallarında yayınlanan, özel gereksinimli bireylerin başarı hikâyelerini ele alan haberler incelenmiştir. Çalışmada özel gereksinimli olma ve bir başarı öyküsüne sahip olma kiriteri göz önünde bulundurularak (BBC New haber kanalından 35, CNN News haber kanalından 16 haber) toplam 51 haber çalışmaya dahil edilmesine karar verilmiştir. Çalışmada veriler SPSS-26 paket programında analiz edilmiştir. Yapılan analizlerden elde edilen bulgulara göre; özel gereksinimli bireylerin başarı öykülerinin en çok İngiltere’de ve ABD’de yer alan bireylerden oluştuğu görülmüştür. Özel gereksinimli bireylerin çoğunlukla spor alanında başarı elde ettiği, çok azının politika, akademik beceri vb. alanlarda başarıya sahip olduğu tespit edilmiştir. Uluslararası haber ajanslarının spor alanında başarı elde eden özel gereksinimli bireyleri sanat, akademik beceri, politika, sosyal/mesleki yaşam ve sosyal sorumluluk gibi alanlarda başarı elde edenlere göre daha fazla haber olarak sundukları tespit edilmiştir. Spor alanında da çoğunlukla başarı öykülerine yönelik haberlerin yelkencilik ve atletizm de olduğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":497120,"journal":{"name":"Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi","volume":"35 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136342619","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}