{"title":"Some Ideas Accordıng To Classıcal And Modern Lınguısts On The Source Of The Quran In The Facılıty Of Arab Grammar","authors":"Ali SEVDİ","doi":"10.31121/tader.1297226","DOIUrl":"https://doi.org/10.31121/tader.1297226","url":null,"abstract":"Bir dilin gelişmesini etkileyen öğeler arasında toplumsal, siyasal ve coğrafi niteliklerin yanı sıra, zaman içinde ortaya çıkan birbiriyle ilişkili ya da ilgisiz beklenmedik durumlar da etkili olabilmiştir. İslâmiyet’in yayılmasıyla birlikte, farklı dilleri olan çeşitli etnisitelere mensup milletlerin İslâmiyet’i benimsemeleri ile farklı dillerde konuşan Müslüman toplumların ortaya çıkması gibi etkenler, dilde bozulmalara neden olmuş, Arapça olan Kur’ân’ı Kerîm’i anlama problemi ve lahn (dili hatalı kullanma) mevzusu gündeme gelmiştir. Buna paralel olarak Kur'ân'la ilgili yanlış okumalar ve dilde hatalı kullanımlar, dil kurallarının tespitini zorunlu kılmıştır. Bu konudaki ilk adım ve uygulamalar, nahvî esasların keşfedilmesine ve dil ile ilgili hükümlerin tesis edilmesine öncülük etmiştir. Tabii olarak Arapça dilbilgisi kurallarının yazılı olarak tespit edilip yazılı hale getirilerek kayıt altına alma çabası, öncellikle Arap dilinin kaynağı olan yazılı ve sözlü edebî ürünlerin derlenmesine ve tedrisata uygun olarak tasnif edilmesine zemin hazırlamıştır. Arap dilinin varlığının membaı olan edebî ürünlerdeki kural değişmezliğine ulaşmış olan genel tekrarlar tasnif edilmiş ve dilin temel kuralları bunlardan çıkarılmaya çalışılmıştır. Temel kuralların bir araya getirilmesiyle dilin sistemi ortaya konulmuştur. Bu verilerin dilbilim kurallarına uygun olarak düzenlenmesi ile Arapçanın yazılı dilbilgisi kuralları belirlenmiş ve bu bağlamda farklı referanslardan yararlanılmıştır. Edebî mükemmelliğinin zirvesinde bulunan Kur’ân-ı Kerîm, hem klasik hem de modern dilbilimciler ve yazarlar tarafından Arapça gramer kurallarının tespitinde ve temellendirilmesinde en önemli başvuru kaynağı olarak tercih edilmiştir. Dolayısıyla Kur'ân-ı Kerîm, bir yandan dil kurallarının belirlenmesinde ve bir disipline kavuşmasında etkin bir rol oynarken diğer yandan da gelişen dil sayesinde filolojik açıdan Kur'ân'ın daha iyi anlaşılmasına yönelik çalışmalara zemin hazırlamış ve önünü açmıştır. Arap dili üzerine yapılan çalışmaların olgunlaşması ve sistemleşmesi, dili Kur’ân’ın anlam tahlillerinde egemen bir unsur olmasını sağlamıştır. İki bölümden oluşan bu çalışmada, girişte Kur’ân’ın Arap diline olan katkısına değindikten sonra, klasik ve modern dilbilimciler açısından, Arap gramerinin tesisinde Kur'ân'ın önemi, etkisi ve referansı hakkındaki düşünceleri ortaya konulması amaçlanmıştır.","PeriodicalId":488691,"journal":{"name":"Tefsir Araştırmaları dergisi","volume":"35 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135414829","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Role of The Socio-Cultural Environment and Political Relations in The Ishtihār of Qiraats","authors":"Ömer ÖZBEK, Enes BOZMAZ","doi":"10.31121/tader.1312583","DOIUrl":"https://doi.org/10.31121/tader.1312583","url":null,"abstract":"İhtiyâr kelimesi lugatte “seçmek”, “yeğlemek”, ”önde tutmak”, “tercih etmek”, “özel kılmak” gibi anlamlara gelmektedir. Bu kavram kıraat ilmi için vecih ve rivayetler arasından birini tercihte bulunmayı ifade etmektedir. Bu tercih işlemi yapılırken isnâd, resm-i Mushaf, Arap dili kaideleri ve iştihâr gibi şartlar gözetilmektedir. Sahabe döneminde kıraatlerden ihtiyârda bulunulup bulunulmadığı ve sonraki dönemlerde neden kıraatler arasından ihtiyârda bulunulduğu gibi konular önemli görülmektedir. Kurrâ çoğalıp beldelere dağılınca, kıraat farklılıklarına dair birikim bu bölgelerde de yayıldı. Sonraki nesiller arasında tilavette yetkin, rivayet ve dirayet yönüyle şöhret bulmuş kimseler mevcut bulunduğu gibi bu nitelikleri taşımayanlar da vardı. Bu durum iki zümre arasındaki ihtilafları arttırdı. Bunu önlemek isteyen âlimler kıraatlerin sahih ya da sakim olanının ayrımına dair olan kaideleri tespit edip bu kaideler ışığında kıraatler arasında ihtiyârda bulundular. Böylelikle onlar, kıraatler konusunda hak ile batıl olanı, meşhur ile şâzz olanı, mütevatir ile ahâd olanı belli etmiş ve kıraatlerin senetlerini kaynağına dayandırmışlardır.
 Kıraat tercihinin devam etmesi ve ihtiyârların sayısal olarak artmasıyla kıraatleri zabt etme zorluğu ortaya çıkmış, bu durum ihtiyârları sınırlandırmayı getirmiştir. Kıraatlerin sınırlandırılmasında ihtiyâr için bir gerekçe sayılan iştihârın, büyük etkisi görülmektedir. İştihâr, bir kıraatin yaygınlık kazanarak şöhret bulması anlamına gelir.
 Çalışmanın amacı ihtiyâr ile iştihâr arasındaki bağlantıyı ortaya koyarak siyasi ilişkilerin kıraatlerin iştihârındaki rolünü ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bir kıraatin iştihârı elde ederek yaygınlık kazanması iç etkenler ve dış etkenler olmak üzere iki farklı şekilde ele alınmaktadır. İç etkenler tercîh edilen kıraatte ve kıraati nakleden kârîde bulunan özellikler iken, dış etkenler sosyo-kültürel ortam ve siyâsî ilişkiler gibi faktörlerdir. Bu çalışmada iştihârda etkili olan iç etkenlerin neler olduğu belirtilip dış etkenler üzerinde durulmuştur. Çalışmada dış etken olarak nitelendirilen lahnî okumaların, ilim merkezi olan şehirlerin, fıkhî mezheplerin ve siyâsî otoritelerin kıraatlerin iştihârında ne tür etkileri olduğu doküman analizi yöntemiyle incelenmiştir. Bu etkenler arasından ilim merkezleri ve siyâsî otoritelerin bir kıraatin iştihâr bulmasında daha önemli bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":488691,"journal":{"name":"Tefsir Araştırmaları dergisi","volume":"95 6","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135512852","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Umbiguities in Translations of Qur'an and Tafsirs about the Meaning of the Verb \"Farada\" and a Solution Suggestion","authors":"Fatih TİYEK, Zekeriya PAK","doi":"10.31121/tader.1327909","DOIUrl":"https://doi.org/10.31121/tader.1327909","url":null,"abstract":"Meal ve tefsirler, Kur’ân’ı anlama çabasında olan insanlar için her daim önemli bir işlev görmüştür. Zira meal ve tefsirler aracılığıyla birçok ayetteki kapalılıklar, belirsizlikler giderilmekte; açık, gerekçeli ve gerekti-ğinde ayrıntılı bilgiler ile muhatabın anlaması kolaylaşmaktadır. Ancak bazı ayet ve kelimelerin doğru anlaşılmasının önünde engel teşkil eden çeşitli problemler de bulunmaktadır. Bazen bizatihi meal ve tef-sirlerin ayetlerdeki kelime ve terkiplerin tercüme ya da izahında sundukları çoklu ve karışık bilgiler, muha-tabın tereddüt yaşamasına sebep olabilmektedir. Bu duruma örnek sayılabilecek kelimelerden biri “fara-da” fiilidir. Fiile verilen “farz kılma” anlamının içinde bulunduğu ayet için açık ve anlaşılır bir cümle kur-maya imkân vermemesi veya hakkında çok çeşitli ihtimallerin gündeme gelmesi muhatabın onun anlamı hakkında doğru ve kesin bir kanaat oluşturmasını zorlaştırmaktadır. İşte bu çalışmada fiilin yer aldığı ayetlerin meal ve tefsirlerdeki anlamları ele alınarak hem mevcut durumun ve önerilen anlamların yeter-sizliği ortaya konmaya hem de gerekçeleriyle birlikte onun için “gönülden yapma, helal kılma, lütfetme” anlamlarının uygunluğu temellendirilmeye çalışılacaktır. Çözüm önerisi olarak sunulan bu anlamlar saye-sinde, ilave izah ve kelimelere ihtiyaç duyulmadan sadece fiilin lafzına bağlı kalınarak da muhatabın anla-masının mümkün olduğu ispat edilecektir. Fiil ile ilgili anlam istikrarı yakalanacaktır. Çalışmada ayrıca bir kelimeye verilen doğru anlamın cümleye etkisine, anlam istikrarının ve tutarlılığın önemine ve belirsizlik, kapalılık gibi anlamayı zorlaştırıcı etkenlerin sonuçlarına işaretler de bulunacaktır. Böylece Kur’ân’daki bir kelimenin ve ayetin anlaşılması çabasında hangi hususlara dikkat edileceği ile ilgili bir farkındalığa da katkı sağlanmış olacaktır.","PeriodicalId":488691,"journal":{"name":"Tefsir Araştırmaları dergisi","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136038546","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Ömer Rıza Doğrul'un Tanrı Buyruğu Meal/Tefsirinde Yahudilere ve Hıristiyanlara Yönelik Eleştirileri","authors":"Ahmet ÖZDEMİR","doi":"10.31121/tader.1312251","DOIUrl":"https://doi.org/10.31121/tader.1312251","url":null,"abstract":"Cumhuriyetin ilk yıllarında alfabedeki değişim, yeni eserlerin yazılması ihtiyacını doğur-muştur. Bu eserleri kaleme alanlar da Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde yetişen alimler ol-muştur. Onlardan bir tanesi de o günkü Osmanlı coğrafyasının farklı bölgelerinde eğitim almış olan Ömer Rıza Doğrul’dur. Doğrul, eserlerinde gerek Türkiye gerekse İslam dünyasının aydın-lanmasına, sorunlarını çözmesine ve yeni bir ivme kazanarak yükselmesine yönelik eserler kale-me almıştır. O eserlerden bir tanesi de Tanrı Buyruğu’dur. Bu eser kısa, öz ve doyurucu açıkla-malardan teşekkül etmiştir. Üzerinde durduğu konulardan bir tanesi de tahrif edilmiş dine sahip olan Yahıudi ve Hıristiyanlardır. Çalışmamızın temelini de bu konu oluşturmaktadır. Çünkü bu iki din ve mensupları, günümüzde dünya coğrafyasında etkileri bakımından önemli bir yere sa-hiptirler. Kur’an’ın anlatımında da geniş bir yer işgal etmektedirler. Peygamberlerinin tebliğ ettik-leri dinden uzaklaşmaları, şirk unsurunu barındırmaları, ibadet, haramlar ve muamelat konusun-da tamamen farklı bir yapıya bürünmeleri nedeniyle Müslümanların onlardan ders alması ve aynı hatalara onların da düşmemesi için hatırlatmalarda bulunulmaktadır. Doğrul’un değerlendirmele-ri de Yahudi ve Hıristiyanların, dinlerinin özünü kaybederek tamamen farklı bir yapıya bürünme-leri ekseninde cereyan etmektedir. Çalışmamızda bu iki din mensuplarının inanç ve yaşantıları noktasında nasıl bir yapıya büründükleri iki ayrı başlık altında ele alınmıştır. Peygamberleri dö-neminde nasıl bir tavır ortaya koydukları, sonraki zaman dilimlerinde ilahi mesajın nasıl bir deği-şime uğratıldığı konuları işlenmiştir.","PeriodicalId":488691,"journal":{"name":"Tefsir Araştırmaları dergisi","volume":"29 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135760608","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"From Qirāʾāt To Tilāwat: On The Nature Of The Tilāwat Style As A Practıce Of Reading Qur'an","authors":"Muhammed COŞKUN","doi":"10.31121/tader.1298771","DOIUrl":"https://doi.org/10.31121/tader.1298771","url":null,"abstract":"Bu çalışmada Kur’ân metninin kendine has okuma biçimi olan tilâvet üslubunun tarifi ve mahiyeti üze-rinde durulacaktır. Konuya başlarken öncelikle kıraat ve tilâvet kavramlarına ve bu ikisi arasındaki farka değinilecektir. Özellikle, tarihî süreç içerisinde bu kavramlara farklı anlamlar yüklenmesi sebebiyle karşıla-şılan bazı yanlış algılamalara veya değerlendirmelere vurgu yapılacaktır. İkinci aşamada mutlak bir okuma biçimi olan kıraati özel bir okuma biçimi olan tilâvete dönüştüren ana etmenlerin neler olabileceği sorgu-lanacaktır. Bu bağlamda ‘tilâvetin unsurları nelerdir, herhangi bir okumayı tilâvet yapan şey nedir, ne-yi/neleri dışarıda tutarsak tilâvet yapmış olmayız?’ soruları makalenin ana eksenini oluşturmaktadır. Bu temel sorulara cevap aranırken özellikle müzikal/ezgisel tavır, konuşma dilinde bulunmayan bazı fonetik uygulamalar ve anlamı yansıtmaya yönelik bir takım özel ses kullanımları dikkate alınarak bu unsurların konu ile bağlantısına değinilecektir. Çalışma içerisinde, tilâveti oluşturan temel unsurların özellikle bu üç husus olduğuna vurgu yapılacaktır. Çalışmada esas alınan özel anlamıyla, tilâvetin mahiyetini bu temeller üzerine oturtmak, özellikle tilâvet alanında çalışma yapan araştırmacıları kavramsal algı yanlışlarından kurtaracak ve tilâvetin daha doğru bir zeminde anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca, bu çalışmayla Kur’ân okuma biçimleri arasındaki temel farkların kavranması ve uygulamada daha başarılı sonuçlar elde edilmesine katkı sunulması hedeflenmiştir. Bu vesile ile Kur’an-ı Kerim’i tilâvet üslûbu ile okumanın önemi ve bu konuda özel bir hassasiyet gösterilmesi gereği de anlaşılmış olacaktır.","PeriodicalId":488691,"journal":{"name":"Tefsir Araştırmaları dergisi","volume":"5 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135761463","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Ballıklızâde Ahmed Mâhir Efendi’nin el-Muhkem fî Şerhi’l-Hikem Adlı Eserinde İşârî Tefsir","authors":"Faruk GÖRGÜLÜ","doi":"10.31121/tader.1321240","DOIUrl":"https://doi.org/10.31121/tader.1321240","url":null,"abstract":"Ahmed Mâhir Efendi Osmanlı’nın son dönemlerinde Kastamonu’da yetişmiş çok yönlü bir âlimdir. O, hem hayatının bir bölümünü geçirdiği Kastamonu’da hem de üst düzey devlet görevlerinde bulunduğu İstanbul’da gerek ilim adamlığı ve gerekse siyasetçi kimliği ile temayüz etmiş bir şahsiyettir. Aynı zamanda mutasavvıf ve şair kimliği de olan Ahmed Mâhir, eserleri, fikirleri ve yetiştirdiği öğrencileriyle Osmanlı’nın ilim ve kültür dünyasına önemli katkılar sunmuş birisidir. Uzun bir süre Kastamonu ve İstanbul’daki medreselerde ve Dârulfünun’da müderris ve şeyhülkurrâ unvanıyla başta tefsir ve kıraat olmak üzere, kelam ve hadis dersleri vermiştir. Ahmed Mâhir, İbn Atâullah el-İskenderî’nin tasavvuf klasikleri arasında yer alan el-Hikemü’l-Atâiyye isimli eserini şerh ederek edebi yönünü de göstermiştir. Nazımla nesir arası bir tarzda yazılmış olan bu eserin ilk manzum Osmanlıca Türkçe çevirisi de onun tarafından yapılmıştır. Ahmed Mâhir’in el-Muhkem fî şerhi’l-Hikem ismini verdiği bu eserinde her ne kadar tasavvufun temel kavram ve ıstılahları ele alınsa da eserin içeriği, konuların işleniş tarzı, sıklıkla âyetlere yapılan atıflar ve bunlara getirilen yorumlar, söz konusu eserin işârî tefsir açısından da ele alınmasının faydalı olacağını düşündürmüştür. Ahmed Mâhir’in el-Muhlem fî şerhil’l-Hikem isimli eserinde işârî tefsir yaklaşımının ele alındığı bu çalışmamızda, konunun önemini ve çerçevesini belirten giriş kısmından sonra müellifin ilmî ve tasavvufî kişiliği ele alınarak araştırmamamıza zemin oluşturulmaya çalışılmıştır. Daha sonraki aşamada Ahmed Mâhir’in tefsirciliğine değinilmiş, onun bu alanda telif ettiği eserlerden hareketle tefsirci yönü ortaya konulmaya çalışılmış-tır. Sonrasında ise araştırmamıza mesnet teşkil eden eserin işârî tefsir açısından önemi vurgulanmış, ardın-dan konuya dair bazı örnekler verilerek âyetlere yüklenen tasavvufi anlamlar tespit edilmeye çalışılmıştır.","PeriodicalId":488691,"journal":{"name":"Tefsir Araştırmaları dergisi","volume":"129 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135760042","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Tefsir Tarihinde Yorumun Seyri: Bakara 2/6. Ayeti Örneği","authors":"Burcu DİLEK","doi":"10.31121/tader.1340738","DOIUrl":"https://doi.org/10.31121/tader.1340738","url":null,"abstract":"Tefsir tarihi boyunca içerik ve yazım yöntemi olarak tefsirlerde farklılıklar meydana gelmiştir. İslâmî ilimle-rin diğer alanlarında incelenen farklı konu ve nazariyelere dair tartışmalar zamanla tefsirleri de etkilemiştir. Erken dönemde daha çok rivayet ve lügat üzerinden yürütülen tefsir faaliyeti sonraki asırlarda değişim göstermiş ve bunlara ilaveten müfessirler usûl, fıkıh, kelâm gibi farklı ilimlerin bilgilerine de tefsirlerinde yer vermişlerdir. Özellikle şerh-hâşiye literatürü incelendiğinde muhaşşînin entelektüel ilgisi ve birikimine göre değişiklik göstermekle birlikte bu etki daha net olarak fark edilmektedir. Söz konusu değişim zaman içerisinde tefsirin mahiyetine ilişkin bazı tartışmalarda etkili olmuştur. Ayrıca müfessirin bilmesi gereken ilimlere dair yapılan değerlendirmelerle de bu değişim ilişkili sayılmıştır. Dolayısıyla literatürdeki bahsi geçen değişimin bir yönüyle de olsa ortaya koyulması tefsir tarihine ilişkin vereceği fikir açısından önem arz etmektedir. Kur’ân’ın tüm ayetlerinin böyle bir değişim süreci açısından tek bir çalışmada incelenmesi, makalenin sınırlarını aşan bir teşebbüs olacaktır. Dolayısıyla bu makalede bahsedilen değişimin, Bakara 2/6. ayeti bağlamında tefsirdeki yansıması incelenmektedir. Böylece ayetin yorumunda meydana gelen değişimin hem zaman hem de yazım yöntemi açısından tespit edilmesi hedeflenmektedir. Bunun sonucunda özellikle Fahreddin Râzî, Ebussuûd Efendi, Âlûsî’nin tefsirleri gibi eserlerde, erken dönem tefsirlerinden farklı olarak ayetlerin diğer disiplinler açısından detaylı şekilde te’vîl edildiği görülmüştür. Envârü’t-tenzîl ve el-Keşşâf hâşiyelerinin bazılarında da bu yöntemin zaman zaman daha detaylı bir şekilde sürdürüldüğü tespit edilmiştir.","PeriodicalId":488691,"journal":{"name":"Tefsir Araştırmaları dergisi","volume":"47 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135923781","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Tarihselci Kur’an Yorumunun Batınî Tefsir Anlayışıyla Diyalektik İlişkisi","authors":"Murat ORAL","doi":"10.31121/tader.1332590","DOIUrl":"https://doi.org/10.31121/tader.1332590","url":null,"abstract":"Tarihselci düşünceye sahip yazarların eserleri incelendiğinde onların Batılı eleştirmenlerin ve oryantalistle-rin yanı sıra İslam dünyasındaki eski Bâtınîlerin etkisinde kaldıkları açıkça görülür. İşin özünde Batılı eleş-tirmenlerin, Origenes’in (ö.253-254) batınî yorumunun etkisinde kaldığı gibi tarihselciler de İslam dünya-sındaki kadim Bâtınîlerin etkisinde kalmışa benzemektedir. Cennet, cehennem, melek ve cin gibi olgula-rın birer sembol oldukları, Kur’an’ın beşeriliği, Kur’an kıssalarının yaşanan gerçekler olmayışı, Kur’an hükümlerinin “her zaman ve herkes için geçerli / bağlayıcı olmak” anlamında evrensel olmayışı gibi iki taraf arasında bulunan benzerlik bu konuda örnek verilebilir. Bununla birlikte tarihselciler ile Bâtınîlerin ilişkisini ortaya koyan ve kurgusal tarihselci tefsir yöntemini bu bağlamda değerlendiren bir çalışmanın bulunmayışı, konuyla ilgili önemli bir eksikliktir. Dolayısıyla söz konusu eksikliğin giderilmesi ve konuyla ilgili gelecekteki çalışmalara bir temel oluşturmak amacıyla bu konunun araştırılması uygun görülmüştür. Bu amaçla makalede önce iki grup kaynak, yöntem ve görüş bakımından mukayese edilmiş ve bir değer-lendirme yapılmıştır. Ardından Bâtınîlik bağlamında tarihselci tefsir yönteminin Kur’an’a uygun olup olmadığı incelenmiştir. Kur’an’ın Arap Yarımadası kültüründe yer almayan –dolayısıyla tarihsel sayılama-yan- birçok konuyu içermesi sebebiyle bu tefsir yönteminin Kur’an’a uygulanmasının mümkün olmadığı görülmüştür. Ayrıca tarihselciliğin Kur’an’ın beşerîliği iddiasıyla âyetlere yaklaşması, Kur’an’ın öğretileriyle çelişmektedir. İzledikleri yöntem sebebiyle bâtınî yorum tarzından uzak kalamayan tarihselcilerin tefsir yöntemi, Kur’an’ı, hidayet verici bir kelam olmaktan çok çelişkilerle, efsanelerle ve bâtınî manalarla dolu saptırıcı bir kelam olarak görmüştür. Dolayısıyla modern Bâtınîlik diye tanımlayabileceğimiz Tarihselcili-ğin bu ve buna benzer nedenlerden ötürü Kur’an’ın ruhuna aykırı bir açıklama tarzı olduğu açıktır.","PeriodicalId":488691,"journal":{"name":"Tefsir Araştırmaları dergisi","volume":"148 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136057849","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Pronunciation Flaws and Proper Recitation Measures According to Early Tajwīd Sources: The Case of al- Qurṭubī and Ibn al-Bannāʾ","authors":"Süleyman YILDIZ","doi":"10.31121/tader.1339849","DOIUrl":"https://doi.org/10.31121/tader.1339849","url":null,"abstract":"Telaffuz kusurları, Kur’an lafızlarının farklı şekillerde telaffuzuna konu olması sebebiyle dil, edebiyat ve tecvid âlimleri nezdinde önemli bir yere sahip olmuştur. Bu çerçevede tecvid âlimleri erken dönemlerden itibaren telaffuz kusurlarının tespitine yönelmişler, bunlarla ilgili eserler kaleme almışlardır. Onların bu noktadaki amaçlarını, yanlış telaffuzlara dikkat çekerek sahih tilâvet tarzını korumak şeklinde yorumlamak mümkündür. Tecvid âlimlerinin fe’fee, temteme, keşkeşe, ʿan‘ane, ter‘îd, teşdîk, temdîğ, tatrîb gibi ses, lehçe ve konuşma kaynaklı ortaya çıkan telaffuz kusurlarını, genellikle erken dönem dilbilimsel kaynaklardan tespit ettikleri anlaşılmaktadır. Ancak tespitle birlikte yeni tanımlamalara gitmeleri, kendi dönem ve zaviyelerine göre bu kusurları gidermeye yönelik çözüm önerileri sunmaları, onları dilbilimsel kaynaklardan ayıran en önemli özellik olmuştur. Bu durum onların bu olguya yönelik derinlikli bir bakış açısına sahip olduklarının da açık bir göstergesidir. Ne var ki, tecvid âlimlerinin asırlar öncesinde gündemlerine aldıkları bu olgu, sonraki süreçlerde beklenen ölçüde araştırmalara konu olmamıştır. Ülkemizde de konuyla ilgili makale düzeyinde herhangi bir çalışmanın yapılmaması, konunun detaylı bir şekilde incelenmesini gerek-tirmektedir. Bu makale, Abdülvehhâb el-Kurtubî’nin (ö. 462/1070) el-Mûdıh fi’t-tecvîd’i ile İbnü’l-Bennâ el-Bağdâdî’nin (ö. 471/1079) Beyânü’l-ʿuyûb’u özelinde erken dönem tecvid kaynaklarında geçen telaffuz kusurlarının tespitini, tanımını ve müellifler veçhesinden dile getirilen çözüm önerilerinin analizini yapmayı amaçlamıştır. Ses, lehçe ve konuşma kaynaklı telaffuz kusurları hakkında İbnü’l-Bennâ’nın müstakil bir eser yazması, Kurtubî’nin ise kitabının son bölümünü bu konuya tahsis etmesi, bu hususta ilgili müelliflerin tercih edilmesindeki temel sebep olmuştur. Ayrıca makale bu açıklamalar ışığında düzgün tilâvet ölçülerinin ortaya çıkarmayı da hedeflemiştir. Konu ve kavramlar, erken dönem dilbilimsel kaynaklarının yanı sıra, erken dönem tecvid kaynaklarıyla da mukayeseli bir şekilde işlenmiştir. Makalede sosyal bilimlerde sıkça takip edilen tespit, tanımlama ve mukayese yöntemleri kullanılmıştır.","PeriodicalId":488691,"journal":{"name":"Tefsir Araştırmaları dergisi","volume":"42 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136360251","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Zāʾid Letter Jarrs in the Qur’an - Specific to Ibn Juzayy’s Tafsīr Entitled “al-Tashīl li ulūm al-tanzīl”-","authors":"Fatih ÖZAKTAN","doi":"10.31121/tader.1343518","DOIUrl":"https://doi.org/10.31121/tader.1343518","url":null,"abstract":"Müfessirler, Kur’ân-ı Kerîm’de geçen bazı harflerin ifade ettiği anlamlarda ihtilafa düşmüşlerdir. Bir kıs-mı, söz konusu harflerin cümlenin temel anlamına ek bir anlam katmadığını veya kendi aslî anlamı dı-şında kullanıldığını iddia ederek bu harfleri zâid görmüş, bir kısmı da Kur’ân’ın ve Arap dilinin incelikle-rini araştırarak bu harflerin cümledeki anlamını tespit etmeye çalışmış ve zâid olmadığını savunmuştur. Kur’ân’da zâid harfin varlığı tartışmaları, Kur’ân’ın hatasız ve mükemmel bir kitap olduğu inancına sahip olan Müslümanları şüpheye düşürmekte, Kur’ân’ın en büyük mucizesi olan i‘câz özelliğine halel getirmek-te diğer taraftan müsteşriklerin Kur’ân’a haksız ithamda bulunmalarına zemin hazırlamaktadır. Bundan dolayı bu konuyla ilgili zihinlerdeki şüpheleri gidermek ve akla gelen sorulara cevap vermek büyük önem arz etmektedir. Öte yandan bu çalışmanın temel amacı; İbn Cüzey’in et-Teshîl li-‘ulûmi’t-tenzîl isimli eseri özelinde onun zâid harf ile kastettiği anlamı, Kur’ân’da zâid harfin varlığını kabul edip etmediğini, edi-yorsa zâid gördüğü harfleri ve bunlara hangi anlamlar yüklediğini tespit etmektir. Bu gaye doğrultusunda bu çalışmada İbn Cüzey tefsirinde zâid harf-i cer olduğuna dair tartışma ve değerlendirme bulunan tüm âyetlere yer verilmiştir. Ayrıca İbn Cüzey özelinde müfessirlerin kullanmış oldukları zâid harf terkibi ile; kendi anlamı dışında kullanılan veya cümlenin temel anlamına ek anlam katmayan harfleri kastettiklerine dair tezin doğru olup olmadığı araştırılmıştır. İlaveten Ferrâ, Ahfeş ve Nehhâs’ın Meâni’l-Kur’ân, İbn Ku-teybe’nin Te’vîlu müşkili’l-Kur’ân, Zemahşerî’nin el-Keşşâf an hakâikı gavâmizi’t-tenzîl ve uyûni’l-ekâvîl fî vücûhi’t-te’vîl, Râzî’nin Mefâtîhü’l-gayb isimli eserlerine müracaat edilmiş, söz konusu müfessirlerin âyetlerde zâid gördüğü harfler ve zâid lafız yerine kullandığı ıstılahlar tespit edilmiş ve de müfessirlerin görüşleri mukâyese edilmiştir. İbn Cüzey, et-Teshîl isimli tefsirinde toplamda on dokuz yerde geçen bâ, min, lâm ve kâf harf-i cerlerinin zâid olup olmadığına dair değerlendirmelere yer vermiş, diğer on altı harf-i cerle ilgili tartışmalara değinmemiştir. İbn Cüzey’e göre harf-i cerlerden üçü (bâ, min, lâm) Kur’ân’da zâid olarak biri de (kâf) tekit için zâid olarak gelmiştir. İbn Cüzey, zâid harfleri ifade etmek için sadece zâid kelimesini kullanmış, sıla, mezîd, lağv kelimelerini kullanmamıştır. O, bu tabirle, harf-i cerin kendi aslî anlamı dışında kullanılmasını değil cümlenin temel anlamına ek bir anlam katmayan harfi kastetmektedir.","PeriodicalId":488691,"journal":{"name":"Tefsir Araştırmaları dergisi","volume":"45 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135148481","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}