Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi最新文献

筛选
英文 中文
VARLA YOK ARASINDA BİR OSMANLI SANCAĞI: BALİS 存在与不存在之间的奥托曼旗帜:巴利斯
Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi Pub Date : 2023-10-18 DOI: 10.53718/gttad.1365052
Murat ALANDAĞLI
{"title":"VARLA YOK ARASINDA BİR OSMANLI SANCAĞI: BALİS","authors":"Murat ALANDAĞLI","doi":"10.53718/gttad.1365052","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1365052","url":null,"abstract":"Fırat Nehri’ne oldukça yakın bir noktada ve işlek yolların kavşağında yer alan Balis, XVI. yüzyılın ilk yarısında Haleb’in önemli bir iskân merkeziydi. Beşerî ve iklim özellikleri nedeniyle oldukça köklü bir geçmişi bulunmaktaydı. Sözlü anlatıya göre Balis, Nuh Tufanı'ndan sonra insanların yaşadığı ilk yerlerden biridir. Fırat Nehri kıyısında yer alması, hac ve önemli ticaret yollarının kavşağında bulunması Balis'in önemini artırmıştır. Kuru ve sert çöl iklimine rağmen bir vaha ve ılıman bir havaya sahip olması bölgede yerleşimi tetikleyen unsurlar olarak gösterilebilir. Osmanlı Devleti'nin idari taksimatında Haleb'e bağlı sancaklardan biri olmasına rağmen Halep konulu çalışmalarda Balis hakkında bilgi oldukça azdır. Özellikle XVI. yüzyıl Balis’in dünyasını karartan, bilgi sahibi olmamızı engelleyen, bu durumun en önemli nedeni kaynak yetersizliğidir. Ancak Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyud-ı Kadime Arşivi'nde bulunan Balis tahrir defteri bu konuda yeni bir sayfa açılmasına olanak sağlamıştır. XVI. yüzyılda Halep bölgesinde etkin bir nüfuza sahip olan Canpoladoğlu aşiretinin beyi Hüseyin Bey'in öncülüğünde gerçekleştirilen bu tahrir, XVI. yüzyılın son çeyreğinde Balis'in idari, siyasi, mali ve sosyo-kültürel tarihi hakkında çok önemli bilgiler içermektedir.
 Balis, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğunun Haleb Eyâleti’nde tesis etmiş olduğu düzene sadık Araplar ile karşı duran asi Arap aşiretleri arasındaki doğal sınır şeridinin önemli bir parçasıydı. XVI. yüzyılın ikinci yarısında Haleb havzasında süren çekişmeler Canpoladoğulları Aşireti ile Balis bölgesini ön plana çıkarmıştır. Canpoladoğlu aşiretinin lideri Hüseyin Bey göstermiş olduğu kimi başarı ve yardımları sayesinde Haleb’e vali olmuştur. Onun bu göreve getirilişi ve kabulünde Balis’in önemli bir yeri bulunmaktadır. Hüseyin Bey’in bir zamanlar mamur olan fakat XVI. yüzyılın ikinci yarısında hâlî ve hârabeye dönmüş Balis’i tahrir etme gibi önemli bir görevi ifa ettiği anlaşılmaktadır. İmparatorluk idaresi Balis’in tahriri ile pek çok kazanımın peşine düşmüştür. Tımar hisselerinin belirlenmesi, tahsisinin yanında huzursuzlukların sonlandırılması ile bölgenin yeninden canlanması ve hazineye gelirin sağlanması bunlardan bazılarıydı. Hüseyin Bey, bu düşünceler dahilinde XVI. yüzyılın sonlarında doğru Balis’i merkeze alan bir tahrir işlemi gerçekleştirmiştir. Onun tahririnde Balis’in hem idarî hem de malî olarak daha çok Bâb, Cebbul ve Menbic’den müteşekkil mezralardan oluşan bir sancak olduğu görülmektedir. Haleb temalı çalışmalarda pek rastlanılmayan Balis’in XVI. yüzyıl idarî, siyasî, malî ve sosyal dünyası hakkında bilgilere Hüseyin Bey tahririnde erişilmektedir.
 Çalışmada öncelikle XVI. yüzyılda Halep'te Balis Sancağı'nda bir sancağın inşası ve özellikleri hakkında bilgi sahibi olunmuştur. Bu vesileyle sancağın idari, mali ve askeri yapısı ile sosyo-kültürel yapısı hakkında bilgilere ulaşılmaktadır. Ayrıca Balis gibi literatürde çok fazla yer almamış çok daha dar bir alandan","PeriodicalId":479478,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135884847","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
State (Sube) Organızatıon In The Mughals 莫卧儿王朝的国家(Sube)机构
Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi Pub Date : 2023-10-16 DOI: 10.53718/gttad.1277226
Vedat MERAL
{"title":"State (Sube) Organızatıon In The Mughals","authors":"Vedat MERAL","doi":"10.53718/gttad.1277226","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1277226","url":null,"abstract":"Vakayinamelerde tam manasıyla zikredilmemiş olsa da adını kurucusu Bâbür Şah’tan (1526-1530) alan Hindistan’daki bu son Türk devleti, Türkiye’deki tarihçiler tarafından Babürlüler (1526-1858) olarak anılagelmiştir. Bazı Türk tarihçiler ise bu devleti kuran Bâbür Şah ve ardıllarının soyunun Türkistan’ın son büyük fatihlerinden Emir Timur’a dayanmasından dolayı onları Timuroğulları ya da Gürkanlılar diye adlandırmıştır. Zira devletin kurucusu Çağatay Türklerinden Bâbür Şah’ın soyu, baba tarafından Timur’a, anne tarafından da Cengiz Han’a dayanmaktadır. Ancak Türk tarihçilerin aksine Hintli ve Avrupalı müellifler, Hindistan’daki bin yıllık tarihi Türk varlığını unutturmak amacıyla Babürlüleri Mugal ya da Mongol gibi isimlerle zikretmiş ve onların soy olarak Türklere değil, Moğollara dayandığı izlenimini oluşturmaya çalışmıştır.
 Babürlüler, devleti idarede uyguladıkları Türk devlet geleneğini Hindistan’ın kalabalık ve karmaşık toplum yapısına rağmen muhafaza etmiş, bazı kültürel öğeleri ise Hindistan’a özgü yerleşik geleneklerle harmanlayarak bugün hala ayakta duran Türk-Hint karışımı eserler vücuda getirmiştir. Dolayısıyla devletin kuruluşundan yıkılışına kadar bu coğrafyada imar faaliyetlerinde bulunan Babürlüler, özellikle inşa ettikleri yollar, caddeler, bahçeler, medreseler ve yeni şehirler ile de Hindistan’ı ihya etmiştir. Bu bağlamda Babürlülerin devlet teşkilatlanması konusunda kuşkusuz Hindistan’a kazandırdığı en önemli kavramlardan birisi de o dönemde sûbe adı verilen eyalet teşkilatı olmuştur. Nitekim modern Hindistan Devleti’nin diğer hususlarda olduğu gibi günümüzde kullandığı eyalet sisteminin temeli de bu coğrafyada üç asırdan fazla hüküm sürmüş Babür Devleti tarafından atılmıştır.
 Hindistan’da hâkim olduğu toprakları 16. yüzyılın ortalarından itibaren genişletmeye başlayan Babür Devleti, 18. yüzyılın ortalarına gelindiğinde en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Özellikle Babür imparatoru Ekber Şah (1556-1605) döneminde takip edilen genişleme siyaseti neticesinde yerel krallıklara boyun eğdirilmiş ve Hindistan tek bir merkezi idare altında toplanmıştır. Bu sebeple hâkim olunan toprakların ve hükmedilen nüfusun artması gibi etkenler, merkezden uzak bölgelerin idaresini sağlamak için Babürlüleri yeni bir devlet modeli geliştirmeye sevk etmiştir. Babürlü tarihinde ilklerin uygulayıcısı olarak bilinen Ekber Şah, genişleyen sınırlar nedeniyle dini ve askeri konularda olduğu gibi, devleti idare biçiminde de birtakım reformlara gitmiştir. Ekber Şah’ın kurduğu sistemle birlikte ülke toprakları eyaletlere ayrılmış ve bu eyaletlerde kendi içerisinde hiyerarşik bir yapıya göre revize edilmiştir. Örneğin; Hindistan’ın en önemli vilayetlerinden Sind, Orissa, Dekken, Pencap, Keşmir, Gucerât, Bengal gibi bölgeler eyalet olarak kurulmuş ve bu eyaletlerin başına da birer vali veya o zamanki adıyla “sûbedar” (sipehsâlâr) atanmıştır. Eyaletler ise kendi içerisinde “serkâr” adı verilen kazalara/ilçelere, bunlarda “pergene” adı verilen köylere ayrıl","PeriodicalId":479478,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi","volume":"76 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136113859","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
UZBEK AND INDIAN TEKKE IN JERUSALEM 耶路撒冷的乌兹别克人和印度人
Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi Pub Date : 2023-10-14 DOI: 10.53718/gttad.1341436
Sıddık ÇALIK
{"title":"UZBEK AND INDIAN TEKKE IN JERUSALEM","authors":"Sıddık ÇALIK","doi":"10.53718/gttad.1341436","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1341436","url":null,"abstract":"Orta Asya ve Hindistan Müslümanlarının hac ibadetlerinin yapmak için uzun ve meşakkatli bir yol güzergâhı kullandıkları biline bir gerçektir. Hac yollarındaki dinlenme ve barınma menzilleri ise, Müslüman devletlerin idaresi altında teşkilatlı bir konaklama kurumuna dönüşmüştür. Bunun yanı sıra, İslam’ın sufî karakterli birçok tarikat mensupları da gönüllü benzer yapılar kurarak, hac yolcularına hizmet etmişlerdir. 
 Bu dinî yapıların en önemlileri Türkistan ve Maveraünnehir’de yoğun faaliyet gösteren Nakşibendî ve Hindistan coğrafyasında Çiştî tarikatlerine bağlı Özbek ve Hindiler tekkeleridir. Bu tekkeler, Osmanlı coğrafyasında birçok şehirde hacılara hizmet etmek amacıyla bir çok tekke/zaviye kurarak yüzlerce yıla hizmet etmişleridir. 
 Çalışmada söz konusu iki tekke üzerine yoğunlaştırarak, bu zümrelerin faaliyetleri üzerinde durulmuştur. Bu konuyla ilgili çalışmalarda arşiv kayıtlarına yeterince inilmediği görülmüştür. Devlet-tekke ilişkileri üzerine örnek belgeler sunularak, dinî ve sosyal hüvviyete sahip Kudüs’teki Özbek ve Hindî tekkeleri, arşiv belgeleri zaviyesinden anlamaya çalışılacaktır.","PeriodicalId":479478,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi","volume":"43 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135767038","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
KÖKTÜRK TARİHİNİN KAYNAKLARI OLARAK ORTA ASYA SARAYLARINDAKİ DUVAR RESİMLERİ 作为 Köktürk 历史资料来源的中亚宫殿壁画
Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi Pub Date : 2023-10-13 DOI: 10.53718/gttad.1342212
Tuba TOMBULOĞLU, Gaybullah BABAYAR
{"title":"KÖKTÜRK TARİHİNİN KAYNAKLARI OLARAK ORTA ASYA SARAYLARINDAKİ DUVAR RESİMLERİ","authors":"Tuba TOMBULOĞLU, Gaybullah BABAYAR","doi":"10.53718/gttad.1342212","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1342212","url":null,"abstract":"Balalik-tepe, Özbekistan’ın en güney ucunda, Afganistan sınırına yakın, bugünkü Surhanderya vilayetinin yönetim merkezi Termiz şehrinin kuzeyinde, ondan yaklaşık 30 km uzaklıkta bulunan Angar tümeni (ilçesi)ndeki eski şehir kalıntısının adıdır. Özbek Türkçesindeki sözcük anlamı “Çocuklu tepe” olan bu tarihî yadigarlık miladî 5.-6. yüzyıllara ait olup, birçok uzmanlarca Orta Asya’daki İslam öncesi vaha devletlerinden biri olan Termiz-Şahlar sülalesiyle ilişkilendirilmektedir.","PeriodicalId":479478,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi","volume":"263 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135922896","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
ARİSTAKES LASTİVERTSİ’NİN TARİH ADLI ESERİNDE MALAZGİRT SAVAŞI’NA DAİR KAYITLAR 阿里斯塔克-泰雷韦尔齐的著作《历史》中关于马拉兹吉尔特战役的记载
Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi Pub Date : 2023-10-07 DOI: 10.53718/gttad.1343065
Fuat HACISALİHOĞLU
{"title":"ARİSTAKES LASTİVERTSİ’NİN TARİH ADLI ESERİNDE MALAZGİRT SAVAŞI’NA DAİR KAYITLAR","authors":"Fuat HACISALİHOĞLU","doi":"10.53718/gttad.1343065","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1343065","url":null,"abstract":"Ermeni bir rahip ve tarihçi olan Aristakes Selçukluların Anadolu’ya düzenlediği akınların bizzat şahidi olmuştur. Bu bakımdan Tarih adlı eseri dönemin Ermeni kaynaklarının sıralamasında ön sırada yer almaktadır. Bu eser, Selçukluların Bizans İmparatorluğu’na karşı başlattığı mücadeleyi ele alırken diğer yandan Ermeniler ile Müslüman Türklerin karşılaşmasına dair çok değerli bilgiler sunmaktadır. Aristakes’in anlatısına bakılırsa iki topluluk arasındaki ilk temaslar pek de hoş hatıralar bırakmamıştır. Nitekim Ermeniler on birinci yüzyıl Anadolusu’nda yaşanan Selçuklu Bizans mücadelesinin hem tarafı hem de şahidi konumundadırlar. Diğer yandan Aristakes’in bir din adamı olması olayları dinsel bir yorumla anlatmasına ve yaşananları Tanrı’nın iradesine bağlamasına yol açmıştır. Bununla birlikte eserdeki şiirsel dil ve canlı tasvirler kaleminin güçlü olduğunu göstermektedir.
 Aristakes, Malazgirt Savaşı’ndan bahis açtığı bölümde belki taraf olduğundan belki de Diogenes’in kibirli tavrına olan tepkisinden olsa gerek savaşın tasvirindense imparatora duyduğu hisleri anlatısına yansıtmayı tercih etmiştir. Aristakes Alparslan’ı kurnaz ve korkak olarak tanımlarken Diogenes’i ise aceleci ve günahkâr görmektedir. Malum olduğu üzere Bizans ordusunda yer alan, Aristakes’in tanrıtanımaz olarak nitelediği, bir grubun Selçuklu ordusu saflarına geçmesi savaşın seyrini değiştirmiştir. Aristakes, yaşananlardan habersiz olan Diogenes’in ilkin bu olaydan Ermenileri sorumlu tuttuğunu belirtse de sonrasında bu askerlerin azmini görünce tavrını değiştirdiği ifade etmektedir. Aristakes mağlubiyetten kendi halkının sorumlu tutulmaması için de böyle bir anlatı içerisine girmiş olabilir. Dönemin kroniklerinin teolojik yönü burada da kendini göstermiş ve Aristakes Tanrı’nın, uygunsuz davranışlarından ötürü kendilerini terk ettiğini dile getirmiştir. Aristakes Tanrı’nın yine de merhametini göstererek Selçukluların Diogenes’i serbest bırakmalarını sağladığını ancak bu sefer de kendi halkı tarafından cezalandırıldığını söylemektedir. Bu olaydan sonra ilahi adaletin bozulduğunu, prenslerin ülkeyi talan ettiğini bunun üzerine de Tanrı’nın Bizans imparatorluğu üzerinden elini çektiğini ileri sürmüştür. Nihayetinde yaşananlardan dolayı pek çok düşmanın Hıristiyanlığı ortadan kaldırmak üzere ülkelerini istila ettiğini ve halkının perişan olduğunu anlatmaktadır. Aristakes tüm yaşananlara rağmen Alparslan’ın gösterdiği onurlu duruşu da görmezden gelmemiş ve taraf tutmaksızın onun da hakkını vermiştir.
 Döneminin müşahidi olsa da Aristakes olaylara geniş bir zaman diliminden bakma olanağından yoksundur. Bundan dolayı Selçuklu akınlarını etraflı bir biçimde çözümleme çabası içerisinde değildir. Selçuklular özellikle Çağrı Bey’in akınları sonrasında bir yurt arayışı içerisinde kendilerini Anadolu topraklarında bulmuşlardır. Bizans ya da Ermenilere karşı hususi bir husumet ya da yağma faaliyeti içerisinde değildirler. Zira ilerleyen süreçteki gelişmeler bunu açıkça ortaya koymaktad","PeriodicalId":479478,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi","volume":"43 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135301948","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Manzikert And Its Surroundings According To Muslim Geographers 穆斯林地理学家认为曼兹克特及其周边地区
Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi Pub Date : 2023-10-05 DOI: 10.53718/gttad.1346166
Kazım UZUN
{"title":"Manzikert And Its Surroundings According To Muslim Geographers","authors":"Kazım UZUN","doi":"10.53718/gttad.1346166","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1346166","url":null,"abstract":"Anadolu’nun doğusundaki kadim yerleşkelerden biri olan Malazgirt bölge tarihinde önemli ve etkili bir yere sahipti. Malazgirt Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarında yer almakta ve dolayısıyla da bu hatta komşusu olan Ermeniler ile arasındaki sınır hattının önemli bir noktasını teşkil etmekteydi. Malazgirt’in iki taraf arasındaki bir sınır hattı üzerindeki konumu ve uzun süre bu pozisyonda kalışı şehrin askerî niteliklerinin gelişmesine ve daha çok bu özellikleriyle ön plana çıkmasına imkân tanıdı. Malum olduğu üzere, İslâm fetihleri yedinci yüzyılın ortalarından itibaren Doğu Anadolu’ya da ulaşmış ve Malazgirt’in de dâhil olduğu bölge İslâm beldeleri arasında yer aldı. Müslüman hâkimiyetinin bölgede yerleşmesinin ardından, Malazgirt daha önceki durumuna benzer şekilde, ancak bu kez Bizans ile Müslümanlar arasındaki sınır hattı üzerinde bulunuyordu. Bizans ile Müslümanlar arasındaki sınır mücadeleleri, malum olduğu üzere, uzun yıllar boyunca oldukça yoğun ve şiddetli bir şekilde sürdürüldü. Dolayısıyla Malazgirt kalesi ve şehrinin askerî özellikleri bu dönemde de önemli olmaya, korunmaya ve geliştirilmeye devam etti. 
 Müslümanların bölgede hâkim olmaları ve bir süre sonra, ilk coğrafya eserlerini vermeye başlamalarıyla birlikte, bu bölgeler, buralardaki yerleşim yerleri ve bunların özellikleri söz konusu bu eserlerde kayıt altına alınmaya başladı. Bununla birlikte, bu çalışmada ayrıntılı olarak ortaya konulmaya çalışıldığı üzere, Malazgirt erken Müslüman coğrafyacıların eserlerinde farklı bir isimlendirmeyle kaydedilmiş gibi görünmektedir. Ancak daha geç tarihli eserlerde bu isimlendirmenin, yerini Malazgirt adına bıraktığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, Müslüman coğrafyacıların anlatıları daha çok Malazgirt’in askerî özellikleri ve kapasitesiyle alakalıdır. Şehrin surlarına ve halkının savaşçılık özelliklerine yapılan vurgu, işaret edildiği üzere, buranın bir karakol görevi üstlendiğini ve bunun Müslüman hâkimiyeti döneminde de devam ettiğini ortaya koymaktadır. Söz konusu coğrafya eserlerinde Malazgirt’e yakın yerleşim yerleri hakkında verilen malumat Malazgirt ile bu yerler arasında bir kıyası da mümkün kılmaktadır. Nihayet bu karşılaştırmanın neticesinde Malazgirt’in, askerî kapasite ve özellikleriyle ön plana çıkarken bölgedeki diğer yakın şehirlerin aynı özelliklerinin Malazgirt’le kıyaslanamayacak bir düzeyde olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu kıyas aynı zamanda Malazgirt’in Van Gölü’nün kuzey havzasının geneli açısından askerî bir merkez olduğu sonucunu ortaya koymaktadır.
 Birçok önemli neticesinin yanı sıra Malazgirt Savaşı Malazgirt ve bölgedeki diğer yerleşim yerleri açısından da mühim sonuçlar doğurmuştur. Bölgenin bütünüyle Türk hâkimiyetine girmesi ve burada güvenlikli bir ortamın sağlanması, bir başka ifadeyle, bölgenin artık bir sınır hattı olmayışı, dolayısıyla da askerî kapasitesi yüksek ve güçlü bir merkeze ihtiyaç duyulmayışı Malazgirt’in, önceki durumuna göre daha geri planda kalmasına sebep olmuştur. B","PeriodicalId":479478,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi","volume":"58 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135546985","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
ANNELES OKULU VE TÜRKİYE'DE TARİHYAZIMI 土耳其的安奈利学派和历史学
Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi Pub Date : 2023-10-04 DOI: 10.53718/gttad.1352781
Gülşah ŞAHİN
{"title":"ANNELES OKULU VE TÜRKİYE'DE TARİHYAZIMI","authors":"Gülşah ŞAHİN","doi":"10.53718/gttad.1352781","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1352781","url":null,"abstract":"Erdem Sönmez, “entelektüel dünya tarihi”, “beşerî bilimler tarihi”, “tarih yazımı ve tarih metodolojisi”nin yanı sıra “geç Osmanlı ve modern Türkiye’nin entelektüel tarihi ve siyasal hayatı””, tarih yazımı ve tarihçileri” üzerine çalışmaktadır. Yazar, yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi’nde siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler alanında, doktorasını ise Bilkent Üniversitesi’nde tarih alanında tamamlamış, sonrasında ise İtalya’da Siena Üniversitesi ve İngiltere’de School of Oriental and African Studies gibi kurumlarda misafir araştırmacı olarak bulunmuştur. Sönmez halen Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Tarih Bölümü’nde öğretim üyesi ve Harvard Üniversitesi Orta Doğu Çalışmaları Merkezi'nde doktora sonrası araştırmacı olarak görev yapmaktadır.","PeriodicalId":479478,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi","volume":"50 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135647530","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
TRACES OF THE FIRST TURKS’ BELIEFS REGARDING THE TRANSITIONAL PERIODS OF LIFE IN PRESENT ANATOLIA: THE EXAMPLE OF WEST ANKARA 第一批土耳其人关于现今安纳托利亚生活过渡时期的信仰的痕迹:以西安卡拉为例
Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi Pub Date : 2023-10-03 DOI: 10.53718/gttad.1343239
Hasan IŞIK, Veysel Eren ÖZTÜRK
{"title":"TRACES OF THE FIRST TURKS’ BELIEFS REGARDING THE TRANSITIONAL PERIODS OF LIFE IN PRESENT ANATOLIA: THE EXAMPLE OF WEST ANKARA","authors":"Hasan IŞIK, Veysel Eren ÖZTÜRK","doi":"10.53718/gttad.1343239","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1343239","url":null,"abstract":"İnsanın yaşamında doğum, evlilik ve ölüm gibi farklı evreler mevcuttur ve bu evreler halk geleneklerinde dönüşüm aşamaları olarak kabul edilir. Bu dönüşüm aşamalarında bireyin, çeşitli toplumsal uygulamalar ile yeni yaşantısına daha rahat uyum sağlaması amaçlanır. Bu çalışmada, hayatının kritik geçiş dönemi sayılan evrelerinden doğum, evlilik ve ölümle ile ilgili İlk Türklerin sahip olduğu inanç yapılarının Ankara Bölgesindeki izleri incelenmiş; bölgedeki uygulamaların eski Türk inanç sistemi ile bağlantıları araştırılmış ve Türk toplumlarında uygulanan ritüellerle bir karşılaştırması yapılmıştır. Ankara Bölgesinde, doğum öncesinde başlayan bu uygulamalarda, bebeğin sağlıklı doğması ve sonrasında sağlıklı bir yaşam sürdürmesi teşvik edilir. Bebeğin doğumundan sonraki kırk gün, büyük bir öneme sahiptir. Bu dönemde annenin ve bebeğin savunmasız olduğuna inanılarak, onları olumsuz etkilerden koruma amaçlı çeşitli önlemler alınır. Evlilik aşamasında da uygulanan gelenekler ve inançlar, bireyin yeni hayatında mutlu olması ve kötülüklerden sakınması için vardır. Eski Türk döneminden günümüze gelen inançlarla, aileye yeni katılan üyeyi kutsamak adına, dini ve mistik ritüeller uygulanır. Ölüm, sonsuz yaşamın başlangıcı olarak kabul edilen bir evredir ve bu dönemde de yapılan uygulamaların amacı, ölenin diğer dünyaya geçişini kolaylaştırmak, orada mutlu olmasını sağlamak ve geride kalanların ruh halini iyileştirmektir. Bu dönemde her ne kadar yoğun olarak İslami uygulamalar kullanılsa da İslam öncesi inancın izleri de yeni bir ölümün olmaması, ölenin geride bıraktığı kişileri rahatsız etmemesi adına yapılan bu uygulamalarda görülmektedir. Çalışmada “Ankara’nın batı bölgesinde ilk Türklere ait geçiş döneminin izleri var mıdır?” problem cümlesinin cevabı verilmeye çalışılmıştır. Problem durumunun tespitine yönelik olarak da sözlü tarih yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada on kişi ile görüşme yapılması kararlaştırılmış fakat sadece altı kişinin verdiği cevaplar çalışma için kullanılmıştır. Çalışma sonunda Ankara Bölgesinde yaşayan insanların, İslamiyet öncesi Türk topluluklarının hayatın geçiş dönemlerine yönelik sahip olduğu inanç yapılarından bir çoğunu İslami inanç içerisinde sürdürdükleri sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":479478,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi","volume":"2014 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135789265","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Fragments from the History of a Black Sea City Trapezus in VIth Century AD 公元六世纪黑海城市Trapezus的历史片段
Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi Pub Date : 2023-10-01 DOI: 10.53718/gttad.1347460
Abdullah ÜSTÜN
{"title":"Fragments from the History of a Black Sea City Trapezus in VIth Century AD","authors":"Abdullah ÜSTÜN","doi":"10.53718/gttad.1347460","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1347460","url":null,"abstract":"Bu çalışma, tarihyazımı türünün merkezinde yer aldığı kaynakların tanıklıkları aracılığıyla VI. yy.da Trapezus’u ve onunla kesişimi ile Karadeniz’in güneydoğusu, diğer bir ifadeyle Türkiye’nin kuzey doğusunu gözlemlemeye çabalar. Bu gözlem adına VI. yy.ın tarihyazımsal olarak betimlenme zenginliği ve hukuki yayınlar gibi olanaklarından yararlanmaya ve etrafındaki gelişmeler bağlamıyla bu şehrin resmine erişmeye çalışır. Söz konusu betimlemenin borçlu olunduğu Procopius, Agathias ve Menandrus’un eserleri çalışmanın merkezi olarak tanımlanan tarihyazımı kaynak kümesini oluşturur. Bu yüzyılın kendine özgü yönlerinden hukuki yayınlar ile kastedilen ise Trapezus’un idari durumunu ve bu durumun geçirdiği değişimler gibi hususların takip edilebildiği Novellae’ın parçası olduğu Corpus Iuris Civilis’dir. Bu ikinci küme araştırmada doğrudan analiz öznesi olarak değil tarihyazımı verilerinin analiz aracı olarak işlenmiştir. Araştırmanın veri havuzunu tanıtmak için belirtilmesi gereken diğer bir husus, bu araştırmaya veri sağlama adına ilk sırada Procopius’un yer almakta olduğudur. İlave olarak VI. yy. kaynaklarının artsüremsel, metinlerarası çözümleme işleminde Thucydides ama özellikle Xenophon’un (yaşamı yaklaşık M.Ö. 430-350) Anabasis’ine kadar inilmiş Strabon, Plinius Secundus, Arrianus, Zosimus’un metinleri bu sürecinin diğer araçları olmuşlardır. Alan yazınında, araştırmanın veri evrenini oluşturan Procopius’un başı çektiği tarihyazımsal verilerin kullanılmasına/değinilmesine yaygın bir şekilde tanık olunmakla birlikte onları sorgulamayı gündemine alan bir çalışma tespit edilememiştir. Buradan hareket edildiğinde VI. yy. Trapezus’u adına bütün bir veri havuzunun büyük bölümünü oluşturduğu söylenebilecek tarihyazımı verilerinin sorgulanmasının gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
 Araştırma metni giriş ve takip eden beş bölümden oluşur. İlk olarak araştırmanın mekânsal kapsamıyla kesişen tarihsel gelişmelerin çerçevesi sunulmaya çalışılır. Bu bağlamda temelde Romalılar ve Sasaniler ile Arabistan ve Kafkasya’daki güçlerin dahil olduğu süreçler söz konusudur. Dönemin bir Roma şehri olarak Trapezus’un tarihyazımında kendine yer bulması, yakınında olduğu imparatorluğun kuzey doğu sınırı ile de bağlantılı bir görüntü sergiler. Şöyle ki öncelikle Sasaniler olmak üzere Kafkasya’nın güneyindeki Iberia ve Lazica (Colchis) ve kuzeyindeki ‘Hun’, Alan gibi unsurların ve onlara göre dolaylı kalsa da Arabistan’daki güçlerin de dahil olabildiği olaylar bağlamında bu şehre değinilmiş olma durumu öne çıkmaktadır. Bu bağlam ile birlikte kaynakların, VI. yy.da Romalıların Trapezus’un güneyindeki Tzanica’yı ele geçirmesine ve akabindeki süreçlere gösterdiği ilgi, giriş dışındaki bölümler için de yararlı olabilmektedir. Bölümlerin ilkinde, Trapezus kavramının tarihyazımı kaynaklarındaki kayıtlarının bilançosu sunulmaya, bu bilançonun sağladığı imkanlarla çıkarımlar yapılmaya çalışılmaktadır. İkinci bölümde Trapezus, söz konusu kaynakların coğrafi tasavvuru içinde fizikî ve ","PeriodicalId":479478,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi","volume":"43 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135406547","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
THE BENEFACTORS OF THE PROVIDENTIAL STATE AND/OR THE DUA APPLICATION AS SOCIAL AID: DUA PERFORMERS’ SALARY 上天眷顾的国家和/或作为社会援助的dua申请的捐助者:dua表演者的工资
Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi Pub Date : 2023-09-26 DOI: 10.53718/gttad.1346581
Turan AÇIK
{"title":"THE BENEFACTORS OF THE PROVIDENTIAL STATE AND/OR THE DUA APPLICATION AS SOCIAL AID: DUA PERFORMERS’ SALARY","authors":"Turan AÇIK","doi":"10.53718/gttad.1346581","DOIUrl":"https://doi.org/10.53718/gttad.1346581","url":null,"abstract":"Hayırseverlikle ilgili faaliyetleri yakından incelemek toplumları tanımak ve anlamak bakımından işlevseldir. Böylece bireylerin, toplumların ve devletlerin karakterine şaşırtıcı ölçüde yakından bakma olanağı temin edilebilmektedir. Bu makalede de Osmanlı İmparatorluğu’nda bir “kerîm devlet” uygulaması olarak görünen duâgûyân ve ulufeleri meselesi ele alınacak ve böylece Türk devletinin ve toplumunun bilhassa olağanüstü durumlarda ortaya çıkıveren yardım seferberliği refleksinin tarihsel köklerinden küçük bir kesite işaret edilecektir. Bu istikamette pergelin ayağını sabitleyebilmek için bilhassa Trabzon şer‘iyye sicillerinde yer alan duâgûyân üzerinde durulacak ve yeri geldiğinde de perspektifi genişletebilmek amacıyla Osmanlı arşivindeki diğer belge koleksiyonlarına müracaat edilerek imparatorluğun diğer bölgelerinden örnekler verilecektir. 
 Duâgûyân, günlük mesainin başlaması sırasında ve belirli merasim ve ritüeller esnasında duruma uygun dua okuyan kişilerdi. Bunun yanında, zamanla, devletin bekası için ya da daha doğru bir tabirle padişahın devletinin ve ömrünün devamı için dua eden kişilerden ibaret bir taife de ortaya çıkmıştı. Duagûlûk vazifesinin en yaygın uygulandığı alan vakıflardı. Fakat bu görevin ilk ne zaman başladığı malum değildi. 1542 tarihli Şahbola Hatun vakfiyesinde çeşitli görevler arasında bir duâhân cihetinin varlığı, 16. yüzyılda bu vazifenin bilindiğini göstermekteydi. Fatih câmii vakfiyesinde benzer görevlilere rastlanması, Emevîler döneminden beri câmilerde Kur’an okuyan görevlilerin varlığının kesin olarak bilinmesi, esnaf teşkilatında duâ okuyucuların kadîm bir vazifeli olması gibi hususlar, duâgûyânın 16. yüzyıldan çok önceleri var olduğuna işaretti. Fakat bu kavram (duâgûyân) ile anılmaları genel itibariyle 17. yüzyıldaydı. 
 Bu yüzyıldan önce, bilhassa günlük geçimini temin edemeyen Osmanlı tebaasının maaşa bağlanması, “adalet dairesi” formülünce bir ülkede geçerli düzeni korumak için aile/tebaasının refahını/geçimini sağlamakla yükümlü kerim devlete karşılık geliyordu. Dinî duyguların ve geleneksel siyaset tarzının baskın olduğu bu vazifenin muhtevası ve devletin buna bakış açısı 17. yüzyılda değişecekti. Osmanlı İmparatorluğu’nun tabiî sınırlara ulaşması, transit ticaret imkânlarını kaybedişi, Amerikan gümüşü ve enflasyon, ateşli silahların üstünlük kazanması, nüfus artışı ve işsizlik gibi faktörler ile bir kriz dönemine girdiği bu yüzyılda, duâgûyanın sayısı da artmaya başlamıştı. Aynı dönemde duâgûyân artan sayılarda mukataalardan, dolayısıyla hazineden maaş almaya başlamıştı. Bu dönem bir taraftan da mali bürokrasinin baskın hâle geldiği tüzel kişiliğe sahip yeni bir devlet formunun ortaya çıktığı ve geleneksel bütüncül iktidar biçimin padişah ve bürokrasi arasında parçalanmasıyla ortaya çıkan sekülerleşme emarelerinin göründüğü bir süreçti. İşte bu sekülerleşme ve kriz döneminde duâgûyân maaşları, artan oranlarda padişahın meşruiyet kaygısı ve devletin sosyal alana daha çok müdahale etme ihtiyacı ","PeriodicalId":479478,"journal":{"name":"Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134957853","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
相关产品
×
本文献相关产品
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:604180095
Book学术官方微信