Anatolian StudiesPub Date : 2016-06-29DOI: 10.1017/S0066154616000090
G. Horsley, Jean M. Luxford
{"title":"Pagan angels in Roman Asia Minor: revisiting the epigraphic evidence","authors":"G. Horsley, Jean M. Luxford","doi":"10.1017/S0066154616000090","DOIUrl":"https://doi.org/10.1017/S0066154616000090","url":null,"abstract":"Abstract Franz Cumont's influential article on pagan angels in Revue de l’histoire des religions, published just over a century ago in 1915, remains the point de départ for work on that subject. The present essay offers a brief evaluation of some of its features, and then concentrates on Greek epigraphic evidence from Asia Minor in the Roman imperial period. Most of these texts were not published when Cumont wrote, or else he treated them briefly since his focus lay largely on ancient philosophical discussions about angeloi by both insiders and outsiders to the Christian movement; and geographically he ranged more widely than we have chosen to do. The main aim of the present essay, however, is to test the widely-accepted hypothesis of A.R.R. Sheppard (1980/1981) that Jewish influence on pagan notions of angeloi is visible in these inscriptions even though that influence was applied by non-Jews in a confused manner. Özet Yüzyıl kadar önce 1915 tarihinde Revue de l’histoire des religions dergisinde yayınlanan Franz Cumont’un pagan melekler ile ilgili yazdığı etkileyici makale halen bu konunun esas kaynağı olarak kabul edilir. Makalemizde bu çalışmanın bazı özelliklerinin kısa bir değerlendirilmesi sunulmakta ve daha sonra Roma İmparatorluk döneminde Anadolu’dan ele geçen Yunanca epigrafik kanıtlar üzerinde yoğunlaşılmaktadır. Cumont makalesini yazdığında, bu metinlerin çoğu yayınlanmamıştı ve kendisi daha çok Hıristiyanlık hareketine içeriden ve dışarıdan gelen melekler hakkındaki antik felsefi tartışmalar üzerine yoğunlaştığından bu metinlere kısaca değinmişti. Ayrıca Cumont bizim seçtiğimizden çok daha geniş bir coğrafi alanı ele almıştı. Ancak bu makalemizin temel amacı, A.R.R. Sheppard tarafından öne sürülen ve geniş ölçüde kabul görmüş olan hipotezi (1980/1981) test etmektir. Sheppard’ın tezine göre, her ne kadar şaşırtıcı bir şekilde Yahudi olmayanlar tarafından uygulansa da, bu yazıtlardaki meleklerin pagan özelliklerinde Yahudi etkileri görülmektedir.","PeriodicalId":45130,"journal":{"name":"Anatolian Studies","volume":"66 1","pages":"141 - 183"},"PeriodicalIF":1.2,"publicationDate":"2016-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://sci-hub-pdf.com/10.1017/S0066154616000090","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"57053290","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":1,"RegionCategory":"历史学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Anatolian StudiesPub Date : 2016-06-29DOI: 10.1017/S0066154616000041
R. Vaessen
{"title":"Cosmopolitanism, communality and the appropriation of Mycenaean pottery in western Anatolia","authors":"R. Vaessen","doi":"10.1017/S0066154616000041","DOIUrl":"https://doi.org/10.1017/S0066154616000041","url":null,"abstract":"Abstract The presence of imported and locally produced Mycenaean pottery in western Anatolia has long caught the attention of scholars, and various explanatory models have been proposed to explain the apparent attractiveness of the pottery. In most cases, however, emphasis is placed on the (stylistic) differences between Mycenaean pottery and the various local plain wares, and it is assumed that these differences were actively recognised by local communities and exploited in the formation of social identities. This paper, however, pilots a different approach that focuses not on the stylistic differences between Mycenaean pottery and the various Anatolian wares but on the (perceived) common ground(s) between them and argues that the attractiveness of Mycenaean, and previously Minoan pottery, lay not so much in its cultural origins or its ‘foreignness’ as in its potential to fit in with existing local material assemblages and enhance a sense of communality among cosmopolitan communities. Özet Batı Anadolu’da ithal ve yerli üretim Miken seramiğinin varlığı uzun süredir akademisyenlerin dikkatini çekmektedir ve bu seramiğin belirgin olan cazibesini açıklamak için çeşitli modeller ileri sürülmüştür. Ancak çoğu durumda Miken seramiği ve çeşitli yerli seramik arasındaki (üslup) farklılıklara vurgu yapılmakta ve bu farklılıkların yerel topluluklar tarafından etkin bir şekilde tanındığı ve toplumsal kimliklerin oluşumunda kullanıldığı varsayılmaktadır. Ancak bu makalede, Miken seramiği ve çeşitli Anadolu seramiği arasındaki stil farklılıklarına değil, onlar arasındaki (algılanan) ortak paydalara odaklanan farklı bir yaklaşım denenmektedir. Miken seramiğinin ve daha önce Minos seramiğinin çekiciliğinin, onların kültürel kökeninde ya da ‘yabancı’ oluşlarında değil, mevcut yerel malzeme toplulukları ile uyumu ve kozmopolit toplumlar arasında toplumsallık duygusunu geliştirmek için potansiyeli olmasına dayandığı ileri sürülmektedir.","PeriodicalId":45130,"journal":{"name":"Anatolian Studies","volume":"66 1","pages":"43 - 65"},"PeriodicalIF":1.2,"publicationDate":"2016-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://sci-hub-pdf.com/10.1017/S0066154616000041","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"57053247","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":1,"RegionCategory":"历史学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Anatolian StudiesPub Date : 2016-06-29DOI: 10.1017/S0066154616000053
T. Bryce
{"title":"The land of Hiyawa (Que) revisited","authors":"T. Bryce","doi":"10.1017/S0066154616000053","DOIUrl":"https://doi.org/10.1017/S0066154616000053","url":null,"abstract":"Abstract The focus of this article is the recently published, near-duplicate ARSUZ inscriptions carved on two stelae found near İskenderun in southeastern Turkey and dating to the later tenth century BC. Particular attention is given to the historical section of these inscriptions, and its reference to a land called Hiyawa (Assyrian Que) in eastern Cilicia, previously attested in only one other Iron Age inscription, the Luwian-Phoenician bilingual found at Çineköy near Adana. The article discusses what new information can be deduced about Hiyawa, including its relationship with the land of Adana(wa) in eastern Cilicia, the implications to be drawn from the findspot of the stelae and the much-debated question of whether the references to Hiyawa reflect Greek settlement in southeastern Anatolia during the Early Iron Age. Fresh attention is also given to the two Akkadian texts from the archives of Late Bronze Age Ugarit which refer to a group called the Hiyawa-men, who were located at that time (late 13th to early 12th century) in Lukka in southwestern Anatolia. The controversial identification of this group with Ahhiyawans/Mycenaean Greeks is re-examined within the broader context of a comprehensive reconsideration of the Ahhiyawa-Hiyawa equation and the role played by ‘Hiyawans’ and the land of Hiyawa in the affairs of the eastern Mediterranean world from the end of the Bronze Age through the succeeding Iron Age. Özet Bu makalenin odak noktası, son zamanlarda yayınlanan, Türkiye’nin güneydoğusunda İskenderun yakınlarında bulunan ve M.Ö. 10. yüzyılın sonlarına tarihlenen, iki stel üzerine oyulmuş neredeyse birbirinin kopyası olan ARSUZ yazıtlarıdır. Özellikle bu yazıtların tarihsel bölümüne dikkat çekilir ve daha önce Adana yakınlarında Çineköy’de bulunmuş olan Luvi-Fenike dillerinde yazılmış bir diğer Demir Çağı yazıtında doğrulanan ve doğu Kilikya’da bulunan Hiyawa (Asurca Que) ülkesine atıfta bulunması üzerinde durulur. Makalede, doğu Kilikya’daki Adana(wa) ülkesiyle ilişkisi de dahil olmak üzere, Hiyawa hakkında hangi yeni bilgilere ulaşılabileceği, stellerin buluntu yerlerinden hangi sonuçların çıkarılabileceği ve çok tartışılan bir soru olan Hiyawa’nın Erken Demir Çağı’nda güneydoğu Anadolu’da Yunan yerleşimini yansıtıp yansıtmadığı tartışılmaktadır. Ayrıca Ugarit’in Geç Tunç Çağı arşivlerinde bulunan iki Akad metninde, güneybatı Anadolu’da Lukka’da o dönem yerleşmiş (13. Yüzyıl sonlarından 12. Yüzyıl başlarına kadar) Hiyawalılardan bahsedilmektedir. Bu topluluğun tartışmalı kimliği Ahhiyawalılar/Mikenli Yunanlılar ile birlikte, Ahhiyawa-Hiyawa denkleminin, ‘Hiyawalıların’ ve Hiyawa ülkesinin Tunç Çağı’nın sonundan başlayıp onu takip eden Demir Çağı boyunca doğu Akdeniz dünyasında oynadığı rol daha geniş çerçevede kapsamlı bir şekilde yeniden gözden geçirilerek incelenmektedir.","PeriodicalId":45130,"journal":{"name":"Anatolian Studies","volume":"66 1","pages":"67 - 79"},"PeriodicalIF":1.2,"publicationDate":"2016-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://sci-hub-pdf.com/10.1017/S0066154616000053","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"57052877","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":1,"RegionCategory":"历史学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Anatolian StudiesPub Date : 2016-06-29DOI: 10.1017/S0066154616000089
H. Güney
{"title":"New inscriptions from the Choria Considiana: Çalçak Roman necropolis","authors":"H. Güney","doi":"10.1017/S0066154616000089","DOIUrl":"https://doi.org/10.1017/S0066154616000089","url":null,"abstract":"Abstract This paper presents the initial results of an epigraphic survey of a Roman imperial estate, carried out in 2014 in northern Choria Considiana, today encompassing the area of Mihalıççık in Eskişehir, located between the Sakarya (Sangarios) river to the north and the Porsuk (Tembris) river to the south. The paper focuses on ten funerary inscriptions found in situ in the Çalçak Roman necropolis, 4km distant from Dinek village in Mihalıççık. All these inscriptions, found on the northern edge of the Choria Considiana, contain information relating to the social and economic status of the inhabitants of the estate, and also offer evidence about stone quarries and stonemasonry in the region. The paper begins with a presentation of the historical geography of the region, and then evaluates the new inscriptions against the existing evidence about the Choria Considiana with reference to the social and economic infrastructure of the area; important questions about the social, economic and cultural life of the region are posed. The article concludes with a catalogue of the inscriptions. Özet Bu makalede kuzeyde Sakarya (Sangarios) ve güneyde Porsuk (Tembris) nehirleri arasında yer alan ve Roma döneminde Khoria Konsidiana olarak adlandırılan mülk alanının kuzeyini oluşturan Eskişehir iline bağlı Mihalıççık ilçesinde 2014 yılında yürütülen epigrafik yüzey araştırmasının ilk sonuçları sunulmaktadır. Makale, Mihalıççık ilçesine bağlı Dinek köyüne 4 km uzakta olan Çalçak Roma nekropolisinde in situ olarak bulunan on yazıta odaklanmaktadır. Keşfedilen bu yeni yazıtlar mülk alanında yaşayan sakinlerin sosyo-ekonomik durumları hakkında bilgi sağlarken bölgedeki taş ocakları ve taş işçiliği konusunda da fikir vermektedir. Makale bölgenin tarihsel coğrafyası ile başlamakta, ardından keşfedilen yazıtlar Khoria Konsidiana ve genel olarak bölge hakkında bilinen veriler ışığında değerlendirilmektedir. Bu değerlendirme bölgenin sosyo-ekonomik ve kültürel yapısı konusunda pek çok soruyu da beraberinde getirmektedir. Makale yazıtların bir kataloğu ile son bulmaktadır.","PeriodicalId":45130,"journal":{"name":"Anatolian Studies","volume":"66 1","pages":"125 - 139"},"PeriodicalIF":1.2,"publicationDate":"2016-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://sci-hub-pdf.com/10.1017/S0066154616000089","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"57053260","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":1,"RegionCategory":"历史学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Anatolian StudiesPub Date : 2016-06-29DOI: 10.1017/S0066154616000065
Michael J. Taylor
{"title":"The Attalid victory at Magnesia on a lost plaque from Pergamon","authors":"Michael J. Taylor","doi":"10.1017/S0066154616000065","DOIUrl":"https://doi.org/10.1017/S0066154616000065","url":null,"abstract":"Abstract This article explores the battle scene on a small bronze plaque recovered during the 19th-century excavation of Pergamon, initially published in 1913 and subsequently lost. It argues that the most likely identification of the scene is the Battle of Magnesia, fought in 190 BC. The scene features Attalid cavalry riding to the rescue of distressed Roman legionaries, both fighting in opposition to Antiochus the Great's heavy phalanx and Gallic cavalry. The heroics of the Attalid cavalry are central to the scene, and likely reflect a courtly narrative that gave Eumenes II and his small contingent outsized credit for the joint victory. Özet Bu makalede, 19. Yüzyılda Pergamon kazılarında bulunan, 1913 yılında yayınlanmış ve daha sonra kaybolmuş küçük bir bronz levha üzerindeki savaş sahnesi incelenmektedir. Bu sahnenin büyük olasılıkla M.Ö. 190 yılında gerçekleşen Magnesia Savaşı’nı betimlediği ileri sürülmektedir. Sahnede, Büyük Antiochus’un ağır piyadelerine ve Galya süvarilerine karşı savaşan Roma lejyonerlerini kurtarmaya giden Attalid süvarileri gösterilmiştir. Sahnenin merkezinde yer alan kahraman Attalid süvarileri büyük olasılıkla, birlikte kazanılan zafer için haddinden fazla itibar gösterilen II. Eumenes ve onun küçük birliğinin hikayesini yansıtmaktadır.","PeriodicalId":45130,"journal":{"name":"Anatolian Studies","volume":"66 1","pages":"81 - 90"},"PeriodicalIF":1.2,"publicationDate":"2016-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://sci-hub-pdf.com/10.1017/S0066154616000065","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"57052931","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":1,"RegionCategory":"历史学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Anatolian StudiesPub Date : 2016-06-29DOI: 10.1017/S0066154616000077
N. Milner
{"title":"Building Roman Lycia: new inscriptions and monuments from the baths and peristyle buildings Ml 1 and Ml 2 at Oinoanda","authors":"N. Milner","doi":"10.1017/S0066154616000077","DOIUrl":"https://doi.org/10.1017/S0066154616000077","url":null,"abstract":"Abstract A new building inscription (no. 1) from Oinoanda, found beside the baths building Ml 1 in 2011, dedicates the building to the Roman emperor Vespasian and his sons Titus and Domitian in AD 73. This article places the new find in the setting of the whole building complex, including the adjacent building Ml 2, which is likely to be a palaistra (wrestling-school), though rebuilt over a century later. The inscription supplies new evidence for the date of the governor of Lycia-Pamphylia, Firmus. It also points to the existence of earlier baths, which is compared to other similar indications from elsewhere in Lycia. A second, but illegible, inscription was recorded in 2012, outside a doorway leading from building Ml 1 into the peristyle building Ml 2 (no. 2). A third inscription on a statue base in building Ml 2 was also recorded (no. 3), along with two other illegible statue-base inscriptions (nos 4 and 5). The article places them in the context of the inscribed monuments found earlier at the building complex (nos 6 and 7), which may have included the small building Ml 3, and discusses them in the light of the broader phenomenon of Julio-Claudian and Flavian baths buildings in the region, and the role of the provincial governors and procurators in overseeing such building projects. This allows us to draw some conclusions about the nature and impact of Roman rule in first-century Lycia, which brought within the reach of many Lycian cities piped water, Italian-style bathing and new, improved facilities for the regionally popular heavy athletic sports of boxing, wrestling and pankration (unarmed combat). Özet 2011 yılında Oinoanda’da hamam yapısı MI 1’in yanında bulunan bir yapı üzerindeki yazıt (no. 1), yapının M.S. 73 yılında Roma İmparatoru Vespasian ve oğulları Titus ve Domitian’a adandığını göstermektedir. Bu makale, MI 1 yapısının yanında bulunan ve muhtemelen palaestra (güreş okulu) olan MI 2 yapısının yüzyıl kadar sonra tekrar inşa edilmesine karşın, bu yeni buluntuyu bütün yapı kompleksinin düzenlemesi içine yerleştirmektedir. Yazıt, Likya-Pamphylia valisi Firmus için yeni bir tarih vermektedir. Aynı zamanda Likya’da başka yerlerde benzerleriyle karşılaştırılabilecek daha erken dönem hamamların varlığına işaret eder. İkinci yazıt okunaksız olup, MI 1 yapısından MI 2 peristil yapıya (no. 2) açılan kapının dışında 2012 yılında saptanmıştır. Üçüncü bir yazıt (no. 3) MI 2 yapısında bir heykel kaidesinde, iki diğer okunaksız heykel kaidesi yazıtıyla beraber (no. 4 ve 5) kaydedilmiştir. Makalede, bu yazıtlar belki de küçük bir yapı olan MI 3 binasını da içine alan yapı kompleksinde daha önce bulunan yazıtlı anıtlar (no. 6 ve 7) bağlamında ele alınmakta ve bunlar bölgede bulunan Julio-Claudiuslar ve Flaviuslar dönemi hamam yapılarının daha geniş olgusu ışığında değerlendirilmekte ve bu tür inşaat projelerinin denetlenmesinde eyalet valilerinin ve procuratorlerin (temsilci) oynadığı rol tartışılmaktadır. Bu sayede, pek çok Likya kentinin su boru","PeriodicalId":45130,"journal":{"name":"Anatolian Studies","volume":"66 1","pages":"91 - 124"},"PeriodicalIF":1.2,"publicationDate":"2016-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://sci-hub-pdf.com/10.1017/S0066154616000077","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"57053020","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":1,"RegionCategory":"历史学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Anatolian StudiesPub Date : 2016-06-29DOI: 10.1017/S006615461600003X
Y. Heffron
{"title":"Stone stelae and religious space at Kültepe-Kaneš","authors":"Y. Heffron","doi":"10.1017/S006615461600003X","DOIUrl":"https://doi.org/10.1017/S006615461600003X","url":null,"abstract":"Abstract Prior to the emergence of the fully officialised temples of the Hittite state, formal religious space in Anatolia is recognisable in a handful of small shrines or sanctuaries. Presumably at the service of local communities, but neither monumental nor formulaic, such shrines attest to a modest if eclectic range of religious activities in the early second millennium. Also to be included in this range are rituals which took place within the domestic sphere, pointing to private family-based concerns, rather than a communal agenda, guiding ritual activity. Such spaces are conspicuous in the Lower Town settlement of the well-known site of Kültepe-Kaneš, where a small number of private houses were furnished with a cultic installation in the form of a stone stele. Associated with a range of other symbolically charged elements (such as ritual vessels, foundation or votive deposits), these stelae are a stark testimony to the practice of delineating permanent, formalised ritual space within quotidian domestic space. This article offers a detailed examination of stone stelae at Kültepe-Kaneš in order to identify meaningful frameworks of contextual analysis, cross-cultural comparanda and correlation of the archaeological data with visual and textual accounts of cult activity in a society in which local Anatolian and northern Mesopotamian elements intermixed over several generations from the beginning of the 20th to that of the 17th century BC. Özet Hitit devlet erkinin bütünüyle resmiyet atfettiği tapınakların ortaya çıkışından önce Anadolu’da resmi nitelikli sayabileceğimiz kutsal mekanların, az sayıda küçük mabet ya da dinsel sığınaktan ibaret olduğunu görüyoruz. Hiçbiri anıtsal büyüklükte ya da tek bir ölçüye göre tasarlanmamış ve muhtemelen sadece yöre halkına hizmet eden bu tür mabetler, M.Ö. 2. binin ilk yarısındaki dinsel etkinliklerin mütevazı ve bir o kadar da eklektik olduğuna işaret eder. Bu etkinliklerin kapsamına ev/hane ortamında gerçekleşen ve toplumsal bir gündemden çok aileye ve aile bireylerine özgü gereksinimlerin yön verdiği ritüelleri de dahil edebiliriz. Bu tür hane-içi dinsel mekanlar Kültepe-Kaneš’in Aşağı Şehir yerleşiminde de göze çarpmaktadır. Kaneš mahallelerindeki özel konutların bazılarında, kült işlevi gördüğü anlaşılan taş steller ortaya çıkarılmıştır. Hele ki sembolik anlam taşıyan diğer başka unsurlarla (törensel kaplar, temel ve adak gömüleri vb.) birlikte değerlendirildiğinde bu steller, günlük yaşamın geçtiği ev mekanları içinde rituel amaçlara mahsus alanların da belirlendiğinin açık kanıtıdır. Bu makalede taş stellerden yola çıkarak, M.Ö. 20. yy’ın başından M.Ö. 17. yy’ın başına kadar geçen süre boyunca Anadolu ve kuzey Mezopotamya unsurlarının kaynaştığı kārum dönemi kuşaklarının kült etkinlikleri irdelenmektedir. Bu bağlamda, Kültepe-Kaneš stellerinin mekan (kontekst) odaklı olarak anlamlandırılabildiği, kültürler-arası komparandayla ilişkilendirildiği ve genel olarak arkeolojik verilerin hem görsel hem de yaz","PeriodicalId":45130,"journal":{"name":"Anatolian Studies","volume":"66 1","pages":"23 - 42"},"PeriodicalIF":1.2,"publicationDate":"2016-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://sci-hub-pdf.com/10.1017/S006615461600003X","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"57053180","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":1,"RegionCategory":"历史学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Anatolian StudiesPub Date : 2015-10-01DOI: 10.3978/j.issn.2224-4336.2015.10.07
Naz Al Hafid, John Christodoulou
{"title":"Phenylketonuria: a review of current and future treatments.","authors":"Naz Al Hafid, John Christodoulou","doi":"10.3978/j.issn.2224-4336.2015.10.07","DOIUrl":"10.3978/j.issn.2224-4336.2015.10.07","url":null,"abstract":"<p><p>Phenylketonuria (PKU) is an autosomal recessive inborn error of metabolism caused by a deficiency in the hepatic enzyme phenylalanine hydroxylase (PAH). If left untreated, the main clinical feature is intellectual disability. Treatment, which includes a low Phe diet supplemented with amino acid formulas, commences soon after diagnosis within the first weeks of life. Although dietary treatment has been successful in preventing intellectual disability in early treated PKU patients, there are major issues with dietary compliance due to palatability of the diet. Other potential issues associated with dietary therapy include nutritional deficiencies especially vitamin D and B12. Suboptimal outcomes in cognitive and executive functioning have been reported in patients who adhere poorly to dietary therapy. There have been continuous attempts at improving the quality of medical foods including their palatability. Advances in dietary therapy such as the use of large neutral amino acids (LNAA) and glycomacropeptides (GMP; found within the whey fraction of bovine milk) have been explored. Gene therapy and enzyme replacement or substitution therapy have yielded more promising data in the recent years. In this review the current and possible future treatments for PKU are discussed. </p>","PeriodicalId":45130,"journal":{"name":"Anatolian Studies","volume":"64 1","pages":"304-17"},"PeriodicalIF":2.0,"publicationDate":"2015-10-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4728993/pdf/","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"79057893","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":1,"RegionCategory":"历史学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"OA","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}