Türkiyat MecmuasıPub Date : 2021-06-23DOI: 10.26650/iuturkiyat.862236
Kürşat İlgün, Muammer Nurlu
{"title":"Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde Kullanılan Konuşma Etkinliklerinin Kültürlerarası İletişimsel Yaklaşım Bağlamında Değerlendirilmesi","authors":"Kürşat İlgün, Muammer Nurlu","doi":"10.26650/iuturkiyat.862236","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/iuturkiyat.862236","url":null,"abstract":"Yabanci dil ogretiminde dort temel dil becerisinin her biri icin ayri ogrenme surecinin planlanmasi dil ogretimi acisindan onemli bir husustur. Dili edinmenin veya ogrenmenin en temel gostergesinin konusma becerisi oldugu ve bu beceriyi gelistirecek materyallerin de bu baglamda en onemli arac oldugu dusunuldugunde, bu materyallerin dil yeterliklerine uygun sekilde tasarlanmasi gerektigi soylenebilir. Dil ile kultur arasindaki bag nedeniyle konusma becerisi ogretiminde hedef dil ile ana dili arasinda kulturlerarasi iletisime yonelik olusturulacak bir surec, ogrenmeyi hizlandiracak ve kalici hâle getirecektir. Bu yaklasimdan hareketle yabanci dil olarak Turkce ders kitaplarina bakildiginda kulturlerarasi yaklasima uygun konusma etkinliklerinin belli bir duzende ve sirada yer almadigi ve kitaplarda sayisal ve oransal olarak farklar oldugu gorulmektedir. Calismada Istanbul Yabancilar icin Turkce Ogretim Seti (ITOS) ile Yedi Iklim Turkce Ogretim Seti’nde (YITOS) yer alan B1 ve B2 duzeyi konusma etkinlikleri, kulturlerarasi iletisimsel yaklasim baglaminda nitel olarak ele alinmis ve dokuman analiziyle ortaya konan veriler karsilastirilmistir. Ayrica etkinliklerin bu yaklasima uygun hazirlanmasina yonelik onerilerde bulunulmustur.","PeriodicalId":447450,"journal":{"name":"Türkiyat Mecmuası","volume":"25 5 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123499062","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Türkiyat MecmuasıPub Date : 2021-06-23DOI: 10.26650/iuturkiyat.796914
Esra Kürüm
{"title":"“Sergüzeşt-i Ali Bey Yahut Sergüzeşt-i Âli-i Osman” Siyasi Bir Roman Olarak İntibah","authors":"Esra Kürüm","doi":"10.26650/iuturkiyat.796914","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/iuturkiyat.796914","url":null,"abstract":"Iromani, Namik Kemal’in surgun yillarinda kaleme aldigi ilk yerli roman denemesidir. Namik Kemal, bu romanina konu olarak butun eserlerinin aksine bir ask hikâyesi secmistir. Inceleme ve edebi eserlerinde tarihi ve siyasi konulari benimseyen Namik Kemal’in bu eserine de siyasi bir zemin olusturmus olmasi ihtimali bu calismanin ana cikis noktasidir. Buradan hareketle Intibah/uyanis romani Ali Bey’in hayat karsisinda; Ali-i Osman’in yuzlestigi yeni medeniyet dairesi karsisinda uyanisi olarak dusunulmustur. Romandaki butun unsurlar Osmanli tarihinin o donemki siyasi zemini baglaminda degerlendirilmistir. Namik Kemal, Intibah romanini Turk dilinin roman yazmaya istidadini olcmek icin yazdigini belirtmistir. Her ne kadar yazarin eseri yazma amacinda belirtmis olmasa da bu calismada Tanzimat aydinin asinasi oldugu temsiller/semboller vasitasiyla eser yazdigi varsayilarak bir bakis acisi gelistirilmistir. Eserin tamamina ayni bakis acisi ile yaklasildiginda butun kurgu unsurlarinin celiskiye dusulmeksizin yerli yerine oturdugu gozlemlenmistir. Bu turlu okuma romanin anlam yukunu agirlastirmakta ve bir misyon romani hâine getirmektedir.","PeriodicalId":447450,"journal":{"name":"Türkiyat Mecmuası","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129125186","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Türkiyat MecmuasıPub Date : 2021-06-07DOI: 10.26650/iuturkiyat.912380
Mehtap Solak Sağlam
{"title":"Ń (Ny) Sesinin Saha (Yakut) Türkçesindeki Kullanımı","authors":"Mehtap Solak Sağlam","doi":"10.26650/iuturkiyat.912380","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/iuturkiyat.912380","url":null,"abstract":"Saha (Yakut) Turkish is considered as one of the distant dialects of Turkish. This dialect preserves the old language elements within its body to a large extent. The /ń/ sound is also a sound that is found in Old Turkish and is in the alphabet of Sakha (Yakut) Turkish today. This sound is not found at the beginning of the word, in Sakha (Yakut) Turkish words. It is used only in the word and at the end. Considering the general condition of this sound, it is possible to see its use at the beginning of the word in the words borrowed, in nouns and verbs derived from reflections, and in the names of places and people. Considering the /ń/ sound used in the words that have this sound in Old Turkish, it is seen that the sound is met with the /y/ sound in Saha (Yakut) Turkish. Considering the words containing the Old Turkish /ń/ sound, it is seen that Dolgan has more preserved this sound. Apart from that, the /ń/ sound has different uses for Sakha Turkish. Sometimes it is seen that this sound is used interchangeably with different sounds (/n/, /c/, /y/). Apart from this sound, the /ý/ sound, which is used in speech in Saha Turkish and stated to be used in speech in dictionaries, can also be used instead of the /ń/ sound.","PeriodicalId":447450,"journal":{"name":"Türkiyat Mecmuası","volume":"16 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-06-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128063919","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Türkiyat MecmuasıPub Date : 2021-06-07DOI: 10.26650/iuturkiyat.934455
Ali Akar
{"title":"Eski Oğuz Lehçesinde Alfabe Kaynaklı Fonolojik Bir Sorun: Ünsüzlerin Yazımı","authors":"Ali Akar","doi":"10.26650/iuturkiyat.934455","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/iuturkiyat.934455","url":null,"abstract":"Yazi dilleri fonetik alfabenin gelismesiyle kurulmaya baslamistir. Cesitli dillere uyarlanan fonetik alfabe, uygulandigi dillerin seslerini gostermekte yetersiz kalmis ve konuyla ilgili yazi-fonoloji sorunlari o caglardan gunumuze dek tartisilmistir. Turk dilinin tarihi alfabeleri ve bu alfabelerle yazilmis metinlerde de yazim sorunlari gorulmustur. Bu alfabelerden ilki olan Kokturk alfabesinde Turkcenin fonetik sistemi belli oranda gosterilmistir. 8. yuzyilda Maniheist-Budist uygarlik cevresine dâhil olan Uygurlar, Sogd esasli yaziyi kabul etmislerdir. Bu alfabe Turkcenin seslerini gostermede yetersiz kalmistir. 9. yuzyilin ikinci yarisindan itibaren Arap alfabesiyle yazilmaya baslayan Karahanli lehcesi metinleri Uygur yazim sistemine adapte edilmistir. Bu yazim sorunlari, Anadolu’da Oguzcanin kurulup gelismeye basladigi 13-15. yuzyillar arasinda onemli bir mesele olarak karsimiza cikar. Bu yazi dili ilk donemlerde Hazar otesindeki Turk yazi geleneklerinden beslenmistir. Bu donem metinlerinde /c/, /p/, /t/ ve /n/ unsuzlerinin yaziminda ikili yazimlara rastlanmaktadir. Yazim farkliliklarinin temel sebebi alfabe kaynaklidir. Dilde sabit olan fonemlerin ayni metinlerde farkli harflerle gosterilmesi, burada fonetikten cok yazimi ilgilendiren bir sorundur. Bu sorun, harflerin sesleri karsilamamasiyla ilgilidir. Alfabe ve yazim dilin fonetigiyle ilgili degildir. Bu yuzden Eski Oguz lehcesiyle yazilmis bu metinlerin sesletiminde (telaffuz) Oguz yazi dilleri ve agizlarindaki Oguzca sekiller esas alinmalidir.","PeriodicalId":447450,"journal":{"name":"Türkiyat Mecmuası","volume":"7 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-06-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123397235","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Türkiyat MecmuasıPub Date : 2021-04-21DOI: 10.26650/iuturkiyat.795553
N. Azeroğlu
{"title":"İran ve Anadolu Sahasında Erselannâmeler","authors":"N. Azeroğlu","doi":"10.26650/iuturkiyat.795553","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/iuturkiyat.795553","url":null,"abstract":"As a literary work, Erselannames is a common cultural heritage of Iran and Anatolia found in both manuscripts and stone printed copies. Today, versions of it also seen in the oral traditions of the Iranian Turks. The epic shares similar themes and subjects with Danishmendnâme, Battalnâme and Şikâri Epic. Indeed, it can be considered a continuation of the same tradition in terms of motifs. There are manuscripts and lithographs of Erselannames in Iran. The only known copy in the Anatolian area to date is in the Istanbul Ataturk Library.The volume of work consisting of a stone edition contains 407 pages and 27 illustrations. The poems of Erselannames, which are written in verse and prose, are in Persian and Turkish. Erselannames also contains an example of Persian Arabic mulamma couplet poetry (E.I. 380/7-8). Poems predominate in the epic’s emotional telling; in total, the work has more than 132 poem forms in Turkish and Persian. While the Persian poems are written in prosody meter, the Turkish poems are based on numbers of prosodic units and syllables. The Istanbul copy of Erselannames was written in Azerbaijani Turkish with the Arabic alphabet. As an example of decorated prose in the literary arts, the work contains both Persian and Arabic compositions. Although the language is heavy, its style is fluent. Libraries in Iran have manuscripts of Erselannames written in Persian as well as stone printed copies. For instance, copies have been identified in the libraries of Kum and Tehran. The Persian version of Erselannames, during the period of the Qajars, differs from the Turkish version. Today, the most comprehensive variant of the Erselannames is a verbal form of the epic called “Emir Erselan-i Rumi Dastan,” found in the Iranian Turks’ minstrel tradition. It was tape recorded by Ashik Abdulali Nuri, who was from Tabriz-Karadag, in 1978 and 1979. It is more comprehensive than the written version and contains more than 400 quatrains and syllable poems. This study first describes the written and oral versions of Erselannames found in Iran and Anatolia, then compares the written versions in Persian and Turkish.","PeriodicalId":447450,"journal":{"name":"Türkiyat Mecmuası","volume":"120 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-04-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122035274","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Türkiyat MecmuasıPub Date : 2021-04-21DOI: 10.26650/iuturkiyat.769408
Yusuf Babür
{"title":"Divan Şiirinde İlk Dönem Bazı Veli ve Mutasavvıflar","authors":"Yusuf Babür","doi":"10.26650/iuturkiyat.769408","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/iuturkiyat.769408","url":null,"abstract":"Divan literature, a style of writing under Persian and Islamic influence, is very prescriptive. The Divan poets generally stayed within these rules but formed deep layers of meaning together with mazmun and concepts. Divan poetry, which benefits from many fields, from celestial books to astronomy, mythology to legend, miracle to superstition, and medicine to math, is also very rich in terms of individuals who have become mazmun. Some of these individuals are saints who have become famous for their events and narratives. These saints and Sufis have been the material of poetry in various aspects. Some are the result of a miracle, some are an example, some are penned with a work, some are the material of the poem because of the suitability of its name to be used with tawriye and pun. The Divan poet seeks to address the same subject with a different perspective and a new meaning. Therefore, the same name can appear in many different parables. The veli and mutas Sufis discussed in this study are those who have made a breakthrough on the path of Sufism and sect in general and have been the pioneers of the period in which they lived and the periods after them. Examples are given about the aspects of these individuals whose lives are briefly mentioned in the divans.","PeriodicalId":447450,"journal":{"name":"Türkiyat Mecmuası","volume":"172 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-04-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128026307","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Türkiyat MecmuasıPub Date : 2021-04-17DOI: 10.26650/iuturkiyat.788868
E. Yalçin, Soner Özcan
{"title":"Bir Yeniden Yazım Örneği Olarak On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi: 1949 Yılına Ait Baskıdan 1956 Yılına Ait Baskıya Organizasyon, İçerik, Üslûp Farklılıkları","authors":"E. Yalçin, Soner Özcan","doi":"10.26650/iuturkiyat.788868","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/iuturkiyat.788868","url":null,"abstract":"Ahmet Hamdi Tanpinar’in Turk Edebiyati’nda Batililasma surecini ele aldigi On Dokuzuncu Asir Turk Edebiyati Tarihi adli calismasinin ilk formalari 1942 tarihinde basilir. 1943 yilinda kitabin birinci cildinin tamamlanacagina inanan Tanpinar kalan bolumleri yazdiktan sonra kitabin basilmasina karar verir. Kalan bolumlerin yazilmasi ve birinci cilt olarak tasarlanan kitabin bitmesi 1949 yilini bulur. 1956 yilinda ise bu kitabin gozden gecirilmis ikinci baskisi yayimlanir. Ancak Tanpinar tarafindan gerceklestirilen bu gozden gecirme esnasinda hem metnin organizasyonunda hem de ele alinan konularin mahiyetinde degisiklik yapilir. Bu durum, 1956 yilinda yayimlanan ikinci baskiyi bir yeniden yazim olarak degerlendirmeyi mumkun kilar. Bu calismada On Dokuzuncu Asir Turk Edebiyati Tarihi yeniden yazilirken metin uzerinde yapilmis degisikliklerin belirlenmesi hedeflenmistir. Bu amacla 1949 yilindaki baski ile 1956 yilindaki baski arasinda Ahmet Hamdi Tanpinar tarafindan yapilan degisiklikler sirasiyla organizasyon, icerik ve uslup kategorileri altinda bolumlenmistir. Iki baski arasindaki farklarin belirlenmesinin yazarin bu surecte gecirdigi fikri donusumu gostermesi bakimindan islevsel oldugu dusunulmektedir.","PeriodicalId":447450,"journal":{"name":"Türkiyat Mecmuası","volume":"179 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-04-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115196983","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Türkiyat MecmuasıPub Date : 2021-04-06DOI: 10.26650/iuturkiyat.872446
Gizem Kolbaşi Muyan
{"title":"Türk Diasporasında Vatandaşlık Bilinci: Yasal ve Politik Bağlam","authors":"Gizem Kolbaşi Muyan","doi":"10.26650/iuturkiyat.872446","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/iuturkiyat.872446","url":null,"abstract":"Bu calismada, Turk diasporasinin Turk vatandasligina sahip olmasinin iki acidan onemli oldugu vurgulanmaktadir. Ilk olarak, Turkiye’nin diaspora politikalari baglaminda, Turk diasporasinin oznelerinin (vatandas, soydas, akraba topluluk, vb.) icerisinde yurt disinda yasayan Turk vatandaslarinin, Turk vatandasligi statusunun etkisiyle Turkiye’de bircok hakka sahip oldugu gorulmektedir. Bu durum, Turkiye Cumhuriyeti Anayasasi’nda (m.66) yapilan Turk taniminin Turk vatandasligi ile iliskilendirilmesinin de dogal bir sonucudur. Ikinci olarak ise Turk vatandasligi, ozellikle Avrupa Birligi (AB) uyesi devletlerde yasayan Turkler icin Turkiye-AB ortaklik hukuku baglaminda onemli yasal haklar getirmektedir. Bu noktada, Avrupa Birligi Adalet Divani’nin (ABAD) calisma kapsaminda incelenen kararlari da bu haklara iliskin onemli bir yasal zemin olusturmaktadir. Calisma, uc arastirma yontemi uzerinden kurgulanmistir. Ilk olarak, Turkiye’nin Turk diasporasina iliskin politikalari cozumlenmistir. Bu cozumleme (i) literatur incelemesi, (ii) Turk hukukun incelenmesi, (iii) Turkiye’nin ilgili kurumlarinin uygulamalarinin incelenmesi ile yapilmistir. Ikinci olarak, Turk vatandaslarinin, Turkiye-AB ortaklik hukuku ile ortaya konan haklarinin yasal arka planina odaklanilmistir. Ucuncu ve son olarak da Turk vatandaslarinin AB uyesi devletlerle iliskilerindeki guncel gelismeleri ve ortaya cikan tartismali durumlari yorumlamasi ve baglayici hukumler icermesi nedeniyle son donemde verilen ABAD kararlari incelenmistir. Arastirmanin sonucu olarak, Turk vatandasliginin, Turk diasporasina (yurt disinda yasayan Turklerin) hem Turkiye ile hem de yasadiklari ulkelerle iliskilerinde onemli haklar, kazanimlar ve ayricaliklar getiren bir yasal arac oldugu tespit edilmistir.","PeriodicalId":447450,"journal":{"name":"Türkiyat Mecmuası","volume":"53 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-04-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128127243","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Türkiyat MecmuasıPub Date : 2021-04-06DOI: 10.26650/iuturkiyat.838620
Ruşen Alizade
{"title":"İç Oğuza Taş Oğuz Asi Olup Beyrek Öldüğü Boyu’nda Kozmolojik Yapı ve Ritüel","authors":"Ruşen Alizade","doi":"10.26650/iuturkiyat.838620","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/iuturkiyat.838620","url":null,"abstract":"Turk kulturunun gorkemli ve benzersiz eseri olan Dede Korkut Kitabi’nin bunyesinde cok sayida mitolojik oge, kozmolojik model, rituel, motif, karakter, atasozu ve deyimin bulundugu bilinmektedir. Oguz toplulugunun kahramanlik destani olarak tanimlanan soz konusu eposun sonuncu boyundaki tematik yapiya dayanilan bu calismada, bazi yapisal anlam birimler, ozellikle kozmolojik yapi, tematik baglam, karakter ve rituel gibi olgular ele alinip tahlil suzgecinden gecirilmistir. Calismada, Dede Korkut Kitabi’nin Dresden nushasinin Orhan Şaik Gokyay nesri esas alinmis ve bu nesirdeki sonuncu boy (Ic Oguza Tas Oguz Asi Olup Beyrek Oldugu Boyu), semantik acidan irdelenmistir. Sonuncu boyun kapsamli bir irdelenmeye tabi tutulmasi sonucu tespit edilmistir ki boyda gorulen karsitlik olgusu, aslinda kapsam ve etkisine gore eposun herhangi bir boyunda bulunan zitlikla karsilastirilamaz niteliktedir. Arastirmada soz konusu boya yansimis Oguz toresinin veya Oguz toplulugunun varolus ilkesinin onemini belli eden olaylar dizisi betimsel cozumleme ile degerlendirilmis ve Ic Oguz ile Tas Oguz arasinda olusan dusmanligin nedeni net olarak belirlenmistir.","PeriodicalId":447450,"journal":{"name":"Türkiyat Mecmuası","volume":"79 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-04-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131059944","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Türkiyat MecmuasıPub Date : 2021-04-05DOI: 10.26650/iuturkiyat.793525
Altan Çeti̇n
{"title":"Doğu Akdeniz’de Memlûk-Haçlı Mücadelesinde Trablus Şehri","authors":"Altan Çeti̇n","doi":"10.26650/iuturkiyat.793525","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/iuturkiyat.793525","url":null,"abstract":"Dogu Akdeniz Islâm’in buraya gelisinden itibaren tarihinde yeni bir mucadele safhasini yasadi. Memlukler Misir ve Suriye’de hâkim olmalariyla birlikte bolgelerinde yasanan pek cok rekabet gibi Dogu Akdeniz mucadelesine de taraf oldular. Bu surecte Misir ve Suriye sahilleri ve burada bulunan sehirler Memluk tarihi boyunca muhtelif saldiri ve mucadeleye sahit oldu. Hacli Seferlerinin klasik cagi kapandiktan sonra 14. asir Hacli saldirilarinin yeni bir safhasini teskil eder. Balkanlar, Ege ve Dogu Akdeniz bu asir boyunca Hacli saldirilarina hedef oldu. Memlukler iste bu asirda vaki Hacli saldirilarini gogusleyerek Suriye ve Misir sahillerine gelen saldirilari ters yuz ettiler. Buna ilave olarak 13. asir boyunca Memluklerin Suriye sahillerinde yer alan Trablus, Akka gibi son kaleleri ele gecirdikleri gorulmektedir. Yine Ermeni Baronlugu gibi yapilari yikip nihayet Kibris Adasi’ni fethettikleri anlasilmaktadir. Boylelikle Dogu Akdeniz’de yasanan mucadeleyi basariyla tamamlayarak Haclilari bolgeden uzaklastirmislardir. Iste bu mucadele meyaninda Bilâdu’s-Şâm/Suriye’de yer alan Memluk sehirlerinin onde gelenlerinden biri Trablus idi. Burada yer alan kontlugun yikilmasi sonrasinda Haclilarin bolgeye saldirilarinda ana hedeflerden birisi olacak olan sehir askeri ve ekonomik degeri ile vazgecilmez bir konum ve degerde idi. Haclilar 14. asir saldirilarinda yaptiklari mutemadi hucumlarinda Trablus sehrini de mahsusen hedefe koydular. Iste bu calismada, Trablus’a Haclilarin bu devirdeki saldirilari ve buna Memluklerin mukabil savunmalari ele alinacaktir. Antakya fethi ile Baybars zamaninda baslayan supurme harekâtinin Trablus ve Akka ile tamamlanmasi surecinde 14. asirda Trablus’a vaki saldirilari Kibris’in fethine kadar surecek olan mucadele tarihinin onemli bir safhasi olarak bu ara donemin ele alinmasiyla Hacli-Memluk rekabetine dair muteselsil calismalarimizin bir bolumu daha tamamlanmis olmaktadir.","PeriodicalId":447450,"journal":{"name":"Türkiyat Mecmuası","volume":"64 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-04-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114767649","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}