Esra Şahin, A. Dardeni̇z, Harun Çoban, Çağlar Kaya
{"title":"Yalova İncisi (Vitis vinifera L.) Üzüm Çeşidinde Kademeli Taç Yönetimi Uygulamalarının Omca Mikroklimasına Etkilerinin Belirlenmesi","authors":"Esra Şahin, A. Dardeni̇z, Harun Çoban, Çağlar Kaya","doi":"10.30910/turkjans.1262425","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1262425","url":null,"abstract":"Bu araştırma, ‘ÇOMÜ Dardanos Yerleşkesi Ziraat Fakültesi Bitkisel Üretim Araştırma ve Uygulama Birimi’nde yer alan ‘Sofralık Üzüm Çeşitleri Uygulama ve Araştırma Bağı’nda, 2019 ve 2021 yıllarında yürütülmüştür. Araştırmada, ‘Yalova İncisi’ üzüm çeşidinde kademeli taç yönetimi uygulamalarının omca mikroklimasına etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Omcaların taç yönetimi uygulamalarından önceki ilk durumları kontrol (KNT) uygulamasını oluşturmuştur. Bunun ardından aynı omcalar üzerinde kademeli taç yönetimi uygulamaları EL–17 fenolojik evresinde gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda; aynı omcalarda sırasıyla obur sürgünlerin alınması (OSA), alt dip yapraklar ile alt koltukların alınması (ADYA+AKA) ve üst koltuklar ile sürgün uçlarının alınması (ÜKA+SUA) uygulamaları yapılmıştır. Kademeli taç yönetimi uygulamalarının omca taç içi ve taç dışı mikroklimasına etkileri bakımından sıcaklık (°C), oransal nem (%), ışık miktarı (Lüx) ve rüzgâr hızı (m sn–1) parametreleri incelenmiştir. Bütün uygulama ve ölçümler günün 11:00–15:00 saatleri arasında gerçekleştirilmiştir. İki yıllık araştırma bulgularına göre; sıcaklık değerleri bakımından taç içi ve taç dışında uygulamalar arasında istatistiki olarak önemli bir farklılık tespit edilmemiş, ancak kontrolden taç yönetimi kademesine doğru rakamsal artışlar belirlenmiştir. Oransal nem değerleri açısından da taç içi ve taç dışında istatistiki olarak önemli bir farklılık saptanmamış, ancak kontrolden taç yönetimi kademesine doğru düzenli rakamsal azalışlar kaydedilmiştir. Işık miktarı bakımından taç dışında uygulamalar arasında istatistiki olarak önemli bir farklılık tespit edilemezken, taç içinde en yüksek ışık miktarına ulaşılan uygulama ÜKA+SUA (7541 Lüx) uygulaması olmuştur. Omcalarda taç yönetimi uygulamalarının kademeli olarak gerçekleştirilmesiyle, taç içindeki ışık miktarında önemli düzenli artışlar meydana gelmiştir. Taç içindeki en düşük rüzgâr hızı KNT’de (1.39 m sn–1), en yüksek rüzgâr hızı sırasıyla ÜKA+SUA (1.89 m sn–1) ve ADYA+AKA (1.83 m sn–1) uygulamalarında belirlenmiş, taç yönetimi uygulamalarının kademesine göre etkileri taç dışı mikroklimasına da rakamsal olarak olumlu yönde yansımıştır.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"97 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122487795","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Soğuk İklim Kenti Erzurum’da Arboretum Oluşturulması Üzerine Örnek Bir Uygulama","authors":"M. A. Irmak, Cihad Bi̇lge","doi":"10.30910/turkjans.1295834","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1295834","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Erzurum Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi (ABMM)’ne ait alanda, Atatürk Üniversitesi Arboretumu’nun tasarım ve uygulama aşamaları değerlendirilmiştir. Bu kapsamda soğuk iklim bölgelerindeki arboretum çalışmaları için izlenecek aşamalar ortaya konulmuştur. Yapılan bu çalışmada alan özellikleri, arboretum peyzaj projesi tasarım aşamaları, belirlenen bitki türleri ve bu türlerin temini, uygulama aşamaları ile ilgili karşılaşılan problemler ve elde edilen kazanımlar aktarılmıştır. Alan tesviyesinin uygun hale getirilmesi, sulama tesisatının uygulanması, bitkilerin belirlenerek sahaya dikilmesi, çimlendirme ve diğer peyzaj özelliklerinin detayları hakkında bilgiler verilmiştir. Çalışma içeriğinde, Erzurum koşullarında 1.3 ha alan üzerinde tasarımı yapılan ve 92 odunsu türün (32 iğne yapraklı, 60 geniş yapraklı) sergilendiği arboretumun oluşturulması, gerek türlerin belirlenmesi gerekse bu türlerin peyzaj alanlarına entegre edilmesi açısından izlenecek yolların belirlendiği bir süreç ortaya konulmuştur.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"119 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123251584","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Yonca kurutmada farklı kurutucuların CO2 emisyonuna etkisi","authors":"Serkan Karpuzcu, Mahmut Kaplan, Necat Çetin","doi":"10.30910/turkjans.1215223","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1215223","url":null,"abstract":"Hayvancılıkta en önemli yem kaynaklarından birisi olan yoncanın biçildikten sonra besinsel yapısının uzun süre korunması için nem içeriğinin uygun seviyelere düşürülmesi gerekmektedir. Son yıllarda artan çevre sorunları sebebiyle yonca kurutma için yapılacak işlemin çevreye dost bir yöntem olmasına özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, yonca kurutmada farklı kurutma yöntemlerinin CO2 emisyonlarının etkisinin belirlenmesi ve karşılaştırılmasıdır. Çalışmada mikrodalga (100W, 200W, 300W), konvektif (60 °C, 80 °C, 100 °C), hibrit (konvektif+mikrodalga: 200W+60°C, 200W+80°C) ve dondurarak kurutma yöntemleri ele alınmış ve bu yöntemlerin rüzgâr, güneş, hidroelektrik ve jeotermal santrallere göre CO2 emisyonları belirlenmiştir. Sonuçlara göre en yüksek CO2 emisyonu değeri jeotermal enerji santralinde 72.62 g kg-1 ile 300 W mikrodalga kurutmada elde edilmiştir. En düşük emisyon değeri ise rüzgâr enerji santralinde 2.14 g kg-1 ile 60 ºC konvektif kurutmada belirlenmiştir. Genel olarak en yüksek emisyon sonuçları jeotermal enerji santrali için, en düşük sonuçlar ise rüzgâr enerji santrali için bulunmuştur. Çalışmada mikrodalga gücünün ve kurutma sıcaklığının CO2 emisyonunu arttırdığı ortaya konmuştur.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"126 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116091496","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Ülkemiz Tütün Üretim Alanlarında Cucumber mosaic virus (CMV) Enfeksiyonunun Belirlenmesi ve Türk CMV izolatlarının Popülasyon Yapısı","authors":"Ali Karanfi̇l, Filiz RANDA ZELYÜT, Savaş Korkmaz","doi":"10.30910/turkjans.1287355","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1287355","url":null,"abstract":"Cucumber mosaic virus (CMV) bitki virüs hastalıkları arasında muhtemelen en fazla konukçu genişliğine sahip bir türdür. CMV enfeksiyonu Türkiye’de birçok farklı bitki türünde tespit edilmiştir. Etmenin Türkiye’deki konukçu genişliği oldukça yaygın olmasına rağmen, Türkiye tütün üretim alanlarının çok büyük bir kısmını oluşturan Marmara ve Ege bölgeleri tütün üretim alanlarındaki enfeksiyonu ve Türk CMV izolatlarının populasyon yapıları ile ilgili yapılmış detaylı bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışma kapsamında belirtilen alanlardan 300 simptomatik tütün bitkisi toplanmış ve 12 tanesinin CMV ile enfekteli olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçla CMV’nin tütün üretim alanlarında ana viral patojen olmadığı görülmüştür. Türk CMV izolatlarının moleküler karakterizasyonu amacı ile yürütülen sekans ve biyoinformatik analizler sonucunda izolatların birbirleri ile nükleotit ve aminoasit düzeyinde %91-100 arasında benzerlik gösterdiği belirlenmiştir. Filogenetik analizler ile Türk CMV izolatlarının Ia ve Ib olmak üzere iki altgruba dağılım gösterdiği görülmüştür. Bu altgruplardan Ib’de bulunan CMV izolatlarının Ia’ya göre genetik açıdan oldukça polimorfik olduğu belirlenmiştir. Ayrıca konukçu ve coğrafik orijinin Türk CMV izolatlarının filogenetik ilişkilerinde rol oynamadığı belirlenmiştir.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"54 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127782034","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"UTILISATION METHODS OF POULTRY LITTER GENERATED IN POULTRY ENTERPRİSES IN DİYARBAKIR PROVINCE","authors":"Betül Kolay","doi":"10.30910/turkjans.1270254","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1270254","url":null,"abstract":"Tavuk eti ve tavuktan elde edilen yumurta yüksek oranda protein içermesi nedeniyle insan beslenmesi açısından oldukça önemlidir. Tavuk eti kırmızı ete göre daha ekonomik olması nedeniyle de tüketiciler tarafından tercih edilmektedir. Bu nedenle tavuk eti veya yumurta üretimi yapan işletmelerin sayısı giderek artmaktadır. İşletmelerde üretim aşamasında oluşan tavuk dışkısı uygun şekilde bekletme ve depolama koşullarına dikkat edilmediği takdirde çevre kirliliğine neden olabilmektedir. Bu çalışmada Diyarbakır ilinde faaliyet gösteren tavukçuluk işletmelerinde üretim aşamasında oluşan kümes atıklarının (tavuk dışkısı + altlık malzemesi) değerlendirme yöntemleri yapılan anket çalışması ile belirlenmiştir. 2021 yılında Diyarbakır ili ve ilçelerinde faaliyet gösteren tavukçuluk işletmelerinde yürütülen çalışmada gayeli örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen veriler sonucunda, Diyarbakır ilinde faaliyet gösteren tavuk işletmelerinde kümes atıklarının bekletilerek veya bekletilmeden tarlaya atıldığı, bazı tavuk işletmeleri tarafından ise enerji üretimi yapan firmalara verildiği belirlenmiştir. Kümes atıklarını bekleterek tarlaya atan işletmelerin bu atıkları açıkta beklettiği tespit edilmiştir. Ankete katılan tüm işletmeler atıklardan herhangi bir gelir elde etmediği veya gelirin maliyeti ancak karşıladığını bildirmiştir. Anket çalışması sonucunda kümes atıklarının işletme sahipleri açısından sorun teşkil etmediğini belirlenmiştir. Kümes atıklarından tavuk gübresi elde edilmesi konusunda ise işletmelerin farklı görüşlere sahip olduğu görülmüştür. Tavuk gübresi üretmek konusunda istekli olan işletmelerin yanında bu konuda isteksiz olan işletmelerinde olduğu gözlenmiştir.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"85 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133287051","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Ankara İli Tarım İşletmelerinde Mekanizasyon Durumu ve İlaçlama Makinelerinin Teknik Özellikleri","authors":"Bahar Seyfi̇oğlu, M. Baran, Ali Bolat","doi":"10.30910/turkjans.1292396","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1292396","url":null,"abstract":"Bu çalışmada Ankara ilinde faaliyet gösteren tarım işletmelerinde mekanizasyon durumu ve kullanılan ilaçlama makinelerinin teknik özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla Ankara ilinde 19 ilçede 381 tarım işletmesi ile anket yapılarak veriler elde edilmiştir. İşletmelerin gruplara ayrılarak incelenmesinin daha doğru olacağına karar verilmiş olup, grupların belirlenmesi amacıyla kümeleme analizi yapılmıştır. Yapılan analiz sonucunda 1. grup işletmeler (149 işletme) ve 2. grup işletmeler (232 işletme) olmak üzere iki grup oluşmuştur. Araştırmada tanımlayıcı istatistikler ve gruplar arasındaki farkların belirlenmesinde ki kare analizi ve t testi uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, ortalama arazi büyüklüğü 1. gruptaki işletmelerde 21.75 ha, 2. gruptaki işletmelerde 15.67 ha olarak bulunmuştur. İşletmelerdeki pülverizatör/işletme sayısı ortalama 1. gruptaki işletmelerde 1.06 adet, 2. gruptaki işletmelerde 1.02 adet, pülverizatör/traktör sayısı ise ortalama 1. gruptaki işletmelerde 0.77 adet, 2. gruptaki işletmelerde 0.90 adet olarak belirlenmiştir. İşletmelerin büyük çoğunluğunda (%83.73) bir traktör mevcut olup, traktörlerin çoğunlukla 10 yaş altı olduğu belirlenmiştir. İşletmeler ortalamasına göre pülverizatörlerin %90.36’sı tarla, %6.60’ı bahçe ve %3.04’ü sırt pülverizatörlerinden oluşmakta olup, tüm pülverizatör tiplerinin büyük çoğunluğunun 10 yaş altı olduğu belirlenmiştir. Araştırma alanında işletmelerin büyük çoğunluğunda kuyruk milinden hareketli ilaçlama makinelerinin varlığı, üreticilerin kimyasal mücadeleye önem verdiklerini göstermektedir","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"15 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131599368","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ÖRTÜALTI ÇİLEK ÜRETIMINDE ZARARLI BÖCEK TÜRLERİ VE POPÜLASYON DEĞİŞİMLERİ","authors":"N. Topakci","doi":"10.30910/turkjans.1201603","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1201603","url":null,"abstract":"Türkiye, çilek üretiminde dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir. Antalya ili Türkiye çilek üretiminde üçüncü, örtüaltı çilek üretiminde ise ikinci sırada yer almaktadır. Örtüaltı çilek üretiminde sorun olan zararlı böcek türlerini belirlemek amacıyla ele alınan bu çalışma, Antalya’da 2019-2020 ve 2020-2021 üretim sezonunda yürütülmüştür. Çalışmada, örtüaltı topraksız üretim serasında haftalık olarak bitki örneklemeleri yapılmış ve zararlı takibinde yapışkan tuzaklardan yararlanılmıştır. Çalışma sonucunda örtüaltı çilek üretiminde Crysodeixis chalcites (Esper, 1789) (Lepidoptera: Noctuidae), Aulacorthum solani (Kaltenbach, 1843) (Hemiptera: Aphididae), Spodoptera littoralis (Boisduval, 1833) (Lepidoptera, Noctuidae), Autographa gamma (Linnaeus, 1758) (Lepidoptera: Noctuidae), Frankliniella occidentalis (Pergande, 1895) (Thysanoptera: Thripidae) ve Thrips tabaci (Lindeman 1889) (Thysanoptera: Thripidae)’nin öne çıkan türler olduğu tespit edilmiştir. Chrysodeixis chalcites, en fazla 0.08 adet/bitki, A. gamma ve S. littoralis ise birlikte 0.08 adet/bitki yoğunluğunda belirlenmiştir. Aulacorthum solani yapışkan tuzaklarda en fazla 12 adet, yaprakta ise 3.98 adet olarak tespit edilmiştir. Thrips türleri tuzakta en fazla 199 adet olarak belirlenmiş, yapraklarda ve çiçeklerde ise önemli bir yoğunluk oluşturmadığı ortaya konulmuştur.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129260156","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"BAKTERİYEL HEMOGLOBİN EKSPRESE EDEN İMMOBİLİZE ESHERICHIA COLI SUŞUNUN MALT ÖZÜTÜNDEN BİYOETANOL ELDE ETMEDE KULLANIMININ ARAŞTIRILMASI","authors":"Gamze Şeker, Meltem YESİLCİMEN AKBAS","doi":"10.30910/turkjans.1092176","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1092176","url":null,"abstract":"Biyoetanol üretiminde mevcut hammaddelere, mikroorganizmalara ve yöntemlere alternatiflerin araştırılması önem gerekmektedir. Bu amaçla bu çalışma ile etanol üreticisi Escherichia coli FBR5 ve bu suşun Vitreoscilla hemoglobini (VHb) eksprese eden türevi olan TS4 suşlarının fermentasyon ortamı olarak malt özütü (MEM) ve maltoz-glukoz (MGM) besiyerlerinin kullanılması ile biyoetanol eldesinde etkinliği araştırılmıştır. Ayrıca çeşitli mikrobiyal metabolitlerin üretiminde verimi arttırdığı bilinen aljinat aracılı hücre immobilizasyonunun bu bakterilerin biyoetanol üretkenliklerine etkisi değerlendirilmiştir. Çalışmada en yüksek etanol üretimini gerçekleştiren VHb ekprese eden immobilize E. coli TS4 suşu olduğu belirlenmiştir. İmmobilize TS4 suşunun etanol üretiminin, hemoglobin eksprese etmeyen FBR5 suşu ile elde edilenden %58 oranında daha yüksek olduğu saptanmıştır. Ayıca immobilizasyonun ve VHb ekspresyonun birlikte etkisi ile immobilize TS4 suşu ile MEM besiyerinde 72 saatlik fermentasyon sonucu serbest formu ile elde edilenden %78 daha fazla olacak şekilde 2.37 g 100 mL-1 etanol üretimi gerçekleşmiştir. Böylece VHb ekspresyonunun ve/veya hücre immobilizasyonunun malt özütü gibi bir kaynaktan biyoetanol üretimini arttırmada etkin bir strateji olduğunu belirlenmiştir. Ayrıca, arpa malt özütünün biyoetanol üretiminde potansiyel alternatif bir karbon kaynağı olabileceği görüldü. Sonuç olarak bakteriyel hemoglobin eksprese eden E. coli suşunun immobilize formdaki hücrelerinin arpa malt özütünden etanol üretimini arttırmada ümit verici bir yaklaşım olabileceği belirlenmiştir.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"44 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121711348","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Kök Kısıtlamanın Yenidünya Ağaçlarında Vejetatif Büyüme ve Meyve Verim ve Kalitesi Üzerine Etkileri","authors":"A. A. Polat","doi":"10.30910/turkjans.1197914","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1197914","url":null,"abstract":"Yenidünya çöğür anacına aşılı ‘Hafif Çukurgöbek' ağaçları, toprağa gömülü kök kısıtlayıcı plastik kaplar içine dikilmiş ve kapsız dikilen ağaçlarla karşılaştırılmıştır. Bu ağaçların vejetatif büyümesi, çiçeklenme dönemleri ile çiçek salkım özellikleri ve meyve tutum oranları incelenmiştir. Ayrıca, uygulamalara göre ağaç başına, birim gövde kesit alanına ve birim alana verimler ile meyvelerin pomolojik özellikleri belirlenmiştir. Çeşidin çiçeklenme evreleri, uygulamalara göre kısmen farklılık göstermiş olsa da, 5 Aralık-10 Şubat arasındaki dönemde tamamlanmıştır. İlk çiçeklenme, kök kısıtlama uygulamasında 5 Aralık’ta, kontrolde 9 Aralık’ta gerçekleşmiştir. Tam çiçeklenme ve çiçeklenme sonu evreleri, kök kısıtlama uygulamasında sırasıyla 18 Ocak-5 Şubat’ta gerçekleşirken, kontrolde sırasıyla 29 Ocak-10 Şubat’ta gerçekleşmiştir. Kök kısıtlamasının meyvelerin olgunluk dönemine etkisi olmamıştır. Çeşidin çiçek salkım uzunluğu ve salkımdaki somak sayısı bakımından uygulamalar arasında önemli bir farklılık görülmezken; salkımdaki çiçek tomurcuğu, açan çiçek ve ilk meyve tutum sayıları bakımından uygulamalar arasında istatistiksel olarak önemli farklılıklar belirlenmiştir. Salkımdaki küçük meyve ile derimi yapılan meyve sayılarına uygulamaların önemli bir etkisi olmamıştır. Yıllık sürgün uzunluğu, kalem ve anaç çapı ile öteki vejetatif parametreler bakımından kök büyümesi kısıtlanan ağaçlarda, kontrol ağaçlarına göre daha düşük değerler elde edilmiştir. Kök büyümesi kısıtlanan ağaçlarda, kontrole göre, bitki başına verim ve birim alana verim düşük, birim gövde kesit alanına verim ise yüksek bulunmuştur. Meyve ağırlığı ve meyve iriliği ile tohum ağırlığı bakımından kök kısıtlaması yapılan bitkilerden, kontrol bitkilerine göre daha yüksek değerler elde edilmiştir. Öteki meyve özellikleri bakımından uygulamalar arasında önemli bir fark görülmemiştir. Sonuç olarak, kök kısıtlamasının, yenidünya ağaçlarında vejetatif büyümeyi azalttığı belirlenmiştir.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"45 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131474105","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Yem Besin Maddelerinin In Vıtro Gaz Üretim Parametreleri Arasındaki İlişki","authors":"Kadir Erten, Levend Coskuntuna, Fisun Koç","doi":"10.30910/turkjans.1225932","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1225932","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı in vitro gaz üretim tekniği kullanılarak yapılan çalışmalarda yemlerin besin madde bileşimleri ile in vitro gaz, metan ve OMS değerleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu çalışmada üç temel yem grubu ele alınmıştır. Bu grupları; kaba yem, kesif yem ve toplam rasyon karışımı (TMR) yemler oluşturmaktadır. Toplam 80 adet materyalin kuru madde (KM), ham kül (HK), nötr deterjanda çözünmeyen lif (NDF), asit deterjanda çözünmeyen lif (ADF), ham protein (HP), ham yağ (HY), in vitro gaz üretimi, in vitro metan üretimi ve sindirilebilir organik madde (OMS) değerlerine meta-analiz uygulanmıştır. En yüksek gaz üretimi TMR grubunda, en yüksek metan üretimi ve OMS değerleri ise küspe yemlerinde tespit edilmiştir. En yüksek NDF ve ADF değerleri saman grubunda görülmüştür, bu durum samanlarda en düşük in vitro gaz üretimi, metan üretimi ve OMS değerlerine sahip olmasını sağlamıştır. Yemlerin besin maddeleri ve in vitro gaz üretim parametreleri arasındaki ilişki incelendiğinde, gaz üretimi, metan üretimi ve OMS değerleri, NDF ve ADF ile negatif yönde ilişkilendirilirken, HK ve HP ile pozitif yönde ilişkilendirilmiştir.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"11 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127707910","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}