{"title":"Türk Savunma ve Havacılık Sanayisinin Küresel, Ulusal ve Yerel Dinamikleri: Ankara Örneği","authors":"Tanyel Özelçi Eceral","doi":"10.19060/GAV.379581","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.379581","url":null,"abstract":"Ileri teknolojili sektorlerden olan savunma ve havacilik sanayisi, ulusal duzeyde politika uretilen ve desteklenen bir sektordur. Turk savunma ve havacilik sanayisi politikasi son donemde ihtiyaclarin yerli uretim ve tasarim ile karsilanmasi ve pazar alanini gelistirme cercevesinde yon belirlemistir. Bu makalenin amaci, Turk savunma ve havacilik sanayisinin kuresel, ulusal ve yerel olcekteki dinamiklerini Ankara ornegi cercevesinde ortaya koymaktir. Makalede savunma ve havacilik sanayisinin yapisal ozellikleri ile dunyadaki gelisim sureci degerlendirildikten sonra sektorun Turkiye ve Ankara’daki tarihsel gelisim sureci ortaya konmaktadir. Savunma ve havacilik sanayisinin yerel dinamikleri, sektorde lider konumda olan Ankara’da, uretimin organizasyonunda iki farkli yapiyi temsil eden ana yuklenici ve alt yuklenici firmalarin sektor icerisindeki yeri, ana yuklenici alt yuklenici firma iliskileri ile sektorun uretim organizasyonunda yasanan sorunlar cercevesinde degerlendirilmektir. Sonuc olarak sektorun Turkiye’de ve Ankara’da surdurulebilir gelisiminde alt yuklenici ve ana yuklenici firma iliskileri ile uretim organizasyonuna iliskin ele alinabilecek stratejiler ortaya konmaktadir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"11 1","pages":"87-106"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2017-12-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68332552","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"II. Abdülhamid Döneminde Dersim Sancağındaki İdari Yapı ve Ulaşım Ağı","authors":"İbrahim Yılmazçelik, Sevim Erdem","doi":"10.19060/GAV.379625","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.379625","url":null,"abstract":"Osmanli Devleti, kuruldugu andan itibaren bayindirliga ve ozellikle de yollara onem vermistir. Osmanli tarafindan insa edilen yollar, daha once Roma ve Bizanslilarda oldugu gibi, sadece fetih amacli degil daimi bir yol politikasi olup, yollarin guzergâhlarinin belirlenmesinde askeri amaclar kadar ticari menfaatlerde dikkate alinmistir. Gunumuz ulasim aginin temeli, kervan yollarindan olusan daha eski bir sistemden gelismis olup bunun en azindan 1920’li yillara kadar bu sureklilik arz ettigi bilinmektedir. Askeri amacli yollar eski ve statiktir. Bu sebeple yol aginin degisiminde, ordu yollarindan ziyade ticari kervan yollari daha onemlidir. Osmanli doneminde askeri amacli yollar olustururken, eger yeni bir yol agi ise oncelikle yuruyus talimatnamesi hazirlanir, eger kullanima uygun ise bu guzergâhtan gecis kanunlastirirdi. Askeri amacli yollar bilhassa padisahin sefere cikacagi zamanlarda onem arz etmekteydi. Ancak Osmanli Devletinin son donemlerinde askeri amacli yollarin yapiminda, sefer zihniyetinden ziyade eskiyalik olaylarini onleme ve ulke asayisini temin etme, temel esasi olusturmustur. Dersim sancagi, Dogu Anadolu’nun Ic Anadolu ile birlestigi yerde oldukca arizali bir bolge olup, guneyde Murat Suyu, batida Karasu, kuzeyde Munzur siradaglari ve doguda ise Peri Suyu ile cevrilidir. Bolgenin cografi sartlari, bu bolgede devletin tam manasiyla bir hâkimiyet kurmasina engel teskil etmektedir. Bu bildirimizde, Osmanli doneminde asiretlerin yogun olarak yasadigi Dersim bolgesindeki ulasim agi ile Dersim’i cevreleyen Mamuratu’l-aziz, Erzurum Vilayeti, Van Vilayeti ve Diyarbakir Vilayeti ile olan ulasim baglantisi da ortaya konulmaya calisilacaktir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"11 1","pages":"223-243"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2017-12-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68332215","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Ocak 1918 Tarihli Rapora Göre Dobruca’nın İdari, Siyasi ve Demografik Yapısı","authors":"Süleyman Özbek, Tekin Önal","doi":"10.19060/gav.379633","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/gav.379633","url":null,"abstract":"Osmanli Devleti, XIX. yuzyilin basindan itibaren cografi daralma, nufus hareketliligi (goc) ve iskân gibi sebeplerle ulkenin ihtiyac duydugu bolgeler hakkinda raporlar hazirlatmis ve bu raporlar dogrultusunda yeni politikalar uygulamistir. Stratejik konumu ve Musluman nufusun yogun yasadigi bir yer olmasi dolayisiyla, Dobruca da bu politikalarin uygulandigi cografyalardan birisi olmustur. Dobruca hakkinda degisik donemlerde bircok rapor hazirlanirken, I. Dunya Savasi zamaninda bu raporlarin sayisi daha da artmistir. Tipki Romanya ya da Bulgaristan gibi, Osmanli Devleti de Dobruca ile ilgili tasarrufta bulunabilmek icin calismalar yaparken, 1918’de bu calismalarin yogunlastigi gorulmustur. Bu calismalardan birisi de Osmanli Arsivi Daire Baskanligi Kutuphanesi’nde bulunan ve matbaa-i askeriye tarafindan 1334 (1918)’te basilan “Dobruca Kit’asinin Ahvâl-i Idariyye ve Ictimaiyyesi” adli rapordur. Raporda, bir yandan Romenlerin Musluman nufusu goce zorlamasi, diger yandan Bulgarlarin Dobruca’ya yerlesme arzusu anlatilirken, verilen nufus istatistikleri dikkat cekmektedir. Savas sirasinda Dobruca’nin onemli bir cephe haline gelmesi, Muttefik devletler tarafindan isgali, farkli idari teskilatlarin kurulmasi da raporda anlatilan onemli bilgilerdendir. Raporun hazirlanmasindaki en onemli neden ise Dobruca’nin yeniden Osmanli Devleti’ne birakilmasi ihtimaline karsi, burada olusturulacak idari teskilatlanmanin ne sekilde olacaginin belirlenmesidir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"11 1","pages":"261-276"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2017-12-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68332429","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Kitap Değerlendirme - BİLGE KAĞAN KÖL TİGİN VE BİLGE TONYUKUK - Prof. Dr. İlhami DURMUŞ","authors":"Sinan Tari̇fci̇","doi":"10.19060/GAV.379639","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.379639","url":null,"abstract":"DURMUŞ, Ilhami, Bilge Kagan Kol Tigin ve Bilgi Tonyukuk, Genisletilmis 3. Baski, Akcag Yayinlari, Ankara 2017, 203 sayfa.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"11 1","pages":"303-307"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2017-12-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68332634","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Arap Devletleri Ligi, Orta Doğu ve Bölge Dengeleri Üzerindeki Etkisi","authors":"C. Akyol","doi":"10.19060/GAV.379636","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.379636","url":null,"abstract":"Osmanli Devleti’nin parcalanmasini hizlandirmak amaciyla Ingiltere ve Fransa, Arap cografyasinda hukum surme idealari neticesinde Arap milliyetciligini destekleyen politikalar izlemislerdir. 1. Dunya savasi sonrasinda bu iki devletin mandasi altina giren Araplar ise milliyetcilik akimlarinin hedefini degistirmis, kendi manda yonetimlerine karsi durus almislardir. Misir, Irak, Suriye, Lubnan, Trans-Urdun, Suudi Arabistan, Yemen ve Filistinli Araplarin temsilcilerinin katildigi ‘Iskenderiye Protokolu’ ile, Arap Devletleri Ligi’nin temelini olusturmuslardir. 22 Mart 1945’te kurulan Arap Devletleri ligi bugun itibariyle de 22 uyesiyle faaliyetlerini surduren siyasi bir yapilanmadir. Orta Dogunun ve Bolge dengelerinin, Arap Devletleri Liginin kurulusuna giden surecten gunumuze kadar irdelendigi ilgili makalemizin birinci bolumunde detaylandirilan; 1.Arap-Israil Savasi, Bagdat Pakti, Suveys Krizi, Filistin Kurtulus Orgutu (FKO)’nun kurulmasi, Alti Gun Savasi, Urdun-Filistin catismasi, Misir-Israil uzlasmasi, Iran-Irak savasi, Korfez Savasi, ABD’nin Irak’a Mudahalesi gibi hususlarda Arap Devletleri Ligi’nin islevi ele alinmaktadir. Arap Devletleri Ligi’nin Orta Dogu ve Bolge dengeleri uzerindeki etkisi goz onunde bulunduruldugunda Lig uyesi ulkelerin ulusal cikarlarinin, birligin ortak hareket etme ve savunma ideasini curutecek sonuclar verdigi gorulmektedir. Makalemizin ikinci bolumu ise Arap Devletleri Ligi’nin siklikla kendi icinde olusan bu krizlerinin yapisal irdelemesini kapsamaktadir. Bu baglamda Lig’in Orta Dogu ve bolge dengeleri uzerindeki etkinligi, organizasyon yapisi ve hukuki duzenlemesinden mutevellit olusan sorunlarin ele alinmasiyla ortaya konmaktadir. Mamafih Arap Devletleri Ligi’nin bolge dengeleri uzerinde neden daha etkin bir aktor olamadigi sorusunun yaniti aranmistir. Yetki sorunu, uzlasmazliklarin cozumu sorunu, ortak zemin ve degerler olusturulmama sorunu, savunma ve guvenlik sorunu, kararlarin hayata gecirilememesi ve yaptirim sorunu, Lig’in kendi kararlariyla celisme sorunu, Arap Lig’i zirvelerinde yasanan sorunlar gibi basliklar altinda incelenmistir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"11 1","pages":"277-302"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2017-12-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68332525","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Hybrid War and Its Strategic Implications to Turkey","authors":"Oktay Bingöl","doi":"10.19060/gav.379591","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/gav.379591","url":null,"abstract":"Dunyada cesitli guvenlik cevrelerinde hibrid tehditler ve hibrid savas uzerine yapilan tartismalar 2000’lerden itibaren ilgi cekmeye baslamis, bu tartismalarda 2014 yilindaki Rusya- Ukrayna catismasindan sonra hizli bir artis gorulmustur. Kasim 2015’den itibaren Rusya ve Turkiye arasinda yasanan siyasi ve askeri catisma hibrid savas tartismasini Turkiye’ye tasimistir. Turkiye’nin sadece Rusya ile degil komsularinin bir bolumu cok cepheli bir hibrid savasin icinde oldugu genel kabul gorur. Bu makalede hibrid savas konseptinin ve Turkiye’ye stratejik yansimalarinin incelenmesi amaclanmistir. Bu kapsamda birinci bolumde hibrid tehdit, hibrid catisma ve hibrid savas kavramlari ele alinmaktadir. Muteakiben Rusya’nin hibrid savas konsepti tartisilmakta; konseptin onemli unsurlari, stratejik etkileri tespit edebilmek icin Turkiye’ye uygulanmaktadir. Makale, hibrid savasa karsi koyabilmek icin alinmasi gereken tedbirler kapsaminda Turk karar vericilere yapilan onerilerle tamamlanmaktadir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"11 1","pages":"107-132"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2017-12-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68332609","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Osmanlı İmparatorluğu ile Almanya Devleti Arasındaki Ticaretle İlgili Gümrük Tarife Defteri (1862","authors":"Murat Fi̇dan","doi":"10.19060/GAV.321042","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.321042","url":null,"abstract":"Osmanli Devleti Almanya ile imzaladigi 1840 ticaret anlasmasiyla birlikte uygulamaya koydugu gumruk tarifesini degistirmek istemistir. Bu degisimde iki onemli etken dikkat cekmektedir. Birinci etken urun fiyatlarindaki artis ile alinan gumruk vergisinin azalmasi olacaktir. Ikinci etken ise dunya konjonkturundeki gelismelere bagli olarak kadim iktisadi anlayisini degistirme girisimleri olacaktir. Osmanli Devleti, Almanya ile gumruk tarifesini 20 Mart 1862 ticaret anlasmasi sonrasi yenilemistir. Tarife Osmanli Turkcesi olarak hazirlanmistir. Latin alfabesine cevirisi yapilirken orijinal ifadelere sadik kalinmistir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"10 1","pages":"265-298"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2017-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68331715","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"AB Sürecinde Türkiye’nin İnsan Hakları ve Milli Kimlik İkilemi","authors":"Sertan Akbaba","doi":"10.19060/GAV.321030","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.321030","url":null,"abstract":"Dunya genelinde insan haklari politikalari alaninda yasanan hararetli tartismalar, ozellikle post- Helsinki doneminde Turkiye’de de kamuoyunu cokca mesgul etmektedir. Tartismalarin merkezinde insan haklarini gelistirme ve genisletme cabasi yatmaktadir. Ne var ki Avrupa Birligi (AB) hedefi dogrultusunda Turkiye’nin insan haklari politikasini iyilestirme faaliyetleri bir bakima Turk kimligi ve milliyetciligi ile sinanmasi anlamina gelmektedir. Zira Turkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurulusundan itibaren sarmalayan baskin milliyetci algi AB degerleri ve insan haklari ile catisir durumdadir. Bu calismanin amaci, Turkiye’de insan haklari mevzuatinin gelistirilmesine paralel olarak neden toplumsal barisin tesis edilemedigi sorusunu tartismaktir. Turkiye’de AB adaylik sureci ile baslayan, reform paketleri, anayasal degisiklikler ve demokratiklesme sureciyle devam eden donusumun gunumuzde yavasladigi ve hatta durdugu gorulmektedir. Bu durumun onemli sebeplerinden biri, Rawls’un adalet kuraminda ortaya koydugu ortusen uzlasi prensibinin yoksunlugudur. Bu yuzden, iyi niyetle baslatilan girisimler farkliliklarin farkindaligi kertesinde kalmakta, ‘tanima’ yonunde gercekci adimlar atilamamaktadir. Bu calisma, toplumun tum fertlerini kucaklayan bir vatandaslik modeli tesis edilmedigi surece soz konusu girisimlerin sonuc vermeyecegini ileri surmektedir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"10 1","pages":"95-120"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2017-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49324534","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Haçlı Seferleri Sebep ve Sonuçları Bakımından Nasıl Değerlendirilebilir","authors":"S. Koca","doi":"10.19060/GAV.321020","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.321020","url":null,"abstract":"Karolenj Frank Imparatorlugunun 843 yilinda cokup dagilmasiyla Bati Avrupa’da buyuk bir otorite boslugu ve karisiklik meydana gelmistir. Asirlarca “Teokratik Tarih Anlayisi”nin fikirleriyle beslenmis olan papalar, bu durumdan yararlanmak istemisler, sahip olduklari Papalik makamini hukumdarlik organi hâline getirip dunya devleti kurma hevesine kapilmislardir. Onlar, Bati Avrupa Hiristiyan halkina Kudus’u hedef gostererek, kuvvetli bir ajitasyon ihtiva eden propaganda faaliyetine girismislerdir. Bu propagandalar, Papaligin istedigi sonucu vermekte gecikmemistir. Boylece papalarin dunya devleti kurma gayeleri, Batinin ekonomik sikintilar altinda ezilmis ve dini heyecan icinde calkalanan halk kutlelerinin cennete, dunya nimetlerine, topraga, zenginlige, refaha ve mutluluga kavusma arzulari ile birlesince, Bati Hiristiyanlik dunyasi 1095 yilinda birden harekete gecivermistir. Bati Hiristiyan dunyasinin gozunde kutsal ulke olan Filistin uzerine 8 buyuk Hacli seferi duzenlenmistir. Bunlardan ilk uc Hacli Seferi, Anadolu’daki Turkiye Selcuklu Devletini hedef almistir. Bu seferler; Turkiye Selcuklu Devleti, Bizans, Ermeniler, Bati Hiristiyan dunyasi, Hiristiyan dini ve Papalik bakimindan oldugu gibi, Musluman Turk dunyasi ile Hiristiyan Bati dunyasinin birbirini tanimasi, Bati dunyasinin dis dunyaya acilmasi, Islâm dunyasinin bulus ve birikimlerinin Batiya tasinmasi ve Oryantalist faaliyetlerin baslamasi gibi hususlarda da bircok gelismeye yol acmistir. Biz bu makalemizde sozunu ettigimiz konularla ilgili sonuclari tespit ederek, meseleye mumkun oldugu kadar aciklik getirmeye calisacagiz. Burada su kadarini soyleyelim ki, bu sirada Turkiye Selcuklu Devletinin basinda bulunan Sultan I. Kilic Arslan, Bati dunyasina karsi Turk tarihinin en mukemmel ve en basarili vatan savunmasini yapmistir. Daha onemlisi, o, bu emsalsiz vatan savunmasi ile ozellikle Bati dunyasina Anadolu’nun bir Turk yurdu oldugu gercegini kabul ve tescil ettirmistir. Nitekim Bati dunyasi, II. Hacli seferi sirasinda (1147-1148), Turklerle dopdolu olarak gordugu ve onlarin buyuk bir gayretle savunduklari Anadolu’yu, bundan boyle “Turkiye” (Turkhia, Turquia) adiyla anmaya baslamistir. Miryokefalon zaferinden sonra Bizans da Bati dunyasinin ortaya koymus oldugu bu gercegi, o da kabul ederek tabloyu tamamlamistir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"10 1","pages":"15-35"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2017-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68330776","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Dengeleme mi Peşine Takılmak mı?: Dış Politika Stratejilerini Yeniden Düşünmek","authors":"Erdem Özlük","doi":"10.19060/gav.321041","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/gav.321041","url":null,"abstract":"Devletlerin dis politika amaclarini nasil gerceklestirecekleri konusu Uluslararasi Iliskiler’de oldukca koklu bir tartismadir. Devletler, bazi durumlarda, temel amaclari arasinda bir oncelik siralamasi yapmak zorunda kalarak bazen gucu, bazen guvenligi bazen de refahi tercih ederler. Bu calisma devletlerin bu tercihler arasinda nasil bir oncelik siralamasi yaptiklarini ve birini elde etmek icin hangisinden vazgecmeyi goze aldiklarini sorgulamaktadir. Cunku devletlerin amaclarina ulasmak icin kullandiklari stratejiler birbirinden farklilasabilir. Bununla birlikte Realist dis politika analizi calismalarinda devletin temel arayisi kapasitesini maksimize etmek; bu amaca ulasmak icin kullanilan temel strateji ise “dengeleme” olarak kabul edilmistir. Ancak son ceyrek asirda pratikte yasanan degisimlerle birlikte dengeleme disindaki yeni stratejilere duyulan ihtiyac artmistir. Bu calisma dengeleme stratejisinin disinda da alternatif stratejilerin oldugu ve bunlarin devletlerin davranislarini analiz etmek acisindan bir deger tasidigini ileri surmektedir. Bu nedenle calisma, “dengeleme” stratejisi disinda en cok referans verilenlerden biri olan “pesine takilmak” stratejisini de ele almaktadir. Bu iki stratejinin nasil tanimlandigi, kendi icinde hangi turlere ayrildigi ve stratejilerin devlet davranislari acisindan dogurdugu etkilerin neler oldugu tartisilmistir. Devletlerin bu iki stratejiden hangisini daha sik kullandiklari, bir secim durumunda hangi gerekcelere bagli olarak tercihlerini yaptiklarini anlamaya yonelik sorulara da yanit aranmistir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"10 1","pages":"221-263"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2017-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68332158","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}