{"title":"Kamu Kurumlarındaki Dijitalleşmenin Örgütsel İletişime Etkisi: Türk Patent ve Marka Kurumu Örneği","authors":"Sema Gumus","doi":"10.55774/mikad.1392592","DOIUrl":"https://doi.org/10.55774/mikad.1392592","url":null,"abstract":"Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla değişmesi ile tüm dünyadaki örgütlerin bu gelişmelere uyum sağlayabilmek için yeni uygulamalar geliştirmelerine neden olmaktadır. Kamu kurumlarında dijital dönüşüm gerek süreç gerekse işlemler açısından farklılık gösterebilmektedir. Kamu kurumlarının, yararlanıcılarına hızlı ve güvenilir bir şekilde hizmet sunabilmelerinin büyük önem taşıdığı bilgi toplumunda, sınai mülkiyet haklarının tescilinden sorumlu kurum olan TÜRKPATENT, faaliyetlerine ilişkin süreçlerde bilgi teknolojilerinden azami şekilde yararlanmaktadır. \u0000 \u0000Bu araştırma, ülkemizde kamu kurumlarındaki dijital dönüşüm sonucunda oluşan politika ve stratejilerinin örgütsel iletişime katkısı, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT)’nun ekonomi politikaları ile ilişkili sınai mülkiyet haklarının dijitalleşme ve yenilik temelli dönüşümündeki rolü, paydaşlarının bilişim teknolojilerden özellikle Web ortamındaki (çevrimiçi) temsil, danışmanlık ve sınai hakların korunması ile ilgili gerekli girişimlerde bulunma ve işlemleri yürütme yetkileri dikkate alınarak araştırma alanı kapsamı sonucunda örgütlerde iletişimin önemini olup olmadığı incelenmiştir.","PeriodicalId":395679,"journal":{"name":"Milli Kültür Araştırmaları Dergisi","volume":"1 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138966485","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"DİJİTAL OYUN KÜLTÜRÜ ÜZERİNDEN SANAL GERÇEKLİK: CS GO ÖRNEĞİ","authors":"Mesude Suküt","doi":"10.55774/mikad.1371981","DOIUrl":"https://doi.org/10.55774/mikad.1371981","url":null,"abstract":"Her birey, çocukluk çağında oyun ile tanışmış, oyun oynamış, oyun içinde kendini diğer çocuklara ifade etmiş ve oyun içinde var olmuştur. Zaman içinde oyun; geleneksel oyun biçimlerinden, dijital oyun biçimlerine dönüşmüştür. Bu dönüşümle, oyun belirli bir yaş grubuna hitap etmeyip, her yaş grubunun oyun içinde var olabileceği bir süreci başlatmıştır. Dijital oyunlar, teknolojinin ilerlemesi ve gündelik hayatta internet kullanımının artmasıyla, bireylerin her an, her yerde oyun oynamasına imkân tanımıştır. Dijital oyunlar geleneksel oyunlardan farklı olarak zaman ve mekân kısıtlamasını ortadan kaldırmıştır. Bu niteliği sayesinde dijital oyunlar bireyin gündelik hayatının her alanına nüfus etmekte ve bireye oyunda diğer oyuncularla bir araya gelerek sanal sosyalleşme imkânı sunmuştur. Çalışmada, gerçek zamanlı oynanan ve aynı takımdaki oyuncuların yoğun etkileşim içinde olduğu, yeni bir sosyalleşme mekânı olan Cs Go oyununda inşa edilen sosyal dünyadan bahsedilmiştir. Bu çalışmada dijital oyun kavramının oyuncu olan birey için ne anlam ifade ettiği, dijital oyunlarda kurulan sanal gerçekliğin oyuncu olan birey tarafından nasıl anlamlandırıldığı, oyuncuların sanal kimlik ve benlik sunumları ele alınmıştır.","PeriodicalId":395679,"journal":{"name":"Milli Kültür Araştırmaları Dergisi","volume":"27 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138966039","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİNİN KENTSEL SOYLULAŞTIRMA BAĞLAMINDA İNCELENMESİ: KAYSERİ SAHABİYE MAHALLESİ ÖRNEĞİ","authors":"Yadigar Naciye Yasan","doi":"10.55774/mikad.1371979","DOIUrl":"https://doi.org/10.55774/mikad.1371979","url":null,"abstract":"Bu çalışmada Kayseri Sahabiye Mahallesi’nde uygulanmakta olan kentsel dönüşüm projesinin potansiyel sonuçları ve soylulaştırma süreci, mahalle sakinlerinin ve proje uygulayıcılarının konuyu anlamlandırma biçimleri üzerinden irdelenmiştir. Günümüzde sayıları hızla artan kentsel dönüşüm projeleri, kentsel mekânı ve kentsel yaşamı modern çağın ihtiyaçları doğrultusunda yeniden düzenlemek için planlanmaktadır. Bu projelerin vaatleri ise proje sonucunun pozitif çıktılar doğuracağı yönündedir. Ancak süreç her zaman beklendiği gibi pozitif ilerlememekte; toplumsal ve mekânsal ayrışma, yerinden edilme, mülksüzleştirme ve soylulaştırma gibi öngörülemeyen sorun alanları gündeme gelebilmektedir. Bu araştırmanın amacı kentsel dönüşüm uygulamalarının vaatleri ile sonuçları arasında ne gibi farklılıkların doğabileceğini tespit etmek etmektir. Bu araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır ve veriler sistematik analiz metodu ile analiz edilmiştir. Amaçsal örneklem yöntemi ile araştırmanın alan çalışması Kayseri Sahabiye Mahallesi’nde, mahalle sakinleri ve proje uygulayıcıları ile derinlemesine mülakat yapılarak gerçekleştirilmiştir. Kentsel dönüşüm sürecinin temel aktörlerinden olan proje uygulayıcıları ve mahalle sakinlerinin meseleyi anlamlandırma biçimlerinden hareketle kentsel dönüşüm projelerine yönelik anlam dünyaları ve önerileri saptanmış ardından Sahabiye Kentsel Dönüşüm Projesi’nin vaatleri ve potansiyel sonuçları arasındaki farklılıklar ortaya konulmuştur.","PeriodicalId":395679,"journal":{"name":"Milli Kültür Araştırmaları Dergisi","volume":"358 22","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138966699","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ÖZEL OKULLARDA ÇALIŞAN ÖĞRETMENLERİN ORYANTASYONU VE KARİYER YÖNETİMİ","authors":"Ali Özdeği̇rmenci̇","doi":"10.55774/mikad.1335609","DOIUrl":"https://doi.org/10.55774/mikad.1335609","url":null,"abstract":"Çalışanların yeni bir işe başlamaları veya iş süreç ya da yöntemlerinde değişikliklerin olması onların belli bir oryantasyon programına alınarak eğitilmelerini gerektirmektedir. Bu hem çalışanların verimliliği, motivasyonları, tatminleri, işe bağlılıkları vb. açısından, hem de örgütlerin genel başarıları bakımından son derece önemlidir. Özel okullar özellikle 1980’li yıllardan sonra ülkemizde gelişmeye başlayan ve devlet bütçesinin dışında finansman sağlayan okul öncesi eğitim düzeyinden üniversite düzeyine kadar eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunan kurumlardır. Türkiye’deki yasalara göre, özel veya tüzel kişiler özel okul sahibi olup işletebilmektedirler. Tüm örgütlerde olduğu gibi özel okullarda da personelin oryantasyonu ve kariyer yönetimi önemli bir faaliyettir. Oryantasyon ve kariyer yönetim faaliyetleri genellikle örgütlerin insan kaynakları birimleri tarafından yürütülmektedir. Bu çalışmada özel okullarda çalışan öğretmenlerin oryantasyonu ve kariyer yönetimi incelenmeye çalışılmıştır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden doküman analiziyle yapılmıştır.","PeriodicalId":395679,"journal":{"name":"Milli Kültür Araştırmaları Dergisi","volume":"16 14","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138965874","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"SOSYAL SİGORTALAR KANUNU DIŞINDA KALANLAR VE İSTEĞE BAĞLI SİGORTALILIK ÜZERİNE DEĞERLENDİRME","authors":"Kübra Aybike Kocadaş, Murat Şakir Ceyhan","doi":"10.55774/mikad.1399232","DOIUrl":"https://doi.org/10.55774/mikad.1399232","url":null,"abstract":"Genel Sağlık Sigortası (GSS), toplumdaki tüm bireylerin tamamını sağlık güvencesi kapsamına alan primlerle finanse edilen bir sosyal güvenlik programıdır. Türkiye’de GSS öncesi kamu sağlık sisteminin finansmanı ve sağlanan hizmetler ile yararlanma koşulları parçalı ve dağınık bir yapı arz etmekteydi. Belirtilen durum sağlığa erişimde eşitsizliğe ve sağlık güvencesizliğine yol açmaktaydı. Sağlıkta dönüşüm projesinin bir bileşeni olan Genel Sağlık Sigortası 5510 sayılı Kanun ile 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. GSS ile Türkiye'de yaşayan tüm vatandaşlar, yasal olarak ikamet eden yabancılar, mülteci, sığınmacı ve vatansızlar sağlık güvencesi kapsamına alınmıştır. Buna karşın bazı bireyler GSS kapsamında olmasına karşın çeşitli nedenlerle sistemden yararlanamamaktadır. Genel Sağlık Sigortası fiili kapsamını genişletebilmek için, kayıtlı istihdamı teşvik edecek politikalar geliştirilmeli, prim borçlusu olan bağımsız çalışanların GSS primlerini ödemeleri halinde sistemden yararlanmaları mümkün kılınmalı, işsizlik sigortasına prim ödememiş işsizlerin primlerinin belirli süre devlet tarafından ödenmesi sağlanmalı, GSS ile ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme kampanyaları yaygınlaştırılmalıdır.","PeriodicalId":395679,"journal":{"name":"Milli Kültür Araştırmaları Dergisi","volume":"39 24","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139007857","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Türk Kültüründe Türbe Mimarisi ve Mevlana Muhammed Celaleddin Belhi’nin Puşide ve Sandukası hakkında bir Değerlendirme","authors":"M.Can Yağmurdur","doi":"10.55774/mikad.1384203","DOIUrl":"https://doi.org/10.55774/mikad.1384203","url":null,"abstract":"Küçük Asya, insanlık tarihinde son derece önemli yer tutmakla birlikte, buradaki eserler ve onların ifade ettiği anlam da kadim insanlık mirası açısından çok yönlülük arz eder. İşte doğu Akdeniz’de farklı bir etnogenez sürecini hazırlayan sosyokültürel hadiseler zincirinin içerisinde, özellikle XIII. yüzyılda olgunlaşmaya başladığını bildiğimiz Horasani Tasavvuf düşüncesinin en önemli mümessili olan Mevlana Celaleddin Rumi’nin, babası Sultan-ül Ulema Bahaeddin Veled ile birlikte Belh şehrinden başlayan yolculukları en önemli düşünsel devrimlerden birini başlatmıştır. Mezar ve türbe kavramları da başta Mevlevilik olmak üzere Türk tasavvuf kültüründe önemli bir yer tutar. Türk kültürü ve Mevlevi öğretisi bakımından önemi tartışılmaz olan Hz. Mevlana ve Sultan Veled’e ait “yekpare” puşide geleneğinin bozularak yeni ve hangi gerekçe ile yapıldığı müphem olan ve hiçbir şekilde ikna edici olması mümkün olmayan bu mezar mekânının, “aslına rücu ettirildiği” retoriği sadece bir kuru iddiadan ibaret kalıp bu konuda son zamanlarda yapılan uygulamalar süratle tashih gerektirmektedir. Zira, bir kadim öğretiyi oluşturan tek bir tuğla bile yerinden rastgele oynatılamaz, aksi takdirde sadece otantik yapı ve öğretinin ruhu değil derin kültürel zenginlik de tahrip edilmiş olur. Kültürel değer haline gelmiş yapılarda bir yandan etnik ve dinsel püritenizmden uzak olunmalı, tarihi gerçekler ışığında objektif kararlar verilmelidir. Eğitimsizlik, kültür eksikliği ve hatta eğitime dirençliliğin Türk Kültürü’nü tahrip etmesine müsaade etmemek ulusal bir kültür politikası olmak zorundadır.","PeriodicalId":395679,"journal":{"name":"Milli Kültür Araştırmaları Dergisi","volume":"117 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138985015","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"LEYLA ALİYEVA'NIN ŞİİRLERİNDE ŞİİR TÜRÜNÜN ÖZELLİKLERİ","authors":"Salide Şeri̇fova","doi":"10.55774/mikad.1357425","DOIUrl":"https://doi.org/10.55774/mikad.1357425","url":null,"abstract":"Leyla Əliyeva bədii yaradıcılığında sərbəst şeir şəklinə, Avropa ədəbiyyatında formalaşan elegiyaya və s. nəzm janrlarına müraciət etməsi maraq doğurur. \u0000Leyla Əliyeva sərbəst şeir şəklində maraqlı nəzm nümunələri yaratmışdır. “Gedim bir az ağlayım”, “Nədən qəfil pis oldum?” kimi poetik nümunələri ana dilimizdə sərbəst şeir şəklində təqdim edilməkdədir. L.Əliyevanın sərbəst şeir formasında qələmə alınmış poetik nümunələr sərbəst şeir formasının fərqləndirici xüsusiyyətlərini özündə ehtiva etdiyindən sərbəst şeirin müxtəlif növlərində əksini tapmışdır. Şairin “Gedim bir az ağlayım” poetik nümunəsi ana dilimizdə sərbəst şeir şəklində təqdim edilir. Şeirdə eyni bölgülü, 7-lik bölgülü qafiyəli şeir müşayiət olunsa da, şair poetik formanın bəzi formal tələblərindən sərbəst şəkildə yararlanmışdır. Fərdi ovqatın poetik amala çevrilməsini əks etdirən şeirdə ardıcıl təkrarlanan bölgülər eyni heca sayına malikdir. Qafiyələnmə qaydasının sərbəst olması diqqətdən yayınmır: \u0000Ürəyimi gizlədim \u0000Yastıq altda saxlayım... \u0000Yoxsa, çölə tullayım? \u0000Yoxsa, gedim mən ağlayım. \u0000Avropa ədəbiyyatında formalaşan elegiya janrına müraciət etməsi Leyla Əliyevanın poetik yaradıcılığının janr baxımından zənginliyini əks etdirir. Birinci şәxsin dilindәn təqdim edilən, qarışıq kompozisiyaya malik olan elegiyaya L. Əliyevanın poetik yaradıcılığında rast gəlinməsi təqdirəlayiqdir. L.Əliyevanın qəmli düşüncələrini ifadə edən elegiya babası, Heydər Əliyevə həsr edilib. Şairin babasının ölümü ilə əlaqədar kәdәrini əks etdirən “Elegiya”sında doğma insanın itkisinin necə ağır olması kədər, qəm dolu poetik dillə çatdırılır. \u0000Dinlə kədərimin pıçıltısını \u0000Mən yaxşı bilirəm ayrılıq nədi!.. \u0000Küləklər könlümün qışqırtısını \u0000Kaş ki, kainata yaya biləydi. \u0000Şairin “Elegiya”sında yalnız Heydər Əliyevin cismən aramızdan ayrılması deyil, onun xalqın yaddaşında yaşaması da lirik misralara dönür.","PeriodicalId":395679,"journal":{"name":"Milli Kültür Araştırmaları Dergisi","volume":"19 12","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138985341","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"BÖLGESEL TURİZM OBJESİ OLARAK GÖÇEBELERIN ANTİK AVCILIK YAPILARI","authors":"Gulmira Yeshmanova","doi":"10.55774/mikad.1222753","DOIUrl":"https://doi.org/10.55774/mikad.1222753","url":null,"abstract":"Hazar Denizi'nin kıyı bölgelerinin maden kaynaklarının hızlı ve büyük ölçekli gelişimi, özellikle doğu kesiminde doğal çevrenin hassas dengesini bozmak için kaçınılmaz bir tehdit oluşturmaktadır. Çevre yönetimi kurallarının geliştirilmesi, olası çevresel felaketleri önlemenin yollarını bulmak için bölgenin paleoekonomisini ve paleoekolojisini de incelemek gerekir. Çevreye karşı dikkatli olmak, doğal dengeyi bozmadan habitatların ekonomik potansiyelini kullanma yeteneği, Mangistau bölgesinin eski sakinleri için de tipikti. Bunun kanıtlarından biri de. Mangistau bölgesinin topraklarında yer alan eski av tesislerinin kalıntılarıdır ve bunlardan çok sayıda tespit edilmiştir. Bu yapılar benzersizdir Avrasya'da bu yapı örneklerine henüz rastlanmamıştır, ancak söz konusu tesisler şimdiye kadar yeterince de araştırılmamıştır. Ön çalışmalarda göçebe insanların çöl koşullarına karşı buldukları ve kullandıkları çözümlere bakıldığında bunların hiç şüphesiz teknolojik birer başarı olduklarını görülebilmektedir. Bu çalışma - kökenlerini, çevre üzerindeki etkilerini, modern turizm endüstrisindeki rollerini ve yerlerini kapsamlı bir şekilde incelemeye yönelik bir girişimdir.","PeriodicalId":395679,"journal":{"name":"Milli Kültür Araştırmaları Dergisi","volume":"34 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123684250","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"EL SANATLARI KATEGORİSİNDE BİR HALK DİLİ SÖYLEMİ “DEVE SÜSÜ HAVUT” GERMENCİK TURANLAR KÖYÜ GELENEĞİ","authors":"Davut Atmaca","doi":"10.55774/mikad.1216575","DOIUrl":"https://doi.org/10.55774/mikad.1216575","url":null,"abstract":"Havut yapımı Aydın yöresinde geçmişten günümüze temel geçim kaynağı olmaya devam etmektedir. Özellikle Ege Bölgesi’nin kültürel geleneklerinden biri olan deve güreşi, havutçuluk mesleğinin ayakta kalmasını sağlamaktadır. Havut kelimesi Farsça kökenli bir kelime olup kısaca “deve semeri” olarak tanımlanmaktadır. Havut, develerin vücut yapısı ve sağlık şartları gibi küçük ayrıntılar dikkate alınarak nakış şeklinde işlenip, estetiğe kavuşturulan bir materyal olarak tasarlanmaktadır. Bu araştırma el emeği göz nuru bir el sanatı olan havutun nasıl yapıldığını yine bir havut ustasının deneyimlerinden yola çıkarak aktarmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmadaki bulgulara göre develerin havut giyme dönemi “havut sezonu” her yılın Kasım ayı ile Mart ayları arasını kapsamaktadır. Havut yapımında en fazla sarı, kırmızı ve pembe renkler tercih edilmektedir. Kullanım durumu ve muhafaza ediliş şekline göre havut ortalama 2 ile 3 yıl arasında kullanılabilmektedir. Havut yapımındaki en temel nokta “zömbek” denilen sivri yerin saz ile doldurulması aşamasıdır. Son yıllarda havut ustalarının sayısındaki azalma dikkat çekmektedir. Bu değerlendirmelere göre havutçuluk mesleğinin devam etmesi için en azından bir sanat dalı olarak yaşatılmasının doğru olacağı düşünülmektedir. İleride cazgırlık, kolancılık ve işlemecilik gibi devecilik kültürünü yansıtan diğer meslekler hakkında da araştırmalar gerçekleştirilebilir.","PeriodicalId":395679,"journal":{"name":"Milli Kültür Araştırmaları Dergisi","volume":"21 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134310485","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİK DERSİ BAŞARISI İLE EBEVEYNLERİNİN TUTUMLARI VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ","authors":"Aycan. Akbaba, İrfan Başkurt","doi":"10.55774/mikad.1276437","DOIUrl":"https://doi.org/10.55774/mikad.1276437","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin matematik dersi başarısı ile ebeveynlerinin tutumları ve demografik özellikleri arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Bu amacı gerçekleştirmek için nicel ve nitel yöntemleri içeren karma araştırma yöntemi kullanılmıştır. Verilerin toplanmasında Ana Baba Tutum Ölçeği ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Nitel veriler yarı yapılandırılmış görüşme yoluyla elde edilmiştir. Ana Baba Tutum ölçeğinin uygulaması toplam 8 okuldan 500 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Her bir ebeveyn tutumunu (demokratik, otoriter ve ilgisiz) temsil eden 5’er kişi olmak üzere toplam 15 ebeveyn ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. \u0000Sonuçlar göstermiştir ki ebeveynlerin otoriter ve ilgisiz tutumları arttıkça öğrencilerin ortalama matematik başarı puanları düşmekte, tam tersine demokratik tutumları arttıkça ise ortalama matematik başarı puanları yükselmektedir. Demografik değişkenler açısından, ebeveyn çocuk sayısına göre öğrencilerin matematik başarılarının anlamlı bir şekilde farklılaştığı ve kardeş sayısı arttıkça başarının azaldığı sonucuna ulaşılmıştır. Ebeveyn medeni durumları, ebeveyn eğitim durumları, ebeveyn mesleki durumları ve ailenin gelir düzeyi değişkenlerinin öğrencilerin matematik başarılarında anlamlı bir farklılık oluşturmadığı tespit edilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşme sonuçlarına göre demokratik ana baba tutumuna sahip ebeveynlerin çocuklarını daha özgür bıraktıkları için güven duyguları geliştiği ve matematik ders başarısını olumlu etkilediği, otoriter ana baba tutumuna sahip ebeveynlerin baskıcı, ilgisiz ana baba tutumuna sahip ebeveynlerin ise çocuklarından oldukça uzak bir okul anlayışı taşıdıkları için ders başarılarının olumsuz etkilendiği belirlenmiştir.","PeriodicalId":395679,"journal":{"name":"Milli Kültür Araştırmaları Dergisi","volume":"80 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121003201","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}