{"title":"Disaster Risk Perception Regarding Culture and Personality","authors":"İbrahim Halil Çeli̇k, Taşkın Kiliç","doi":"10.51290/dpusbe.1264460","DOIUrl":"https://doi.org/10.51290/dpusbe.1264460","url":null,"abstract":"Disasters appear in different ways as a result of dangerous and risky situations. The impact of events that may lead to disasters differs according to societies' risk reduction and preparedness levels. In order for societies to attach importance to risk management activities, it is important that they first perceive the hazards and risks that may lead to disasters in their regions. In this framework firstly, the disaster risk perception scale was developed and then it was tried to reveal whether it is related to culture and personality. The survey was limited to 900 people aged 18 and over living in Muğla and Van provinces in Türkiye. The data were analyzed in LISREL software. It was found that the agreeableness dimension of the personality scale was positively related to all dimensions of disaster risk perception. The conscientiousness dimension of the personality scale was found to be negatively related to the threat dimension of disaster risk perception, and the openness to experience was found to be negatively related to the fatalism dimension of disaster risk perception. No relationship was found between the extraversion dimension of personality and the perception of disaster risk. The uncertainty avoidance dimension of the culture scale was found to be positively correlated with the anxiety and controllability dimensions of disaster risk perception. No relationship was found between the collectivism dimension of culture and the perception of disaster risk.","PeriodicalId":386997,"journal":{"name":"Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129935439","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"A Bibliometric Review of Industry 4.0 from Organizational Behavior Perspective","authors":"Ümit Şevi̇k","doi":"10.51290/dpusbe.1297132","DOIUrl":"https://doi.org/10.51290/dpusbe.1297132","url":null,"abstract":"Bu çalışma endüstri 4.0’la birlikte yaşanan dönüşümde örgütsel davranış konularının bu sürece ne kadar uyum sağladığını tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda akademik çalışmalarda endüstri 4.0 ile örgütsel davranış konularının birlikte çalışılma seviyeleri değerlendirilmiştir. Araştırma kapsamında endüstri 4.0’ın örgütsel davranış konularıyla beraber incelendiği çalışmalar Web of Science veri tabanından alınmıştır. Ulaşılan veriler WOSviewer 1.6.18 programı kullanılarak bibliyometrik analiz yapılmıştır. 02 Mayıs 2023 tarihi itibariyle Web of Science veri tabanında endüstri 4.0 ile ilgili 21422 çalışma tespit edilmiştir. Bu çalışmalardan sadece 546 tanesi (%2.5’i) yönetim alanında endüstri 4.0’ın örgütsel davranış konularıyla beraber incelendiği çalışmalar olarak tespit edilmiştir. Literatürde endüstri 4.0’ın çoğunlukla teknik konularla beraber çalışıldığı, örgütsel davranış konularının yani insan unsurunun ikinci planda kaldığı ve endüstri 4.0’ın gelişim hızıyla örgütsel davranış konularının çalışılma hızı arasında uyum olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Çalışma kapsamında gelecekte yapılacak çalışmalara endüstri 4.0 ile örgütsel davranış konularının birlikte daha fazla çalışılmasına yönelik tavsiyelerde bulunulmuştur.","PeriodicalId":386997,"journal":{"name":"Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131543497","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Türkiye’de Cumhuriyet Öncesi ve Sonrasında “Yurttaşlığın Temellendirilmesi” Girişimleri Üzerine Sosyal, Siyasal ve Yönetsel Bağlamda Bir Analiz Denemesi","authors":"Fikret Çeli̇k, V. Çeli̇k, Zeynep Duyar","doi":"10.51290/dpusbe.1250888","DOIUrl":"https://doi.org/10.51290/dpusbe.1250888","url":null,"abstract":"Türk modernleşmesinin sosyo-politik bağlamda önemli sorun alanlarından ve olgusal olarak da Türkiye’de hala “yapısal” bağlamda yetkinliğe ulaşma noktasında teorik ve tarihsel olarak tartışmaların son bulmadığı “yurttaşlık”, temellendirilebilmesi açısından siyaset biliminin sorun alanlarından birisidir. Batı’dan alınan siyasal ve toplumsal bir model olarak yurttaşlık anlayışı, Osmanlı’daki hukuki ve siyasal olarak temellendirilme gayretleri neticesinde, ülkenin kurtuluşu bağlamındaki amaçlara hizmet etmese/edemese de belli bir olgunluğa ulaştırabilmiş konulardandır. Cumhuriyet olarak kurulan yeni Türk devletinde de “ulus inşa süreci” üzerinden incelenen ve “siyasal katılım”ın sınırlarıyla “hak ve sorumluluk” düşüncesinin uyumu üzerinden yürütülen/yürütülmeye çalışılan bir proje haline getirilen yurttaşlık anlayışının, “yapısal” olarak anlamlandırmalarının ortaya konması/konulabilmesi önemlidir. Çalışmanın temel amacı da budur. Yurttaşlığın modern dönem ile günümüzdeki küresel çapta yaşanan ve ülkemizi de etkileyen siyasal ve toplumsal sorunlar üzerinden değerlendirildiğinde, olgunun ülkemizde ele alınış şeklinin öncelikle “hukuki”, sonra “ulus inşa süreci” açısından “temellendirilmesi” mümkündür. Çalışmada, tarihsel olarak konunun ele alınışı devletin ortaya koyduğu girişimler üzerinden değerlendirilirken, teorik olarak ise konuyla ilgili çalışmalarıyla ön plana çıkan çağdaş yazarların doğrudan/dolaylı alıntılar üzerinden görüşleriyle konu irdelenmeye çalışılmıştır. Çalışmada, “içerik analizi” yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntemle birlikte çalışma, Türk modernleşmesi bağlamında Cumhuriyet öncesi ve sonrasındaki çabalar çerçevesinde yurttaşlığın sosyal, siyasal ve yönetsel anlamlandırmaları üzerinden sınırlandırılmaya çalışılmıştır.","PeriodicalId":386997,"journal":{"name":"Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"22 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129988112","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Bir Sürgün Sorunsalı: Papa XXII. Ioannes ve Yahudi Sürgünü","authors":"Asiye Abdurrahmanoğlu","doi":"10.51290/dpusbe.1280453","DOIUrl":"https://doi.org/10.51290/dpusbe.1280453","url":null,"abstract":"1316 yılında papa olarak seçilen XXII. Ioannes önemli eylem ve kararlara imza atmış bir papadır. Onun papalık dönemi eylemlerinden bir tanesi de uyguladığı Yahudi politikasıdır. Kökleri tartışmalı sebeplerin etkisiyle papa Ioannes Yahudilerin Comtat Venaissin bölgesinden sürülmesini emretmiştir. Sürgün neticesinde Yahudilerin sinagogları tasfiye edilmiş, Comtat Venaissin ve kasabalarında sinagogların yerine şapeller inşa edilmiştir. Papa bunları yaparken, bir yandan da Yahudileri koruyan kararlar almıştır. Olayın karmaşıklığı, kaynakların yetersizliği sürgünün anatomisinin çıkartılmasını zorlaştırmaktadır. Bu noktadan hareketle tarihçilerin genellikle tekil sebeplerle olayı açıklama gayretine düştükleri görülmektedir. Ancak meseleye daha geniş bir perspektiften baktığımızda papayı sürgüne iten birden fazla sebebin var olduğunu görmekteyiz. Yükselen Yahudi karşıtlığı ve artan toplumsal şiddet olayları bu sebeplerden bir kaçıdır. Bununla birlikte Yahudilerle ilişkilendirilen komplo hikâyeleri, büyü-büyücülük söylentilerinin de süreçte önemli bir yeri bulunmaktadır. Orta Çağ boyunca Yahudi karşıtı olaylara zaman zaman rastlanıldığı bilinmektedir ancak Yahudilerin Roma Kilisesi eliyle bir bölgeden sürgün edilmesi sıra dışı bir örnek oluşturmaktadır. Çalışmamızın amacı papanın Yahudilere karşı giriştiği bu eylemin nedenlerini analiz etmek ve sürecin izini ana kaynaklar rehberliğinde sürmektir.","PeriodicalId":386997,"journal":{"name":"Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"135 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134021061","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"A Review on Salih Zeki's Article \"History of Mathematical Sciences in Islam","authors":"Zeynep Meşhur","doi":"10.51290/dpusbe.1208928","DOIUrl":"https://doi.org/10.51290/dpusbe.1208928","url":null,"abstract":"Tarihimizde bilim tarihi alanında önemli araştırmacılardan olan Sâlih Zeki Bey, bu konu hakkında uzun süre çalışıp, önemli eser ve makaleler bırakmıştır. Sâlih Zeki Bey, özellikle Matematiğin tarihi gelişimini incelemiş, çalışmaları sonucunda Müslüman bilim insanlarının bu konuda önemli rolü olduğunu tespit etmiştir ve bunu ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Bu çalışmamızda bir matematikçi, bir fizikçi olduğu kadar aynı zamanda astronomi ve çeşitli alanlarda bilgisi olan çok yönlü bir Dârülfünun hocası Sâlih Zeki Bey’in Ebuzziya Dergisinde 1896 yılında 54. sayısında yayınlamış olduğu “İslâm’da Tarih-i Ulûm-i Riyâziyye” adlı makale serisinin ilki incelenecektir. Ayrıca bahsedilen makaleye geçmeden önceden Sâlih Zeki Bey’in hayatına, eserlerine, bilim tarihine ve bu konudaki çalışmalarını yürütmekteki amaçlarına değinilecektir.","PeriodicalId":386997,"journal":{"name":"Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125564260","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Fiscal Incentives for Environmental Sustainability in Turkey: The Case of Recycling","authors":"Mine Bi̇ni̇ş","doi":"10.51290/dpusbe.1246296","DOIUrl":"https://doi.org/10.51290/dpusbe.1246296","url":null,"abstract":"Sanayi devrimiyle başlayan ve küresel ekonominin etkisiyle yaygınlaşan “al-kullan-at” yaklaşımının, sosyo-ekonomik gelişmeler ve iklim değişikliği neticesinde kaynakların sürdürülebilirliğini sekteye uğrattığı görülmektedir. Geleneksel doğrusal ekonomi modeline alternatif olarak geliştirilen döngüsel ekonomi modeli ise yeni bir anlayışla kaynakların “azaltma-tekrar kullanma-onarma-yenileme-yeniden üretme-geri dönüştürme ve geri kazanım” yaklaşımı içinde mümkün olan en uzun süre kullanılmasını içermektedir. Çevreye duyarlı kalkınma anlayışını benimseyen bu paradigmanın başlıca araçlarından biri atık yönetimidir. Atıktan değer üretmeyi amaçlayan atık yönetiminde atıkların azaltılması ve atığın bir kaynak olarak ekonomiye yeniden kazandırılması hedeflenmektedir. Yeni bir üretim-tüketim sürecini gerektiren bu yaklaşım, sürdürülebilir bir atık yönetimini ve kaynakların geri dönüşümüne imkân sağlayacak şekilde planlanmasını zorunlu kılmaktadır. Atık yönetimi ve onun alt bileşeni olan geri dönüşümün başarıya ulaşabilmesi kolektif bir çabayı gerektirmektedir. Yüksek maliyet gerektiren çevreye duyarlı bu tür yatırımların aynı zamanda çeşitli teşvik araçlarıyla desteklenmesine de ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle yatırım teşviklerinin yatırımları özendirmede kritik bir işlev üstlendiği kabul edilmektedir. Bu çalışmada Türkiye’de geri dönüşüme sağlanan teşviklerin mevcut yapısının ortaya konulması ve yeterliliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada yatırım teşvik sisteminde yapılan son düzenlemelerin geri dönüşüm yatırımlarını cazip hale getirmede, geri dönüşüm hedeflerini gerçekleştirmede önemli katkılar sunabilecek gelişmeler olduğu ve teşvik araçlarının çeşitlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":386997,"journal":{"name":"Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126644039","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Batı’da ve Türkiye’de Plastik ve Fonetik Sanatların Dualitesi Üzerine","authors":"Hatice Çöklü, Jale Asya KAHRAMAN ÖZYILMAZ","doi":"10.51290/dpusbe.1200893","DOIUrl":"https://doi.org/10.51290/dpusbe.1200893","url":null,"abstract":"Sanat tarihinde, yirminci yüzyılın ilk yarısından önce plastik sanatlarda sıkça karşımıza çıkan ses, müzik ve gürültü imgeleri plastisitesi, sanatçıların geleneksel biçimlendirme yöntemlerine getirdiği yeni çeşitliliklerle dönüşüme uğramıştır. Müzikolojik olarak bir ritim, melodi ve armoniye yardımcı öğe durumunda olan sesin müzikal diziminin yapıbozumu, fütüristlerin şehir gürültüsü ve endüstriyel sesleri keşfi ile ürettikleri yapıtlarda kendini göstermektedir. İkinci dünya savaşı sonrasında somut, elektronik, sentetik müzik dallarının ortaya çıkması, dönemin avangard kompozitör ve müzisyenlerinin sese yeni bakışı, sesi plastik sanatlarda da yeni bir ifade ve üretim alanına dönüşmüştür, sınırlarını genişletmiş, disiplinler arası bir dolaşıma sokmuştur. Bu araştırmada 20.yüzyılın sonlarında plastik sanatlar terminolojisindeki yerini alan “Ses Sanatı” nın, sanat tarihinin farklı dönemleri içinden seçilmiş kilit örnekleriyle Batı ve Türkiye’deki sanat ortamında varoluşu ve dönüşümü yeniden değerlendirilecektir.","PeriodicalId":386997,"journal":{"name":"Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"31 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114366477","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Kütahya’da 1957 Seçimleri ve Basına Yansımaları","authors":"Hasan Karakuzu","doi":"10.51290/dpusbe.1260810","DOIUrl":"https://doi.org/10.51290/dpusbe.1260810","url":null,"abstract":"Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kararlı tutumu, dış politikada meydana gelen gelişmelerden özellikle II. Dünya Savaşı’nı demokrasi taraftarı İngiltere, Fransa, ABD’nin kazanması çok partili siyasi hayata geçilmesi sürecini hızlandırmıştır. Bu süreç içerisinde Milli Kalkınma Partisi (MKP), Demokrat Parti (DP) gibi partilerin kurulması ile Türkiye’de uzun yıllar süren tek parti dönemi son bulmuştur. Özellikle DP’nin 1946 seçimleri sonrasında halkın gönlünde giderek güçlenmesi neticesinde 14 Mayıs 1950 seçimleri ile 27 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) iktidarı sona ermiştir. Artık Türkiye’de yeni dönemde DP iktidar partisi, CHP ise muhalefet partisine dönüşmüştür. Bu bağlamda DP dönemi olarak ifade edilen 1950-1960 yılları arasında 1950, 1954 ve 1957 senelerinde milletvekili seçimi yapılmıştır. Bahsedilen 1950 ve 1954 yılı genel seçimlerini açık farkla kazanan DP iktidarının, en sıkıntılı dönemi hem iç hem dış sorunlarla mücadele ettiği 1957 yılında gerçekleşen seçim olmuştur. DP seçim sonucunda geçmişte yapılan seçimlere göre ciddi miktarda oy kaybına uğramış ve buna bağlı olarak milletvekili sayısında da azalma meydana gelmiştir. Türkiye genelinde durum böyle iken Kütahya’da DP 8 milletvekilliğinin tamamını kazanarak ciddi bir başarı elde etmiştir. \u0000Çalışmada; Türkiye geneline paralellik arz etmeyen 1957 genel seçimlerinin Kütahya kentine yansımaları üzerinde durularak seçim kanununda yapılan değişiklikler, partilerin aday belirlemede uyguladığı yöntemler, propaganda süreci ve seçim sonuçlarını nasıl değerlendirdiklerinden detaylı bir şekilde bahsedilmiştir.","PeriodicalId":386997,"journal":{"name":"Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"10 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122325444","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Osmanlı Devleti’nde Tarımda Makineleşme ve Basının Rolü","authors":"Kenan Demi̇r","doi":"10.51290/dpusbe.1249386","DOIUrl":"https://doi.org/10.51290/dpusbe.1249386","url":null,"abstract":"Osmanlı Devleti 19. yüzyılda serveti artırmak amacıyla üretici bir bakış açısıyla ekonomi politikalarını uygulamaya başlamıştır. Tarımda üretimin artırılmasında daha rekabetçi olunduğu için bürokratlar tarım sektörünü tercih etmiş ve tarım sektöründe teşvik edici politikalar uygulamıştır. Uygulanan politikalardan biri de makineleşmenin yaygınlaşmasıdır. Bu çalışmada tarım sektöründe makineleşmenin yaygınlaşması için devletin uyguladığı politikalar belirtildikten sonra yaşanan değişim, basındaki yazılar ışığında incelenmiş ve tarımda makineleşme süreci aktarılmıştır. Basının bir bilgilendirme ve yönlendirme aracı olarak kullanılması nedeniyle çalışmada öncelikle propaganda kavramı açıklanmış sonra basının politika aracı olarak işlevi anlatılmıştır. Araştırmalar sonucu fikri değişim yaratılması amacıyla basında makineleşmenin lehine yönelik bir yayım politikası güdüldüğü tespit edilmiştir. Yazılan yazıların sonucunda, makineleşmede yaygın olmasa bile küçük bir artışın yaşandığı gözlemlenmektedir. Basında da sıkça değinildiği gibi sermaye eksikliği ve yeniliklere açık olmama gibi faktörler makineleşmenin yayılmasının hızını düşürmüşse bile makineleşme sürecinde kısmen bir başarı söz konusudur.","PeriodicalId":386997,"journal":{"name":"Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"98 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114261029","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Birleşmiş Milletlerde Demokratikleşme Sorunu","authors":"M. Bozan","doi":"10.51290/dpusbe.1255386","DOIUrl":"https://doi.org/10.51290/dpusbe.1255386","url":null,"abstract":"Sanayi devrimi ile başlayan küreselleşme, bilgisayar ve internetle birlikte pek çok alanda küresel bütünleşmeye yol açmıştır. Artık dünya birbirinden ayrı kendi bütünlüğü içinde yaşayan kıtalardan oluşmamakta, bilakis bütünleşik kocaman bir devlet manzarası arz etmektedir. Güçlü ülkelerin sömürge rekabeti sebebiyle çıkardığı savaşlar sömürülen ülkeler kadar sömüren ülkeler için de yıkıcı olmuş, bu sebeple Cemiyeti Akvam ve Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası teşkilatlar kurularak savaşların önlenmesine çalışılmıştır. ABD öncülüğünde 2. Dünya Harbinin galipleri tarafından kurulan BM maalesef barışı korumada başarılı olamamaktadır. BM bugün kendisine üye 193 ülkenin değil, veto ayrıcalığına sahip Güvenlik Konseyi daimî üyesi beş ülkenin menfaatlerine hizmet etmektedir. Bu duruma başta Türkiye olmak üzere dünyada pek çok ülke itiraz etmektedir. BM’nin üye ülkeler tarafından demokratik temsil esasına göre yeniden yapılandırılarak bir Dünya Parlamentosuna dönüştürülmesi, ayrıcalıkların kaldırılması, BM’nin altındaki IMF ve Dünya Bankası gibi diğer uluslararası kuruluşların da benzer şekilde demokratikleştirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada başta BM olmak üzere uluslararası kuruluşların yapıları incelenerek demokratikleştirilmelerine yönelik öneriler ele alınacaktır.","PeriodicalId":386997,"journal":{"name":"Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"11 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129907652","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}