{"title":"Instrument Assisted Chiropractic Spinal Manipulation Application","authors":"Berkay Eren Pehli̇vanoğlu","doi":"10.38079/igusabder.1141581","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.1141581","url":null,"abstract":"Kayropraktik uygulamalar, kayropraktik mesleği kurulduğundan beri özellikle omurga üzerine odaklanarak gerçekleştirilen manipülatif uygulamalardan temel alır. Zaman içerisinde pek çok farklı tekniğin gelişerek meslek içerisinde ayrı kollar oluşturması mesleğin sürekli dinamik kalarak kendini yenilemesi zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Bununla birlikte uygulamaların hemen hepsi belli başlı teknikler etrafında gerçekleştirilmektedir. Ancak aynı şekilde hemen hemen tüm tekniklerin uygulanması esnasında klinisyenin deneyimi ve mesleki becerisi ana rol üstlenmektedir. Bu da uygulamaların başarı oranı ve standardizasyon hakkında bazı soruları akıllara getirmektedir. İşte bu noktada kayropraktik uygulamaların belirli standartlarda gerçekleştirilebilmesi adına bazı cihazların geliştirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Enstrüman Destekli Kayropraktik Spinal Manipülasyon Uygulamalarının odak noktası; belirli bir hızda ve belirli bir kuvvette vuruşu standart hale getiren cihazların klinisyenin deneyim ve becerisine olan ihtiyacı azaltarak hastaya uygulama yapılabilmesini olası hale getirmektir. Uygulama esnasında ortaya çıkabilecek komplikasyonların da standardizasyonun sağlanması ile elimine edilebileceği düşüncesi klinisyenler arasında yaygın olarak hâkimdir. Farklı markalar tarafından bu ana fikir etrafında üretilen cihazlar şuan hali hazırda satışa sunulmuş durumdadır. Tüm bu cihazların farklılıkları olsa da hepsi yukarıda bahsedilen amaç etrafında üretilerek klinisyenlere sunulmaktadır. Bahsedilen cihazların tümü başlık kısmında belirli bir salınım aralığı olan ve içerisindeki çeşitli enerji depolamaya yarayan mekanizmaların depoladıkları enerjiyi başlıkta hareket enerjisine dönüştüren kontrollü sistemlerden oluşmaktadır. Bu sistemlerde bir yayın sıkıştırılması, elektromanyetik enerjinin depolanarak aniden serbest bırakılması veya benzer mekanizmaların kullanıldığı sistemler yüksek hızlı düşük şiddetli kontrollü vuruşlar gerçekleştirebilmektedir. Bu da uygulayıcının belirli bir doğrultuda daha önceden belirlediği bir kuvveti omurga üzerine uygulamasına olanak tanımaktadır. Bu derlemenin ana amacı; Enstrüman Destekli Kayropraktik Spinal Manipülasyon Uygulamaları hakkında klinisyenlere bilgi vererek çok bilinmeyen omurga manipülasyon tekniklerinden birine ışık tutmaktır.","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70164404","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Yoğunluk Ayarlı Radyoterapide Hastaya Özel Kalite Kontrol Uygulamalarında Kullanılan Gereçlerin Hata Tespit Yeteneklerinin Karşılaştırılması","authors":"Fazlı Yağız Yedekçi̇","doi":"10.38079/igusabder.1199555","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.1199555","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı, Yoğunluk Ayarlı Radyoterapi (YART) planlarının hastaya özel kalite kontrolü için kullanılan film, in-vivo elektronik portal görüntüleme cihazları (Electronically Portal Imaging Devices-EPID) ve iki boyutlu (2B) detektörlerin hata tespit yeteneklerini karşılaştırmaktır.\u0000Yöntem: Bu çalışmada, Alderson Rando fantom kullanılmıştır. İlk olarak, Alderson Rando fantomun bilgisayarlı tomografi (BT) görüntüleri üzerine glioblastoma (GBM) ve baş-boyun (HN) kanseri tedavisini temsil eden iki tedavi planı oluşturulmuştur. Bu planlar, orijinal planlar olarak adlandırılmıştır. Daha sonra, bilinçli bir şekilde farklı türde hatalar yaratılarak hatalı planlar elde edilmiştir. Film, in-vivo EPID ve 2B detektörler ile tüm planların hastaya özel kalite kontrolleri yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar, gamma analizi yöntemi kullanılarak karşılaştırılmıştır.\u0000Bulgular: Orijinal planlar tüm yöntemlerde gamma analizi testini geçmiştir. HN radyoterapisi için çok yapraklı kolimatör (ÇYK) hatası, in-vivo EPID dozimetrisi ile tespit edilmiştir. Cihaz kalibrasyonu ile ilgili hatalar, tüm yöntemlerde yakalanmıştır. Ancak fraksiyon dozu, gantri ve kolimator açısına bağlı hatalar, kullanılan yöntemlerle tespit edilememiştir.\u0000Sonuç: Hastaya özel kalite kontrol uygulamalarında kullanılan film, 2B dedektörler ve in-vivo EPID dozimetresi arasında hata tespit yetenekleri bakımından belirgin bir fark bulunmamaktadır. Tüm yöntemler, kalibrasyon hatalarını tespit etme konusunda duyarlıdır. ÇYK hatalarının tespiti için in-vivo EPID dozimetrisi ön plana çıkmaktadır. Ancak özellikle gantri ve kolimatöre ait mekanik hatalar, mevcut sistemlerle tespit edilememektedir.","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70165154","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Batı Marmara Bölgesindeki Bir Üniversite Hastanesinde İnfertilite Tedavisi Gören Kadınların Damgalanma, Stres ve Depresyon Düzeylerinin Belirlenmesi","authors":"Sevde Aksu, Özge Şayan","doi":"10.38079/igusabder.1073416","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.1073416","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma, Batı Marmara bölgesindeki bir üniversite hastanesinde infertilite tedavisi gören kadınlardaki damgalanma, stres ve depresyon düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.\u0000Yöntem: Kesitsel ve tanımlayıcı tipte olan araştırmanın örneklemini Batı Marmara bölgesindeki bir üniversite hastanesinin Doğum ve Kadın Hastalıkları polikliniğine 1 Kasım 2021-31 Aralık 2021 tarihleri arasında infertilite tedavisi için başvuran 181 kadın oluşturmuştur. Veriler; Tanıtıcı Bilgi Formu, İnfertilite Damgalanma (Stigma) Ölçeği, İnfertilite Stres Ölçeği ve Beck Depresyon Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 25 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir.\u0000Bulgular: Çalışmaya katılan kadınların yaş ortalaması 30,88±5,91 yıl olup %39,2’inin lise mezunu, %61,9’unda primer infertilite, %46,4’ünün infertilite nedeninin kadına ait olduğu, %79’unun tedavi süreci hakkında bilgi aldığı ve %48,1’inin süreç hakkında iyi düşüncede olduğu belirlenmiştir. İnfertilite tedavisi gören kadınların; İnfertilite Damgalanma Ölçeği toplam puan ortalamasının 67,93±22,62; İnfertilite Stres Ölçeği toplam puan ortalamasının 23,30±11,07; Beck Depresyon Ölçeği toplam puan ortalamasının 39,16±11,55 olarak belirlenmiştir. İnfertilite Damgalanma Ölçeği ve İnfertilite Stres Ölçeği alt boyut ve toplam ölçek puanları ile Beck Depresyon Ölçeği toplam puanları arasında pozitif yönde, istatistiksel olarak anlamlı korelasyon bulunmuştur (p<0,05). Buna göre damgalanma arttıkça, infertiliteye bağlı depresyon ve stres arttığı tespit edilmiştir.\u0000Sonuç: Çalışma sonucunda infertilite tedavisi gören kadınlarda damgalanma arttıkça, infertiliteye bağlı depresyon ve stres düzeylerinin de arttığı belirlenmiştir.","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70163863","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
B. Çöl, N. Elkin, Semiha Yalçin, M. Ni̇zamlioğlu, A. Y. Barut, Hande Nur ONUR ÖZTÜRK, E. Kurtulus
{"title":"Nutritional Habits and Obesity Status of the School of Health Sciences Students","authors":"B. Çöl, N. Elkin, Semiha Yalçin, M. Ni̇zamlioğlu, A. Y. Barut, Hande Nur ONUR ÖZTÜRK, E. Kurtulus","doi":"10.38079/igusabder.1146467","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.1146467","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma Sağlık Bilimleri öğrencilerinin beslenme alışkanlıkları ve obezite durumlarının belirlenmesini amaçlamaktadır.\u0000Yöntem: Çalışmada özel bir üniversitenin sağlık bilimlerinde okuyan gönüllü 277 öğrencinin katıldığı, soru sayısı 60 olan literatür taranarak oluşturulmuş beslenme durum değerlendirme anketi uygulanmıştır. Anket sonuçları ve öğrencilerden alınan demografik verilerden boy, ağırlık, vücut yağ yüzdesi ve hesaplanan Beden Kütle İndeksi (BKİ) verileri ile tanımlayıcı istatistikten yararlanılmıştır. Anket verilerinin değerlendirilmesinde ki-kare; Mann Whitney U testlerinden yararlanılmıştır. \u0000Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin %67,9’u kadın, %32,1’i erkek olup, katılımcı yaş ortalamaları 21,02±2,13 yıl olarak bulunmuştur. Çalışmada öğrencilerin %29,2’si diyet yaptığını; %78,7’si öğün atladığını beyan etmişlerdir. En sık atlanan öğünün %48,7 ile öğle öğünü olduğu (p=0,001); öğün atlama nedeninin %50,2 ile zaman olmaması olarak (p=0,001) belirlenmiştir. Öğrencilerin BKİ durumları değerlendirildiğinde normal ve hafif şişman öğrencilerin kendilerini obez olarak algılama eğilimde oldukları bulunmuştur (p=0,001). Cinsiyetten bağımsız olarak egzersiz yapma durumu (p=0,028), yemek yeme hızı (p=0,031), kendini hafif şişman görme (p<0,001) ile BKİ arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur.\u0000Sonuç: Yetişkinlikteki alışkanlıkların temelini oluşturan üniversite döneminde yapılan bu çalışmada öğün atlama davranışı ile egzersiz sıklığı, yemek yeme hızı arasında gruplar arası anlamlı fark bulunmuştur. Öğrencilerin normal ve hafif şişman olsalar dahi kendilerini obez olarak görmeleri beden algısını ortaya koyma açısından önemlidir.","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70164818","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Gülşah ÜNSAL JAFAROV, Ana Luiza Ferreira Aydoğdu, Kubilay Eri̇şli̇k
{"title":"Hemşirelik Öğrencilerinin Kişilik Tipleri ile Ayrımcılık Algıları: Korelasyonel Bir Çalışma","authors":"Gülşah ÜNSAL JAFAROV, Ana Luiza Ferreira Aydoğdu, Kubilay Eri̇şli̇k","doi":"10.38079/igusabder.1260900","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.1260900","url":null,"abstract":"Aim: This study aimed to determine the personality types and discrimination perception levels of undergraduate nursing students at two private universities in Istanbul, Turkey, and assess whether personality affects perceptions of discrimination. \u0000Method: A descriptive, correlational study was conducted. Data were obtained from 172 nursing students who volunteered to participate in the study. ‘The Nurses’ Perceptions of Discrimination Scale’ was used to determine the degree to which the students perceived various behaviors as discriminatory, and the students’ personality types were assessed using the ‘Bortner Rating Scale–Short Form’. The data were collected online on the Internet. The relationship between students’ perceptions of discrimination and their Bortner type A/B personality traits was analyzed using the Mann-Whitney U test.\u0000Results: Most of the students were 21-25 years of age (58.1%), female (63.4%), in the first or second year of the nursing program (67.5%), and not working (80.2%). Our results showed that most of the students had type A personality (66.9%) and high perceptions of discrimination (mean=110.83 on a scale of 30 to 150). There was no significant relationship between personality type and discrimination perception levels (p<0.05).\u0000Conclusion: This study suggests that nursing students are generally sensitive to discriminatory behaviors in the workplace and during patient care, but Bortner personality type is not a significant factor associated with perceptions of discrimination in nursing students. Studies with larger sample sizes are recommended to further contribute to the literature.","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70164939","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Evaluation of the Efficacy of Vestibular Rehabilitation Home Program Based on Brandt Daroff and Gaze Stabilization Exercises in Patients with Idiopathic Vertigo","authors":"Ali Erman Kent, Figen Karabekiroğlu","doi":"10.38079/igusabder.1186050","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.1186050","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı, tanısı konmuş nörolojik ve otolojik hastalığı olmayan, 3 ay ve daha uzun süredir başdönmesi şikayeti olan bireyler için Brandt Daroff ve bakış stabilizasyon egzersizlerinden oluşturulan vestibüler rehabilitasyon ev programının etkinliğinin değerlendirilmesidir.\u0000Yöntem: Çalışmaya baş dönmesi şikayeti olan, otolojik ve nörolojik hastalığı olmayan, 25–45 yaş arası, 13 birey dahil edildi. Baş dönmesinin katılımcıların günlük yaşam aktiviteleri üzerindeki olumsuz etkisi Aktiviteye Özgü Denge Güven Ölçeği (AÖDGÖ) ile değerlendirildi. Kişiye özel vestibüler rehabilitasyon programı, günlük yaşam aktiviteleri sırasında baş dönmesinin artış gösterdiği baş hareketlerinin yönüne göre belirlendi. Brandt-Daroff Egzersizleri ve bakış stabilizasyon egzersizleri ev programı şeklinde verildi. Hastalar 3 hafta sonra ve 3 ay sonra AÖDGÖ ile tekrar değerlendirildi. Sonuçlar karşılaştırıldı. \u0000Bulgular: AÖDGÖ skorlarının sonuçlarına göre 3. hafta ile 3. ay değerlendirmeleri arasındaki fark (p<0,001) ve ilk değerlendirme ile 3. ay değerlendirmeleri arasındaki fark (p=0,014) istatistiksel olarak anlamlı bulundu. İlk değerlendirme ile 3 hafta sonraki değerlendirme skorları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (p=0,118).\u0000Sonuç: Uzun süredir baş dönmesi şikayeti olan bireyler için hazırlanacak vestibüler rehabilitasyon egzersizleri ile günlük yaşam aktiviteleri sırasında baş dönmesinin yaratacağı olumsuzluklar azaltılabilir. Bireylerin günlük yaşam aktivitelerinde iyileşme gözlenebilmesi için vestibüler rehabilitasyon egzersizlerini düzenli olarak yapmaları önerilmelidir.","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70165061","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Bazı İyi Ruh Hali Besinleri ile Depresyon Arasındaki İlişki","authors":"Wida Si̇mzari̇, Ayşe Huri Özkarabulut, Sakineh Nouri̇saei̇dlou, Mahruk Rashi̇di̇","doi":"10.38079/igusabder.1225321","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.1225321","url":null,"abstract":"Aim: Depression is a main public health problem and disability worldwide. A bi-directional influence can be between foods and psychological disorders. This study aimed to determine the association between some good mood foods and depression.\u0000Method: In this cross-sectional study, 100 undergraduate students and academicians over the age of 18 studying at Istanbul-Turkey universities were included. Demographic characteristics and eating habits were asked, and Beck Depression Scale was used to determine depression status.\u0000Results: High intakes of milk, yogurt, meat, egg, fish, walnut, fig, almond, banana, kiwi, pineapple, chocolate, honey, tomato and oyster were associated inversely with depression. There was a significant relationship between fig, kiwi and honey (borderline) and depression. So that the OR (odds ratio) (95% CI) in the low and high consumption category of fig was 0.39 (0.15-0.98) and 0.24 (0.08-0.76) respectively (p<0.05). The higher consumption of kiwi decreases the risk of depression. The ORs (95% CI) of low and high consuming of kiwi were 0.56 (0.19-1.68; p=0.3) and 0.12 (0.03-0.41; p=0.001) respectively. For honey the ORs (95% CI) in low and high consumption categories were 0.42 (0.12-1.46. p=0.17) and 0.32 (0.1-1.02. p=0.05) respectively.\u0000Conclusion: It was observed that the frequency of depression decreased in people who consumed high amounts of fruits, vegetables, nuts, legumes, milk and yogurt.","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70165267","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Multiple and Bilateral Mature Cystic Teratoma: A Rare Case Report","authors":"Eser Ağar","doi":"10.38079/igusabder.878988","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.878988","url":null,"abstract":"Mature teratomas, also known as dermoid cysts, are the most commonly occurring benign ovarian tumors in young and middle-aged women. Bilateral occurrence of mature teratomas is observed in 10% of cases. The incidence rate of mature teratomas is equal in both the right and left ovaries, and malignant transformation is observed in 1-3% of cases. At sonographic examination, mature cystic teratomas appear as cystic, solid, or heterogeneous masses containing areas of fat and calcification. Macroscopically, areas of fat are observed in 90% of cases, while areas of calcification are observed in 50% of them. In our presented case, a 28-year-old virgin female patient complained of pain in both adnexal regions, and tumor markers were found to be normal. During imaging, a complex mass measuring 65x47 mm was observed in the adjacent right ovarian parenchyma, and a complex mass measuring 44x41 mm was observed in the adjacent left ovarian parenchyma. However, during surgery, it was discovered that there were two additional teratomas adjacent to the cyst. Given that the presence of both bilateral and multiple mature teratomas is rare, decided to present this case.","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70167260","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Pain and Memory","authors":"Beyza Aslı Bilsel, Ebru Durusoy, R. Mutuş","doi":"10.38079/igusabder.1253543","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.1253543","url":null,"abstract":"Öz\u0000Ağrıya bağlı olası psikolojik ve bilişsel bozuklukların insan üzerinde etkileri olduğu giderek daha fazla kabul görmektedir. Ağrı, duyusal/ayırt edici bir uyarıdır ve organizmanın tehlikeden korunma, iyileşme vb. için gerekli eylemleri teşvik edebilmektedir. Aynı zamanda motivasyonel ve duygusal bileşenleri de olan çok boyutlu bir uyarandır. Zararlı bir uyarana verilen yanıtta öğrenme deneyimi sağlayan bilişsel/değerlendirme boyutu yer alır. Öğrenilen ağrı deneyimleri, gelecekteki ağrı deneyimlerinin algılanmasını da etkileyebilmektedir. Ağrı yolları bilişsel, duygusal ve davranışsal etkileri olan kompleks bir duyusal sistemi temsil eder. Yaygın nörotransmitterler ve nöral plastisitenin benzer mekanizmaları (örneğin, merkezi sensitizasyon, uzun süreli güçlenme (long term potentiation), kronik ağrı ve hafıza arasında mekanik bir örtüşme olduğunu düşündürür. Bu anatomik ve mekanik bağıntılar, kronik ağrı ve hafızanın çeşitli seviyelerde yakından etkileşime girdiğini gösterir. Nörogörüntüleme çalışmaları, beyin aktivitesinin uzaysal-zamansal yeniden düzenlenmesinin, ağrının temsilinin yavaş yavaş duyusal yapılardan duygusal ve limbik yapılara kaydığı kronik ağrıya geçişe eşlik ettiğini ileri sürmektedir. Ayrıca bu çalışmalar ağrıya ilişkin psikolojik ve sosyal faktörlerin, bireyin sağlığını, bilişsel durumunu etkilediğini de göstermektedir. Çok boyutlu bir deneyim olan ağrının temel sinirbilim süreçlerinin yanı sıra psikososyal faktörlerinin de incelenerek ağrıya dair biyopsikososyal değerlendirme ve tedavi yöntemlerinin uygulanması ve araştırılması önem arz etmektedir. Bu derlemede bellek süreçleri ile ilişkili olarak ağrıya dair genel bir bakış açısı oluşturmak hedeflenmiştir.","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47803984","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Diabetes Strengths and Challenges Scale: A Scale Development Study","authors":"Tugba Bilgehan, B. Inkaya","doi":"10.38079/igusabder.1078935","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.1078935","url":null,"abstract":"Amaç: Diyabet 21.yüzyılın en hızlı büyüyen bulaşıcı olmayan küresel salgınlarından birisidir. Diyabet tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla artmaya ve her geçen gün daha fazla insanı etkilemeye devam etmektedir. Diyabetle yaşamak ve yönetmek için; bireyin birçok çok sağlıklı yaşam davranışı kazanması gerekmektedir. Diyabet yönetimini gerçekleştirirken diyabetli bireylerin bireysel, kişisel ve psikososyal açıdan zorluk yaşayabildiği bilinmektedir. Bu noktadan hareketle bu araştırma diyabette güçler ve güçlükler ölçeğinin geliştirilmesi amacı ile yapılmış metodolojik bir çalışmadır. Çalışmanın amacı tip 2 diyabetli bireylerin yaşadıkları güçlüklerin ortaya çıkmasını sağlamak ve bu güçlüklere yönelik yapılabilecek çalışmalara ışık tutmaktır.\u0000Yöntem: Araştırma, bir devlet hastanesinin dahiliye polikliniklerine başvuran 315 Tip 2 diyabetli bireylerle yapılmıştır. Araştırmanın verileri sosyodemografik veri formu ve “Diyabette Güçler ve Güçlükler Ölçeği” ile toplanmıştır. Ölçeğin geçerliliği, dil, kapsam (içerik) geçerliği ve yapı geçerliği olarak incelenmiştir. Ölçeğin güvenirlik analizleri Cronbach Alfa değeri ile hesaplanmıştır.\u0000Bulgular: Faktör analizi sonucu 0,859-0,522 arasında madde yük değerine sahip 30 maddeden oluşan 3 alt boyutlu (psikososyal güçlükler, bireysel güçlükler, bilgi eksikliği ile ilgili güçlükler) bir yapı elde edilmiştir. Toplam varyansı %59,328 oranında açıklamaktadır. \u0000Sonuç: Tip 2 diyabetli bireylere uygulanan diyabette güçler ve güçlükler ölçeğinin geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70163471","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}