{"title":"Buryat İnanışlarında Bir Kutsal Yer: Olkhon Adası","authors":"M. Erkal","doi":"10.15745/da.1270655","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1270655","url":null,"abstract":"Moğolların bir kabilesi olan ve Altay coğrafyasında yaşayan Buryatlar, tarih boyunca çeşitli dinlerle karşılaşmış bir topluluktur.Baykal Gölü, İrkutsk Özerk Bölgesi sınırları içinde olmasına rağmen Buryat topluluğu için oldukça önemli bir yere sahiptir. Geleneksel inanışlarına bağlı olan Buryat topluluğu için Baykal Gölü’nde bulunan Olkhon Adası, atalarından kalan bir miras ve kutsal yer olarak görülür. İnanışa göre Olkhon Adası, bünyesinde barındırdığı özel alanlar ile metafizik âlemle bağlantı sağlamak için kullanılan ve Buryat topluluğu için şamanik enerjinin en önemli küresel kutuplarından biri olarak kabul edilir. Çeşitli mitik öge ve efsaneleri bünyesinde barındıran Olkhon Adası Altay topluluklarına ev sahipliği yapmıştır. Olkhon Adası ile ilgili inanışlar, tarih boyunca birlikte yaşamış olan Moğol ve Türk topluluklarının ortak ögelerini göz önüne sermek ve birbirleriyle etkileşimini ortaya koyabilmek açısından değerli görülmektedir. Bu makalede Olkhon Adası’nın kutsal ile ilişkisi ve dünya kültürel mirası açısından önemi deskriptif ve karşılaştırmalı yöntemle değerlendirilmektedir. Dış dünya ile etkileşimi ve bağlantısının oldukça kısıtlı olması, Türk ve Moğol topluluklarının geleneksel inanışlarının korunması ve devam ettirmiş olması bağlamında değerlendirildiğinde Olkhon Adası, sözü edilen toplulukların inançlarının temeline inme noktasında paha biçilmez veriler sağlayacaktır.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67355204","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Ortopedik Engelli Çocuğu Olan Ebeveynlerin Din Eğitimi İhtiyaç ve İçeriklerine Yönelik Görüşleri","authors":"Burak Pekcan, Cemal Tosun","doi":"10.15745/da.1262464","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1262464","url":null,"abstract":"Bu makale, ortopedik engelli çocuğu olan ebeveynlerin din eğitimi ihtiyaçları ve bu din eğitiminin içerik ve metoduna ilişkin görüşleri bağlamında kurgulanmıştır. Çalışmanın amacı ortopedik engelli çocuğu olan ebeveynlerin din eğitimi ihtiyaçları ile din eğitiminin içerik ve yöntemine yönelik görüşlerini betimsel bir bakış açısıyla ortaya koymaktır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması tercih edilmiştir. Çalışma grubu ise amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemesi ile belirlenen ortopedik engelli çocuğu olan 20 ebeveynden oluşmaktadır. Veriler betimsel analiz yöntemi ile çalışmanın problematiği doğrultusunda belirlenen tema ve başlıklara göre kodlanarak analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda, ebeveynlerin görüşlerinden hareketle, ebeveynlerin din eğitimine ihtiyaçları olduğu tespit edilmiştir. Ebeveynler kendilerine yönelik din eğitimi içeriklerinin dinin engellilere sağladığı kolaylıklar, engelliliğin dindeki yeri, imtihan ve ahiret inancının engellilere katkısı şeklinde olabileceğini tavsiye etmiştirler. Ebeveynler, engelliliğe dair kitap ve broşürler hazırlanarak ve evde ve rehabilitasyon merkezlerinde din eğitimi programları düzenlenerek kendilerine din eğitimi verilmesinin faydalı olacağını düşünmektedirler.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47907551","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Dindışı Ölüm Ötesi Arayışında İnsan ve Arzuları: San Junipero Örneği","authors":"Nimet Ferah","doi":"10.15745/da.1283962","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1283962","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın konusu dindışı ölümsüzlük arzusunun doğası ve dijital cennet fikridir. Dijital cennet, Netflix film platformunda yayımlanan Black Mirror isimli dizinin San Junipero bölümünde işlenmiştir. Konu bu gönderim çerçevesinde mercek altına alınmıştır. San Junipero kurgulanmış bir gelecek projeksiyonu olarak değerlendirilebilir. Bu kurgu, kısa veya uzun vadede etkisini gösterecek yoğun mesajlar/gönderimler içermekle birlikte dindışı ölümsüzlük arzusunun rasyonelleştirilmesi, meşrulaştırılması ve somutlaştırılması açısından önemlidir. Çalışma dijital cennet San Junipero örneğinden hareketle dindışı ölümsüzlük arzusunun anlamını ve doğasını keşfetmeyi ve içerdiği mesajları analiz etmeyi hedeflemektedir. San Junipero dizi bölümü nitel araştırma yöntemine uygun bir şekilde vaka örneği olarak ele alınmış, fenomenolojik ve göstergebilimsel yaklaşım ile incelenip yorumlanmıştır. Sonuçta dinlerde yer alan ölüm ötesi hayatın ve cennetin seküler/dünyevi/teknolojik taklidi olarak kurgulanmış San Junipero ile yansıtılan dindışı ölüm ötesi arayışında ve ölümsüzlük arzusunun doğasında; inançsızlık (imansızlık), Tanrıyı, ölümü ve dünyevi sorunları aşma, nihilist güç istenci, yok olma korkusu ile baş etme ve acılardan kaçınma, zamana ve ölüme meydan okuma, her şeyden özgürleşme, hazcılık, akla, güce ve teknolojiye inanma, kozmik anlam arayışı gibi temel inanç ve motivasyonların olduğu değerlendirilmiştir.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49588950","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İznikmid (İzmit) Hurûfât Defterlerine Göre İzmit Kazasındaki Tekke ve Zaviyeler","authors":"Saliha Tanik","doi":"10.15745/da.1253538","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1253538","url":null,"abstract":"Hurûfat Defterleri, bir şehrin imar faaliyetlerini belgeleyen önemli arşiv vesikalarındandır. İzmit’te yer alan tekke ve zaviyeler için 1711-1806 tarih aralığında İznikmid Hurûfât Defterleri’ne kayıt tutulduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu olan defter kayıtlarında dört tekke, dört zaviye ve bir tane de tekke/zaviye yapısı mevcuttur. İncelediğimiz hurufat kayıtlarına göre İzmit kazasındaki tekke ve zaviyelerin daha çok merkezi bölgede konumlandığı, birkaçının ise kırsal alanlarda yer aldığı gözlenmektedir. Yapılan araştırma neticesinde sözü edilen eserlerde, “Bayramiyye”, “Mevleviyye” ve “Halvetiyye” tarikatlarının rol aldığı anlaşılmaktadır. Arşiv kayıtları ışığında yapı kurucusunun (bâni) adını ve görevini ortaya çıkarmak tarihsel yönden önemli belge niteliğindedir. Bu çalışmada günümüze ulaşamayan yapılar hakkında görevli atama, sahip oldukları vakıf ve bâni bilgisi ile o dönemdeki varlıkları ortaya konulacaktır. Günümüze ulaşan tekke ve zaviyelerin ise bu bilgilerin yanında mevcut olan ek birimlerinin (türbe-hamam) geçirdiği onarımlar, malzeme bilgisi, plan özellikleri ve günümüzdeki durumu yapılan arşiv ve alan araştırmasının sonucunda Sanat Tarihi yönünden görsellerle desteklenerek anlatılacaktır. Ayrıca bahse konu olan yapıların, arşiv vesikaları ve eski görseller ışığında tekke-zaviye mimarisindeki sınıflandırılması yapılarak analizler ortaya konulacaktır. Şehir imar planındaki bahse konu olan yapıların yer aldığı harita görselleri, tekke ve zaviyelerin yayılım sahasını ortaya koyması bakımından önemi haizdir. Bu bağlamda İzmit’in tekke ve zaviyeleri hakkında tarihsel bir zemin üzerinde oluşturulan topoğrafik ve mimari bilgi ile alana kaynaklık oluşturulacağı umulmaktadır.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67354978","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Bazı Kırgız ve Özbek Destanlarında Din Değiştirme Olgusu","authors":"Bayram Polat, Raşit Çöloğlu","doi":"10.15745/da.1283406","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1283406","url":null,"abstract":"Bu makalenin amacı din değiştirme fenomeninin Türk destanlarında nasıl ele alındığını, din değiştirmenin ne gibi sebeplere dayandığını ve din değiştiren birey için hangi durumların ortaya çıktığını ortaya koymaktır. Bu fenomenin destanlardaki yansımalarının incelenmesi çağımızda da dikkat çekici bir konu olan din değiştirmeye klasik dönemdeki birey ve toplumun yaklaşımını anlamamız bakımından önemlidir. Din değiştirme fenomeni dünya destanlarının yanında Türk destanlarında da kendine yer bulur. Türklerin en eski destanlarından Oğuz Kağan Destanı’nın Farsça varyantında da din değiştirme fenomeni karşımıza çıkmaktadır. Bu makalede Kırgız ve Özbek destanlarından Manas, Gülgaakı, Canış-Bayış, Şeyh San‘an ve Alpamış destanlarındaki din değiştirme olayları incelenmiştir. Destanlarda din değiştirmenin nedenleri “rüya”, “aşk”, “varoluşsal arayış”, “telkin”, “mucize” ve “Müslüman biri tarafından mağlup edilme” şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Din değiştirmenin ortaya çıkardığı durumlar bakımından destanlar “isim değiştirme”, “erkeklerin sünnet edilmeleri”, “kadınların evlendirilmeleri”, “dinin öğretilmesi”, “maddî katkı/ istihdamları” ve “yerleştirilmeleri” bakımından incelenmiştir. Yeni bir dine geçen kişinin eski ve yeni toplumuyla ilişkileri konusunda detaylara Almambet’in, Gülgaakı’nın ve Şeyh San‘an’ın hikâyelerinde rastlanmıştır. Literal bir çalışma özelliği taşıyan araştırmada Karşılaştırmalı Metin Tahlili Yöntemi kullanılarak destanlardaki din değiştirme ile ilgili tutum ve davranışlar ortaya konulmuştur. Araştırma Kırgız ve Özbek destanlarıyla sınırlandırılmış ve örneklem bu halklara ait din değiştirme vakalarının dikkat çektiği destanlardan seçilmiştir.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47047725","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Mühr-i Süleyman Motifli Bir Kaide: Kilis İbrahim Efendi Cami Minaresi","authors":"Akın Tercanli","doi":"10.15745/da.1246076","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1246076","url":null,"abstract":"Avrupa sanatında kullanılan çoğu motifin ikonografik bir karşılığı olduğu bilinmektedir. Anadolu’da karşımıza çıkan geometrik ve bitkisel karakterli motiflerin, dini imgelerle birleşerek bir anlam oluşturmasından ziyade “süsleme”, “tılsım”, “güç” ya da “kuvvet” gibi daha çok halk inançlarında geniş bir yer tutan anlam dünyasından beslendiği anlaşılmaktadır. Bu çalışmada, Türk-İslam Sanatlarında mimari yüzeylerden, duvar resimlerine yazmalardan cam altı resimlere kadar birbirinden farklı pek çok yüzeyde kullanım alanı bulan Kilis’teki Mühr-i Süleyman motifli İbrahim Efendi Cami minaresine odaklanılmıştır. Tarihi kaynakların verdiği bilgilere göre günümüze ulaşamayan ilk eser, Kızılcalı sakinlerinden Hacı Mustafa oğlu Hacı İbrahim tarafından yaptırılmıştır. Bilinmeyen bir sebeple büyük bir kısmı yıkılan yapının yerine zaman içerisinde ikinci bir yapı topluluğu inşa edilmiştir. Kitabeye göre ikinci yapı grubu, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın (1769-1849) Halep Valisi olan oğlu Mehmet Paşa tarafından 1831 yılında eski yapıların olduğu alanda yeniden yaptırılan ve “Yeni Cami” adıyla geçen bir yapı grubunu işaret etmektedir. Zaman içerisinde yıkılan, medrese-cami birleşimden meydana gelen ikinci yapı topluluğundan günümüze sadece minare kaldığı için halk arasında tek kalan bu esere “öksüz minare” de denilmektedir. Çalışmada Mühr-i Süleyman motifi ile yapının özellikle şerefe kısmında yoğunlaşan bezemelerine odaklanılmıştır. Kaide kısmına işlenen altı kollu yıldız motifinin, Türk motif geleneği içindeki genel görünümü ile farklı eserlerdeki kullanım alanları üzerinde durulmuş ve bu motifin Magen David olarak da Yahudi inancında simgesel bağlama kavuşan altı kollu yıldızdan farkı belirlenmeye çalışılmıştır. Bahsi geçen yapının yüzey araştırmasında elde edilen görsel verileri, yapıya ilişkin arşiv kaynakları ve literatür çalışması dokümantasyon yöntemi temel alınarak oluşturulmuştur.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67354477","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Gerçek ve Mit Arasında Abdullah el-Battal","authors":"E. Erbay, M. Yalçin","doi":"10.15745/da.1233574","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1233574","url":null,"abstract":"Abdullah el-Battal, Emevîler döneminde (41-132/661-750) İslâm fetihlerinde önemli görevler üstlenen bir komutandır. Onun tarihî kişiliği ve seferleri göz önünde bulundurulduğunda bu durum açıkça ifade edilebilir. Bu görevlerde Battal’ın, Bizans (Doğu Roma) İmparatorluğu’na karşı kayda değer bir başarıya ulaştığı, söz konusu başarının onun kroniklerde bir kahraman olarak anılmasına neden olduğu anlaşılmaktadır. Bu makalede, Anadolu topraklarına (Bilâdü’r-Rûm) sefer düzenleyen Abdullah el-Battal’ın tarihsel varlığının kahraman anlatısına dönüşme süreci ve bunu besleyen temel unsurlar irdelenmektedir. İlk dönem İslâm tarihi kaynakları çerçevesinde yapılan bu inceleme, özellikle İbn A‘sem’in (ö. 320/932’den sonra) Kitâbü’l-fütûḥ ve İbn Asâkir’in (ö. 571/1176) Târihu medineti Dımaşḳ isimli eserlerindeki anlatı unsurları üzerinden ele alınmaktadır. Her iki müellifin Battal’ı kahraman olarak sundukları, bu doğrultuda konu edindikleri içeriklerinden anlaşılmaktadır. Müelliflerin Battal’a dair sundukları tasvirlerde yaşadıkları çağın siyasî vaziyeti, mezhebî kimlikleri ve otorite ile kurdukları ilişkinin belirleyici olduğu söylenebilir. Bu çerçevede öncelikle Battal’ın hayatı, seferleri ve katıldığı cihad hareketleri, akabinde ise kahramanlaşarak anlatıya makalenin temel odak noktalarını oluşturmaktadır.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47857014","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Principle of Consultation in the Context of Functionality","authors":"Yaşar Ünal","doi":"10.15745/da.1176970","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1176970","url":null,"abstract":"İslam dini getirmiş olduğu ilkelerle önce bireyi inşa, sonra da toplumu ihya etmeyi hedeflemiştir. Bu bağlamda şûra, sosyo-siyasi-etik nitelikli önemli bir prensiptir. En doğru olanı ortaya çıkarma amacı hesaba katıldığında, Allah’ın insanlara işlerini danışarak yapmalarını tavsiye etmesi, tesadüf değildir. Nitekim istişare toplumların yaşantısında çok eski zamanlardan beri uygulanagelmektedir. Hz. Peygamber de hayatı boyunca ilkelerin somutlaştırılması noktasında konusunda uzman olan insanlara danışarak iş yapmayı benimsemiş, bu konuda pek çok uygulama gerçekleştirmiştir. Böylece o, Müslümanların ondan sonraki süreçlerde sistematik düşünebilen bir olgunluğa ulaşmalarına ve geleceğini şekillendirebilecek bir seviyeye kavuşmalarına dair çok önemli bir miras bırakmıştır. Müslümanların kendilerine bırakılan bu mirasa sahip çıkmaları, siyasi iktidarların baskıcı yapılar haline dönüşmemesi için karar mekanizmalarına bireylerin katılım ve katkı sağlamaları bakımından elzemdir. Doğrusu, danışarak iş yapmak dün olduğu gibi bugün de önemini korumaktadır. Bu çerçeveden hareketle işlevsellik bakımından istişarenin nasıl bir ilke olduğunu ortaya koymak temel amacımızdır. Bu bağlamda kavram analizi, tarihsel ve olgusal gerçeklik değerlendirmesi esas alınmıştır. Ayrıca metnin muhtevası içerisinde ilkenin zamanın ruhuna göre uygulanmasının önemine vurgu yapılmaya çalışılmıştır. Yöntem olarak nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi tercih edilmiştir. Araştırmanın sonucunda şûranın psikoloji ve sosyoloji bağlamında da güçlü bir zemine sahip olduğu görülmüştür. Bu yönüyle evrensel bir nitelik taşıdığı anlaşılan istişarenin bireysel ve özellikle de toplumsal/siyasi anlamada oldukça olumlu etkilere yol açtığı tespit edilmiştir.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67354570","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Examination of the Relationship of Lonely and Religious Coping in Foreign University Students (Kilis Example)","authors":"Muharrem Aka, Metin Gani Tapan, A. Demi̇rel","doi":"10.15745/da.1280331","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1280331","url":null,"abstract":"Son yıllarda Türkiye’deki üniversitelerde öğrenim görmekte olan yabancı uyruklu öğrencilerin sayısı artmaktadır. Yapılan son araştırmalar, yabancı uyruklu öğrencilerin şehir ve üniversite yaşamında sosyal dışlanma ve yalnızlık gibi sosyal sorunlar yaşadıklarını göstermektedir. Yalnızlık, psikososyal iyilik hâli üzerinde doğrudan etkili bir kavramdır. Bu nedenle yabancı uyruklu öğrencilerde yalnızlık ve dinî başa çıkma becerilerinin incelenmesinin önemli olduğu görülmektedir. Çalışmanın amacı, yabancı uyruklu üniversite öğrencilerinin yalnızlık ve dinî başa çıkma düzeylerinin sosyo-demografik değişkenler bakımından ortaya konulmasıdır. Araştırmada, nicel araştırma desenlerinden korelasyonel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi ise 121 Suriye uyruklu 18 Afrika kökenli toplam 139 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma sonucunda, 20 yaş altı üniversite öğrencilerinin pozitif dinî başa çıkma düzeylerinin 20 yaş üzerindeki öğrencilerden yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Türkiye’de ikamet süresinin uzamasının öğrencilerin pozitif yönde dinî başa çıkma düzeylerini artırdığı ayrıca öğrencilerin aile tiplerinin (anne-baba birlikte, parçalanmış, ebeveyn kaybı vb.) dinî başa çıkma ve yalnızlık düzeyleri üzerinde etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Öte yandan yabancı uyruklu öğrencilerde kardeş sayısı ile dinî başa çıkma ve yalnızlık arasında, gelir durumları ile dinî başa çıkma ve yalnızlık arasında anlamlı ilişki olmadığı, Suriye kökenli üniversite öğrencilerinin pozitif başa çıkma düzeylerinin, diğer uyruktan gelen öğrencilere göre daha düşük olduğu son olarak mühendislik fakültesi öğrencilerinin dinî başa çıkma düzeylerinin, diğer birimlerde öğrenim gören öğrencilerden yüksek düzeyde olduğu saptanmıştır.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48535817","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Hz. Muhammed’in Sesinin Güzelliğine Dair Rivâyetler Üzerine Bir İnceleme","authors":"Fatih Koca","doi":"10.15745/da.1273812","DOIUrl":"https://doi.org/10.15745/da.1273812","url":null,"abstract":"Güzellik kavramı mahiyeti itibarıyla göreceli olmakla birlikte güzel ses, insanlığın genel olarak ortak paydada buluştuğu bir yetenektir. Bu yetenek, insanlarda değişken düzeyde de olsa mevcuttur. Her yeteneğin eğitime ve gelişime ihtiyaç duyduğu gibi güzel ses de ayırt edilmeye, eğitilmeye, geliştirilmeye ve taltif edilmeye ihtiyaç duyar. Bu sayede güzel yaratılan insan, ses bakımından da güzele ulaşabilmelidir. Ortaya çıkan bu güzellik, insanlar üzerine dinî duyguların güçlendirilmesi yönünde bir etkiye de sahiptir. Bu yüzden insanlara yol gösterici olarak gönderilen peygamberler de tebliğlerinde mûsikînin bu etkisinden yararlanmışlardır. Hatta bazı peygamberler güzel sesi bir tebliğ yöntemi olarak kullanmalarıyla öne çıkmışlardır. Güçlü hitabet yeteneği ile güzel sesi tebliğ metodunun bir parçası hâlinde kullanan peygamberlerin son temsilcisi olarak Hz. Muhammed’in de hem kendinin güzel sesli olması hem de güzel sese verdiği ehemmiyet dikkate değerdir. Hz. Muhammed’in gerek kendinden önceki peygamberler hakkında vermiş olduğu bilgiler gerekse yaşadığı dönemin şartları itibarıyla güzel sesi merkeze alması önem arz eden başlıca konulardandır. Bu çalışmada Peygamberlerin seslerine dair hadis rivayetleri ile Hz. Peygamber’in sesinin güzelliği ve dinleyenler üzerindeki tesirine dair nakiller değerlendirilecektir. Ayrıca Hz. Peygamber’in güzel ses konusundaki tutumu ile “Hz. Peygember’in sesi” hakkında Kur’ân-ı Kerîm ayetleri ve hadis-i şerif rivayetleri arasında yer alan bilgiler, dönemin şartlarına uygun olarak mûsikî açısından incelenecektir.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67354954","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}