{"title":"The Principle of Consultation in the Context of Functionality","authors":"Yaşar Ünal","doi":"10.15745/da.1176970","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"İslam dini getirmiş olduğu ilkelerle önce bireyi inşa, sonra da toplumu ihya etmeyi hedeflemiştir. Bu bağlamda şûra, sosyo-siyasi-etik nitelikli önemli bir prensiptir. En doğru olanı ortaya çıkarma amacı hesaba katıldığında, Allah’ın insanlara işlerini danışarak yapmalarını tavsiye etmesi, tesadüf değildir. Nitekim istişare toplumların yaşantısında çok eski zamanlardan beri uygulanagelmektedir. Hz. Peygamber de hayatı boyunca ilkelerin somutlaştırılması noktasında konusunda uzman olan insanlara danışarak iş yapmayı benimsemiş, bu konuda pek çok uygulama gerçekleştirmiştir. Böylece o, Müslümanların ondan sonraki süreçlerde sistematik düşünebilen bir olgunluğa ulaşmalarına ve geleceğini şekillendirebilecek bir seviyeye kavuşmalarına dair çok önemli bir miras bırakmıştır. Müslümanların kendilerine bırakılan bu mirasa sahip çıkmaları, siyasi iktidarların baskıcı yapılar haline dönüşmemesi için karar mekanizmalarına bireylerin katılım ve katkı sağlamaları bakımından elzemdir. Doğrusu, danışarak iş yapmak dün olduğu gibi bugün de önemini korumaktadır. Bu çerçeveden hareketle işlevsellik bakımından istişarenin nasıl bir ilke olduğunu ortaya koymak temel amacımızdır. Bu bağlamda kavram analizi, tarihsel ve olgusal gerçeklik değerlendirmesi esas alınmıştır. Ayrıca metnin muhtevası içerisinde ilkenin zamanın ruhuna göre uygulanmasının önemine vurgu yapılmaya çalışılmıştır. Yöntem olarak nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi tercih edilmiştir. Araştırmanın sonucunda şûranın psikoloji ve sosyoloji bağlamında da güçlü bir zemine sahip olduğu görülmüştür. Bu yönüyle evrensel bir nitelik taşıdığı anlaşılan istişarenin bireysel ve özellikle de toplumsal/siyasi anlamada oldukça olumlu etkilere yol açtığı tespit edilmiştir.","PeriodicalId":32322,"journal":{"name":"Dini Arastirmalar","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Dini Arastirmalar","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.15745/da.1176970","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
İslam dini getirmiş olduğu ilkelerle önce bireyi inşa, sonra da toplumu ihya etmeyi hedeflemiştir. Bu bağlamda şûra, sosyo-siyasi-etik nitelikli önemli bir prensiptir. En doğru olanı ortaya çıkarma amacı hesaba katıldığında, Allah’ın insanlara işlerini danışarak yapmalarını tavsiye etmesi, tesadüf değildir. Nitekim istişare toplumların yaşantısında çok eski zamanlardan beri uygulanagelmektedir. Hz. Peygamber de hayatı boyunca ilkelerin somutlaştırılması noktasında konusunda uzman olan insanlara danışarak iş yapmayı benimsemiş, bu konuda pek çok uygulama gerçekleştirmiştir. Böylece o, Müslümanların ondan sonraki süreçlerde sistematik düşünebilen bir olgunluğa ulaşmalarına ve geleceğini şekillendirebilecek bir seviyeye kavuşmalarına dair çok önemli bir miras bırakmıştır. Müslümanların kendilerine bırakılan bu mirasa sahip çıkmaları, siyasi iktidarların baskıcı yapılar haline dönüşmemesi için karar mekanizmalarına bireylerin katılım ve katkı sağlamaları bakımından elzemdir. Doğrusu, danışarak iş yapmak dün olduğu gibi bugün de önemini korumaktadır. Bu çerçeveden hareketle işlevsellik bakımından istişarenin nasıl bir ilke olduğunu ortaya koymak temel amacımızdır. Bu bağlamda kavram analizi, tarihsel ve olgusal gerçeklik değerlendirmesi esas alınmıştır. Ayrıca metnin muhtevası içerisinde ilkenin zamanın ruhuna göre uygulanmasının önemine vurgu yapılmaya çalışılmıştır. Yöntem olarak nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi tercih edilmiştir. Araştırmanın sonucunda şûranın psikoloji ve sosyoloji bağlamında da güçlü bir zemine sahip olduğu görülmüştür. Bu yönüyle evrensel bir nitelik taşıdığı anlaşılan istişarenin bireysel ve özellikle de toplumsal/siyasi anlamada oldukça olumlu etkilere yol açtığı tespit edilmiştir.