Health Care Academician Journal最新文献

{"title":"Devolusyon ve Sağlık Sonuçları","authors":"Ezgi Çebi̇, Birgül Pi̇yal","doi":"10.52880/sagakaderg.1257121","DOIUrl":"https://doi.org/10.52880/sagakaderg.1257121","url":null,"abstract":"Seksenli yıllardan sonra neoliberal ekonomik politikalar, küreselleşme ve siyasal gelişmelerle birlikte devletin kamu hizmetlerindeki rolünün sınırlandırılması amaçlanmış ve dünyanın çoğu ülkesinde devletin merkezi işlevi kapsamındaki bazı yetkiler yerel birimlere aktarılmıştır. Bu yetki aktarımı desantralizasyon kavramıyla açıklanmıştır. Bir desantralizasyon türü olan devolusyon ise merkezi yetkilerin bölgeler, belediyeler gibi alt düzey siyasi makamlara aktarılması, aktarılan bu yetkilerle merkezi hükümete bağlı yerel ve özerkliği olan yapılar oluşturulmasıdır. İncelenen çalışmalarda devolusyonun yerel yönetim bölgelerinde; kamusal sağlık hizmetinden memnuniyeti, sağlık göstergelerinde (bebek ölüm hızı, doğum öncesi bakıma erişim, doğumda beklenen yaşam süresi) iyileşmeyi, gelir düzeyini ve pandemi ve afeteler gibi olası halk sağlığı krizlerine müdahale kapasitesini artırdığı belirlenmiştir. Ancak bu artışlar sağlanırken yerel yönetim bölgeleri arasındaki gelir ve sağlık eşitsizliklerinden etkilenildiği ya da bu tip eşitsizliklere neden olduğu da gözlenmiştir. Çalışmamızda devolusyonun uygulandığı farklı ülkelerin sağlık sonuçları incelenmiş ve devolusyon uygulanan bölgelerde sağlık sonuçlarının iyileştirilebilmesi için çözüm önerileri sunulmuştur.","PeriodicalId":277324,"journal":{"name":"Health Care Academician Journal","volume":"29 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116029464","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Yaşlılarda malnütrisyon, nedenleri ve etkileri","authors":"Tuğba GÜL DİKME","doi":"10.52880/sagakaderg.1198327","DOIUrl":"https://doi.org/10.52880/sagakaderg.1198327","url":null,"abstract":"Çoğunlukla yaşlı bireylerde görülen malnütrisyon yaşlı bireylere zarar veren en önemli faktörlerden biridir. Birçok yaşlı birey çeşitli fizyolojik, sosyolojik, psikolojik ve ekonomik nedenlerle malnütrisyon riski altındadır. Bu durum yaşlı bireylerin yaşam kalitelerini ve bağımsız yaşayabilmelerini etkiler. Yaşlılarda çeşitli sebeplerden dolayı besin alımındaki azalmalar vücudun ihtiyacı olan elzem beslenme öğelerinin alınmasına engel olur. Yaşlılarda yetersiz beslenmeye bağlı olarak makro ve mikro besin eksikliği gelişerek kilo kaybı meydana gelir. Bu durum giderek ağırlaşarak yaşlılarda sağlıkla ilgili diğer sorunlara neden olur. İleri yaşlarda daha da artan yetersiz beslenme, birçok hastalığa yakalanma riskini artırmaktadır. Ayrıca rejeneratif kapasitelerinin bozulması nedeniyle yaşlıların mevcut durumu daha da kötüleştirir. Sonuçta malnütrisyon yaşlı hastalarda daha yüksek morbidite ve mortalite ile sonuçlanır. Bu nedenle yaşlılarda mevcut beslenme eksiklikleri durumuyla mücadele ederek yetersiz beslenmenin önüne geçmek ve sağlıklı bir beslenme tarzını teşvik etmek en önemli adımlardır.","PeriodicalId":277324,"journal":{"name":"Health Care Academician Journal","volume":"43 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132805991","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"SKIN CARE IN NEWBORNS: DIAPER DERMATITIS AND ITS MANAGEMENT","authors":"Tuba Giynaş, Figen Yardımcı","doi":"10.52880/sagakaderg.1195064","DOIUrl":"https://doi.org/10.52880/sagakaderg.1195064","url":null,"abstract":"İnsan vücudunun yüzey alanı en geniş ve ağırlığı en fazla organı olan deri, dış çevreden gelebilecek fiziksel, kimyasal, biyolojik etkenlere karşı insan vücudu için koruyucu bir bariyer görevi görür. Ayrıca vücut sıcaklığının düzenlemesi, vücuttan çıkan aşırı kaybının önlemesi ve duyusal algıya katkı sağlama gibi önemli fonksiyonları vardır. Bu fonksiyonları yerine getirmek için deri epidermis, dermis ve derialtı dokusu olmak üzere üç temel katmandan oluşur. Cildin gelişimi ve olgunlaşma süreci yaş dönemlerine göre farklılık göstermektedir. Yenidoğan cilt yapısı; morfolojik ve fonksiyonel yönden yetişkin cilt yapısından farklıdır. Bunun nedeni yenidoğanların yaşamının ilk günlerinde, intrauterin ortamdaki sıcak ve sıvı ile dolu bir ortamdan, soğuk ve kuru olan dış ortama geçmesi, yenidoğan döneminden itibaren ciltte değişimlerin olması, yapı ve fonksiyonlarında gelişmelerin sürekli devam etmesidir. Bebek bezi dermatitinde temel unsur önlemektir. Geliştikten sonra genel amaç ise, enfeksiyonu azaltmak, ciltteki hasarı onarmak ve tekrar hasar oluşumunu önlemektir. Pişik cilt maserasyonu ve tahriş edici maddelerle uzun süreli temasta dahil olmak üzere birçok faktörün etkileşimi sonucu, cilt bariyerinin bozulmasına yol açan en yaygın cilt sorunlarından birisidir. Karmaşık ve multifaktöriyel bir etiyolojiye sahiptir. Pişiği önlemek ve yönetmek etiyolojisinin iyi bilinmesi ve nedensel faktörlerin ortadan kaldırılması ile mümkündür. Hem önleme hem de tedavi için farmakolojik olmayan pişik önleyici yaklaşımlar hava, bariyer, temizlik, bebek bezi ve eğitimi olmak üzere 5 maddede toplanmış ve “ABCDE” harfleri verilmiştir. Yenidoğanın deri bütünlüğünü korumak için önlemler, ebeveynler ve diğer bakım verenler tarafından güvenli bir şekilde sağlanmalıdır.","PeriodicalId":277324,"journal":{"name":"Health Care Academician Journal","volume":"95 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123782001","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"GEBELERDE COVID-19 SALGININA YÖNELİK ALGI VE TUTUMLARININ BELİRLENMESİ","authors":"Beril Ezgi Tahan, Sevda Karakaş","doi":"10.52880/sagakaderg.1211926","DOIUrl":"https://doi.org/10.52880/sagakaderg.1211926","url":null,"abstract":"Giriş ve Amaç: COVID-19 dünya genelinde sağlık problemi oluşturmuş, enfekte olan bireylerde hafif veya orta seviyede semptom gösterirken bazı kişilerde ciddi semptomlara ulaşmıştır. Bu araştırma gebelerin COVID-19’a karşı algı ve tutumlarını belirlemek amacıyla yapılan tanımlayıcı tipte bir çalışmadır. Gereç ve Yöntem: Araştırma 17.11.2021 – 06.01.2022 tarihleri arasında Çerkezköy İrmet Hastanesi kadın doğum polikliniğine başvuran 300 gebeden oluşmaktadır. Literatür doğrultusunda hazırlanan tanımlayıcı soru formu ve COVID-19 Salgınına Yönelik Algı ve Tutumları Değerlendirme Ölçeği kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya katılan gebelerin %39,7’si 26-30 yaş aralığındadır. Katılımcıların %26’sı gebeliğinin COVID-19 salgınından etkilendiği, %42’si koruyucu önlemleri öğrenip uygulayarak sağlık arama davranışına başvurduğu belirlenirken %12,7’si sağlık arama davranışından kaçınmaktadır. Sonuç: Katılımcıların hastalık algısının bulaşıcılık alt boyutu puanlar ortalama 4,04±0,75 ve kaçınma davranışlarından kişisel temastan kaçınma alt boyutunun ortalama puanı 4,17±0,75 olup bu yönde inancın yüksek olduğuna ulaşıldı. Hemşirelerin gebelere hastalık hakkında eğitim vermesi algı ve tutumlar açısından önemlidir.","PeriodicalId":277324,"journal":{"name":"Health Care Academician Journal","volume":"72 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129485520","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"ÖRGÜTSEL İLETİŞİM İKLİMİ ALGISI İLE İLİŞKİLİ BAZI DEĞİŞKENLER: BİR İLDEKİ İKİ KAMU KURUMU ÖRNEĞİ","authors":"Kazım Baş","doi":"10.52880/sagakaderg.1256350","DOIUrl":"https://doi.org/10.52880/sagakaderg.1256350","url":null,"abstract":"Amaç: Tanımlayıcı türden olan bu çalışma, bir ildeki kamu üniversitesi ile hastanelerinde çalışanların örgütsel iletişim iklimi algısıyla ilişkili bazı değişkenleri değerlendirmek amacıyla yürütüldü. \u0000Gereç ve Yöntem: Araştırma örneklemini bir ildeki kamu üniversitesi ile hastanelerinde çalışan toplam 1143 çalışandan ulaşılan ve araştırmaya gönüllü katılan 446 kişi oluşturdu. Araştırma verileri 20 Haziran 2022-23 Aralık 2022 tarihlerinde, çalışanların işyerlerinde, yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak toplandı. Araştırma verilerinin toplanmasında “anket formu” ve “örgütsel iletişim iklimi ölçeği” kullanıldı. Elde edilen verilerin analizinde, sayı, yüzdelik, ortalama, standart sapma, bağımsız gruplarda t-testi, Kruskal Wallis ve Anova testleri kullanıldı. \u0000Bulgular ve Sonuç: Çalışanların yaş ortalaması 36.84±8.13 olup, %52’sinin üniversite, %48’inin de hastanelerde çalıştığı belirlendi. Çalışanların örgütsel iletişim iklimi algılarının olumlu fakat yüksek olmadığı görüldü. Çalışanların örgütsel iletişim iklimi algıları öğrenim düzeyi, çalışılan kurum, çalışma deneyimi ve mesleklerine göre önemli fark olduğu ve bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p","PeriodicalId":277324,"journal":{"name":"Health Care Academician Journal","volume":"56 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126454381","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"KADIN DOĞUM HASTANESİ HEMŞİRE ÇAĞRI ZİLİ KULLANIMI İLE HASTA MEMNUNİYETİ VE DÜŞEN HASTA SAYISI ARASINDAKİ İLİŞKİ","authors":"Asibe Özkan, Ayfer Hi̇çeri̇mez","doi":"10.52880/sagakaderg.1204320","DOIUrl":"https://doi.org/10.52880/sagakaderg.1204320","url":null,"abstract":"ÖZET \u0000Giriş ve amaç: Çağrı zili, hastanede yatan her hasta için hayati bir iletişim bağlantısıdır. Hemşireler; çağrı zili uyarısı ve çağrı ziline, hasta ihtiyaçlarına yanıt verebilmek için sürekli dikkatli olmalıdır. Bu çalışma; kadın doğum hastanesinde bilgi yönetim sistemi (BYS)’ ye entegre hemşire çağrı zillerinin kullanım amaç, sıklık ve cevap verilme süreleri ile hasta memnuniyeti ve düşme sıklığı arasındaki ilişkiyi saptamak amacı ile tanımlayıcı, analitik ve ilişki arayıcı tipte planlandı. \u0000Gereç ve yöntem: Çalışma 2021 yılı İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi 359 yataklı Kadın Doğum Hastanesinde yapıldı. Çalışma verileri hastanenin BYS’ den elde edilmiştir. Kadın doğum hastanesi 311 yatağı ve 40 anne otelinden oluşturulan toplam 36501 çağrı örneklemini oluşturdu. \u0000Bulgular ve Sonuç: Çağrıların tür dağılımlarına incelendiğinde; % 43,9’unun hemşire çağrı (% 4,6’sı hasta odası WC çağrısı) , % 32,5’inin asist çağrı %23.4’ünün teknik ekip tarafından oluşturulan rutin kontrol çağrıları, % 0,2’sinin ise mavi kod çağrısı olduğu saptandı. Sağlıkta kalite standartları gereği her ay yapılan hasta memnuniyeti anketlerinden alınan puan ile çağrı sıklığı ve çağrılara cevap verilme süresi kıyaslandığında çağrı sayısı ile memnuniyet oranları arasında negatif yönlü korelasyon (r:-940 p","PeriodicalId":277324,"journal":{"name":"Health Care Academician Journal","volume":"22 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131913457","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Pandemi Öncesi ve Sonrası Diş Hekimliğinde Evde Sağlık Uygulamaları","authors":"Nevin Horasan, Ayhan Çeti̇nkaya","doi":"10.52880/sagakaderg.1196334","DOIUrl":"https://doi.org/10.52880/sagakaderg.1196334","url":null,"abstract":"Giriş; \u0000Diş hekimliğinde ESH, bakanlığa bağlı olarak faaliyet gösteren ağız ve diş sağlığı merkezlerinde kurulan birimler tarafından verilmektedir. Yaşlı nüfus; 65 ve üstü yaştaki nüfus olup 2021 yılında %44,3'ünü erkek nüfus, %55,7'sini kadın nüfus oluşturmaktadır. COVID-19 pandemi döneminde diş hekimliğinde zorunlu haller dışında elektif tedaviler ertelenmiş ve hastaların hizmet alması güçleşmiştir. Bu çalışmada pandemi öncesi (PÖ) ve sonrası (PS) diş hekimliği ESH uygulamaları araştırılmıştır. \u0000Materyal ve Metod : \u0000Etik kurul onayı alınan bu çalışma retrospektif, kesitsel bir çalışma olup PÖ ve PS merkezimizde diş hekimliği ESH talep eden olguların verileri karşılaştırılmıştır. \u0000Bulgular: \u0000PÖ 57 kadın (%59), 39 (%41) erkek olmak üzere 96 hastaya, PS 58 kadın (%61), 37 (%39) erkek olmak üzere 95 hastaya gidilmiştir. PÖ grupta kadın hastaların ortanca yaşının 75 (7-96) olduğu, erkek hastaların ortanca yaşının 67 (2-94) olduğu görülmüştür. PS grupta kadın hastaların ortanca yaşının 73 (9-101) olduğu, erkek hastaların ortanca yaşının 59 (2-88) olduğu görülmüştür. Gruplar arası yaş olarak anlamlı bir fark yoktu (p=0.7). Fakat her iki grupta da kadın cinsiyetin daha fazla ESH talep ettiği ve yaş ortalamasının kadın cinsiyette erkek cinsiyete göre daha fazla olduğu görülmüştür (p=0.02, p=0.00). \u0000Tartışma: \u0000Diş hekimliğinde ESH’nin değerlendirildiği ve PÖ ile PS karşılaştırıldığı ilk çalışma olması açısından önemlidir. Çalışmanın en önemli sonuçlarından birisi; diş hekimliğinde ESH’nin talep eden hastalarda kadın cinsiyetin hakim olduğunu ve kadın cinsiyette erkek cinsiyete göre yaş ortalamasının daha fazla olduğu ve bu sonucun PÖ ve PS değişmediğidir. Diğer bir önemli sonuç ise merkezimizde pandemi şartlarının özellikle diş hekimliği ESH klinik uygulamasını etkilemediğidir.","PeriodicalId":277324,"journal":{"name":"Health Care Academician Journal","volume":"47 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124904193","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Türkiye’de Lisansüstü Tezlerde Bebek Masajının Etkilerinin İncelenmesi: Sistematik Derleme","authors":"Hatice BAL YILMAZ, Sevgim Küçük, Seval Uğur, Ayçin Ezgi Önel, Tuba Giynaş","doi":"10.52880/sagakaderg.1192374","DOIUrl":"https://doi.org/10.52880/sagakaderg.1192374","url":null,"abstract":"Amaç: Bu sistematik derlemenin amacı Türkiye’de bebek masajı ile ilgili yapılmış olan lisansüstü tezlerinin sistematik olarak incelenmesidir. \u0000Gereç ve Yöntem: Araştırmalara, Ulusal Tez Tarama Merkezi veri tabanlarında 2000-2022 yılları arasında yayınlanan ve Türkçe ‘yenidoğan, bebek, prematüre, masaj’ anahtar kelimeleriyle farklı kombinasyonlar kullanılarak ulaşılmıştır. Sistematik derleme dahilinde ulaşılan çalışmalara PRISMA kontrol listesi akış şeması kullanılmıştır. Dahil edilen çalışmaların uygunluğunu belirlemek için ise PICOS yöntemi kullanılmıştır. Ulaşılan lisansüstü tezlerin metodolojik kalitesi Türkçe Joanna Briggs Enstitüsü MAStARI Deneysel ve Yarı Deneysel Araştırmalar Kontrol Listesi ile değerlendirilmiştir. \u0000Bulgular: Tarama sonucunda Türkiye’de 2000-2022 yılları arasında hemşireler tarafından yapılmış olan yenidoğan, bebek ve prematüre masajını konu alan 18 teze ulaşılmıştır. Tezlerin % 44.4’ü doktora, % 55.6’sı yüksek lisans tezidir. Çalışmaların %77.8’i deneysel tasarımda, %22.2’si yarı deneysel tasarımda yapılmıştır. Araştırmalarda uygulanan masajın % 72’sinin tüm vücuda, %11.1’inin karına, %5.6’sı ayak masajı, %5.6’sı bacak masajı, %5.6’sı ise aromaterapi masajı olarak uygulandığı görülmüştür. Masaj uygulamalarının % 27.5’i büyüme parametrelerine olan etkiyi, %22.2’si bilirubin düzeyine etkiyi, %22.2’si ağrı düzeyine etkiyi, %11.1’i uyku üzerine etkiyi, %11.1’i stres belirtileri üzerine etkiyi, %11.1’i emme başarısı üzerindeki etkiyi, %5.6’sı konstipasyon üzerindeki etkiyi, %5.6’sı vital bulgular üzerindeki etkiyi ve %5.6’sı da konfor üzerindeki etkiyi incelemiştir. \u0000Sonuç: Derleme kapsamında Türkiye’de bebek masajına ilişkin yapılan lisansüstü tezlerin yenidoğan, bebek ve prematüre masajı olarak yapıldığı görülmüştür ve bebeklere uygulanan masajlar bağımlı değişkenler üzerinde olumlu sonuçlar vermiştir. \u0000.","PeriodicalId":277324,"journal":{"name":"Health Care Academician Journal","volume":"17 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125204431","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Sağlık çalışanlarının COVID-19 pandemisi döneminde iş verimliliği düzeylerinin incelenmesi","authors":"Zeynep Yentur, Ahmet Teke, Hasan Uğur Öncel","doi":"10.52880/sagakaderg.1158460","DOIUrl":"https://doi.org/10.52880/sagakaderg.1158460","url":null,"abstract":"Amaç: Araştırmanın amacı, sağlık çalışanlarının COVID-19 pandemisi döneminde iş \u0000verimliliği düzeylerinin incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Nedensel karşılaştırmalı \u0000türündeki bu araştırmanın örneklemi, Türkiye’de İstanbul Anadolu yakasındaki kamu ve özel \u0000hastanelerde görevli sağlık çalışanlarıdır. “Kolayda Örnekleme Yöntemi” ile örneklemin \u0000belirlendiği bu araştırmada veriler, anket tekniği ile toplanmıştır. Araştırma kapsamında \u0000toplanan 606 veri, SPSS 26 ve AMOS 20 programlarına aktarılmış ve frekans, açımlayıcı ve \u0000doğrulayıcı faktör analizleri, tanımlayıcı istatistikler, anova analizleri ve bağımsız örneklem t \u0000testleri yapılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan 606 sağlık çalışanından %51,5’i 26-35 yaş \u0000aralığındadır. Katılımcıların %16,8’i kronik hastalığı sahipken; %37,3’ü acil servis ve %15’i \u0000yoğun bakımda çalışmaktadır. Başlangıçta 26 ifadeden oluşan iş verimliliği ölçeği, açımlayıcı \u0000ve doğrulayıcı faktör analizleri neticesinde 17 ifade ve 3 boyuta ayrılmıştır. Bununla birlikte, \u0000ölçek ve alt boyutlarının güvenilir olduğu tespit edilmiştir. Tanımlayıcı istatistikler \u0000neticesinde, sağlık çalışanlarının iş verimlilik ortalaması 1,9 olarak bulunmuştur. Son olarak \u0000Anova ve t testleri neticesinde; iş verimliliği, yaş ve çalışılan birim değişkenine göre \u0000farklılaşırken; kronik hastalık değişkenine göre farklılaşmamıştır. Biyolojik risk, yaş \u0000değişkenine göre farklılaşmazken; iş tatmini ve iş performansı, yaş değişkenine göre \u0000farklılaşmıştır. Biyolojik risk, iş tatmini ve iş performansı değişkenleri çalışılan birim ile \u0000kronik hastalık değişkenine göre anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Sonuç: Sağlık \u0000çalışanlarının COVID-19 pandemisi döneminde iş verimliliklerinde düşüş yaşanmıştır. Bu \u0000kapsamda sağlık çalışanlarının iş verimlilikleri, iş tatminleri ve iş performansları, yaş \u0000azaldıkça düşüş göstermiştir. Bununla birlikte acil servis ve yoğun bakımda görevli sağlık \u0000çalışanlarının iş verimlilikleri, idari birimlerdekilere oranla daha yüksek bulunmuştur. \u0000 \u0000ABSTRACT \u0000Aim: The study aims to examine the work efficiency levels of healthcare workers during the \u0000COVID-19 pandemic. Materials and Methods: The sample of this causal-comparative study \u0000is healthcare workers working in public and private hospitals in the Anatolian side of Istanbul \u0000in Turkey. In this study, the model was determined with the \"Easy Sampling Method,\" the \u0000data were collected with the survey technique. Six hundred six data contained within the \u0000scope of the research were transferred to SPSS 26 and AMOS 20 programs, and frequency, \u0000exploratory and confirmatory factor analyses, descriptive statistics, ANOVA analyses, and \u0000independent sample t-tests were performed. Results: 51.5% of 606 healthcare workers \u0000participating in the study are between the ages of 26-35. While 16.8% of the participants had \u0000a chronic disease, 37.3% worked in the emergency room, and 15% worked in the intensive \u0000care unit. The work efficiency scale, which initially consisted of 26 statements, was ","PeriodicalId":277324,"journal":{"name":"Health Care Academician Journal","volume":"143 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127557090","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"A Critical Assessment of The Rising Wave of Criminal Activity and Perceptions of Social Work Roles Among Nigerian Youth","authors":"Bilge ÖNAL DÖLEK, Ajala Dare Adeleke","doi":"10.52880/sagakaderg.1222056","DOIUrl":"https://doi.org/10.52880/sagakaderg.1222056","url":null,"abstract":"Aim: Crime is an ongoing phenomenon since the existence of human beings and can be seen in every society. When left unchecked, it becomes worrisome and creates fear in people's minds and causes untold suffering. Especially in developing countries, crime is present in every society, regardless of its level of development, which even hinders the socio-economic development of countries. This study aims to focus on the recently increasing crime rates in Nigeria, especially among the youth, to reveal the possible causes of this alarming trend, to point out the impact on Nigerian society and the pursuit of socio-economic development when left unchecked, and then to propose solutions to this anomaly..\u0000Methodology: This study reads both social learning theory and cultural crime theory as a theoretical guide for the reader. A generative questionnaire design was used. Both quantitative and qualitative analysis were used to address the relationship between youth and crime in Nigeria. The Nigerian who manages to run this wins. The recruitment was from one thousand eight hundred (1800) youth selected from six (6) geopolitical regions in nigeria, selected through a multifaceted recruitment technique that included purposeful, stratified and quota exploitation methods. Qualitative data were analyzed using content analysis and direct citations, while quantitative components were analyzed using microorganisms and inferential statistics.\u0000Results: The gender of participants was found that 66.7% were male and 33.3% were female. Also 20% of the responders are unemployed or graduates. The questions were asked on reasons for the rising numbers of crimes committed by youths, indicate to the not enough policies of the federal to ameliorate this, youth unemployment and ways this menace can be tackled.\u0000Conclusion: These results showed It discovered that unemployment and lack of meaningful empowerment by government, among others, are responsible for high crime rates among youths. It recommends urgent efforts on the part of government to gainfully engage unemployed youths for decent means of livelihood while pointing mostly commensurate penalties and proper rehabilitation/mentorship to perpetrators of crimes to serve as deterrent to others.","PeriodicalId":277324,"journal":{"name":"Health Care Academician Journal","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114553048","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}