{"title":"Antik Dünyada Ateizm","authors":"Servet Doğan","doi":"10.31126/akrajournal.1344627","DOIUrl":"https://doi.org/10.31126/akrajournal.1344627","url":null,"abstract":"Bu makale, okuyuculara antik dünyada ateizmin evrimi hakkında bir perspektif sunmaktadır. Antik dünyada ateizm başlığı altında Yunanistan, Çin ve Hindistan’da Antik Çağda Ateist olarak değerlendirilen filozof ve düşünürler ele alınmıştır. Yunanistan örneği daha geniş tutulmuş ateist olarak değerlendirilen bir kısım filozofların aslında öyle olmadığı sadece dönemin Yunanistan’ının mitolojik tanrılarının inkâr edildiği bu günkü anlamda mutlak ateist denebilecek fazla birinin olmadığı ileri sürülmüştür. Eski Yunan ve Roma’da modern çağlardaki felsefi bir ateizmin olmadığı, batıda felsefi ateizmin ancak Aydınlanma ile gündeme geldiği ileri sürülmüştür. Tanrısız dinlerin bile mümkün alabildiği Hint ve Çin dünyasında modern dönemde anlaşıldığı anlamıyla ateistler olmakla birlikte Tanrıtanımazlık Batıdan farklı olarak dinsiz olmayı gerektirmemiştir.","PeriodicalId":269437,"journal":{"name":"AKRA KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ","volume":"11 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138589952","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"TÜKETİM KÜLTÜRÜNDE SANATIN İKNA YÖNTEMİ OLARAK KULLANILMASI","authors":"Ramazan Karagöl, Melike ELALMIŞ ERCAN","doi":"10.31126/akrajournal.1266748","DOIUrl":"https://doi.org/10.31126/akrajournal.1266748","url":null,"abstract":"Sanat, yüzyıllardır hayatımızın her alanında, türlü medeniyet ve kültürde, birçok biçimsel form ve üslupta görülmektedir. Tüketim ise insanın yeryüzünde var olduğu andan itibaren en doğal ihtiyaçlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüketim arttıkça üretim de artmaktadır. Sanayi Devrimi ile bu artış geniş kitlelere ulaşmıştır. Üretimdeki büyüme, farklı toplum ve kültürlere göre şekillenmektedir. Bu durum zaman içerisinde üretime paralel olarak farklı tüketim kültürleri yaratmıştır. Üretim sektörünün hedef kitleye ulaşma yolu reklam faaliyetlerini çeşitlendirmiş, üreticiyi farklı tanıtım metotları kullanmaya yönlendirmiştir. Sanatın biricikliğinden yararlanma durumu bu metotlardan biridir. Üretimin devamı ve sektörde kalıcılığı için hedef kitlede ürünü almaya yönelik davranış oluşturma, markanın ve ürünün akılda kalıcılığını sağlama gibi ikna edici unsurların kullanımında sanattan sıkça yararlanılmaktadır. Ürün ya da hizmetler sanatla ilişkilendirilerek, tüketicide duygusal bir etki uyandırmak istenmektedir. Aynı zamanda hedef kitlede estetik haz oluşturarak alım dürtüsünü kolaylaştırmayı amaçlamaktadır. Hedef kitlenin yaş aralığı, cinsiyeti, eğitimi, mesleği, ekonomik ve coğrafi koşulları gibi çeşitli etmenler, sanatsal ikna faaliyetlerinin şekline yön vermektedir. Bu çalışma, tüketim kültüründe sanatsal faaliyetlerin ikna yöntemi olarak kullanılmasını incelemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla küresel ölçekte hizmet veren markaların reklam faaliyetleri incelenmiş, sanat yapıtlarıyla ilişkili olan yedi kurum ve firmanın reklam kampanyalarına yer verilmiştir. Araştırmanın kavramları literatür taraması raporlaştırılmıştır. Bu yönüyle araştırma niteldir.","PeriodicalId":269437,"journal":{"name":"AKRA KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ","volume":"46 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114076681","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"MEVLEVİLERİN ÇEVRE ANLAYIŞI","authors":"Lamia LEVENT ABUL","doi":"10.31126/akrajournal.1346511","DOIUrl":"https://doi.org/10.31126/akrajournal.1346511","url":null,"abstract":"Mevlânâ Celaleddin Rumî’nin öğretileriyle şekillenen Mevlevilikte, yaratılan bütün varlıklar Cenab-ı Hakk’ın esma ve sıfatlarının tecellisidir. Kâinat Yaratıcının güzelliklerine ayinedârlık yapmaktadır. Her şey bir gayeye mebni olarak yaratılmış ve Yüce Yaratıcının varlığına işaret eden bir ayettir. Âlemde bulunan canlı ve cansız bütün varlıklar bir bilince sahiptir. Onların şuurlu olması, insanı eşyaya karşı daha nahif davranmaya sevk eder. Mevlânâ, Allah’ın insanı bir avuç topraktan yarattığını, bizim cansız zannettiğimiz toprağın ne büyük bir canlılık barındırdığını hatırlatır. Mevlânâ’ya göre dağların, taşların görür gözleri, işitir kulakları vardır. Kâinatta her varlık şuuru sayesinde kendisine verilen görevi yerine getirir. Bu yaklaşım sebebiyle Mevleviler dokundukları, kullandıkları her eşyaya zarif davranırlar. Onlarla konuşurlar, teşekkürlerini sunarlar. Mevleviliğe has manevi eğitim sürecinde, sadece insana değil çevresindeki bütün varlıklara saygı ve özenle davranmak öğretilir. Bu saygılı tutum, tarikat adap ve erkânı aracılığıyla Mevlevilerin günlük yaşamlarının parçası hâline gelir. Onlar için Allah’a şükür, cümle yaratılmışlara teşekkür manası taşır. Evrendeki diğer varlıklara karşı nahif, hassas ve müteşekkir davranmak Mevleviliğin temel öğretilerindendir. Hz. Mevlânâ bu görüşlerini Kur’an-ı Kerim ve hadislere dayandırır. Mevlevilikte ideal insan tipinin özünü, çevreye ve evrene saygı oluşturmaktadır. Çevre sorunlarının gittikçe arttığı günümüzde Mevlevi öğretinin daha da önem kazandığı görülmektedir.","PeriodicalId":269437,"journal":{"name":"AKRA KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ","volume":"14 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128881431","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Female Man ve The Left Hand of Darkness Romanlarında İkinci Dalga Feminzmin Yansıması","authors":"Bülent Ayyildiz","doi":"10.31126/akrajournal.1282800","DOIUrl":"https://doi.org/10.31126/akrajournal.1282800","url":null,"abstract":"1960'lar ve 70'lerin kadın bilimkurgu yazarları, kurgusal eserlerinde ikinci dalga feminist ideolojileri yansıttılar. Bilim kurgu türünün kendine özgü anlatı teknikleri, feminist fikirlerin çeşitli yönlerini farklı şekillerde ortaya çıkardı. Cinsiyet ve cinsiyetle ilgili konular, paralel evrenler, androjenler, interseks, akıl okuma, gezegenler, uzaylılar ve icatlar gibi bilim kurgu unsurlarına yerleştirilmiştir. Ursula K. Le Guin'in The Left Hand of Darkness (1969) ve Joanna Russ'ın The Female Man (1975) adlı yapıtları bu unsurlar aracılığıyla toplumsal cinsiyet eşitliği, beden politikaları, etik ve sosyal inşalar hakkında soru işaretleri uyandırır. Bu bilim kurgu romanları, Simon de Beauvoir'ın The Second Sex (1949) ve Betty Friedan'ın The Feminine Mystique (1963) gibi ikinci dalga feministler arasında tartışılan merkezi metinlerle yakından ilgili temalara sahiptir. Bu makale, her ikisi de geleneksel toplumsal cinsiyet meselelerine karşı direnen yorumlar sunan The Left Hand of Darkness ve The Female Man adlı iki eseri inceleyerek ikinci dalga feminist fikirleri ve bilim kurguyu bir araya getirmeyi amaçlıyor. Toplumsal cinsiyete, toplumların kendine özgü yapısına ve beden politikalarına yönelik alışılmışın dışında yaklaşımlar, anlatılar ve bilimkurgu ögeleri üzerinden incelenecektir. Ayrıca bu makale, bu romanların ikinci dalga feminizm ışığında geleneksel toplumsal cinsiyet ve cinsiyet tanımlarına nasıl meydan okuduğunu gösterecek.","PeriodicalId":269437,"journal":{"name":"AKRA KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ","volume":"44 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122227524","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"TÜRK ROMANINDA EŞRAFIN MEMURLAR ÜZERİNDEKİ HEGEMONYASINA BAZI ÖRNEKLER","authors":"Emrah Meydan","doi":"10.31126/akrajournal.1327943","DOIUrl":"https://doi.org/10.31126/akrajournal.1327943","url":null,"abstract":"Türk toplum yapısında son derece önemli bir konumda bulunan eşraflar, bulundukları bölgelerde çevresini yönlendirme ve şekillendirme gücüne sahip kimselerdir. Özellikle taşrada eşraf etkisinin daha güçlü olduğu söylenebilir. Nüfuz alanını genişletmek isteyen eşraf tipi, bu sebeple devlet memurlarını da etkisi altına almaya çalışarak memurlar üzerinde bir baskı unsuru oluşturmaya çalışır. Oluşturulan baskılar neticesinde öncelikle memurlar ve halk üzerinde etkisini artıran eşraf, bu sayede kendi menfaatlerini ön plana alarak artırmayı amaçlar. Bu amaç doğrultusunda meydana gelen haksız, hukuksuz ve adaletsiz uygulamalar ve davranışlar ortaya çıkar. Bu durum ise sosyal hayatta bazı kırılmaların meydana gelmesine sebep olur. Sosyal yapıda meydana gelen bu olumsuzluklar ise yazarlar tarafından kaleme alınarak romanlarda bir tema olarak sıklıkla işlenir. Bu çalışmada ise eşraf tipinin yarattığı olumsuzlukları işleyen bazı romanlarda konunun nasıl işlendiği ve eşrafın nüfuzunu hangi yollarla genişlettiği tespit edilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak, eşrafın ekonomik güç, siyasi güç, eğlence ve ahbaplık yoluyla memurları baskı altına aldıkları görülmüştür. Bu durumun ortaya çıkmasında memurların uzun görev süreleri ve ekonomik sıkıntıları etkili olmuştur. Ayrıca Türk toplum yapısında memurları devletin temsilcisi olarak görme ve bu sebeple halkın memurlara karşı çıkamaması da önemli bir etken olmuştur. Bunun yanı sıra memurlar arasında ahlaki açıdan kusurlu kimselerin bulunması da eşraf açısından değerlendirilmesi gereken bir fırsat olarak görülmüştür. Bütün bunların neticesinde eşraf sözcüğü olumsuz bir anlama bürünerek hegemonik eşraf tipi ortaya çıkmıştır. Bu eşraf tipi, memurlar üzerinde baskı kurarak onları kendi çalışanları gibi görmüş ve kendi menfaatleri doğrultusunda devlet işleyişine bile müdahale edebilecek cürete erişmiştir.","PeriodicalId":269437,"journal":{"name":"AKRA KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ","volume":"21 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114542251","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ÖMƏR FAİQ NEMANZADƏ YARADICILIĞINDA TÜRK MİLLİ TƏƏSSÜBKEŞLİYİ","authors":"Səadət Vahabova","doi":"10.31126/akrajournal.1274442","DOIUrl":"https://doi.org/10.31126/akrajournal.1274442","url":null,"abstract":"Məqalədə Sovet dönəmində amansızca qətlə yetrilən (təkcə cismi deyil, ruhu, düşüncəsi, amalı, mövqeyi, kimliyi) şəxsiyyətin milli təəsübkeşlik missiyası konkret faktlarla araşdırılır. Millət, milli şüur, müstəqil dövlət təfəkkürü və istiqlal təlimi siyasi yasaqlar arenasında (Car rusiyası, istər sovet dövrü) insan əqidəsinin, insan özgürlüyünün məhvini, manqurdlaşmış idrakı, (cismə yaşama hüququ verilməsinə rəğmən) Ömər Faiqin yaradıcılıq arenasında şərh edilir. \u0000Nemanzadə ictimai ədalətə nail olmaq, həyatı yaxşılaşdırmaq üsulunu elm və təhsildə, hürr olan ədəbiyyatda, despotizmə və əcnəbi zülmə qarşı çıxmaqda, demokratiya və bərabərlik idealları uğrunda mübarizədə görür. Onun yaradıcılında Borçalı, Axalsix və Axalkələk qəzalarında olan müsəlman əhalinin taleyi daha dəqiqliklə ifadə edilir. Gürcüstanda yaşayan türklərin taleyi, əmin-amanlığı üçün o, burada çox işlər görmüşdür.Müsəlman bölgələrində qeyri-müsəlmanların, xüsusən idarə orqanlarına soxulmuş ermənilərin qərəzli fəaliyyətini ifşa edən məruzələri bu qəbildəndir. Ömər Faiqin qızıl əsgərlər (sovet əsgərləri) haqqında məlumatında onların ünsiyyət zamanı müsəlman kəndlərində əhaliyə işgəncə verən hegemon davranışları aktual problem kimi qabardılır. Müsəlmanların hər işdən uzaqlaşdırıldılması, onlara işgəncə edilməsini göstərən konkret faktlar, bu problemlərin aradan qaldırılması üçün onun apardığı mübarizə milli təəsübkeşlik üçün vacib arqumentlərdən sayılır.","PeriodicalId":269437,"journal":{"name":"AKRA KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123875778","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Ahlat Ağacı Filmi Üzerine Değerlendirme","authors":"Işıl ÇOBANLI ERDÖNMEZ","doi":"10.31126/akrajournal.1272471","DOIUrl":"https://doi.org/10.31126/akrajournal.1272471","url":null,"abstract":"İletişimin disiplinlerarası bir dal olması nedeniyle, sanat alanlarından çok da veri akışı sağlanmaktadır. İçerik üretimi anlamında kitle iletişim araçlarının en gelenekselinden en son dönem veritabanlarına kadar uzanan geniş bir yelpazesi vardır. Sinemasal üretim de, son tahlilde kendi önündeki üretilen analizlerden derlenen malzemelerle şekillenmeye devam etmektedir. Bu çalışmada, Nuri Bilge Ceylan’ın Ahlat Ağacı (2018) filmi üzerinden minör bir değerlendirme analizi tahlili yapılacaktır. Diğer kitle iletişim araçlarından üretilen içerik değerlendirmelerine örnek unsur olarak da Filmler ve Rüyalar (2011, Thorsten Botz-Bornstein), Andrei Tarkovski’nin şiirsel sinema anlatısı ve Ahlat Ağacı’nın senaryo yazımı aşamasında edebiyat eseri olarak önünde etkilendiği Akın Aksu’nun, zamanında kendi imkânlarıyla yayımladığı kitaplarının birinde yer alan 'Ahlat’ın Yalnızlığı' adlı öyküsü geçmektedir.","PeriodicalId":269437,"journal":{"name":"AKRA KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ","volume":"21 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116595065","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İKİ DÜNYA ARASINDA SIKIŞMAK: ROMA KATOLİK KİLİSESİ’NDE EŞCİNSELLİK DİLEMMASI","authors":"Duygu Mete, Süleyman Turan","doi":"10.31126/akrajournal.1273874","DOIUrl":"https://doi.org/10.31126/akrajournal.1273874","url":null,"abstract":"Bu çalışma, Roma Katolik Kilisesi’nin eşcinselliğe ve eşcinsel birlikteliklere bakışını konu edinmektedir. Bu bağlamda çalışmada Kutsal Kitap literatürü, Kilise babalarının görüşleri, yayımlanan bildiriler ve papaların söylemlerinden hareketle Kilise’nin eşcinselliğe ilişkin öğretilerinin tarihsel gelişimi incelenmektedir. Nitekim yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren toplumsal cinsiyet eşitsizliği, cinsel yönelim ve cinsel tercih özgürlüğü söylemleri ile küresel çapta büyük bir ivmeye sahip olan LGBTQIA+ hareketi, Kilise için de önemli bir endişe meselesi haline gelmiştir. Konu hakkında ilan ettiği belgelerde Roma Curia, eşcinsel eylemlerin doğa yasasına ve iffete aykırı bir günah olduğu yönündeki sürekli öğretisini devam ettirmiştir. Kilise içinden gelen tepkiler açısından bakıldığında ise Magisterium’un bu konudaki öğretileri, gelenekçi Katolik teologlar cephesinde kabul görürken bazı revizyonist teologlar tarafından ise tepkiyle karşılanarak eleştirilmiştir. Bu iki grup arasında kalan teologlar ise konuya ilişkin Kilise öğretilerini kabul etmekle birlikte eşcinsellere pastoral yardımda bulunulması gerektiğini savunmaktadır. Eşcinsellere yönelik nispeten ılımlı bir söyleme sahip olan Papa Francis’in de takip ettiği bu yaklaşım, Kilise ile eşcinsel Katolikler arasında bir köprü kurularak onlara merhametle eşlik edilmesini gerektirmektedir.","PeriodicalId":269437,"journal":{"name":"AKRA KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ","volume":"284 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116096434","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Sarımsak: Gastronomi ve Sağlık Açısından Değerlendirmeler","authors":"Oğuz Çam","doi":"10.31126/akrajournal.1182844","DOIUrl":"https://doi.org/10.31126/akrajournal.1182844","url":null,"abstract":"İnsanoğlu hayatta kalmak için yiyecek ve içecek tüketmek zorundadır. Bu tüketim zorunluluğu, gastronomi ve sağlık konularıyla bir noktada kesişmektedir. Gastronomi disiplininin temeli yiyecek ve içeceklere dayanmaktadır. Yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi veya tüketilmemesi sonucunda ise sağlık açısından olumlu veya olumsuz gelişmelerin sağlanacağının unutulmaması gerekmektedir. Gastronomi ve sağlık açısından önemli olarak görülen ürünler vardır. Bu ürünlerden biri de sarımsaktır. Sarımsak, geçmişten günümüze kadar insanlar tarafından kullanılan önemli bir üründür. Sarımsak içerisinde bulunan pek çok bileşen sayesinde çeşitli yönlerde insanların sağlığını olumlu yönden etkilemektedir. Sarımsak dünyada ve Türkiye’de gıdalara tat vermesi ve sağlığa iyi gelmesi amacıyla yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Bu çalışmada amaç, sarımsağın gastronomi ve sağlık açısından değerlendirilmesini sağlamaktır. Çalışma, sarımsağın gastronomi ve sağlık açısından kayda değer olduğuna vurgu yapmak yönünden önem arz etmektedir. Geleneksel derleme tipinde tasarlanan bu çalışmanın, gastronomi ve sağlık alanlarına fayda sağlayarak literatürü zenginleştirmesi beklenmektedir.","PeriodicalId":269437,"journal":{"name":"AKRA KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ","volume":"108 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133492731","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"HALK BAYTARLIĞI: MALATYA'NIN ARGUVAN İLÇESİNİN PARÇİKAN KÖYÜ ÖRNEĞİ","authors":"Rezan Karakaş, Bedrettin Kayhan","doi":"10.31126/akrajournal.1243639","DOIUrl":"https://doi.org/10.31126/akrajournal.1243639","url":null,"abstract":"Öz: İnsanlar en eski zamanlardan günümüze kadar hayvanlarla iç içe olmuşlardır. Hayvanların hastalanmasıyla insanlar, elde bulunan imkânlar ve yaşam tarzı doğrultusunda sağaltmaya gitmiştir. Bu da halk baytarlığını meydana getirmiştir. Günümüze kadar varlığını sürdüren ve koruyan halk baytarlığı, içerisinde zengin folklor unsurları barındırmaktadır. Bu çalışmanın amacı Malatya’nın Arguvan İlçesinin Parçikan köyünde halk baytarlığını ortaya koymaktır. Parçikan köyünün çalışma sahası olarak belirlenmesinin temel nedeni bölgede hayvancılığın yoğun olarak yapılmasıdır. Etnografi deseni çerçevesinde hazırlanan bu çalışmada çalışma grubu olarak hayvancılık ile uğraşan ve eski dönemlerde hayvancılık ile uğraşmış Parçikan köy halkından 45 kişi belirlenmiştir. Çalışmada veriler görüşme yoluyla toplanmıştır. Görüşme ortamından önce hayvan hastalıkları ile ilgili alanyazın taraması yapılmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz ile analiz edilmiştir. Analiz edilen verilere göre yörede hayvan hastalıklarının tedavisinde bitkisel, hayvansal, madensel ürünlerden; cerrahi yöntemlerden ve dini uygulamalardan yararlanılmaktadır. Çalışma sonucunda yöredeki hayvan hastalıklarının tedavisinde Türk halkının ritüel ögelerinden ocak kültürüyle de karşılaşılmış olup bu bağlamda yöre halkının bazı hastalıkların ortaya çıkış nedenlerini ve bunların tedavilerinin nasıl yapıldığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak yörede halk baytarlığında zengin folklorik unsurlara ulaşılmıştır. Çalışmanın sonunda hayvan hastalıkları hakkında çeşitli önerilerde bulunulmuştur.","PeriodicalId":269437,"journal":{"name":"AKRA KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ","volume":"66 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131332409","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}