{"title":"ZAMAN, ÖLÜM, GÖRSEL KÜLTÜR İLİŞKİSİ ÜZERİNE YENİDEN DÜŞÜNMEK","authors":"Hüseyin Kirmizi","doi":"10.7456/tojdac.1377918","DOIUrl":"https://doi.org/10.7456/tojdac.1377918","url":null,"abstract":"\"Sanat, İletişim ve sosyal bilimler alanından hakemler atanabilir\" \u0000 \u0000ÖZ \u0000Çalışmanın amacı, insanlığın kültürel ve düşünsel gelişimi boyunca tartışmalı yerini daima koruyan zaman ve ölüm kavramlarının; görsel kültürle olan ilişkisini yeniden sorgulayabilmektir. 20. yüzyılda sıklıkla karşımıza çıkan şiddet, ölüm ve zaman göstergeleri, algısal kırılmalara yol açmış, yeni bir zaman anlayışı ve buna bağlı bir şiddet ve ölüm kültürünün tekrar doğmasına neden olmuştur. Kültür, iletişim ve sanat üretiminden kopmaya başlayan zaman ve ölüm göstergeleri, görsel kültürün alanına girmiştir. Böylece eskiden düşleme ve düşünme pratiklerimize önemli katkılar sunarak, yanılsama ve yaratıcılık arzumuza katkı sunan bu kavramlar; 20. Yüzyılda bunalım, intihar cinayet, terörizm ve kıyamet senaryoları şeklinde karşımıza çıkmaya başlamıştır. Görsel kültürün ölüm ve zaman kavramları üzerindeki tüketime varan etkisi; modern sanatın, sanat karşıtı akımlarla buluşmasında da önemli bir rol oynamıştır. Böylece eski mistik anlamından koparılarak ekonomi politik değerlere dönüştürülen zaman ve ölüm, modern kültürün ikili ve çelişkili kavramları haline gelmiştir. Söz konusu ikilik ve çelişkinin ise sinema ve televizyon endüstrisinin teknik ve estetik imkânlarıyla desteklendiği görülür. \u0000 \u0000Anahtar Kelimeler: Ölüm, Zaman, Görsel kültür, sinema, ilkel ve Modern Toplumlar. \u0000 \u0000ABSTRACT \u0000The aim of the study is to examine the concepts of time and death, which have always maintained their controversial place throughout the cultural and intellectual development of humanity; to re-question its relationship with visual culture. The signs of violence, death and time that we frequently encounter in the 20th century have led to perceptual fractures and led to the rebirth of a new understanding of time and a related culture of violence and death. Signs of time and death, which have begun to break away from culture, communication and art production, have entered the field of visual culture. Thus, these concepts, which used to make significant contributions to our dreaming and thinking practices and contributed to our desire for illusion and creativity; In the 20th century, it began to appear in the form of depression, suicide, murder, terrorism and doomsday scenarios. The impact of visual culture on the concepts of death and time, even to consumption; It also played an important role in the meeting of modern art with anti-art movements. Thus, time and death, separated from their old mystical meaning and transformed into political economic values, have become dual and contradictory concepts of modern culture. It is seen that the duality and contradiction in question is supported by the technical and aesthetic possibilities of the cinema and television industry. \u0000 \u0000Keywords: Death, time, Visual culture, Cinema, Primitive and Modern Societies.","PeriodicalId":244131,"journal":{"name":"TURKISH ONLINE JOURNAL OF DESIGN ART AND COMMUNICATION","volume":"61 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138598444","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"UNIVERSITY STUDENTS’ PERCEPTIONS OF INSTITUTIONAL IMAGE: ATATÜRK UNIVERSITY SAMPLE","authors":"Kadir Aydin, Gökhan İlhan","doi":"10.7456/tojdac.1372658","DOIUrl":"https://doi.org/10.7456/tojdac.1372658","url":null,"abstract":"Hangi Alandan Hakem Atanmalı: İletişim, Halkla İlişkiler \u0000 \u0000 Üniversite Öğrencilerinin Kurumsal İmaj Algıları: Atatürk Üniversitesi Örneği \u0000ÖZ \u0000Küreselleşme, bilgi teknolojilerinin gelişmesi, hizmetlerin çeşitliliği ve hızlı büyümesi ile günümüzde kurumlar rekabet ortamında önde olmak ve sürdürülebilirlik için kurumsal imaj araştırmalarına önem vermeye başlamışlardır. Kurumsal bir yapı olan üniversitelerin kurumsal imajını belirleyen birçok farklı kriter mevcuttur. Öğrencilerin üniversiteleri ile ilgili olarak kurumsal imajını algılama düzeyi, üniversitenin potansiyel adaylar için tercih oranını da etkilediği gibi üniversitenin prestiji açısından da önemlidir. Bu çalışmanın amacı, Atatürk Üniversitesi’ne bağlı fakültelerde eğitim görmekte olan öğrencilerin üniversiteye dair kurumsal imaj algılarını belirlemektir. Altı alt boyuttan oluşan üniversite imaj algısının belirlenmesi amacıyla, 2019-2020 sonbahar döneminde eğitim öğretime devam eden ve orantılı tabakalı tekniğin ile belirlenen 600 öğrenciye anket uygulanmıştır. Nicel bir araştırma yöntemi kullanılmış olup, elde edilen veriler SPSS 26 programı yardımıyla aritmetik ortalama, standart sapma, t-testi ve tek yönlü varyans (ANOVA) analizlerine tabi tutulmuştur. Araştırma bulguları katılımcıların aylık harcama ve bölüm hakkındaki ön bilgi değişkenleri ile kurumsal imaj algıları arasında anlamlı farklılık olduğunu ancak fakülte, cinsiyet ve yaşadıkları bölge değişkenlerine göre anlamlı bir farklılığın olmadığını göstermiştir. Katılımcıların Atatürk Üniversitesi’ne yönelik genel kurumsal imaj algılarının “orta düzeyde” olduğu belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarının üniversite yönetimi için önemli olan veri kalitesine sahip olduğu söylenebilir. \u0000Anahtar Kelimeler: İmaj, Kurumsal İmaj, Üniversite İmajı \u0000 \u0000 University Students’ Perceptions Of Institutional Image: Atatürk University Sample \u0000ABSTRACT \u0000With globalisation, the development of information technologies, the diversity and rapid growth of services, today's institutions have started to attach importance to corporate image research in order to be ahead in the competitive environment and for sustainability. There are many different criteria that determine the corporate image of universities as an institutional structure. The level of students' perception of the institutional image of their university is also important in terms of the prestige of the university as it affects the preference rate of the university for potential candidates. The aim of this study is to determine the institutional image perceptions of the students studying in the faculties affiliated to Atatürk University. In order to determine the university image perception consisting of six sub-dimensions, a questionnaire was applied to 600 students who continued their education in the 2019-2020 autumn semester and were determined by proportional stratified technique. A quantitative research method was used and the data obtained were subjected to arithmetic mean, standard deviation,","PeriodicalId":244131,"journal":{"name":"TURKISH ONLINE JOURNAL OF DESIGN ART AND COMMUNICATION","volume":"35 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138600633","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"THE PARADIGM OF REBUBLIC AND LIBERAL DEMOCRACY","authors":"Girayalp Karakuş","doi":"10.7456/tojdac.1369245","DOIUrl":"https://doi.org/10.7456/tojdac.1369245","url":null,"abstract":"Çalışmanın amacı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşundan günümüze kadarki süreçte yaşanan merkez-çevre dikotomisini, cumhuriyet-demokrasi kavramlarının siyasi tarih kapsamında gelişim süreçlerini ve uygulanış biçiminin kompoziyonunu ortaya koyabilmektir. Türkiye’de yaşanan kırılmanın tarihsel arka plananına inerek okuyucuyu aydınlatabilmektir. Metot olarak karşılaştırmalı analizlere yer verildi. Örneğin; Cumhuriyet fikrinin özellikle 1. Dünya Savaşı’ndan sonra nasıl dayatıldığı gibi. Makalede değinildiği üzere ABD Başkanı Wilson, Almanya’nın yanında savaşa girenlere ancak demokratik bir hükümetle masaya oturacağını dile getirmiştir. Türkiye’de ise Cumhuriyet’e geçiş bir dayatma ile değil bizzat Mustafa Kemal Atatürk ve kadrosunun öncülüğünde gerçekleşmiştir. Zira Türkiye’de Meşrutiyet Devrimleri, Cumhuriyet fikrine siyasi bir labaratuvar vazifesi görmüştür. Çalışmada tezi konsolide edebilmek için yerli ve yabancı kaynaklardan yararlanıldı. Cumhuriyet kurulduğundan bu yana Cumhuriyetçi elitlerin ortaya çıkardığı reformlar toplumsal muhalefeti de beraberinde getirmiştir. Cumhuriyet halk egemenliği ve hukuk devleti gibi kavramlarla eşit yurttaşlığı tanımlar ancak neden bu ideo-politik düşünce toplumun geneli tarafından benimsenmedi? Geliştirilen bir ideoloji sadece kavramsal açından mı idealize ediliyor? Bazı insanlar tarafından samimiyetsiz bir hayal ürünü müdür? İnsanlar Cumhuriyet’in kazanımlarından ziyade neden vesayetçi anlayışı ön plana çıkarıyor? Laiklik veya laisizm nedir? Türkiye’de hangisi uygulandı? Türk milli kimliği adı altında ulus-devlet kurulması fikri neden sorunların başlangıcına neden oldu? Böyle bir devlet dizayn edilmesinin amacı neydi? Bütün bu soruların cevabı makalede nedensellik içerisinde anlatılmıştır. Çalışmada günümüzde yaşanan toplumsal kutuplaşmaların temelinin Cumhuriyet döneminde yaşanan merkez-çevre zıtlaşmasına dayandığı sonucuna varılmıştır. Türkiye’de üstten alta yaşanan yapısöküm devriminin sadece elitist bir kesim tarafından benimsenmesi ve alta yayılmaması günümüzde yaşadığımız sorunların temelini teşkil etmektedir. Türkiye’de yaşanan devrim sosyo-prikolojik açından incelendiğinde çevrenin sisteme kendini adapte etmediği görülecektir. Türk devletinin temelini oluşturan ulus-devlet, milli Türk kimliği gibi kavramların da oluşumu bu dönemde olmuştur dolayısıyla toplumda Türk devletine karşı olan insanların ezilmişlik moral-motivasyon kaynağı da yine bu dönemde yaşanan olaylar olmuştur.","PeriodicalId":244131,"journal":{"name":"TURKISH ONLINE JOURNAL OF DESIGN ART AND COMMUNICATION","volume":"22 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138598150","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"EXAMINATION OF PROMINENT MOTIFS IN FAMOUS FASHION BRANDS","authors":"Özge Kiliç, Pınar Arslan","doi":"10.7456/tojdac.1369929","DOIUrl":"https://doi.org/10.7456/tojdac.1369929","url":null,"abstract":"ÖZ \u0000Marka kavramı, bir şirket ya da firmayı diğerlerinden ayırt etmeyi sağlayan özelliklerin bütünü olarak ifade edilebilir. Moda ve tekstil sektöründe ürün satışının en önemli unsurlarından biri markalaşmadır. Markalaşmış ve lüks tüketim algısına hitap etmeyi süreklilik haline getirmiş firmalar tüketicinin ihtiyaç ve beklentilerini iyi analiz ettiklerinden koleksiyonlarını bu amaç doğrultusunda planlamaktadırlar. Bu planlanmış durum moda markaları arasında kendilerine özgü logo, monogram, motif, renk gibi bazı özelliklerin de gelişmesine ve sürekliliğini korumasına neden olmaktadır. Marka, bu kendine özgülük durumuyla tüketici açısından lüks ve marka ürün algısının devamlılığını ve yarattığı marka imajının tüketici zihninde diğerlerinden ayrışmasını sağlamaktadır. \u0000 \u0000Bu çalışmada lüks moda markalarının baskılı giysi ürünlerinde yaygın olarak kullanılan motif özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada yöntem olarak tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında Gucci, Christian Dior, Chanel, Louis Vuitton, Giorgio Armani, Dolce Gabbana, Hugo Boss gibi moda markalarının 574 baskılı giysi ürünü incelenmiş, bu ürünlerin desen tasarım özellikleri (motif, renk vb.) değerlendirilmiştir. Ulaşılabilen ürünlerin desen tasarım özellikleri incelendiğinde lüks moda markalarının kendilerine ait logo, sembol ve monogramlar dikkat çekerken, bitkisel, geometrik, resimli ve figüratif, sembolik, nesneli, yazılı olmak üzere 6 farklı motif türünün yaygın olarak kullanıldığı saptanmıştır. \u0000 \u0000Anahtar Kelimeler: Moda markası, Motif, Baskı.","PeriodicalId":244131,"journal":{"name":"TURKISH ONLINE JOURNAL OF DESIGN ART AND COMMUNICATION","volume":"121 25","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138599498","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"USING THE LAW OF ENTROPY IN DEFINING THE CONCEPTUAL FRAMEWORK IN THE UNDERSTANDING OF LIVING ARCHITECTURE","authors":"Ebru YÜCESAN ALTAY, D. Koca","doi":"10.7456/tojdac.1372273","DOIUrl":"https://doi.org/10.7456/tojdac.1372273","url":null,"abstract":"Hangi Alandan Hakem Atanmalı: İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı-Mimari Tasarım \u0000 \u0000CANLI ORTAM MIMARLIĞINDA ÖRTÜK BİLGİ OLARAK ENTROPİ YASASI ÜZERİNE KAVRAMSAL BİR ÇERÇEVE \u0000ÖZ \u0000Günümüzde yanıt veren mimariler çağdaş dönem tasarımcıların yeni keşifler yapmak adına eğilim gösterdiği bir tasarım alanıdır. Temel prensibi çevresiyle iletişim halinde olmak olan bu tip mimarilerin tasarım sürecinde canlı nitelik göstermeye başlamasıyla canlı sistemleri etkileyen ilkeler ve yasalar tartışma konusu haline gelmiştir. Bu tartışmalardan biri de canlı sistemlerin yaşamsal devamlılıklarını pozitif veya negatif yönden etkileyen entropi yasasıdır. Bu doğrultuda çalışmanın amacı canlılaşan mimarilerde entropi yasasını ele almak ve elde edilen kuramsal bilgi içinde örtük olarak bulunan temel kavramsal ilkeleri ortaya çıkarmaktır. Çalışma bu amaç doğrultusunda canlı ortam mimarisine ait tarihsel gelişimi açıklamış ve entropi yasasına dair tanımlamaları ortaya çıkarmıştır. Çalışmada literatürde var olan anlatılar üzerinden entropi kavramının canlı sistemlerde yaratabileceği negatif etkilere tersinir yönden bakarak bu düşünce sisteminin faydacı potansiyelleri canlı mimari tasarım anlayışı üzerinden yeniden okunmuştur. Çalışmada entropi ve canlı mimariler arasındaki ilişkisel bağlantıyı ortaya çıkarmak adına mantıksal tartışma yöntemi kullanılmıştır. Canlı ortam mimarisinde entropi yasasının yeniden okunmasıyla yıkım, belirsizlik, kontrol kaybı, geçicilik-sonluluk kavramları tanımlanmış bu kavramların canlı ortam mimarlığında tasarım sürecini pozitif olarak etkileyeceği durumlar değerlendirilmiştir. Elde edilen sonucun gelecek çalışmalarda kuramsal tartışmaları çerçeveleyebileceği ve tasarım sürecinde kullanılan mevcut yöntemleri etkileyebileceği düşünülmektedir.","PeriodicalId":244131,"journal":{"name":"TURKISH ONLINE JOURNAL OF DESIGN ART AND COMMUNICATION","volume":"5 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138603144","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"KARİKATÜRÜN GÜZEL SANATLARDA VE GÖRSEL İLETİŞİM TASARIMINDA TANIMI","authors":"Elif Atamaz","doi":"10.7456/tojdac.1379739","DOIUrl":"https://doi.org/10.7456/tojdac.1379739","url":null,"abstract":"Karikatür tek başına anlam içeren, mesajı yazı kullanmadan da izleyiciye iletebilen, semantik anlamı güçlü, etkili bir iletişim sanatıdır. Görsel imgeleri akıllıca ve estetik becerileri ile bir araya getirerek yeni anlamlar oluşturur ve bunu yaparken mizahı kullanarak izleyicileri hem güldürür, hem de düşündürür. Matbaanın icadı ile birlikte hızla gelişen yayıncılık, günümüze doğru dijitalleşen medya ortamları, yeni iletişim yöntemleri ve modern sanat akımları içerisinde karikatür her zaman önemini korumuş, diğer sanat dalları ve görsel iletişim tasarımları ile etkileşim halinde kendini yenilemiş ve varlığını sürdürmüştür. Güçlü ve etkili bir iletişim aracı olan karikatürün tanımı toplumda hala çok net değildir ve akademik ortamlarda hak ettiği yeri bulamamaktadır. Üniversitelerin güzel sanatlar ve tasarım fakültelerinde ders müfredatında ve/veya sanat etkinliklerinde pek yer verilmez. Böyle bir sorunsaldan yola çıkılarak bu makalede, karikatür sanatının öncelikle tanımı yapılmış, diğer sanat dallarıyla ortaklıkları, benzerlikleri, etkileşimi ve görsel iletişim tasarımı içerisindeki yeri ve önemi araştırılmış ve araştırmanın sonunda ne denli önemli bir sanat ve iletişim aracı olduğuna dikkat çekilmiştir.","PeriodicalId":244131,"journal":{"name":"TURKISH ONLINE JOURNAL OF DESIGN ART AND COMMUNICATION","volume":"28 19","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138602445","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"RENGİN KADRAJINDAN SANAT/TASARIMI OKUMAK “KIRMIZI-MAVİ- SARI”","authors":"Berna Karaçali","doi":"10.7456/tojdac.1376030","DOIUrl":"https://doi.org/10.7456/tojdac.1376030","url":null,"abstract":"RENGİN KADRAJINDAN SANAT/TASARIMI OKUMAK “KIRMIZI-MAVİ- SARI” \u0000 \u0000ÖZ \u0000Görsel dilin güçlü bir elemanı olan renk teori ve pratiğin ara kesitinde kavranması gereken bir olgu olarak disiplinlerarası bir perspektifle incelenmelidir. Kuramdan pratiğe sanat/tasarım alanının ortak paydasında varlık bulan renk; Antik Çağ’dan günümüze üretilen renk teorileri ile felsefenin, üretmiş olduğu sembolizm dilinin işaret ettiği kolektif bilinç kavramıyla toplumbilim alanının; algıdaki değişimi etkileyen kuvvetiyle psikolojinin, görme işlevinin ardındaki mekanizmanın derinliği ile fizyolojinin, pigment (renk) molekülünün karmaşık yapısı ile kimyanın, ışığın dalga boyu ve frekans niteliğiyle fiziğin, tıptan sanat/tasarıma pek çok farklı alanın etkileşim ortamında varlık göstermektedir. Bu çalışma, tüm disiplinlerin ürettiği ortak hafızadan yola çıkarak, renk olgusunu sanat-tasarım alanının perspektifiyle görsel dil bağlamında, ana renkler odağında ele almaktadır. Ana renklerin yaslandığı ve ürettiği anlamın, başka bir ifadeyle kırmızı, mavi ve sarının öz niteliklerinin yanında birbirlerine olan mesafeleri, etkileşimleri, benzerlik ve farklarıyla kendi evrenlerinin sınırlarını nasıl çizdiklerini çağdaş sanat-tasarım alanı içinden öne çıkan örnekleri analiz ederek ortaya koymaktadır. Rengin dünden bugüne sanat-tasarım alanında egemen ve süregelen varlığı ile bunu anlama çabası bu çalışmanın gündeme taşınmasının temel nedeni olmuştur. \u0000Anahtar Kelimeler: Renk, Anlam, Görsel Dil, Çağdaş Sanat/Tasarım, Disiplinlerarasılık. \u0000 \u0000 \u0000 STUDYING ART & DESIGN THROUGH THE FRAME OF COLOR ‘RED-BLUE-YELLOW’ \u0000 \u0000 \u0000ABSTRACT \u0000Color, a strong element of the visual language, should be studied through an interdisciplinary perspective as a phenomenon that should be comprehended at the intersection of theory and practice. Color, which comes into existence as the common ground of the field of art &design from theory to practice, appears in the interaction environment of many fields ranging from medicine to art & design, such as philosophy with the color theories developed since antiquity, sociology with the concept of collective consciousness betokened by the language of symbolism it has created, psychology with its power to effect change in perception, physiology with the profoundness of the mechanism behind visual function, chemistry with the complex structure of the pigment (color) molecule, and physics with the wavelength and frequency characteristics of light. Setting out from the collective memory generated by all disciplines, this study addresses the color phenomenon with a focus on primary colors from the perspective of the art&design within the context of visual language. By analyzing outstanding examples of contemporary art & design, this study reveals how primary colors draw the lines of their own universes with their proximity to each other and their interaction, similarities and differences, besides their underlying and generated meaning, in other words the essential qualities of r","PeriodicalId":244131,"journal":{"name":"TURKISH ONLINE JOURNAL OF DESIGN ART AND COMMUNICATION","volume":"63 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138604940","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"SÜPREMATİZM ETKİLERİNİN ÜÇ BOYUTLU SERAMİK FORMLAR İLE MORFOLOJİK BİRLİKTELİĞİ","authors":"Ferit Cihat Sertkaya, K. Canduran","doi":"10.7456/tojdac.1369588","DOIUrl":"https://doi.org/10.7456/tojdac.1369588","url":null,"abstract":"SÜPREMATİZM ETKİLERİNİN ÜÇ BOYUTLU SERAMİK FORMLAR İLE MORFOLOJİK BİRLİKTELİĞİ \u0000 \u0000ÖZ \u0000Bu araştırmada, 20. yüzyılın başlarında yeni düşüncelerin görüldüğü dönemde Rus avangard sanatçı Kazimir Malevich’in öncülüğünde ortaya çıkan Süprematizm akımının dayandığı temel ilkeleri felsefesi, özellikleri ve ayrıca morfoloji bilim dalı ele alınıp incelenmiştir. Morfoloji, iç ve dış görünüşü farklı açılardan ele almaktadır. Ayrıca; şekil, yapı, renk, desen, boyut ve biçim konularını da içerir. İncelemeler sonucunda bu akımda kullanılan ögelerden yola çıkılarak, üç boyutlu seramik formlarla süprematizmin morfolojik birlikteliğini yorumlayan bir araştırma ortaya çıkarılmıştır. Resim sanatında bulunan süprematizm akımının geometrik biçimleri, seramik sanatının üç boyutlu özelliğiyle birlikteliğinin yansıtmak için özgün tasarımlar elde etmek adına uygulamalar yapılmıştır. Sonuç olarak iki farklı birimin bir bütün hale gelmesi ve yeni bir anlatım kazanması hedeflenmiştir. Araştırmada, süprematizm ve morfoloji hakkında literatür taraması gerçekleştirilmiştir. Farklı disiplinlerde, bu akımın ve bilim dalının estetik ve sanatsal kaygı ile nasıl etkileşim sağladığı çağdaş yorumlarla seramik uygulamaya aktarılmıştır. Köklerini kübizm ve fütürizmden alan Süprematizm geometrik soyutlama anlayışlarından beslenmiş, temel geometrik şekillerin, yalın bir biçimde bir araya getirilerek sade kompozisyonların oluşturulduğu, ana felsefesinin doğadaki biçimlerin değil, sadece geometrik temel biçimlerin belli bir düzenle bir araya getirilmesini ifade ettiği bir anlayıştır. Süprematizmin kaderini değiştiren akımın başlamasında önemli rolü olan Siyah Kare, akımın önemli tasarımlarından biri olarak görülmektedir. Çalışma kapsamında, süprematizm akımının geometrik keskin çizgilerden oluşan yapısı ile morfolojinin şekil, biçim ve boyutu birlikte ele alınarak; seramik malzemenin plastikliğinin bu kıstaslar doğrultusunda tasarlanıp şekillendirilmesi üzerine önerme sunulmuştur. Yöntem olarak iki boyutlu siyah karenin biçimsel yapısından yola çıkarak süprematizm ve morfoloji konularının seramik sanatıyla bağ kurulması, ayrıca plastik bir malzeme olan çamurun sert ve yumuşak hatlarla üç boyutlu şekillendirilmesi ile artistik yoruma ulaşılması hedeflenmiştir. \u0000Anahtar Kelimeler: Süprematizm, Kazimir Malevich, Seramik, Morfoloij, Morfolojik Birliktelik.","PeriodicalId":244131,"journal":{"name":"TURKISH ONLINE JOURNAL OF DESIGN ART AND COMMUNICATION","volume":"26 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138604091","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İLİŞKİSEL MEKÂNIN ALGILANMASINDA DUYUSAL EŞİKLER: KİŞİSEL BİR DENEYİM","authors":"Derya ELMALI ŞEN, Merve ULUÇAY TEMEL","doi":"10.7456/tojdac.1324982","DOIUrl":"https://doi.org/10.7456/tojdac.1324982","url":null,"abstract":"Mimarlık Temel Alanından Mimari Tasarım, Eleştiri, Kuram mümkünse Çevresel Psikoloji alt alanından hakem atanmalıdır. \u0000 \u0000İLİŞKİSEL MEKÂNIN ALGILANMASINDA DUYUSAL EŞİKLER: KİŞİSEL BİR DENEYİM \u0000 \u0000ÖZ \u0000İnsan ve mekân arasında önemi yadsınamayacak olan ilişki vardır ve bu ilişki mimarlık yazınında sıklıkla beden ve mekân ilişkisi olarak karşılık bulmaktadır. Mekân, tasarlanmış ve bitmişliğin temsili olmaktan öte; onu deneyimleyen bedenle yeniden kurulan ve artiküle olan, anlam veren, ayıran ve toplayan, izin veren veya engel olan ilişkisel bir olgudur. Her bireyin bir mekânı deneyimleme serüveni, kendi benliğinde taşıdığı -kültüründen, geçmiş deneyimlerinden, kazandığı öğretilerden, amaçlarından, vb. sebeplerden kaynaklanan- özellikleri ile farklılaşmakta; her mekân da kendi içinde keşfedilmeyi bekleyen izler, uyarıcı/duyusal eşikler, sınırlayıcılar ve çeşitli potansiyeller barındırmaktadır. Dolayısı ile mekân deneyimi her beden için farklı anlamlara bürünen ve her bireyin kişisel özellikleri ile özgünleşen bir eylem halini almaktadır. Bu çalışma; beden ile mekân arasındaki iletişimin hangi parametreler altında şekillendiğini ve bir bireyin bir mekân içindeki yönelimlerinin nelerden etkilendiğini öznel bir metot yardımı ile sorgulamayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda; beden ile mekân arasındaki etkileşime yönelik bir literatür taraması yapılmış olup, algısal sürecin bileşenlerini okurun zihninde somutlaştırmak adına bir mekânsal okuma modeli önerilmiştir. Önerilen sistem öznel bir alan çalışması ile desteklenmiştir. Alan çalışması, belirlenen bir mekânda bireysel bir deneyim üzerine planlanmış olup mekân ile beden arasındaki etkileşime yön vereceği ön görülen mekânsal bileşenlerin not edildiği duyum haritalarını içermektedir. \u0000Anahtar Kelimeler: Mekân Algısı, İlişkisel Mekân, Mekânsal Eşikler, Duyum Haritası, Kişisel Deneyim \u0000 \u0000 \u0000SENSORY THRESHOLDS IN THE PERCEPTION OF RELATIONAL SPACE: A PERSONAL EXPERIENCE \u0000 \u0000ABSTRACT \u0000There is an undeniable relationship between humans and space, which is often referred to as the body-space relationship in architectural literature. Space, beyond being a representation of design and finality, is a relational phenomenon that is reestablished and articulated with the experiencing body, giving meaning, separating and bringing together, permitting or obstructing. Each individual's journey of experiencing a space differentiates based on their own characteristics derived from their culture, past experiences, acquired knowledge, intentions, and so on. Likewise, each space contains traces waiting to be discovered, stimulating/sensory thresholds, constraints, and various potentials within itself. Therefore, the experience of space takes on an active role, transforming into different meanings for each body and becoming personalized through individual characteristics. This study aims to investigate the parameters shaping the communication between the body and space and examine the influences on an individual's orientation","PeriodicalId":244131,"journal":{"name":"TURKISH ONLINE JOURNAL OF DESIGN ART AND COMMUNICATION","volume":"2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132905752","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"EXAMINING USER PRIORITIES REGARDING FACTORS DETERMINING THE QUALITY OF HOUSING AND HOUSING ENVIRONMENT: THE CASE OF KONYA","authors":"Sinan Levend, M. Sağ","doi":"10.7456/tojdac.1327167","DOIUrl":"https://doi.org/10.7456/tojdac.1327167","url":null,"abstract":"Türkiye’de yapılı çevrenin oluşumunu, başta inşaat sektörüne hâkim olan yatırımcılar olmak üzere diğer aktörler arasındaki siyaset yönlendirmektedir. Bu durumun konut üretim sürecinde insanların ihtiyaç ve önceliklerinin göz ardı edilmesine neden olabilmektedir. Diğer taraftan sürdürülebilir ve yaşanabilir yapılı çevre üretmenin temel koşulu katılımcı bir yaklaşım benimsemektir. Bu çerçevede çalışmanın amacı insanların konut ve konut çevresinin kalitesini belirleyen faktörlere ilişkin önceliklerini belirlemek ve COVID-19 salgınının insanların tercihleri üzerindeki etkisini anlamaktır. Çalışmanın örneklem alanı olan Konya kent merkezinde, COVID-19 öncesi ve sonrası olmak üzere iki ayrı dönemde nicel veriler toplanmıştır. Veriler Analitik Hiyerarşi Süreci (AHP) yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre, katılımcılar için mahremiyet ve güvenlik faktörleri, konut ve konut çevresinin kalitesini belirleyen en önemli unsurlardır. Bununla birlikte katılımcılar yapılaşma tipi olarak az katlı yapıları ve site tipi yapılaşmayı öncelemektedir. Ayrıca katılımcılar, güvenlik açısından komşuluk olgusuna dayalı sosyal kontrol mekanizmasının, güvenlikli-korunaklı sitelere göre daha öncelikli olduğunu düşünmektedir. COVID-19 salgınının insanların konut ve konut çevresinin kalitesini belirleyen faktörlere ilişkin önceliklerini etkilediği ancak etkinin sınırlı olduğu bulunmuştur. Salgın sürecinde yaşanan travma, gelecekte ortaya çıkabilecek olağanüstü durumlara karşı daha dayanıklı yaşam çevreleri oluşturma ihtiyacını ortaya koymaktadır.","PeriodicalId":244131,"journal":{"name":"TURKISH ONLINE JOURNAL OF DESIGN ART AND COMMUNICATION","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116306338","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}