{"title":"Semptomatik Lomber Disk Hernisi ile IL-1β [-31 T/C] Gen Polimorfizm İlişkisi","authors":"Veli Çitişli, Aylin Koseler","doi":"10.47572/muskutd.1186191","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.1186191","url":null,"abstract":"In this study, the relationship between IL-1β [-31 C / T] gene polymorphisms in the herniated lumbar disc is offered to investigate. IL-1β [-31 C / T] gene was amplified with by PCR [Polymerase Chain Reaction] the method. Polymorphic site Cut with the restriction enzyme Alu I and genotyping was performed. Fifteen subjects (15%) were homozygous for the C/C allele at -31 position of IL1B gene. Of the remaining 85 subjects, 64 (64%) were heterozygous for C/T and 21 (21%) were homozygous for T/T. In LDH group, fifteen subjects (30%) were homozygous for the T/T allele at -31 position of IL1B gene. 35 subjects were heterozygous for C/T (70%). There were significant differences between control and LDH group. In LDH group, C/T and T/T genotype were higher than the control group, however in control group C / C genotype was higher. C/C genotype was not determined in LDH group. \u0000In this study, IL-1b -31T allele is shown to be associated with the Lumbar herniated disc.","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"143 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124550466","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Batuhan Ayık, H. Kaya, Didem Beşikçi Keleş, N. U. Usta Sağlam
{"title":"Investigation of the Effects of the Covid-19 Pandemic on Caregiver Burden in Disabled Nursing Homes","authors":"Batuhan Ayık, H. Kaya, Didem Beşikçi Keleş, N. U. Usta Sağlam","doi":"10.47572/muskutd.1076476","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.1076476","url":null,"abstract":"It is very well documented that the number of patients residing in nursing homes has increased in recent years due to disabilities related with mental diseases. There is mounting evidence of the enormous burden placed on caregivers who care for people suffering from mental illness. Throughout the Covid-19 pandemic, the working conditions of personnel caring for mentally ill patients in nursing homes have deteriorated. Shifts with 14-day intervals and quarantine have been implemented in order to minimize the risk of transmission. We designed this study to ascertain the impact of the pandemic and the associated regulations, as well as the issues encountered in the routine work system, on the mental health of personnel. We used sociodemographic data form to determine the personnel's sociodemographic and clinical characteristics, the Coronavirus Anxiety Scale (CAS) to determine anxiety levels associated with Covid-19, the Zarit Burden Interview (ZBI) to determine caregiver burden, and the Montgomery–Asberg Depression Rating Scale (MADRS) to determine depressive symptoms. The participants' mean CAS score was found to be 2.72±2.91, their mean ZBI score was 41.6±10.6, and their mean MADRS score was 11.55±7.70. Nurses had significantly higher MADRS and ZBI scores than caregivers. There was a positive and significant correlation between ZBI scores, and CAS and MADRS scores (p","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"34 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117020550","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Seyhan Hidiroğlu, Şükran Peker, M. Karavuş, Pınar Tepe, Seyfullah Akçabey, Ali Ömer Kaya, Hakan Öztürkçü, N. Lüleci̇, D. Save
{"title":"OTİZMDE SPOR ETKİNLİKLERİNİN DAVRANIŞ VE SOSYALLEŞME ÜZERİNDEKİ OLASI ETKİLERİNİ DEĞERLENDİREN NİTELİKSEL BİR ÇALIŞMA","authors":"Seyhan Hidiroğlu, Şükran Peker, M. Karavuş, Pınar Tepe, Seyfullah Akçabey, Ali Ömer Kaya, Hakan Öztürkçü, N. Lüleci̇, D. Save","doi":"10.47572/muskutd.997979","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.997979","url":null,"abstract":"Düzenli spor yapmanın fiziksel ve ruhsal sağlığı iyileştirdiği genel bir kabuldür. Fakat Otizm Spektrum Bozukluğuna sahip bireyler için spor etkinliklerinin yararlarına ilişkin az sayıda çalışma vardır. Bu nitel çalışmada yorumlayıcı betimsel bir yaklaşım kullanılmıştır. Çalışmamıza İstanbul Avrupa Yakası'nda bir özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine devam eden 10-23 yaş arasında otizmli çocuğu olan yedi gönüllü ebeveyn dahil edildi. Veriler tematik olarak analiz edilmiştir.Yapılan görüşmeler sonucunda; spor etkinliklerinin genel olarak otizmli bireylerin hiperaktif, agresif davranışlarını azalttığı, konuşma ve iletişim becerilerinin gelişmesine yardımcı olduğu, göz temasını arttırdığı, eklem esnekliği ve dengeyi arttırdığı, dikkat ve algı artışında iyileşme sağladığı, otizmli bireylerin sosyalleşmesine olumlu katkılar sağladığı belirtilmiştir. Araştırmamızda en sık tercih edilen spor etkinliğinin ise yüzme sporu olduğu ifade edilmiştir. Araştırmamıza katılan otizmli bireyler spor etkinliklerinden fayda görmelerine rağmen düzenli biçimde spor etkinliklerine devam edememişlerdir; bunun en önemli nedeni ise spor imkanlarının erişilebilirliği problemi olarak belirtilmiştir. Sonuç olarak; spor etkinliklerinin, araştırmamızda yer alan Otizm Spektrum Bozukluğuna sahip bireylerde, genel anlamda fiziksel, ruhsal, davranışsal ve sosyal problemleri aşmalarında olumlu yönde etkili olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca spor etkinlikleri sırasında otizmli bireylerin sosyal ortamlarda ailesi dışında farklı insanlarla karşılaşmalarının da iletişim becerilerinin iyileştirilmesinde önemli olduğunu düşünmekteyiz.","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121624753","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Tens (Transcutaneous Electrical Nerve Stimulation) for Pain Control in Multiple Rib Fractures After Blunt Thoracic Trauma","authors":"Huriye Gülistan BOZDAĞ BAŞKAYA, U. Çağırıcı","doi":"10.47572/muskutd.1113215","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.1113215","url":null,"abstract":"Kot fraktürlerinde ağrının giderilmesi tedavinin temelini oluşturur. Bu çalışmayla, multipl kot fraktürü gelişen olgularda ağrı kontrolü için TENS etkinliği araştırıldı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı’nda, Eylül 2013-Ağustos 2014 tarihleri arasında, künt toraks travması nedeniyle multipl kot fraktürü bulunan, herhangi bir cerrahi girişim uygulanmamış 40 olgu çalışmaya dahil edildi. Hastalar TENS ± non steriod anti-inflamatuar ilaç (NSAİİ) uygulanan grup (Grup 1) ile sadece NSAİİ uygulanan grup (Grup 2) olmak üzere 2 gruba randomize edildi. Her iki grupta 0., 2., 6., 12., 24., 48. ve 72. saatlerdeki ağrı düzeyi vizüel analog skala (VAS) ile değerlendirildi. Grup 1’e 0. saatteki VAS >4 olanlara 1 saat boyunca TENS uygulandı. Takip eden günlerde VAS >4 ise günde 1 kez 1 saat boyunca işlem tekrarlandı. İşleme rağmen VAS >4 olarak sürdüğünde tedaviye NSAİİ eklendi. İkinci grupta 0. saat VAS ≥4 olanlara sadece NSAİİ verildi. Hastaların 0., 2., 6., 12., 24., 48. ve 72. saat VAS değerleri karşılaştırıldı. Her iki grupta da VAS değerlerinde azalma oldu, bu fark istatistiksel olarak anlamlı idi (p","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134089110","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Musa Büyük, Kamuran Suman, Ebru Gök, Pınar Bütün, Zafer Bütün, Murat Suman
{"title":"Primer Dismenorede D vitaminin Rolü","authors":"Musa Büyük, Kamuran Suman, Ebru Gök, Pınar Bütün, Zafer Bütün, Murat Suman","doi":"10.47572/muskutd.1148888","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.1148888","url":null,"abstract":"Primary dysmenorrhea is uterine cramping that occurs during or before menstruation without pelvic disease and causes suprapubic pain. In researching the causes of dysmenorrhea, several studies have highlighted the role of lacking vitamin D(vit D). Vit D acts by suppressing the synthesis of prostaglandins that cause pain. Our study aims to investigate whether vit D level affects primary dysmenorrhea. For this purpose, vit D 3 level will be studied in patients with primary dysmenorrhea and a control group without dysmenorrhea. \u0000 Low serum vit D levels and dysmenorrhea are strongly related. İt is obvious that there is a significant relationship between vit D levels, VAS score, and primary dysmenorrhea. More studies at larger scales are needed to underline the efficiency of vit D in primary dysmenorrhea","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"78 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125975086","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Nihal Karayer, Serkan Ergözen, V. Yilmaz, Gönen Mengi̇
{"title":"Romatoid Artrit ve Orak Hücreli Anemi Birlikteliği; Olgu Sunumu","authors":"Nihal Karayer, Serkan Ergözen, V. Yilmaz, Gönen Mengi̇","doi":"10.47572/muskutd.1140572","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.1140572","url":null,"abstract":"Rheumatoid arthritis (RA) is a chronic, systemic, autoimmune disease that primarily affects the synovial joints. Sickle cell anemia is a chronic inherited disease with vaso-occlusive attacks associated with hemoglobin structure defect. The coexistence of rheumatoid arthritis and sickle cell anemia is rarely reported in the literature. In this case report, the diagnosis and treatment plan of a 26-year-old female patient who was diagnosed with sickle cell anemia and applied to our outpatient clinic with bilateral hand arthritis findings will be presented in the light of the literature.","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"10 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132532846","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Migration and Thrombosis of Injectable Pulmonary Valve","authors":"B. Harmandar, H. İştar","doi":"10.47572/muskutd.1128585","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.1128585","url":null,"abstract":"Pulmonary valve replacement is required after tetralogy of Fallot or surgery performed for relief of right ventricular outflow obstruction. Interventional methods are more preferable for patient comfort in medical practice. Here we introduce a 14-year-old male patient who developed complications of migration and thrombosis after intervention for pulmonary valve replacement, and was successfully treated with a second operation.","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"318 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123402273","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"A Rare Localization of Diverticular Disease: Gastric Diverticulum","authors":"Cenk Yazkan, O. Nazlı","doi":"10.47572/muskutd.1109894","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.1109894","url":null,"abstract":"Gastrik divertikül endoskopik değerlendirmeler sırasında genellikle rastlantısal olarak karşılaşılan ve nadir görülen bir patolojidir. Asemptomatik olgularda tedavi gerektirmez. Az sayıda olguda masif kanama ve perforasyon gibi hastalığa bağlı ciddi komplikasyonlar ile karşımıza çıkabilir. Bu yazıda midenin endoskopik değerlendirmesi sırasında tanı konulmuş olan; fundus yerleşimli divertikül olgusu sunuldu.","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"67 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123815079","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Efficacy of Post-Manipulation Physiotherapy Under Anesthesia versus Isolated Physiotherapy in the Treatment of Adhesive Capsulitis","authors":"Gökhan İlyas, Oğuzhan Gökalp","doi":"10.47572/muskutd.1107782","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.1107782","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmada omuzun adezif kapsülit hastalığı tedavisinde, fizyoterapinin izole uygulanması ile anestezi altında manipülasyon sonrasında uygulanması karşılaştırılmıştır. \u0000Gereç ve Yöntem: Primer adezif kapsülit olup, dışlanma kriterlerine sahip olmayan 32 hasta, izole fizyoterapi (İF) alan ve anestezi altında manipülasyon (AAM) sonrası erken dönem fizyoterapi alanlar olmak üzere 2 gruba ayrılarak ağrı ve fonksiyon skorları retrospektif karşılaştırmalı olarak değerlendirildi. \u0000Bulgular: İF grubuna kıyasla, fizyoterapinin AAM sonrası uygulanması, erken dönemde istatistiksel olarak daha etkin bir modalite olarak görülmüştür. İstatistiksel analizde Mann-Whitney-U testinin kullanıldığı çalışmamızda tedaviler öncesi, tedaviler sonrası 1. hafta, 6. hafta ve 6. ayda Vizüel Analog Skala (VAS) ve Constant Murley Skoru (CMS) değerlendirilmeleri yapılmıştır. Tedaviler öncesi değerlendirmelerde; istatistiksel anlamlı fark yokken (sırasıyla; p=0.322, p=0.663), tedaviler sonrası 1. haftada (sırasıyla; p","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"15 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116270448","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Hüseyin Kilavuz, Çağrı Erdi̇m, M. Demi̇r, Ece Batur, Idris Kurtulus
{"title":"Pankreatik Psödokist Komplikasyonu: Kistogastrostomi Zemininde Splenik Arter Psödoanevrizma Kanaması","authors":"Hüseyin Kilavuz, Çağrı Erdi̇m, M. Demi̇r, Ece Batur, Idris Kurtulus","doi":"10.47572/muskutd.1122675","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.1122675","url":null,"abstract":"Pankreas psödokistinin nadir bir komplikasyonu olan splenik arter psödoanevrizmasına bağlı gelişen üst gastrointestinal kanama bulgularıyla başvuran olguya yaklaşımımızı sunmayı amaçladık. Geçirilmiş kronik pankreatit cerrahisi ve gastrojejunostomi ameliyatı ve bu ameliyattan 6 ay sonra gelişen pankreatik psödokiste bağlı endoskopik kistogastrostomi öyküsü bulunan 67 yaş erkek hasta üst gastrointestinal kanama bulgularıyla acil servisimize başvurdu. Radyolojik değerlendirmede splenik arter psödoanerizmasının kistogastrostomi hattına rüptüre olarak kanamaya sebep olduğu saptandı. Girişimsel radyoloji kliniği tarafından yapılan invaziv anjiografide splenik arter psödoanevrizmasına ve erode olmuş olan gastroduodenal artere yönelik koil embolizasyon işlemi gerçekleştiridi. İşlem sonrası kontrol gastroskopide aktif kanamanın durduğu görüldü ve takiplerinde ek kan ürünü replasmanına ihtiyaç duyulmadı. Yoğunbakım takiplerinde ventilatör pnömonisi ve katater sepsisi gelişen hasta, işlem sonrası 10. günde ağır sepsis nedeniyle eksitus oldu. Gastrointestinal kanama bulguları ile başvuran geçirilmiş pankreas cerrahisi ve pankreatik psödokist öyküsü olan hastalarda endoskopik girişimlere ek olarak bilgisayarlı tomografi anjiyografisi ile değerlendirme yapılmalıdır. Pankreas psödokisti birçok ciddi komplikasyonların yanı sıra masif kanamaların sebebi olabilecek arteryal psödoanevrizmalara da neden olabilmektedir. Kronik pankreatite sekonder psödoanevrizma en sık splenik arterde sonra da gastroduodenal arterde görülmektedir. Splenik arter psödoanevrizmalarının yönetiminde hemodinamik stabilite, pıhtılaşma durumu ve kanama kaynağı dahil olmak üzere çeşitli faktörlerin dikkate alınması gerekir. Son yıllarda yapılan birçok çalışmada peripankreatik kanamalı psödoanevrizmaların tedavisinde transkateter endovasküler embolizasyon, cerrahi sırasındaki yüksek morbidite ve mortalite oranları nedeniyle, cerrahiye güvenli bir alternatif olarak sunulmaktadır. Etiyolojisi bilinmeyen masif gastrointestinal kanamalarda, özellikle pankreas cerrahisi, pankreatit veya psödokist öyküsü olan hastalarda, olası bir kanama nedeni olarak splenik arter psödoanevrizması rüptürünün olabileceği akılda tutulmalı ve tedavi yaklaşımı buna göre belirlenmelidir.","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"54 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130623016","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}