{"title":"Astımlı bireylerin hastalık algısı ve astım yönetim düzeyleri","authors":"Deniz Yildiz, Derya Tülüce","doi":"10.26559/mersinsbd.1174894","DOIUrl":"https://doi.org/10.26559/mersinsbd.1174894","url":null,"abstract":"Amaç: Bu tanımlayıcı tipteki araştırma, astımlı bireylerin hastalık algısı ve astım yönetim düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırma, Aralık 2020-Nisan 2021 tarihleri arasında bir eğitim ve araştırma hastanesinin göğüs hastalıkları polikliniğine başvuran 211 astımlı birey ile yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında; hasta tanıtım formu, hastalık algısı ölçeği ve araştırmacılar tarafından hazırlanan astım yönetimi checklisti kullanılmıştır. Veriler SPSS 20.0 programı ile analiz edilmiştir. Araştırmanın yapılabilmesi için ilgili Üniversitesinin Etik Kurulu’ndan etik onay, ilgili hastanenin yönetiminden gerekli yazılı izin ve araştırmaya dahil olan hastalardan yazılı ve sözlü bilgilendirilmiş onam alınmıştır. Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 45.15+14.56 ve astım tanı yılı ortalaması 7.73+7.56 olarak bulunmuştur. Hastaların ifadelerine göre astım kontrol düzeyleri düşük bulunmuştur. Yaş ile hastalık algısı ölçeği alt boyutlarında sonuçlar, duygusal temsiller ve risk faktörleri arasında pozitif korelasyon, kişisel kontrol ve tedavi kontrolü alt boyutu arasında negatif korelasyon bulunmuştur. Hastaların yaşı ile astıma bağlı günlük aktivitede kısıtlılık yaşama arasında negatif yönde, kurtarıcı ilaç kullanımı arasında pozitif yönde fark bulunmuştur. Sonuç: Araştırmaya katılan hastaların hastalık algıları toplam ve alt boyut puan ortalamaları yüksek ve astım yönetim düzeyleri düşük bulunmuştur. Astım hastalarının astım yönetim düzeylerini artırmak için hastaların takip ve tedavi süreçlerinde hastalık algılarının değerlendirilmesi ve sosyokültürel özellikleri göz önünde bulundurularak anemnez alınması önerilmektedir.","PeriodicalId":137988,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"65 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114672347","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The process of becoming a mother from the eyes of primiparous women who had a cesarean section: Qualitative study","authors":"Elif Keten Edis","doi":"10.26559/mersinsbd.1178256","DOIUrl":"https://doi.org/10.26559/mersinsbd.1178256","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı sezaryen olan primipar kadınların anne olma sürecini nasıl deneyimlediklerini incelemektir. Yöntem: Bu araştırma nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji tasarımındadır. Araştırma verileri yarı yapılandırılmış form kullanılarak yapılan derinlemesine görüşmelerle toplanmıştır. Araştırmaya sezaryen olan 27 primipar kadın katılmıştır. Araştırma verileri içerik analizi yapılarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Verilerin analizi sonucunda üç tema yedi alt tema belirlenmiştir. Araştırmada; “Sezaryen nedenleri” “Sezaryenle doğum yapmaya yönelik düşünceler” “Sezaryenle anne olma deneyimleri” temaları belirlendi. Çalışmada kadınların büyük bir bölümü vajinal doğum yapmak istediklerini ve sezaryen oldukları için üzgün hissettiklerini ifade etti. Bununla birlikte kadınların tamamı sezaryen sonrası dönemi zor bir süreç olarak tanımladı. Kadınların sezaryen sonrası annelik rolüne yönelik en zorlandıkları konuların emzirme ve bebekleriyle ilgilenme olduğu belirlendi. Sonuç: Araştırma sonuçları primipar kadınların sezaryen sonrası zor bir süreç deneyimlediklerini ve desteğe gereksinimleri olduğunu gösterdi. Bu doğrultuda gebelik sürecinden itibaren kadınların ve ailelerinin doğum şekillerine yönelik bilgilendirilmeleri ve postpartum süreçte desteklenmeleri önem taşımaktadır.","PeriodicalId":137988,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131135319","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Diyabetik ayak ülseri riskinin değerlendirilmesinde kullanılan teknolojiler","authors":"Merve Günbaş, Dilek BÜYÜKKAYA BESEN, Merve Dervişoğlu","doi":"10.26559/mersinsbd.1178300","DOIUrl":"https://doi.org/10.26559/mersinsbd.1178300","url":null,"abstract":"Diyabetik ayak ülserleri diyabetin en ciddi komplikasyonlarından biridir. Diyabetik ayak ülseri gelişen kişilerin yaklaşık yarısında ilk bir yıl içinde tekrar ülser geliştiği bildirilmiştir. Diyabetik ayak ülserlerini önlemek, erken fark etmek ve iyileşme sürecini hızlandırmak için çeşitli sağlık teknolojileri geliştirilmiştir. Bu derlemede geliştirilmiş teknolojik sistemlerin diyabetik ayak ülserleri üzerine etkisi anlatılmıştır. Monofilamantlar ile yapılan nöropati testleri ile erken dönemde duyu kaybı tespit edilebilmektedir. Geliştirilen Lazer Doppler Flowmetre sistemiyle erken dönemde periferik arter hastalığı belirlenebilmektedir. Ayak sıcaklığında meydana gelen artışları algılayan sensör aracılığıyla meydana gelebilecek enfeksiyonlar erken dönemde fark edilebilmektedir. Plantar tabanlıklar ayaktaki ani basınç değişimlerini algılayarak eşleştirilen akıllı cihazlara uyarı gönderimi sağlamaktadır. Tele-sağlık uygulamalarıyla uzaktan glukoz takibi, ayak bakımı eğitimi, ayak kontrollerinin yapılması sağlamakta ve hastalar yakın takip edilmektedir. Tele-sağlık uygulamaları hastalar açısından uygun maliyetli ve konforlu bir yöntem olduğu bildirilmiştir. Bu geliştirilen teknolojiler sağlık bakım profesyonellerinin bakım ve tedavi sürecine büyük destek sağlayacaktır. Ayrıca geliştirilen bu sistemler ile hastaların erken tanı alması sağlanarak prognozun kötüleşmesinin önüne geçilmiş olacaktır.","PeriodicalId":137988,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132646534","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü (HIV) ile enfekte çocuklarda beslenme","authors":"Fatma Öznur Afacan, Beyza Eliuz Tipici, Birsen Demirel","doi":"10.26559/mersinsbd.1169326","DOIUrl":"https://doi.org/10.26559/mersinsbd.1169326","url":null,"abstract":"Edinsel immün yetmezlik sendromu, insan immün yetmezlik virüsünün neden olduğu bağışıklık sistemini zayıflatan bir enfeksiyon hastalığıdır. Günümüzde insan immün yetmezlik virüsü ve edinsel immün yetmezlik sendromu çocuklar için önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Birleşmiş Milletler İnsan immün yetmezlik virüsü / Edinsel immün yetmezlik sendromu Ortak Programı 2020 yılı raporlarına göre, insan immün yetmezlik virüsü ile yaşayan çocukların yaklaşık yarısı antiretroviral tedavi alabilmekte ve pediatrik insan immün yetmezlik virüsü enfeksiyonunun tedavisi, kaynakları kısıtlı olan ülkelerde zorlu olmaya devam etmektedir. İnsan immün yetmezlik virüsü ile yaşayan çocuklarda anormal vücut yağ dağılımı, insülin direnci, kemik yoğunluğunda azalma ve lipodistrofi sendromu gibi komplikasyonlar görülebilmektedir. Malnütrisyon ise, hastalığın progresif ilerlemesinde hızlandırıcı bir etkendir ve erken ölüm riskinin artmasına, yaşam kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, insan immün yetmezlik virüsü ile yaşayan çocuklarda beslenme değerlendirmesi ve desteğinin önemli olduğunu bildirmektedir. Bununla beraber Beslenme ve Diyetetik Akademisi, tıbbi beslenme tedavisinin bu popülasyon için rutin bakıma entegrasyonunu desteklemekte ve insan immün yetmezlik virüsü ile yaşayan çocukları hedef alan bireyselleştirilmiş tıbbi beslenme tedavisini önermektedir. Bu derlemede insan immün yetmezlik virüsü ve edinsel immün yetmezlik sendromu ile yaşayan çocuklarda beslenme ile ilişkili klinik sorunlar, antiretroviral tedavinin yan etkileri ve tıbbi beslenme tedavisi hakkında güncel yaklaşımlar incelenmiştir.","PeriodicalId":137988,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"26 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126739915","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Evaluation of Hepatitis C virus genotype and viral loads in patients with chronic Hepatitis C infection: A five-year, single-center retrospective study","authors":"Tuğçe Şimşek Bozok, A. Çeli̇k","doi":"10.26559/mersinsbd.1185230","DOIUrl":"https://doi.org/10.26559/mersinsbd.1185230","url":null,"abstract":"Amaç: Hepatit C virüsü nedenli kronik hepatitlerin prognozunda ve tedavisinde HCV genotipleri farklılık göstermektedir. Bu çalışmada; Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nde, kronik HCV enfeksiyonu tanısı ile takip edilen hastaların HCV genotip ve HCV-RNA değerlerinin değerlendirilmesi amaçlandı. Yöntem: Şubat 2017- Şubat 2022 tarihleri arasında Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nde kronik HCV enfeksiyonu tanısı ile takip edilen erişkin 202 hastanın yaş, cinsiyet, HCV-RNA ve genotip verileri hasta dosyaları ve hastane bilgi sistemi aracılığıyla retrospektif olarak değerlendirildi. HCV-RNA değerleri Bosphore Ultra HCV Quantification Detection Kiti ile HCV genotipleri Bosphore HCV Genotyping Kit v3 ile tespit edildi. Bulgular: Beş yıllık dönemde kronik HCV enfeksiyonu tanısı ile takip edilen erişkin 202 hastanın 60’ı (%29.7) kadın, 142’si (%70.3) erkekti. Yaş ortalaması 44.6±18.3 yıldı. Hastaların 65’inde (%32.1) genotip 1b, 53’ünde (%26.2) genotip 1a, 41’inde (%20.3) genotip 3, 24’ünde (%11.9) genotip 4, 11’inde (%5.4) genotip 2, 2’sinde (%1) genotip 5, 2’sinde (%1) genotip 3-4, 2’sinde (%1) genotip 1b-4, 1’inde (%0.5) genotip 2-3, 1’inde (%0.5) genotip 3-4 birlikteliği tespit edildi. 25 (%12.4) yabancı uyruklu hastada genotip 4 anlamlı derecede daha fazla tespit edildi (p<0.001). Ortanca HCV-RNA değeri 167.650 IU/ml (aralık: 105-19.526.197 IU/ml)’ydi. Genotipler arasında HCV-RNA düzeyleri açısından anlamlı bir ilişki saptanmadı. Kadınlarda genotip 1b anlamlı olarak daha fazla saptandı (p<0.05). Genotip 1’i olan hastaların yaş ortalaması diğer genotiplere göre daha yüksekti (48.5 yıl/39.4 yıl, p=0.003). Sonuç: Bölgemizde yabancı uyruklu hasta popülasyonunun son yıllarda artması nedeniyle, bölgemizde daha az görülen genotipler ve mikst tip HCV enfeksiyonlarında artış olması dikkat çekmektedir. HCV genotiplerinin belirlenmesinin, kronik HCV enfeksiyonlarının seyrinde ve tedavisinde yol göstermesi ayrıca bölgedeki HCV epidemiyolojisindeki değişiklikleri göstermesi açısından önemli olduğu düşünülmektedir.","PeriodicalId":137988,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116667692","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The effect of workplace incivility on the organizational happiness of midwives","authors":"Meltem Aydın Beşen, M. Yurdakul","doi":"10.26559/mersinsbd.1174612","DOIUrl":"https://doi.org/10.26559/mersinsbd.1174612","url":null,"abstract":"Amaç: Ebeler, artan iş yükünün yanı sıra mevcut işyeri kültüründen de önemli ölçüde etkilenmektedir. Sağlık işletmelerinde kabalık ve işyerinde şiddetin bir sonucu olarak duygusal iyilik halinin azalması ebelik bakımının kalitesini olumsuz etkileyebilmektedir. Bu araştırmada ebelerin işyerinde algıladıkları nezaketsizlik düzeyi, örgütsel mutluluk düzeyi ve aralarındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma Türkiye genelinde ebe unvanı ile resmi kurumlarda çalışan ve Wep 2 teknolojilerini (WhatsApp, Twitter, Facebook, Instagram) veri toplama formunu dolduracak düzeyde kullanabilen 271 ebe ile yürütülmüştür. Araştırmanın verileri “Tanıtıcı Özellikler Formu” “İşyeri Nezaketsizliği Ölçeği (İNÖ)” ve “Örgütsel Mutluluk Ölçeği (ÖMÖ)” ile toplanmıştır. Tanıtıcı özelliklerin ölçek puanları bakımından farklılıkları için Student t testi ve One Way ANOVA testi kullanılmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemek için Basit Regresyon Analizi yapılmıştır. Bulgular: Araştırmada ebelerin ÖMÖ puan ortalaması 2.86±0.796 ve İNÖ puan ortalaması 2.14±0.918 olarak bulunmuştur. Ebelerin İNÖ puan ortalaması ile ÖMÖ puan ortalaması arasında negatif yönlü, doğrusal bir ilişki tespit edilmiştir (R: -0.494, p<0.001). Sonuç: Bulgularımız ebelerin çalışma ortamında nezaketsizliğe maruz kaldıklarını ve bu durumun örgütsel mutluluğunu olumsuz etkilediğini göstermektedir. Yöneticilerin işyeri nezaketsizliğinin farkında olarak önlem almaları, işyerinde sağlıklı iletişim yollarının geliştirilmesi önerilmektedir.","PeriodicalId":137988,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"5 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123670952","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Niğde ilinde üçüncü basamak bir hastaneden izole edilen bakterilerin tür dağılımı ve antibiyotik duyarlılıkları: üç yıllık değerlendirme","authors":"Taylan Bozok, A. Öztürk","doi":"10.26559/mersinsbd.1174351","DOIUrl":"https://doi.org/10.26559/mersinsbd.1174351","url":null,"abstract":"Amaç: Artan bakteriyel enfeksiyonlar ve antimikrobiyal direnç (AMD) halk sağlığını tehdit etmektedir. Bu sorunun yönetiminde sürveyans çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, çeşitli örneklerden izole edilen bakterilerin tür dağılımı ve antibiyotik duyarlılıklarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Mart 2018- Mart 2021 tarihleri arasında … Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı’na gönderilen klinik örneklerinden izole edilen bakterilerin tanımlama ve antibiyotik duyarlılık test (ADT) sonuçları retrospektif olarak incelendi. Bakteriyolojik tanımlama ve ADT’ler için Vitek 2 otomatik cihazı kullanıldı. İzolatların antibiyotik duyarlılıkları EUCAST standartlarına göre değerlendirildi. Bulgular: Belirtilen tarih aralığında farklı klinik örneklerden toplam 6392 bakteriyel patojen izole edildi ve 6039 (%94.5) bakteri izolatına ADT yapıldı. Üreme tespit edilen örnek türleri arasında en sık idrar örneği (n=2982; %47.1) olmak üzere sırasıyla kan (n=1492; %23.6), trakeal aspirat (n=871; %13.8), yara (n=476; %7.5), balgam (n=154; %2.4) ve diğer klinik örnekler bunu takip etti. En sık tespit edilen bakteri türünün Esherichia coli (%28.4) olduğu görüldü. Genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz (ESBL) pozitifliği E. coli için %22.6 ve Klebsiella spp. için %14.8 olarak bulundu. Staphylococcus aureus türleri içinde metisiline dirençli S. aureus (MRSA) oranı %45.6 olarak bulundu. Sonuç: Enfeksiyon hastalıkları ile mücadelede bölgesel bakteriyel etken ve antimikrobiyal direnç profilinin iyi bilinmesi ve sürveyans sistemlerinin doğru işletilmesi gerekmektedir. E. coli ve Klebsiella spp. türlerindeki artışa karşı önlem olarak ampirik tedavilerin yeniden gözden geçirilmesi yararlı olacaktır. Yüksek MRSA ve ESBL oranları bölgemizi tehdit edici bir unsur olmaya devam etmektedir.","PeriodicalId":137988,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"78 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123408573","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Harun Gür, Yusuf Vayisoğlu, Cengiz Özcan, Onur Ismi, Kemal Bal, Rabia Bozdoğan Arpacı, Murat Ünal, Kemal Görür
{"title":"Fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisinde rutin histopatolojik inceleme gerekli midir?","authors":"Harun Gür, Yusuf Vayisoğlu, Cengiz Özcan, Onur Ismi, Kemal Bal, Rabia Bozdoğan Arpacı, Murat Ünal, Kemal Görür","doi":"10.26559/mersinsbd.1205455","DOIUrl":"https://doi.org/10.26559/mersinsbd.1205455","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmadaki amacımız fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi yapılırken elde edilen doku örneklerinin rutin histopatolojik incelemelerinin gereksinimi tartışmaktır. Yöntem: Bu çalışma için 2019 ve 2022 yılları arasında Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı’nda fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi uygulanan 248 hastanın dosya verileri geriye dönük olarak incelendi. Bulgular: Histopatolojik inceleme sonuçları değerlendirildiğinde 183 (%90.6) hastada benign, 10 (%4.9) hastada malignite potansiyeli olan ve 9 (%4.5) hastada malign hastalıklar tespit edildi. Sonuç: Bilateral paranazal sinüslerde polipleri olan ve alerji ilişkili hastalıkları olan hastalarda rutin histopatolojik inceleme gerekli olmayabilir.","PeriodicalId":137988,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"172 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126064917","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Hemşirelerin aşı karşıtlığı düzeylerinin belirlenmesi","authors":"Hüseyin Güneş, Vahide Semerci̇, Zila Özlem Kirbaş","doi":"10.26559/mersinsbd.1197190","DOIUrl":"https://doi.org/10.26559/mersinsbd.1197190","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma hemşirelerin aşı karşıtlığı düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yapıldı. Yöntem: Çalışma 15 Eylül-30 Eylül 2022 tarihleri arasında bir eğitim araştırma hastanesinde tanımlayıcı olarak yapıldı. Örneklem seçimine gidilmeyip çalışmaya katılmayı kabul eden, çalışma tarihlerinde izinli ve raporlu olmayan 282 hemşireye ulaşıldı. Veriler Kişisel Bilgi Formu ve Aşı Karşıtlığı Ölçeği kullanılarak hemşireler ile yüz yüze görüşülerek toplandı. Bu çalışmada bilimsel ve evrensel ilkelere uyuldu ve gerekli izinler alındı. Veriler IBM SPSS v25 paket programda analiz edildi. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edildi. Veriler normal dağıldığından hemşirelerin tanıtıcı özellikleri ile ölçek puanlarının karşılaştırmasında Independent Sample T testi ve One-Way ANOVA testi kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya katılan hemşirelerin yaş ortalaması 39.60±7.43 (min=20, max=59)’tür. Hemşirelerin %90.8’i kadın olup, %83.3’ü evli, %72.0’si lisans mezunu ve %62.1’i servis hemşiresi olarak çalışmaktadır. Hemşirelerin Aşı Karşıtlığı Ölçeği toplam puanı 46.82±12.43’tür (min=21, max=90). Aşı Karşıtlığı Ölçeği toplam puanı ile hemşirelerin aşı tereddütü yaşamaları, çocuk sahibi olma durumları ve aşı hakkında bilgi durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0.05). Sonuç: Çalışmamızda hemşirelerin aşı karşıtlığı orta düzeydedir. Aşı tereddütü yaşayan ve akrabasından/arkadaşından aşı hakkında bilgi edinen hemşirelerin Aşı Karşıtlığı Ölçeği toplam puanı daha yüksek, çocuk sahibi olan hemşirelerin Aşı Karşıtlığı Ölçeği toplam puanı daha düşüktür.","PeriodicalId":137988,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130031036","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Evaluation of parental knowledge level about complications related to mouth, teeth and jaw area in sickle cell patients","authors":"Feryal Karahan, Melis Yilmaz","doi":"10.26559/mersinsbd.1188782","DOIUrl":"https://doi.org/10.26559/mersinsbd.1188782","url":null,"abstract":"Amaç: Orak hücre hastalığı (OHH), hastaların yaşam kalitelerini hayatlarının erken dönemlerinden itibaren etkileyen multisistemik bir hastalıktır. Çalışmamızın amacı; OHH hastalarımızın primer bakım veren ebeveyninin (anne) OHH’a bağlı ağız, diş ve çene bölgesinde gelişen komplikasyonlar ile ilgili bilgi düzeyini değerlendirmektir. Yöntem: Çalışmaya çocuk ve genç erişkinlerden oluşan 50 OHH tanılı hasta ile primer bakım veren ebeveynleri dahil edildi. Ebeveynlere anket uygulanarak OHH’da ağız, diş sağlığı konusundaki bilgi düzeyleri ve çocuklarının ağız, diş, çene bölgesinde deneyimlediği klinik belirtiler sorgulandı. Bulgular: Ebeveynin bilgi düzeyi değerlendirildiğinde; 28’i (%56) OHH’nın ağız, diş, çene sağlığına etkisi olduğunu belirtti. Günde bir kez diş fırçalayan hastalarda hiç fırçalamayanlara göre damar tıkayıcı kriz (DTK) sıklığının daha nadir (%5’e karşı %58), günde ≥2 diş fırçalayanların ise hiç fırçalamayanlara göre transfüzyon sıklığının daha az (%6’ya karşı %32) olduğu saptandı. Sonuç: Çalışmamız; ebeveynlerin %44’ünün OHH’nın ağız, diş ve çene bölgesindeki komplikasyonları bilmediğini gösterdi. Ayrıca diş fırçalamanın DTK ve kan transfüzyon sıklığına etkisi olabileceğini saptadık. Ağız, diş hijyeninin önemi ile OHH’nın bu bölgedeki komplikasyonları konusunda hastaların ve ebeveynlerin farkındalığı artırılmalıdır.","PeriodicalId":137988,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123652886","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}