{"title":"Exploration of the Nursing Graduate Thesis Regarding the Care of Common Chronic Diseases in Geriatric Individuals","authors":"Fatma Akbulak, Gülçin Çi̇men","doi":"10.55517/mrr.1237783","DOIUrl":"https://doi.org/10.55517/mrr.1237783","url":null,"abstract":"Amaç:Bu çalışma, geriatri yaş grubunda olan bireylerde yaygın görülen kronik hastalıkları inceleyen, hemşirelik alanında yapılmış lisansüstü tezlerin incelenmesi amacıyla planlanmıştır. Yöntem:Çalışmamız retrospektif ve tanımlayıcı tiptedir. Çalışmanın verileri Eylül-Aralık 2022 tarihlerinde “Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi (YÖK)” veri tabanında “geriatri”, “yaşlı” ve “hemşirelik” anahtar kelimeleri kullanılarak toplanmıştır. Çalışmanın örneklemini araştırmacılar tarafından belirlenen dahil etme ve dışlanma kriterleri sonucun da 2012-2022 yılları arasında çevrimiçi tam metnine ulaşılabilen, kronik hastalıkları olan 65 yaş ve üstü geriatrik bireylerle çalışılan, hemşirelik anabilim dallarında yapılmış 27 lisansüstü tez (21 yüksek lisans, 6 doktora) çalışması oluşturmuştur. Araştırmada elde edilen veriler Microsoft Office Word 2007 programında tablo oluşturularak sayılar ile değerlendirilmiştir. Bu çalışmaya dâhil edilen tüm araştırmaların etik kurul onayının alınmış olmasına özen gösterilmiştir. Bulgular:Hemşirelik anabilim dallarında geriatrik yaş grubu/ yaşlı bireylerle lisansüstü tezlerin sayılarının son 10 yılda (2012-2022) artış eğiliminde olduğu görülmüştür. Lisansüstü tezlerin %77,8’inin (n=21) yüksek lisans, %22,2’Sinin (n=6) doktora tezi olduğu belirlenmiştir. Çalışmalar çoğunlukla Hemşirelik (%44,4) ve İç Hastalıkları Hemşireliği (%40,7) anabilim dalların da yapılmıştır. %37 ile Diyabet ’in en çok çalışılan kronik hastalık olduğu görülmüştür. Çalışmaların yapılma amaçlarına bakıldığında %44,4 hasta deneyimlerini belirlemek, %18,5 eğitim etkinliğini değerlendirmek, %14,8 tutum ve davranışın etkisini incelemek olduğu belirlenmiştir. Sonuç:Yapılan lisansüstü tez çalışmalardan yüksek lisans tezleri çoğunlukla mevcut duruma yönelik tanımlayıcı, doktora tezlerinin müdahale içeren deneysel çalışmalar olduğu ve hasta deneyimlerini belirlemeye yönelik uygulamalar içerdiği belirlenmiştir. Ülkemiz de geriatrik yaş grubundaki nüfusun arttığı ve kronik hastalıkların da buna paralel olarak artış gösterdiği bir demografik toplum yapısı oluşmaktadır. Bu nedenle geriatri hemşireliği alanında daha fazla çalışma yapılması geriatrik yaş grubuna özgü bakım uygulamalarının geliştirilmesi önerilmektedir.","PeriodicalId":131556,"journal":{"name":"Medical Research Reports","volume":"77 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139355587","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Serkan Yildiz, Erhan Şi̇mşek, M. Özdemi̇r, Hasan Durmuş, A. Benli̇
{"title":"Bir ilimizdeki 55 Yaş Altı COVID-19’a bağlı ölümlerinin incelenmesi","authors":"Serkan Yildiz, Erhan Şi̇mşek, M. Özdemi̇r, Hasan Durmuş, A. Benli̇","doi":"10.55517/mrr.1220166","DOIUrl":"https://doi.org/10.55517/mrr.1220166","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmamızda 55 yaş altında COVID-19 sebebiyle ölen kişileri yaş, cinsiyet, aşılanma durumuna göre değerlendirmeyi amaçladık. Yöntem: Sağlık Bakanlığı’nın uygulamaları olan Halk Sağlığı Yönetim Sistemi (HSYS), Aşı Takip Sistemi (ATS) ve E-NABIZ uygulamalarından 55 yaş altı vefat eden kişilerin bilgileri derlenmiştir. SPSS-21 programı kullanılarak hesaplamalar yapılmıştır. Ki kare testi ve frekanslar hesaplanmıştır. Bulgular: Çalışmada ölümlerin en çok 40-49 ve 50-55 yaş aralığında olduğu (%76), ölümlerin %87,8’ini aşı olmayanlarda görüldüğü, ölümlerin kronik hastalığı olanlarda daha fazla görüldüğü (%75,9), kronik hastalığı olan aşılılarda ölümlerin daha az görüldüğü bulunmuştur. Sonuç: Aşılanmanın son derece önemli ve koruyucu olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu sebeple COVID-19’a bağlı ölümlerin azaltılması için aşılanma oranlarının hızla artırılması gerekmektedir. Özellikle kronik hastalığı olan ileri yaştaki bireylerde bu çok daha önemlidir.","PeriodicalId":131556,"journal":{"name":"Medical Research Reports","volume":"3 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132709336","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mustafa Cemil Kilinç, Baran Can Alpergin, Bekir Tunç
{"title":"Lomber Enstrümantasyon Cerrahisinde Yara Yeri Enfeksiyonu ile İlişkili Faktörlerin Değerlendirilmesi","authors":"Mustafa Cemil Kilinç, Baran Can Alpergin, Bekir Tunç","doi":"10.55517/mrr.1293408","DOIUrl":"https://doi.org/10.55517/mrr.1293408","url":null,"abstract":"Aim: Many factors are related to wound healing after lumbar instrumentation surgery. These include cerebrospinal fluid fistula, duration of surgery, amount of bleeding, diabetes, obesity, being a smoker, low haemoglobin levels, steroid administration, and accompanying malignancy. This study aims to investigate the effect of surgery duration and the need for erythrocyte suspension transfusion on wound healing, regardless of the patient's risk factors. Methods: 490 patients who underwent lumbar instrumentation surgery at four levels or below by a single surgeon between 2020 and 2022 were included in the study. 362 of 492 patients were female, and 128 were male. The relationship between the average surgical duration, erythrocyte suspension requirement parameters, and surgical wound infection rates was investigated. Results: Surgical wound infection was observed in 14 patients (2.8%). Of these 14 patients, 12 had a history of erythrocyte suspension transfusion. The average surgical duration for the 14 patients with surgical wound infection was 120 minutes, while 90 minutes for the group without surgical wound infection. There is a correlation between erythrocyte suspension transfusion and surgical wound infection, with a higher infection rate observed in patients with an erythrocyte transfusion history (p","PeriodicalId":131556,"journal":{"name":"Medical Research Reports","volume":"26 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117242752","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Relationship Between Dyspnea and Sleep Quality in Lung Cancer Patients","authors":"Ferhan Doğan, T. Menekli","doi":"10.55517/mrr.1167792","DOIUrl":"https://doi.org/10.55517/mrr.1167792","url":null,"abstract":"Aim: The purpose of this study was to investigate the relationship between dyspnea and sleep quality in lung cancer patients. Methods: This descriptive correlational study was carried out between October 2020 and May 2021. The population of the study consisted of all patients who were diagnosed with lung cancer and receiving treatment as inpatients in the Medical Oncology inpatient clinics and outpatient Chemotherapy Unit at İnönü University Turgut Özal Medical Center. The sample included patients who met the inclusion criteria and agreed to participate in the study. The study was completed with 115 patients. The data were collected using a Personal Information Form, the Cancer Dyspnea Scale, and the Pittsburgh Sleep Quality Index. ANOVA, independent samples t-test, Mann-Whitney U test, Kruskal-Wallis Test, Spearman and Pearson correlation coefficients, and linear regression analysis were used to evaluate the data. Results: The mean age of the patients was 60.94±10.62, the mean Cancer Dyspnea Scale score was 27.43±11.71, and the mean total Pittsburgh Sleep Quality Index score was 14.60±3.06. There was a positive correlation between dyspnea scores and sleep quality (p<0.05), while the regression analysis results showed that the total Cancer Dyspnea Scale scores had a statistically significant positive effect on Pittsburgh Sleep Quality Index scores (p<0.05). Conclusion: There is a negative relationship between dyspnea and sleep quality. As the dyspnea level of patients increases, their sleep quality decreases. It is recommended to plan interventions to reduce dyspnea in patients with sleep disorders.","PeriodicalId":131556,"journal":{"name":"Medical Research Reports","volume":"206 ","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"120940909","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"2000-2022 YILLARI ARASINDA HEMŞİRELİK ALANINDA KAN VE KAN ÜRÜNLERİ TRANSFÜZYONU KONULU YÜKSEK LİSANS TEZLERİNİN RETROSPEKTİF İNCELENMESİ","authors":"Ferdağ Bölükbaş, A. Koç","doi":"10.55517/mrr.1175905","DOIUrl":"https://doi.org/10.55517/mrr.1175905","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma ülkemizde 2000 ve 2022 yılları arasında kan ve kan ürünleri ile ilgili yapılmış olan yüksek lisans tezlerinin incelenmesidir. \u0000Yöntem: Retrospektif tanımlayıcı tipteki bu çalışmada, kan ve kan ürünleri ile ilgili yapılan çalışmaları belirlemek amacı ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Ulusal Tez Merkezi veri tabanı “kan ve kan ürünleri transfüzyonu”, “kan transfüzyonu”, “güvenli kan” ve “hemovijilans” anahtar kelimeleri yazılarak seçim kısmında yüksek lisans tezleri seçilerek tarama yapılmıştır. Yapılan tarama sonucunda 19 yüksek lisans tezi içerisinden dahil etme kriterlerini karşılamayan 3 tez çalışma dışında bırakılmış olup 16 tane tez araştırmaya dahil edilerek verileri analiz edilmiştir.\u0000Bulgular: Yapılan inceleme sonucunda 16 yüksek lisans tezi değerlendirmeye alınmıştır. Tezlerin % 68,5’inin (n= 11) son 5 yılda yapıldığı, çalışma desenlerine göre incelendiğinde %68.75’inin (n=11) tanımlayıcı çalışma desenine sahip olduğu, örneklem grubu incelendiğinde %75’inin (n=12) hemşirelerin oluşturduğu, veri toplama formları incelendiğinde %87,5’inin (n=14) veri toplama formlarının araştırmacı tarafından hazırlandığı ve tezlerin yapılma amacı incelendiğinde %43.75’inin (n=7) kan transfüzyonlarına dair hemşirelerin bilgi düzeylerini belirlenmesi ve % 25’inin (n=4) kan transfüzyona dair bilgi düzeyi ve eğitimin etkisinin belirlenmek için yapıldığı belirlenmiştir. Tezlerin danışman öğretim üyelerinin %37,5’i (n=6) profesör olduğu, %27,50’sinin (n=6) hemşirelik anabilim dalında ve %18,75’i (n=3) İstanbul ve Gaziantep illerinde yapıldığı görülmüştür.\u0000Sonuç: Son yıllarda yapılmış olan tezlerde kan transfüzyonu, kan transfüzyonu güvenliği ve hemşirelerin kan transfüzyonu bilgi düzeyleri ile ilgili çok fazla çalışma yapıldığı görülmüştür. İncelenen tezlerde tanımlayıcı çalışmaların fazla olmasından dolayı randomize kontrollü çalışmalar yapılması önerilir.","PeriodicalId":131556,"journal":{"name":"Medical Research Reports","volume":"11 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129549463","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Breast Cancer Worry and Risk Factors in Women and Their Approaches to Early Diagnosis Methods of Cancer","authors":"Eda Altu, R. Çıtıl, Ismail Okan","doi":"10.55517/mrr.1191099","DOIUrl":"https://doi.org/10.55517/mrr.1191099","url":null,"abstract":"Amaç: Meme kanseri tüm kadınlar için tehdit oluşturan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Birçok kadın meme kanserine yakalanma endişesi yaşamaktadır. Kadınların yaşadıkları bu endişe meme kanserine karşı risk algılarını ve erken tanı yöntemlerine bakış açılarını da etkilemektedir. Bu çalışmada aile sağlığı merkezlerine başvuran kadınlarda meme kanseri endişe sıklığı, meme kanseri risk faktörlerinin saptanması ve bu kadınların meme kanserine yönelik yürütülen erken tanı yöntemlerine yaklaşımlarının değerlendirilmesi amaçlandı. \u0000Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki bu çalışmada, veriler Tokat il merkezi ve ilçelerinde belirlenen aile sağlığı merkezlerine kayıtlı 20 yaş ve üzerindeki 570 yetişkin kadınla yüz yüze görüşme yöntemiyle anket formu, Meme Kanseri Risk Değerlendirme Formu ve Meme Kanseri Endişe Skalası uygulanarak toplandı. İstatistiksel analizde Ki-kare testi kullanıldı. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p","PeriodicalId":131556,"journal":{"name":"Medical Research Reports","volume":"104 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122547298","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
H. Çevik, Emrah Emiral, Gülsüm ÖZTÜRK EMİRAL, Y. E. Bulut, A. Aksungur
{"title":"Investigation of Health Care Workers’ Thoughts on Parenting During the COVID-19 Pandemic","authors":"H. Çevik, Emrah Emiral, Gülsüm ÖZTÜRK EMİRAL, Y. E. Bulut, A. Aksungur","doi":"10.55517/mrr.1219080","DOIUrl":"https://doi.org/10.55517/mrr.1219080","url":null,"abstract":"Introduction: The COVID-19 pandemic has caused healthcare workers (HCWs) to face many stressors and stayed away from their families due to increased workload. This study aims to determine the thoughts of HCWs who have children about parenting during the pandemic. \u0000Material and Methods: This cross-sectional study was conducted on HCWs working in Ankara Provincial Health Directorate between January-April 2022. Socio-demographic characteristics, working routines and the propositions of HCWs thoughts on parenting were questioned. \u0000Results: 272 HCWs participated in the study. 68.4% were female, 78.7% were university graduates. 41.5% of the HCWs and the children of 36% had COVID-19 infection. Of the participants whose children were isolated due to COVID-19, 43.9% had to go to the workplace while their child was sick. Only 23.9% of the participants thought they could take care of their children adequately, while 69.9% thought their family life was adversely affected. 73.5% of the participants were worried about jeopardizing their child's physical health, 62.5% about their child's mental health, and 75% putting their child's needs in the background during the pandemic due to their work. \u0000Conclusion: Parents who are HCWs feel inadequate about parenting and cannot take care of their children as they would like due to their workload. The mental health of HCWs who are worried about endangering their children's physical and mental health and who think their family life is negatively affected may also be adversely affected. It is critical to improve the working conditions of HCWs, support them psychosocially and provide parental support, considering possible new outbreaks.","PeriodicalId":131556,"journal":{"name":"Medical Research Reports","volume":"6 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124332718","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Demet Timur, Ö. Parkan, H. Kılıç, Altay Atalay, Fatma Filiz Teki̇nşen, A. Koç
{"title":"Mycobacterium tuberculosis Tanısında İki Farklı Gerçek Zamanlı PCR Yönteminin Değerlendirilmesi","authors":"Demet Timur, Ö. Parkan, H. Kılıç, Altay Atalay, Fatma Filiz Teki̇nşen, A. Koç","doi":"10.55517/mrr.1215658","DOIUrl":"https://doi.org/10.55517/mrr.1215658","url":null,"abstract":"Mycobacterium tuberculosis tanısında Ehrlich-Ziehl Neelsen (EZN) gibi aside dirençli boyama yöntemleri hızlı ve uygulaması kolay yöntemler olmasına rağmen kesin sonuç vermemektedir. Kültür yöntemleri altın standart olarak kabul edilmesine rağmen zaman alıcı yöntemlerdir. Nükleik asit amplifikasyon testleri ise sonuç verme süreleri kısa olduğu için tüberkülozun hızlı tanısında çok sık olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada, tüberküloz şüpheli klinik örneklerde GeneXpert MTB/RIF yöntemi ve artus® MTB-PCR yönteminin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Mikobakteriyoloji Laboratuvarına Ocak-Aralık 2013 tarihleri arasında gönderilen 432 klinik örnek EZN yöntemiyle boyanmıştır. Örnekler homojenize ve dekontamine edildikten sonra, BACTEC MGIT 960 kültür şişeleri ile eş zamanlı olarak Löwenstein-Jensen besiyerlerine ekim yapılmıştır. Nükleik asit amplifikasyon testi olarak örneklerin 196’sında GeneXpert MTB/RIF yöntemi, 236’sında da artus® MTB-PCR yöntemi kullanılmıştır. Toplam 432 klinik örneğin 8’i (%1.9) EZN yöntemi ile, 20’si (%4.6) kültür yöntemleri ile pozitif olarak bulunmuştur. Kültür yönteminin altın standart kabul edildiği bu çalışmada, EZN boyama, artus® MTB-PCR ve GeneXpert MTB/RIF yöntemlerinin duyarlılığı sırasıyla %35, %42.9 ve %83.3; özgüllüğü sırasıyla %99.7 %99.1 ve %97.9 olarak saptanmıştır. Bu çalışmada GeneXpert MTB/RIF ile artus® MTB-PCR yöntemleri tüberküloz tanısında benzer özgüllüğe sahiptir. Fakat GeneXpert MTB/RIF yönteminin yüksek duyarlılığı ve hızlı sonuç vermesi dikkat çekmektedir. Bu iki yöntemin eş zamanlı olarak karşılaştırılmasının, herhangi bir analitik tutarsızlığı kontrol etmeyi mümkün kılacağını değerlendirmekteyiz.","PeriodicalId":131556,"journal":{"name":"Medical Research Reports","volume":"66 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123227466","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"EVALUATION OF HEALTHCARE PROFESSIONALS ON HAND HYGIENE","authors":"E. Gürbüz","doi":"10.55517/mrr.1215947","DOIUrl":"https://doi.org/10.55517/mrr.1215947","url":null,"abstract":"Bu çalışma, bir eğitim ve araştırma hastanesindeki sağlık çalışanlarının el hijyeni bilgi düzeylerinin belirlenmesi ve el hijyeni uyumunun değerlendirilmesi amacıyla yapıldı. Çalışmada, sağlık çalışanlarından demografik özelliklerle birlikte güncel literatür taranarak el hijyeni endikasyonları, uygulanma şekilleri, süresi, önemi ve eğitimi ile ilgili konuları içeren 20 sorudan oluşan bir anketin doldurulması istendi. Bu çalışmaya Sağlık Bilimleri Üniversitesi XXX Hastanesi’nde çalışan 220 erkek 180 kadın olmak üzere toplam 400 sağlık çalışanı dahil edildi. Altı yıllık süre içerisinde el hijyenine uyum oranının %74 olduğu saptandı. Meslek gruplarından el hijyenine en yüksek uyumun %80 oranında hemşirelerde, en düşük uyumun ise %55 oranında doktorlarda olduğu görüldü. El hijyenine en yüksek uyum, vücut sıvıları ile temas sonrasında olduğu gözlendi. El hijyeni uygulamasına, hemşireler ve diğer sağlık personelinde en düşük uyum hastayla temastan önce, doktorlarda ise hasta çevresi ile temastan sonra olduğu saptandı. Sağlık çalışanlarının el hijyeni konusunda bilgi ve uygulama eksiklikleri belirlenerek hedefe yönelik etkin eğitim programlarıyla el hijyenine uyumun artırılması sağlanmalıdır.","PeriodicalId":131556,"journal":{"name":"Medical Research Reports","volume":"2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114429248","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Parkinson Hastalığında Motor İmgeleme ve Eylem Gözleminin Yürüme, Denge ve Donma Fenomeni Üzerine Etkisi- Literatür Derlemesi","authors":"Burcu ERSÖZ HÜSEYİNSİNOĞLU, Tahir Demi̇r, Çisem Taşkin, Esmanur Kolbaşı","doi":"10.55517/mrr.1161753","DOIUrl":"https://doi.org/10.55517/mrr.1161753","url":null,"abstract":"Parkinson Hastalığı (PH) sonucu ortaya çıkan yürüme ve denge bozuklukları, motor donma atakları düşme riskini arttırarak fonksiyonel bağımsızlığın ve yaşam kalitesinin azalmasına neden olmaktadır. Motor İmgeleme (Mİ) ve Eylem Gözlemi (EG) stratejileri son yıllarda Parkinson Hastalarının fizyoterapi ve rehabilitasyon girişimleri içinde sıklıkla kullanılan yöntemlerdir. Bu derlemenin amacı; PH rehabilitasyonunda donma fenomeni, yürüme ve denge bozukluklarının azaltılması amacıyla kullanılan Motor İmgeleme (Mİ) ve Eylem Gözlemi (EG) stratejilerinin etkinliğini araştıran klinik araştırmaların sonuçlarını incelemekti. Bu amaçla 2000-2021 yılları arasında PH rehabilitasyonunda Mİ ve EG stratejilerine yer veren randomize kontrollü çalışmalar ele alındı. Literatür taraması Medline (PubMed), Physiotherapy Evidence Database (PEDro), Web of Science ve Cochrane veri tabanlarında gerçekleştirildi. Literatür taraması sonucu 9 çalışmanın (n=267) dahil edilme kriterlerini sağladığı tespit edildi. Bu çalışmaların 4 tanesinde Mİ stratejisi, 4 tanesinde EG stratejisi tek başına kullanılırken; 1 tanesinde ise her iki stratejinin beraber uygulandığı görüldü. Çalışmalarda uygulanan tedavilerin süresi 8 gün-12 hafta arasında idi. Sonuç olarak; Parkinson hastalarında EG ve Mİ stratejilerinin egzersiz uygulamalarına ek olarak kullanıldığında yürüyüş ve mobilite üzerinde olumlu etkisi olduğu gözlemlendi. Donma fenomeni ve denge performansını iyileştirmeyi amaçlayan çalışmaların sonuçları ise çelişkiliydi. Bu çalışmaların bir kısmında olumlu etkiler bildirilmiş olsa da kesin bir yargıya varmak için çalışmaların sayısı yetersizdi. Bu nedenle, Mİ ve EG stratejilerinin özellikle donma fenomeni ve denge performansı üzerine etkilerini araştıran daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.","PeriodicalId":131556,"journal":{"name":"Medical Research Reports","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122042873","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}