{"title":"Torakolomber Fraktür Nedeniyle Kliniğimizde Opere Edilen Hastaların Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi","authors":"Barışhan Erdoğan, Duygu Ceman","doi":"10.35440/hutfd.1263204","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1263204","url":null,"abstract":"Amaç: Travmatik vertebral kırıkların çoğu torakolomber bileşkede ,lomber omurgada , daha az sıklıkla orta torasik ve üst torasik omurgada meydana gelir. Bu çalışma ile akut travmatik torakolomber kırıklardan sonra vertebral stabilizasyon yapılan vakaların retrospektif multifaktöriyel değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Metot: 2020-2022 yılları arasında, akut travmatik torakolomber kırıklardan sonra vertebral stabilizasyon yapılan 60 hasta, postop retrospektif olarak ele alındı. Her hastanın klinik verileri, kırığın tipi ve yeri, nörolojik hasarın varlığı, cerrahi öncesi ve sonrası radyolojik ölçümleri, postop komplikasyonları, reoperasyon, AO Spine ve ASIA sınıflamala verileri değerlendirildi. Bulgular:Hastların yaş ortalaması 33,5+16,2 idi. Hastaların travma etiyolojisine bakıldığında, en sık olarak %68,3 ile düşme, ikinci sırada %13.3 ile AİTK ve intihar, %3.3 ile de ADTK gözlemlenmiştir. Lokalizasyona bakıldığında 20 hastada travma L1kırığı gözlendi. 28 hastada tip B kırığı görüldü. 53 hastada herhangi bir komplikasyon görülmezken 5 hastaya revizyon cerrahisi yapıldı. Preoperatif ASIA A olan hastanın postoperatif nörolojik muayenesinin değişmediği görüldü. SonuçTorakolonber kırıklar genelikle yüksek enerjili travmadan sonra meydana gelir. Sıklıkla torakolomber bileşkede görülür ve nörolojik defistlerle yol açar. Komplet defisit olan hastalarda nörolojik iyileşme sınırlı olmaktadır. Ancak inkomplet kırıklarda nörolojik düzelme gözlenebilmektedir. Hastaların ivedilikle tedavisine başlanmalı ve rutin hayatına dönmesi sağlanmalıdır.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"35 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129449891","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ezhar KORKMAZ ERSÖZ, M. Andaç, Yasemin Hacanli, M. Aydin, Reşat Di̇kme
{"title":"Kaplı ve Kaplı Olmayan Oksijenatörlerde Kardiopulmoner Sistemlerin Antioksidanlar Üzerine Etkileri","authors":"Ezhar KORKMAZ ERSÖZ, M. Andaç, Yasemin Hacanli, M. Aydin, Reşat Di̇kme","doi":"10.35440/hutfd.1277248","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1277248","url":null,"abstract":"Amaç: Kardiyopulmoner Bypass'ta (KPB) kaplı ve kaplı olmayan sistemlerin antioksidanlar üzerindeki etkilerine ve elde ettiğimiz bilgiler doğrultusunda klinik uygulamalarda olası cerrahi yöntemlere katkı sağlamayı amaçlıyoruz.\u0000Yöntem: Açık kalp cerrahisi ameliyatına dahil edilen 15 kaplı ve 15 kaplı olmayan oksijenatörden toplam 30 hastadan anestezi, pompa girişi, kros klemp başlangıcı, kros klemp sonu, pompa sonu olmak üzere 5 farklı zamanda alınan kan çalışmaya dahil edildi.\u0000Bulgular: Demografik verilere göre çalışmaya dahil edilen kaplı oksijenatörler (grup I) ve kaplı olmayan oksijenatörler (grup II) olarak; 63.3'ü kadın, 36.7'si erkek olmak üzere 30 hastaya işlem uygulandı. Hasta gruplarının klemp süresi, toplam antioksidan kapasite1 ve 3 (TAOK1, TAOK 3), hemoglobin (Hgb), hematokrit (Hct) ve trombosit (Plt) değerleri cinsiyete göre gruplar arasında anlamlı farklılık göstermedi (p>0,05) ).\u0000Sonuç: Kardiyopulmoner Bypass (KPB) sırasında kaplı ve kaplı olmayan preoperatif, intraoperatif ve postoperatif dönemde Hgb, Hct ve Plt ve TAOK değerlerini etkilemediği sonucuna varıldı.\u0000\u0000Objective: We aim to contribute to the effects of coated and uncoated systems on antioxidants in Cardiopulmonary Bypass (CPB) and to possible surgical methods in clinical applications in line with the information we have obtained. \u0000Material And Method: Blood taken at 5 different times including anesthesia, pump entry, cross-clamp start, cross-clamp end, pump end from a total of 30 patients from 15 coated and 15 non-coated oxygenators included in open heart surgery surgery were included in the study.\u0000Result:As coated oxygenators (group I) and uncoated oxygenators (group II) included in the study according to demographic data; Thirty patients, 63.3 female and 36.7 male, underwent the procedure. Cross-clemp duration, total antioxidant capacity1 and 3 (TAOK1, TAOK 3), hemoglobin (Hgb), hematocrit (Hct) and platelet (Plt) values of the patient groups according to gender were not significantly different between the groups (p>0.05).\u0000Conclusion: It was concluded that coated and uncoated systems during Cardiopulmonary Bypass (CPB) did not affect Hgb, Hct, Plt and TAOK values in the preoperative, intraoperative and postoperative periods.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"160 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127389278","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Statinler Doz Bağımlı Olarak Depo-Bağımlı Ca2+ Girişini Baskılar","authors":"Yasin Gökçe","doi":"10.35440/hutfd.1209500","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1209500","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmada statinlerin hücre içi Ca2+ regülasyonunda önemli bir role sahip olan SOCE mekanizması üzerine olan etkilerinin incelenmesi amaçlandı. \u0000Materyal ve metod: SOCE ölçümleri RBL-1 hücre hatları kullanılarak gerçekleştirildi. Fura-2 ile yüklenen hücreler thapsigargin ile inkübe edilerek hücre içi Ca2+ depolarının boşalması sağlandı ve sonrasında Ca2+ eklenerek SOCE ölçümleri floresan mikroskop kullanılarak gerçekleştirildi. Test grubu için hücreler, Ca2+ görüntülemenin başlamasından önce 15 dakika süreyle istenen bileşik konsantrasyonuyla ön işleme tabi tutuldu. Ca2+ görüntüleme oran-metrik (Fura-2 tabanlı) Ca2+ görüntüleme tekniği kullanılarak gerçekleştirildi. \u0000Bulgular: Pitavastatin haricinden diğer tüm statinlerin SOCE üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ölçüde baskılayıcı rolü olduğu bulundu. Özellikle 3 µM konsantrasyonda mevastatin ve atorvastatinin diğer tüm statinlerden SOCE üzerinde daha etkin olduğu anlaşıldı. Yüksek konsantrasyonlarda ise metavastatinin %80 oranından fazla SOCE’yi baskıladığı bulundu. Mevastatin için IC50 değeri 4,76 µM olarak hesaplandı. \u0000Sonuç: Bu çalışmadan elde edilen bulgulara göre kardiyovasküler hastalıkların tedavisinde kolesterol düşürücü olarak kullanılan statinlerin sadece voltaj kapılı kanallar üzerinden değil ayrıca depo-bağımlı Ca2+ kanalları üzerinde etkin olduğu saptandı. Statinlerin SOCE üzerindeki bu etkileri, statinlerin Ca2+ regülasyonundaki rolünün anlaşılmasında ve yeni tedavi metotlarının geliştirilmesi açısından büyük faydalar sağlayabileceğine inanılmaktadır.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123446375","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bahadır Duman, Saime Shermatova, Hasan Büyükaslan, Ferit Doğan, Mehmet Zeki Yilmazteki̇n
{"title":"Ateşli Silah Yaralanmasına Bağlı Kafa Travması Geçiren Hastaların Radyolojik Değerlendirilmesi","authors":"Bahadır Duman, Saime Shermatova, Hasan Büyükaslan, Ferit Doğan, Mehmet Zeki Yilmazteki̇n","doi":"10.35440/hutfd.1200998","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1200998","url":null,"abstract":"Amaç: Suriye’de 2011 tarihinde başlayan iç savaş, çok sayıda insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmuştur. Kafa yaralanmaları savaşta ve savaş dışı zamanlarda cerrahi acillerin en önemlilerindendir. \u0000Materyal ve method: 2014-2015 yılları arasında Suriye savaşında kurşun ve şarapnel gibi ateşli silah yaralanmalarına bağlı kafa travması nedeniyle başvuran toplam 75 hasta (58 erkek 17 kadin) retrospektif olarak değerlendirildi. İncelemeye nörolojik ve radyolojik incelemeleri yapılmış hastalar dahil edildi. \u0000Bulgular: Penetran ateşli silahla yaralı kafa travması nedeniyle hastanemize başvuran 75 hastadan 20’si (%26.67) ölmüştür. Beyin parankimal kanaması olanların ölüm oranı olmayanlara göre anlamlı düzeylerde bulunmuştur (p<0.001). Beyin ödemi olan hastaların ölüm oranı olmayanlara göre anlamlı düzeylerde bulunmuştur (p=0.003). Ayrıca ventriküler kanama ve subaraknoid kanaması olan hastalarda da ölüm oranı olmayanlara göre anlamlıya yakın düzeylerde yüksek bulunmuştur (ventriküler kanama için p=0.081, subaraknoid kanama için p=0.056).\u0000Sonuç: İleriye yönelik olarak ateşli silahla yaralı kafa travmalı hastalarda ilk müdahalede, gereklilik halinde cerrahi acil girişime karar verilmesi aşamasında ve komplikasyonların yönetiminde gerekli verileri oluşturmaktır.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"950 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126994874","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Covid-19 Pandemi Sürecinde Çocuklarda El Egzama Sıklığının Araştırılması","authors":"Velat Çelik, Hüseyin Tanriverdi","doi":"10.35440/hutfd.1133179","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1133179","url":null,"abstract":"ÖZ\u0000Amaç: Coronavirüs Hastalığı-2019 salgınında bulaşmayı önleyici tedbirlerin başında el temizliği gelmektedir. Sık sabun kullanımı ve el yıkama cilt hasarına yol açarak el egzamasına yol açabilir. Çalışmamızın amacı, Coronavirüs Hastalığı-2019 salgını sırasında çocuklarda el egzaması sıklığını ve ilişkili faktörleri araştırmaktır.\u0000Materyal ve Metod: Çalışmamız, çevrimiçi anket kullanılarak yapılan kesitsel bir araştırmadır. Adıyaman ilinde ikamet eden çocukların ailelerine, kendilerinin dolduracakları çevrimiçi anket dağıtıldı. Anket, Coronavirüs Hastalığı-2019 pandemi öncesinde ve pandemi döneminde el egzaması ile ilişkili semptomlar ve risk faktörleri hakkında sorular içeriyordu. El egzaması ilişkili semptomları sorgulamak için şu bulguların varlığı sorgulandı: Kuruluk, kaşıntı, kızarıklık, pullanma/kabuklanma, ağrı/yanma, sulanma. Bu bulgulardan herhangi biri varsa el egzaması ile ilişkili semptomlar var olarak kabul edildi.\u0000Bulgular: Çalışmaya 133 çocuk ve annesi katıldı. Çocukların yaş ortancası 12 (çeyrekler arası aralık=5-14,5) yıldı ve %50,4’ü kız, %49,6’sı erkek idi. COVID-19 pandemisi sonrası el egzaması ile ilişkili semptomların sıklığı çocuklarda %14,4'den %29,7'ye, annelerde %32,3'ten 46,6'ya yükselmişti (sırasıyla p<0,001 ve p=0.007). Çocuklardaki risk faktörlerini belirlemek için el egzaması ile ilişkili semptomlar olan ve olmayan çocuklar karşılaştırıldı. El egzaması ilişkisi semptomları olan çocukların annelerinde el egzaması ile ilişkili semptomlar daha yüksek oranda vardı (p<0,001), anneleri herhangi bir işte daha yüksek oranda çalışıyorlardı (<0,001) ve çocuklar daha yüksek oranda el dezenfektanı kullanmışlardı (p=0,013). Tek değişkenli analizlerde istatiksel olarak anlamlı çıkan bu üç faktör, çok değişkenli lojistik regresyon testi ile karşılaştırıldığında, sadece annede el egzaması ile ilişkili semptomlar bulunması, çocuklarında el egzaması ile ilişkili semptomlar bulunması için bağımsız risk faktörü olarak bulundu (p<0,001; odds oranı=30,42; güven aralığı=5,41-170,99).\u0000Sonuç: Çalışmamızda, Coronavirüs Hastalığı-2019 salgını döneminde çocuklarda ve annelerinde el egzaması ile ilişkili semptomlar sıklıklarının arttığını bulduk. Çocuklarda el egzaması ile ilişkili semptomlar sıklığında artış için, annede el egzaması ile ilişkili semptomlar bulunması bağımsız risk faktörü olarak bulundu. Ebeveyn ve çocukların el egzaması konusunda birlikte eğitilmesi ve el egzaması gelişmesini önleyici stratejilerin geliştirilmesi önem arz etmektedir.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"270 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134210977","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Evaluation of Comorbidities, Laboratory Findings and Clinical Outcomes in Elderly Patients with COVID-19","authors":"G. Cakirca, Tuba Damar Çakırca","doi":"10.35440/hutfd.1186111","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1186111","url":null,"abstract":"Background: In this study, we aimed to analyze the underlying diseases, laboratory findings and clinical outcomes of elderly patients infected with COVID-19. We also investigated the value of laboratory parameters in the estimation of critical cases and mortality in elderly patients.\u0000Materials and Methods: The study included 314 elderly patients aged 60 years and older who were diagnosed with COVID-19.The patients were divided into two groups according to age, as young old patients (60-74 years) and old old patients (≥75 years). Participants' age, gender, underlying diseases, laboratory findings, disease severity and survival data were obtained from hospital records.\u0000Results: The most common comorbidities in elderly patients were hypertension (57.6%), diabetes mellitus (33.8%) and cardiovascular disease (28%). Old old patients had higher rates of critical type (63.4% vs 30.8%, P<0.001) and death (41.9% vs 21.3%, P<0.001) compared to young old patients. The leukocyte count, neutrophil count, urea, creatinine, C-reactive protein (CRP), procalcitonin, ferritin, troponin T, creatine kinase-MB, prothrombin time and D-dimer values were higher in the old old group compared to the young old group. In contrast, hemoglobin and albumin values were lower in the old old group. The areas under the curve (AUC) of albumin, CRP, procalcitonin, ferritin, troponin T and prothrombin time were greater than 0.80 to predict critically elderly COVID-19 patients. Ferritin had the highest AUC for predicting death (AUC: 0.819) followed by CRP (AUC: 0.805) and procalcitonin (AUC: 0.796).\u0000Conclusions: We found higher rates of critical type and death in old old patients compared to young old patients. In addition, ferritin, CRP, and procalcitonin were strong predictors of both disease severity and mortality in COVID-19-infected elderly subjects.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"15 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127881511","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Entelektüel Yetiyitimi Olan Çocuk ve Ergenlerin Sosyodemografik ve Klinik Özelliklerinin Değerlendirilmesi","authors":"","doi":"10.35440/hutfd.1194792","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1194792","url":null,"abstract":"Amaç: Entelektüel yetiyitimi gelişimsel süreçte ortaya çıkan, bireyin toplumsal, uygulamalı ve kavramsal alanlarda işlevselliğini bozan nörogelişimsel bir bozukluktur. EY tanısı olan çocuk ergenlerde yaşıtlarına kıyasla daha fazla psikiyatrik ve organik bozukluk görülmektedir. Bu komorbid tanılar bireyin işlevselliğini daha fazla bozmaktadır. Bu çalışmada EY tanısı alan çocuk ve ergenlerin sosyodemografik ve klinik özelliklerini araştırmayı amaçladık.\u0000Materyal ve Metod: 15.04.2019-15.04.2021 tarihleri arasında başvurusu olan hastaların dosyaları retrospektif taranarak EY tanısı alan hastaların bilgileri kaydedilmiştir. Tanılar klinik değerlendirme ve bireyin yaşına uygun psikometrik testler uygulanarak konulmuştur.\u0000Bulgular: Çalışmaya EY tanısı alan 154 çocuk ve ergen dahil edildi. Vakaların ortalama yaşı 9,50±4,53 ve %59,7’si erkek kalan %40,3’ü kızdı. Katılımcıların %38,9’unda (n=60) organik komorbidite, %36,3’ünde (n=56) psikiyatrik komorbidite saptadık. En sık organik komorbiditenin %14,2 (n=22) oranı ile epilepsi, psikiyatrik komorbiditenin de %22,7 (n=35) oranı ile DEHB olduğunu ve vakaların %42,8’sinin (n=66) bir veya daha fazla medikal tedavi aldığını saptadık.\u0000Sonuç: Çalışmamız, EY tanılı bireylerde görülen komorbid bozukluklara ve bu bozukluklar nedeni ile kullanılan tedavilere dair verilerin sunulması açısından önemlidir. Bu alanda daha geniş örneklemde yürütülecek çok merkezli çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"36 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117272971","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Impact of the Covid-19 Pandemic on Physicians in Turkey Towards Informed Consent","authors":"Ömer Faruk Boran, Ercan Avci, M. Boran","doi":"10.35440/hutfd.1186090","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1186090","url":null,"abstract":"Background:\u0000The study aimed to figure out whether, how, and why the COVID-19 pandemic has changed physicians’ attitudes toward informed consent in Turkey.\u0000Materials and Methods:\u0000An online questionnaire was distributed to physicians through the snowball sampling method and 528 physicians treating COVID-19 patients turned in the questionnaire.\u0000Findings: \u0000Most of the physicians (n= 317) indicated that the COVID-19 pandemic has influenced their attitudes on informed consent, while 39.96% of them (n= 211) stated that the pandemic did not change their behaviors on informing patients and/or families. An overwhelming majority of the physicians (n= 259) emphasized the impact of the higher mortality rate of the disease, the lack of standard treatment for the disease, and the higher demand from patients and families for information on providing patients and/or families with more information. On the other hand, 18.30% (n= 58) of the physicians admitted that the pandemic has caused them to disclose less information because of the lack of time to provide information, the need for urgent treatment, and the lack of information regarding the risks, benefits, and outcomes of applied treatments. \u0000Conclusion:\u0000COVID-19 pandemic affected the majority of the physicians attitudes and behaviors toward informed consent.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"53 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115258550","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Nuray Arı, Rabia GÜNEY KAVUŞAK, Nazllı Yanik, Mehmet Erten
{"title":"Can COVID-19 Clinic be Predicted by Biomarkers at First Admission to Hospital?","authors":"Nuray Arı, Rabia GÜNEY KAVUŞAK, Nazllı Yanik, Mehmet Erten","doi":"10.35440/hutfd.1202883","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1202883","url":null,"abstract":"Amaç: COVID-19 hastalarında çeşitli enflamatuvar biyobelirteçlerin artmış seviyeleri bulunmuştur ve “sitokin fırtınası” olarak adlandırılan şiddetli hastalık riski ile ilişkilendirilmiştir. Bu çalışmada iyileşen ve ölen hastalar arasında lenfosit sayısı, CRP, sedimantasyon, ferritin gibi inflamatuar belirteçler ile cinsiyet ve yaş açısından anlamlı farklılık olup olmadığının araştırılması amaçlanmıştır.\u0000Materyal ve metod: Çalışmamızda 03.04.2020-31.12.2020 tarihleri arasında hastalardan teşhis ve tedavi amaçlı istenen rutin laboratuvar sonuçlarını kullandık. Bunlardan CRP, sedimantasyon, fibrinojen, ferritin, troponin-I, D-dimer ve hemogram parametreleri geriye dönük olarak baktık. Başvuru sırasında ilk istenen kandaki paramet-reler temel alınarak istatiksel anlamlılık araştırdık.\u0000Bulgular: COVID-19 PCR testi pozitif 213 hastanın olduğu retrospektif çalışmamızda; 83’ü COVID-19’a bağlı nedenlerden hayatını kaybederken, diğerleri iyileşerek taburcu oldu. Trombosit sayısı hariç diğerlerinde istatis-tiksel olarak anlamlı fark tespit ettik. Bu testler ölen hastalarda ilk başvuru anında daha yüksekti. ROC eğrisi sağkalımı tahminlemede; Troponin-I, CRP, Ferritin, Nötrofil ve D-dimer en iyi biyobelirteçlerdi. Cinsiyete göre ölüm oranlarında erkekler lehine anlamlı fark bulduk. Hastaların yaşları incelendiğinde yaşla birlikte mortalite-nin arttığı tespit ettik.\u0000Sonuç: COVID-19 pandemisi, yüksek komplikasyon, ölüm oranı ve ekonomik etki ile küresel bir felaket oldu. Bu süreçte teşhisi hızlandırmak ve hastalık şiddetini değerlendirmek için düşük maliyetli, uygun göstergelere ihtiyaç duyuldu. Bugüne kadar yapılan çalışmalar, biyobelirteçlerin COVID-19 hastalık ciddiyetine göre nasıl değişebileceğine dair kanıtlar bulunduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar, klinik uygulamada tedaviyi belirlemek, yoğun bakım ünitesine kabulü yönlendirmek ve kliniği tahmin edebilmek için yardımcı olarak kullanılabilir. Troponin-I, CRP, D-dimer, LDH ve COVID-19 ile kabul edilen hastaların kısa vadeli risk sınıflandırması için kullanı-labilecek biyobelirteçlerdir. Güvenilirliği ve tekrarlanabilirliği artırmak için bunların prognoza etkileri üzerine daha fazla araştırma yapılmalıdır.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114395760","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pinar Öner, Fatih Öner, Özlem Aytaç, Feray Ferda Şenol, N. Ari, H. Çağlar, Zülal AŞCI TORAMAN
{"title":"Covid-19 Tanılı Hastalardan İzole Edilen Kandida Türleri ve Antifungal Duyarlılıklarının Pandemi Öncesi Dönem ile Karşılaştırılması","authors":"Pinar Öner, Fatih Öner, Özlem Aytaç, Feray Ferda Şenol, N. Ari, H. Çağlar, Zülal AŞCI TORAMAN","doi":"10.35440/hutfd.1134599","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1134599","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmada, pandemi öncesi (PÖ) (1 Mart 2019- 29 Şubat 2020) yoğun bakım ünitelerinde ve servislerde tedavi olan hastalar ile pandemi döneminde (PD) (1 Mart 2020-1 Mart 2021) COVID-19 yoğun bakım ünitelerinde ve servislerinde tedavi olan hastaların klinik örneklerinden izole edilen kandida izolatları retrospektif olarak incelenmiştir. PD’deki kandida türlerinin ve antifungal duyarlılıklarının PÖ’ne göre değişimini irdelemek ve ülkemizdeki epidemiyolojik verilere katkıda bulunmak amaçlanmıştır.\u0000Materyal ve Metod: Kandida türlerinin identifikasyonu ve tür tanımlanması, konvansiyonel yöntemler ve otomatize VITEK 2 (Biomerieux, Fransa) sistemi kullanılarak yapılmıştır. Albicans dışı kandida izolatlarının tür tanımları MALDI-TOF MS (Bruker Daltonik GmbH, Bremen, Almanya) otomatize sistemi ile doğrulanmıştır. Antifungal duyarlılıklar gradient test stripleri (BioMérieux E test, Fransa) kullanılarak değerlendirilmiştir.\u0000Bulgular: Pandemi öncesi dönemde laboratuvarımıza gelen klinik örneklerin 147’sinde (%4.7), PD’de ise 162’sinde (%6.5) kandida üremesi tespit edilmiştir. PD’de PÖ’ne göre, C. glabrata ve C. tropicalis türlerinde artış, C. kefyr ve C. parapsilosis türlerinde düşüş gözlenmiştir. C. ciferrii, C. dubliniensis, C. sphaerica ve C. zeylanoides sadece PD’de izole edilmiştir. PD’de C. albicans’ın, amfoterisin B, anidulafungin ve vorikonazol duyarlılıklarının azaldığı, flukonazol, flusitozin ve mikafungin duyarlılıklarının arttığı gözlenmiştir. C. albicans, C. glabrata, C. parapsilosis, C. tropicalis izolatlarında, PÖ’e göre PD’de amfoterisin B, anidilafungin ve kapsofungin duyarlılıklarında azalma gözlenmiştir. \u0000Sonuç: COVID-19 hastalarında özellikle hastanede yatış süresinin uzaması ve tedavisi süresince yüksek düzey steroid kullanımına bağlı olarak gelişen sekonder kandida enfeksiyonlarında pandemi öncesi döneme göre artış olduğu gözlenmiştir. Verilerimiz, bildirilen diğer benzer çalışmalarla uyumlu olarak albicans dışı kandidalarda, özellikle C. glabrata ve C. tropicalis türlerindeki artışı ortaya koymuştur. Kandida türlerindeki ekinokandin ve amfoterisin B duyarlılığındaki azalma akılcı antifungal kullanımının gerekliliğini düşündürmektedir. Kandida türleri ve antifungal duyarlılıklarının değişiminin belirli aralıklarla güncellenip sunulması klinisyenlerin ampirik antifungal tedavi yaklaşımı açısından önem arzetmektedir.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"425 2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131742309","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}