Bartin Orman Fakultesi Dergisi最新文献

{"title":"Gıda Endüstrisinde Kâğıt Ambalajların Fiziksel ve Mekanik Özellikleri","authors":"Mehmet Onurhan Gücüş","doi":"10.24011/barofd.1293298","DOIUrl":"https://doi.org/10.24011/barofd.1293298","url":null,"abstract":"Günümüzde tüketiciler, gıdalardaki patojenik ve bozulmaya neden olan mikroorganizmaların neden olduğu artan sayıdaki hastalıkların yanı sıra sentetik koruyucular içeren gıdaların güvenliği konusunda sürekli endişe duymaktadır. Kâğıdın hidrofilisitesi ve gözenekli yapısı kolayca ortamdan veya yiyeceklerden suyun adsorpsiyonuna neden olabilir ve mikroorganizmaların büyümesi için uygun bir ortam haline gelebilir. Gıda ambalaj kâğıdı ve kartondaki ana sorun temel özelliklerinin tam anlaşılamamasıdır. Kağıt ve karton testleri ile temel özellikleri belirlenen gıdayla temas eden ambalaj malzemeleri son kullanım yerine uygun kullanım olanağı kazanabilmektedir. Bu sayede patojen riskini azaltarak mikroorganizmaların çoğalmasını önlemek için araştırılan mevcut çalışmalara katkıda bulunulabilir. Buhar fazı veya gıda ile doğrudan temas yoluyla koruyucu bir tabaka oluşturan ambalaj malzemesine antimikrobiyal ajanların dâhil edildiği aktif ambalajlama için bu ön testler kritik öneme sahiptir. Böylece uçucu yağlarla kaplı antimikrobiyal ambalajlar, enzimli antimikrobiyal ambalajlar, bakteriyosinli antimikrobiyal ambalajlar ve inorganik malzemelerle antimikrobiyal ambalajlar için ana kaynak sağlanmış olacaktır.Bu çalışmada gıdayla temas eden 3 farklı kağıt örneğinin temel testleri yapılmış ve sonuçlar kıyaslanmıştır. Bu sonuçlara göre, en iyi patlama direnci, çekme direnci sonuçları karton ambalajda görülmektedir. Ancak diğer kağıt örnekleri ile karşılaştırıldığında indis değerleri daha düşüktür. Suya dayanıklılık testinde en iyi sonuçlar karton ambalajda görülmektedir. Sülfit kağıdı diğerleri ile kıyaslandığında, en yüksek mukavemete sahip olmayan tek kağıt türüdür. Hızla gelişen bu teknolojide, doğal olarak biyopolimer olan veya doğal olarak üretilen biyopolimerlerin ambalaj ile bir araya getirilerek çevresel atıkların azaltılmasında önemli bir rol oynamayacağı öngörülmektedir.","PeriodicalId":55736,"journal":{"name":"Bartin Orman Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68812584","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Kuarternize Karboksimetil Selüloz Esaslı Farklı Ahşap Kaplamaların Antimikrobiyal ve Yüzey Özelliklerinin İncelenmesi","authors":"Mustafa Zor, Ferhat Şen","doi":"10.24011/barofd.1291350","DOIUrl":"https://doi.org/10.24011/barofd.1291350","url":null,"abstract":"Günlük yaşamın hemen hemen her alanında kullanılan ahşap kaplamalara kullanım alanlarının gereksinimine göre fonksiyonel özellikler kazandırılmaktadır. Steril alanlara gereksinim duyulan uygulamalarda ahşap kaplamaların antimikrobiyal özellik göstermesi fonksiyonel ahşap kaplamaların en önemli örneklerindendir. Ayrıca kullanım alanına göre hidrofil veya hidrofob ahşap kaplamaların tercih edilebilmesi önemli bir avantajdır. Bu çalışmada, kuarternize karboksimetil selüloz (CMC) bazlı ahşap kaplamaların antimikrobiyal ve yüzey özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. İlk olarak kuarternize CMC sentezlendi ve kayın, meşe ve maun ahşap kaplamalara kuarternize CMC daldırma metodu ile emprenye edildi. Elde edilen fonksiyonelleştirilmiş ahşap kaplamaların antimikrobiyal aktiviteleri hem gram pozitif (S. aureus) hem de gram negatif (E. coli) bakterilere karşı inhibisyon zonu (disk difüzyon) yöntemi kullanılarak incelendi. Kaplamalarınm yüzey özellikleri su ile yapmış oldukları temas açısı ölçülerek belirlendi. Ayrıca ahşap kaplamaların hücre lümenlerinin kuarternize CMC ile doldurulduğu taramalı elektron mikroskobu (SEM) ile incelendi. Elde edilen sonuçlardan ahşap kaplamaların hücre lümenlerinin kuarternize CMC ile başarılı bir şekilde doldurulduğu ve kaplamalara antimikrobiyal özellik ve hidrofilik karakter kazandırıldığı belirlendi.","PeriodicalId":55736,"journal":{"name":"Bartin Orman Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68812521","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Havadaki Metal Kirliliğinin (Ca, Mg, Mn) Tespitinde Kent Merkezindeki Mavi Ladin (Picea pungens) Ağacının Yaprak ve Dallarının Biyomonitör Olarak Kullanılabilirliği","authors":"Taher Abdulai Alttaher Ateya, O. Bayraktar, İsmail Koç","doi":"10.24011/barofd.1210376","DOIUrl":"https://doi.org/10.24011/barofd.1210376","url":null,"abstract":"Dünya özellikle son yüzyılda iklim değişikliği, küresel ısınma ve hava kirliliği gibi üç temel problemle karşı karşıya kalmıştır. Artan insan nüfusu daha fazla kentleşme ve endüstrileşme dolayısıyla hava kirliliğe sebep olmaktadır. Çeşitli sebeplerle doğaya salınan ağır metaller havada bulunan partikül maddelere tutunarak gerek insan gerekse de bitkiler için son derece zararlı olabilmektedirler. Bitki büyüme ve gelişmesi için gerekli olan makro ve mikro besin elementleri içerisinde kalsiyum (Ca), magnezyum (Mg) ve mangan (Mn) aynı zamanda bir ağır metaldir. Bazı ağır metaller düşük miktarları canlı toplulukları için son derece tehlikeli olmakta iken bitki için gerekli olan besin elementleri de belli eşik değerleri aştıkları zaman bitki için toksik bir etki yapmaktadırlar. Bundan dolayı Ca, Mg ve Mn elementlerinin bitki organlarındaki miktarlarının ve bu konsantrasyonlarının yıllar içerisindeki değişiminin tespiti son derece önemlidir. Ankara Ulus semtindeki bir mavi ladin (Picea pungens Engelm.) ağacından alınan dal ve yaprak örneklerinde analizler gerçekleştirilerek, Ca, Mg ve Mn konsantrasyonlarının bitki kısımlarına ve yıllara göre değişimleri incelenmiştir. Çalışma sonuçları Ca, Mg ve Mn metal konsantrasyonlarının bitki kısımları ve organ yaşına bağlı olarak önemli miktarda farklılaştığı tespit edilmiştir. Bu sonuç, Picea pungens ağacının dal ve yaprakları ağır metal konsantrasyonlarının izlenmesinde yani biyomonitör olarak kullanımına uygun olduğunu göstermektedir. Çalışmada tercih edilen yöntem, ağacı hayati bir tehlikeye sokmayan, sürdürülebilir bir metot olarak değerlendirilebilir.","PeriodicalId":55736,"journal":{"name":"Bartin Orman Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68812690","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Determination of Suitable Areas for Chestnut (Castanea sativa Mill.) Afforestation with Analytic Hierarchy Process","authors":"Hasan Aksoy","doi":"10.24011/barofd.1288332","DOIUrl":"https://doi.org/10.24011/barofd.1288332","url":null,"abstract":"Arazi kullanımının doğru ve verimli bir şekilde uygulanabilirliği için yer seçimi ve kullanım tipinin belirlenmesi çok önemlidir. En uygun yer seçimi, ülkemizde özellikle kırsal kesimlerde sosyal ve ekonomik yönden daha verimli bir kazanç elde edilmesini sağlayacaktır. Ülkemizde kırsal kalkınma için gelir getirici türlerin ağaçlandırma çalışmalarına yönelik teşvikler yapılmakta, dolayısıyla teşviklerden maksimum fayda ve kazanç sağlamak açısından amaca göre en uygun alanın belirlenmesi gerekmektedir. Bu çalışma, hem doğal yayılış gösteren hem de coğrafi işaret almış kestane ormanlarının bulunduğu Sinop Orman Bölge Müdürlüğü, Ayancık Orman İşletme Müdürlüğünde gerçekleştirildi. Çalışmada Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) yöntemi kullanılarak uygun kestane (Castanea sativa Mill.) ağaçlandırma alanları belirlendi. AHP için bonitet, arazi kullanımı, yükseklik, eğim ve bakı olmak üzere toplam beş kriter kullanıldı. Bu kriterlere ilişkin uygunluk haritaları ağırlıklarına göre çakıştırılarak uygun kestane ağaçlandırma alanı haritası oluşturuldu. Sonuçlar kestane ağaçlandırması için çalışma alanının %0,42 (340,57 ha)’sinin çok uygun, %2,38 (1.906,25 ha)’inin uygun, %22,96 (18.410,75 ha)’sının orta uygun, %63,54 (50.952,75 ha)’ünün uygun olmayan ve %10,70 (8.584,00 ha)’inin ise hiç uygun olmayan alanlardan oluştuğu tespit edildi. Çalışma alanının %25,76 (22.904,39 ha)’lık kısmında yapılacak kestane ağaçlandırması için yüksek verim ve kazanç sağlanması beklenmektedir.","PeriodicalId":55736,"journal":{"name":"Bartin Orman Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68812478","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Dikimle Yetiştirilmiş Kayın Meşçerelerinde, Aralamanın Mikrobiyal Biyokütle Karbon ve Toprak Solunumuna Etkileri","authors":"Abdurrahman Semerci̇oğlu, Filiz Yüksek, Ömer Kara, Arzu Aygün, Arife Saylam, Selvinaz Yilmaz","doi":"10.24011/barofd.1232571","DOIUrl":"https://doi.org/10.24011/barofd.1232571","url":null,"abstract":"Toprak solunumu atmosfere verilen karbondioksitin (CO2) önemli bir kaynağı olup küresel ısınma bakımından önemli bir ekosistem sürecidir. Yapılan ormancılık uygulamaları bu süreci önemli derecede etkileyebilmektedir. Bu çalışmada; Trabzon’da Doğu kayını (Fagus orientalis L.) ağaçlandırma alanında farklı aralama derecelerinin ve mevsimlerin, mikrobiyal biyokütle karbon, bazal solunum ve toprak solunumuna etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla iki farklı aralama şiddetinde (%25 ve %40) ve kontrolde, üç tekerrür ile toplam dokuz deneme alanı oluşturulmuştur. Ölçümlere bir yıl boyunca devam edilmiştir. Sonuçlar tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda ortalama toprak mikrobiyal biyokütle C içerikleri; %25 aralama yapılan parselde 469,57 𝜇g/g, kontrol parselinde 478,73 𝜇g/g ve %40 aralama yapılan parselde 541,06 𝜇g/g olarak bulunmuştur. ANOVA sonuçları %40 aralama parsellerindeki mikrobiyal biyokütle C içeriklerinin kontrol ve %25 aralama yapılan parsellerden anlamlı oranda yüksek olduğunu göstermektedir. Mikrobiyal biyokütle C içerikleri yaz mevsiminde diğer mevsimlerden anlamlı oranda yüksektir. Kontrol ile aralama yapılan topraklar arasında bazal solunum ve toprak solunumu değerleri bakımından anlamlı bir fark belirlenememiştir. Buna karşılık bazal solunum ve toprak solunumu mevsimlere göre anlamlı oranda değişim göstermiştir. Çalışma alanında su açığı olmadığı için değişimlerin nem yetersizliğinden çok, sıcaklık tarafından belirlendiği düşünülmektedir. Yapılan %25 aralama şiddeti karbon yönetimi açısından bakıldığında topraktaki karbon salımında anlamlı fark yaratacak düzeyde değildir. %40 oranında yapılan aralamada da CO2 salınımı yönünden yapılan müdahalenin mikrobiyal biyokütleyi olumlu yönde teşvik ettiği, topraktaki CO2 salımını ise anlamlı düzeyde değiştirmediği tespit edilmiştir. Dolayısıyla bu yörede kayın plantasyonlarında yapılan bu aralama çalışmalarının önemli ölçüde karbon salımına neden olmadığı, mikrobiyal biyoması teşvik ettiği için toprak sağlığı açısından yararlı olabileceği sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":55736,"journal":{"name":"Bartin Orman Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47480375","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Variation in Soil Properties and Nutrient Stocks Under Different Forest Tree Species with Altitude, Aspect and Soil Depths","authors":"T. Sarıyıldız, G. Savaci","doi":"10.24011/barofd.1256500","DOIUrl":"https://doi.org/10.24011/barofd.1256500","url":null,"abstract":"Çalışma toprak makro (C, N, P, K, Ca, Mg) ve mikro (Fe, Mn, Na, Cu, Zn, Al) besin stoklarına, yükselti, bakı ve ağaç türlerinin etkisini araştırmak için Kastamonu ili Daday ilçesi ormanlarında gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, dört ağaç türünde (sarıçam, karaçam, kayın ve meşe) ve üç toprak derinliğinden (0-10, 10-20, 20-30 cm) olmak üzere iki bakı (güneşli ve gölgeli) ve iki yükselti basamağında (1189 m ve 871 m) örnek alanlar seçilmiştir. Sonuçlara göre, türler arasında en yüksek C (57.7 ton/ha), N (3.32 ton/ha) ve P (0.181 ton/ha) stoku kayın, en düşük meşede (39.7-ton C ha-1; 2.37-ton N ha-1, 0.115-ton P ha-1) bulunmuştur. Ağaç türleri arasında ortalama değerlere göre en yüksek kalsiyum stoku karaçamda (3.64 ton/ha) ve meşede (2.41 ton/ha), en düşük sarıçam (0.73 ton/ha) ve kayında (0.67 ton/ha) tespit edilirken, en yüksek potasyum stoku sarıçamda (3.60 ton/ha), sonrasında kayında (2.92 ton/ha), karaçamda (2.16 ton/ha) ve en düşük meşede (1.03 ton/ha) tespit edilmiştir. Makro besin stoklarının yükselti ile bakıya bağlı olarak önemli değişiklik gösterdiği, fakat değişikliğin yönünün ağaç türü ve besin elementine göre farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Mikro besin stoklarında farklılıklar genel olarak aynı yönde değişim göstermiştir. Mikro besin stokları üst rakım ve güneşli bakılarda daha yüksek, türler arasında ise sarıçam ve kayında, karaçam ve meşeden daha fazla bulunmuştur.","PeriodicalId":55736,"journal":{"name":"Bartin Orman Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48103669","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Sodyum Aljinat/Katyonik Karboksimetil Selüloz Biyofilmlerin Hazırlanması ve Karakterizasyonu","authors":"Ferhat Şen, Mustafa Zor","doi":"10.24011/barofd.1274776","DOIUrl":"https://doi.org/10.24011/barofd.1274776","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, sodyum aljinat/katyonik karboksimetil selüloz biyofilmlerin geliştirilmesi ve karakterizasyonu amaçlanmıştır. Bu amaç için ilk olarak katyonik karboksimetil selüloz (CMC) sentezlendi ve farklı oranlarda soydum aljinat ve katyonik CMC içeren biyofilmler hazırlanmıştır. Hazırlanan biyofilm malzemelerinin antibakteriyel özellikleri, ışık geçirgenlikleri ve % jel içerikleri tespit edilmiştir. Elde edilen tüm sonuçlar değerlendirildiğinde; geliştirilen biyofilmlerin katyonik CMC kullanılmasıyla antimikrobiyal özelliklerinin geliştirildiği görülmektedir. Tüm dalga boylarında formülasyonlar içerisinde katyonik CMC oranın artması ile ışık geçirgenliğinin azaldığı açık bir şekilde görülmektedir. Yüksek jel içerikleri biyofilm formülasyonlarında kullanılan sodyum aljinat ve katyonik CMC’nin uyum içerisinde, organik çözücülere karşı kararlı bir yapıda olduklarını göstermektedir.","PeriodicalId":55736,"journal":{"name":"Bartin Orman Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68812892","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"INVESTIGATION OF THERMAL, DENSITY, AND BIOLOGICAL DEGRADATION PROPERTIES OF FOAM MATERIALS PRODUCED FROM DIFFERENT BIOPOLYMERS","authors":"Mehmet Emin Ergün, İsmail Özlüsoylu","doi":"10.24011/barofd.1274657","DOIUrl":"https://doi.org/10.24011/barofd.1274657","url":null,"abstract":"Yalıtım amaçlı kullanılan köpük malzemelerin büyük bir çoğunluğu polistren, poliüretan ve polifenol gibi petrokimya kaynaklı hammaddelerden üretilmektedir. Bu malzemelerin doğal alternatiflerine kıyasla insan ve çevre sağlığı açısından zararlı ve geri dönüştürülebilirliğinin düşük olması gibi sorunlara sahip olduğu bilinmektedir. Bu olumsuz durumu azaltmak amacıyla son yıllarda biyobazlı köpük malzemelerin üretimi ve kullanımı çevre ve insan sağlığı açısından sahip olduğu olumlu özellikler nedeniyle ilgi görmektedir. Bu çalışmada, selüloz ve sitrik asit karışımına farklı biyopolimerlerin (guar sakızı, buğday gluteni ve ksantan sakızı) eklenmesi ile üretilen köpük malzemelerin yoğunluk, termal iletkenlik ve bozunma özellikleri incelenmiştir. Köpükler, biyopolimer, selüloz ve sitrik asit karışımını içeren basit ve hızlı bir prosedür ile üretilerek etüvde kurutulmuştur. Çalışmada kullanılan biyopolimere bağlı olarak elde edilen köpük malzeme yoğunluğunun 0,053 g/cm3 ile 0,245 g/cm3 arasında değiştiği belirlenmiştir. . Özellikle buğday glüteni kullanımı üretilen köpüğün yoğunluğunu arttırmıştır. Köpük malzemelerin termal iletkenlik katsayısı, 0,0354 W/mK ile 0,0939 W/mK arasında değişmiş, elde edilen bu değerlerin cam yünü, taş yünü, poliüretan gibi diğer yalıtım malzemeleri ile karşılaştırılabilir olduğu tespit edilmiştir. Üretilen köpük malzemelerde 30 günlük süre sonunda %40,15 ile %48,45 arasında ağırlık kaybı meydana gelmiştir. Elde edilen sonuçlar selüloz ve sitrik asit karışımına farklı biyopolimerler eklenmesi ile üretilen köpük malzemelerin yoğunluk ve termal iletkenlik değerleri üzerinde biyopolimer türünün önemli olduğunu göstermiştir. Ayrıca üretilen bu köpük malzemenin geleneksel köpük malzemelere göre daha çevre dostu ve sürdürülebilir bir alternatif olabileceği düşünülmektedir.","PeriodicalId":55736,"journal":{"name":"Bartin Orman Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68812878","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"The determination of total antioxidant activity, phenolic substance and reducing power amounts of hazelnut (Corylus avellana L.) leaves grown in Giresun","authors":"Özlem AYDIN BERKTAŞ","doi":"10.24011/barofd.1259611","DOIUrl":"https://doi.org/10.24011/barofd.1259611","url":null,"abstract":"In the present study, total antioxidant activity (TAC), phenolic compound amounts (TPC) and reducing power (RP) of hazelnut leaves collected from Giresun were investigated. Antioxidant levels were determined in the water extracts of hazelnut leaves by using methods according to the appropriate literature. In the results obtained from water extracts at three different doses (1, 2.5 and 5 mg/kg), it was determined that the total antioxidant capacity was high depending on the dose and phenolic content. The high antioxidant capacity of hazelnuts produced in humid regions in our country also depends on the phenolic substance content it has. As can be seen from the results, the phenolic content also increased depending on the dose. In line with all these data, we believe that it can be a precursor to many biological studies.","PeriodicalId":55736,"journal":{"name":"Bartin Orman Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49251815","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Properties of Experiemntal Panels Made from Mixture of Dolomite and Olivine with Calabrian pine Wood Particles. Part 1. Physical properties","authors":"H. Şahin, Ö. Yalçin, A. Kaya, U. Özkan","doi":"10.24011/barofd.1240472","DOIUrl":"https://doi.org/10.24011/barofd.1240472","url":null,"abstract":"The effects of two mineral adducts (dolomite and olivine) as proportion in Calabrian pine wood chip based-experimental panels which bonded with synthetic adhesive (UF) were evaluated. It appears both minerals (P: calabrian pine wood chip-, X: Dolomite- Y: Olivine in composite proportions) improve the water repellent efficiency (WRE) properties at certain extent. In all experimental procedure, WRE increased with dolomite and olivine proportions higher than >10% in board formulations. The highest WRE of -34.2% and -35.4% were found with PX5 and PY5 samples that made with 1:1 (w/w) dolomite/wood and olivine/wood formulations, respectively. Like water sorption, similar trend was also found for thickness swelling (TS) properties. The lower TS values were found to be in range of -11.2 to -56.4% for dolomite-, and -55.5 to -69.5% for olivine based panels, respectively. Only samples of PX1, which produced 1:9 dolomite/wood chips (w,w, %) proportions, show higher IB value than control (PX0: 0.87 MPa vs PX1: 0.99 MPa) while rest of dolomite- pine wood panels show lower IB values. In contrast to dolomite, olivine appear to be improving effects on IB properties at certain conditions. The highest IB value of 1.21 MPa was found with sample PY4, which produced 4:6 olivine/wood chips (w,w, %) proportions, indicate approximately 39.1% higher IB value than control. It is notable that olivine seems to more effective than dolomite at similar board properation formulations in terms of lowering TS, WA and creating higher internal bond strength properties than dolomite based panels at similar experimental conditions. However, only sample of PY1, made with 1:9 (w, w,%) olivine/wood and proportions, show higher bending strength (13.27 MPa) and elasticity (2468.2 MPa than control (PY0:12.75 MPa vs 2245.2 MPa).","PeriodicalId":55736,"journal":{"name":"Bartin Orman Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68812861","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}