İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi最新文献

筛选
英文 中文
Abbâsîlerde Halife Nâsır-Lidînillâh ve Sonrası Fütüvvet Teşkilatı 阿拔斯时期的哈里发纳赛尔-利迪尼拉及其后的富图瓦组织
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-12-31 DOI: 10.15869/itobiad.1342354
Yasemin SARI CEVELEK
{"title":"Abbâsîlerde Halife Nâsır-Lidînillâh ve Sonrası Fütüvvet Teşkilatı","authors":"Yasemin SARI CEVELEK","doi":"10.15869/itobiad.1342354","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1342354","url":null,"abstract":"Sosyal bir müessese olarak fütüvvet, kültür tarihimizin bir parçası olup toplumun önemli dinamiklerinden birini oluşturmaktadır. Fütüvvetin tarihî süreçte geçirdiği gelişim evrelerinin incelenmesi dinî, içtimaî, siyasî ve kültürel hayatımız açısından ehemmiyet arz etmektedir. Bu bakımdan fütüvvet teşkilatı, tarihî perspektiften de incelemeyi gerektirmektedir. Gençlik, kahramanlık, cömertlik gibi manalara gelen fütüvvet, Kur’ân-ı Kerîm’de genç, kahraman, cömert anlamlarına gelen fetâ kelimesinden türemiş olup İslâm öncesi dönemde Arap toplumu tarafından şecaat, iffet, cömertlik gibi ahlâkî vasıflar için kullanılmaktaydı. O dönemde fütüvvetten bir kurum olarak bahsetmek mümkün değildi. Fütüvvet daha ziyade bireylerin şahsî çabalarıyla sürdürülen ahlâkî vasıflardan ibaretti. İslâmî döneme gelindiğinde özellikle Hulefâ-yi râşidîn zamanında İslâm devletinin sınırlarının İran, Suriye, Mısır ve Kuzey Afrika’ya kadar yayılmasıyla birlikte farklı kültürlerle temasa geçilmesi, sosyal ve siyasî alanlarda pek çok değişikliğe neden olmuştur. Emevîlerin iktidara gelmesiyle birlikte bu değişim daha da hızlanmış, genişleyen topraklarda diğer kültürlerle etkileşimin artması sebebiyle zamanla İslâm toplumunda kaos oluşturacak durumlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu durum toplumda fütüvvet telakkisinin doğmasına zemin oluşturmuştur. Fütüvvetin toplumda sosyal bir zümreyi ifade etmek maksadıyla kullanılması ise Abbâsîler döneminde gerçekleşmiştir. Bu çalışmada fütüvvetin kısaca tanımı yapılmış olup fütüvvet teşekküllerine ve tarihî süreçteki seyrine değinilmiştir. Ayrıca fütüvvet oluşumunun Abbâsî halifelerinden Nâsır-Lidînillâh döneminde (575-622/1280-1225) teşkilat haline getirilmesi ve halifeyi buna sevk eden siyasî ve dinî gerekçelerden bahsedilmiştir. Çalışmada asıl olarak ise Halife Nâsır’dan sonra sırasıyla hilafete geçen ve toplamda otuz üç yıl hilafette kalan Zâhir-Biemrillâh (622-623/1225-1226), Müstansır-Billâh (623-640/1226-1242) ve Müsta‘sım-Billâh (642-656/1242-1258) dönemlerinde fütüvvet teşkilatının durumu incelenmiştir.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"4 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139132807","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Kitle İletişim Çalışmalarında Kadın Olgusu: Doktora Tezleri Üzerine Bir İnceleme 大众传播研究中的女性现象:博士论文调查
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-12-31 DOI: 10.15869/itobiad.1280507
Kadir Aydin, Yusuf Görgülü
{"title":"Kitle İletişim Çalışmalarında Kadın Olgusu: Doktora Tezleri Üzerine Bir İnceleme","authors":"Kadir Aydin, Yusuf Görgülü","doi":"10.15869/itobiad.1280507","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1280507","url":null,"abstract":"İnsan hakları, tüm bireylerin hiçbir ayrım gözetmeksizin yalnızca insan olmalarından dolayı eşit ve özgür yaşama hakkına sahip olması, cinsiyet, ırk, dil, din ve yaş gibi farklılıklar gözetmeksizin kanun önünde eşittir anlayışını savunmaktadır. Her ne kadar insan hakları evrensel beyannamesinde herkesin eşit olduğu dile getirilse de ve ülkelerin büyük bir çoğunluğu tarafından kabul edilse de geçmişte olduğu gibi günümüzde de özellikle ataerkil yapıya sahip toplumlarda kadın üzerinde erkek egemenliğinin söz konusu olduğu bilinmektedir. Bu çalışma ile iletişim bilimleri literatüründe Türkiye’de gerçekleştirilen ilk beş doktora çalışmasında Peltekoğlu (1988) ve Akgün (1993) kadın haklarının gelişiminin kadın yazar ve gazetecilerin varlığına yani basın aracılığıyla kadın haklarının gelişebileceğine vurgu yaparken, kadının toplumdaki konumunun varlığı ise eğitime bağlı olduğunu ifade etmişlerdir. Işınbark (1992) ve Kırlar’ın (1994) ise, TV programları ve TV reklamlarının kadın üzerindeki etkilerine odaklanmışlardır. Her iki yazarda TV sektörünün ve reklam piyasasının hayatlarını idame etmesinin ötesinde kadını bir meta olarak görmesi ve kadın üzerinden toplumu yönlendirmesi TV’nin toplum üzerinde önemli bir baskı ve yönlendirici aygıt olduğunu göstermektedir. Son olarak Yapar (1999) Fransa ve Türkiye’de kadın dergilerini karşılaştırdığı araştırmada, dergilerin geçmişte kadın hakları için mücadele verdikleri ancak sonraları ekonominin öncü konuma gelmesiyle temelinde toplumu tüketime sevk eden erkek egemen bir bakışın olduğu ifade edilmektedir. Bu çalışmalarda dönemin kitle iletişim araçları aracılığıyla toplumsal gelişme ve kadın çizgisinde reklam-kadın, TV proğramları-kadın ve dergi- kadın gibi ikili ilişkilerin detaylı bir şekilde ortaya konulması ve dönemin etkili kitle iletişim aracı olarak görülen TV’nin yanı sıra gazete ve dergi içeriklerini kadın profilinden aktarması ve dönemin ruhunu yansıtma çabası önemli bir ayrıntı olarak görülmelidir.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":" 374","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139136873","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Death and Life as a Divine Recompensement in the Holy Books of the Abrahamic Religions 亚伯拉罕宗教圣书中作为神的补偿的死与生
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-12-30 DOI: 10.15869/itobiad.1347052
Zeynep Nermin Aksakal
{"title":"Death and Life as a Divine Recompensement in the Holy Books of the Abrahamic Religions","authors":"Zeynep Nermin Aksakal","doi":"10.15869/itobiad.1347052","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1347052","url":null,"abstract":"Semavi dinlerin kutsal kitapları Tanah, Yeni Ahit ve Kur’ân’da ölüm ve yaşamın ilahi karşılıkla bir bağlantısı vardır. Yaratana isyanın karşılığı ölüm, sadakatin karşılığı ise yaşamdır. Ancak bu ölüm ve yaşamın hakiki anlam yanında mecazi anlamları da vardır. Bu anlamların oluşum sürecini anlamak için kutsal kitaplardaki yaratılış kıssasından başlamak gerekir. Çünkü insanın dünya hayatı ve akıbetiyle ilgili bazı dini öğretiler özünü bu kıssadaki ilk günah bahsinden alır. Bu çalışma, kutsal kitaplarda ilahi bir karşılık olarak ölüm ve yaşamın anlam alanını, ilk günah kıssası ve konuyla ilgili diğer kutsal metinler ve tefsirleri çerçevesinde tespit ve mukayese etmeyi amaçlamaktadır. Böylece bir karşılık olarak ölüm ve yaşam hakkındaki hangi öğretilerin hangi temeller üzerine kurulduğu anlaşılacaktır. Çalışma, kutsal kitaplarda ölüm konusunu yaşamla birlikte bir karşılık olarak ve ilk günah özelinde incelemesi yönüyle diğer çalışmalardan ayrı bir önemi haizdir. Çalışmada ulaşılan sonuçlara göre; Yahudi ve Hıristiyan tefsirlerinde ilk günah, insanın kötülük eğilimine sahip ölümlü tabiatının nedenidir. Bu yaklaşım günah ve kefaret, ilahi buyruklara bağlılık ve mükâfat üzerine kurulu tüm Yahudilik tarihinin temeli iken Hıristiyanlıkta asli günah, vaftiz, kurtarıcı Mesih’le özdeşleştirilmiş kefaret ve gelecek yaşam öğretilerinin temelidir. Kur’ân ve tefsirlerine göre ise insanın yaratılıştan iyilik ve kötülük potansiyeline sahip ölümlü tabiatı, ilk günahın nedenidir. Bu durum, ilk günahla bağlantısı kurulan kadim öğretileri bozan unsurlar içerir. Diğer taraftan kutsal kitaplarda ilahi bir karşılık olarak ölüm ve yaşamın mecazen ortak bir anlam alanı vardır. Buna göre ölüm, kötülüklerin karşılığı olarak dünya ve ahirette kötü bir hayat sürmek iken yaşam, iyiliklerin karşılığı olarak dünya ve ahirette iyi bir hayat sürmektir. Dünyevi kötü ve iyi yaşam Tanah’ta daha ziyade maddi hayat koşulları ve ömrün süresiyle ilgiliyken Yeni Ahit ve Kur’ân’da maneviyatla, kalbin diri ve huzurlu olup olmamasıyla ilgilidir. Uhrevi kötü ve iyi yaşam ise tüm kitaplarda cehennem ve cennet hayatı demektir.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":" 30","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139138123","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
The Self and Maternal Care: An Analysis of Rossella Schillachi's “Imprisoned Lullaby” 自我与母性关怀:罗塞拉-希拉奇的 "被囚禁的摇篮曲 "分析
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-12-30 DOI: 10.15869/itobiad.1243234
Fulya Ki̇ncal
{"title":"The Self and Maternal Care: An Analysis of Rossella Schillachi's “Imprisoned Lullaby”","authors":"Fulya Ki̇ncal","doi":"10.15869/itobiad.1243234","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1243234","url":null,"abstract":"This paper discusses the importance of the nature of maternal care as it determines healthy or unhealthy psychological development. The purpose of this essay is to demonstrate that the ongoing quality of mother-infant interaction is more important than the issue of separation from the mother, as a close but unavailable mother or caregiver may cause extreme forms of trauma in the infant. Although attachment researchers have concentrated on the mother-child proximity and the disruptive effect of separation from the mother in the development of attachment theory, less attention has been directed towards the quality of caregiving processes that contribute to the formation and maintenance of secure attachment bonds across the lifespan. This study aims to fill this gap by showing the negative effects of suppressed and unresolved grief internalized by the mother on the mental and physical health of the child. To describe the importance of a good enough mother-child relationship, this study uses the method of textual analysis. Rossella Schillaci's documentary \"Ninna Nanna Prigioniera (Imprisoned Lullaby)\" provides a valuable framework to analyze how an insecure attachment between a mother and an infant can be disruptive for a child's self. The documentary follows the experience of a mother who chooses to keep her newborn and young child under three with her in prison. Roscella Schillachi illustrates the development of an insecure attachment between mother prisoner Yasmina and her daughter Lolita. The documentary film shows that unresolved traumas in a caregiver can lead to insecure or disorganized attachments in infants. Although several studies suggest that mother-child proximity during the first two years is crucial to develop a healthy sense of self, this analysis of documentary provides a different approach to the concept of separation and emphasizes that proximity to a mother with unresolved trauma disturb mother-infant attachment more than separation.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":" 65","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139139392","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
The Position of Wisdom in the Face of Industrial Civilization According to G. Marcel G. 马塞尔眼中工业文明下的智慧立场
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-12-30 DOI: 10.15869/itobiad.1379259
Nilüfer Karadağ, Emel Koç
{"title":"The Position of Wisdom in the Face of Industrial Civilization According to G. Marcel","authors":"Nilüfer Karadağ, Emel Koç","doi":"10.15869/itobiad.1379259","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1379259","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı “Endüstriyel Uygarlık Karşısında Bilgeliğin Konumu”nu G. Marcel bakış açısıyla analiz etmektir. Modern dünyada insanın karşılaştığı temel bir problem söz konusudur. Teknolojinin hızlı ilerleyişi, endüstrileşmeye neden olmaktadır, endüstrileşme ise insanın ontolojik ve ahlaki yapısını farklı açılardan etkilemektedir. Toplumsal bir varlık olarak insan, bilim ve teknolojinin hızlı yükselişine ayak uydurabilmeye çalışmakta, ilgilendiği konularda başarılı olduğu sürece değer görmektedir. Modern insan yaşadığı toplumun üst beklentilerini karşılamaya çalışırken büyük ölçüde kendi benliğini geliştirmekten ve tinselliğinden uzaklaşmaktadır. Birbiriyle yarış halinde olan insanlar daha fazlasına sahip olma çabasının yarattığı değersizlik hissi ile içsel bir arayış içine girmektedir. Batı felsefesi geleneğinde, özellikle “insan olma” sorununa “kişisellikten uzak yaklaşılması”, zamanın koşullarına paralel olarak insanı nesneleştirme yaklaşımının ön plana çıkmasına neden olmuştur. Bu durum, araçsalcı bir kültüre doğru ilerleme anlamına gelmekte ve kişisel özneyi sadece işlevlerine indirgeyerek yaşamaya zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla modern toplumda faydalı olamayan, işlevlerini gereği gibi yerine getiremeyen her birey gözden çıkarılması kolay bir “nesne” haline dönüşmektedir. Bilim ile teknolojinin hızlı yükselişinin ve propaganda tekniklerinin etkisinde kalan insan her geçen gün “indirgeme teknikleri” yoluyla insan atığı bir ürün haline gelmektedir. Kısacası modern dünyada insan varoluş amacından hızla uzaklaşmaktadır. Bu noktada çözüm, bilgelik anlayışıdır. İnsanın ontolojik olarak tamamlanma isteğinin ahlaki ve ontolojik/ metafizik değerlere bağlanarak çözümlenebileceğini düşünen Marcel’e göre bilgelik uzun, zorlu ama bir o kadar da mutluluk veren bir yoldur. Bilgelik yolunda yürüyen kişi, teknolojiyi reddetmeden ancak toplumsal ve ahlaki problemlere de duyarsız kalmadan, insanlığa yardımcı olma amacını ilke edinerek yaşamını fiziksel ve tinsel bütünsellik halinde sürdürebilmektedir.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":" 12","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139141658","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Beyaz Gemi Faciası ve Orta Çağ İngilteresi’nde Veraset Sorunu 白船灾难与中世纪英格兰的继承问题
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-12-29 DOI: 10.15869/itobiad.1312611
Gökmen Günay Gökbayir, Sayime Durmaz
{"title":"Beyaz Gemi Faciası ve Orta Çağ İngilteresi’nde Veraset Sorunu","authors":"Gökmen Günay Gökbayir, Sayime Durmaz","doi":"10.15869/itobiad.1312611","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1312611","url":null,"abstract":"1120 yılının Kasım ayında Normandiya kıyısındaki Barfleur'dan hareket ederek İngiliz Kanalı’nı geçmek isteyen Beyaz Gemi talihsiz bir kaza sonucunda batmıştı. İngiltere tarihinin en dramatik gemi kazalarından biri olan bu hadisenin sonucunda neredeyse yolcuların ve mürettebatın tamamı hayatını kaybetmişti. Büyük çoğunluğu İngiltere ve Normandiya’nın soylularından oluşan yolcular arasında, Fransa Kralı VI. Louis tarafından Normandiya Dukalığı için veliahtlığı henüz tanınmış olan ve İngiltere tahtının yasal vârisi William Ætheling de buluyordu. William, İngiltere kralı ve Normandiya dükü I. Henry’nin meşru tek erkek evladıydı. Henry’nin yirmiden fazla gayrimeşru çocuğu olsa da, William dışında tek meşru çocuğu Kutsal Roma-Germen İmparatoru V. Heinrich ile evli olan kızı Matilda’ydı. 1106 yılından beri esaret altında tuttuğu abisi Robert Curthose’un oğlu William Clito ise hem Normandiya hem de İngiltere tahtını tehdit ediyordu. Üstelik Henry, Beyaz Gemi kazasından iki sene önce eşi Kraliçe Edith-Matilda’yı kaybetmişti ve tekrar evlenmemişti. Henry Orta Çağ Avrupası’nda tahtta oturan bir kralın başına gelebilecek en kötü durumlardan biri ile karşı karşıyaydı; kendisinden sonra tahtını ve topraklarını bırakabileceği bir vâris artık yoktu. Bu duruma çare bulmak adına Henry yeni bir evlilik dahi yapmış fakat ilerleyen yaşından dolayı tekrar çocuk sahibi olamamıştı. Kazadan beş sene sonra V. Heinrich’in ölümü ile kızı Matilda’nın dul kalması, İngiltere Kralı Henry’ye emsaline rastlanılmamış bir fikir verdi ve kızını İngiltere tahtının yasal vârisi ilan etmeye çalıştı; fakat bu o kadar kolay olmayacaktı. Bu çalışma 1120 yılında gerçekleşen Beyaz Gemi kazası ve sonrasında ortaya çıkan veraset sorununu çözmek için I. Henry’nin gayretlerini çağdaş kaynakların yardımı ile incelemeyi amaçlamaktadır.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"16 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139148021","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
NATO’s Southern Flank: The Evolution of Turkey’s Strategic Role and Its Implications for Regional Security 北约的南翼:土耳其战略角色的演变及其对地区安全的影响
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-12-28 DOI: 10.15869/itobiad.1293582
Birol Akduman
{"title":"NATO’s Southern Flank: The Evolution of Turkey’s Strategic Role and Its Implications for Regional Security","authors":"Birol Akduman","doi":"10.15869/itobiad.1293582","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1293582","url":null,"abstract":"This article delves into the progressive development of Turkey's strategic function within NATO, and what it signifies for regional security along the Alliance's Southern Flank. Turkey, as a crucial NATO member since 1952, has steadfastly assumed a considerable part in the organization's collective defense, thereby bolstering the stability of the region. The article offers a historical review of Turkey's involvement in NATO, tracking its journey from joining the Alliance during the initial Cold War years to navigating the more intricate security milieu of the post-Cold War era. The focus then shifts to the geopolitical challenges faced by NATO on its Southern Flank, particularly in the Middle East, the Eastern Mediterranean, and the Black Sea region. Within this context, the article analyzes Turkey's evolving strategic role, including its military capabilities and growing defense industry, diplomacy, and soft power initiatives, as well as its efforts to balance relations with NATO, Russia, and other regional actors. The article also scrutinizes Turkey's procurement of the Russian S-400 missile defense system, and how it impacts the unity and efficacy of NATO. Subsequently, it discusses the possible advantages and hurdles that could arise from Turkey's dynamic strategic role in regional security and on NATO's Southern Flank. Key topics addressed include the reinforcement of NATO's defense capabilities, the enhancement of regional security cooperation, and potential strains within the Alliance. The piece wraps up with an evaluation of future prospects for Turkey's strategic function in NATO and the implications for regional security. This underlines the significance of maintaining a united and adaptable NATO that can adeptly respond to the evolving security challenges in the region.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"60 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139149673","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Amerikan ve Türk Öğretmen Adaylarının Akademik Öz-Yeterlik İnançları 美国和土耳其学生教师的学术自我效能感信念
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-12-26 DOI: 10.15869/itobiad.1366718
M. Yılar, U. Ceylan
{"title":"Amerikan ve Türk Öğretmen Adaylarının Akademik Öz-Yeterlik İnançları","authors":"M. Yılar, U. Ceylan","doi":"10.15869/itobiad.1366718","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1366718","url":null,"abstract":"Genel öz-yeterlik algısının özel bir alanı olan akademik öz-yeterlik, öğrencinin kendisine verilen akademik bir görevi başarıyla tamamlayabileceğine olan inancını ifade etmektedir. Bu inancın güçlü olması, akademik başarı için güçlü bir yordayıcı olabilmektedir. Bu anlamda genel olarak akademik ve bilişsel ağırlıklı bir meslek olan öğretmenliğe yakın bir zamanda adım atması muhtemel olan öğretmen adaylarının akademik öz-yeterlik inançlarına ilişkin verilerin elde edilmesi önemli görünmektedir. Bunun yanı sıra gelişmiş bir eğitim sistemine sahip olan ABD ile Türkiye’deki öğretmen adaylarının karşılaştırılması ise vereceği ipuçları açısından ayrıca önem taşımaktadır. Bu araştırmanın amacı, Amerikan ve Türk öğretmen adaylarının akademik öz-yeterliklerine ilişkin inançlarını karşılaştırmaktır. Bu amaç doğrultusunda araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden biri olan betimsel tarama yöntemi benimsenmiştir. Araştırmanın örneklemini; biri ABD biri de Türkiye’de olmak üzere iki büyük devlet üniversitesinin eğitim fakültelerinin farklı kademe ve bölümlerinde öğrenim gören toplam 436 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Yılmaz, Gürçay & Ekici (2007) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Akademik Öz-yeterlik Ölçeği (AÖÖ)” kullanılmıştır. Elde edilen veriler betimsel istatistikler ve bağımsız t testi kullanılarak analiz edilmiştir. Sonuç olarak, Amerikan öğretmen adaylarının Türk öğretmen adaylarına göre daha yüksek düzeyde akademik öz-yeterlik inancına sahip oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca Amerikan kadın öğretmen adayları ile Türk kadın öğretmenleri arasında yine Amerikan öğrencilerin lehine anlamlı bir farklılık bulunurken; Amerikan erkek öğretmen adayları ile Türk erkek öğretmen adayları arasında ise anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Özellikle Türk kadın öğretmen adaylarının diğer gruplara göre akademik öz-yeterlik inanç düzeylerinin düşük olması araştırmanın sonunda tartışılmıştır.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"15 31","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139156332","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Bektaşiliğin Yasaklanmasının Önemli Aktörlerinden Şeyhülislam Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin İlmî ve Siyasi Etkinliği 禁止拜克塔什教的重要行动者之一谢赫胡利斯拉姆-亚辛奇扎德-阿卜杜勒韦哈普-埃芬迪的科学和政治活动
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-12-25 DOI: 10.15869/itobiad.1381260
Ayhan Işik
{"title":"Bektaşiliğin Yasaklanmasının Önemli Aktörlerinden Şeyhülislam Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin İlmî ve Siyasi Etkinliği","authors":"Ayhan Işik","doi":"10.15869/itobiad.1381260","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1381260","url":null,"abstract":"Sultan III. Selim ve II. Mahmut dönemleri, Osmanlı Devleti’nde dinî ve siyasî açıdan belli kırılmaların yaşandığı yıllardır. Başta Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması ve Bektaşi tekkelerinin kapatılması konuları olmak üzere yapılan yenilikler toplumun birçok kademesini etkilemiş ve bu süreçte devlet, ulema ailelerinin desteğini almaya çalışmıştır. Reform sürecinde ve ıslahat hareketlerinde devletin yanında yer alan ve yapılan icraatlara destek veren meşhur bir ulema ailesi de Yâsincizâdelerdir. Bu aileden Abdülvehhap Efendi (ö.1834), ilmiye teşkilatında Şeyhülislamlık gibi en üst mertebelere yükselmiş, yüzlerce talebeye icazet vermiş ve devletin en kritik meselelerine çözümler üretmiştir. İlim, kültür, tasavvuf, diplomasi ve siyaset sahasında oldukça nüfuz sahibi olan Abdülvehhap Efendi, kritik bir dönemde İran’a elçi olarak gönderilmiş ve iki devlet arasında arabuluculuk vazifesini üstlenmiştir. Tüm bu hususiyetlerin yanında Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin Hz. Peygamber’in torunlarından Sinop’ta metfun Seyyid Bilal’in neslinden gelmesi, bu soydan Nakîbü’l-eşrâf Yasincizâde Mehmet İlmi Efendi, Trablusşam Kadısı Mehmet Faik Efendi ve Kastamonu Naibi Mehmet Sabit Efendi gibi ulemanın yetişmesi, isminin ve icraatlarının günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır. Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin bilinmeyen diğer bir yönü de Bektaşiliğin kaldırılmasındaki etkileridir. Bu süreçte görüşlerine başvurulan Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin diğer ulemayı ve devlet erkanını Bektaşiliğin kaldırılması yönünde ikna ettiği görülmüştür. Çalışmamızda, Şeyhülislam Yâsincizâde Abdülvehhap Efendi’nin hayatı, nesebi ve ilimi kişiliği yanında Bektaşiliğin kaldırılması ve reform sürecine katkıları ele alınmış, ayrıca siyasi sahadaki nüfuzuna ışık tutulmuştur.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"17 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139158422","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Nüfuz Alanı Bağlamında Türkiye-Kuzey Makedonya İlişkileri (2010-2020) 影响力范围内的土耳其-北马其顿关系(2010-2020 年)
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi Pub Date : 2023-12-25 DOI: 10.15869/itobiad.1366712
Murat Yi̇ği̇t
{"title":"Nüfuz Alanı Bağlamında Türkiye-Kuzey Makedonya İlişkileri (2010-2020)","authors":"Murat Yi̇ği̇t","doi":"10.15869/itobiad.1366712","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1366712","url":null,"abstract":"Türkiye’nin son dönemde Balkanlar’a yönelik ilgi ve iş birliğini artırmaya başlaması, genelde geçmiş bilinciyle irtibatlandırılmış ve kimi zaman da arkasında emperyal hedefler aranmıştır. Türkiye’nin bölgeye yönelik gerçekleşen yüksek miktardaki dış yardım faaliyetleri, Türkiye’nin Balkanlar’da yeniden nüfuz alanı kurma girişimi olarak da gösterilmiştir. Oysa askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel parametrelerle yaklaşıldığında Türkiye’nin böyle bir nüfuz alanı edinmekten çok uzak olduğu, Balkanlar ile çok boyutlu ilişkilerini halen sınırlı bir düzeyde yürüttüğü anlaşılmaktadır. Bölgede Türkiye için önemli bir ortak olan, beş asırdan fazla Osmanlı hâkimiyetinde kalmış ve resmi dilleri arasında Türkçe’nin de bulunduğu Kuzey Makedonya bu bağlamda incelenmeye değer bir örnek teşkil eder. Siyasi temsil ve ittifak durumu, ekonomik ilişkiler ve işbirliği, askeri materyal ve sosyalizasyon gibi parametreler üzerinden Türkiye-Kuzey Makedonya ilişkilerinin ele alınması, bölgenin tamamı ile kurulan bağın düzeyi açısından bir gösterge teşkil edecektir. Tarihsel ve kültürel olarak yakın olmanın, siyasi ve ekonomik açıdan yakınlığı zorunlu bir netice olarak doğurmadığı, nüfuz alanı meydana getirmenin ise çok boyutlu, istikrarlı ve yoğun bir yaklaşıma bağlı olduğu bu örnek vesilesiyle görülmektedir. Bu çalışma kapsamında Türkiye’nin Kuzey Makedonya ile ilişkilerinin farklı boyutları anılan nüfuz parametreleri üzerinden ele alınacaktır. Yapılan değerlendirme neticesinde Türkiye’nin, Kuzey Makedonya’daki etkin aktörlerden biri olduğu, fakat pek çok açıdan diğer aktörlerin gerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Dahası, Türkiye’nin dış politika ve nüfuz araçlarının emperyalist olmaktan uzak, ağırlıklı olarak “yumuşak güç” merkezli araçlar olduğu ortaya çıkmaktadır. Böylece Türkiye’nin, Kuzey Makedonya’da kurduğu bağların tarihe ve ortak geçmişe referans yaptığı, kalkınma işbirliğini öne çıkardığı değerlendirilmektedir.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"14 12","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139158484","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
相关产品
×
本文献相关产品
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信