{"title":"G. 马塞尔眼中工业文明下的智慧立场","authors":"Nilüfer Karadağ, Emel Koç","doi":"10.15869/itobiad.1379259","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı “Endüstriyel Uygarlık Karşısında Bilgeliğin Konumu”nu G. Marcel bakış açısıyla analiz etmektir. Modern dünyada insanın karşılaştığı temel bir problem söz konusudur. Teknolojinin hızlı ilerleyişi, endüstrileşmeye neden olmaktadır, endüstrileşme ise insanın ontolojik ve ahlaki yapısını farklı açılardan etkilemektedir. Toplumsal bir varlık olarak insan, bilim ve teknolojinin hızlı yükselişine ayak uydurabilmeye çalışmakta, ilgilendiği konularda başarılı olduğu sürece değer görmektedir. Modern insan yaşadığı toplumun üst beklentilerini karşılamaya çalışırken büyük ölçüde kendi benliğini geliştirmekten ve tinselliğinden uzaklaşmaktadır. Birbiriyle yarış halinde olan insanlar daha fazlasına sahip olma çabasının yarattığı değersizlik hissi ile içsel bir arayış içine girmektedir. Batı felsefesi geleneğinde, özellikle “insan olma” sorununa “kişisellikten uzak yaklaşılması”, zamanın koşullarına paralel olarak insanı nesneleştirme yaklaşımının ön plana çıkmasına neden olmuştur. Bu durum, araçsalcı bir kültüre doğru ilerleme anlamına gelmekte ve kişisel özneyi sadece işlevlerine indirgeyerek yaşamaya zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla modern toplumda faydalı olamayan, işlevlerini gereği gibi yerine getiremeyen her birey gözden çıkarılması kolay bir “nesne” haline dönüşmektedir. Bilim ile teknolojinin hızlı yükselişinin ve propaganda tekniklerinin etkisinde kalan insan her geçen gün “indirgeme teknikleri” yoluyla insan atığı bir ürün haline gelmektedir. Kısacası modern dünyada insan varoluş amacından hızla uzaklaşmaktadır. Bu noktada çözüm, bilgelik anlayışıdır. İnsanın ontolojik olarak tamamlanma isteğinin ahlaki ve ontolojik/ metafizik değerlere bağlanarak çözümlenebileceğini düşünen Marcel’e göre bilgelik uzun, zorlu ama bir o kadar da mutluluk veren bir yoldur. Bilgelik yolunda yürüyen kişi, teknolojiyi reddetmeden ancak toplumsal ve ahlaki problemlere de duyarsız kalmadan, insanlığa yardımcı olma amacını ilke edinerek yaşamını fiziksel ve tinsel bütünsellik halinde sürdürebilmektedir.","PeriodicalId":508407,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":" 12","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"The Position of Wisdom in the Face of Industrial Civilization According to G. Marcel\",\"authors\":\"Nilüfer Karadağ, Emel Koç\",\"doi\":\"10.15869/itobiad.1379259\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Bu çalışmanın amacı “Endüstriyel Uygarlık Karşısında Bilgeliğin Konumu”nu G. Marcel bakış açısıyla analiz etmektir. Modern dünyada insanın karşılaştığı temel bir problem söz konusudur. Teknolojinin hızlı ilerleyişi, endüstrileşmeye neden olmaktadır, endüstrileşme ise insanın ontolojik ve ahlaki yapısını farklı açılardan etkilemektedir. Toplumsal bir varlık olarak insan, bilim ve teknolojinin hızlı yükselişine ayak uydurabilmeye çalışmakta, ilgilendiği konularda başarılı olduğu sürece değer görmektedir. Modern insan yaşadığı toplumun üst beklentilerini karşılamaya çalışırken büyük ölçüde kendi benliğini geliştirmekten ve tinselliğinden uzaklaşmaktadır. Birbiriyle yarış halinde olan insanlar daha fazlasına sahip olma çabasının yarattığı değersizlik hissi ile içsel bir arayış içine girmektedir. Batı felsefesi geleneğinde, özellikle “insan olma” sorununa “kişisellikten uzak yaklaşılması”, zamanın koşullarına paralel olarak insanı nesneleştirme yaklaşımının ön plana çıkmasına neden olmuştur. Bu durum, araçsalcı bir kültüre doğru ilerleme anlamına gelmekte ve kişisel özneyi sadece işlevlerine indirgeyerek yaşamaya zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla modern toplumda faydalı olamayan, işlevlerini gereği gibi yerine getiremeyen her birey gözden çıkarılması kolay bir “nesne” haline dönüşmektedir. Bilim ile teknolojinin hızlı yükselişinin ve propaganda tekniklerinin etkisinde kalan insan her geçen gün “indirgeme teknikleri” yoluyla insan atığı bir ürün haline gelmektedir. Kısacası modern dünyada insan varoluş amacından hızla uzaklaşmaktadır. Bu noktada çözüm, bilgelik anlayışıdır. İnsanın ontolojik olarak tamamlanma isteğinin ahlaki ve ontolojik/ metafizik değerlere bağlanarak çözümlenebileceğini düşünen Marcel’e göre bilgelik uzun, zorlu ama bir o kadar da mutluluk veren bir yoldur. Bilgelik yolunda yürüyen kişi, teknolojiyi reddetmeden ancak toplumsal ve ahlaki problemlere de duyarsız kalmadan, insanlığa yardımcı olma amacını ilke edinerek yaşamını fiziksel ve tinsel bütünsellik halinde sürdürebilmektedir.\",\"PeriodicalId\":508407,\"journal\":{\"name\":\"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi\",\"volume\":\" 12\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2023-12-30\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.15869/itobiad.1379259\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1379259","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
The Position of Wisdom in the Face of Industrial Civilization According to G. Marcel
Bu çalışmanın amacı “Endüstriyel Uygarlık Karşısında Bilgeliğin Konumu”nu G. Marcel bakış açısıyla analiz etmektir. Modern dünyada insanın karşılaştığı temel bir problem söz konusudur. Teknolojinin hızlı ilerleyişi, endüstrileşmeye neden olmaktadır, endüstrileşme ise insanın ontolojik ve ahlaki yapısını farklı açılardan etkilemektedir. Toplumsal bir varlık olarak insan, bilim ve teknolojinin hızlı yükselişine ayak uydurabilmeye çalışmakta, ilgilendiği konularda başarılı olduğu sürece değer görmektedir. Modern insan yaşadığı toplumun üst beklentilerini karşılamaya çalışırken büyük ölçüde kendi benliğini geliştirmekten ve tinselliğinden uzaklaşmaktadır. Birbiriyle yarış halinde olan insanlar daha fazlasına sahip olma çabasının yarattığı değersizlik hissi ile içsel bir arayış içine girmektedir. Batı felsefesi geleneğinde, özellikle “insan olma” sorununa “kişisellikten uzak yaklaşılması”, zamanın koşullarına paralel olarak insanı nesneleştirme yaklaşımının ön plana çıkmasına neden olmuştur. Bu durum, araçsalcı bir kültüre doğru ilerleme anlamına gelmekte ve kişisel özneyi sadece işlevlerine indirgeyerek yaşamaya zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla modern toplumda faydalı olamayan, işlevlerini gereği gibi yerine getiremeyen her birey gözden çıkarılması kolay bir “nesne” haline dönüşmektedir. Bilim ile teknolojinin hızlı yükselişinin ve propaganda tekniklerinin etkisinde kalan insan her geçen gün “indirgeme teknikleri” yoluyla insan atığı bir ürün haline gelmektedir. Kısacası modern dünyada insan varoluş amacından hızla uzaklaşmaktadır. Bu noktada çözüm, bilgelik anlayışıdır. İnsanın ontolojik olarak tamamlanma isteğinin ahlaki ve ontolojik/ metafizik değerlere bağlanarak çözümlenebileceğini düşünen Marcel’e göre bilgelik uzun, zorlu ama bir o kadar da mutluluk veren bir yoldur. Bilgelik yolunda yürüyen kişi, teknolojiyi reddetmeden ancak toplumsal ve ahlaki problemlere de duyarsız kalmadan, insanlığa yardımcı olma amacını ilke edinerek yaşamını fiziksel ve tinsel bütünsellik halinde sürdürebilmektedir.